Jump to content

Kblan Tragna (Bülent KISA )


nevermore

Önerilen Mesajlar

arkadaş hepsini okuyamadım uzun uzun yazılmış kısaca soracaklarım Kblan Tragna ekolü hangi dine veya dinlere mensup bir çalışma ve yapılan çalışmaların karşılığındaki varlık veya enerji türü mü. birde yapılan çalışmanın geri tepmesi ne gibi sonuçlar doğuruyor mesela en basitinden en büyüğüne riskler nelerdir

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

O zaman bana öyle bir yazmalısınki kitabın tamamını bildiğini kabul edeyim. Çünkü kitabın medyumu benim. Ve yazarken hatalarıyla birlikte yazıyorsun.

 

Attığınız mesajı da okudum :D yorumsuz arkdaşım yorumsuz .. çok güldüm aslında gülmek doğru mu bilmiyorum ama bu sitede karşılaştığım en ilginç şeylerden biri :=) demek bu kitabın medyumu sensin .. demek bu kitap 2 kişi de var .. peki devam et kaldığım yerden ..

ve yanlışlardan bir tane göster ;)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Attığınız mesajı da okudum :D yorumsuz arkdaşım yorumsuz .. çok güldüm aslında gülmek doğru mu bilmiyorum ama bu sitede karşılaştığım en ilginç şeylerden biri :=) demek bu kitabın medyumu sensin .. demek bu kitap 2 kişi de var .. peki devam et kaldığım yerden ..

ve yanlışlardan bir tane göster ;)

ohoooo bu kadar bekledim saki arkadaşı kaçmış gitmiş.. kendisi kitabın medyumu olduğunu yani sayın bülent kısanın konustugu ruhsal varlık saki oldugunu iddia ediyordu .. neyse ben devam edeyim öyleyse :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Arap alfabesinde, harfin kelimenin ba şındaki, ortasındaki ve sonundaki şekilleri farklıdır fakat ebced değeri değişmez. Tragna ekolünde Arap alfabesi aynen kullanılmakla birlikte bazı farklı uygulamalar da mevcuttur. Bir talismana yazılan isim ya da isimler, "İsmin katlanışı" denilen bir işlemden geçerler. İSMİN KATLANIŞI (İSMİN MAJİKAL YAZILIŞI) İ sim Arapça, ayrık harflerle yazılır ve ayna görüntüsü olarak, tamamen ters çevrilir. Örnek olarak Bülent (Arapçada Bülend şeklinde yazılır) ismini alalım.

İ sim Arapça, ayrık harflerle yazılır ve ayna görüntüsü olarak, tamamen ters çevrilir. Örnek olarak Bülent (Arapçada Bülend şeklinde yazılır) ismini alalım. Ayna görüntüsü olan yaz ıdaki harfler birleştirilir ve sağdan sola doğru ikiye katlanır.adsız.JPG

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

TİSAN ALFABESİ

Tisan, burada görülen alfabenin ismidir. Bu alfabe majikal amaçlarla kullanılır. Tisan kelimesi aslında alfabenin ismi olmakla birlikte, uzun zaman için bizim tarafımızdan ekolün ismi olarak da kabul edilmiştir.

Tisan alfabesinde yirmi ana harf vardır. Bunların yalnız başlarına, tek tek yazılışları (Bir tür kapital), kelimenin başındaki, ortasındaki ve sonundaki yazılışları ayrı ayrıdır. Dolayısıyla her harfin dört ana şekli vardır.Aşağıdaki tabloda Tisan alfabesinin kapital hali görülmektedir. Bu tablo her tür majikal çalışma ve talisman için yeterlidir. Bununla beraber Yolcunun, alfabenin her halini öğrenmesi ve kullanabilmesi de gereklidir.

aaa.jpg

 

Harfler ikişerli guruplar halinde birleştirilerek heceler yazılır. Her hecenin yazılış şekli de ayrıdır. Hece harfleri olan bu ikili harfler de tek ve ayrı birer harf sayılırlar. Dolayısıyla esasta yirmi temel harften meydana gelen alfabenin harf sayısı oldukça yükselir. Heceler sesli ve sessiz heceler olarak ikiye ayrılırlar. Sesli hecelerde birinci harf sessiz, ikinci harf seslidir. Mesela RA. Sessiz hecelerdeyse ikinci harf sessizdir. Mesela AR. İkili hecelerden başka üçlü heceler de vardır fakat bizim kullandığımız dünya dilleri için gerekli değildirler. Tragna alfabesinin esas olarak Sanskritçe ve Tibetçe karışımı bir dilin alfabesi olduğu söylenmiştir. Arapça ve İbranice gibi sağ el tarafından sol el tarafına doğru yazılır. Tragna sayı sembolleri de farklıdır.Matamatik

sistemi esas olarak ikili sisteme benzer. Buradaki sayı sembolleri bizim kullandığımız ondalık sisteme göre Astralda oluşturulmuştur. Sayılar ondalık sisteme göre yazılırlar.

Sayıların yazılışında bir farklılık vardır. Sayılar da yazı gibi sağdan sola yazılırlar. Mesela 1988 şu şekilde yazılır 8891

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

TİSAN ALFABESİ VE TİSAN DİLİ

Tisan majikal ekolü aynanın bu yanına geçirilmeye ilk başlanıldığı sıralarda çok az Kabalistik hitabe ve deyim kullanılırdı. Çalışmaların büyük bölümü İslami zikirlere ve Arap diline odaklanıyordu. Beşinci kat geçildikten sonra yapılan bazı özel çalışmalarla Tisan alfabesi ve Tragna zikirleri alındı. O zamandan sonra bütün çalışmalar Tragna talismanları, zikirleri ve harfleriyle yürütüldü.

Aşağıdaki, katlarla ilgili kısımlarda da çalışmaların Arap ve İbrani dillerine bağlı olarak alınan kısımları ve talismanlar burada gene o, alındıkları dil ve alfabe ile yazılmışlardır.

Tisan dili ve alfabesi aslında kısmen yapay şeylerdir. Yapaydırlar çünkü özellikle alfabe Türkeçe'ye göre

uyarlanmıştır. Bu harflerin, daha doğrusu sembollerin çok çok eski uygarlıklar zamanında kullanıldıkları Saki tarafından belirtilmiştir fakat gerek dil, gerek alfabe ister bir Astral dil olsun, ister Atlantis ve Mu uygarlıkları

öncesinin kayıp dillerinden biri olsun, her durumda bize göre uyarlanmıştır. Bu da dili ve harfleri Yapay hale getirmiştir. Kısaca bu sembol ve kelimeler Tragna ekolünün özel dil ve sembolleri olmuşlardır.

Tragna hitabelerinde bir çok Arapça, İbranice, Latince, Eski Yunanca benzeri, daha doğrusu bu dilleri

çağırıştıran kelime vardır. Katlarda karşılaşılan bir çok varlığın ismi de, ya bazı bilinen mitolojilerden alınmış ya da bunları çağırıştıran şekildedir. Ancak, bir çok şeyin bizim bilinçaltımızdaki kalıplardan alındığını, daha

doğrusu verilenlerin, bizim algılayabileceğimiz şekilde verildiğini düşünerek bunu izah edebiliriz.

Saki tarafından, alfabedeki bir tek harfin bizim için özel olarak şekillendirildiği söylenmiştir. Bu da J harfidir. Tisan alfabesinde J yoktur ve bu harf için S, E ve C harflerinin kombinesinden meydana gelen bir sembol kullanılmaktadır. Buna karşılık Türkçede hemenhemen hiç kullanılmayan X ve bu harfle türetilen heceler vardır. Bu harf ve heceler bize hiç verilmeseydi de olurdu.

 

Veriliş sebebinin Tisan dilindeki bazı zikirlerin ve invocationların yazılması için gerekmesinden olduğu tahmin edilmektedir. Bu nokta, Tisan alfabe ve dilinin ortak bilinçaltından çıkmış olması fikrini biraz çürütmektedir. Eğer öyle olsaydı bilinçaltımız X ve heceleri yerine J ve hecelerini uydururdu. çünkü bizim için mesela Jale ya da Jülide, yazabilmek her zaman için ters oluyor. Tisan alfabesinde her harf esas olarak dört farklı şekilde yazılır.

Harfin, kelimenin başında, ortasında ve sonundaki şekilleri farklı olduğu gibi tek tek yazılışları yani Kapital harf şekilleri de farklıdır.

İki tane istisna vardır. Birincisi J harfidir. Bu harf, kapital, başta, ortada ve sonda olmasına bakılmaksızın hep aynı yazılır. İkinci istisna A yada I harfidir. A üçgen şekliyle gösterilir ve her durumda aynı yazılır fakat A’nın bir de değişik şekli vardır. Bu da aşağıdaki harf tablosunda görülen balığa benzer şekildir. Bu şekil harfin kapital hali değil, farklı şeklidir. Üçgen ya da balık şekli her yerde kullanılır.

Harflerin dört ana şeklinden başka hecelerdeki şekilleri de farklıdır. Aşağıda sesli ve sessiz hece tabloları görülmektedir fakat bu tabloların örnek olarak yapıldıkları, hecenin, kelimenin başında, ortasında ya da sonunda oluşuna göre, hece tablolarındaki sembollerin de değişebilecekleri unutulmamalıdır.

 

Sessiz hecelerde, yani Ob, As, El gibi hecelerde hecelerin sadece üç şekli, A, E ve O ile olan heceler gösterilmiştir. I’nın, A ile, Ö, Ü, U’nun O ile ve İ’nin de E ile aynı sembol olduğu unutulmamalıdır. Gene

sessiz hecelerde bir kural vardır. Hecenin ilk harfi olan sesli harf, önündeki sessiz harfe göre yön değiştirir. Mesela ikinci harf, A’yı temsil eden üçgense, B, G, M, T, Z harflerinden önceyse bilinen düz şeklindedir. C, H, P, V harflerinden önceyse sağ el yanına yatık şekildedir. D, K, R, X harflerinden önceyse başaşağıdır. F, L, S, Y harflerinden önceyse sol el yanına yatık şekildedir. Bu değişmez kuraldır. Hece kelimenin neresinde olursa olsun değişmez.

Çalışmalarda Arapça zikir ve harflerin kullanıldığı dönemlerden kalma bir de Arap harflerinin Tisan karşılıkları tablosu aşağıda görülmektedir. Her Arap harfi, dört Tisan harfi ile yazılan bir isme

sahiptir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kblan Tragna bilinenden tehlikelidir. Temeli kat çalışmalarıdır ve basit şekilde başlayıp operasyonlara katılmak gibi işler yapmak sadece kişiye ve çevresindekilere zarar vermekten başka birşey değildir.

 

Kısaca Kblan'ı bilinçsizce kullananlar çoğu kez insanlara zarar vermekten başka birşey yapmamıştır :)

 

herkesin hür iradesi, kim laf anlıyor, dahası anlamak için diniyor. bunlar çok ciddi, önemli meseleler ama fantastik film izleme zevkiyle bu işlere kalkışanlarda ektiklerini biçeceklerdir...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Eski çalışmalardan I. Elizabeth dönemi

majisyenlerinden Dr. John De'nin bazı çalışmaları,

M.Blavatsky'nin Dzayn kitabı,

Aleister Crowley'nin bazı uygulamaları,

Tibetli bir Lama oluğu iddia edilen Lobsang Rampa'nın kitaplarında anlatılan bazı şeyler,

Carlos Castenada tarafından yazılan, bir kızılderili büyücü olan Don Juan'ın öğretilerini anlatan kitaplardaki bazı pratik uygulamaların bazıları bizim çalışmalarımızla benzerlikler gösterir.

 

Bülent Kısa'nın Aleister crowley'den elinden geldiğince yararlanmaya çalıştığını ancak ingilizcesinin yetersizliğinden dolayı yeterince istifade edememesi üzücüdür. Ruhsal gelişim adına (büyü demiyorum) umarım başka üstadlarda yetişir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bülent Kısa'nın Aleister crowley'den elinden geldiğince yararlanmaya çalıştığını ancak ingilizcesinin yetersizliğinden dolayı yeterince istifade edememesi üzücüdür. Ruhsal gelişim adına (büyü demiyorum) umarım başka üstadlarda yetişir.

 

 

bu sözler bana ait değildir, belirtme gereği duydum çünkü çok bişey biliyormuşum gibi bi imaj çıkıyo, benim bi halt bildiğim ettiğim yok... gerçekten bilen bi tanıdığımın birlikte okurkenki yorumuydu

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tragna nasıl bir majikal ekoldür?Havassa mı benzemektedir?Ve en önemlisi;dini İslam olan birisi tragna ekolüyle ilgilenebilir mi ve bu alanda çalışma yapabilir mi?İslami büyüdür,vefklerde falan yardımcı olarak kullanılır falan deniyor ama...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tragna nasıl bir majikal ekoldür?Havassa mı benzemektedir?Ve en önemlisi;dini İslam olan birisi tragna ekolüyle ilgilenebilir mi ve bu alanda çalışma yapabilir mi?İslami büyüdür,vefklerde falan yardımcı olarak kullanılır falan deniyor ama...

 

Burada aynı soruları sorduğun için açtığın başlığı onaylamadım (buradan sorman daha doğru) Tragna, havassı baz alan (vefk sistemleri, yazı usülleri vs.) ama havass ile ilerleyen çalışmalarında alakası olmayan ruhani satanizme yakın bir majikal ekoldür. İslamiyet ile çok ters düşen çalışmaları var, örneğin sexüel maji ile demonik invokasyonlar gibi, havass ve islami çalışmalar daha çok sağ el yöntemine göredir, tragnada sol el geleneğinin daha ağır bastığını söyleyebilirim bunun nedeni de BK'nın ruhani satanizm temelinde bir gelişim göstermiş olmasıdır. Yine de tragna ile çalışacak olanların bilhassa vefk ilmi konularında yeterli bilgiye sahip olması gerekir ki tragna öncesi bk'nin havasssın derinlikleri kitaplarını çalışmak yeterince olacaktır. Ama dediğim gibi ruhani satanizm temelli bir majikal çalışmalar bütünü gösterdiğini Bk'nın tragna eserlerinden görüyoruz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Burada aynı soruları sorduğun için açtığın başlığı onaylamadım (buradan sorman daha doğru) Tragna, havassı baz alan (vefk sistemleri, yazı usülleri vs.) ama havass ile ilerleyen çalışmalarında alakası olmayan ruhani satanizme yakın bir majikal ekoldür. İslamiyet ile çok ters düşen çalışmaları var, örneğin sexüel maji ile demonik invokasyonlar gibi, havass ve islami çalışmalar daha çok sağ el yöntemine göredir, tragnada sol el geleneğinin daha ağır bastığını söyleyebilirim bunun nedeni de BK'nın ruhani satanizm temelinde bir gelişim göstermiş olmasıdır. Yine de tragna ile çalışacak olanların bilhassa vefk ilmi konularında yeterli bilgiye sahip olması gerekir ki tragna öncesi bk'nin havasssın derinlikleri kitaplarını çalışmak yeterince olacaktır. Ama dediğim gibi ruhani satanizm temelli bir majikal çalışmalar bütünü gösterdiğini Bk'nın tragna eserlerinden görüyoruz.

 

Merhaba

Aslında yazınız baştan sona yanlış ama satanizm vurgusu içerdiğinden özellikle altını çizdim. Ve de şu “majikal” ekol olma konusu ki Tragna tarihindeki kırılma noktasıdır diyebilirim.

Size “neden ruhani satanizmle özdeşleştirdiniz” diye sormak isterdim ama sormadan zaten cevaplamışsınız. Meseleyi BK’nın ruhani satanizm üzerinden hareket etmesine bağlamışsınız.

Aslında sitenizde Tragna hakkında doğru sayılabilecek neredeyse hiçbir şey yok. Sizinle veya sitenizdeki her hangi birisiyle “bu doğrudur şu yanlıştır” şeklinde bir kutuplaşmaya girişmem olası değildir. Yine de bilinmesini isterim ki ne zaman tragna hakkında bir şeyler söylesek karşımızda ya kraldan kralcı ve ısrarla eksiği / yanlışı savunan bir şahsı ya da söz meclisten dışarı işin ciddiyetini kavrayamayacak yaşta kibirli insanlarla karşılaşıyoruz.

Tragna ekolünü BK’nın kişisel görüşü ve inancı ile pekiştirerek “bu böyledir” diye sunmanız ( ve maalesef ki bunu sadece siz değil internet üzerinden meraklısı sayılabilecek çoğu kimseler yapıyor) Tragna hakkında hiçbir şey bilmediğinizi, bildiklerinizin de ısmarlama bilgiden öte gitmediğini rahatlıkla anlıyoruz.

Size bir örnek sunmak istiyorum. Kabala için “Yahudiliktir ya da onunla paraleldir içiçedir” gibi ifadeler kullanırsam, bir gün bilen birisi çıkıpta yanıldığımı söyleyebilir mi? Ya da bunun temeli nedir diye sorduklarında sebebinin Yehuda Leib HaLevi Aşlag’ın yahudi oluşuna bağlasam, bu söylemimin bilimsel bir yönü olabilir mi? Besbelli ki bugün kabala ile uğraşanlar sadece Yahudiler değildir. Ya da kabala salt Yahudiliğe özgü bir ekol değildir. Kabalaya dair emin olduğum tek şey sadece bu ve bunun ötesinde kabala üzerinde fazlaca yorum yapamam. Ama söz konusu Tragna ise bu ekol “şahıslarla” sınırlandırılmayacak kadar devasadır.

Tragna ’nın ortaya çıkışına baktığınızda iki isim görüyoruz; bildiğiniz üzere Bülent Kısa ve Ozan Güner. 20 sene boyunca gece gündüz aralıksız olarak yapılan çalışmalar, harcanan emekler bir yana yıllarca süren uğraşlar sonucunda biriken koskoca bir hazine. Ve bugün halen Tragna inisiyeleri tarafından gelişmekte olan muazzam bir sistem. Sizce bu sistem bir kitapla anlatılabilir mi? Bu sistemi (Tragna enerjisini) tanımayan birisinin “sen BK’dan daha mı iyi bileceksin” diye çıkışması (ya da düşünmesi) bu sistemi etraflıca tanımadığının ve dolayısıyla dışarıdan seyreden birisi olduğunun da göstergesidir

.

Bakınız yukarıda Kabala üzerinden bir örnek verdim. Yehuda Leib HaLevi Aşlag bugün hayatta değildir. Ama takipçilerine bakılırsa bugünkü geldikleri noktada Aşlag’ın Zohar’ı ifade edişinden bambaşka olduğunu görüyoruz.

Rahmetli BK tragna hakkında bir kitap yazmış ve bunu paylaşmış olabilir. Ama takdir edersiniz ki bu kitap “değişmezler içeren mübarek dini bir kitap” değildir. Bunları neden yazıyorum; amacım üzümü yiyip bağcıyı dövmek değil. Siteniz bir bilgi platformu ve doğru bilginin doğru yerlere ulaşmasını istediğim için bunları yazıyorum.

Tragna sistemi, içerisinde herhangi bir dini inancı barındıran bir sistem değildir. Yani satanizm, pagan, Hristiyan islam vs hiçbir dinle benzerlikleri olmadığı gibi hiçbir şahsın dini inancıyla da çakışması söz konusu değildir. Eğer Tragna’yı kendi kişisel görüşünüz, inancınız ya da istekleriniz gibi algılarsanız meyvenin asıl lezzetinden çoktan mahrum kaldınız demektir. Yukarıda “ruhani satanizm” vurgusu yapmışsınız, eğer Tragnaya bu şekilde yaklaşırsanız aklınızda şeytana ya da satanizme dair ne varsa Tragna hepsini silip süpürmekten geri kalmayacaktır. Varsayalım ki politeist bir inancınız var; Tragna’ya çok tanrılı / tanrılar gibi bir düşünceyle yaklaşırsanız aklınızda “tanrılara” dair hiçbir iz kalmayacaktır. Çünkü bir Tragna inisiyesi olarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki, Tragna sistemi hiç kimsenin kişisel görüşüne yer ayırmaz. Ama bu demek değil ki bir tragna yolcusunun dini inancı yoktur! Siz BK’dan kaynaklanarak “ruhani satanizm” vurgusu yapmışsınız, ama ben içeriden birisi olarak söyleyebilirim ki aramızda bir tek satanist yoktur.

Gelelim majikal ekol olma iddiasına! Tragna gizemlerini ve bu sistemin asıl amacını bilmeyen birisinin BK’nın kitabından yola çıkarak Tragna için “majikal ekoldür” diye bahsetmesi artık kanayan yaramızdır. Hal böyle olunca BK’nın paylaştığı bu kitaptaki uygulamaları deneyerek kendini feci şekilde yaralayan onca insanın sağda solda “bu sistem kötüdür / tehlikelidir” şikâyetleri de işin cabasıdır. Çünkü bu sistem saygı bekler ve majikal yolla günlük kaygılarını / çabalarını gidermek adına kullananların sert kayaya toslaması kaçınılmazdır. Mesela yazınızda demişsiniz ki, “Tragna ile çalışacak olanların vefk ilminde yeterli bilgiye sahip olması”! Bahsettiğiniz talismanik maji, tragna içerisindeki en basit, en kullanışsınız ve en gereksiz alanlardan birisidir. Şu anda geldiğimiz aşamada talismanların ne belirleyici bir yönü vardır ne de gerçekleşmeyi sağlayacak bir özelliği. Bu “majikal ekol” konusu aslında tek başına ele alınması gereken apayrı bir konudur. O nedenle bunu şimdilik es geçiyorum.

Tekrar etmekte fayda görüyorum. Amacım rahmetli Bülent Kısa’yı eleştirmek / karalamak değildir. Sadece sıklıkla yapılan hataya vurgu yapıyorum. Tragna (ister kurucularından birisi olsun ister takipçisi hiç fark etmez) şahısların kişisel yorum, inanç ve deneyimleri ile sınırlı değildir…

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Merhaba,.

Tekrar etmekte fayda görüyorum. Amacım rahmetli Bülent Kısa’yı eleştirmek / karalamak değildir. Sadece sıklıkla yapılan hataya vurgu yapıyorum. Tragna (ister kurucularından birisi olsun ister takipçisi hiç fark etmez) şahısların kişisel yorum, inanç ve deneyimleri ile sınırlı değildir…

 

Dediklerinizi ve bakış açınızı anlıyorum. Siz Ozan Güner'in felsefesinden olaya bakıyorsunuz. Bizler, tragnanın içeriden nasıl olduğunu bilebilmemiz mümkün değil haliyle edindiğimiz bilgiler ve fikirler Bülent Kısa'nın tragnayı nasıl tanıttığıyla ilgili... Yani sizin etiketlediğiniz tabirle internette tragna ile ilgili konuşan insanların tamamı BK'nın eserleri üzerinden bilgi veriyor. Eğer bu bilgiler yanlışsa öyleyse burada BK'nın eserlerinde bir hata var demek değil midir =) Eğer ruhani satanizmle çok içe içe görüyorsak sistemi dışarıdan bu BK'nın kendi inancını bu ekole büyük ölçüde yansıtarak dışarıya bilgi vermiş olmasıdır. Kaldı ki Cinsel ilişkiyle demonik evokasyon çalışması (beşinci kat) sağ el yöntemi olarak ben pek göremiyorum (ki sağ el sol el sınıflandırmasından da hoşlanmam) veya obsesyonluı bir kadına exorcism benzeri bir çalışmayı cinsel ilişkiye girerek yapmak sol el yöntemi değil midir. Ruhani satanizmde (black mass) ve sol el tekniklerinde görüyoruz bunu. Binlerce yıldır exorcism kutsal dualar ve sularla yapılırken, niçin BK'nın tragna üzerinden sunduğu yöntem bunu içeriyor? Sİz bunu okuduğunuzda ulvi olarak değerlendirebilir misiniz? Eğer olay bu değil diyorsanız dediğim gibi öyleyse ortada olan ana kaynaklarda (kblan kitaplarında) çok ciddi bir bilgi hatası ve yanlış anlatılma var demektir....

 

Bir diğer örnek olarak ikinci kattaki satanik kitaptır. Bu nasıl bir kattır ki satanik kitap yer almakta? Ve daha da önemlisi kitabın ancak sekizinci katta yer aldığı ve oradan okunabileceği söyleniyor yani satanik bir kitap 8. kata aittir. Bunlar nasıl katlardır ki sekizinci katta buram buram satanizm yer alır? Daha da ilginci ikinci katta yer alan ruhunu şeytana satma alanı ve ruhani satanizm esintileri bize bunu hissettiriyor. Eğer Tragna satanizmden arınıksa satanizme ait bu unsurları BK'nın ekole eklemesine neden izin verildi? Eğer bu Bk'nın bilinçaltının yansımasıysa öyleyse inancın rolü tragnada çok büyük değil midir?

 

Bu sorunu yani yanlış algılama sorununu Bülent Kısa ile çözülmesi gerekiyordu zira Kblan tragna ile bütün yazılı kaynaklar ona ait. Eğer Ozan Güner iseniz veya onun yakın bir öğrencisi iseniz, en azından kblan tragnanın yanlışlarını anlatan bir kitap yayınlayarak bizlerin bu görüşünü çok rahat bir şekilde, çalışma örneklemeleriyle değiştirebilirsiniz... Zira kblan kitabına baktığımızda "baştan çıkarma" "kötü rüya gösterme" "köle etme" vs. çalışmalarıyla dolu bir ekol görüyoruz ve pekte "tekamüle" hizmet ediyor gibi gözükmüyor =) (Elbette her sistemde denge mevcuttur ama kitapta bulunan çalışmaların %90ı kara büyü tarzında olduğunu görüyoruz)

 

Burada bir dogmadan bahsetmiyoruz. Bizzat Ozan Güner'in kendi ekibinin yönettiği tragna öncü grubunda vefk öğrenilmek zorunda dendiğini biliyorum. Elbette ilerleyen çalışmalarda bu çalışmalar öne sürülmüyor ve geride bırakılıyor ama başlangıçta bunun dayatıldığını gördük. Şimdi nasıl bir eğitim programı izleniyor bilmiyorum.

 

Tekrar aynı şeyi söylüyorum edindiğimiz bilgiler ordan buradan değil BK'nın sunduğu anlattığı ve öğrencilerine aktardığı bilgilerdir. Eğer bu kaynaklarda sorun varsa, bu konuda bir diğer yetkili olan Ozan Güner'in anti tez sunması gerekmez mi? Bizler yani çalışmanın içerisinde olmayanlar BK'nın karşısında ruhani satanizmin karışmadığı, daha saf ve cidden tekamüle yönelik tragna ekolü bilgileri görseydik zaten bunları ileri sürmezdik.

 

Haliyle bizler bu bilgileri BK'nın eserlerinde görüyoruz eğer bu bilgiler yanlışsa bu konuda bizi değil bu bilgilerin yayıldığı BK'nın eserlerini değerlendirmeniz ve gözden geçirmeniz gerekir... Dediğiniz gibi bir kitap tüm sistemi anlatmaya yetmez kesinlikle katılıyorum ama bu kitaplar ve eserler dışında tragnayı anlatan başka hiçbir eser yok , öyleyse bizde elimizde ki tek kaynaktan sistemi anlamaya çalışıyoruz ve ortada bunların dışında tekamüle hizmet eden bir anti tez nitelikte eser yok. Haliyle kusura bakmayın ama beni yanlış bilgilisin, bilmiyorsun, anlamıyorsun diye yargılama hakkına sahip değilsiniz. Tek anlatan böyle anlatıyor ki BK'nın tüm eserlerini okudum.

 

O yüzden onu bunu yargılamak yerine önce tragna ekolünün kurucuları arasında bir anlaşma olmalı yoksa da ikinci kurucusu olan Ozan beyin bu konuda bir kitap veya belge yayınlayarak doğru bilgileri aktarması bu bilgi kirliliğini ortadan kaldıracaktır. Haliyle ortada yanlış bilgiler olduğunu söylüyorsanız bu yanlış bilgileri ortadan kaldırmakta doğru bilgilere sahip olduğunu iddia edenlere düşmez mi? =)

 

Bu sırada tragnaya nedne majikal ekol diyoruz. çünkü BK'nın Büyü sohbetleri adlı kitapta şu geçiyor;

 

Bu kitap 1988 yada belki bir yıl öncesinden itibaren kendisine “Saki” ismini veren bir, Altıncı boyut varlığı ile yapılan görüşmeler, alınan bilgiler ve majikal çalışmalarla oluşmuş olan

“Tragna” majikal ekolünün esasını anlatmaktadır"

 

Bk öyle tanımlıyor, bu benim tanımlamam değil :)

sirius tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

herkese selamlar,

 

öncelikle kitap ilginç çalışmalarda yakalıyor insanı hemen okumaya başlayınca.ayrıcada Tisan dili diye bir dil daha varmış gök katlarında o çok ilgimi çekmişti.yani sırf yukarıda neler oluyor neye benziyor diye meraktan bile okunacak bir kitap ve eşsiz bir çalışması Bülend Kısa üstadın.

 

ben gemilerde çalışıyorum sürekli titreşim ve gürültü olduğundan ve de her an birilerinin ya telefonla ya da kamaraya gelerek bölme riski olduğundan ben pek birşey yapamadım açıkçası.zaten gereken malzemelerede ulaşmam imkansız oluyor okyanusun ortasında.sırf aydınlık taraf mührünü hazırlamak için keçeli kalemler ve de kahverengi rengini elde edebilmek için iki farklı mürekkebi karıştırarak kullanma yoluna gitmiştim.piramiti alelade bir kağıttan yapmıştım.sonra ayna karşısına geçip loş olan yatak oda kısmında gözlerim pörtleyene kadar aynaya bakarak birşeyler yapmaya çalıştım.fakat nafile.zaten 2006 dan beri havvas ilmine merak sarıp vefk çizmediğimmi kaldı esma zikir çalışmasımı kaldı yapmadığım :D sonra baktımki sonuç yok meditasyona yöneldim dedim belki bunda birşeyler olur ne yazıkki yine mesleğimden dolayı bulunduğum ortam yine sekteye uğratıyor çabalarımı

 

kısacası ben çok arzuluyorum keşke işi hakkatten bilen ne yaptığının farkında olan birisi ya da bir ekip olsa valla çay demler menemen bile pişiririm yeterki çalışmalara benide kabul etsinler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tekrar merhaba

Evet, bir konuda size hak vermiyor değilim. İnternet aleminde tragna ile ilgili bilgi paylaşımı konusunda yetersiz kaldığımızı açıkça söyleyebilir ve bu konuda özeleştiri yapabilirim. Bu nedenle dediğiniz gibi insanlar BK'nın Tragna kitabı ile paylaştıklarını Tragna ‘nın kendisi zannediyor. Bir söz vardır; bir şeyin kendisi yoksa yerini sahtesi doldururmuş. Bu konuda sizi hiç te haksız bulmuyorum. Ozan Güner bu konuda neler yapar, bir kitapta o yazar mı, yazacağı kitap BK’nın yazdığı gibi olmasa da yeterli olur mu bilemeyeceğim. Çünkü yukarıda belirtiğim gibi bu sistem bir kitapla anlatılmaya yetmez. Yazılan kitap belki “tanıtıcı” bir kitaptan öteye gitmez ancak “uygulamalar paylaşmak” gibi bir şey söz konusu değildir. Çünkü Tragna içinde yine Tragna varlıkları aracılığıyla inisiyelere doğrudan aktarılan bilgiler, haricilere asla açıklanmaması gereken bilgilerdir. Çünkü her bilgi ya da uygulama aktarılan inisiyenin enerjisine göre belirlenmiştir. Yani demek istiyorum ki; bana aktarılan bir bilgiyi ancak ben kullanabilirim; çünkü Tragna bireyseldir. Hal böyle olunca BK’nın paylaştığı uygulamalardan hiçbir sonuç elde edemeyenlere şaşırmıyorum.

Söz Ozan Güner’den açılınca onun felsefesiyle aynı görüşte olduğumu hissetmişiniz. Ozan Güner’in felsefesini bildiğinize göre sanırım Tragna ‘nın tarihini de az çok bilirsiniz. Açıkçası o konuda benim veya bizlerin yorum yapması pek yakışı kalmaz. Bildiğim Bülent Kısa ve Ozan Güner’in yıllar önce yolları ayırmış olmasıydı. Bülent Kısa belirttiğiniz üzere ruhani satanizme yakın görüşlerinden hareketle, talismanik maji ağırlıklı çalışmalar yaparken, Ozan Güner ise Tragna ‘nın bu şekilde kullanılmaması gerektiğini ve tekamüle yönelik çalışmalarda ilerlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu sürecin detaylarını bilemeyiz tabii ama gelinen noktada özelde tragna inisiyelerinin deneyimleri ile edindikleri tecrübelerden ve BK’nın paylaştığı uygulamalardan deneyerek zarar görenleri de hesaba kattığımızda Ozan Güner’in bu yolu seçmekte haklı olduğunu görüyoruz.

Ayrıca 20 sene süren çalışmalarda Bülent ve Ozan’ın ne rol aldığını bilmekte yarar var. Tragna çalışmaları operatör ve medyum olarak 2 kişiyle yapılan çalışmalardır. Bülent kısa ise bu çalışmalarda operatör görevi görmüştür. Yani Tragna ’nın aslında medyumu Ozan Güner’dir. Dolayısıyla bilgilerin Saki vasıtasıyla aktarımını gerçekleştiren o olduğu gibi, Saki kontağını sağlayanda yine o dur. Kblan Tragna içinde bir kaide vardır. Bir varlıkla eğer sizin temasınız varsa, sadece sizin temasınız vardır. Yani aynı anda iki kişinin aynı varlıkla ve aynı şekilde temasta bulunması pek mümkün gözükmüyor. Hal böyle olunca BK ve Ozan’ın yol ayrımından sonraki süreçleri de göz önünde bulundurursanız Bülent Kısa’nın farklı kişilerle operatör olarak çalışmalar yapması ve saki ile alınan sonuçların neredeyse hiç birisini alamamış olması da çoğu kimsenin bilmediği bir gerçektir.

Bu arada belirtmem gerekir ki yukarıdaki yazımda amacım asla sizi yargılamak değil. Amacım sadece Tragna sistemini doğru şekilde sürdürenlerin olduğunun bilinmesini istememden öte bir şey değildir.

BK’nın paylaştıkları için evet açıkça yanlış olduğunu ve ortalıkta dolaşan bilgilerin hatalı olduğunu söyleyebilirim. Bunu nereden mi anlıyoruz? Yukarıda sözünü ettiğiniz “cinsel ilişkiyle demonik evokasyonlar, kara büyü uygulamaları vs” gibi kitapta yazan yöntemleri deneyerek kendini mahvedenlerden dolayı anlayabiliriz. Tragna ‘nın bundan tamamen farklı ve tekâmüle yönelik bir sistem olduğunu nasıl ispatlayabiliriz? Bugünkü inisiyelerin aldıkları olumlu sonuçları ve geldikleri mevcut durum ile halen geliştirmekte oldukları sistem sonucunda anlayabiliriz.

 

Tragna katlarında görülen imajlar kişiden kişiye değişir. Kimisi melek imajları görür kimisi şeytan ya da uzaylı. Tragna geniş bir sistemdir pekâlâ istediğinizi görebilirsiniz. Eğilimleriniz ve inançlarınız doğrultusunda temas ettiğiniz enerjiye anlamı siz yüklersiniz, şekil verirsiniz. BK’nın yol ayrımından sonra bireysel çalışmalarla edindiği bilgiler, gördükleri ve kayda geçtikleri de bundan farklı değildir. Her ne kadar Saki ile kontakta olduğunu kitapta beyan etse de gerçekte saki ile BK’ arasında bir temas gerçekleşmediğini bu sistemi içeriden tanıyan her yolcu bilir.

Bu arada yeniden belirtmem gerekirse bir konuda hak veriyorum size. Tragna ekolünü doğru şekilde anlatmakta (bunun birçok nedeni olabilir) inisiyelerin geri kaldığını söyleyebilirim. Ama bu demek değildir ki, ilerleyen süreçte Kblan Tragna anlatılmayacaktır.

Saygılaımla..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...