Jump to content

Tanrı-Tanrıça Geleneği ve Soru - Cevap


sirius

Önerilen Mesajlar

Yaratıcı isimsizdir, O'na isim verilmez. Kutsal Ruh, Yüce Ruh, ilk ve son, vs. birçok şekilde anılır ama özel bir ismi yoktur.

Öz Tanrı ve Öz Tanrıça da bildiğimiz ve genel olarak isimlendirdiğimiz Tanrı ve Tanrıça'dır. Sirius "öz" kelimesini ifadeyi anlatmak için kullanmış. Çoğul degildir yani, sadece Tanrı ve Tanrıça'dır.

Konuyu daha dikkatli okursanız söylediklerimin tamamı ve daha fazlası sirius tarafından yazılmış.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tanrıçalar ve tanrılar merhametli varlıklarmıdır? Mesela onlara saygısızlık veya hata yapsak affederlermi yoksa affetmezlermi?

 

Bu çok yanıtlı bir soru. Ilk olarak merhamet kavramı yapılan saygısızlığa boyun eğmek demek midir? Bir öğretmen olduğunuz varsayın bir bilinçli bir öğrenci bilerek ve isteyerek saygısızlık yaptığında nasıl davranırsınız?tanrıların melek olmadığını hatırlatırım. Anne baba veya öğretmenlerinize saygısızlık yaptığınızı varsayın. Onlarla "yürüyorsanız" saygısızlığınız sonucunda en basitinden onlarin inayeti ve kutsamalarından mahrum kalabilirsiniz ki bu çok ciddi bir kayıp ve cezadır zaten.

 

Hata ise çok değişken bir kavram. Insan olduren hata var, cok zararsiz hatalar var.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

boynuzlu tanrı "pan" mı oluyor, yoksa öz tanrıya mı boynuzlu tanrı deniyor ?

 

Pan, cernunnos, herne, hu gadarn ve nice ismi vardır. Tüm bu aynı arketipsel Tanrıya, "boynuzlu Tanrı" denir. Her kültürde bulabilirsiniz.

 

"Tanrı" ya da benim netleştirmek için kullandığım Öz Tanrı (yineliyorum literatürde böyle bir terim yok), sadece Boynuzlu Tanrı değildir. O daha yüksek bir kavramdır. Boynuzlu Tanrı, Güneş Tanrısı, Gök Tanrısı, Yeraltı Tanrısı ve nicesi, Tanrı'nın veçheleridir diyebiliriz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Peki Tanrı ve tanrıça, bedel beklemeden bize yardım ederken niye insanlar demonlarla antlaşma yapıyor, demonlarda Tanrı ve tanrıçalarda olmayan farklı bir özellik mi var ?

 

Buna değindik konuda aslında baştan okuyabilirsin. Demonlara ilginin sebebi, pazarlamasının iyi yapılması ve ayrıca kolay yoldan güç elde etmek. Elbette bu güç geçicidir.

 

Tanrı ve Tanrıça'ya inanmak kolaydır, ama onlarla yürümek yoğun emek ister ve zordur. Elbette elde edilen güç çok daha yoğundur ama bu emekle, alın teriyle, tedrici olarak elde edilir. Tekamül ve yükseliştir bu yolda bu ilahi güçlerle yürümenin amacı.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tanrıçalar ve tanrılar merhametli varlıklarmıdır? Mesela onlara saygısızlık veya hata yapsak affederlermi yoksa affetmezlermi?

 

Apollonun achilles gibi bir savaşçıya yaptığını düşünürsek hiçbir saygısızlık karşılıksız kalmamalı . Mitolojide ve inançsal metinlerde tanrı ve tanrıçalar skolastik felsefe ile uyumlaşmazlar pek . Tabi hristiyan büyüklerinin zamanında kendilerine göre çevirdiği stoa felsefesinden bahsediyorum . Zenonun kurucusu olduğu öğreti . Onlara göre sana bir tokat atana diğer yanağını döneceksin . Gözün seni rahatsız ediyorsa gözünü çıkaracaksın falan . İnsan onurunu hiçe sayan bir çeviri . :)

 

Bana göre herşeyin cevheri olarak adlandırılan yaratıcı bile(büyük beyaz ruh, ben öyle diyorum) denetimsiz merhamete sahip değildir . Kanunsuz ve denetimsiz merhamet ; şer planına zemin verir . Hemde çok büyük bir zemin ...

 

Ama tanrı ve tanrıçaların ; intikam alma konusunda bir insan gibi gereksiz yere olayları kendi kafasına göre büyüterek herşeye zarar verebileceklerinide zannetmiyorum ..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Pan, cernunnos, herne, hu gadarn ve nice ismi vardır. Tüm bu aynı arketipsel Tanrıya, "boynuzlu Tanrı" denir. Her kültürde bulabilirsiniz.

 

"Tanrı" ya da benim netleştirmek için kullandığım Öz Tanrı (yineliyorum literatürde böyle bir terim yok), sadece Boynuzlu Tanrı değildir. O daha yüksek bir kavramdır. Boynuzlu Tanrı, Güneş Tanrısı, Gök Tanrısı, Yeraltı Tanrısı ve nicesi, Tanrı'nın veçheleridir diyebiliriz.

Yani aslında aynı olan bir tanrının farklı şekilde ve özelliklerde yansıması ?

Bir ampül düşünelim bunu maviye boyarsak mavi yanar, kırmızıya boyarsak kırmızı vb... ama sonuçta hepsi aynı ampül değişen dışı ve rengi özellikleri aynı (Umarım doğru anlamışımdır)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yani aslında aynı olan bir tanrının farklı şekilde ve özelliklerde yansıması ?

Bir ampül düşünelim bunu maviye boyarsak mavi yanar, kırmızıya boyarsak kırmızı vb... ama sonuçta hepsi aynı ampül değişen dışı ve rengi özellikleri aynı (Umarım doğru anlamışımdır)

 

Hayır bir tanrının farklı yansımaları değil, hepsi (yani hu gadarn, pan, herne, cernnunos vs. vs.) aynı Tanrı; horned one. Kültürler kendi dillerinde isim vermiş. Her dilde zaten aynı anlama gelir; boynuzlu demektir, boynuzu olan demektir, boynuzlu tanrı demektir veya atıyorum boynuzlu avcı demektir. Ama kendi dillerindedir. Örneğin Venüs yıldızına farklı kültürlerin kendi lisanlarında farklı adlandırması gibi. Biz ülker deriz Antik yunan pleiades der ama aynı yıldızdır gibi...

 

Ama tüm bu arketipsel tanrılar, örneğin boynuzlu tanrı, gök tanrısı, yeraltı tanrısı vs. Tek "Tanrı'nın" farklı yüzleri. Ampül örneğin burada işe yarar. Ama biz genelde prizma örneği veririz. Tanrı ışıksa, prizmadan geçince dönüşeceği farklı renklerdir tanrısal arketipler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ilahi yükselinceden kastın nedir? Sorun anlaşılmıyor

 

Demek istediğim demonlar güç veriyor ancak bu güç geçici tanrı ve tanrıçalarla çalışmak zor onlarla çalışınca da ilahi olarak yükseliriz peki bu yükseliş onların desteğini almak bize ne katar ?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Demek istediğim demonlar güç veriyor ancak bu güç geçici tanrı ve tanrıçalarla çalışmak zor onlarla çalışınca da ilahi olarak yükseliriz peki bu yükseliş onların desteğini almak bize ne katar ?

 

Bize ne katar? Bana ne katar?

Bu sorulara çok maruz kalıyorum ve http://www.gnoxis.com/paganizm-wicca-ve-cadilik-soru-cevap-bolumu-60104-11.html bu bölümde buna cevap verdim.

 

Onu alıntılayacağım ama kısaca, enerjiniz yükseldikçe tekamül edersiniz, "tanrısallaşırsınız", kalıcı olarak bilgelik ve güç sizinle olur. Bu güç, dıştan hediye edilmez, tırnağınızla içinizden yükselttiğiniz güçtür.

Şuna benzeteyim, çok doğru bir örnek değil ama kafada netleşmesi için. İnsanlarla vakit geçiren bir maymun olduğunu varsayın. İnsanlar sayesinde maymun zamanla daha fazla alet kullanmayı, daha analitik düşünmeyi, daha fazla beceriyi hatta belki konuşmayı ya da en azından işaret diliyle iletişim kurmayı öğrenecektir. Yani insanlaşacaktır, vasıfları gelişecektir.

 

Bana ne katar?

Bana yararı ne? ile ilgili de;

 

Bu benim ne işime yarar?

Cadılık diğerlerinden daha güçlü müdür?

bana ne katar?

 

gibi sorular hakkında genel bilgilendirme yapmak istiyorum, arkadaşın sorusu oldukça önemli bir noktaydı;

 

Mevcut sistem (ister kapitalist ister eğitimsel) hep karşılaştırma ve yarıştırma üzerine kuruludur. Tüm reklamlar "biz daha iyisiyiz" diye kendini tanıtır, daha iyi olan kişi bir üniversiteye yerleşir, daha iyi puanı olan da daha iyi üniversite seçer, daha iyi para kazandıran bölüm tercih edilir, kısaca fayda-zarar ilişkisiyle kapitalist ve tüketici bir bakış açısıdır.

 

Halbu ki doğada bir sidik yarışı yoktur. Bir fare en az bir aslan kadar güçlüdür ki hayatta kalmış ve evrimleşebilmiştir. Kadim bilgeliğin yani paganizm ve cadılığın "güç anlayışı" farenin saklanabilme yetisi, aslanın kükreyişi, ceylanın kaçabilmesi, bir insanın şefkati, bir kartalın yükseğe uçabilmesi gibi çok geniştir ve hepsi de güç sahibidir.

 

Haliyle doğada kimse "gel vatandaş gel bu ağaçtaki meyve daha iyi" diye bir marketing yapmaz. AMa bizler algı olarak pazara çıkarken en iyisini almaya çalışır ve karşılaştırırız.

 

Cadılık işte bütün bu kapitalist, ben-merkezci, yarıştıran sisteme karşıdır. Tüketici değil olabildiğince üretici olmayı benimser. Başarı ve başarısızlık görecelidir ve tüm tekamül "bireyseldir", karşılaştırılamaz :)

 

Haliyle bir farenin gücüyle bir aslanın gücünü karşılaştıramazsınız, doğa onlara eşit düzeyde evrimsel güç verdiği için ikisi de hayatta kalmıştır. Ama mevcut sistem "materyalist" bir işleyişe sahip olduğu için aslanı daha güçlü zanneder. Tek bir sinek, bütün bir haftanızı mahvedebilir....

 

O yüzden cadılıkta karşılaştırma yapmayız, bu sistem güçlü, bu sistem değil gibi basit karşılaştırmalarla yola çıkmayız. Cadılık pazardan alabileceğiniz bir meyve sebze değildir, reklam gibi "+sı bu -si bu" denilebilecek bir yol değildir, yani SATIŞI yoktur. Bu içinizde var olan bir İÇGÜDÜDÜR, bu yola çekim duyarsınız ve doğanın kadimi sırlarını öğrenmek arzusuyla yanıp tutuştuğunuz için yolda yürümeye başlarsınız. Daha iyi olduğunu düşündüğünüz için değil, müslümanları ateistleri alt etmek, güç ile otorite kurmak için değil... Sadece ruhtan geldiği için yürürsünüz.

 

Yani "bu mu daha iyi bu mu daha iyiciler" "bana ne faydası varcılar" "beni nasıl ikna edebilrisinciler" "ne işime yararcılar", bu yol hiçbir işinize yaramaz bu düşünceyle, hazır daha düşünme aşamasındayken vazgeçin. Çünkü gerçek güç tanrılar tarafından bu düşünceye sahip olanlara sunulmayacaktır. Egosal olarak tatmin edici güzel yollar var onları keşfedin derim. :)

 

Aslında tanrılarla yürümek de böyledir. Cadılık yolu ile paralel olarak... Mantıksal çıkarımlarla değil, yürekten gelen bir şevk ve iletişimle, bir çağrıyla yürünülür. Bu bir içgüdüdür, bu bir içsel bağdır ve sevgidir, anlayıştır onlara karşı. Tüccar hesabıyla yapılan bir iş değildir yani. Açıklamalar yapmamın sebebi dinamikleri açıklamak ama kalpten gelmiyorsa duanız, iletişiminiz, cevap alamayacaksınızdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir tanrı/tanrıçayla konuşmak için hem bio hemde telepatik yoğun enerji harcadık diyelim,konuşabildik fakat dakikalar içersinde enerjimiz hızla tükendi ve bunu kaldıramadık üstüne enerjisini hissettik (harcadığımız toplam enerjinin 3 katı) bu,bizim ağır hastalanmamıza sebep olabilir mi?Çember kapandıktan sonra 1-2 saat içinde etkisini gösterse ve sonunda uyandığımızda hiçbirşey yokken ağır hasta kalkmamız normal miVe eğer bundan dolayıysa enerjimizi eski haline getirmek düzelmemizi sağlar mı?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir tanrı/tanrıçayla konuşmak için hem bio hemde telepatik yoğun enerji harcadık diyelim,konuşabildik fakat dakikalar içersinde enerjimiz hızla tükendi ve bunu kaldıramadık üstüne enerjisini hissettik (harcadığımız toplam enerjinin 3 katı) bu,bizim ağır hastalanmamıza sebep olabilir mi?Çember kapandıktan sonra 1-2 saat içinde etkisini gösterse ve sonunda uyandığımızda hiçbirşey yokken ağır hasta kalkmamız normal miVe eğer bundan dolayıysa enerjimizi eski haline getirmek düzelmemizi sağlar mı?

 

Hayır böyle bir şey zaten söz konusu değil =)

 

Öncelikle tanrılara kendini adamış veya onlara kalpten dua eden kişilerle tanrılar zaten iletişime geçer. Ama bu sözlü değildir; rüyalar, vizyonlar, hayat içinde mesajlar, eşzamanlılık gibi dönüşler alır. Örneğin bir dua edersiniz, ertesi gün bir hayvan yanınıza gelir ya da bir kitap karşınıza çıkar gibi işaretlerdir. Bu iletişim muhteşemdir zaten.

 

Birebir iletişim ise bilinç seviyesi yükseldiğinde, artık içselleşmeler başladığında (bu yıllar alan bir süreçtir, bunun için hiçbir teknik yoktur, yani senin bahsettiğin gibi bir iletişim gerçekleşmez), bilinçaltı arındırıldığında tanrılar dilerse iletişime geçer. Zaten size zarar gelecekse, kaldıramayacaksanız, anlayamayacaksınız, bilinç seviyeniz yüksekse hiç iletişime geçmeyeceklerdir.

 

Aksi takdirde kişi kendi yarattığı hayallere ve kendi içsel konuşmalarına inanır. =) Buluşmada da bahsettiğimiz işte o şizofrenik arkadaşlar böyle "sözde" iletişimlerle ortaya çıkıyor. yok ben horusum, yok ben tanrıymışım, yok yarı tanrıymışım, yok tanrılar bana sen özelsin dediler ben dünyayı kurtaracam tarzı şeyler böyle aslında gerçekte olmayan, bilinçaltı etkisiyle ortaya çıkan veya kişinin kendi kendine uydurduğu iletişimler oluyor. Bir şekilde hayatta var olan özgüven eksikliğini veya kimlik arayışını, bu tarz bir içsel uydurmayla ya da öykülendirmeyle tamamlamaya çalışıyor kişiler. Genelde bu arkadaşlar ergenlikte oluyor zaten. Biraz serpilince, olgunlaşınca bir kısmı düzeliyor. :)

 

Yani kısacası enerjimi yoğunlaştırayım, telepatiye kasayım ve iletişim olsun gibi bir şey söz konusu değil. Bu tarz çabalar, tabiri caizse köpeğin kendi kuyruğunu kovalamasına benzer. Sonsuza kadar oyalanabilirsiniz ve hiçbir zaman ulaşamazsınız. En nihayetinde bilinçaltından uydurma cümlelerle zihinsel olarak tatmin edebilirsiniz kendinizi, bir de buna körü körüne inanabilirsiniz. Ama bunlar gerçek olmayacaktır.ya da kendi kendinizi kastığınız için enerjinizi boş yere harcamış olursunuz, içsel blokaj yaratırsınız. Gerek yok. Sakin sakin, çalışmaları yapıp içten dua edince, onların sevgisi ve bilgeliği zaten günlük hayatta karşımıza çıkıyor. ve bu muhteşemdir.

 

Bizim toplumun veya eğitimin getirdiği bir şey olsa gerek, illa bir sonuca ulaşma çabasındayız. Anlamak, içselleştirmek, enerjiyi özümsemek ve KİŞİSEL OLARAK GELİŞMEK derdinde değiliz. Hemen uçalım, kaçalım, tanrılarla görüşelim, üst seviye büyü yapalım, geçmiş yaşamlarımızı bulalım, çok paranormal şeyler yapalım, astralle alemleri gezelim gibi amaçsız çabalar içine giriyoruz. Bunalrın hepsi egonun ilizyonlarıdır ve maalesef ki bu isteklerde ya da deneyimlerde ilahi bir taraf söz konusu değildir. :)

 

Bu sırada aklınızda bulunsun tanrı bana şunu söyledi, tanrıça bana bunu dedi diyen tiplerden uzak durun. Sözlü veya imgesel her tür iletişim kişi ile ilahi varlıklar arasındadır söylenmez. Ulu orta söyleyen tipler zaten bu iletişimi gerçekleştirmemiş olanlardır. Çünkü zaten oradaki iletişim sözlü veya sözsüz, sizin gerçeğinizdir, bir başkasının değil. Sizin mevcut tekamülünüze, bilinç seviyenize uygundur, kişiye özeldir, başkaları için anlam ifade etmez. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hayır böyle bir şey zaten söz konusu değil =)

 

Öncelikle tanrılara kendini adamış veya onlara kalpten dua eden kişilerle tanrılar zaten iletişime geçer. Ama bu sözlü değildir; rüyalar, vizyonlar, hayat içinde mesajlar, eşzamanlılık gibi dönüşler alır. Örneğin bir dua edersiniz, ertesi gün bir hayvan yanınıza gelir ya da bir kitap karşınıza çıkar gibi işaretlerdir. Bu iletişim muhteşemdir zaten.

 

Birebir iletişim ise bilinç seviyesi yükseldiğinde, artık içselleşmeler başladığında (bu yıllar alan bir süreçtir, bunun için hiçbir teknik yoktur, yani senin bahsettiğin gibi bir iletişim gerçekleşmez), bilinçaltı arındırıldığında tanrılar dilerse iletişime geçer. Zaten size zarar gelecekse, kaldıramayacaksanız, anlayamayacaksınız, bilinç seviyeniz yüksekse hiç iletişime geçmeyeceklerdir.

 

Aksi takdirde kişi kendi yarattığı hayallere ve kendi içsel konuşmalarına inanır. =) Buluşmada da bahsettiğimiz işte o şizofrenik arkadaşlar böyle "sözde" iletişimlerle ortaya çıkıyor. yok ben horusum, yok ben tanrıymışım, yok yarı tanrıymışım, yok tanrılar bana sen özelsin dediler ben dünyayı kurtaracam tarzı şeyler böyle aslında gerçekte olmayan, bilinçaltı etkisiyle ortaya çıkan veya kişinin kendi kendine uydurduğu iletişimler oluyor. Bir şekilde hayatta var olan özgüven eksikliğini veya kimlik arayışını, bu tarz bir içsel uydurmayla ya da öykülendirmeyle tamamlamaya çalışıyor kişiler. Genelde bu arkadaşlar ergenlikte oluyor zaten. Biraz serpilince, olgunlaşınca bir kısmı düzeliyor. :)

 

Yani kısacası enerjimi yoğunlaştırayım, telepatiye kasayım ve iletişim olsun gibi bir şey söz konusu değil. Bu tarz çabalar, tabiri caizse köpeğin kendi kuyruğunu kovalamasına benzer. Sonsuza kadar oyalanabilirsiniz ve hiçbir zaman ulaşamazsınız. En nihayetinde bilinçaltından uydurma cümlelerle zihinsel olarak tatmin edebilirsiniz kendinizi, bir de buna körü körüne inanabilirsiniz. Ama bunlar gerçek olmayacaktır.ya da kendi kendinizi kastığınız için enerjinizi boş yere harcamış olursunuz, içsel blokaj yaratırsınız. Gerek yok. Sakin sakin, çalışmaları yapıp içten dua edince, onların sevgisi ve bilgeliği zaten günlük hayatta karşımıza çıkıyor. ve bu muhteşemdir.

 

Bizim toplumun veya eğitimin getirdiği bir şey olsa gerek, illa bir sonuca ulaşma çabasındayız. Anlamak, içselleştirmek, enerjiyi özümsemek ve KİŞİSEL OLARAK GELİŞMEK derdinde değiliz. Hemen uçalım, kaçalım, tanrılarla görüşelim, üst seviye büyü yapalım, geçmiş yaşamlarımızı bulalım, çok paranormal şeyler yapalım, astralle alemleri gezelim gibi amaçsız çabalar içine giriyoruz. Bunalrın hepsi egonun ilizyonlarıdır ve maalesef ki bu isteklerde ya da deneyimlerde ilahi bir taraf söz konusu değildir. :)

 

Bu sırada aklınızda bulunsun tanrı bana şunu söyledi, tanrıça bana bunu dedi diyen tiplerden uzak durun. Sözlü veya imgesel her tür iletişim kişi ile ilahi varlıklar arasındadır söylenmez. Ulu orta söyleyen tipler zaten bu iletişimi gerçekleştirmemiş olanlardır. Çünkü zaten oradaki iletişim sözlü veya sözsüz, sizin gerçeğinizdir, bir başkasının değil. Sizin mevcut tekamülünüze, bilinç seviyenize uygundur, kişiye özeldir, başkaları için anlam ifade etmez. :)

 

Ben sözlü bir iletişimdense hissettiğim yoğun enerjiden dolayı titrediğimi söylemek istemiştim.Ayrıca eğer bu bir hayal olsaydı önceden çember açmadan ettiğim duaların çoğu kabul olmazdı,ve ben zaten dileklerimden sonra olsa da olmasa da hep mutlu olurdum,ettiğim dualar sadece yolumda ilerlemem,ve en mutlu olduğum şeyi yapmaktı.Kendi kuyruğumu kovaladığımı veya hayal söyleyen bir yarı-şizofren olduğumu düşünmüyorum,o kadar delirmedim.Ayrıca kısa bir süredir pagan olsam da bunun öncesi de vardı az çok.Bir sonuca ulaşma çabasında değildim deniyim,en azından bir tecrübe olur dedim ama tabiiki bir amaca varmak ister insan fakat benim için deneyim önemliydi.İleri seviye şizofrenmişim demekki..Teşekkürler

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bize ne katar? Bana ne katar?

Bu sorulara çok maruz kalıyorum ve http://www.gnoxis.com/paganizm-wicca-ve-cadilik-soru-cevap-bolumu-60104-11.html bu bölümde buna cevap verdim.

 

Onu alıntılayacağım ama kısaca, enerjiniz yükseldikçe tekamül edersiniz, "tanrısallaşırsınız", kalıcı olarak bilgelik ve güç sizinle olur. Bu güç, dıştan hediye edilmez, tırnağınızla içinizden yükselttiğiniz güçtür.

Şuna benzeteyim, çok doğru bir örnek değil ama kafada netleşmesi için. İnsanlarla vakit geçiren bir maymun olduğunu varsayın. İnsanlar sayesinde maymun zamanla daha fazla alet kullanmayı, daha analitik düşünmeyi, daha fazla beceriyi hatta belki konuşmayı ya da en azından işaret diliyle iletişim kurmayı öğrenecektir. Yani insanlaşacaktır, vasıfları gelişecektir.

 

Bana ne katar?

Bana yararı ne? ile ilgili de;

 

 

 

Aslında tanrılarla yürümek de böyledir. Cadılık yolu ile paralel olarak... Mantıksal çıkarımlarla değil, yürekten gelen bir şevk ve iletişimle, bir çağrıyla yürünülür. Bu bir içgüdüdür, bu bir içsel bağdır ve sevgidir, anlayıştır onlara karşı. Tüccar hesabıyla yapılan bir iş değildir yani. Açıklamalar yapmamın sebebi dinamikleri açıklamak ama kalpten gelmiyorsa duanız, iletişiminiz, cevap alamayacaksınızdır.

 

 

Cevabınız için teşekkür ederim. Şimdi anladım :) Bir de egosal olarak daha güzel yollar var demişsiniz neler var ?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben sözlü bir iletişimdense hissettiğim yoğun enerjiden dolayı titrediğimi söylemek istemiştim.Ayrıca eğer bu bir hayal olsaydı önceden çember açmadan ettiğim duaların çoğu kabul olmazdı,ve ben zaten dileklerimden sonra olsa da olmasa da hep mutlu olurdum,ettiğim dualar sadece yolumda ilerlemem,ve en mutlu olduğum şeyi yapmaktı.Kendi kuyruğumu kovaladığımı veya hayal söyleyen bir yarı-şizofren olduğumu düşünmüyorum,o kadar delirmedim.Ayrıca kısa bir süredir pagan olsam da bunun öncesi de vardı az çok.Bir sonuca ulaşma çabasında değildim deniyim,en azından bir tecrübe olur dedim ama tabiiki bir amaca varmak ister insan fakat benim için deneyim önemliydi.İleri seviye şizofrenmişim demekki..Teşekkürler

 

Sana yönelik söylemedim, o gün toplantıda olan "o insanlar nasıl şizofrenleşiyor" konuşmamız üzerine tekrarladım. =) Eğer ki sen de, (yazıda belirttiğim üzere) ben dünyayı kurtarmaya geldim, ben yarı tanrıyım, ben tanrıyım, ben horusum, tanrılar beni seçti vs. diyorsan evet şizofrenik bir yoldasın. Aman dikkat. Yine de mutluysan, sıkıntı yok =))

 

İkinci olarak ben burda kimse doğru mu söylüyor, yalan mı söylüyor onu sorgulamıyorum. Çünkü görmedim ve bilemem, bilmek gibi bir gayem de yok. Sadece burada bir aktarım yapıldığında, bir soru sorulduğunda, nacizane açıklama yapıyorum. :) Açıklamalarım "kişilere" yönelik değildir, bunu hep belirtmeye çalışıyorum. Genel olarak belirtiyorum, herkes istediğini alabilsin diye. Soru-cevap bölümlerinin amacı da budur zaten. O yüzden açıklamalarımı lütfen doğrudan üzerinize almayın, genel bilgilendirme olduğunu şahsi olmadığını unutmayın.

 

Üçüncü olarak sen konuştuğunu söylediğin için ve toplantıda da tanrılarla iletişim mümkün mü üzerinde durduğun için, özellikle bu konu üzerinde daha detaylı yazdım. Bu konuyu es geçin, zamanı gelince gerçekleşecek, her şey tedrici yani aşamalıdır, 3-5 merdiven atlayamazsınız o yüzden dedim. Yüksekten uçmaya çalışan, sert düşer. Zaman bol, upuzun bir hayat var karşınızda, aceleye gerek yok, bunu hatırlatmaya çalışıyorum. :)

 

Deneyim elbette önemli ama ben şunu söylüyorum; denenecek o kadar şey varken neden enerjinizi tüketecek şeyler deneyesiniz ki? Herkes kendi yolunda yürüyor. Dileyen demonlarla anlatşmayı deneyebilir, dileyen kara büyü deneyebilir, dileyen cin çağırmayı deneyebilir... İstediğinizi deneyebilirsiniz. Ama sanrılar yaratacak veya sizi yoldan koparacak şeyleri denemenin tehlikesini de söylemeyi kendime borç biliyorum. Bir kere bu konuyu açma cüretini gösterdiğim için zaten. Çünkü bu düşüşü yaşayanları gördüm, çok defa hem de. Bir daha o kişilere hiçbir yola geri dönemedi. Denemelerinizi, daha olası, sizi ilerletecek şeylerde yapmanızı tavsiye ediyorum forumda. :) Tercih sizin elbette, kimsenin tercihini yargılamak da bana düşmez.

 

Cevabınız için teşekkür ederim. Şimdi anladım :) Bir de egosal olarak daha güzel yollar var demişsiniz neler var ?

 

Araştırın. Forumda binlerce konu var. :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...