Jump to content

Din Hastalıktır


Risus

Önerilen Mesajlar

Neymis ecendim hca efendi boyle buyurmus. senin bi tarafima takmadigim hocanin buyurdugundan banane. illa birinin ne buyurdugunu bilmek istiyorsaam inandigim dinin kitabina bakarim . Peygamberlerin sozlerine bakarim. kafasina gore İslama kural koyan haci hocanin dedigine bakmam. senin hacinin sozlerina bakacagima gider nasrettin ocanin fikralarini okurum lan. en azindan bi ders veriyor

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İnanc ve iman insanin icinde olur. bu sadece dinle olmaz. daha dogrusu sadece semavi dinlerle olmaz. sadakati iliklerinede hissedeceksin. tanrinin buyuklugunu dusuneceksin, sevabi cehennemden kacmak icin ya da cennete girmek icin degil sadece ve sadece hak icin Tanriya olan sadakat icin isleyeceksin. Yunus emrenin sozleri cok dogru anlamli aklimdan gecenleri ozetliyor adam direk. cennet cennet dedikleri bir ev ile bir kac huri isteyene vergil onu bana seni gerek seni. Soruyorum simdo Tanrinin yuzunu goremedikce onun bizi sevdigini hissedemedikce cennetin ne anlami var. yemek yeyip sex yapmak dunyadada var zaten. Bilemiyorum nedense cennet icin sevap islemeyi kepazelik ve hayvanlik olarak goruyorum. tabiki herkesin gorusune saygim vardir. cennet icin sevap isleyenlerde vardir. Tabiki onlarada saygim var ve onlara hakaret etmiyorum. sadece ben bunu yaparsam hayvanlik etmis olurum gibime geliyor. neymis efendim kadin carsaf giyecekmis. niye lan tanriyi carsafsiz hissedemiyormusun. sen Tanriyi goremedikten sonra onunla butunlesemedikten sonra. ona asık olamadiktan sonra bedenindeki etleri veya saçı kapatsan kac yazar. asla ve asla haci hocaya ihtiyac yoktur. ille dindle ilgili biseymi kafana takildi. hangi semavi dine mensupsan ac kitabini oradan bak. o haci hoca papaz haham senden fazla sey bilmiyor. sadece kitabi okuyor fark o. seni imana o adamlarmi getirecek. tabiki bunlara saygim var. ancak A sadik olmak icin ille bunlara ihtyac yok. cocugunu kiliseye gonderiyon tecavuze ugruyor. tarikata gonderion taciz ediliyor sacma sapan batil inanclarla suslenip amelece evine geri gonderiliyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Neymis ecendim hca efendi boyle buyurmus. senin bi tarafima takmadigim hocanin buyurdugundan banane. illa birinin ne buyurdugunu bilmek istiyorsaam inandigim dinin kitabina bakarim . Peygamberlerin sozlerine bakarim. kafasina gore İslama kural koyan haci hocanin dedigine bakmam. senin hacinin sozlerina bakacagima gider nasrettin ocanin fikralarini okurum lan. en azindan bi ders veriyor

Sanırım bu benim efendimiz (s.a.v) sözüne ithafen yazıldı. Efendimizden kastettiğim zaten Peygamber efendimizdi. Bilginize.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Muhammedin birebir ağzından duyulan bir cümlesi var mı?Benim bilgim şu;Muhammed sözlerini çarpıtarak yazanlar olduğu için yasaklatıyor yazmayı ve ölümünden çok sonra yazma işleri başlıyor.Bakılacaksa kitaba bakılsın,onunda değişmiş olma ihtimali vardır!Buyurun;

 

“Şiddetli geçimsizlik yaşadığınız eşlerinizle önce oturup konuşun, olmazsa yataklarında yalnız bırakın, yine olmazsa bir müddet ayrılın. Barışıp anlaşırsa hala işi yokuşa sürüp bahaneler aramayın. Yücelik ve büyüklük Allah’a mahsustur; bundan hiç şüpheniz olmasın. Eğer eşlerin arasının iyice açılıp işin boşanmaya doğru gittiğini görürseniz tarafların ailelerinden birer hakem çağırın. Niyetleri gerçekten barışmaksa Allah niyetlerini boşa çıkarmaz. Allah her şeyi biliyor, her şeyi duyuyor; bundan hiç şüpheniz olmasın…” (Nisa; 4/-34-35).

Bu ayet kadınları “dövmeyi” emreden ayet olarak bilinir.

Yaptığım çeviride görüldüğü gibi ayette geçen [ve’dribuhunne] ibaresi “Onları dövün, vurun” yerine “Onlardan bir müddet ayrılın” olarak tercüme edilmiştir. Çünkü kelime bu anlama da gelmektedir.

Sözlükte kelime “vurmak, dövmek, yapmak, bırakmak, ayrılmak, göstermek, etmek, eylemek, koymak” vb. birçok anlama gelir. Bu kelime Arapça’nın “aspirin” gibi neredeyse her derde deva bir sözcüğüdür. Türkçe’deki etmek, eylemek veya İngilizcedeki ‘get’ sözcüğünü çağrıştırır.

Ayette geçen “nuşuz” ise “yükselmek, şişmek, ortaya çıkmak, meydana gelmek, ayağa kalkmak, normalin dışına çıkmak, isyan etmek, karı-koca birbirine karşı gelip kavgaya meydan vermek” demektir.

Türkçe’de aile mahkemelerinde sıkça kullanılan ve boşanma nedenleri arasında sayılan “şiddetli geçimsizlik” dediğimiz şeyle aynı manayı çağrıştırır. Burada kadından kaynaklanan şiddetli geçimsizliğin kastedildiği anlaşılıyor.

Bu ilk görüştü,bu ise ikinci görüştür;

 

[TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD]Erkekler, kadınlar üzerinde hâkim dururlar, çünkü bir kere Allah birini diğerinden üstün yaratmış ve bir de erkekler mallarından harcamaktadırlar. Bunun için iyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah'ın korumasını emrettiği şeyleri, kocalarının yokluğunda da korurlar. Serkeşlik etmelerinden endişe ettiğiniz kadınlara gelince; önce kendilerine nasihat edin, sonra yataklarında yalnız bırakın, yine dinlemezlerse dövün.[/TD]

[/TR]

[/TABLE]

 

 

Cinsiyet ayrımcılığının daha açık bir tarifi herhalde olamaz. ‘Hâkimlik’, ‘Üstünlük’, ‘İtaat’ ve ‘Dayak’... Açıklama gerektirmeyecek kadar niyeti aşikâr bir ayet.

Not:İkinci görüşü Elmalılı Hamdi Yazır'ın çevirisinde de aynı manada anladım ki Elmalılı ilk çevirendir ve tüm islam dünyasınca saygın bir kişidir.

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ek olarak tarafsız oluşumun kanıtı olarak buyurun bu da ayrı bir görüş;

http://www.youtube.com/watch?v=GWnBYwnIXEE

Bu ana bizzat televizyonda rastlamıştım,pek iç açıcı bulmadım doğrusu.Milyonların yanlış olduğunu doğrunun siz olduğunu söylemek mantıksız geliyor bana,tabi kitabın yanlış/hatalı olması isteğimde buna sürüklüyor beni.Dediğim gibi ne kadar çok hata/palavra/yanlışlık barındırırsa o kadar hoşuma gider.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

[TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD]Alıntıdır hepsi...

[TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD]University College London'da yapılan araştırmada; bir dine bağlı olmaksızın inançları olanların, ateist, agnostik ve dindarlara oranla daha fazla mental sorun yaşamaya eğilimli oldukları saptandı.[/TD]

[/TR]

[TR]

[TD]Uyuşturucu bağımlılığı, nevrotik bozukluk, anksiyete, depresyon, anoreksi gibi hastalıklar spiritüellerde daha fazla görülüyor. Deistler de risk altında![/TD]

[/TR]

[/TABLE]

[/TD]

[TD=width: 130][TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD=align: right][/TD]

[/TR]

[TR]

[TD=align: center][/TD]

[/TR]

[/TABLE]

[/TD]

[/TR]

[/TABLE]

[TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD][/TD]

[TD=align: center]

Araştırmaya katılan 7403 kişi üç gruba ayrıldı.[/TD]

[/TR]

[/TABLE]

%35'ini düzenli olarak kilise, cami, sinagog veya tapınağa gittiğini söyleyen dindarlar oluşturdu. %46'sı inançsız olduklarını ifade eden ateist ve agnostiklerdi. Geri kalan %19 ise bir din çatısı altında bulunmayan, ancak çeşitli manevi inançları olanlardı.

Aslında "inançlı olma ama dindar olmama" durumu tanımlanması güç bir gri alanı ifade ediyor. Genel anlamıyla; organize dinlerin ibadetlerini ve kurallarını benimsemeyen, ancak bir çeşit yüksek gücün varlığını kabul eden kişileri tanımlıyor. Dinsiz olan bu grubun %88'i tanrının varlığına inanıyor, %58'i evren ile spiritüel bir bağ hissediyor, %21'i düzenli olarak dua ediyor.

 

Bu grupta yer alanlarda yeme bozuklukları, uyuşturucu sorunu, fobi gibi rahatsızlıklara daha fazla ve sık rastlandı. Ayrıca bu grupta yer alanların diğerlerine göre psikiyatrik ilaç kullanma oranı da daha yüksek çıktı.

 

Diğer iki gruba oranla uyuşturucuya bağımlı olma riski yüzde 77, fobi sahibi olma riski yüzde 72, yeme bozukluğuna yakalanma riski yüzde 50, sinir hastalıklarına ve psikolojik rahatsızlıklara yakalanma riski ise yüzde 37 daha fazla.

Araştırmacılara göre, dini çerçeve olmaksızın çeşitli inançlar geliştirenler ruhsal bozukluk yaşamaya daha eğilimliler.

Stanford üniversitesinden Tanya Luhrmann araştırma sonuçlarını değerlendirirken, organize dinlerin inananlarına toplumsal destek, grup halinde ibadet, koruyan/seven bir tanrı inancı gibi avantajlar sunduğunu ifade etti. Din dışı spiritüel inanç sahiplerinde ise bu gibi avantajlar bir arada bulunmayabiliyor.

2

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in, “Din, iman, Kuran, cennet, cami ve benzeri dini duygularla vuku bulan dolandırıcılık olaylarının yıllara göre toplamı nedir?” şeklindeki soru önergesine verdiği yanıtta, dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle işlenen dolandırıcılık suçlarına ilişkin 2009-2011 yıllarına ait istatistikleri açıkladı

 

Bozdağ’ın açıkladığı verilere göre; 2009’da 265, 2010’da 447, 2011’de ise 578 suç işlendi. Bozdağ’ın açıkladığı rakamlar, 2011’de işlenen suç sayısının 2010’a oranla yüzde 30, 2009’a oranla yüzde 118 düzeyinde artış gösterdi. Bozdağ, 2011’de işlenen suçların illere göre dağılımı hakkında da şu bilgileri verdi: Bursa 118, Ankara 84, Kocaeli 61, İzmir 41, Adana 35, İstanbul 31, Konya 30, Hatay 20, Denizli 16, Tokat 16. Bozdağ, işlenen 578 suç kapsamında 575 kişinin sanık olarak yargılandığını, sanıklardan 14’ünün 18 yaş altında, 2’sinin 15 yaş altında olduğunu ifade etti. Bozdağ, 2 sanığın ise yabancı uyruklu olduğunu kaydetti.

3

Türkiye’de ateist veya agnostik olduğunu söyleyen, yaşamını riske atmaktadır. Nitekim Türkiye’nin en önde gelen yazarlarından birisi olan Aziz Nesin ateist olduğunu söylediği için Sivas’ta saldırıya uğradı, canını zor kurtardı. Bir zamanlar imamlık ve müftülük yapan, daha sonra dini eleştirip ateizmi seçen yazar Turan Dursun suikaste kurban gitti ve öldürüldü. Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli müzisyenlerden birisi olan Fazıl Say ateist olduğunu açıkladı, başına gelmedik iş kalmadı; Ömer Hayyam’ın şiirlerini internette paylaştığı için bile, hakkında dava açıldı. Türkiye’de ateist veya agnostik olduğunu açıklayan birçok bilim adamı, düşünür, yazar, üniversite öğretim elemanı, öğretmen, öğrenci çeşitli baskılara, hakaretlere, tehditlere, hedef göstermelere maruz kaldı.

4

[TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD]Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde bir grup öğrenci, 'Allah'ın Kızları'nın yazarı Nedim Gürsel'i protesto ederek konferansın yapılmasına engel oldu.[/TD]

[/TR]

[TR]

[TD]Yazar Nedim Gürsel, 2008 yılında yayımladığı 'Allah'ın Kızları' isimli romanı nedeniyle Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde (DAÜ) konferans sırasında bir grup öğrencinin protestosuyla karşılaştı. Protestoların sürmesi üzerine konferans iptal edildi.

5

[TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD]Türkiye'nin Osmanlı'dan devraldığı en büyük miras cehalettir. Moda deyimle, hamdolsun, bu mirası (bir tek bu mirası!), harcamadan nesilden nesle, aktarıyoruz.[/TD]

[/TR]

[TR]

[TD]Dünyanın her yerinde Müslümanlar Batılılardan geridir. Bunun nedeni yetiştirme tarzı ve eğitimdir.

Metin Münir

6

[TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD]Şeriat yasalarıyla yönetilen ve kadınların araç kullanmasının yasak olduğu Suudi Arabistan'da kadınları iş hayatına kazandırmak için özel kentler inşa edilecek. Sadece kadınların çalışacağı bu kentlerin ilki ise önümüzdeki yıl hizmete girecek.[/TD]

[/TR]

[TR]

[TD]İngiliz The Guardian gazetesinin "El İktisadia" gazetesine dayandırdığı habere göre, Suudi Arabistan, kadınları iş hayatına kazandırmak için, sadece kadınların çalışmasına izin verilen kentler kuracak.

7

[TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD]Sayılar; kadın haklarının, dini eğilimi düşük olan toplumlarda, dini eğilimi yüksek toplumlara göre daha iyi bir konumda olduğunu söylüyor.[/TD]

[/TR]

[TR]

[TD]Düzeyi toplumdan topluma değişmekle birlikte, maalesef her toplumda kadın-erkek eşitsizliği görülüyor. Bu konuda çeşitli kurumlar çeşitli göstergeleri rapor halinde sunuyorlar.

Diğer yandan, dinin gündelik hayatı şekillendirme derecesinin olmadığı veya düşük olduğu toplumlarda ise kadınlar çok daha iyi haklara sahiplerdir. Uluslararası araştırmaların raporlarının ifade ettiği görüşler de bu yöndedir.

8

[TABLE=width: 100%]

[TR]

[TD]Yapılan üç ayrı deney sonucunda, dindar olmayan kişilerin dindarlara oranla daha merhametli olduğu sonucuna varılmış.[/TD]

[/TR]

[TR]

[TD]UC Berkeley tarafından duyurulan bir araştırma sonucu ses getirdi: "Dini inancı az olanlar, ateist ya da agnostikler, tanımadıkları kimselere yardım etme konusunda dindar kişilere kıyasla daha istekliler."

California Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, ateist ve agnostiklerin başkalarına yardım etme konusunda koyu dindarlardan daha istekli olduklarını gösterdi.

 

Social Psychological and Personality Science (Sosyal Psikoloji ve Kişilik Bilimi) dergisinin haziran sayısında yayımlanacak araştırmayla, "Tanrı'ya inanmadıkları için iyilik yapmaları için hiçbir sebepleri yok" denilen inançsızlar için bir mit daha yıkılmış oldu.

 

Araştırmanın yazarlarından, California Üniversitesi sosyal psikoloğu Robb Willer "Daha az dindar kişiler için başkalarıyla duygusal bağ kurma gücünün bir başkasına yardım edip etmeyeceği konusunda hayati önemi olduğunu bulduk. Öte yandan, daha dindar olanların fedakârlık gösterme nedenleri duygularla daha az ilişkiliyken; dini öğretiler, toplumsal aidiyet ve itibar gibi etmenlerle daha fazla bağlantılı." diyor.

 

[/TD]

[/TR]

[/TABLE]

[/TD]

[/TR]

[/TABLE]

[/TD]

[/TR]

[/TABLE]

[/TD]

[/TR]

[/TABLE]

[/TD]

[/TR]

[/TABLE]

sirius tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tabi ki herkese saygı gösteririm fakat bi söz vardı hoşuma giden aklıma geldi birden bire yazayım :)

 

" Din ; Sıradan insanlar tarafından doğru

zeki insanlar tarafından sahte

liderler tarafından kullanışlı kabul edilir ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Burada kimse kimse ye saygısızlık yapma hakkına yada inanclarını sorgulama hakkına sahip asla degildir , Bu konuyu buraya birilerinin veyahut benim hakkımda dejenere sözleri sarfetmesi için degil görüşlerimizin ne denli oldugu için açtım , Alıntı oldugu da belirtilmiş..

 

Aslında Konuyu çokta uzatmanın bir mantıgı yok , Yorumlara bakıcak olursak ..Din hastalıktır

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Güzel bir forum başlığı olmuş, yanlış hatırlamıyorsam 2009'dan beridir üyesi olduğum bu site, her geçen gün başka bir görünüm sergiliyor olsa da aynı döngüde devam ediyor. ''Din Hastalıktır'' konusuna gelince ;

 

''hegel'in hukuk felsefesinin eleştirisine katkı '' yazısında Karl Marx konuya çok gerçekçi bir yorumu zaten 19. yüzyılda yapmış... şu şekilde ;

 

''Din karşıtı söylemlerin temeli şudur; din, insanı değil insan dini yapar. Gerçekte ise din, insanın ne henüz kazanamadığı ne de tekraren kaybetmiş olmadığı kendisini idrak ve kendisine saygısıdır. Lakin insan, dünyanın dışında yerleşik soyut bir varlık da değildir. İnsan, devlet ve toplum anlamında bu dünyaya aittir. Bu devlet ve bu toplum dini üretir ki bu ters yüz edilmiş bir dünya demektir çünkü bunların kendisi zaten ters yüz edilmiştir. Din bu dünyanın; genel teorisidir, ansiklopedik bir hülasasıdır, popüler ifadeyle mantığıdır, ruhani onurudur, arzusudur, ahlaki yaptırımlarıdır, vakur bütünüdür ve ayrıca bu dünyadaki tesellinin (avunma) ve haklı olmanın da evrensel temelidir. Beşeri varlık henüz hiçbir gerçek hakikati elde edemediğinden din, beşerin bunu hayalen elde edişidir. Bu nedenle; dine karşı bir mücadele dolaylı manada, ruhani kokusu din olan bu dünyaya karşı da bir mücadeledir.

 

Dini çile, aynı zamanda, gerçek çilenin ifadesi ve gerçek çileye karşı bir başkaldırıdır. Din, baskı altındaki varlığın iniltisi, vicdansız dünyanın vicdanı, ruhsuz hallerin ruhudur. Din, insanların afyonudur.

 

İnsanların aldatıcı mutluluğu olarak dinin kaldırılması, onların gerçek mutluluklarını talep etmektir. Onlara halleriyle ilgili hayallerinden vazgeçmeleri konusunda çağrı yapmak, onlardan hayal kurmayı gerektiren hallerini terk etmelerini de istemektir. Bu yüzden, kuluçka safhasında olsa da din eleştirisi, üzerinde dinin haleler oluşturduğu bu gözyaşı vadisinin eleştirisidir.''

 

Aynı görüşte olmakla birlikte, Tanrı ve din algılarının henüz evrimsel anlamda gerekli süreci atlatamamış olmalarından, bu düşünceleri sindirememelerini normal buluyorum.

 

Sevgilerimle...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dinle alakası olmadıgını söyleyen arkadaslarım , din bir bakımdan insanın görüşünü ve düşüncesini yansıtır ... Din sıradan insanlar için doğru , Zeki insanlar tarafından yalan , bazıları için kullanislidir :) .. Haklisin bence bu teşhis ile ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dinle alakası olmadıgını söyleyen arkadaslarım , din bir bakımdan insanın görüşünü ve düşüncesini yansıtır ... Din sıradan insanlar için doğru , Zeki insanlar tarafından yalan , bazıları için kullanislidir :) .. Haklisin bence bu teşhis ile ..

Din insan görüşü değil, evrensel inanç/düşünceyi yansıtır..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dinler aslında temelinde iyilik için var edilmişlerdir fakat en rahat kullanılıp çıkar sağlanabilen adeta araç'lar dır.Özellikler arap ülkelerin'de din adı altında bakın bu kısmı iyi okuyun her şey yaptırılmaktadır.Yapılan olay durum her ne ise önüne "Din için" eklendimi akan sular durur.Din için savaş , din için barış,din için.... , İyilik ve güzellik için indirilmiş olan iyilik ve doğru yol dışında her maksatta kullanılmaktadır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bence sorun bizlerde dinde değil insan kendi kendine düşüne bilen bir varlıktır lakin ona en kolay şeyleri yapmaktadır ve din olarak düşünürsek ona göre din nasıl kolay geliyorsa o öyle inanmıştır yani bunu din olarak değilde kişi olarak düşünürsen bence daha mantıklı

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Her kalıp, başka beyinlerin senin beynine bulaştırdığı bir hastalıktır.

 

Ancak sen inandığın şeyi kalıbından kurtarıp da kendinle bütünleştirebilirsen, işte o zaman ne güzel! İyiyi kötüyü senin yerine tartacak başka biri bulmak yerine kendin tartmaya başlarsan, işte o zaman ne güzel!

 

Kalıplaşmış bilgiler yerine kendi zihninle harmanlanmış bilgiler kullanırsan, işte o zaman ortaya "en güzel" çıkacaktır. En güzel olan bana çirkindir belki, ama "güzel" zaten özneldir. Kendi "güzel"ine ulaşmaya çalışmak yerine başkalarının "güzel"ini taklit edersen eğer, işte o zaman nesnel bir çirkinlik hakim olur dünyaya. Ve inan bana, çirkin olan şey her zaman hastalık yayacaktır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Açıkçası böyle bir genelleme, bana pek mantıklı gelmiyor. Bir ülkedeki suç oranını etkileyen birçok faktör olabilir, bunu direkt olarak dinle bağdaştırmak anlamsız. Kaldı ki "rahat" gözüyle bakılan ve suç oranı nispeten düşük ülkelerin birçoğunun da bir dini var.

 

Yine de katıldığım bir nokta: Dinlerdeki yasakların -ya da insanların yasak olarak yorumladıkları şeylerin- tam olarak anlaşılamadığı ve yanlış uygulandığı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Dinin %99'u şeker %1'i zehirdir. Ve o 1 oranlık zehir sizi öldürmeye yeter demiş bir filozof :) Ben dinleri reddeden biri olarak görüş bildiriyorum sadece . İnsanoğlu yerleşik hayata geçtiği zamandan beri merak etmiş sorular sormuş cevaplar aramıştır cevap bulamadığı zamanda bir yaratıcı aramaya başlamıştır bi tapınma ihtiyacı sığınma ihtiyacı duymuştur ve dinler ortaya çıkmıştır. Din kendini tutamayan dizginleyemeyen illa bir dayatmaya ihtiyaç duyan insanlar için iyiyi yapmaları yada kötüden uzak durmaları için gereklidir ama benim gibi bir insanın mesela doğru olanı yapması için din dayatmasına cehennemle korkutulup cennetle ödüllendirilmeye ihtiyacı yoktur. Din olmasa daha mı güzel olurdu :)? Belki ... İnsanın karakteriyle alakalı bu dini suçlamak yersiz aslında ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Misafir
Bu konu artık başka yanıtlara kapalıdır.
×
×
  • Yeni Oluştur...