Jump to content

-Gnoxis Diyarı-


PiaA

Önerilen Mesajlar

BÖLÜM XVIII- KOMUTANIN OYUNU

Karakterler:

Sirius

Aurora

Boogee

Boreadlar-Rein''''''''''''''****

Siren-Anafiel

Nevinost-electronicalev

Carlo-Paradoks

Flag-Celali

Hayalet-Lethal

Katie-Moterda

Zayin-İlith

Ailopin-Witch of Rain

Hanne-Eda

Malakian-Yelisss

Soil-Arec

Cubido-Sidar

George-PiaA

[video=youtube;Jp9C06er9-c]https://www.youtube.com/watch?v=Jp9C06er9-c

Boreadlar ve tayfası olağanüstü bir hızla çalışıyordu. Gnoxis Diyarına neredeyse 1 haftalık yol vardı lakin gece yarısına kadar Boreadların şehre varması gerekiyordu. Rüzgar esmiyor, yelkenler can çekişiyordu. Kaptan hemen kamarasına gitti ve ne yapacağını düşünmeye başladı. Tayfası çok hızlıydı ancak bir mucizeye yetecek kadar değil. Aklına bir çare geldi ancak emin olamıyordu, gemi inşa edilirken her bir ahşap parçası güçlü büyülerle ve rünlerle işlenmişti lakin bu büyüleri nesillerdir hiç kullanmamıştı ve çalışıp çalışmayacağını bilmiyordu. Bir süre düşündükten sora kaybedecek bir şeyi olmadığına karar verdi ve ağır adımlarla güverteye çıktı.

--Herkes beni dinlesin! Yelkenleri kapatın, gereksiz ağırlıkları atın, topları zincirleyin!

Tüm mürettebat şaşkın bir şekilde kaptanın suratına bakmaya devam etti, kimse kımıldamadı. İhtiyaçları olan hızdı ancak kaptanları yelkenleri indirmelerini söylüyordu. Ne yani ilk kez cayıyor muydu yolundan?

--Aah! Aptal bedenlerinizi harekete geçirin ve ne diyorsam yapın! Hadi bakmayın suratıma, çabuk! Çabuk!

 

Mürettebat söyleneni yapmaya koyuldu, yelkenler indirildi, toplar zincirlendi ve boş fıçılar denize bırakıldı..

 

--Şimdi ikinci bir emrime kadar kendinizi sağlama alın hatta kendinizi direklere bağlamanız daha güvenli olur birazdan bu gemi çılgına dönecek!

Mürettebat korku ve bilinmezlik içinde etrafa tutundu, bazıları gerçekten de kendini yelken direğine bağladı ve merak içinde beklediler.Mürettebatta ki kimse bu büyüleri bilecek kadar yaşlı değildi...

Boreadlar tekrar kamaraya gidip raflardan birinde, en yüksekte duran kalın ciltli ve neredeyse parçalanacak kadar eski bir kitabı alıp tekrar güverteye, dümenin başına geçti.Kitabı açtı, ilk bir kaç sayfayı es geçip sesli bir şekilde okumaya başladı;

 

''...........Sonsuz denizlerde can vermiş kardeşlerimizin ruhları! Dalgaların kudretini bahşedin bu gemiye ve rüzgarın görünmez kanatlarıyla süsleyin yelkenlerini...Yüreklerimize korku salan her ne varsa derinlerde, hepsi cesarete dönüşüp bir zırh gibi sarsın güverteyi.Bir ejderin yüreğine dönüşsün paslı çivileri ve bir kasırganın iradesine bürünsün dümeni.Ben, Boreadlar, yaşamış tüm gemicilerin efendisi ve iyiliğin korkusuz bekçisi, size emrediyorum! Köpürsün okyanusun gizemi ve yüceltsin bizi fırtınanın nefesi!..''

Boreadların sözleri bittiğinde geminin tüm ahşapları gıcırdamaya ve üzerlerinde parlak mavi renkte işaretler ve yazılar belirmeye başladı. Kuzguni bulutlar güneşi sildi gökyüzünden ve rüzgar çıldırmış gibi esmeye başladı.Deniz kabarmaya, dalgalanmaya ve köpürmeye başladı. Gemi parçalanacakmış gibi gıcırdıyor,sarsılıyor ve sağa sola yatıyordu. Tüm bu hengamenin içinde gemi yavaşça sudan ellerini çekmeye ve yükselmeye başladı. Sanki bir tüy gibi rüzgarın ritmiyle hareket ediyordu..Mürettebat çılgına dönmüş şekilde zevk çığlıkları atmaya başladı ve hep bir ağızdan 'Boreadlar' diye tezahürat etmeye başladılar...

Boreadlar yüzünde ki gülümsemeyi hiç silmeden dümene gemisini hızla şehre uçurmaya başladı...

 

Flying-ship-xlarge.jpg

 

----------------------

Gnoxis Diyarı karanlığa gömülmüştü adeta..Tüm gözler yas tutmuş tüm bedenler tembelleşmişti. Kuşlar ötmüyor kediler yemek aranmıyor, köpekler ve çocuklar oyun peşinde koşturmuyordu....Kralları ölüyordu...Güneş yerini akşamın pusuna bırakırken herkes bir köşeye çekilmiş uzaklara bakıyor ve umut arıyordu. Aurora kimseyle konuşmuyor, Nevinost odasında volta atıyor, Carlo ve Hayalet taht odasında konuşmadan oturuyordu. Katie nehrin kıyısında uzanmış gökyüzüne bakıyor, George yüzündeki nefretle baltalarını biliyor, Hanne uyuşuk uyuşuk elmasını ısırırken Cubido sessizce matem şarkıları mırıldanıyordu...Soil kara kara düşünüyor, Siren ve Boogee bu geceki hain suikastin planlarını yapıyordu...

Sonunda akşamda pes etti ve mesaisini geceye bıraktı.Sirius un ziyaretçileri tükendi ve uykusuz gözler tavana dikildi.

Bogee nin sırası gelmişti sonunda. Kudretli görünüşünü bir kukuletanın altına gizledi, hançerine beline taktı ve surların eşiğine geldi.Girişte askerler önünü kesti;

--Dur bakalım ahbap, kimsin?

 

---Ben yücelerin diyarından lsfakı. Dostum Sirius u ölüm döşeğinde ziyarete geldim.

 

--Bunu nereden biliyorsun!

 

---Biz yüceler diyarında her şeyi biliriz evlat. Şimdi bu ihtiyar seni tepelemeden önümden çekil çocuğum.

Askerler birbirlerine baktıktan sonra Boogee nin önünden çekildiler. Boogee nazikçe selam verip saraya doğru yürümeye başladı.Sarayın önüne geldiğinde kukuletasından kurtuldu ve gözlerini kapatıp bir kaç kelime mırıldandı ve kapılar ardına kadar açıldı. Boogee bu işin bu kadar kolay oluşunda ve etrafın tenhalığından işkillenmiş olsa da durmadı ve nihayet Sirius un kapısının önüne kadar geldi.Kolay olacaktı...İçeri girip onu öldürecek ve gidecekti... Lakin kapıyı açıp içeri girdiğinde tüm dünyası başına yıkıldı. Sirius her zamankinden daha sağlıklı ve güçlü bir halde karşısında duruyordu sağında alaycı gülümsemesiyle Boreadlar ve solunda keskin nefretiyle George duruyordu. Boogee hemen sopasını havaya kaldırdı ve odanın içinde kör edici büyüler ve yüksek sesle söylenen büyüler uçuşmaya başladı.Boogee nin gücü hafife alınmayacak kadar büyüktü..Boreadlar ve George bir köşeye savruldu büyülerin etkisiyle ancak Sirius bir dağ gibi kımıldamadan olduğu yerde ona yapılan büyüleri bertaraf ediyordu. Sonunda elini kaldırdı ve aynı anda Boogee kaskatı kesilip bir metre kadar havaya yükseldi. Boreadlar kılıcını çekip havada asılı olan bedene doğru koşarken George onu durdurdu ve gümüş baltasını havada çevirip Boogee nin bedenini ortadan ikiye ayırdı. Sıçrayan kanlar tüm yüzüne bulanmıştı ve Sirius un aldığı keyif yüzünden okunuyordu. Boreadlar kılıcını kınına sokarken alaycı bir şekilde gülümseyip George un omzunu tuttu:

---Nefes al. İlk birini öldürdüğümde neredeyse bir dakika nefes alamamıştım ve o lanet olasıca büyücüyü öldürmek benim hakkımdı aşşağlık herif! Her şeyi ben planlamıştım!

 

Gürültüyü duyup odaya ilk gelen Aurora oldu. Önce yerde ki ikiye ayrılmış cesedi ve hemen ardından sapasağlam ayakta olan ve ona gülümseyen abisini gördü. Ve hiç düşünmeden koşup ona sarıldı ve yeni doğmuş bir bebek gibi ağlamaya başladı. O anda Carlo, Hayalet ve Nevinost odaya girdiler, karşılarında ki manzara hepsini oldukları yere çivilemişti....

Çok geçmeden hepsi taht odasındaydı, Sirius tüm kudretiyle tahtına oturmuş ve tacını kafasına geçirmişti. Soil daha fazla dayanamayıp lafa girdi;

---Dostum Sirius, tüm bu olanlarda neyin nesiydi? Sen...Nasıl iyileştin ve Boogee...

 

---Her şeyi anlatacağın dostlarım. Şimdi dinleyin beni.

Boreadlar ın hainlikle suçlandığı gece ve onu sürdüğüm gece işin aslını öğrenmek için tekrar Boreadlarla konuştum ve bana planından bahsetti. Flag i her şeyin arkasındaki göz olarak seçtiğini, Boogee konusunda ki endişelerini ve onu tuzağa düşürmek istediğini...Her şey çok mantıklıydı ancak onu tek başına tuzağa düşüremezdi ve bizde Ailopin in bilgeliğinden yararlanmak için onu çağırdık ve bize kulak verdi.Uzun uzun düşünüp bu planı yaptık. Aurora ve ben şehirden ayrılacaktık, saldırıya uğrayacaktık, yaralanacaktık ve her şey Siren ve Boogee nin lehineymiş gibi görünecekti. Ölümsüzlüğümü hapseden Ailopindi bu sayede uzun süre yaralı kalabildim ve Aurora hemen iyileşti. Boogee nin bu fırsatı kaçırmayacağını biliyorduk. Şehir Boreadların güvenliğinden yoksunken ve ben yaralıyken her şey onun işine gelecekti. Flag bizim adımıza casusluk yaptı ve Boogee nin güvenini kazanıp durumların istediğimiz yönde ilerlemesini sağladı.Tüm bunları size söyleyemediğim ve sizleri kedere boğduğum için özür dilerim ancak bunlar yapılması gerekenlerdi. Ayrıca Boreadların sürüldüğünü sandığınız zaman içinde o uzak denizlerde yaşadığına inandığımız Malakian adında bir kraliçeyi bulmaya çalışıyordu. Onun eşsiz güçleri ve güçlü askerleri savaşı lehimize çevirebilecek mükemmel bir koz olacaktı bizim için.

 

Carlo, sözün bittiğini anlayınca hemen atıldı;

 

--Tüm bunlar...İnanılmaz..En baştan beri her şey planlanmıştı...Size bir kez daha hayran kaldım efendim ve dostum Boreadlar senin hain olduğuna asla inanmadık. Tekrar hoş geldin.

 

Hayalet bıkkın bir şekilde sopasını yere vurdu ve;

 

--Hepinizin canı cehenneme çatlak herifler!

Deyip taht odasını hantal bir şekilde terk etti. Nevinost ve Aurora birbirlerine bakıp gülümserken Zayin de daha uzak bir köşede mutlulukla gülümsüyordu. George nefretini biraz da olsa kusabilmiş olmanın huzurunu tadarken Cubido hala olan biteni anlamaya çalışan bir surat ifadesiyle Krala boş boş bakıyordu..

Herkesin kafası netleşmeye başlamışken Hanne koşarak taht odasına girdi ve Boreadların boynuna sarıldı.

 

---Seni çok özledim baba! Çok özledim bir daha asla gitme!

 

--Sana döneceğim demiştim kızım, ben de seni özledim ve hayır, bir daha asla gitmeyeceğim.

 

Bu duygusal an Siren in ormandan gelen korkutucu netlikte ki öfke çığlığıyla bölündü ve sessizlik bir kez daha sarayın efendisi haline geldi...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sırf soundtrack leri yüzünden bile izlenir bir yazı dizisi. Seçtiğin müzikleri ve elbette ki yazı dizisi havasına uygunluğunu gayet başarılı buluyorum. Güncel olarak takip etmeye çalışıp ziyan etmemeye özen gösteriyor, ruh halim için daha uygun zamanlarda değerlendiriyorum. Gerçi benzer yorumlarda bulunup duruyorum ama. Devamını ve bitmiş ve tasnif edilmiş, ciltlenmiş halini düşünmekten de kendimi alamıyorum. Karakterlere, hikayede ve gerçek hayatlarına ve özellikle sana @PiaA başarılar diliyorum. Hayal gücüne ve ellerine sağlık.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sırf soundtrack leri yüzünden bile izlenir bir yazı dizisi. Seçtiğin müzikleri ve elbette ki yazı dizisi havasına uygunluğunu gayet başarılı buluyorum. Güncel olarak takip etmeye çalışıp ziyan etmemeye özen gösteriyor, ruh halim için daha uygun zamanlarda değerlendiriyorum. Gerçi benzer yorumlarda bulunup duruyorum ama. Devamını ve bitmiş ve tasnif edilmiş, ciltlenmiş halini düşünmekten de kendimi alamıyorum. Karakterlere, hikayede ve gerçek hayatlarına ve özellikle sana @PiaA başarılar diliyorum. Hayal gücüne ve ellerine sağlık.

 

Bazen sırf sen böyle yorum yap diye yazasım geliyor. Hatta yapmadığın zaman aha kötü yazdım diyorum :):polling:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...