Şeytanlar,Cinler ve İfritler

Bir kaç teorim var aslında duygu demisken yazim bunun için başka konu açmıyayım boyutlar arası telefon , herhangi bir nesnenin o nesneye verilen duygu (iki taraftan da)ile portal açabileceği kanaatindeyim yani bebekler vb üzerlerindeki enerji bir şekilde bunu sağlıyor sizce?

Tekrardan teşekkürler ve aynen öyle öğrendiğim bilgilere göre satanistler bir şeyi Şeytandan istemeden önce çok büyük kanlar döktüklerini ve bebekleri öldürdüklerini,bakirelerin kanlarıyla mürekkepler hazırladıklarını söylemişlerdi.Araştırmalarımda bir çok güç isteyen birinin güçlü alanlara ihtiyaç duyduğunu öğrendim.Ancak bahsettiğiniz Ghost Adventures'e bugün başlayacağım.İlgimi çekti.

Konuyu şu şekilde düşünüyorum Yunus Emre'nin sırtında günlerce odun taşımasının, Hz.Muhammed'in dağlara kaçıp düşünmesinin(ki bunu çoğu düşünür ve peygamber yapmıştır),tasavvuf ile uğraşanların kendilerini dünyevi mallardan çekip,Tanrı'ya ulaşmak istemeleri gibi bir çok örnekte bir amaca ulaşmaları için zahmet etmişlerdir.Kimi iç huzuru için, kimi köyüne bereket gelmesi için, doğrultuları aynı ancak amaçları farklı.Bir takım işlerin oluşabilmesi için pozitif veya negatif yerler oluşması yada enerjiler birikmesi gerekmekte.Bir annenin çocuğu için telaşlanması ve çocuğun ölümcül kazadan burnu bile kanamadan kurtulmasını bu şekilde anlıyorum.Enerjinin amaçları kadar,yürekten istenmesi gerekmektedir.Ne demişler bas bas bağıran bir alimden ise,gönülden dua eden bir cahili yeğlerim diye.Tabi konunun buna çekilmesini istemem sadece bir söz bana ait değil, günlük yaşantınızda da nadir olsa da duyabilirsiniz.

Sidar yorumun için teşekkür ederim ancak Şeytan melekti kısmı bir çok alim tarafından farklı görüşlerle anlatılmıştır.Ben de bir melek olduğunu düşünmüyorum bir çok kaynak belirterek uzun bir yazı hazırlayacağım bununla ilgili.

Bir kaç teorim var aslında duygu demisken yazim bunun için başka konu açmıyayım boyutlar arası telefon , herhangi bir nesnenin o nesneye verilen duygu (iki taraftan da)ile portal açabileceği kanaatindeyim yani bebekler vb üzerlerindeki enerji bir şekilde bunu sağlıyor sizce?

Farklı bir düşünce üzerinde düşünülmesi gerekir.Hemen oturup yanlış veya doğru demek olmaz.Yunuslar dünyanın en zeki hayvanlarıdır derler ve iletişim şekilleri insanlarınkinden çok üstte gelir bana.

Yunuslarda sonar olması ve onlarında bizim gibi isteyerek çiftlesmesi bizden daha zeki yapmaz bakın onlara karadayken suya inmişler bizde şimdi onların gösterilerine gidiyoruz onlara bunu yaptırmak için neler yapıldığını bilmeden pardon konuyu dağıttım şimdi bu yaratıklar duygudan besleniyorsa aynı zamanda bu iletişim için nasıl kullanılır?

Bir kaç teorim var aslında duygu demisken yazim bunun için başka konu açmıyayım boyutlar arası telefon , herhangi bir nesnenin o nesneye verilen duygu (iki taraftan da)ile portal açabileceği kanaatindeyim yani bebekler vb üzerlerindeki enerji bir şekilde bunu sağlıyor sizce?

Bence de öyle. Stone Tape teorisi bununla ilgiliydi sanırım. Ama o teoriyi bulan adam bunların sadece kayıt olduğundan bahsediyordu, bu tür varlıklara inanmıyordu. Ben bunlar portal mı bilmiyorum o konuda çok bilgim yok ama Ghost Adventures'da izlediğime göre bunlar bilinçli varlıklar. Çünkü sorulara cevaplar verebiliyorlar. Eğer sadece kayıt olsalardı cevap veremezlerdi. Son sezonda oyuncak bebek adasını incelemişlerdi. O bölüm sizin görüşünüzü destekliyor. İzlemenizi öneririm.

Bence de öyle. Stone Tape teorisi bununla ilgiliydi sanırım. Ama o teoriyi bulan adam bunların sadece kayıt olduğundan bahsediyordu, bu tür varlıklara inanmıyordu. Ben bunlar portal mı bilmiyorum o konuda çok bilgim yok ama Ghost Adventures'da izlediğime göre bunlar bilinçli varlıklar. Çünkü sorulara cevaplar verebiliyorlar. Eğer sadece kayıt olsalardı cevap veremezlerdi. Son sezonda oyuncak bebek adasını incelemişlerdi. O bölüm sizin görüşünüzü destekliyor. İzlemenizi öneririm.

Tamam teşekkür ederim.

Bölüm 1-İçimizdeki Düşman

İçimizdeki bu varlıkları kendimiz ile karıştırmamız gerekmektedir.Yaptığımız her kötü davranışı,para-normal bir olay veya anlamlandıramadığınız bir varlık tarafından size yapıldığını söylemek yanlış olacaktır.Psikolojik sıkıntılar size bunları düşünmenize neden olmuş olabilir.Kendinizi sizi tanıyan insanlara sormanız gerekmekte,değişimleriniz çevrenizdekilerin dikkatini çekecektir bunu da onlardan dinlemeniz gerekmektedir.Kendi düşüncelerinizi kontrol altına almanız gerekmektedir.Yaptığınız şey gerçekten gerekli midir?Sormanız gereken soru neden değil nasıl olmalıdır.Eğer neden diye soracak olursanız yanılgıya düşersiniz.Devamlı bir hedef tahtası seçersiniz ve bunu hedefi acınız ile anılarınız ile delik deşik edersiniz.Eski sevgiliniz, iş arkadaşlarınız,aileniz ve size yakın olan herkesi düşünün.Bu kadar insan sizlere kötü anılar bırakmış olabilirler.Neden diye soracak olursanız,bu kişilerden birini seçip suçlayabilirsiniz.Suçu kendinizde de bulabilirsiniz.Ancak bu hiç bir şeyi değiştirmez.Nasıl diye soracak olur iseniz,işte tam olarak da bu anlatmak istediğim şey.Artık düşüncelerinizin kölesi olmaktan kurtulursunuz.Bir düşünün başınıza gelen her kötü olayda,sakinleşin ve düşünün.Nasıl oldu da buralara geldi bu tüm olaylar?Nasıl olur da geri dönülemez yaralar bıraktık birbirimizde?İşte tamda böyle bir durumda düşünmeniz gereken şey şu olmalı.Yaşanılan bu olaylarda,yapılan,iki tarafı da derinden etkileyen hareketler,düşülmediği ve sadece bir anlık olaylardır.Onca güzel anının sadece bir-iki dakika içinde unutulması her zaman bir suçlu aramamızdan kaynaklanmıştır.Kendimizin haklı olduğunu düşünmek,bunu karşımızdakinin düşüncelerini önemsemeden sözünün kesilmesi,ses tonunun giderek artması bizi hüsrana götürecektir.Yapılması gereken şey,karşılıklı durum değerlendirmesi,sevginin ve saygının unutulmaması gibi nedenler, sadece basit ama bir türlü yapamadığımız zor şeylerdir.Öyle ki günlük yaşantımızda bu tür zorlukların insani iletişimimizde ki yerini kavrayamamışken,kendi kişiliğimizdeki yaraları toprağa gömerken,egomuzun tatmin olması için bağırırken,insanları üzerken/üzülürken,içimizdeki güçleri keşfedememişken, içimizdeki birinin bize kötülük yaptığını söyleyemeyiz.Şeytana dönüşürken onlardan korunamayız. İçimizdeki asıl düşmanın kendimiz olduğu gerçeğini bir an bile unutmamamız gerekmektedir.Eğer kendi zayıflıklarımızı bir an önce keşfedip bu yaraları sardığımızda,etrafımızdaki insanları mutlu ettiğimiz an,ilk savaşımızı kazanmış olacağız.Eğer kendimizi yenemez isek başka bir varlığa karşı savunmamız olmayacaktır.Düşmanın zayıflıkları her zaman zaferi getirmiştir.Bizler düşmanlarımıza karşı bir zafer kazanmak istiyorsak,önce kendimizi düşman belirlememiz gerekmektedir.Umarım hepimiz,ilk savaşımızı kazanırız.Bu savaş en zor olanı olacaktır.Fakat zaferlerin en yücesi.

Eğer ilk savaşımızı kazanırsak.Bize vadedilen altından,gümüşten ve topraktan daha değerli bu gücü,çevremizden başlayarak tüm yaşamımıza yaymamız gerek.Bizler güçlendikçe artık içimizde düşman barındırmayacak,eğer bunu başaramaz isek bizler artık düşmanımızın esiri,yani egomuzun kölesi olmuş olacağız.