illuminator_25 Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Mona Roza Mona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona Roza, bugün bende bir hal var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli çakallar Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek Anla Mona Roza, ben bir deliyim Açma pencereni perdeleri çek... Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Bende çıkar güneş aydınlığa Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi Seni hatırlatıyor her zaman bana Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgar Işıksız ruhumu sallar da durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ellerin, ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi Ellerinden belli oluyor bir kadın Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin, ellerin ve parmakların Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Saat onikidir söndü lambalar Uyu da turnalar girsin rüyana Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Akşamları gelir incir kuşları Konar bahçenin incirlerine Kiminin rengi ak, kimisi sarı Ahh! beni vursalar bir kuş yerine Akşamları gelir incir kuşları Ki ben Mona Roza bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında Hayatla doldurur bu boş yelkeni O masum bakışlar su kenarında Ki ben Mona Roza bulurum seni Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım uymaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kurşun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı Alev alev sardı her tarafımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyvalar sabırla olgunlaşırmış Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Altın bilezikler o kokulu ten Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne Bir tüy ki can verir bir gülümsesen Bir tüy ki kapalı gece ve güne Altın bilezikler o kokulu ten Mona Roza siyah güller, ak güller Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Aaahhh! senin yüzünden kana batacak! Mona Roza siyah güller, ak güller Sezai Karakoç | sezai karakoç bu şiiri seminerlerine sürekli gelen bir kıza yazıyor.her katıldığı yerde bu kızı görüyor fakat bir türlü konuşamıyor,kızda mahçup biri olduğu için o da açılamıyor, aşkını anlatmak için böyle bir şiir yazıyor kıza, sonra bir şekilde kızamı artık dinleyicilere mi bilmem aşkını bu şiirle anlattığını ve her kıtanın ilk harflerinden kızın isminin çıktığını söylüyor.kız kendi ad ve soyadının çıktığını farkedince ağlayarak tuvalete gidiyor ve orda intihar ediyor.şair bu olaydan sonra hiç evlenmiyor, aslında bu şiirininde yayınlanmasını istemiyor ama çok güzel olduğu için paylaşmak istedim.beni affetsin. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vhercle Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 ne hasta bekler sabahı ne taze ölüyü mezar ne de şeytan bir günahı seni beklediğim kadar istemem artık gelmeni yokluğunda buldum seni bırak vehmimde kalsın gölgeni gelme artık neye yarar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Nietzsche Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 yakışır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
whitepower Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Sen ağlama...Ben ağlarım... İçin yanmasın...Ben yanarım... Dert zinciri olmuşum zaten... Bir de hasretinle nasıl yaşarım..... (Aydın'ım kulakların çınlasın kanka) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vhercle Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 ölüm olsan da bende… unutamadım… bir kadın sevdim hayalinle… yokluğuna mahkum her sonbahar… hüzünler yağar üzerime… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
illuminator_25 Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 yağmurlu bir akşamda, duldada dedemden öğrendiğim ilk duam gibi yeşil ceviz altında koşturan karınca gibi Harran üstünde her gece parlayan Süreyya gibi emek gibi toprak gibi kan gibi hoyrat gibi adilcevaz fırtınası yedidağın eşkiyası gibi yasak gibi bayrak gibi baskın gibi erişilmez bir şeydi seni sevmek. seni sevmek varya seni sevmek seni sevmek memleket memleket seni sevmek ibrahim sadri Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vhercle Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 saklasan da acını… aşka ziyan sahte tebessümlere… diner mi ızdırabın…biter mi gözyaşın… sen yalansan yabancı gözlerde… gitme…gidersen ölürüz… gülmek haram ikimize de… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Nietzsche Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2006 Aysel git başımdan ben sana göre değilim Ölümüm birden olacak seziyorum. Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim Aysel git başımdan istemiyorum. Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün Dağıtır gecelerim sarışınlığını Uykularımı uyusan nasıl korkarsın, hiçbir dakikamı yaşayamazsın. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Benim için kirletme aydınlığını, hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim Islığımı denesen hemen düşürürsün, gözlerim hızlandırır tenhalığını Yanlış şehirlere götürür trenlerim. Ya ölmek ustalığını kazanırsın, ya korku biriktirmek yetisini. Acılarım iyice bol gelir sana, sevincim bir türlü tutmaz sevincini. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Ümitsizliğimi olsun anlasana hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. Sevindiğim anda sen üzülürsün. Sonbahar uğultusu duymamışsın ki içinden bir gemi kalkıp gitmemiş, uzak yalnızlık limanlarına. Aykırı bir yolcuyum dünya geniş, Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki. Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş. Sakın başka bir şey getirme aklına. Aysel git başımdan ben sana göre değilim, ölümüm birden olacak seziyorum, hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. Aysel git başımdan seni seviyorum... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vhercle Yanıtlama zamanı: Kasım 24, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 24, 2006 sanmaki haram bilmez hayyam haramı helali birbirinden ayırmam senle içilen şarap helaldir sensiz içilen su bile haram Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sudem Yanıtlama zamanı: Kasım 25, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 25, 2006 severken korkmalısın incitmemelisin okşarken beni bir çiçeği koklamak güzeldir ama, soldurmamak önmeli olan, tatlı bir söz söylesen sıcak bir buse kondursan yanağıma içten,yalansız... bak ne kadar güzelleşiyorum o zaman... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vhercle Yanıtlama zamanı: Kasım 25, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 25, 2006 güzler düşer yüreğime… zindan gözlerini gördüm ya bugün…kilit vurdum gözyaşıma…, mevsimsiz hüzünleri yaşıyorum sende… güzler düşer, sen düşersin yüreğime…ne olur gitme… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vhercle Yanıtlama zamanı: Kasım 25, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 25, 2006 gidersen ne kalır geriye benden… suçluyum…affetsen de geçmedim… geçemedim kırık sevgilerden… kal gönlümde… ne olur gitme… koyma beni yalan gözlere… Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mistik Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2006 Görmek bir Kum tanesinde bir Dünya Ve bir Cennet bir yaban çiçeğinde Tutmak Sonsuzluğu avucunda Ve Ebediyeti bir saatin içinde. William Blake Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon-ex Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2006 özledim seni... ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir. beynimi uyuşturuyor özlemin... çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum Yokluğun, Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp mütemadiyen bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları aksamları her isi bir kenara koyup seninle baş başa konuşmaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü... Nasılda serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken Gitmeni asla istemediğim halde buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları söylemeden ''git artık'' demek ''beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa'' demek sana nede zor seni görmemek ve belki yıllar sonra karsılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden... yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek.... Can Yücel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KATA Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2006 Annabel Lee / Edgar Allan Poe Seneler,seneler evveldi; Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı,bileceksiniz İsmi Annabel Lee; Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten Sevmekden başka beni. O çocuk ben çocuk,memleketimiz O deniz ülkesiydi, Sevdalı değil karasevdalıydık Ben ve Annabel Lee; Göklerde uçan melekler bile Kıskanırdı bizi. Bir gün işte bu yüzden göze geldi, O deniz ülkesinde, Üşüdü rüzgarından bir bulutun Güzelim Annabel Lee; Götürdüler el üstünde Koyup gittiler beni, Mezarı ordadır şimdi, O deniz ülkesinde. Biz daha bahtiyardık meleklerden Onlar kıskandı bizi,_ Evet!_bu yüzden (şahidimdir herkes Ve o deniz ülkesi) Bir gece bulutun rüzgarından Üşüdü gitti Annabel Lee. Sevdadan yana ,kim olursa olsun, Yaşça başca ileri Geçemezlerdi bizi; Ne yedi kat gökdeki melekler, Ne deniz dibi cinleri, Hiçbiri ayıramaz beni senden Güzelim Annabel Lee. Ay gelip ışır hayalin eşirir Güzelim Annabel Lee; Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar Güzelim Annabel Lee; Orda gecelerim,uzanır beklerim Sevgilim,sevgilim,hayatım,gelinim O azgın sahildeki, Yattığın yerde seni. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Dolunay Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2006 İntihar Kimse duymadan ölmeliyim Ağzımın kenarında Bir parça kan bulunmalı. Beni tanımayanlar "Mutlak birini seviyordu" demeliler. Tanıyanlarsa, "Zavallı, demeli, Çok sefalet çekti.." Fakat hakiki sebep Bunlardan hiçbirisi olmamalı. bu şiiri ilk defa takvim yaprağında okumuştum. Orhan Veli Kanık BU SEVGİDİR Onun güzelliğini hepkes görüyorsa o bence az güzeldir. Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir. Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir. Yalnız ben biliyorsam bu aşktır. Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır. bu şiiride internette şiir okurken buldum.bu şiir beni anlatsın diyerek tıkladığım şiirdi. Murathan Mungan'dan "Bir yıl daha bitiyor Düşlerim, tasarılarım, yarım kalmış onca şey Her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden Bana mı öyle geliyor, Yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman İnsan yaşlanırken? Kırdım mı, incittim mi birilerini? Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler. Yeniden düşünmeliyim Dostluklarımı, ilişkilerimi Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı? Yitirdim mi yoksa masumiyetimi? Borçlarımı ödedim mi? Doğru seçtim mi soruların fiillerini? Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış, giysilerim ütülü, odam düzenli mi? Ödünç aldığım kitapları geri verdim mi? Geri verdim mi aldıklarımı? Ovmalı gümüşleri, bakırları; cila geçmeli ahşaplarıma Ovmalı umutları Saklı tutmalı gelecek inancını, eksik etmemeli ağzımızdan Hançer kıvamındaki o karamizah tadını (....) Zamanı düşünüyorum, koyuluyorum Anlamını yitiriyor "şimdiki zamanın" boş yüceliği, tarihin unutkan sayfalarındaki mürekkep lekeleri İşimin başına dönüyorum İçimde ıssız bir gönül erinci Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum "İçtenliğin" ya da " dünya görüşünün" kirletmediği Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum.... " Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mistik Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2006 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2006 "Hazziniz, istirabinizin maskesiz halidir. Ve kahkahanizin yükseldigi ayni kuyu, sik sik gözyaslarinizla dolar. Baska türlü olabilmesi mümkün müdür? Istirabin içinize kazidigi alan ne kadar derin olursa, o denli çok hazzi içerebilir. Ve sarabinizi tasiyanla, çömlekçinin firininda yanan ayni kadeh degil midir? Ve sesi ruhunuzu oksayan lavta, daha önce biçaklarla oyulan tahtayla bir degil midir? Kendinizi neseli hissettiginizde kalbinizin derinliklerine inin. Farkedeceksiniz ki, size bu sevinci veren, daha önce üzülmenize neden olmustu. Üzgün oldugunuzde, tekrar kalbinize dönün. Göreceksiniz ki, daha önce sevinciniz olan bir sey için agliyorsunuz. Bazilariniz, "Haz, istiraptan daha anlamlidir" der; digerleri ise, "Hayir, istirap daha anlamlidir". Bense, ikisi birbirinden ayrilamaz, diyorum. Onlar beraber gelirler. Ve siz, bir tanesiyle masanizda otururken, unutmayin ki, digeri de yataginizda uyuyordur. Gerçekte siz, hazzinizla istirabiniz arasinda bir terazi konumundasiniz. Sadece bos oldugunuzda, hareketsiz ve dengede kalabilirsiniz. Bir hazine avcisi, altin ve gümüsünü tartmak için sizi kullandiginda, haz ve istirap kefeleriniz, ister istemez, yükselip alçalacaktir." Halil Cibran Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tugba Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2007 Dört Yapraklı Çiçek Çıkamaz çocukluğundan dışarı Kimse. Oynamamız bundandır. Kara toprakla binlerce yıl. Çıkamaz çocukluğundan dışarı Kimse. Bundandır sevmemiz kiraz ağaçlarını. Çıkamaz çocukluğundan dışarı Kimse. Kardeşliğimiz bundandır Mavi sularla binlerce yıl. Çıkamaz çocukluğundan dışarı Kimse Bundandır inanmamamız Kocaman bombalara. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
bilgiavcisi19 Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 dünya bir deniz insan bir gemi akıl yelkeni fikir dümeni göster kendini göreyim seni (anonim) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 Dün sabaha karşı kendimle konuştum Ben hep kendime çıkan bir yokuştum Yokuşun başında bir düşman vardı O'nu vurmaya gittim kendimle vuruştum Ö.Asaf ------------------------------------------------ Bak bil ki domuzların önüne inciler serilmez Mücevherden sarraflar anlar ancak başkası bilmez Kör için elmasda bir camda Sana bakan bir kör ise sakın kendini camdan sanma Mevlana -------------------------------------------------------- Ne atom bombası Ne Londra Konferası; Bir elinde cımbız, Bir elinde ayna, Umrunda mı Dünya Orhan Veli Kanık ------------------------------- Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken, anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular, kalbinizde kaldı Siz geniş zamanlar umuyordunuz, Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek Yılların telaşlarda bu kadar çabuk Geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde, açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı. Behçet Necatigil ------------------------------- sessiz gemi ve han duvarları da sevdiğim bir diğer şiirler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PrOmAkHoS Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 dün sabaha karşı kendimle konuştum. ben hep kendime çıkan bir yokuştum. yokusun başında bir düşman vardı onu vurmaya gittim kendimle vuruştum. Özdemir Asaf Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
whitepower Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 güzelmiş promakhos paylaşım için saol:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
whitepower Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 13, 2007 Sanırsın,dağlarda yol olmaz... Usanırsın,kalbinde güç kalmaz... Uzanırsın...Yarın olmaz.... Zor günlerin,ardında huzur olmaz ki her zaman.. Umutlar yön bulmaz... Yarın olsa da...Beklenen gün olmaz... Sözlerim gerçektir,yüreğim kardeştir her zaman.. Umudum sonsuzdur uğraşım bitmez hiçbir zaman... (Pentagram...Pek de sewerim çok da sewerim) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Dolunay Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2007 kıskanırım seni kendimden bile şimdi çekip gittin yoksun öyle bir dertdir ki bu yüreğime acısı işlenir içime hiç çıkmamacasına seni sevdim kalbime gram gram işledim ama imdi söküp atmak için bir nebze mecalim yok sana dön derdim ama dönsende çağre yok bu acıyı çekiyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kalipso Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2007 Aşk muhteşem bir felaket... Duvara gireceğini bilmek ve gene de gaza basmak... Dudaklarında tebessüm kendi yıkımına doğru koşmak... İşin bokunun çıkacağı anı merakla beklemek... Aşk programlanmış tek hüsran... İnsanın yeniden yaşamak istediği tek öngörülebilir mutsuzluktur... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.