Jump to content

Yasak Türk Piramitleri


dogon

Önerilen Mesajlar

akademik araştırmaya gerek yok Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Türk Tarih Tezi yeterli olurdu.

 

Bu arada yanlış anlaşılmasın bu tezde piramitlerin konusu geçmez ama yerleşik toplum oldukları geçer, yazıyı kullanmaları, bilim, kültür alanınında geliştikleri. Kısaca medeniyet kurdukları.

 

Çin devletinin izin vermemesini normal olarak görüyorum. Çin seddi Türk akınlarına karşı koymak için yapılmıştır denir. Türklerin en eski düşmanları çinlilerdir (savaşma, yok etme, yıkma) Türk destanlarında geçer. çinlilerle sürekli savaş halinde olan bir ırkın kültürel olarak dünyaya barbar olarak tanıtılan bir ırkın aslında medeniyet kurduğunu duyurmamak için saklayabilir, hatta kendilerinin olarak da gösterebilirler.

 

http://www.gnoxis.com/forum/kayip-medeniyetler-ve-mitoloji/19193-turk-piramitleri.html

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Türk devletlerinden, kültürel açıdan diğerlerinden ayrılan bir devlet vardır: Uygurlar. Evet, Uygurların şahane yapıları vardır.

 

Lakin, piramitlerin bulunduğu Xi'an şehri, Çin'in en eski yerleşim merkezlerinden birisi olmasının yanı sıra, en önemli Çin hanedanlıklarının başkentliğini de yapmıştır. Bu hanedanlıklar Zhou, Qin, Han, Sui, ve Tang olarak sıralanabilir. Önceki yazımda belirttiğim gibi, en eski piramit Qin hanedanlığı sırasında inşa edilmiştir. Uygurlar, hiçbir zaman Xi'an şehrinde yaşamamışlardır. Kaldı ki, Uygurların kuruluş tarihi, yani 742 yılı, İmparatoriçe Wu'nun piramidinin inşasından 42 yıl sonrasını göstermektedir!

 

Xi'an Piramitleri'nin Türklere ait olduğunu iddia ederek ne söylemiş olduğunuzun farkında mısınız?

 

"Uygurlar, kağanlıklarını kurmadan önce dönemin Çin başkenti olan Xi'an şehrine gidip, piramitler inşa etmişlerdir."

 

Sizlerin yaptığı, romantik milliyetçilikten başka bir şey değildir. Komplo teorileri denizinde yüzüyorsunuz.

 

Ama elbette, benim lanet bir Çin ajanı olmadığım ne malum...

 

kaynak:

http://en.wikipedia.org/wiki/Xi%27an

http://en.wikipedia.org/wiki/Uyghur_Empire

 

Saygılar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

zaten türklerin bilinmeyen birsürü lehçesi ve bunlardan birini çözen bir adamı ben ceviz kabuğu programında seyretmiştim.o onun dediğine göre mısır piramitlerinde bu gün hala okunamayan 80 tabletin bu çözülen lehçeyle okunduğunu açıklıyor.yani varmak istediğim konu belki mısırdaki piramitleride türkler inşa etmiştir...şimdi izninizle ortayada bi soru atmak istiyorum.sizce böyle büyük bir keşif bırakın dünya basınını yurt dışındaki konferansları niye türkiyedeki bir basında yer bile alamıyor?yani bu haber niye bi atv de bi kanal D de yer almıyoda kimsenin izlemediği bir kanalda yer alıyor?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

O kanallar satılmıştır. Magazin ve daha çok gelirin peşindeler. Yok olacaklar !

 

öyle iki okul yaptırıp iki öğrenciye burs vermekle ülkesini seven biri olunmaz Aydın DOĞAN ... Bu ülkedeki insanlar televizyonlarla eğitilebilir ancak ve sen elindeki bu gücü kötüye kullanıyorsun ! Kaç tane belgesel yayınladın bu güne kadar ? Susurluktan beri bu ergenekon biliniyordu kaç tane gazetecin araştırdı bunu ? Hep aşk meşk o onu aldattı şu şunu öldürdü... 6 - 7 senedir TV izlemiyorum... Severek izlediğim 3 kanal var onlarda yabancı ... nat geo discovery history

 

 

çok dert etmişim ben bunu yaa :thumbsup:

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

konu için teşekkürler ama şaşırdım doğrusu, Türk Töresinde Piramit ve şaşalı mezarlara pek rastlanmaz...

 

Ah be kardeşim . Bize dayatılmaya çalışılan tarih bu. Ama işte buna "forbidden history" deniyor dünya literatüründe "yasak tarih". Neden sen türk tarihinde böyle yapılara rastlanmaz diyorsun çünkü bu bilgilen bize ve sana batılı bilim adamları tarafından ulaştırıldı. Peki batılı bilim adamları ve onların bilim sistemi hangi gücün gölgesinde gelişti. Vatikanın. Vatikan acaba türklerin kendilerini nasıl bilmesini isterdi. Gelişmesini istermiydi. Üstelik bu bilgilerde ingiliz bir bilim adamı tarafından araştırılmıştı. Hatta Batılı bilim adamlarının yalan tarih bilgilerini ve buna teşebbüslerini mısır hiyerogliflerinin çözülüş hikayesini araştırırsanız net bir şekilde görürsünüz. Bu dönemde vatikan mısır hiyerogliflerinin çözülmesinden yana değildir. Çünkü mısır hıristiyanlıktan önceki dönemleride yaşadığı için. Yalanları ortaya çıkacaktır. Ama Ramses isminin çözülmesine engel olamamışlardır. Bizim başlangıçtan bu yana sadece göçebe bir yaşantı sürdüğümüz saçmalığına kim inanır. Oysaki şu an kullanılan ve tarihi bulguların güyya eskiliğini belirten sistem bile çok laçkadır yani "karbon 14" testi %100 kesin sonuç vermemektedir yanılma payı çok yüksektir. Öte yandan tarih genelde , tarihçinin yaptığı yorumla , hayalgücünün ve mantığının doğrultusunda şekillenir. Ee batılı bilim adamlarındanda Türklerin tarihte büyük ve gelişmiş bir imparatorluk kurduklarını açıklamak biraz acı verici olsa gerek ki halen bu gerçekler gün yüzüne çıkamamakta ve araştırılamamaktadır. Yasak türk piramitlerine saçma diyen arkadaşlar acaba rica etsem tibet tabletlerine bir baksınlar . Mu kıtası hakkında çok enteresan açıklamalar bulacaklar. Tarih M.Ö. 16000 yılları filan. (Bu arada batılı bilim adamlarına göre o dönemlerde buzu çağı olmuş) Fakat bazı bulgular bunları çürütür nitelikte.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ben de katılıyorum. milletimizin piramit de yapabilme becerisini göstermiş olması çok büyük bir olasılık. her ne kadar bunları google earthtte bulamadıysam da araştırmalarımı sürdürüyorum.

sadece mısır ve latin amerika değil dünyanın her yeri piramitlerle dolup taşıyor, önemli olan bunları bulup çıkarabilmek

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sizlerin yaptığı, romantik milliyetçilikten başka bir şey değildir. Komplo teorileri denizinde yüzüyorsunuz.

 

bunun belgesini görelim de o zaman romantik milliyetçi olmayalım. bizim iddiamız şimdilik basılmış kitaplarda bilim adamları tarafından incelenmiş karşıt iddiaya yönelik Türkçe metin görmedim daha. (Mayatepek ve Kemal Atatürk tarafından incelenmiştir bu konu ayrıca. Atatürk ve Mu Kıtası, Türklerin Tarih Kökenleri S.Meydan) senin iddianın tezini ve yazarını bize söyle okuyalım

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Benim iddiamın tezi mi? Bilemiyorum, Occam'ın Usturası'ndan haberdar mısınız acaba. Bu prensip, "kesinlikle aynı sonuçları öngören iki rakip teoriniz varsa, daha basit olanı daha iyidir" şeklinde özetlenebilir. Anladığım kadarıyla, Homo sapiens sapiens'in, yani bizim, bütün çabalara rağmen varlığı ispatlanamayan, harika kıta Mu'dan geldiğimiz düşüncesini savunuyorsunuz.Yanılıyorsam affedin. Tavsiyem, haddimi aşarak da olsa kitapçıların spiritüalizm, new age bölümlerinden çok bilim kısmına yönelmenizdir.

 

Mu kıtası kurmacasına karşın, son 40 yıldır bir hayli kanıtlanmış olan levha tektoniği teorisine göre, kıtaların batması, yok olması imkansızdır. Yerkabuğu, basitçe iki katmandan oluşur. Sial(silisyum-alüminyum) ve sima(silisyum-magnezyum). Sial katmanı, yani üstünde yaşadığımız kıtaları oluşturan katman, daha hafif olması nedeniyle sima katmanı üzerinde "yüzer". Bu nedenle, kıtaların batması tekrar söylüyorum imkansızdır. Evet, kıtalar parçalanabilir, pozisyonları değişebilir ama bu milyonlarca ve milyonlarca yıl alır. Kısa süre zarfında bir kıtayı yok edebilecek doğa olayı yoktur.

 

Occam'ın Usturası'na geri dönelim. Daha basit olanı daha iyidir demiştik. Basit nedir? Basit, açıklanabilen demektir. Mesela, canlılığın kökeni nedir sorusunu açıklayabildiği öne sürülen çokça kuramdan iki tanesini, yaratılışı ve abiyogenezi ele alacak olursak; yaratılış kuramında açıklanamayan çok sayıda iddia olduğundan ve abiyogenezin, yaratılışın aksine deneylerle kanıtlanabilmesi mümkün olduğundan, bilimsel çalışmalarımızı yaratılış değil abiyogenez üzerinde yoğunlaştırıyoruz. Bu örnekten yola çıkacak olursak şu sonuca varıyoruz:

 

Elimizde biri teori diğeri yanlışlanmış teori olan ve insanlığın kökenini açıkladığını savunan iki düşünce var. Yanlışlanmış teori olan Mu kıtasını şimdilik yanlışlanmamış gibi kabul ediyorum. Evrim, Homo sapiens sapiens'in kökenini arkeolojik kanıtlarla destekleyerek, gayet mantıklı ve açıklanamaz olaylardan uzak bir şekilde gözler önüne sererken Mu düşüncesi, kanıtlardan uzak, modern bilimle çelişen açıklamalar öne sürdüğünden, tekrar bilimsel çalışmalarımızı Mu yerine evrim üzerinde yoğunlaştırıyoruz.

 

İstediğiniz bilimsel kaynaktan bakın, istediğiniz araştırmayı yapın şu sonuca ulaşırsınız. Mu kıtası, bilimsellikten uzak, masal niteliği taşıyan bir kurmacadır.

 

Mükemmel Türk piramitlerine gelelim. Önceki yazılarımda kaynak da vererek bu piramitlerin bize ait olmadığını açıkladım. Ama gerçekleri görmek yerine, milliyetçi duygularınızı tatmin etmek için komplo teorilerini savunuyorsunuz. İstediğinde Çin'e gidip Xi'an şehrindeki piramitleri ziyaret edebilirsiniz. Çünkü orası turistik bir alan!

 

Güneş Dil Teorisi, Türk Tarih Tezi gibi iddiaların da bilimsel olduğu öne sürmüşsünüz anladığım kadarıyla. Lütfen bana 70 yıl önceki haliyle günümüzde kabul gören bilimsel bir kuram söyler misiniz? Hipotezler, teori olunca yani deney ve gözlemlerle doğruluğu kanıtlanınca olduğu gibi bırakılmaz, zamanla geliştirilir(bilimsel teoriyi günlük dildeki teoriyle karıştırmayalım lütfen). Evrime bakın; bugün de hala 1859 yılında Darwin tarafından yazılan Türlerin Kökeni kitabındaki açıklamanın aynısı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Köprünün altından çok sular aktı sayın Eos. Güneş Dil Teorisi ve Türk Tarih Tezi hakkında sürekli yeni makaleler yazılıyor, yeni araştırmalar yapılıyor da ben mi bilmiyorum acaba? Yoksa bu bir takım dış mihrakların sinsi oyunu mu? Wikipedia'dan alıntılıyorum: Atatürk'ün Türk tarihi araştırmalarında bizzat çalışan Fuad Köprülü, 1940 yılında yazdığı bir yazıda "Avrupa tarihçiliğinin Türkler hakkında hiçbir temele dayanmayan çok haksız ve olumsuz düşünceleri karşılığında bizim romantik tarihçiliğimizin de ister istemez aşırı tepkili ve abartılı olduğunu" yazar.

 

Bir işin içine duygularınızı katarsanız o işi bırakın çöpe atın, çöpe bile atmayın atomlarına ayırın. O iş o denli değersizdir artık. Evet, duygular binlerce yıl hayatta kalmamızı sağladı. Sonuçta evrimsel süreçlerin ortaya çıkardığı bir hayatta kalma yardımcısıdır duygular. Afrika savanlarından çıkalı çok oldu sayın Eos. Duygulara ihtiyacımız yok artık. Hele bilime duyguları karıştırmak yok mu... Bu konuya değinmek bile tüylerimi diken diken etmeye yetiyor. Laf kalabalığı yaparak varmaya çalıştığım nokta şu; Güneş Dil Teorisi, Türk Tarih Tezi, Mu Kıtası gibi kuramlar milliyetçilik gazıyla ortaya çıkarılmış değersiz ürünlerdir. Bilimsel geçerlilikleri yoktur. 70 yıldan beri aynı kalan kuramların geçerli olduğunu nasıl öne sürebilirsiniz ki?

 

İnsanın kökenini doğru düzgün açıklayabilen tek bir kuram vardır. O da Modern Evrimsel Sentez adını almış olan Darwinizmdir.

 

Ama elbette gerçek sandığımızdan çok çok farklı olabilir. Marduklular tarafından maden işçisi olarak yaratılmış olabiliriz, uzaylılar tarafından denek hayvanı olarak kullanılıyor olabiliriz, matrixvari bir evrende yaşıyor da olabiliriz. Ama neden olalım? Neden bilimsel açıklamalar varken kanıtlanamaz saçmalıklar üzerinde kafamızı yoralım? Neden hayat prensibimiz olarak Occam'ın Usturası'nı benimsemek yerine önümüze konan her new age süprüntüsünü kabul edelim? Neden tarihimizle yüzleşmek yerine komplo teorileriyle kendimizi avutalım?

 

Çünkü, duygularımız var. Afrika savanlarında hayatta kalmamızı sağlayan duygularımızın günümüzde lanetimiz olabileceğini kim tahmin edebilirdi?

 

Niyetim kimseyi incitmek değil; lakin incittiysem lütfen özrümü kabul edin. Uykulu uykulu yazdığım için ve bu nedenle ortaya çıkabilecek yazım hatalarımı düzeltmeye vaktim olmadığından dolayı tekrar affınızı diliyorum.

 

Saygılar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Abi Naacal Tabetleri işte bunlar belgedir. Daha bunlar gibi belki binlerce tablet var. Hemde dünyanın bir çok yerinde. Kafkaslarda hala iyi korunmuş tabletler var. Avrupa birliğine beni destekleyen birer mektup yazın finansman ayırsınlar. Benim arkiyolok arkadaşla birlikte gidelim araştıralım onları. Yoksa kurukuruya nasıl bilim adamı olucaaz:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yasak “Türk Piramitleri”

 

Çin Halk Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde yer alan ve tarihi “İpek yolu”nun başlangıç şehri olan Xi'an şehrine 100 km uzaklıkta “Qin Ling Shan” dağlarında “Büyük Uygur Türk İmparatorluğu” döneminden kaldığı düşünülen irili ufaklı 100 kadar piramit ve bunların içerisinde “Beyaz Piramit” adı verilen ve 300 metre yüksekliğinde Keops piramidinden daha büyük ve yüksek bir piramit bulunuyor.

http://indigodergisi.com/yasak%20turk%20piramitleri%20cin%2032%20(10).jpg

On altı piramitten oluşan merkez kompleksin en büyüğü Beyaz Piramittir. Bu bölge yasak bölgedir. Çinli yetkililer bu bölgede bilimsel araştırmalar yapılmasına kesinlikle izin vermemektedir ve bu piramitler kamufle edilmeye çalışılmaktadır. Bir çok piramit toprakla kaplanmış ve üzerlerinde yaz kış yaprağını dökmeyen ağaçlar yetiştirilmiştir. Bütün bu çabalar gerçeği gizlemeye yetmemektedir. Piramitlerin taş girişleri ise oldukça belirgindir. Birçok piramit tahrip edilmiş ve kaderlerine terk edilmiştir. Bazı piramitler Orta Amerika piramitleri gibi düz bir tepe yapısına sahiptir. Bu piramitleri ilk olarak 5000 yıllık bazı Çin metinlerinde görmekteyiz. Piramitlerin bazılarının üzerlerine, sürekli yeşil kalan, yaprak dökmeyen türden ağaçların dikilmiş olması bu yasağı anlamlı kılıyor. Çünkü hiçbir devlet kendi geçmişine ait olan bu kadar önemli yapıları yok saymaz. Bu hem tarihi açıdan hem de turizm açısından o ülkeye zarar vermek demektir. Buradan anlıyoruz ki, bu piramitlerin Çin tarihi ile bir ilişkisi yoktur. Asya’da bulunan ve eski Türk toprakları üzerinde yer alan bu eserler tabi ki Ön-Türklerle ilgilidir. Mevcut tarihi bilgiler bu durumu teyit etmektedir. Bu bölgenin Kadim Türk toprakları olduğu şüphesiz bir gerçektir. Bu durum Çin kaynaklarınca da teyit edilmektedir.

Güzel Paylaşim Teşekkur Ederim

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yok artık yasak Türk piramitleriymiş...

 

İşbu piramitler, Çin'in Shaanxi vilayetinin Xi'an şehrinin sınırları içinde bulunan mozolelerdir. En büyük piramit olan "Beyaz Piramit", Tang Hanedanı'na mensup İmparatoriçe Wu için milattan sonra 700 yılında yapılmıştır. İmparatoriçe Wu, aynı zamanda Çin'in ilk kadın hükümdarı ünvanına da sahiptir. En eski piramit ise, Qin Hanedanı'nın ilk hükümdarı olan Qin shi Huangdi'ye aittir. Bu piramidin yanında da dünyaca ünlü Terracotta Ordusu bulunmaktadır.

 

Ortada ne yasak vardır, ne de kurnaz ve hilekar Çin Halk Cumhuriyeti'nin üstün ve şahane Türk piramitlerinin muhteşemliğini örtbas etme planı. Aksine, piramitlerin bulunduğu bölge yerel bir turistik alandır.

 

Daha fazla bilgi için, kaynaklara bakabilirsiniz.

 

Bu yazıdan ne öğrendik?

 

-Yazılan her şeye inanmamalıyız.

-Araştırmalıyız.

 

Saygılar ve sevgiler...

 

kaynak:

http://web.utanet.at/mahain/Pyramids_in_China.htm

http://www.trilobia.com/pyramids.htm

http://en.wikipedia.org/wiki/Chinese_pyramids

http://en.wikipedia.org/wiki/Terracotta_Army

 

iyi güzel hoş tamda onların istediğini ypmışsın onların dediklerini onların kayıtlarıyla :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kimilerine göre de büyük bi safsatadan ibaret yok edilmeye çalışılan Türk piramitleri ... bi araştırmacı yazar rehber eşliğinde güya; gizli bölgeye sızıp resimler, videolar çekmiş... Beyaz Piramitlerde Saklanan Gerçekler | netpano.com - Haber sitesi resimler, videolar çektim dese de linkte sadece resimler paylaşmış başından geçeneleri anlatmış fakat yayınlanan herhangi bi video yok ...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Piramitlerde bulunan paraları gördünüz mü hiç?? Üzerinde ay yıldız bulunan gümüş paralar bulunmuş. Piramitler ayin odaları, mezar odaları ve ggözlem evi olarak kullanılmış. En büyük olan beyaz renkte. Ve şu anda üzeri toprakla kaplı. Çin devleti keşfedilmemesi için üzerlerini topraklarla kapatıyor. Ve şu anda üzerinde sulu tarım yapılıyor. Köylülerin anlattıklarını bir belgeselde izlemiştim. "Burası bir mezar. Ve mezarın sahibi de sizin atalarınız olan Bilge Kağan" diyordu.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşlar çeşitli yorumlar var hemen hemen hepsini okudum ama zaten ben bunlar vardır veya yoktur diye idda etmiyorum ki sadece sizin yorumunuza bıraktım bulduğum bir bilgiyi... Taktir sizin. Ancak bu bilgileri yıllar evvelinden türk değilde ingiliz bir bilim adamının ortaya koymuş olması ve araştırması sizcede manidar değil mi? Hani? Bir türk bilim adamı bunu ortaya koymuş desek duygusal olduğunu düşünürdüm. Ancak gerçektende hassas bir konu iyice araştırılıp incelenmesi ve sonra tartışılması gereken bir konu. Üstüne üstlük tarih biliyorsunuzdur ki aslında tarihçilerin hayalgüçleri ve yorumlarıyla yoğrulur. Eğer merak edeniniz varsa bir arkioloğa sorsun benim en yakın arkadaşım öyle ve oda aynısını söylüyor saygılar :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...