Jump to content

Melanko_Linkler


nevermore

Önerilen Mesajlar

Şimdi her şeyi bir kenara bırakıyorum kıyılarıma vuran dalgaların köpüklerinden sıyrılıp

Dalıyorum daha derine gözlerim ışık

Dönüyorsun

Dönüyorsun aklımın her yerinde

Henüz birkaç gün oluyor daha ellerin gelip gözlerimin etrafında uçuşalı

Ben şaşkın

Saçaklanmış saçların enfes bir filmin balkonundan uzanır gibi taşırıyor beni benden

Ve buralarda sıkıldığımdan bahsediyorum ki beni uçuran senin nefesinden gelen senin rüzgarın

Dönüyorsun her yerinde aklımın

Dönüyorsun susarken perdelerini kapamış pencerende dudakların aralık

Sevdiğin bir şarkıyı söylerken eşlik etmemi bekler gibi

Tavan yapmış başını sallarken ellerini açıp gelip sana katılmamı ister gibi

Gökyüzünden uzanıyor yanan bir halat tutunup yukarıya tırmanabilmemiz için

Ama yine de istersen kendimi yakıp sana huzur verebilirim

Ya da kardeşin gibi giyinir ve bütün kokularını soluyabilirim

İşte dönüyor bütün değirmenler ve taşlarının arasında kalbimi eziyorum sana bir öz sunabilmek için

Aşağılık ruhumu alnına sür ve kurban et beni

Bütün kelimeler yan yana dizilip uzansın sonsuza doğru unutulmak için

Ben senin devrik sekizin

Dönüyor başımda acayip bir dalgınlık

Sense

Kapının pervazına tutunmuş gülüyorsun yanında küçük ayakkabıların

Gözlerin ışık

Oradan bana bahçe hortumunu uzat lütfen

Çiçekleri sulamalıyım

Ve daha bir kaktüs bulup içimdeki akrepten sana bir tekila hazırlamalıyım

Korkuyor musun seni uykunda alıp götürmemden?

Oysa sen çoktan alıp götürdün beni

Ben cin gibi ayıkken

 

 

http://www.youtube.com/watch?v=OPospvRqP_s

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şeytanminarelerini topla da gidelim artık.

Bu yıkık iskele batmak üzere.

Yatağının altından çıkar tüm mülteci cinleri

Ve yeniden değiştirelim pulların yerini

Serüvenlerime dişlerini geçirmişsin yine

Uyurken tüm kâbusların akmış yastığa ıpıslaksın.

Tanrıça’nın sesi yankılanırken eklemlerinde

Umut vaat edici gelmiyor başucumdaki maviler.

Lafını bile etme!

Karanlık inmek üzere merdivenlerinden göğüslerine.

Evet. Bugün?

Ben sana gelebilirim.

Madonna gibi yürüyebilir

Plastik üzümlerin şarabını içebilirim.

Tüm ihanetlerimi zarflayıp sana gönderebilirim

Evet, bunların hepsini yapabilirim.

Küfrümsü dokunuşlarına felç oldum kimi zaman

Ve seni iyi hissettiğim tüm anları saçaklardan serptim.

Tüm şehri kapladı yanık izmarit kokan dudakların.

Hala parlak, ama çamura bulandı bir kere kadın kalan yerlerim.

Topla şu sefilliği

Ve park et kuytu bir kara kedinin yanına.

Gidelim buralardan hadi

Dalga kıran bile kırıldı gibi.

Sen nasıl dayanacaksın ki?

Kahkaha atarak yaklaşacaklar,

Adımları titretecek cılız bacaklarını

Sokak lambaları, hepsi sana dönecek

Tartaklayacaklar seni.

Tüm fay hatlarını sana bağlayacaklar.

Bütün volkanlar ayağının altından patlayacak.

Terleyeceksin

Susadıkça beni isteyeceksin.

Hadi siktir et onu da bana gel.

Bu şehrin damarına basıp gidelim.

Şeytanları da onların olsun

Zehrini akıttıkları avuçları da.

Biz en iyisi içelim,

Zavallı gibi,

Son kez gibi,

Sevişir gibi,

Hala birbirimizi ister gibi,

Kaçan trenleri yakalar gibi.

Küflü bir revolveri öldürmüş

Mezar taşını kaybetmiş

Cinayetini ilan edip dans edermiş gibi.

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

herşeyden daha var oysa hala.

ama ruhun yine bir tatminsizlik krizinde

herşey istediğin gibi olmaz

boşa bom boşa inat etme desem de ne fayda

şimdi sen diyorsun ki gece olmasın

uyku vakti gelmesin

uykuya hasret gözlerine inat

de anlayamadın gitti

hiçbir şey senle alakalı değil ki..

sen yok gibi birşey hatta

bir sen biliyorsun varlığını belki

güneş sana sorup da doğmuyor

yağmur haberdar edip boşalmıyor

şimdi sen zamana tüm uykusuzluğuna inat

yeni uyanmış gibi yapacaksın

düşünmemek için

vuracaksın kendini kadehe

dumana

oysa

durmak bu sadece..

hareket vakti falan umrunda mı ki senin

molalar da ihtiyaç belki be kadın diye avun sadece..

sana ne demeli ki. hic.

bırakmalı kendi halinde

ne halin varsa göresin diye..

görmek demişken

bakmayı da unutuyor insan bazen..

şimdi son bir sigara yakmalı belki...

duvardan ne farkın var ki senin

o da dinliyor sen de..

duvardan ne farkın var senin kadın..

ahı kalmışların canları çıksın

umrunda bile olmasın madem

yap boz bile olamıyor sendeki hayat

yığınlar var sadece

bir zamanlar..

şimdi uzak kalmış bir zamanlar

yapıp da

yığınıyla yaşadığın hayatları insanların

kötü bir karaktersin belki özünde

iyi maskeler takan

dedim ya

yazmaya korkuyorum bugün diye..

 

 

http://www.youtube.com/watch?v=9ZmqbcBsTAw

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

buz gibi esiyor balkonun korkuluklarından yalnızlık

kentin karşı kıyısındaki ışıkları düşlüyor üşüyen bedenim

yalnızlık ve soğuk öyle birleşip bütünleşmişler ki

düşlerimde bile izin vermiyorlar birleşmemize...

her üşüdüğümde biraz daha sokuluyorum yıldızlara

aisoposun masallarına daha bir saklanıyorum

üstüme yalnızlığını örttükçe daha da ölüyorum.

ve sen hala yoksun

şimdi zifiri karanlığa gömüldü ortalık

gölgenin sıcaklığını hissedebiliyorum yalnızca

ölümün soğukluğunun yerini

gölgenle birleşen dudaklarımın sıcaklığı almaya başladı

ama sen hala....

gittiğinden beri dudaklarıma kanları akacak üzümler değdi.

dişlerimi her geçirdiğim de sen sızdın usul usul

beyaz ellerimin tersiyle sildim ağzımı

paslı demir tadına döndü üzümler yoksun...

tenime işledi bembeyaz ellerinden dökülen kan damlaları

ve şimdi kalabalığın ortasında buldum kendimi

çıplak...

kanlı...

milyonlarca surata dokunmaya çalışıyorum sen diye

sana benzesin diye

ama dokunduğum her ten ufalanıp kayboluyor ellerimin arasından

usulca kayıp gidiyor ya da buhar olup yükseliyor göyüzüne doğru

ve...

Sen....

onlar etten kemiktendiler

atan bir kalplari ve ölümlü gözleri vardı

sen tanrıydın

dokundukça onların ruhlarını aldın

oysa benim ne suya yansıyan bedenim var

ne de dokunduğunda yok olabilecek kadar cesaretim

bekliyorum,

hala yoksun...

bitmek tükenmek bilmeyen bir arzuyla ölümlüler ülkesine uzandı ruhların hepsi

tıpkı Hades'in Persephone'ye ulaşma çabası gibi

ve şimdi...

son eksik ruh da yerini aldı kutsal bedeninde..

ve artık..

sen....

madem hepsini gönderdik gidenlerin

madem geriye sadece biz kaldık

hadi gel bizde ölelim

dökülelim bir sarhoşun ağzından

hadi gel son sandala yetişelim

ve sen artık..

 

 

 

septimus severus

http://www.youtube.com/watch?v=Iijklrtljnw

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yok olmak isterdim sessizce yaşmak isterdim dilediğimce

ikisinide yapamıyoum

mutluluğu aradım yalnız gündüz ve gecelerimde

bulamıyacağımı farkettiğimde

geç olmuştu saat geceni bi yarısı belki dedim

belki biraz bilgi mutluluk olmsada bu boşluğu doldurur

sormaya başladım cevapsız sorularımı

neden dedim önce neden

-........

kimsinsen

-...........

- gece mi gündüz mü?, toprak mı su mu? vs vs .....

-...........

ben bıkmadan cevap dahi almadan sorular sorarken sen neden sormadın

fikrimi belki büyük bi külfetten kurtarıcaktı ? seni

-............

yok yok yok

al sana koca bi boşluk daha sadece mutluluğu kaybettim sanıyodum

anlaşılan tanrıyı da kaybetmişim sevdiğim bildiğim ve iyiliğine inandığım tanrımı

yalnızlık uzun yalnızlık mutsuz yalnızlık sensiz ve o da yok şimdi

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sus ve dinle şimdi yankısında boğulan hırıltıyı. huzursuz ve yalnız bir ok isabet etti bir meleğe.

sus ve dinle şimdi, kutsal olanı..lanetlendik biz biliyorum. yapış yapış bir zamanın heybesinde

kusursuzluğumuza bağırırken yasak olanı sustuk...

huzur şimdi vurulmuş bir meleğin iç kanaması..

sus ve kus şimdi konuşamadıklarını.. bir elma bıçakla tanışıp, küstü şimdi diğer yarısına, oysa çeyrek zamanlı çocuklarıydık çölün ki çöl, suyu basamadı bağrına

ondandır şimdi elmasız kalması..

ruhum şimdi korkumun tavan arası...

ve düşer melek yere, tüylerinde hüznüyle..altın sarısı bir saç ve cinsiyetsiz yüz oluverir. şimdi bir büyük ormanda acısından bir dal kırılır, gökyüzü kırmızıya keser, yuvalarında kuşlar ölürler, sen ben ve diğerleri anlayamayız asla bunu;

düşen bir melek, ne demek?

rengin şimdi zihnimde, şarap kırmızısı..

ve gözlerimize bakar melek, bilerek sonunu, ölümsüzlüğüne inanmıştı oysa, ve elinin altında düşle sarmalanmış bir paket

içinde tutkumuzun cam kırıkları...

kaybettik biz ve lanetlendik diyorum

boşluk şimdi tüm meleklerin tanımı..

 

 

 

yenibiri

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

 

 

What I got to do to make you love me?

Beni sevmeni sağlamak için ne yapmalıyım?

 

What I got to do to make you care?

Umursamanı sağlamak için ne yapmalıyım?

 

What do I do when lightning strikes me?

Şimşek beni çarptığı zaman ne yapayım?

 

And I wake to find that you're not there?

Ve uyanıp yanımda olmadığını gördüğüm zaman

 

What I got to do to make you want me?

Beni istemeni sağlamak için ne yapmalıyım?

 

What I got to do to be heard?

İşitilmek için ne yapmalıyım?

 

What do I say when it's all over?

Her şey bittiği zaman ne diyeyim?

 

Sorry seems to be the hardest word.

"Üzgünüm" en zor kelime gibi duruyor

 

It's sad, so sad

Bu üzücü, çok üzücü

 

It's a sad, sad situation

Bu üzücü, üzücü bir durum

 

And it's getting more and more absurd

Ve gitgide daha da acayipleşiyor

 

It's sad, so sad

Bu üzücü, çok üzücü

 

Why can't we talk it over

Neden bunu konuşarak halledemiyoruz

 

Oh it seems to me that

Oh bana öyle görünüyor ki

 

Sorry seems to be the hardest word

"Üzgünüm" en zor kelime gibi duruyor

 

What do I do to make you want me?

Beni istemeni sağlamak için ne yapayım?

 

What I got to do to be heard?

İşitilmek için ne yapmalıyım?

 

What do I say when it's all over?

Her şey bittiğinde ne diyeyim?

 

Sorry seems to be the hardest word.

"Üzgünüm" en zor kelime gibi duruyor

 

It's sad, so sad

Bu üzücü, çok üzücü

 

It's a sad, sad situation

Bu üzücü, üzücü bir durum

 

And it's getting more and more absurd

Ve gitgide daha da acayipleşiyor

 

It's sad, so sad

Bu üzücü, çok üzücü

 

Why can't we talk it over

Neden bunu konuşarak halledemiyoruz

 

Oh it seems to me that

Oh bana öyle görünüyor ki

 

Sorry seems to be the hardest word

"Üzgünüm" en zor kelime gibi duruyor

 

Yeah. Sorry

Evet. Üzgünüm

 

What I got to do to make you love me?

Beni sevmeni sağlamak için ne yapmalıyım?

 

What I got to do to be heard?

İşitilmek için ne yapmalıyım?

 

Şimşek beni çarptığı zaman ne yapayım?

 

What have I got to do?

Yapacak neyim var

 

What have I got to do?

Yapacak neyim var

 

When sorry seems to be the hardest word

"Üzgünüm" en zor kelime gibi durduğu zaman

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Deniz de sakinleşmiş şimdi.

Ne zaman inildi yine deniz kıyısına?

Gerçekten pek uzakta değilmiş deniz.

Doğduğu yerden koşmaya başlasa şimdi çoktan buralara gelmiş ve tasarladığı eylemi gerçekleştirmiş olurdu.

Ama yapamadı işte!

Olsun.

Ölmek için hiç bir zaman geç değildir.

Ölmeye daima zamanı vardır insanın.

 

 

http://www.youtube.com/watch?v=wJMyPKty47g

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Geçmiş zamanlardan kalma dipdiri bir hüzün

Ben burdayım diyordu

Başı önünde gülümsemeye çalışan utangaç umutlarıma

Herkes gibi değildin

Öyle görünsen de

Bir gece vakti içinde yıkandığım serin suların buğusuydun

Susuyordun

Fakat sessizlik neler söylemişti bilmiyordun

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kalem kâğıda değdiğin de

tüm heceler bir isyanın izinde, sana soyunuyorsa

bir bulut, esmerliğiyle içime yürüyorsa

yağmur sızı, kar duman oluyorsa

bir şehir, martı çığlıklarını çölünde büyütüyorsa

ağlamak gözlerine düşmek oluyorsa

sesin, yokluğun ortasında zamanı kanatıyorsa

dilimin avlusunda, adın eylül oluyorsa

uzaklar, süretinin taşra yalnızlığı oluyorsa

kıyısız sevdalar, boyumun ölçüsü oluyorsa

hayatın dudaklarımıza bıraktığı, yarım hece oluyorsa aşk

''Kalem kâğıda değdiğinde''

arsız bir öykü oluyorsa ''yaşamak''.....

 

Yaşamak , masmavi bir Deniz oluyorsa .................

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gözlerinde yüzen acemi balıkçı birazdan dudaklarında intihar edecek..

ve sen mışıl mışıl uyurken, düşlerini sulu boyayla boyayacağım..

 

Her fırça darbesinde anlayacaksın nedensiz bir savaşın ortasında - neden(!) olduğunu..

Tuvalde aşkının anksiyetesi vurulacak göğsünden, mutlu mesut öleceksin..

 

ve sen ölürken ben

üç yüz bin santigrafik fırında

seni bekleyeceğim..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Suskunluk yörüngesine çoğalıyor adımlarım..

Gece yolumu kesinceye kadar adımlıyorum,susuşumu

 

Yer kürenin altından kanatları var,karanlığın dibinde

Oysa, sadece uçabilirdim ben

Sağa sola çarparak,parçalanarak uçardım

Yenilgiye uğradığım her kötürüm düşte sarsılan hücrelerim gibi

Yer kürenin elmastan hançerleri var,kanlarını gömleğinde temizlediği

Çığlık atabilirdim,kesiklerime

İtebilirdim acımadan

Yer kürenin yitik aklı var, notalara her dokunuşunda ortalığı kirleten

Burayı darmadağın edebilirdim, susuşumla

Cümleleri yuta yuta,eritebilirdim burayı

Bir vakit sustum,döküldü yüzüm parça parça

Çığlıksız,kanatsız ve ateşsiz...

İtiyorum tüm sesleri uçurumdan,acımadan

Kapat şimdi kapıları ve pencereleri,içeride rüzgar var.

Dalgaların çarpsın gözlerime , mavi bir Deniz üstünde ki düşlerim,

İçinde barındırdığın korkuların arasında kayboluyor şimdi.......

 

 

[video=google;-5420256671834711473]http://video.google.com/videoplay?docid=-5420256671834711473&ei=UKGkS5ygOIez-AbVsKWGDQ&q=is+this+love+whitesnake#

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bugün daha ölüydü kadın için zaman...

daha fazla ölüydü herşey...

savaştan zaferle çıkmak için,

tüm uzuvlarını feda etmişti aşka...

oysa neyi adarsan ada...

yenik düşünce bitiyor işte..

ölüyor ruhlar....

 

Ruhu ölmüştü kadının...

kendi elleriyle teslim etmişti ruhunu ölüme...

öldürdüğü ruhu, en ufak bir kapı sesinde , ve telefon çalışında tekrar can bulmaya yelteniyordu...

 

Olmuyordu...

 

Ölü bir ruhla uyunmuyordu...

Ölü bir ruhla silinmiyordu hiçbirşey...

ve ölü bir ruh yetmiyordu aşkı yoketmeye...

 

içten içe mucize bekliyodu kadın...

Varsın beklesin...

köreltsin önce herşeyi...

varsın beklesin..

acı çeksin ölü ruhuyla...

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yorgunum aşka

yenilgilerimi izlediğim bir yıl dinlendirmemiş beni

yorgunum hala

ama istiyorum onu yaşamayı

aslında canlandırıyor sesi özlemişim nefesini

affettim dedim

ama içimdeki mutluluğa attığı tekmenin izi hala geçmedi

yorgunum ama deniyorum yeniden

yeniden yaşamaya çalışıyorum

belki de sevmiyorum belkide içimdeki nefret köreltti aşkımı

belki sadece intikam için

benim hırslarım yoktu ondan önce içime karanlık tohumları o attı ve sarmaşıklarının zehriyle ölücek ...

benim zaferim umursamazlık ve esneklik olucak

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...