Jump to content

Karalama Defteri


KATA

Önerilen Mesajlar

Yatağıma yatmadan önce makyajımı siler gözlerime bakarım. Kendi göz renginin ne renk olduğunu çözemeyen tek insanım.Makyaj gittiğinde o olgun insan yerini bir anda küçük bir çocuğa bırakır.Gözlerimin rengi daha çok ortaya çıkar, yüzüm daha soluk, saçlarım günün yorgunluğundan nasibini almışcasına dağınık, duruşum masumlaşır..Ben büyümeyi beceremiyorum.Zaten büyümek de hiç istemiyorum.Aynaya bakarken bazen de böyle düşünüyorum.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bunu kendime söylüyorum ; Gerizekalı mısın kızım sen ? Herkes sana katlanmak ve seni sevmek zorunda değil. Biri seni istemiyorsa hangi sebeple ardına düşüyorsun ? Bu kadar alçaldın mı ? Sen bunları nasıl yapıyorsun ? Zor da olsa sevgi kavramını tamamen sökeceksin, Kendine gel. Sen Dilarasın ! İstediğin arkadaş ya da sevgili mi ? Bırak başka erkekler çıksın karşına. Arkadaşlığın hududu canın yanıncaya kadar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

http://weknowmemes.com/wp-content/uploads/2014/01/nation-of-sheep-ruled-by-wolves-owned-by-pigs.jpg

Tanrılar arasında zayıf bir çocuk

Dürüst bir timsahın gözyaşları ile kutsanmış

Tarihin duvarlarını intikam çığlıkları ile kazımaya yeminli

Uğruna savaşılacak bir gelecek görmesede

Kör savaşmaya hazır

Çünkü kılıcını b*k kokusuna sallaması yeter

Boynu bükükler adına göğsü dik

Fırtınanın geldiği yere yürüyor

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Nasıl oldu bilmiyorum ama, bitmiş harbiden... Hangi kıyılardan hangi kıyılara vurmuş duygularım... Dünyayı karşıma alabileceğimi düşünürdüm oysa, şimdi ise sadece bir umursamazlık ve hissizlik...

 

Kızıyor muyum? Önceden 'Evet' derdim, şu an ise herhangi bir cevap bile ilgilendirmiyor beni...

 

Şu an üzüldüğüm tek şey, hayâl kırıklığım... Dalıp giderdim, gözlerim dolardı... Saatlerce düşünürdüm...

 

Peki neden hayâlim kırıldı? Gerçek olduğunu düşündüğüm için... Meğerse bu şey gerçek değilmiş, bir yanılgı, son kullanma tarihi olan bir atıştırmalıkmış...

 

Oysa burada ve orada sonsuza kadar hep olacağını düşünürdüm...

Bazı insanlar küçük yaşlardan itibaren egzotik hayâller inşa ederler.. Ve olur da bu hayâllerinin bir kısmına dokunurlar... Dokundukları an, gerisin geriye kaçarlar... Korkarlar, küçümserler, tüketirler ve ardından hiç mi hiç umursamazlar... Çünkü tatminsiz, bencil hayâlperestlerdir onlar... Aslında onları asıl mutlu eden, bir hayâle kavuşmak değil, hayâli inşa etmek ve o hayâlin içinde bir hayâlet figür olarak yer almaktır... Yani hayâl, daima hayâl olarak kalmalıdır... Görüntü âleminde sahne almamalıdır...

Verdiklerime üzülmüyorum, 'vermek' olması gerekendi... Aldıklarım için ise, sayısız teşekkürler...

 

Birinin verdiği hasarı veyahut bir eksikliği kapatabilmek için, bir başkasını yama olarak kullanmak adice gelmiştir daima... Bunu yalnızca insanları nesneleştirenler yapar diye düşünüyorum...

 

Şimdi özgür müyüm, mutlu muyum, huzurlu muyum? Değilim... Sebebini bilmesem de değilim... Öyle bir boşvermişlik işte...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arınsın diye çıkarıp makineye attığım ruhumu asıyorum şimdi haddinden fazla incelikte olan iplere. ağır gelmek ne kelime, ipler esnemiyorlar, kıpırdamıyorlar bile neredeyse. Peki bana bu kadar ağır gelen şey neydi? makineye arınsın diye attığımda gidenler neydi tam olarak. gitmişler miydi yani gerçekten? bu hafiflik ondan mıydı? opsiyonel miydi bütün dertler kederler, paketler halinde hazır menüler mevcut muydu? Atlar saçma sapan sebepler yüzünden ölmek zorunda mıydı? gitmek zorunda mıydın? bir ömür daha kalsan olmaz mıydı?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sırf anısı var diye dinlerken içinizin parçalandığı bir şarkı var mı? Aslında pek tarzınız olmayan, ancak bir gün doğru zamanda ve yerde çalındığı için bu kadar çok anlam yüklenen bir şarkı var mı?

Varsa söyler misiniz?

Nasıl yok edilebilir?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kokular ve şarkılar birer zaman makinesi gibidir... Kendini bir anda geçmişte bulursun... Kurtulamazsın, zamanla duygu adına belki bir şeyler kalmaz fakat, yine de senin için özel olan şarkı seni hissiz bir yolculuğa çıkarabilir...

paranormalfikir tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çözüm var ancak, biraz radikal... :D Mesela tv, internet, radyo vs. hayatından çıkart, doğa içinde bir yaşama yerleş, artıklar şarkılar sana onu hatırlatma imkanını bulamaz... Tarihin tozlu sayfalarında bir anı olarak kalır böylece... :p

paranormalfikir tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ne yapsam da biraz olsun mutlu olsam ne yapsam da hafızamı sıfırlasam ne yapsam da mutlu olduğum günlere geri dönebilsem.Ağlayamıyorum bile.Neden ağlıyorsun diye soracakları için.Peki sence neden ağlıyorum ben?Neden düşünmekten kaçıyorum neden bir an olsun boş durmak istemiyorum kafam dağılsın istiyorum?Ben hayal kırıklığı yaşamaktan korkuyorum.Ben üzülmekten korkuyorum.Ben bir şey bahane edilip yarı yolda bırakılmaktan korkuyorum.Sevgi karşılık beklemeden de sevmektir derler haklılar da ama ben sevip de sevilmemekten korkuyorum.Hani çok seviyorsun ya ondan bile emin olamadığım için korkuyorum.Uzaktık ama artık sana bir adım daha yakın oluyorum ve ne yazık ki bunun bir anlamı yok.O günlere yeniden dönmek istemiyorum ama aklıma geliyor işte bak yine gözlerim doldu burnumu çekiyorum :) Ya ben seni o kadar çok bekledim ki o zamanlar belki bir sürpriz yapar dedim.Gittiğim her yeri haber verdim yüzsüzlük gurursuzluk ettim ısrarla çağırdım gelmedin be gelmedin.Zaten sen ne zaman oldun ki?Bir vardın bir yoktun.

Belki de bundandır nasıl birisi istiyorsun dediklerinde babam gibi demem.O asla bırakmadı o asla gitmedi hiç bir zorlukta kaçmak istemedi hiç bir şartta bizden vazgeçmedi.Tırnağınıza zarar gelse yakarım dünyayı dedi.Korudu kolladı yeri geldi abi oldu.Ama hiç bir zaman vazgeçmedi.Ve ben onu örnek aldım her ne olursa olsun her ne sıkıntıya düşersem düşeyim sevdiklerimden vazgeçmemem gerektiğini onlarla var olduğumu onlarla güzel olduğumu öğrendim.Sense en ufak şeyde çektin gittin.Ben tekrar nasıl inanırım sana.Pişmanlık bile duymayan bir insan nasıl olur da tekrar bırakıp gitmez.Boşversene ben alıştım gitmelere sen git yine git hep git ben kalırım nasıl olsa.

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

« Çocukken her akşam yatmadan önce ve aklıma geldiği her an Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim »

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir sokaktan daha geçiyordu işte. Yine loş, hafif sessiz, çöp kokuları taze. Şu çocukları da savuşturabilirse, kendine güzel bir ziyafet sözü verdi. Oysa bu öğün onu neyin beklediğinden zerre haberi yoktu. çocuklar üzerine doğru gelmeselerde her an ters bir hareket yapabilirlerdi. Tetikteydi ve hep olmalıydı. Her an yıldızlara kadar sıçrayabilmeliydi. Neyse ki çocuklardan beklenen hareket gelmedi. koca konteynerin yanına gelip etrafına bakındı biraz. Biraz havayı kokladı ve sıçradı hemen içeri. içerisi çok pis kokuyor ve görünüyordu.Ben bu hallere düşecek adammıyım derken bir balık konserve kutusu buldu, işte ziyafet buydu. Balık yağı her derde devaydı. Yalnız onu burdan çıkarmak bildiğin meseleydi. O zaman bu daracık dört duvarda yiyebilirdi yemeğini. Şimdi rodrigonun gitar konçertosu ne iyi giderdi. Sahi nolmuştu rodrigoya?

 

Bunu düşünürken duraksamıştı bir an ve belkide o sebepten yanında gürüldeyen şeyi önceden farkedememişti. tanıdıkdı oysa ki ses. bir iki çatırtı geldi. sonrası başı dönüyormuş gibiydi. Birden o çöp poşetlerinin arasında, tepetaklak debelenirken buldu kendini ve acil durum ışığı yanar yanmaz zıpladı. Yeryüzü git gide küçülüyor, yıldızlar adeta büyüyordu. Atlamıştı işte bu kez yıldızlara varmışçasına. sonra bir şeylerin ters gittiğini anladı. Gökyüzü yerde gibiydi. Hayıııırr diye aklından geçirirken sırt üstü yere düşüvermişti bile. Ve zilyon yıldır süregelen bir atasözünü yalancı çıkarmıştı. Çeşitli başarısızlıkları başarmakta üstüne yoktu, bu gün yine güzel bir gündü. şimdi biraz çayır çimen bulmalıydı ve tabii ki biraz su...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bazen hızlıca koşup odanızın dış cepheye olan duvarından geçmek istersiniz, hatta belki denersiniz. Yeterli sürate ulaşamamıştırsınız belki.

Belki de; aşmaya çalıştığınız duvarlar aklınızın odalarını oluşturuyor olabilir. Eğer tüm çabalarınıza rağmen duvarları aşamıyorsanız, beyniniz bunu yapmanızı istemiyordur ve emin olun aşmamanız sizin için çok daha olumlu şeyler barındırıyor olacaktır. Seslendiğinizde, duvara çarpıp gelen ses size çok yabancı ve anlamsız geliyor olabilir. Belki dışarıdan bakıldığında tam olarak böyle görünüyor / duyuluyordur. Sadece sizler sarf ederken farklı anlamlar yüklüyordursunuz işinize geldiğince. Sonra bir de anlaşılamamaktan şikayet ediyorsunuzdur. O yüzden aklınızın odalarında kilitli kaldıysanız eğer, tadını çıkarmaya çalışın. Eşyaların yerini değiştirin, tozunu alın, neden orada olduklarını düşünün mesela. Sonra kendinize iyi geceler dileyip, omzunuza dokunun hafifçe ve gözlerinizi kapatıp teslim olun uykuya.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...