Jump to content

Bugün Sizi Hangi Şiir Anlatıyor?


schizophrana

Önerilen Mesajlar

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında

öyle yoruldum ki yoruldum dünyayı tanımaktan

saçlarım çok yoruldu gençlik uykularımda

acılar çekebilecek yaşa geldiğim zaman

acıyla uğraşacak yerlerimi yok ettim.

Ve şimdi birçok sayfasını atlayarak bitirdiğim kitabın

başından başlayabilirim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Başım belada yine, aşkın merdivenine tırmanırken düştüm son basamaktan

Ey yaradan gücüm kalmadı kirli suratlarla savaşmaya,hadi kurtar beni burdan

Rengim soldu göz altlarımın rengiyse artık mor sümbüller kadar oldu baya koyu

Kenevir yada eroin değil bunun sebebi,kahve ve sigaramla yalnızlığın eşiğindeyim

Anlamsızlıklarda boğuldum bugün, yarınlar umutsuz, dünlerim bugünümün a**na koydu

Nefretim yada ettiğim onca küfür, hiç biri boş değil ve eskisi kadar da artık güçlü değilim

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Birisi biri için,

Bilerek,bilmeyerek,

Her biçimden bir anlam,

Her anlamdan bir biçim

Beklemiştir giderek,

Bekledi,bekleyecek,

Birisi biri için.

O belki de gelecek,

Belki de gelmeyecek.

Birisi biri için

Gelecek,gelmeyecek,

Sürecek için-için,

Ama hiç gitmeyecek.

Hep başlayıp yeniden

Ve de hiç bitmeyecek.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

NE YAPALIM ?

 

Bir taş at.

Bir taş daha at.

Bir şiir ateşle. Bir yumruk yükselt.

Sesini yükselt.

Bir çocuk yetiştir.

Bir maske tak.

Duvara bir slogan yaz.

Şehitleri an.

Bir hayal kur.

Bir barikat kur.

Tarihine sahip çık.

Sokaklara sahip çık.

Bir slogan at.

Bir kurşun at.

Bir tohum ek.

Bir ateş yak.

Bir cam kır.

 

Terle.

Sahte belge düzenle.

Bir bildiri bastır.

Bir kanun kaçağını barındır.

Bir yara sar.

Bir dosta sevgi göster.

Silahını temizle.

Hakikati söyle.

Bir miting düzenle.

Arkanı kolla.

Gökyüzüne bak.

İz bırakma.

İşçilerden öğren.

Bir yoldaşa öğret.

Bir hücreyi ziyaret et.

Bir savaş esirini kurtar.

FBI'ın gizli dosyalarını çal.

Kendi kalbini çal.

Parolayı aklında tut.

Bir aynasızı silahsızlandır.

Bir füzeyi çalışmaz hale getir.

Bir fıkra anlat.

 

Bir plan yap.

Bir ümit ışığı gör.

İsmini değiştir.

Bir teoriyi test et.

Bir dogmaya meydan oku.

Korkunu kullan.

Bir damla gözyaşı akıt.

Haritayı incele.

Hainlerle hesaplaş.

Ağırlığını hakkıyla taşı.

Biraz daha ağırlık kazan.

Sevmek için mücadele et.

Sevdiğini bir daha söyle.

Sınırı aş.

 

MALCOLM X

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kan kalesi

Elbet bir hinlik vardım seni sevişimde

ey kanıma çakıllar karıştıran isyan

saçlarıma bin küsur yalnızlığı takıp girdiğim şehre

insan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksın

günü geçmiş bir gazete, toprak bir çanak

bir daha gelmem belki diye bir not bakır maşrapanın yanında

şeytanlar da yürür benimle herhal ıslık çaldığım için

bir şahan tüylerini döker arımsıra

artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım

böğrümde kambur çocuklardan bir payanda.

 

Gizemli bir dehliz gibi şehri dolaşıyorum

sıkıca tutuyorum kendimi şehre karışmaktan alıkoymaya

her yerimde urlar çıkıyor, biraz kürt, biraz köylü, biraz makina

kangren oluyorum bahar geldiği için

urlarımı kesiyorum kör bir usturayla

ama kopmuyor onlar ve bana şehri dolaştırıyor

bırakabileceğim herşeyi bıraktırıyor bana

kızlardan geçilmiyor köprüler, ayak bileklerime dek

yükseliyor kız tortuları

tülbentlerden kanı süzülürken körpe yavruların

bir bazı şeyler bulmalı yüzümüze tebelleş olan bu korkuya

- Avluya çık

- Avluya kara bir şey bırakılmış

(bir bomba)

 

Kulaklarımız alışmıştı tıpırtısına yağmurun

şehre sıkıntının rahatlığı basmadan giriyorduk

filimler üç günde bir değişiyordu

bense ikircikliydim ama korkmuyordum

polis olan babamla tatil arasında uçuşup duruyordum durmadan

urlarım yoktu, suçum yoktu

ve beyaz kuşlar kalkardı anamın hırkasından

şehre karışmayan bir dehliz değildim

sevinçle kovalıyordum kendimi

bunları ansımak başımı döndürüyor bazan

elbet bir hinlik vardır seni sevişimde

ey kanıma çakıllar karıştıran isyan.

 

Azan bir hevestir artık tanyeri

söküp gövdesinde bir cehennem parçalamak ister insan

şehrin defterini dürüp uzanmak ister yanına

üstümüzü kuş sesinden bir lekeyle örtmeli

umudumuzu kapamaya gelen makinaları

bütün çirkefini şehrin çarptırıp aşkımıza

solumak gece

terlemek gece

gece çarşaflara..

Açıklanacak, belletilecek olan belki

milat öncesi ve sonrası lakırdıları

karışık banka hesapları, navlun

yani öylesine açık değil pek

hatta

- şehir mi, değil mi burası -

kötürüm bir kurt çantamı karıştırıyor

neden karıştırıyor, ne hakla

direnmeler, erzurumlar, kalfalar

gecenin ipini koparan gece safaları

- Var mısın yok yere ağlamaya… Ki bir sis

yanık bırakılmış bir fısıltı

şehri sarıyor, bir dehliz olan bana ulaşamıyor ama

herkesin içinde iğdiş bir bahar

bacakları eriyor memurların, evkızlarının

ve saat 24 vardiyasının işçileri

inmiyorlar ocaklarına.

 

Yufka mıdır

yufka mıdır benim bakışım dünyaya

ki acılarıyla başlatırım insanşarı

derimi yalayarak geçen mevsim

beni alır şehirden yıpranmış bakışlarla

her askere gidenin, her tören yorgunun

kondurur kemerinin kaşına.

Böylece ben, o küskün, o karışmayan dehliz

koca bir tomruğu yüklenirim arkadaşlarla

koca bir tomruğu kaldırıp kaldırıp

kümbetlere, bitkinliğin bordasına..

 

Kanın çığrından çıktığı saattır bu

memelerini bana sıkıca bastırdığın

hercai bir yürek somurtkan kepenklerin ardında

şehri acıtan çocukluğumuza değdikçe

biz seviştikçe bizi acıtan

kukumav kuşları, manilerle dolu bir yatak

zaç yağı şişeleri kocaman.

 

Sen şimdi sevincimin akranısın

ey kanıma çakıllar karıştıran isyan

doğrusu seni toprağı eller gibi sevdim

yaralarımı onduranımsın

yatağımı hiç boş bırakmayan..

Yüzümü ellerimle yine kapayayım mı?

bekçi karısının belaltını mı anlatayım insanlara

yoksa onlara bilinmez bir toprak mı adayayım

değil

partizanlığım dalaşmak istiyor anla

bu sarsak hırgürüyle dünyanın

dalaşmak dalaşmak dalaşmak

böylece aşk akranım oluyor benim

ey bayırdan ve yokuştan uzaklara

ey çırpınan bir geyiktir memelerin

kanın ısırgan otları gibi aklımda.

İsmet Özel

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden.,

Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter.

Hiç kimse aramasa sormasa beni

Sen gelsen yeter..

 

Huzur ellerinin güzelliğidir.

Gözlerin karşımda mutluluk denizi.

Her sabah soframızda ekmeğimizi

Sen bölsen yeter..

 

Yüreğim seninle yaylalar kadar serin

Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam

Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam

Sen dolsan yeter..

 

Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.

Bende sabır sende naz..

Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz

Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter..

 

Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün,

Sende karar kıldığını...

Ve içimin şerha şerha yarıldığını,

Sen bilsen yeter..

 

Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi..

Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek..

Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,

Eğilsen yeter.....

 

Yavuz Bülent Bakiler

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ora Ora Ora

Döndürdün beni kora

Kalbimde yelkenler fora

Benziyorsun Zsa Zsa Gabor'a

Seviyorum seni Ora.

 

Sana olan aşkım birlikte yediğimiz sabah kahvaltısından daha kuvvetli

Aşkım bir bombanın içindeki baruttan daha güçlü

Helanın derinliklerinden de derin

Seni eski arabam kadar çok seviyorum.

 

Seni arının balı sevdiği gibi seviyorum.

Her gece yatarken çamurlarda seni düşünüyorum.

Aklım Ora'larda.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ağlama Ahmet ağlama

Davranma kuşağına ikide bir

Anam avradım olsun

Bu kara günlerin sonu gelir

 

Büyük balık küçük balığı yutar demişler

*ok yemişler

Onu sardalyeler düşünsün

Sen balık değilsin ki Ahmet ...

 

Oktay Rifat Horozcu

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gözyaşına dök yağmuru

Düş uçacak bahara doğru

Yollar açılıp konuşacak

Mutlu edeceğim yokluğunu

 

Huyumdur hep ölürüm

Nice aşklara bölünürüm

Ayımdır hep tutulurum

Nice ışıkla korunurum

 

Hüzün kovan kuşu gelmiş

Gecenin yanağına konuvermiş

Ay tenli aşık şarkıma karşılık vermiş

 

Dışım içimden gelir

Yani gölgem kendimden

Aşktır ölümden güzel olan

Bak ve gör yaşam düşlerdedir

 

Huyumdur hep dirilirim

Nice dağlardan dökülürüm

Ayımdır hep kararırım

Nice öpüşle aklanırım

 

Hüzün kovan kuşu gelmiş

Gecenin yanağına konuvermiş

Ay tenli aşık şarkıma karşılık vermiş

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hiçbir şeyden etkilenmeyecek kadar katılaşmak iyi olurdu herhalde. Ancak o zaman da insanlardan büsbütün kopar ve öyle bir yalnızlığa kapılırsın ki hayat katlanılmaz duruma gelir. Bunu yapmayı başaranlar, kendilerini birer canavar haline sokacak gücü kendinde bulanlar da var. Ama sayılarının ne kadar az olduğunu bilsen şaşarsın. Ya da şöyle diyeyim: Hepimiz canavarlaştık, ama yüreğinde bir zamanlar yaşadığı hayatın bir kırıntısını taşımayanımız yok gibi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Koca bir çölde

Sonsuz kum denizinde

Arıyorum

Yitik ruhu arıyorum

Bulamadığım yolu

Bir orada bir burada

Bütün yönlerde ruhum

Bulamıyor aradığını

Bu korkunç boşlukta

Bu sonsuz boşlukta

Her yanım kum

Alabildiğine parlak, boğucu

Kumlar uzanıyor çevrenin sonuna değin

Sonra bir ses duyuyorum

Tatlı, gür ve kahredici

Diyorki bana:

''Yitik ruh sanıyorsun kendini sen!

Bir ruh sanıyorsun kendini

Yanılıyorsun. Bir ruh değilsin gerçekte

Yitmişte değilsin

Bir hiçsin yalnızca

Yoksun sen.''

 

Chant Du Neant

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tüm teoriler, klişeler gibi

Cehennemin dibine gitsin

bütün ufak yüzler

Yukarı bakıyorlar, güzeller

ve inanıyorlar.

Ağlamak istiyorum

Fakat hüzün aptalca

İnanmak istiyorum

Fakat inanç bir mezarlık

Biz onu satıra ve bir alaycı kuşa indirgedik

Bize şans dile….

 

C. Bukowski

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir ışık alsın gözümü

Tamam deyip bulayım çözümü

Bir bilge ki ben yapsın beni

Umursayıp duysun sözümü

 

Yalan sanırım kimi çözümü

Doğrular buruşturur benim yüzümü

Herkes yolda gider benden öte

Ben ben olalı bulamadım özümü

 

Bir el alsın elimi

Bükülmez kılsın belimi

Kaybolan her an yine de

Sürüklesin yaşam selimi

 

Yalan sanırım kimi çözümü

Doğrular buruşturur benim yüzümü

Herkes yolda gider benden öte

Ben ben olalı bulamadım özümü

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"İçim güvercinleri okşamış gibi rahat

Sen yanımdayken ister istemez

Geniş meydanlarda akşam üstleri

Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar.

 

Sen yanımdayken ister istemez

Uzak ırmakları hatırlıyorum. "

 

-Turgut Uyar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İçkiye benzer bir şey var bu havalarda

Kötü ediyor insanı, kötü...

Hele bir hasretlik oldu mu serde;

Sevdiğin başka yerde,

Sen başka yerde.

Dertli ediyor insanı, dertli.

 

İçkiye benzer bir şey var bu havalarda,

Sarhoş ediyor insanı, sarhoş.

 

Orhan Veli Kanık

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ahanda bu şiiir en sevdiğim şiirdir

Kan Kalesi

Elbet bir hinlik vardır seni sevişimde

ey kanıma çakıllar karıştıran isyan

saçlarıma bin küsür yalnızlığı takıp girdiğim şehre

insan varlığımızdan tuhaf tohumlar bıraksam

günü geçmiş bir gazete, toprak bir çanak

bir daha gelmem belki diye bir not bakır maşrapanın yanında

şeytanlar da yürür benimle herhal ıslık çaldığım için

bir şahan tüylerini döker ardımsıra

artık bırakılmaktan yapılma bir adam sayılırım

böğrümde kambur çocuklardan bir payanda.

Gizemli bir dehliz gibi şehri dolaşıyorum

sıkıca tutuyorum kendimi şehre karışmaktan alıkoymaya

her yerimde urlar çıkıyor, biraz kürt, biraz köylü, biraz makina

kangren oluyorum bahar geldiği için

urlarımı kesiyorum kör bir usturayla

ama kopmuyor onlar ve bana şehri dolaştırıyor

bırakabileceğim her şeyi bıraktırıyor bana

kızlardan geçilmiyor köprüler, ayak bileklerime dek

yükseliyor kız tortuları

tülbentlerden kanı süzülürken körpe yavruların

bir bazı şeyler bulmalı yüzümüze tebelleş olan bu korkuya

-Avluya çık

-Avluya kara bir şey bırakılmış

(bir bomba)

Kulaklarımız alışmıştı tıpırtısına yağmurun

şehre sıkıntının rahatlığı basmadan giriyorduk

filimler üç günde bir değişiyordu

bense ikircikliydim ama korkmuyordum

polis olan babamla tatil arasında uçuşup duruyordum durmadan

urlarım yoktu, suçum yoktu,

ve beyaz kuşlar kalkardı anamın hırkasından

şehre karışmayan bir dehliz değildim

sevinçle kovalıyordum kendimi

bunları ansımak başımı döndürüyor bazan

elbet bir hinlik vardır seni sevişimde

ey kanıma çakıllar karıştıran isyan.

Azan bir hevestir artık tanyeri

söküp gövdesinde bir cehennem parçalamak ister insan

şehrin defterini dürüp uzanmak ister yanına

üstümüzü kuş sesinden bir lekeyle örtmeli

umudumuzu kapmaya gelen makinaları

bütün çirkefini şehrin çarpıtıp aşkımıza

solumak gece

terlemek gece

gece çarşaflara...

Açıklanacak, belletilecek olan belki

milât öncesi ve sonrası lâkırdıları

karışık banka hesapları, navlun

yani öylesine açık değil pek

hatta

-şehir mi, değil mi burası-

kötürüm bir kurt çantamı karıştırıyor

neden karıştırıyor, ne hakla

direnmeler, erzurumlar, kalfalar

gecenin ipini koparan gece safaları

-Var mısın yok yere ağlamaya... Ki bir sis

yanık bırakılmış bir fısıltı

şehri sarıyor, bir dehliz olan bana ulaşamıyor ama

herkesin içinde iğdiş bir bahar

bacakları eriyor memurların, evkızlarının

ve saat 24 vardiyasının işçileri

inmiyor ocaklarına.

Yufka mıdır

yufka mıdır benim bakışım dünyaya

ki acılarıyla başlatırım insanları

derimi yalayarak geçen mevsim

beni alır şehirden yıpranmış bakışlarla

her askere gidenin, her tören yorgununun

kondurur kemerinin kaşına.

Böylece ben, o küskün, o karışmayan dehliz

koca bir tomruğu yüklenirim arkadaşlarla

koca bir tomruğu kaldırıp kaldırıp

kümbetlere, bitkinliğin bordasına...

Kanın çığırından çıktığı saattir bu

memelerini bana sıkıca bastırdığın

hercai bir yürek somurtkan kepenklerin ardında

şehri acıtan çocukluğumuza değdikçe

biz seviştikçe bizi acıtan

kukumav kuşları, mânilerle dolu bir yatak

zaç yağı şişeleri kocaman.

Sen şimdi sevincimin akranısın

ey kanıma çakıllar karıştıran isyan

doğrusu seni toprağı eller gibi sevdim

yaralarımı onduranımsın

yatağımı hiç boş bırakmayan...

Yüzümü ellerimle yine kapayayım mı?

bekçi karısının belaltını mı anlatayım insanlara

yoksa onlara bilinmez bir toprak mı adayayım

değil

partizanlığım dalaşmak istiyor anla

bu sarsak hırgürüyle dünyanın

dalaşmak dalaşmak dalaşmak

böylece aşk akranım oluyor benim

ey bayırdan ve yokuştan uzaklara

ey çırpınan bir geyiktir memelerin

karnın ısırgan otları gibi aklımda.

İsmet Özel

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...