nevermore Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2009 Bazı kelimelerle aram bozuk bu ara, cümleler boğazımı sıkıyor. Heceler çaresiz parçalanıyor. Kelimeler susuyor artık ve ben özensiz cümlelerimin noktası oluyorum. Hayat yoruldu. Cümleler felçli. Toprak bile öldü sanki. Gözyaşlarımı veriyorum toprağa, yılgınlık olsada omuzlarımda, yeşermek için, yine de bir umut diyorum. Gitmek hevesi bırakmıyor peşimi. Gitmeliyim. Yine de gitmeliyim ve bu yürüyüş hiç bitmemeli. Mecnunun anlayamadığı Leyla oluyorum yavaş yavaş, aşkını çöllere anlatmaktansa, sırla karıştırıp içinde büyütmeyi seçen, ve artık sahte mecnunların yanından gözlerim kapalı, kalbimin ortasındaki acıya basıp gitmeliyim. Bir Ortadoğu şarkısı anlatmalı aşkımı. Kumar oynamadıkları için kendini oyunsuz zanneden sahte aşıkların yanılgısında, puslu sabah endişelerini yanıma alıp, anlamayanlara anlatmaktansa derdimi, gri bulutları ağlatmaya gitmeliyim. Gece yarıları aklıma düşen, sonra hatırlayamadığım cümlelerin hepsini bırakıp kurşunlara, şaşkın bakışlı bir çocuğun gözlerinden kayıp gitmeliyim. Zerre kadar ilgimi çekmeyen büyülü dünya yalanlarını silkeleyip üzreimden, sevdiğim ara sokakların rüzgarına takılıp, bu gürültülere inat sessizliğimi haykırmaya gitmeliyim. Gün ağarmadan erkenden gitmeliyim. Ayaklarıma dolanan utancım olsada, komik tesellileri, anlamsız bakışlarımı, cehennemi unutturan hayatı, dikenli telleri ağlatan engelleri aşıp, şu lanet putları bir bir yıkıp gitmeliyim.Beyrutlu bir kadının şarkısı anlatmalı aşkımı. Sesinin kıvrılıp büküldüğü yerde acımalı yüreğim. Çoktan ölmüş savaşçıların gözyaşını silerken, sürükleyerekte olsa bedenimi, dizlerimi çürütene kadar, kalabalık şehirlerin sensizlik yoksulluğunda kaybolup gitmeliyim. Yağmur yağmalı yollarımda, asfaltları eritip avuçlarımda, yarım kalmış bir şiire ağlamaya gitmeliyim. Toprakta ölümlerimden yer kalmayana kadar ölmeliyim. Sahici dertlerim olmalı. Emanet nefesler olmalı beni ayakta tutan ve bir gün tükenirsem son damlama kadar, acıtmaz olursa yüreğimi turnaların intiharı ve kalbim bu kadar kararmışsa, o dağlara rüzgar gibi esip gitmeliyim. İyi giyimli şehir eşkiyalarına dalaşırken, yollarına dökülen dikenlerin sabrını hatırlayıp, duayı unutmuş şehirlerde, ellerim uyuşana kadar, avuçlarım karıncalanıncaya dek dua etmeliyim. Akıntıda sürüklenen yaprakların çaresizliğine gizli gizli ağlamalıyım belki... Bildiğim en uzak yürüyüşlere usul usul gitmeliyim. ..ve bu yürüyüş hiç bitmemeli, yine de gitmeliyim.. atlikarinca http://www.youtube.com/watch?v=hSTwwiCEZMM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Kasım 25, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 25, 2009 (düzenlendi) Yokluğun kağıt kesiği gibi acıtıyor ruhumu. . . Söyleyecek hiç bir kelimem yok duvar gibi sessizliğin karşısında... Üşüyorum... Ölüyorum... http://www.youtube.com/watch?v=C-lTfHMhQ48 Aralık 20, 2009 schizophrana tarafından düzenlendi 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Geceyuruyen Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2009 Sadece senin bana biraz daha yakın olmanı istiyordum, İçimdeki aşkı hissedebilmen için. Bana sırtını döndün, Sen diğer yola bakıyordun. Senin için akan gözyaşlarımı göremedin. Seni sadece kollarımla sarmak istiyordum Ve benimle birlikte burada yatmanı. Sen arkanı dönüp, benden uzaklaşmak istedin. Kalbimi çıkarıp attın. Eğer burada kalabilseydik neler olurdu? "biz" çok güzel olurduk. Dünyayı dolaşır, gökyüzünde uçardık. En derin denizlerde yüzerdik. Ama sen bende hiçbir şey göremedin. Sen benimkinden çok farklı bi yola saptın. Belki şimdi içimdeki herşeyi görebileceksin. Üzgünüm, herşey bu şekilde olmak zorunda olduğu için. Gözlerin, gülüşün.. Artık kahkaha yok. Biz vardık. Artık yokuz... benim için... Yalnız başına yürü. kemiklerine kadar çıplak. Kalbim artık benden çok uzakta.. Bir başka güne kadar, başka bir tane bulacağım, Gözlerimin ötesini görebilen." 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 26, 2009 Ufuk çizgisine bakıyorum şimdi. Çıplak gözle görülebilen uzaklığa.. Ben yer yüzünü temsilen buradayım. Sen ise gökyüzü ve onun maviliğiyle.. Aşk,ufuk çizgisidir böylelikle… Yani uzaktadır aşk, ne yapsakta.. Uzağa baktıkça,birbirine dokunan. Dokundukça örselenen iki kendini bilmeziz... İsabet ettiremiyorum sözcükleri.. Hadi yağmur yağsın tekrar! Tepeden tırnağa yıkansın şehir Makyajı aksın içimdeki silüetinin.. Ancak böyle görebilirim seni... Seni görmek,haklı kılar özlemimi Hani dokunsam sana çocukça.. Hukuksal bir dayanağı mümkündür. İsmi henüz telaffuz edil(e)meyen Edilmesinin de,öneminin olmadığı Hissiyatı ölüm kadar yalın Yaşam kadar kaotik varlığına.. Dokunsam,haklı kılarım kendimi.. Aisopos Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Kasım 29, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 29, 2009 Her yaşam cezası süregeldiği biçimde tamamlanan bir suçtur. Çare aynı zamanda hastalığın kendisidir bugün. Her birimiz bir diğeri için birer insanlık suçuyuz, her birimiz bir diğeri için bir sen ve kendimiz için bir ben'iz. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Aralık 5, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 5, 2009 Kelimelerin bahşettiği tınıları duyabiliyor musunuz bilmiyorum ama sesine yıllarca hasret yaşanmış bir çok hecenin sayfalarca resmedilişinden bihaber olmanız imkansız. Kulağına çalınan ezbere nakaratlardan sıkılmış, hepten yoksun, hiçten çok, akılda kalıcılığı yadsınamaz, nice nedenini toprağa terlemiş hevesiyle beraber vermiş, gerçeği geleceğinin can düşmanı oluvermiş, el yazısıyla geçiştirilmiş bir güfteydi kağıda düşmüş her kadının alın yazısı. Önceleri ve sonraları düşlenmiş, en ufak bir çıtırtının olmadığı yerlerde un ufak gerekçeler aranmış, seslendirilmiş, benimsenmiş, hikayeleştirilmiş ve en çokta alkışlarla yalanlanmış, avuçlarından ziyade çevirdiği sırtı terlemiş, hep bir kahramana mâl edilmiş, kalabalıklaştırılmış ve anılmış aklın ermediği her yaşantıda. Düşünürken; Tutulan kalemi yontan, mabetlere dar, tek koşullu, bedeni yoksun, bağışlayanı az, öç kızılı saçlı, korkunç tenli bir şarkı dolandı dilime. Mırıldanırken duyamayabilirim. Bu yüzden; Kalemimin ucunu kırıp, elim üzerine, gözleri korkunç bir kadın çizdim. http://www.youtube.com/watch?v=okd3hLlvvLw Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Beautiful_Death Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 Imagine all those people ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 Imagine all those people ... Imagine there’s no heaven’ Cennetin olmadığını hayal et It’s easy if you try’ Eğer denersen bu kolay No hell below us’ Altımızda cehennem yok Above us only sky’ Üstümüzdeyse sadece gökyüzü var Imagine all the people Hayal et bütün insanların living for today... bu gün için yaşadığını... Imagine there’s no countries’ Hiç ülke olmadığını hayal et It isnt hard to do’ Bunu yapmak zor değil Nothing to kill or die for’ Öldürecek ve uğruna ölecek bir şey yok No religion too’ Ve din de yok Imagine all the people Hayal et bütün insanların living life in peace... hayatı barış içinde yaşadığını Imagine no possesions’ Mülkiyetin olmadığını hayal et I wonder if you can’ Yapabilir misin merak ediyorum No need for greed or hunger’ Hırsa ve açgözlülüğe gerek yok A brotherhood of man’ İnsanların kardeşliği Imagine all the people Hayat et bütün insanların Sharing all the world... Tüm dünyayı paylaştığını You may say Im a dreamer’ Benim bir hayalci olduğumu söyleyebilirsin but Im not the only one’ ama tek ben değilim I hope some day you’ll join us’ Umarım bir gün sen de bize katılırsın And the world will live as one Ve dünya yekvücut olarak yaşar tesekkür edeim ilginizden dolayı ... benim için yeri doldurulamaz , çok özel bir şarkıdır imagine... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Beautiful_Death Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 Ah , ben mi ekleseydim keşke. Teşekkür ederim yinede. O zaman yine lenondan izninizle. As soon as your born they make you feel small, By giving you no time instead of it all, Till the pain is so big you feel nothing at all, A working class hero is something to be, A working class hero is something to be. They hurt you at home and they hit you at school, They hate you if you're clever and they despise a fool, Till you're so fucking crazy you can't follow their rules, A working class hero is something to be, A working class hero is something to be. When they've tortured and scared you for twenty odd years, Then they expect you to pick a career, When you can't really function you're so full of fear, A working class hero is something to be, A working class hero is something to be. Keep you doped with religion and sex and TV, And you think you're so clever and classless and free, But you're still fucking peasents as far as I can see, A working class hero is something to be, A working class hero is something to be. There's room at the top they are telling you still, But first you must learn how to smile as you kill, If you want to be like the folks on the hill, A working class hero is something to be. A working class hero is something to be. If you want to be a hero well just follow me, If you want to be a hero well just follow me. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 6, 2009 ne olur perim, her nerdeysen , sen sakın böyle şeylere bulaşma.. [url= ][/url] 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2009 Steamhammer Telegram Part1: http://www.yasaktube.net/video+izle.php?tag=steamhammer+telegram&type=tag&video_id=MY9KbgUtDCw Telegram Part2: http://www.yasaktube.net/video+izle.php?tag=steamhammer+telegram&type=tag&video_id=IwZzM9V3W0g http://www.alexgitlin.com/npp/steam-sp.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Benjamin Yanıtlama zamanı: Aralık 15, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 15, 2009 Her zaman aynaya bakıyorum Yüzümdeki bütün bu hatlar gittikçe belirginleşiyor Geçmiş geride kaldı Alacakaranlıktan şafak vaktine gitti Yol,şu yol değil mi? Herkes bedelini ödemek üzere kendi payına düşenleri aldı Evet, ben kimsenin bilmediklerini biliyorum Nerden gelip,nereye gidenleri Biliyorumki bu herkesin günahı Nasıl kazanacağını kaybettiğin için biliyorsun Hayatımın yarısı kitaptaki sayfalarda yazılı Aptallardan ve bilgelerden yaşamayı ve öğrenmeyi öğrendik Biliyorsunki bu doğru, Bütün her şey sana geri dönüyor Söyle benimle,söyle bu yıl için Kahkahalar için ve gözyaşları için söyle Söyle benimle,eğer sadece bugün içinse Belki yarın, iyi olan Tanrı seni uzaklara götürecek Güzel...Söyle benimle,söyle bu yıl için Kahkahalar için ve gözyaşları için söyle Söyle benimle,eğer sadece bugün içinse Belki yarın, iyi olan Tanrı seni uzaklara götürecek Hayal et,hayal et,hayal et Hayal et bir düş gerçek oluyor Hayal et,hayal et,hayal et Ve hayal et hayalin gerçek olana kadar Hayal et,hayal et,hayal et,hayal et Hayal et,hayal et,hayal et Söyle benimle,söyle bu yıl için Kahkahalar için ve gözyaşları için söyle Söyle benimle,eğer sadece bugün içinse Belki yarın, iyi olan Tanrı seni uzaklara götürecek Dream On_ Aerosmith 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2009 Herkesin unuttuğu o sokakta biraz daha yaklaşsa ellerin çıldırırım . hatırlanacak kadar unutulduğumu düşünürüm paranoyakça , sonra haklı sebepler bulurum aşılamaz mesafelerde anılara dalarken . adımı sorsan kekelerim . . . umutlanırım bir adım daha atarsan . infazı olur gerçeğin , ellerinle dirseğime dokunursan . konu değiştiririm yerli yersiz , saçımla oynar göz ucumla süzerim . gölgemi arkamda bırakırım belki de , kim bilir ? Herkesin unuttuğu o sokakta biraz daha yaklaşsa ellerin çıldırırım . adımlarım bir diğerini izleyemez olur sana ayak uydurmanın tedirginliğinde . önce saçmalar sonra yalpalayarak yakınlaşırım , şaşırırsın . anlatacak çok şey bulmuşken ezberlerim bozulur ellerini hissedersem . başım döner merdivenleri çıkarken aydınlanır yüzün . kararır hüznüm görmez olursun . unutursun yürüdüğümüz yolları , nereye gittiğimizi unutturursun . ellerin biraz yakınlaşacak olsa hayallerime dokunacağın tüm düşleri baştan aşağı boyarım . içime kapanırım dokunacak olsan . çekerim kendimi senden dramatik bir şekilde . Herkesin unuttuğu o sokakta biraz daha yaklaşsa ellerin çıldırırım . ben dururum sen beni farketmeden bir kaç adım daha atarsın sonra arkana bir bakmışsın yere sırtüstü yatmış asfaltta meleklerle boğuşuyorum kim görür kim duyar kim konuşur TRT 2 deki Ressam Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2009 http://www.yasaktube.com/i9IixYR_p-4!SLIPKNOT-Dead-Memories-izle.html Sitting in the darkhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif I cant forget. Even nowhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif I realize the time Ill never get. Another story of the Bitter Pills of Fate. I cant go back again. I cant go back again... But you asked me to love you and I did. Traded my emotions for a contract to commit. And when I got awayhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif I only got so far. The Other Me Is Dead. I hear his voice inside my head... We were never alivehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif and we wont be born again. But I ll never survive with Dead Memories in my heart. Dead Memories in my heart Dead Memories in my heart...... You told me to love you and I did. Tied my soul into a knot and got me to submit. So when I got awayhttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif I only kept my scars. The Other Me Is Gone. Now I dont know where I belong .... We were never alivehttp://www.uslanmam.com/images/smilies/smiliv.gif and we wont be born again. But I ll never survive with Dead Memories in my heart. Dead Memories in my heart Dead Memories in my heart Dead Memories in my heart... Dead Visions in your Name. Dead Fingers in my Veins. Dead Memories in my Heart... Dead Memories in my Heart... Dead Memories in my Heart... Dead Memories in my Heart... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Demian Yanıtlama zamanı: Aralık 20, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 20, 2009 (düzenlendi) Cem Karaca Ve Apaşlar & Ferdy Klein Orkestrası (1968) No No No (Bu parçanın türkçe versiyonuda vardı, fakat bulamadım) http://www.yasaktube.com/IB6jrN1kfAM!Cem-Karaca-ve-Apaslar-amp-Ferdy-Klein-Orkestrasi-No-No-No-1968-izle.html He, he... Aynı parçanın türkçe versiyonunu da buldum. Adı ''Emrah''mış http://www.yasaktube.com/z18qkpo8d5A!CEM-KARACA-EMRAH-izle.html# Aralık 21, 2009 Demian tarafından düzenlendi 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 20, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 20, 2009 Tanrısını arayan bir çocuğum hala Tanrım olur musun ? http://www.youtube.com/watch?v=PBefMFTQN0I&feature=related Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2010 En başa aldım kelimelerimi , başladığım yerde seninle. Saçlarına baktım önce , sonra seslendim . biraz duraksadın yüzüme bakarken , birazda uzaktın . Sabahı dizinin dibinde geçirmek istercesine sana baktım . birazda uzak olmak istedim senden, kararsızdım , sadece bakmak istedim. Bir şey yaşamadan. İstemeden aşık oluyordum sana, bakamıyordun yüzüme. Bitmemişti daha önündeki şişeler. sarhoşluğunu görmek istemiyordum aslında. Bende sarhoş oluyordum. Birşeylerden kaçıyor gibiydin. Bende birşeylerden kaçıp gelmiştim sana. Başta sadece biraz zaman geçsin düşüncesindeydim. Öyle olmayacağını hisseder gibiydim . Koltuğa sıkışıp kalmıştım. sigara, bira, kül tablası, tv sesi ve ona karışan bir başka müzik sesiyle beraber sen vardın . Senin düşüncelerin neydi , beni kurcalayan da oydu ama önemsemedim, sadece seni önemsiyordum o vakit. Ne zaman hislerime karşılık yürüsem , karışıklıkların içinde buluyordum kendimi. Huzurlu olduğunu sanıp, mutlu olmaya odaklanmak , sarılmak sıcak bir bedene . Sonu mutsuz sonlarla biten bir romanın kendini anlattığı bir karakter gibi, hapsolduğum yerden yazdıklarım , sana uzağım... coconus http://www.youtube.com/watch?v=vnRqYMTpXHc&feature=related Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 Pörsümüş bir çift dudak; çatlağına doluşmuş salya sümük bir epilepsi. Hiç öpülmemiş bir çift yanak; karabasanın şamaroğlanı, tuhaf bir karanlık vergisi. Bir çift göz yuvası; öksüz bir çocuğun mosmor kader sergisi. Bükük bir boyun; derisi urgan izi. Bir çift bilek; damarlarında derin bir özlem kesiği. Cılız bir gövde; zayıflığında her defasında utanmaz poyrazın demlendiği. Kilit bir yürek; Beklenmedik bir ayrılık vurgunu, Çözülmeyen bir düğüm kargaşası, Dipsiz kuyulara bağırılan sen ötanazisi. Artık gel! İçimde tez canlı bir hayâl; Daha gelmeden göz göze, biz; sonbaharda eşsiz bir aşk esintisi. Lunky Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2010 Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. Hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. Hangimiz daha özveriliydik; bunun da.. umarım mutlu olursun. Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. Hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . Yüzüme öyle bakma nefretle, Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm. Müziksiz... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 9, 2010 bazı şeyleri yalnızlık çözümler içte oluşan hortum kendini yutmaktan acizken bir şey demek gerekli değil mi? taşlanmış yalnızlığa bir örnek daha ifadeyi yakalar tutup bırakmazken hayatın ipini çevirirken kendi üzerinden atlayıp yandın mızıklanmadan köşende durmasını da bidin ne söz dinleyen bir çocukmuşun içli yalnızlığının sesi duyulmadı ki umur orda olmak istedi mi? sormadım ona dikenleri koparıyorken kokuyu almanın derdine düşenler geldi bir ara sinirlenip sustum hoşun boşluğuna ne bağırıyorduk hem saçma sapan işler işte gül gitsin.. kelimeleri kumbarana atıp biriktirmekten aldığın keyfi yaşamının bozukluklarını savurmadan kuruşun hesabını söyle diyorum emeklerin sonucunu göster oraya buraya borcun var mı? tükenme! nasılsa öldü herkes.. http://www.youtube.com/watch?v=w0hk6un_VTg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2010 aşka ait ne varsa öpücük sesi dokunuşların gıcırıtısı gözlerindeki öykünün tınıları senin için bu haydutluk nasıl da yok oluyor her şey bir anda yüzüne atılan faça gibi küçük öpücüklerim teslim alıyor seni ellerini vücudunu ardından yağmur bulutlarının ardına saklanıp poyraz rüzgarı ile yok olurken adımı avucunun içinde unuturum izi kalmalı çünkü kılı kırk yaran o anda menfi bilenen sabit suç üstü yapılmış tarumar bu bir itiraf belkide yakalandıktan sonra sana anlatıklarım alışmaya çalışırken dudaklarındaki hücreme [video=metacafe;yt-thuKU5Sj9zM/styx_boat_on_the_river/]http://www.metacafe.com/watch/yt-thuKU5Sj9zM/styx_boat_on_the_river/ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cuRsed Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2010 paylaşım için güzeLdi ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Xero Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2010 Duality - Slipknot "Duality" "İkilem I push my fingers into my eyes... Gözlerime parmaklarımı sokarım It's the only thing that slowly stops the ache... Ağrıyı yavaşça kesen tek şey bu But it's made of all the things I have to take... Ama çekmem gereken şeylerden yapılmış Jesus, it never ends, it works it's way inside... İsa, hiç bitmiyor, içime işliyor... if the pain goes on... Devam ederse... Aaaaaaaah! Aaaaaaaah! I have screamed until my veins collapsed Damarlarım çatlayana kadar çığlık atmışım I've waited as my time's elapsed Zamanım dolana kadar bekledim Now, All I do is live with so much fate Şimdi, yaptığımm tek şey kaderle yaşamak I've wished for this, I've bitched at that Bunun için diledim, onun için çabaladım I've left behind this little fact: Geriye bu küçük gerçeği bıraktım You cannot kill what you did not create Yaratmadığını sen öldüremezsin I've gotta say what I've gotta say Demem gerekeni demem gerek And then I swear I'll go away Ondan sonra yeminle giderim But I can't promise you'll enjoy the noise Ama gürültüden hoşlanacağına söz veremem I guess I'll save the best for last Herhalde en iyisini sona saklarım My future seems like one big past Geleceğim sanki kocaman bir geçmiş You're left with me 'cause you left me no choice Benimle bırakıldın çünkü seçeneğin yoktu I push my fingers into my eyes Gözlerime parmaklarımı sokarım It's the only thing that slowly stops the ache Ağrıyı yavaşça kesen tek şey bu If the pain goes on, Eğer ağrı devam ederse, I'm not gonna make it! Başaracağım! Put me back together Beni tekrar bir araya getir Or separate the skin from bone Ya da deriyi kemikten ayır Leave me all the Pieces, then you can leave me alone Bana tüm parçaları bırak, o zaman beni yalnız bırakabilirsin Tell me the reality is better than the dream Gerçeklerin rüyadan daha iyi olduğunu söyle But I found out the hard way, Ama zor yolla öğrendim, Nothing is what it seems! Hiçbirşey olduğu gibi değil I push my fingers into my eyes Gözlerime parmaklarımı sokarım It's the only thing that slowly stops the ache Ağrıyı yavaşça kesen tek şey bu But it's made of all the things I have to take Ama çekmem gereken şeylerden yapılmış Jesus, it never ends, it works it's way inside İsa, asla bitmiyor, içime işliyor If the pain goes on, Eğer ağrı devam ederse, I'm not gonna make it! Başaramayacağım! All I've got...all I've got is insane... Tek olan... tek olan şey delilik! I push my fingers into my eyes Gözlerime parmaklarımı sokarım It's the only thing that slowly stops the ache Ağrıyı yavaşça kesen tek şey bu But it's made of all the things I have to take Ama çekmem gereken şeylerden yapılmış Jesus, it never ends, it works it's way inside İsa, hiç bitmiyor, içime işliyor If the pain goes on, Ağrı devam ederse, I'm not gonna make it! Başaramayacağım! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emphasis Yanıtlama zamanı: Ocak 14, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 14, 2010 making april - so bad (acoustic) .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 15, 2010 Ne desem boş ne desem anlamsız gibi şu an yok olmanın verdiği saçmalık hali eksikliğini hissettiğin şeylerin patlaması sanki ne kadar? nereye kadar dersen? bilinmez… hiçbir şey gibi işte anladım… iyi olmak yetmiyormuş hiçbir şey için yetmiyormuş hem de kötü olmak kolay mı sanki öyle sanıldığı gibi öyleyse hadi ol o zaman durma acı ver birilerine,yalan söyle bencil ol,hep kendini düşün seviyorum de sevme özledim de özleme,kandır onları kaç saklan kuytulara hayatın bitmeyen karmaşasından bu da olmazsa yapacak bir şey yok artık git at kendini yüksekçe bir yerden vur kendini acıya kedere ağlamanın da gözüne vur gitsin işte düşündüm de meğer bunca zaman ne çok şeyi sevmişim ben ne çok şeyi almışım kendime bütünleşmişim bana benzeyen,ben gibi olanlarla artık beklemekle geçmesini istemiyorum hayatımın zamanım yok buna her şey bir anda oluverse işte oluverse ne olur? içimde kalan öyle çok şey var ki biriktirdiğim,anlatamadığım haykırmak ister gibiyim paramparça olmuş yüreğimi söz ver artık yapma bunu kendine söz ver artık acı çekmeyeceğim de tut işte tut kendini tüm bu saçmalamalarının nedeni biliyorum kimi zaman tüm bu karmaşık ruh hallerinin de o bir türlü aklından çıkaramadığın o kendini düşünmekten alıkoyamadığın ve kimseleri onun gibi sevemediğin yarin gelir aklına ey yar! sen bilmiyorsun işte,belki de hiç bilmeyeceksin bir müzik tınısı duyup irkilmek gibi sana dönüşlerim havada asılı kalmış,imkansız hayaller gibi seni düşünüşlerim olmayan sevgilim var olmamışsın sanki hiç içimde o zaman niye bu tutukluluk hali niye bu kendini içten içe yemeler devamsız düzensiz düşünmeler gitmeler gelmeler kendi içine kapanmak en derinine evine,dört duvarın arasına kimse duymaz biliyorsun kimse görmez de seni bağırsan çağırsan feryat figan ,ne olur ki burda? avazın çıktığı kadar bağırsan kaç yazar? duyan olmadıktan sonra duyup ta koşan,koşup da sarılan olmadıktan sonra kaç yazar söylesene ne olacak ki bundan sonrası? cürmün kadar yer yakarsın işte kendi içinde hadi gayret biraz daha az kaldı sonuna yaklaşıyorsun hayatının bak nefes alışların bile ağırlaşıyor git gide ah be deli kızım ah sen farkında değilsin ki hala yavaşça öldüğünün… http://www.youtube.com/watch?v=gdz_G1VGJ4c 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.