MurKy Oluşturma zamanı: Ocak 17, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 17, 2007 Vampirler… Hepimizin beyninde; ölümsüz, insanların ve hayvanların kanını emerek varlığını sürdüren, şehvet düşkünü, fiziksel yönden çok güçlü, güneş ışığına dayanamayan ve doğaüstü güçlere sahip varlıklar olarak yer etmiş yaratıklar. Belki film endüstrisinin konuya olan büyük ilgisi, belki de fantastik kurgu ve korku edebiyatının onları en önemli malzemelerden sayması bizde bu düşünceleri yarattı. Ama gerçek şu ki vampirler ve vampirizm ilk çağdan beri efsanelerde de olsa var olmuş hepimizin kabuslarına veya düşlerine konuk olmuştur. Vampir inancının çıkış noktası Slav folklorü olarak kabul edilir. Mezarlarından çıkan cesetler, iki dünya arasına sıkışmış insanlara eziyet eden ruhlar, hayvanların şekline bürünmüş ya da doğaüstü güçlere sahip kan içen insanlar, şeytani yaratıklar… Bunların hepsi Slav folkloründe yer eder. Dünyanın belki de tek vampir araştırmacısı olan Rosemary Ellen Guiley yıllarca süren çalışmaları sonucunda dünyada vampirler üzerine yapılan en büyük araştırma olan ‘’Vampirler Aramızda'’ yı tamamladı. Dünyanın neredeyse yarısını dolaşıp, çeşitli ülkelerden yüzlerce vampir derneğiyle ve sayısız insanla görüşerek yaptığı araştırması sonucu elde ettiği veriler dünyanın ileri gelen öğrenim kurumları tarafından ciddi ödemeler yapılarak satın alınacak kadar şaşırtıcıydı. Guiley’in araştırmasında sık sık kullanıdığı terime, ‘’vampir realitesi'’ne göre vampirler insanlar tarafından, karşılarında görmek istedikleri, ya da asla tanışmak istemedikleri yaratıklara göre oluşturulmuştur. Orta çağ köylülerine göre, kasabalarına ölüm ve salgın hastalık getiren varlıklar, Victoria devrindeki İngilizlere göre korku verici ve tiksindirici ucubeler, en nihayetinde bize göre de film ve kitap endüstrisinin beynimizde yarattığı varlıklar. Gelin Guiley’in araştırmasının ‘’vampir realitesi'’ hakkındaki önsözünü okuyalım; “Vampir gerçeğine hoş geldiniz, öyle bir gerçek ki orada vampirler var ve yaşıyorlar; bu bir düşünce alanı ve alternatif bir realite; öyle bir realite ki günlük yaşamın içine tamamen nüfuz etmiş durumda; zamanınızı rutin işlerle uğraşarak geçiriyorsunuz yani yemek, içmek ve rahatlamak gibi ve komşu dairenizde, yândaki apartmanda ya da evde veya yakın bir kasabada veya kentte çok farklı bir yaşam sürdüren biri olabilir; bu yaşam gizli bir yaşamdır çünkü bir ‘Vampir Realitesi’dir. Kimler bu realitenin içindeler? Öncelikle onlar vampir olarak yaşıyorlar; tamamen gerçekler; sizin gibi etten ve kemikten oluşmuşlar ama ölümsüzler, bazıları ölümden geri dönmüş; ruhları vampir; bazıları fantastik, bazıları ise vampiri; aralarında gruplaşıyorlar; kurbanları var; vampir avcıları ve araştırmacıları var. Vampir realitesi bir kaleydoskop gibidir; çok yüzlüdür, temelde sabit kalmak şartıyla rengini, şeklini sürekli değiştirir. Bakan kişi devamlı değişen desenler görür; bu belki sıradan bir yaşam için de geçerli olabilir, biz her ne kadar kolektif ve tanımlanmış bir evrende yaşıyorsak da, her birimiz kalbimizin derinliklerinde bir tutam gerçek ve inanç taşırız, bu bizim kişisel evrenimizdir, görünümlerin bireylere göre çeşitlenen perspektifleridir. Her birey sonuçta gördüğü gerçeğe göre yaşar. Vampir Realitesine girerken öncelikle onların eşsiz perspektifini görürüz; işte bu, onların öz gerçeğidir. Vampir Realitesi bir başkasının Vampir Realitesinden farklıdır; burada doğru veya yanlış yoktur sadece farklılık vardır. Bazıları tüm zamanlarını Vampir Realitesi’ni yaşayarak geçirirler, bazıları rüyalarında, fantezilerinde, o alanda gezinirler ve bilinmeyenle beklenmedik bir anda buluşurlar. Vampir Realitesi’ni ziyaret etmek olasıdır. Şimdi oraya gidiyoruz ve onların yaşamlarından kesitler göreceğiz. Vampirler, vampir kurbanları, avcılar, araştırmacılar ve hayalciler işte oradalar…” Guiley in vampirleri ‘’Bram Stoker'’ın ‘’Drakula'’ sına ya da ‘’Anne Rice'’ nin ‘’Lestat'’ ına göre biraz daha makuller. Hiçbiri ölümsüz olduklarını veya geceleri kanatlanıp uçabildiklerini iddia etmiyor. Sadece bu yeni yaşam biçiminin yaşlanmayı yavaşlattığını, ve yoğun bir duyarlılık getirdiğini söylüyorlar. Araştırmada bir de gerçekten vampir olduğunu iddia eden biriyle yapılmış bir röportaj var. Kişinin takma adı Kevin, 30 yaşlarında ve ABD nin doğu kıyısında yaşıyor; ‘’Benim öyküm 8 yaşımda başladı, daha sonraki dönemde lise arkadaşlarımın arasında doğaüstü konularla ilgilenenler vardı. Bir tanesi Mike’tı ve vampir olduğunu söylüyordu, yüzü daima makyajlı gibiydi. Lisa adlı bir kız arkadaşı vardı ve Lisa benimle de seksüel ilişkiye girmişti ama Mike buna aldırmıyordu. Lisa onunla seviştiğinde çevrelerinde ışıkların oluştuğunu söylüyordu ama benimleyken böyle olmuyordu. Sonra Mike bana yaklaşmaya başladı, cinsel değildi ama onun gücüne hayret ediyordum; çok kuvvetliydi ve beni tek eliyle dakikalarca havada tutabiliyordu. Ama onunla her beraberlikten sonra, kendimi çok güçsüz hissediyordum ve bir sabah uyandığımda Mike’ı başucumda buldum. Garip bir şekilde gülümseyerek bana dün gece kanla beslenmeye gittiğini anlattı, kıskanmıştım, ben de bunu yapmak istedim. Birden gözleri değişti, parlak yeşile dönüşüyordu; bunu hiç unutamıyorum, ‘gözlerin’ diye bağırdım ve o gülmeye başladı, sonra beni ısırmasına izin verdim. O günden sonra beni yönlendirmeye başladı. Lisa’da aramızdaydı, üçümüz bir arada yaşamaya başladık, geceleri buluşuyor, bazen birbirimizin kanını emiyor, bazen de hastanelerden çaldığımız insan kanlarını ve küçük hayvanların kanlarını içiyorduk. Onlar yokken, kimseyi istemiyordum, gün ışığından nefret ediyordum, dairem daima loş ve sessizdi. Bir gün, evden çıktım ve yürümeye başladım, tam üç gün hiç durmadan yürüdüm. Bir daha da ne Mike’ı, ne de Lisa’yı gördüm. Şimdi burada yaşıyorum. Bazen kendimi yitiririm, kimse duygularımı anlayamaz, dış dünya beni hiç ilgilendirmiyor; bana kalan mirasla bu evi aldım, başka bir konuda parayla hiç işim yok. Sadece kanla beslenmek bana yetiyor. Nasıl mı? Bu bir sır. Yalnızlık bir sorun ama kan sayesinde bunu giderebiliyorum. Bu uzun yıllardır böyle sürüyor çünkü Mike’ı idealize ediyorum ama benim kişiliğim ondan daha zayıf, bazen onun gibi başkalarının dikkatini çekmek istiyorum ama tam o anda buna niye kalkıştığımı anlayamıyor ve vazgeçiyorum. Evet, aslında ben Mike’a benzemiyorum, eminim o bir vampirdi ama farklı deneyimleri vardı ve o daha başarılıydı. Şimdi amacım diğer vampirleri bulmak, bu uzun zaman alacak biliyorum ama vaktim çok. Korktuğum tek şey var; AİDS; bizim için en tehlikeli şey, bu nedenle kan sağlarken çok dikkatliyim. Tek bir dostum var, benim gibi ama ona bir şey açıklayamam, biraz konuşmaya çalıştım ama anlamıyor ve sanırım asla neler olduğunu bilemeyecek…” Rosemary Ellen Guiley in gerçekten var olan vampirlerinin yanı sıra vampirliğin genlerden gelen bir hastalık yüzünden oluşmuş olabileceğini iddia edenler de var. Biyokimyacı, David Dolphin gibi… Dolphin, vampir öykülerinin tarih boyunca eritropoetik protoporfiria (Gunther’s disease) adlı bir kan hastalığından muzdarip insanlar yüzünden ortaya çıkmış olabileceğini düşünüyor. Otozomal dominant geçişli genetik bir hastalık olan eritropoetik protoporfiride aşırı miktarda yapılan protoporfirin adlı madde yüzünden deri ve gözler kırmızı bir hal alıyor, parmak ve burun kopup düşebiliyor, üst dudakta yukarı doğru bir çekilme gözleniyor ve en önemlisi güneş ışığına maruz kaldıklarında derilerinde ciddi hasarlar oluşuyor. Bu insanlar sadece geceleri dışarı çıkabiliyor. Bugün porfiri hastalığı, kan ürünlerinin damardan hastaya verilmesi ile tedavi ediliyor. Kendi hasarlı kırmızı kan hücrelerinin yerine, dışardan sağlıklı insanların kanları veriliyor. Dolphin O dönemde kanlarında bir nevi bozukluk olduğunu düşünen bu hastaların kan içerek iyileşeceklerini düşünmüş olabileceklerini belirtiyor. Türk tarihinde vampir öykülerine neredeyse hiç rastlanmaz. Ancak Osmanlı tarihinde kayıtlara kadar geçmiş bir vampir öyküsü bulunmaktadır. Bulgaristan’ın Türk yönetimi altında bulunduğu dönemlerde Tırnova kadısı olan Ahmet Şükrü Efendi’nin hükümet merkezine gönderdiği bir resmî yazıda, bir vampirizm vakasından söz edilmektedir. Ayrıca bu olay hicrî 19 Rebiülahir 1249, miladî 1833 tarihli Takvim-i Vekayi gazetesinin 68. sayısında yayımlanmıştır ve Takvim-i Vekayi’nin devletin resmî gazetesi olması olayın ilginçliğini kat kat arttırmaktadır. Tırnova kadısı Ahmet Şükrü Efendi’nin hükümet merkezine gönderdiği resmî yazı şöyledir: ‘’Tırnova’da cadı türedi, gün battıktan sonra evlere musallat olmağa başladı. Zahireye dair un, yağ, bal gibi nesneleri birbirine katar, kah bunların içlerine toprak karıştırır, kah yüklüklerde bulduğu yastık, yorgan, şilte ve bohçaları didikler, açar, dağıtır. İnsanların üzerine taş, toprak, çanak, çömlek atar. Hiç kimse bir şey göremez. Birkaç erkek ve kadının üzerine de saldırılmış. Bunlar çağırıldı, soruldu. “Üstümüze sanki bir manda çökmüş sandık” dediler. Bu yüzden, iki mahalle halkı evlerini bırakıp başka yana kaçtı. Kasaba halkı, bunların cadı ya da vampir denilen kötü ruhların işi olduğunda ittifak etti. Bunun üzerine İslimye kasabasında vampir avcısı olarak tanınan Nikola adındaki adam Tırnova’ya getirildi. 800 kuruşa pazarlık edildi. Bu adamın elinde resimli bir tahta vardı. Mezarlığa gider, tahtayı parmağı üzerinde çevirirdi. Tahtadaki resim hangi mezara bakarsa vampirin o mezardaki kötü ruh olduğu anlaşılırdı. Büyük bir kalabalık ile mezarlığa gidildi. Vampir avcısı resimli tahtayı parmağında çevirmeğe başladı. Resim, sağlıklarında yeniçeri ocağının kanlı zorbalarından olan Tetikoğlu Ali Alemdar ile Apti Alemdar denilen iki sakinin mezarlarına karşı durdu. Mezarlar açıldı. Ölülerin cesetleri yarım kat büyümüş, kılları ile tırnakları üçer, dörder parmak uzamıştı. Gözlerini kan bürümüştü. Çok korkunç idiler. Mezarlıktaki bütün kalabalık bunu gördü. Bu adamlar sağlıklarında her türlü fesadı irtikap etmiş, ırza, namusa, mala tecavüzde bulunmuş, adam öldürmüşler, ocakları lağvedildiğinde de her nasılsa yaşlarına riayet olunarak cellada verilmemiş, ecelleriyle ölmüşlerdi. Sağlıklarında yaptıkları yetmemiş gibi, şimdi de halka kötü ruh olarak musallat olmuşlardı. Vampir avcısı Nikola’nın tarifine göre bu gibi habis ruhları defetmek için cesetlerin yüreğine bir ağaç kazık çakılır, daha sonra da yürekleri kaynar su ile haşlanırmış. Ali ve Apti Alemdarlar’ın cesetlerine de aynı muamele yapıldı ama hiç tesir etmedi. Cadıcı Nikola, bu cesetleri yakmak gerek dedi. Bu husuta şer’an izin verilebileceğinden ruhsat verildi ve iki yeniçerinin mezardan çıkarılan cesetleri yakıldı. Bunun üzerine çok şükür kasabamız cadı şerrinden kurtuldu.'’ İster Guiley’in araştırmasındaki gibi, yalnız yaşamayı seven, vampirizmi kendine yaşam biçimi edinmiş olsunlar, İster Dolphin’in iddalarına göre ‘’Gunther’s Disease ‘’ hastalığına yakalanmış. İster Vlad Tepes gibi sarp kayalıklardaki şatosunda yaşayıp insanlara zulmetmeyi adet edinmiş, ister de günümüz FRP oyunlarındaki gibi klanlara ayrılmış asil ve güçlü bir ırk olsun, vampirler bir yerde hep vardı ve varolmaya da devam edecekler gibi görünüyor. (Kaynak: Fenomen Dergisi Ekim 1996) 4 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
gokce_ank89 Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2007 bi büyükten öğrendiğime göre geröekten yaşamda kötü olan insanı toprak kabul etmezmiş.hani seni toprak bile kabul etmez derler ya onun gibi.kabul etmeyeyince hortlarmış.onun gibi yane bencede varlar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MALCOLMX Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2007 yaw bu osmanlıda ki vampir olayını ilk defa duydum ilginçmiş gerçekten...saol paylaşım için.ama ne bilim bu vampir olayına bi türlü ısınamadım ben:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Wahsi Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2007 bi büyükten öğrendiğime göre geröekten yaşamda kötü olan insanı toprak kabul etmezmiş.hani seni toprak bile kabul etmez derler ya onun gibi.kabul etmeyeyince hortlarmış.onun gibi yane bencede varlar yesilcamdaki gibi yani bence her büyügünün sözünü dogru gorme hortlamak die bişey yok kural dısı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
YankeeRose Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2007 not all vampire sucs blood diye bir makale de vardir. o aklıma geldi.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
danny Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2007 fatih sultan mehmet zamanında da vampirlik hakkında söylentiler vardı ve avrupanın önemli bölümünde kan hastalıgı olduğu hem avrupa kaynaklarında hem de osmanlı kaynaklarında var ama adam akıllı kanıtlar fırat ve dıcle yakınlarında kı asur yazıtlarından tutunda lilith e ondanda ibranilerin kutsal kitablarında da yazılı ve hiyagrogrif bir takım belgeler var ama sonuç itibari ile yaşayanı varsa da daha görmedim ama zannetmiyom halk arasında rahat etsınler ucube diye gebertirler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
aloneheart Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 17, 2007 vampir die bişiy yoktur olamazda bir kere kan içilmesi ciddi rahatsızlıklara sebep olur Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
caslanova Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 23, 2007 Bu osmanlıdaki kayıt ıbende ilk defa gördüm baya ilginçmiş. Paylaşım için tşkler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
xxxxxxxxxx Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 bence de vampir falan tamamıyla hikaye, Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Niemand Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Selam canlar Benim bilgilerime göre vampirler vardır ama kan emici değillerdir onlar sadece enerjinizi emen vampirlerdir bunlarda dünyada cokturlar ve aramızada gezmektedirler ve insan şeklindedirler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Firdevs Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 insan şeklinde olduklarını neye göre iddia ediyorsun bunu da açıklarmısın ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mistik Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Enerji emen insanlar vardır, doğrudur:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
YUH Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 gençleşmeye yönelik bazı büyülerde bi insanın kanını içme yöntemide uygulanır bilginize(ayrıca mideni bulandırması dışında bi yan etkiside yok:thumbsup: ) -------------------- bide mistik yeni gördüm mesajını enerji emen insanlar değil enerjisini barındıramayan insanlar vardır ve enerjileri kolaylıkla diğer insanlar tarafından emilir Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mistik Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 tabii ki herkesin enerjisi emilmez, zayıf olanların, manyetik kalkanı olmayanlarınkini emmek kolaydır...bir de paratonel gibi olan insanlar vardır onlar istemsiz olarak etraflarındaki enerjileri toplar ve sonuçlarıyla pek başedemezler ama bu daha ayrı bir konu... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnDMe Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Fatih sultan mehmet döneminde namı değer kazıklı voyvoda vardır rivayete göre onun vampir olduğunu söyleyenler var..Yinede kesin bi kanıt yok..Ayrıca insanları kazığa geçirmekten zevk aldığı bilinmektedir...Öldürdüğü insanların kanını içtiğini söyleyenlerde vardır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AnDMe Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Bu bahsettiğim kazıklı voyvoda hakkında forumda yazı var isteyenler ayrıntılı bilgi bulabilir Sevgiler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest Niemand Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2007 Enerji emen insanlar vardır, doğrudur:) selam can hexagram işte tam değindiğin gibi enerji emen insanlar var işte bunu kast ediyorlar dı ve budan etrafımızda cok vardır. Dikat edersen enerjilerimizi emerler ve bizleri kendileri gibi yaparlar yada yapmak isterler.Eğer doğru birşekilde anlaşılır ve deneyler ve araştırmalar yapılırsa bu şonuca sizlerde varabilirsiniz. Dünyada sadece kan emici diye nitelendirilen sadece enerjimizi emen insanlar vardır onları da tanımak kolaydır tarzlarında hareket hal ve dişlerinden tanırsınız. Etrafınıza iyi bakın daha neler göreceksiniz farkına vardığınızda asıl gerceklerin cok kötü ve korkunc olduğunu ve peygamberlerin neyi başarmak istediklerini ve Allah tarafından verilmiş asıl görevlerini anlamış olursunuz sadece dikat etmek gerek. Asılda daha fazla bir acıklama yapmak isterdim ama herkesin kendisi görmesi bence daha iyi olacaktır. Sevgiyle kalın özünüzle Allahınızla kalın. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Guest AnunaKi Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2007 insanların enerjisini emebilenlerin olabileceği bana mantıklı geldi ama şu adamın birinin kendisini vampir demesine çok güldüm yok bir sabah arkaşı baş ucundaymışda kanını emmiş sallamatör herif Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
OverDose Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2009 Niemand konuyu biraz daha açsan taam süper olacak Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
artemiss Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2009 ewt niemand..gizem yapma dicem ama konuyada uymıcak:p neyse..ya banada şu osmanlı olayı garip geldi..müslüman toplum öyle bi olay olduğunda cadı demezki..cin der! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Darlwall Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2009 vampir gören masum bi köylü biliorum ben cem yılmazın filminde oynamıştı..hatta birebir sevişen biride vardı cemyılmazın kankası .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GuiltyDemon Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2009 Vampir nedir? Vampirler insanların farklı bi çeşididir. İnsanlar gibi evrim geçirdikleri düşünülmektedir, bununla birlikte evrim sürecinde kendi aralarında da türlere ayrılmışlardır(Bir şempazeyle goril arasındaki ilişkiyi düşünebiliriz). İnsanların proteine ihtiyaç duydukları gibi onlar da yaşamak için kan tüketmek zorundadırlar. İhtiyaçlarını karşılamak için yalnız avlanan avcılar gibi dönüşüme adapte olmuşlardır. Avlanmak için sivri dişli bir yaratığa dönüşmüşlerdir. Hız ve sessizlikte ustadırlar.. Yalnız avlandıklarından dolayı insanlardan daha güçlü olmak zorundalardır. Kurban vampire nasıl dönüştürülür? Vampir kurbanın bilinçsiz kalması için kanını içtikten sonra, kendi beslendiği kol bileği, göğüs veya boyundaki damar yoluyla kanını kurbanın sistemindeki kayıp kan yerine nakleder. Bu olayın üç kez tekrarlanmasının ardından ölümlüler gibi ölüp üç gün sonra ölümsüz olarak uyanır. Bir liderleri var mıdır? Hayır. Topluluk halinde yaşayan vampirlerde liderlik yapan biri yoktur. Eğer bir vampir sizden daha güçlüyse ona saygı göstermek akıllıca olur. Vampirler aralarında kendilerinden güçlü olanları başlarıyla selamlamak zorundadırlar. Tabutlarda mı uyumak zorundadırlar? Hayır, istemedikleri sürece uyumayabilirler..Vampirlerin tabutta uyumaları için belirli bir sebep yoktur. Şekil değiştirebilirler mi? Kesinlikle hayır! Yarasa, kurt veya dumana dönüşmek gibi yetenekleri yoktur. Vampirlerin aynada yansımaları var mıdır? Vampirlerin aynadan etkilendiklerini anlatan bir tarihleri yoktur.. -Bu fikir Bram Stoker'in uydurması gibi gözüküyor.- Dünyanın bir çok yerinde bulunan kanıtlarca, eski zamanlar ve 19. y.y. Yunanistanını da kapsayan inanca göre bir insanın yansıyan görüntüsü aslında onun ruhudur. Aynalarla ruhların birbirlerine bağlandığı bir grup Doğu Avrupa batıl inancı vardır. Henüz bunlardan hiçbiri kesin olarak vampirlerin yaptıkları şeyler değildir. Vampirlerin doğa kanunları ile uzaktan yakından bir ilişkileri yoktur. Kendilerini aynada görebilirler, çünkü fiziksel olarak yer kaplarlar ve onları bir ruh sayarak yansımalarının görünmesini engelleyecek bir tanrıları yoktur. Fizik kurallarını vampirler bile değiştiremez. Kan içmeninin beslenmedeki önemi tam olarak nedir? Bir vampirin vücudu kendi oksijenini üretmek için tasarlanmamıştır. Sahip oldukları alyuvarlar yetersizdir. Bu genetik eksikliği gidermek için de, saldırıp, sersemleterek diğer canlı yaratıkların kanını içerler; tercihen kurban insandır. Kan içimi direkt olarak boyun ve kol bileği gibi atar damarların bulunduğu bölgeler üzerinden yapılır, insanların oksijenle doldurulmuş alyuvar hücreleri vampirin bedeni tarafından alınarak kendi kusurlu sistemleri için kullanılır. Vampirler her gece kana ihtiyaç duyarlar mı? Vampirler her gece beslenmek ve beslenirken kurbanlarını öldürmek zorunda değillerdir. Ancak, varlıklarını sürdürebilmelerine yetecek kadar kanı bulmalarına rağmen, öldürmekten büyük haz aldıkları görülmektedir. Bir çok kez söylenmiştir ki bir vampir - kan varken ya da yokken - vampir gereksinimleri olarak ebediyen yaşamak için kana muhtaç değildir. Bu bir noktada hem gerçek, hem değildir. Vampiri güçlü kılan kandır. Bir hayat gücü olarak vampirlere kurbanlarının kanı bahşedilmiştir. Vampirin aldığı kan, onun gücünü etkiler, bunun anlamı kanın yokluğunda güçlerini kaybedecek olmasıdır. Beslendikleri kurbanları her zaman öldürürler mi? Hayır, vampirler genelde kurbanlarının hayatta kalmasına izin verir.. Böylece üretkenlikleri devam eder ve yaşamaları için daha sonra onları besler.. Buna rağmen bazıları kendilerini tatmin etmek için kurbanı öldürür. Kurbanlar saldırıyı hatırlar mı? Veya vampirlerin saldırı anını kurbanın zihninden silme gibi güçleri var mıdır? Vampir boyundaki atar damar yoluyla insandan beslenirken aynı zamanda kurbanın ihtiyaç duyduğu tüm oksijeni de kanla birlikte almaktadır. Kurban karartma olmuşcasına ne olup bittiğini hatırlayamaz çünkü kandaki küçük oksijen dolu hücreler beynine ulaşamamaktadır. Oksijen solurlar mı? Hayır. Vampirlerin vücutları oksijen soluma işlemi için tasarlanmamıştır. Vampirler ölümsüz müdür? Hiç bir şey sonsuza kadar yaşamaz. Sadece ölümün kendisi ölümsüzdür. Vampirlerin uzun yaşamla kutsandığı söylenir. Bazılarının öldürülmeden önce binlerce yıl yaşadığı bilinmektedir, bazıları sadece bir kaç yıl yaşar. Çok azı doğal sebeplerden dolayı ölür.. Hangi "geleneksel" öldürme metodları onlara gerçekten zarar verebilir? Tahtadan yapılmış bir kazığın doğrudan kalbe saplanması oldukca ünlü bi numaradır ancak sanıldığı gibi bir etkisi yoktur. Bel kemiğini kırma, başını kesme, ve büyük bir yangın vampirleri öldüren gözde metodlardır. Yıllanmış deneyimli vampirlerin meşale gibi yanmaktan nasıl kurtulacaklarını bildikleri söylenmesine rağmen, ateş daima etkili olmuştur. Güneş, derilerini yakmaktadır ki bi noktadan sonra ölüm meydana gelir. Güneşin, güçlü ve deneyimli vampirler üzerindeki etkisi daha azdır. Yüzyıllardır yaşamış ve ölümlüler gibi güneş ışığı altında yürüyebilen güçlü vampirler bazı komünitelerde "Daywalker" olarak bilinir. Hangileri zarar veremez? Kutsal eşyalar olsa olsa küçük bir etki yapar. Çoğu kutsal eşyanın işlevi vampirin inancının kuvvetliliği kadardır. Gümüş gibi metaller onlara zarar veremez hatta bununla birlikte Ay'ın konumuna göre güçlerini daha da arttırdığı bilinir. Sarımsak ise vampirleri sadece güldürür. Bir vampir kovucu olarak sarımsağın özü Müslümanlara dayanır.. Müslümanlar bunun Şeytan'ın Cennet Bahçesini terkederken ayak izlerinden çıktığına inanır. Bunu özellikle müslüman ölülerin vampir olmaya yatkın olması inancını taşıyan Hristiyan itikadı ile de birleştirirseniz, artık çok güçlü bir "vampir kovucunuz" var demektir. Güçleri var mıdır? Eğer varsa bunlar nelerdir? Evet. Hız, telepati, gelişmiş duyular, yükseğe veya uzağa atlayabilme, istedikleri zaman kalp ve akciğerlerini durdurabilme.. Her vampirin kendine göre ekstra güçleri de vardır Öldükten sonra vücutları toza dönüşür mü? Her vampir farklı ölür.. Bazıları toza döner, bazıları ele geçirilir, bazıları mumyalanabilir, diğer bir kısım öldüklerinde yaşamları sürecinde geçirdikleri yıl kadar yaşlanmış görünür, bazıları patlar, bazıları şiddetle içine doğru çekilerek büzüşür, ve bazıları da küle dönüşür..(diğer bir değişle her biri için farklıdır) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
PsiCat Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2009 Arkadaşlar bir çok konu yanlış biliniyor. Birincisi enerjisini veren insan yoktur.Kimse enerjisini harcamadığı, birine kendi isteği ile vermediği yada başkası tarafından enerjisi emilmediği zaman enerjisini veremez.Zaten bu enerji emen insanlarada psişik vampir denir.Psişik vampirlerin enerji ve aura yapıları bozuktur.Hayatta kalmak için başkaların enerjilerini emmek zorunda kalırlar.Bu yüzden çevrelerindeki insanların duygularını normal insanlardan çok anlarlar.Biraz karmaşık bir konu ama özünde basittir. Psişik vampirler hayatta kalmak için çevrelerindeki canlıların enerjilerini emerler.Bir çok kişiden farklı farklı enerji emdikleri için ruh halleri sürekli değişir.Kişilikleri gariptir.Yanlız kaldıklarında bir süre sonra çok yorgun ve bitkin olurlar.Genellikle bazı durum ve olayları hissederler.Canlıların duygularını anlarlar hatta belki düşüncelerini bile okuyabilirler.Ancak başta dediğim gibi BU BİR HASTALIKTIR!Psişik vampirler kendi enerjilerini üretemeyen insanlardır.Eğer insanlardan enerji emmeye devam ederlerse auraları iyice bozulur.Bu yüzden mümkün olan en kısa sürede enerji emmeyi bırakmaya ve kendi enerjilerini üretmeye çalışmalıdırlar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
helena Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2009 nasıl yani enerji emen vampirler mi? ben sadece kan emiyorlar diye biliyorum ama öğrendiğim iyi oldu sağolun. bu arada bir sorum olacak insanlar size canavarmışsınız gibi bakıyorlar mı? bana genelde öyle bakıyorla da acaba sadece bana mı diye merak ettim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GunduzGezen Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 11, 2009 şeytanla(mikroorganizma) anlaşma yapmış bunun karşılığındada ölümsüz olma teyidini almış insanlardır diye düşünüyorum vampirler. aslında filmlerde ki kurguyla alakası yok. filmlerde felaket ötesi derecede abartılmıştır. sadece kanın verdiği enerjiyle ölümsüz olduğunu zanneden insanlardır. normal insanlardan çok uçuk farkları yoktur bence... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.