Tiyatro ve Sahne Sanatları Haberleri

Antalya Devlet Opera ve Balesi'nde Il Trovatore Prömiyeri

Antalya Devlet Opera Ve Balesi Bu Sanat Sezonunda Sınırları Zorlamaya Devam Ediyor.

ANTDOB'un Kasım ayında prömiyerini yaptığı Verdi'nin ünlü eseri Il Trovatore yeniden sanatseverlerle buluşuyor. İlk gösterimi ile izleyicilerin beğenisini toplayan eser, yoğun istek üzerine 25 Kasım'da saat 20:00'da Haşim İşcan Kültür Merkezi'nde yeniden sahnelenecek.

Sırlarla dolu gizemli bir dünyanın kapılarını aralayan eser, Ortaçağ Avrupası'nda geçiyor. Muhteşem dekoru, kalabalık kadrosu ile izleyiciyi etkileyici bir atmosferin içerisine çeken eserde, ANTDOB korosu, solistleri ve orkestrası ise üstün performanslarıyla dikkat çekiyor.

Dünya opera repertuvarında ilk sıralarda

Dünya opera repertuvarında ilk sıralarda yer alan Il Trovatore müzikteki ateşli anlatımı, melodilerin akıcılığı ve etkileyici aryaları ile popülerliğini korumaya devam ediyor. Giuseppe Verdi'nin bestelediği, Antonio García Gutiérrez'in "El Trovador" adlı tiyatro Oyunundan uyarlanan, İtalyanca librettosunu Salvatore Cammarano'un yazdığı 4 perdelik opera eseri Il Trovatore; Verdi'nin müzikal açıdan en kusursuz yapıtları arasında yer alıyor. Ortaçağ Avrupası'nda köyleri ve kentleri gezen şarkıcıların ve şairlerin adı olan 'Trovatore ', bunlardan birinin acılı hikayesini anlatıyor. Eser 15.yüz yılda geçtiği için dönemin atmosferini yansıtırken; ışık olgusunu ön plana çıkardıklarını belirten eserin Rejisörü Kenan Korbek ise eserle ilgili şunları söylüyor ; 'Karanlık bir atmosfer , sırlar, büyüler, büyücüler gibi temalarla işlenen eserde, ışık düzeniyle sırlı ve gizemli bir dünya yaratmaya çalıştık.'

Korbek sahneye koydu

Kenan Korbek'in sahneye koyduğu eserde; Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası'nı Şef Alexandru Samoila yönetiyor. Caner Ruhselman ve Krastin Nastev'in koro şefi olduğu eserde, dekor Nihat Kahraman'a , kostüm tasarımı Nursun Ünlü'ye, ışık ise Mustafa Eski'ye ait. 25 Kasım'daki temsilde Il Conte Di Luna'yı Tamer Peker; Leonara'yı Sevinç Bilgin seslendiriyor. Eserin merkez karakterlerinden biri olan Azucena'da Serap Çiftçi , Manrico karakterinde ise Koray Damcıoğlu sanatseverlerin karşısında olacak. Ferrando'yu Şafak Güç, Ines'i Sinem S. Baddal, Ruiz'i Özhan Gümüş, Un Vecchio Zingaro'yu Emre Aytekin ve Un Messo'yu ise Ferdi Uslu seslendirecekler.

Japon Dans Grubu Kikunokai İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde

2010 Türkiye'de Japon Yılı Etkinlikleri Kapsamında Gelen Kikunokai Dans Grubu, 27 Kasım 2010 Cumartesi Saat 20.00'de, İzmir Devlet Opera ve Balesi Sahnesinde Bir Gösteri Sunacak.

Araç çiziklerinde son teknoloji! Tıklayın

2010 Türkiye'de Japon Yılı etkinlikleri kapsamında gelen Kikunokai Dans Grubu, 27 Kasım 2010 Cumartesi saat 20.00'de, İzmir Devlet Opera ve Balesi sahnesinde bir gösteri sunacak.

Geleneksel Japon dansının özelliklerini korumayı amaçlayan, aynı zamanda günümüzün estetik değerleri dikkate alınarak oluşturulan tekniklerle gösteriler yapan Kikunokai, çalışmalarına 1972 yılından beri devma ediyor. Grubun İzmir'deki gösterisi iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde Japon geleneksel müziği "Nagauta" eşliğinde "Kotobuki Kiku Samba-so" ve "Shakkyo" adlı danslarla Japon geleneksel tiyatrosu "Kyogen-Buyo" örneği olan "Tsuri Onna" sunulacak. İkinci bölümde, yüzyıllar önce mistik törenlerden doğan ve günümüze değin evrilerek gelen 12 Japon dansı sergilenecek. Kikunokai, gösterilerinde çeşitli kutlama danslarından yakarışlara, nimet ve mutluluklara, mevsimlere, geleceğe, insan eylemlerine kadar birçok konuyu, doğuya özgü mistik müzik eşliğinde ve dans dilinin ayrıcalığı kullanılarak sergiliyor.

Ünlü Japon yönetmen merhum Akira Kurosawa'nın 1988 yılında yönettiği Yume (Rüya) adlı sinema filminin koreografisini yapan Michiyo Hata tarafından kurulan Kikunokai Dans Grubu, Japon devleti tarafından verilen "Mükemmel Sanat Ödülü"ne sahip. Japonya'dakilerin yanısıra Avrupa, Amerika, Hindistan, Asya, Orta Doğu ve Avustralya'da da gösteriler yapıyor. Topluluğun kurucusu, bale sanatçısı, koreograf ve buyo öğretmeni olarak Japon sanat tarihinde önemli bir yere sahip Hata, geçen ağustos ayında hayatını kaybetti.

Haberler kaynak : http://www.haberler.com

İstanbul Devlet Tiyatrosu, “Bırdy” Adlı Oyunla Prömiyer Yapacak

2010-2011 Sezonuna Yepyeni Bir Enerjiyle Başlayan İstanbul Devlet Tiyatrosu, "Bırdy" Adlı Oyunla Prömiyer Yapacak.

İstanbul Devlet Tiyatrosu (İDT) yeni sezonda 8 sahnede, toplumsal, siyasal ve estetik kaygıları ön plana çıkartan renkli ve seçkin repertuarıyla 31. yılını kutlayan İstanbul Devlet Tiyatrosu, Oyunlarını tiyatro severlerle buluşturmaya devam ediyor.

Aralık ayı içinde BIRDY adlı Oyun ilk defa seyirci karşısına çıkacak. Ayrıca Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı olan TEK KİŞİLİK ŞEHİR adlı, bol ödüllü Oyunda İstanbul'da sahnelenecek.

Adana Devlet Tiyatrosu'nda 'Kısmet' Sahnelenecek

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Adana Devlet Tiyatrosu'nda Sahnelenecek Yeni Oyun 'Kısmet' Güldürürken Hüzünlendirecek.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü Adana Devlet Tiyatrosu'nda sahnelenecek yeni Oyun 'Kısmet' güldürürken hüzünlendirecek. Gülriz Sururi'nin yazdığı Demet İyigün, Evren Çağrı Turan, Sevinç Gediktaş, Murat Aslan, Burçin Börü, Özlem Buluttekin, Nuray Çokol'un sahnelediği Oyunun galası 30 Kasım'da yapılacak.

Hacı Ömer Sabancı Kütür Merkezi'nde düzenen tanıtım toplantısında konuşan Gülriz Sururi, Oyunun ilk kez Adana'da seyirci karşısına çıkacağını söyledi. Sururi, Oyunda yeteri kadar güldürü, yeteri kadar da hüznün olduğunu kaydetti. Sururi, "Hayat durmaksızın karşımıza yol ayrımları çıkarır. Bazen de süslü, rengarenk.. İnsan, doğumundan ölümüne kadar farkında bile olmadan geleceğe dair seçimlerini kendi yapar. Hiçbir zaman sağdaki sokağa girse başına tuğla düşeceğini, soldaki sokağa girse hayatının aşkına rastlayacağını bilmez. Bazen elini uzatsa tutacağı şeyin mutluluk olduğunu fark etmeden teğet geçer insan. Seher ile Volkan'ın öyküsünü izlerken, kah gülerek kah hüzünlenerek seçimlerini öğreneceksiniz." dedi.

http://www.haberler.com/adana-devlet-tiyatrosu-nda-kismet-2381065-haberi/

Çehov’un “Vanya Dayı”sı Enka Sahnesinde!

"Vanya Dayı" Adlı Tiyatro Oyunu; 7 Aralık, Salı Akşamı Saat 20:30'da ENKA İbrahim Betil Oditoryumu'nda Sergilenecek!

Tiyatro Pera tarafından sahneye konan "Vanya Dayı"nın yönetmenliğini, aynı zamanda Oyunu Türkçeleştiren Nesrin Kazankaya üstleniyor. Oyunda, başarılı Oyuncular Selçuk Yöntem, Levend Öktem, Nesrin Kazankaya, Linda Çandır, Can Kolukısa, Aysan Sümercan, İlker Yiğen, Zeynep Özden, Volkan Aktan, Ömer İvedi, Oğuz Turgutgenç ve Özlem Kaynarca rol alıyor.

Çehov'un "Vanya Dayı" adlı Oyunu; 19. yüzyılın devrim arifesini yaşayan Rusya'sında, değişmekte olan siyasal sistem ve sınıfsal değerlerin, toplum yaşamında yarattığı uzlaşmaz çelişkileri, bir çiftlik evi yaşantısı üzerinden izleyiciye aktarıyor. Köy yaşamına sıkışmış aydınların monotonluk, umutsuzluk, eylemsizlik, tembellik ve mutsuzlukla kuşatılmış varoluşlarını yansıtan "Vanya Dayı"; Çehov'un, geçmişlerine sıkışan ve bugünü yaşamakta zorlanan karakterlerinin, geleceklerine yönelik umutsuz ve umarsız bekleyişini etkileyici bir şekilde izleyiciye yansıtıyor.

Tüm sahnelerin simültane görünebilir kılındığı; çalışanlar ve çiftlik sahipleri arasındaki sınıfsal çelişkinin, davranış ve canlı müzik kullanımıyla algılanıp anlaşılacağı bir yorumla sahnelenen "Vanya Dayı"; 7 Aralık 2010, Salı akşamı saat 20:30'da ENKA İbrahim Betil Oditoryumu'nda tiyatro severlerle buluşacak.

Koltuk sayısının sınırlı ve yerlerin numarasız olması dolayısıyla, önceden rezervasyon yaptırılması gereken 22. ENKA Kültür Sanat Kış Etkinlikleri'ne ait biletler ENKA Online'dan, Biletix'ten ve ENKA Kültür Sanat gişesinden temin edilebilir.

Dileyen katılımcılar, her etkinlik öncesi saat 19:00'da Taksim – AKM önünden kalkacak ücretsiz servis ile etkinlik merkezine ulaşabiliyorlar. Etkinlik bitiminde ise, ENKA İbrahim Betil Oditoryumu'ndan kalkacak servis, konukların Taksim – AKM'ye ulaşımını sağlıyor. Servisten yararlanabilmek için etkinliklerden en az iki gün önce ENKA ile bağlantıya geçerek rezervasyon yaptırılması yeterli.

http://www.haberler.com/cehov-un-vanya-dayi-si-enka-sahnesinde-2386852-haberi/

Türkan Saylan’ın Hayatını Anlatan Oyun Şişli’de

Şişli Belediyesi ve Tiyatro Ayna Bir İlke Daha İmza Atarak, Türkan Saylan'ın Hayatını Sahneye Taşıdı.

Ayşe Kulin'in "Türkan, TEK VE TEK BAŞINA" adlı romanından, İpek Kadılar Altıner tarafından Oyunlaştırılan "TÜRKAN IŞIK YOLCUSU" Oyunu, galasını Şişli'de yaptı.

Hakan Altıner tarafından sahneye koyulan, müziklerini Fazıl Say'ın yaptığı Oyun, Şişli Belediyesi'nin evsahipliğinde Lütfi Kırdar Kongre Salonu'nda seyircilerle buluştu. Oyuna ilgi çok büyüktü.

"Türkan Işık Yolcusu" isimli Oyuna Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği(ÇYDD) Başkanı Aysel Çelikel, cemiyet ve tiyatro dünyasından ünlü isimler, Türk Kalp Vakfı, Lions ve Rotary klüpleri üyeleri katıldı. Ayrıca ÇYDD'nin bursuyla öğrenim gören Türkan Saylan'ın kızları "Kardelenler" de toplu olarak Oyunu izlediler.

http://www.haberler.com/turkan-saylan-in-hayatini-anlatan-oyun-sisli-de-2386898-haberi/

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Aralık Ayının Üçüncü Haftasında 14 Oyunla İzleyicilerin Karşısına Çıkıyor.

Konusu Willam Shakespeare’a, müziği ise çağın dehalarından Giuseppe Verdi’ye ait olan Otello, Uğur Seyrek’in koreografisi ve Işık Noyan’ın librettosu ile İzmir’den sonra İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçıları tarafından yorumlanıyor.

Masum, sadık ve cesur bir kadın olan Desdemona’nın her yönüyle farklı bir erkek olan Otello’yu severek aslında kaderini seçmesi üzerine kurgulanan eser bir kıskançlığın trajediyle sonlanmasından daha büyük anlamlar taşıyor. Dramatik akışı, bale sahnesine de aynı yoğunlukla yansıtan Seyrek, bir kadının aşkı uğruna savaşını, erkeğin önü alınamaz hırsları ve rekabet duygusuna yenik düşüşünü modern bale adımlarıyla ifade ediyor.

İlk kez 2008 yılında İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından “Dünya Prömiyeri” yapılan eserin dekorları Adnan Öngün, kostümleri, Sevtaç Demirer Ulaş, ışıkları ise H. Oktay Kanca imzası taşıyor.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25159169/

İbb şehir tiyatroları, ben sinema artisti olmak istiyorum adlı yeni Oyunuyla seyircilerle buluşuyor. Neil Simon'un yazdığı S. Bora Seçkin'in yönettiği Oyun, 22-30 Aralık 2010 tarihleri arasında ve 2 Ocak 2011 tarihinde Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde…

Ben Sinema Artisti Olmak İstiyorum'da; Libby Tucker, on altı yıldır görmediği babasının yanına geldiğinde nasıl karşılanacağını bilmiyordur. Hollywood'da senaryo yazarı olan babası Herbert Tucker, onun sinema artisti olma hayallerine yardım edecek midir? Bu karşılaşmayla başlayan geçmişin sorgulanmasına, babasının kız arkadaşı Steffy ile arasındaki sorunlar da eklenince gerilim artar.

Genç bir kızın hayalleriyle, hayattan düş kırıklıklarından yorulmuş bir adamın birbirlerini nasıl etkilediğine ve birbirlerine nasıl ihtiyaç duyduklarına tanık olacaksınız. Bu baba kız hikâyesinde içten içe sessiz sinemadan başlayarak sinemanın gelişimi, sorunları, insandaki yansımaları da işlenmekte...

Çevirisini Bilge Koloğlu'nun, dramaturgluğunu Hatice Yurtduru'nun, sahne tasarımını Ayhan Doğan'ın, kostüm tasarımını Nihal Kaplangı'nın, ışık tasarımını F. Kemal Yiğitcan'ın, efekt tasarımını Ersin Aşar'ın, görsel tasarım ve uygulamasını Mustafa Küçücük'ün yaptığı Oyunda; Ezgim Kılınç, Derya Çetinel, Erhan Yazıcıoğlu rol alıyor.

Oyun Broşüründen…

Yazan: Neil Simon

Oyun yazarı, senarist Marvin Neil Simon, 1927 yılında Amerika'da doğdu. Amerika'nın ünlü Oyun yazarlarından olan Simon, 1944-1946 yılları arasında New York Üniversitesi ve Denver Üniversitesi'nde eğitim gördü. Warner Brothers'da radyo-tv yazarlığı yapan kardeşiyle birlikte CBS Stüdyoları'nda çalışmaya başladı.

İlk Oyunu 1961 yılında sahnelendi. Broadway'de kendi adına açılan bir tiyatro sahnesi bulunan yazar, düşündürücü konular içeren, yaşadığı gençlik döneminde insan ilişkileri, güncel yaşam ve evlilik gibi temaları güldürü biçiminde ele aldı. Simon birçok ödül sahibidir.

Oyunlarından Bazıları: Come Blow Your Horn, Sweet Charity, Promises, Promises, The Last of the Red Hot Lovers, The Goodbye Girl, The Dinner Party, Rose's Dilemma.

Yöneten: S. Bora Seçkin

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatçısı ve yönetmen olan Bora Seçkin, 1989 İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Oyunculuk Ana Sanat Dalı'nda lisansını tamamladıktan sonra 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Oyunculuk Ana Sanat Dalı'nda yüksek lisans yaptı.

1988-1990 İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Şan Ana Sanat Dalı'nda iki yıl eğitim gördü. Önce İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı ardından da İstanbul Teknik Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü'nde tiyatro öğretim görevlisi olarak çalıştı. Kenter Tiyatrosu'nda 5 yıl Oyunculuk yaptı. Halen TRT'de seslendirme sanatçısı olarak çalışmasını sürdürüyor.

Yönettiği Oyunlar: Can Ateşinde Kanatlar (İBBŞT), Trendeki Derviş (İBBŞT), Bir Yaz Gecesi Rüyası (Eram Özürlüler Derneği), Ver Elini Yeni Dünya (Altıdan Sonra Tiyatro Topluluğu), Umudun Gücü (Düş Oyuncuları), Katillerin Gecesi (Tiyatro Tanı)…

Rol Aldığı Oyunlardan Bazıları: Kim Kimi Kimle, Can Ateşinde Kanatlar,

Bir Adam Yaratmak, Satılan Mal Geri Alınmaz, Katillerin Gecesi, Sevgilim Buraya Gel, Günlük Müstehcen Sırlar, Sevgili Yelene Sergeyevna, Küçük Mutluluklar, Harold ve Maude, Şafak Yıldızları, Bir Şehnaz Oyun, Üç Kız Kardeş, Coriolanus, İntiharın Genel Provası…

Bakış Açısı…

S. Bora Seçkin

Sinema platformu bazında, sosyolojik ve psikolojik açıdan bir baba-kız ilişkisinin, dış göz rolünü simgeleyen kadının duyarlılığında ele alındığı; mutsuzluk, ümitsizlik, karamsarlık, anlamsızlık ve tam karşıt duyguları içinde barındıran üç kişilik Oyunumuzda; aslında düş kırıklıklarına rağmen deneyimin, belirsizliklere rağmen idealizmle olan çatışması vurgulanıyor. Ve bu çatışmanın birbirine olan varoluşsal ihtiyacı…

Bu varoluşta herkes kendine verilen rolü oynar. Farklı olmak, var olan koşulları zorlamak, geçmişi sorgulamak, geleceği değiştirmek ve ilerlemeyi sürdürmek, en sevilenden gelse de karşı çıkmak, karşı çıkarken bile ihtiyaç duymak, iterken bile sarılmak…

http://www.haberler.com/ibb-sehir-tiyatrolari-nin-yeni-oyunu-ben-sinema-2429532-haberi/

BBŞT Genç Tiyatro’nun Yeni Oyunu Kadınlar. Savaş. Komedi

Genç Tiyatro'nun Kadınlar. Savaş. Komedi Adlı Yeni Oyunuyla, 22-30 Aralık 2010 Tarihleri Arasında Ve 2 Ocak 2011 Tarihinde Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi'nde Seyircilerle Buluşuyor.

Brad Pitt formda kalma sırrını açıkladı!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, genç tiyatro'nun kadınlar. Savaş. Komedi adlı yeni Oyunuyla, 22-30 aralık 2010 tarihleri arasında ve 2 ocak 2011 tarihinde Üsküdar kerem yılmazer sahnesi'nde seyircilerle buluşuyor. Thomas Brasch'ın yazdığı Oyun ekip çalışması tarafından yönetildi.

Kadınlar. Savaş. Komedi'de, savaş sırasında kendisi gibi çamaşırhanede çalışan arkadaşı Klara ile birlikte, cepheye nişanlısını aramaya giden Rosa, askerler tarafından tacize uğramış ve en yakın arkadaşı tarafından bile "ahlaksız" ilan edilmesine neden olacak seçimler yapmıştır. Zaman değişse de, kurallar değişmeyecek ve savaştan yıllar sonra; başka bir zamanda, başka bir hayatı süren iki çamaşırcı kadının hikâyesi Rosa ve Klara ile kesişecektir.

Çevirisini Sibel Arslan Yeşilay'ın, dramaturgluğunu Sinem Özlek'in, ışık tasarımını Murat İşçi'nin, hareket düzenini Senem Oluz'un, sahne uygulamasını Sırrı Topraktepe'nin, kostüm uygulamasını Onur Uğurlu'nun yaptığı Oyunda, Berna Adıgüzel ve Selin Türkmen rol alıyor.

http://www.haberler.com/ibbst-genc-tiyatro-nun-yeni-oyunu-kadinlar-savas-2429620-haberi/

Euripides'in Medea Oyunu Eski Tragedyalar Arasındaki En Trajik Eserdir.

Sevdiği adamın peşinden, yurdunu, ailesini terk edip başka bir ülkeye gelmiş olan bir kadının, yıllar sonra kocasının kralın kızıyla evlenmek istemesine ve kral tarafından kovulmasına direnmesinin mitoslara dayalı trajik öyküsü…

Medea'nın "Aşk Tutkusu" ve "İntikam Tutkusu" tabii ki önemli. Yaşadığı aşk hikâyesini rezilce sona erdirecek olan bir adama karşı bir kadının intikam tutkusu tabii ki can alıcı. Ama ilgimizi çeken sadece bu olmadı.

Ayrıca bizim için vurucu olan, eserdeki sosyal fon olarak duran meselenin çarpıcılığıydı; ezici politikalar ile onurlu birey arasındaki çatışma.

Iason'un ve Kreon'un altını çizmeye çalışacağımız çıkarcı politikalarının ezdiği Medea gibi onurlu bir bireyin tutkusunu ve öfkesini -ki felakete ve korkunç bir tragedyaya dönüşür- tartışabileceğimiz bir Oyun kurmak istedik.

Medea bir kahraman mı? Yoksa anti-kahraman mı? Nasıl düşünülürse düşünülsün… Güçlü bir intikam için güçlü bir aşk olması gerekir…

Belki de o bizden biri değil… bize uzak… "yabancı", "yalnız" ve "güçlü" bir kadın… Medea'nın dediği gibi, "Ben Farklı Biriyim…"

Ama Medea onu ezmeye yok etmeye çalışanların karşısında dik durmaya çalışırken, kendi acısına kilitlenmiş olduğunu farkedemeyecek kadar da kendine odaklanacaktır. Ve çocukları… ona yaşatılanlara karşılık düşmanlarından alacağı intikamda kullanılacaklardır Medea tarafından… Sonuçta Medea olsun, Kreon olsun, Ison olsun hepsinin -farklı kanallardan da olsa- sadece kendilerini düşünmüş olması, altının çizilmesini gerektiren önemli bir noktadır…

Yönetmenin yorumu, Oyunu bugüne yakınlaştırdığı ve güncelleştirdiği için seyircinin bu anlaşılması zor "tutku"yu anlaması kolaylaşacaktır diye düşünüyoruz. Dolayısıyla, Medea'yı oynamak bizim için anlamlı ve kıymetli olacaktır.

Medea projesi dört Oyuncu ve bir müzisyenden oluşan yaratıcı kadro tarafından oynanacaktır.

http://www.haberler.com/tiyatro-biteatral-2435376-haberi/

On dokuz yıldır dünya tiyatrosunun en önemli yapıtlarını, Türk tiyatrosunun en değerli Oyuncularıyla buluşturan Tiyatrokare, 6 Ocak'ta yapacağı prömiyerle Fransız sahnelerinde yıllarca kapalı gişe oynayan 'Büyük İkramiye' adlı yeni Oyununu sahnelemeye hazırlanıyor.

Jean Marie Chevret tarafından yazılan, Nedim Saban tarafından Türkçe'ye çevrilen ve uyarlanan Oyun, sıcak aile ilişkileri ortamında 'şans ve umut' olgularıyla değişen yaşamları mizahi bir dille sergiliyor.

Son yılların en büyük rüyasının gerçekleşirken beraberinde getirdiği hırslar ve gülünç olaylar dizisini anlatan Oyun, kadrosuyla da dikkat çekiyor.

Büyük İkramiye'de rolleri, usta tiyatro sanatçısı Metin Serezli, TV Starı ve başarılı TV programcısı Armağan Çağlayan, tiyatro ve televizyon dünyasının önemli kadın yüzü Suzan Aksoy, genç tiyatro ve dizi Oyuncusu Pelin Ermiş ve genç Oyuncu Yılmaz Sütçü paylaşıyor.

Oyunun konusu:

Oyunda, Fındıkzade'de oturan mazbut bir Türk ailesinin rüyasının gerçekleşmesi üzerine yaşanan olaylar anlatılıyor. Ateş Ailesi, yıllardır umut yitirmeden oynadıkları şans Oyunuyla 25 milyon TL'lik büyük ikramiyeyi kazanır. O güne dek özendikleri lüks hayata paranın gücüyle sahip olmaya çalışırlar. Değişen yaşamları izleyiciyi sahneye kilitler.Gülünç olansa henüz evlenememiş kızlarını, cemiyet hayatının asil ruhuna parayla büründüreceklerine inanmalarıdır.

Oyunun en büyük sürprizlerinden biri de tam bu noktada ortaya çıkar. Kızlarına cemiyet hayatının inceliklerini öğretmesi için gözlerine kestirdikleri isim ünlü televizyoncu Armağan Çağlayan'dan başkası değildir. Güzellikle değilse de zorla… Çağlayan, magazin hayatının acımasız gerçeklerini ve cemiyet hayatının yönlerini genç kıza öğrettiği rolüyle, tıpkı Fransa'daki orijinal versiyonda olduğu gibi kendisini oynar.

Oyunun biletleri Biletix'ten satışa sunulmuş olup, bilet fiyatları : tam 40 TL, indirimli 30 TL'dir.

"Büyük İkramiye" ve Tiyatrokare'nin tüm Oyunları ile ilgili geniş bilgi http://www.tiyatrokare.com.tr adresinden ya da (212) 2301618 numaralı gişe telefonundan ulaşılabilir.

Oyun Programı

6 OcakPerşembe 20:30 Profilo

8 OcakC.tesi 15:30 Profilo

9 OcakPazar 19:00 Profilo

12 OcakÇarşamba 20:30 AtaköyYunusEmre

13 OcakPerşembe 20:30 Profilo

15 OcakC.tesi 15:30 Profilo

16 OcakPazar 19:00 Profilo

20 OcakPerşembe 20:30 Profilo

22 OcakC.tesi İzmir Adnan Saygun

23 OcakPazar İzmir Adnan Saygun

27 OcakPerşembe 20:30 Profilo

28 OcakCuma 20:30 KadıköyHalkEğitim

29 OcakC.tesi 17:00 - 20:30 KadiköyHalkEğitim

30 OcakPazar 19:00 Profilo

http://www.haberler.com/tiyatrokare-nin-yeni-oyunu-buyuk-ikramiye-2436079-haberi/

Kemal Oruç'un yazıp yönettiği Othello'nun Delisi, ilk oyununu Altunizade Kültür Merkezi'nde sahneleyecek.

Seyirciyi hem kahkahaya boğacak hem de derin derin düşündürecek olan oyun, 28 Aralık 2010 Salı günü, saat 20:00’de izleyicisiyle buluşuyor.

Oyuncu kadrosunu, Drama Kumpanya Tiyatro Atölyesi'nin eğitmenleri ve oyuncularının oluşturduğu oyunun biletleri, Harbiye Getronagan Sahnesi'nden ya da oyun günü Altunizade Kültür Merkezi'nden temin edilebilir.

Oyunun Konusu

Hakan, genç ve başarısız bir yazardır. Bir cinayet haberini yazmak için Kıbrıs'a inceleme yapmaya giden Hakan burada çok ilginç bir hikayesi olan Deli'yle karşılaşır ve hayat hikayesini romanlaştırmak için Deli'yi İstanbul'a getirir. Her popülaritenin paraya dönüştürüldüğü günümüzde, Deli, Hakan’ın yazılarıyla halkın ilgisini çeker ve satılmak üzere mafya tarafından kaçırılır. Medyaya pazarlanan Deli’nin gazetelerde haberleri çıkar ve şov programlarında reyting unsuru olarak kullanılır. Son olarak da büyük bir siyasi parti tarafından seçim maskotu olarak kullanılır. Hakan bu duruma bir son verebilmek için patronlarla yüzleşmeye karar verir.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1033918&Date=02.01.2011&CategoryID=82

İZDT'nin Konak Sahnesi'nde hafta boyunca ''Şili'de Av'' adlı oyun izleyiciyle buluşacak.

Orhan Asena'nın yazdığı ''Şili'de Av'', seçimle iktidara gelmiş Şili sosyalist hükümetinin Devlet Başkanı Salvador Allende'nin devrilmesi ve ölümünü anlatıyor. Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi ise haftayı ''Çok Bilen Çok Yanılır'' ile karşılayacak.

Recaizade Mahmut Ekrem'in yazdığı, Yılmaz Öğüt'ün günümüze uyarladığı ve Doğan Yağcı'nın yönettiği müzikli oyunda, çeşitli hilelerle insanları aldatan, sonunda da ''kendi kazdığı kuyuya düşen'' Maraş Hakimi Azmi Efendi'nin öyküsü anlatılıyor.

Minik tiyatroseverler, aynı sahnede 23 Ocak Pazar günü ''Sakarca'' adlı oyunu izleyebilecekler. Karşıyaka Oda Tiyatrosu, 25 Ocak Salı ve 26 Ocak Çarşamba akşamları, ''Jeanne D'Arc'ın Öteki Ölümü'' ile perdelerini açacak. Jeanne D'Arc'ın efsanesinden yola çıkan ve onun son gecesini yeniden kurgulayarak, din, vatanseverlik, insanlık onuru, adalet gibi kavramları bugünün bakış açısıyla bir kez daha sorgulayan oyun, çağdaş tiyatronun çarpıcı ve seçkin örnekleri arasında kabul ediliyor.

Perdelerini bu hafta sadece küçük tiyatro izleyicileri için açacak olan Konak Melek Ökte Sahnesi'nde hafta boyunca ''Edi'nin Annesi Nerede?'' adlı oyun sahnelenecek.

http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=209838

Macbeth, Oyun Atölyesinde

Politik Hırs, Politik Cinayet, İktidar!

İktidar kavgası çevresindeki insanın kıyıcılığı, yarattığı vahşet, dünyayı uğrattığı yıkımı işleyen Shakespeare'in Macbeth Oyunu ne yeri ne de zamanı açısından "eskilerde" kalmış bir masal değil! Macbeth'in, 400 yıl öncesinden günümüzü aydınlatan güçlü bir ışık olma özelliğini tüm gücüyle sürdürüyor olması, insanoğlunun hala "bir arpa boyu kadar yol alamamasını" anlatması açısından trajik. Ve bu nedenle "nerede olursa olsun bu felaket"i anlatıyor Macbeth!

Haluk BİLGİNER'in Türkçe'ye çevirdiği Oyunu Kemal Aydoğan yönetiyor. Bengi GÜNAY'ın sahne tasarımını yaptığı Oyunun müzikleri Tolga ÇEBİ'ye, ışık tasarımı İrfan VARLI'ya ait.

Oyunun rollerini İlker Aksum, Esra KIZILDOĞAN, Ender YİĞİT, Murat TÜZÜN, Barış YILDIZ, Muharrem ÖZCAN, Gözde KIRGIZ, Pınar BEKAROĞLU, Osman Akça, Saygın SOYSAL, Sertan MÜSELLİM, Berke YAĞIŞ paylaşıyorlar.

10 Şubat Perş. 20.30 (ind)

11 Şubat Cuma 20.30

12 Şubat C.tesi 20.30

13 Şubat Pazar 16.00

http://www.haberler.com/macbeth-oyun-atolyesinde-2516564-haberi/

Sevgililer günü haftasında başlayan “Yüzyılın Aşkı”nda tek bir zaman, bir mekan, bir aşk yok. Geçen yüzyılın Türkiye’sinden sekiz farklı zaman çıkıyor seyircinin karşısına. Aslında toplumsal, siyasal açıdan çok önemli tarihler bunlar. Ama oyunda resmi tarihin dışına çıkılıyor, o toplumsal olayların gölgesinde iki insan arasındaki en yalın, en duygusal ilişki anlatılıyor. Sekiz farklı zamanda, sekiz aşk hikayesi: O dönemde yaşadıklarını hayal eden ve birbirlerine kavuşamayan iki sevgili… Bir bakıyorsunuz, 1924’te Osmanlı’nın ortadan kalkmasıyla ülkeyi terk etmek zorunda kalan iki aşık çıkıyor karşınıza.. Biraz sonraysa 1959’da, darbenin hemen öncesinde İzmir’de geçen bir aldatma hikayesine tanık oluyorsunuz.. 1972’de idamından dört gün sonra Deniz Gezmiş’in mezarı başında bir sevgili dua ediyor, Deniz de mezarından konuşmaya başlıyor.. Ve günümüze en yakın tarih, 1999’da bir alışveriş merkezinde aşkın ölümü…

Oyunda sekiz farklı aşk hikayesi var ama sahnede sadece iki genç oyuncu: Sanem Öge ve Deniz Celiloğlu. Her hikayede farklı karakterlerle seyirci karşısına çıkacaklar. Oyunun yazarı ve yönetmeni Ve Diğer Şeyler Topluluğu’nun kurucusu Yeşim Özsoy Gülan.

“Yüzyılın Aşkı”nda sekiz değişik zamanda tek değişmeyen aşk. Belki bazen zaman içinde ilişkilerdeki değişimi fark edeceksiniz, belki de “yıllar geçse de aşk hep aynı” diyeceksiniz. Prömiyer 12 Şubat 2011, Cumartesi akşamı saat 20:30’da GalataPerform’da. Ardından her cuma ve cumartesi yine aynı yerde sahnelenecek.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25180676/

Animasyon filmi "Buz Devri" (Ice Age), şimdi de sahne gösterisine dönüştürülerek dünya turuna çıkacak.

[h=1]Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu[/h]İkinci Sadri Alışık Anadolu Tiyatro Oyuncu Ödülleri, Yenimahalle'de sahiplerini buldu. Cüneyt Gökçer Tiyatro Salonu'nda düzenlenen ve sunuculuğunu Sadri Alışık'ın oğlu Kerem Alışık'ın üstlendiği programda, sanat ve siyaset dünyasının ünlüleri bir araya geldi. YenimahalleBelediyesi'nin ana sponsorluğunda gerçekleşen ödül törenine, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, CHP Genel Başkan YardımcısıGürsel Tekin, CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka,Sadri Alışık'ın eşi Çolpan İlhan, Devlet TiyatrolarıGenel Müdürü Lemi Bilgin ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Hayatını kaybeden sinema ve tiyatroOyuncularının gösterildiği kısa filmle başlayan tören, duygusal anlara sahne oldu. YenimahalleBelediye Başkanı Fethi Yaşar, törende Gençlik Özel Ödülü'nü Erdi Mamikoğlu'na verdi.

Törende konuşan Başkan Yaşar, Sadri Alışık'ın yeri doldurulamayacak bir sanatçı olduğunu söyledi. Bir ülkenin medeniyetinin ölçüsünün sanata verilen önem olduğunun altını çizenYaşar, "Sadri Alışık isminin olduğu bir törene katkı yapmaktan onur duydum. Ağlatan, güldüren, düşündüren ve yeri doldurulamayan tiyatro ve sinemanın usta Oyuncusu Sadri Alışık'ı saygı ve özlemle anıyoruz." dedi.

Jüri Özel Ödülü'nü İkinci Uluslararası Mardin Gençlik ve Çocuk Tiyatro Festivali adına Nurhan Öktem, komedi ve müzikal dalında yılın en başarılı yardımcı erkek ve kadın ödülünü Ahmet Bacınoğlu ve Zerrin Epikmen, komedi ve müzikal dalında en başarılı erkek ve kadın ödülünü Kemal Kuruçay ve Özlem Başkaya, yardımcı rolde yılın en başarılı erkek ve kadın ödüllerini Ali Eyidoğan ve Serpil Gül, yılın en başarılı erkek ve kadın ödüllerini Murat Çıdamlı ve Fulya Koçak'ın aldığı törende Onur Ödülü ise Meral Niron'a verildi.

[h=1]İyi Günde Kötü Günde' Sahne Alıyor[/h]'İyi Günde Kötü Günde', Yalova Belediyesi Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde izleyiciyle buluşacak.

Yalova Belediyesi Kültür Etkinlikleri programı kapsamında yer alan ve Şubat ayında sergilenecek ikinci tiyatro oyunu 'İyi Günde Kötü Günde', 10 Şubat 2012 Cuma günü saat 20.30'da Yalova Belediyesi Raif Dinçkök Kültür Merkezi'nde izleyiciyle buluşacak.

İki perdelik komedi oyununun kadrosunu Ali Poyrazoğlu ve Nilgün Belgün oluşturuyor. İki usta oyuncunun yer aldığı tiyatro oyununda, ayrılan fakat birbirlerinden kopamayan sevgililerin öyküsü konu alınıyor.

http://www.sondakika.com/haber-foto/642/iyi-gunde-kotu-gunde-sahne-aliyor-3345642_8379_300.jpg

Cengiz Küçükayvaz Tiyatrosu Oyunculuk Kursu başlıyor

Rota Gösteri Sanatları ve ARD'nin işbirliğiyle, usta oyuncu Cengiz Küçükayvaz yönetiminde Cengiz Küçükayvaz Tiyatrosu Oyunculuk Kursu başlıyor. "Herkesin içinde gizli bir yetenek vardır, önemli olan bu yeteneği ortaya çıkarmaktır" ana temasıyla start alan çalışma, Cengiz Küçükayvaz önderliğinde, her biri kendi branşında uzman eğitmen kadrosuyla Ümraniye'de hizmet vermeye hazırlanıyor.

Tiyatro, televizyon ve sinema oyunculuğu, temel oyunculuk eğitimi, sahne uygulamaları, yaratıcı drama, diksiyon, fonetik, entenasyon eğitimi, konservatur'a hazırlık, güzel ve etkili konuşma sanatı tekniği ile oyunculuğun tüm esaslarını ve ince noktalarını öğrenmek isteyen ve içindeki gizli yeteneği ortaya çıkarmak isteyen çocuk, öğrenci yetişkinleri kapsayan kurs çalışmaları çok yakında Ümraniye'de hizmet binasında çalışmalarına başlayacak.

http://www.sondakika.com/haber-foto/740/cengiz-kucukayvaz-tiyatrosu-3348740_5785_300.jpg

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Şubat ayının üçüncü haftasında 1'i yeni 14 oyunlaseyirci karşısına çıkıyor.

Bilgesu Erenus'un yazdığı Hüseyin Köroğlu'nun yönettiği Arka Bahçe adlı yenioyunun yanı sıra, 15-19Şubat 2012 tarihleri arasında sahnelenecek diğer oyunlar şöyle; İstanbul Efendisi, Çığ, İstanbulHatırası, Doğum Günü Partisi, SevgiliDoktor, Günlük Müstehcen Sırlar (16+), Karagöz Balıkçı, Pırtlatan Bal, Boncuk, Denizkızı, Uğur Böceği, Boya Benek, Çiçek Prenses.

İBB Şehir Tiyatroları'nın yeni oyunu Arka Bahçe'de, yıllardır yığınlarca çöpün biriktiği bir arka bahçesi olan evde yaşayan yaşlı hanım, noeli yalnız geçirmek istememekte ve hizmetçisini gittikçe miktarını arttırdığı parayla yanında tutmaya çalışmaktadır. Kendini Amerikan Özgürlük Anıtı gibi hisseden kadın çöplerin ortadan kaldırılmasını istemektedir. Çünkü sanki yığınlar onu suçlamaktadır.

Sistem sorgulamasının iyi örneklerinden olan oyun, güçlü dünyanın Arka Bahçe'sinde çöp muamelesi gören milletlerin varlığını dile getiriyor. Bilgesu Erenus'un yazdığı Hüseyin Köroğlu'nun yönettiği oyunda; Güzin Özyağcılar, Şenay Saçbüker, Zümrüt Erkin, Özge Midilli, Mevlüt Demiryay, Deniz Evrenol, Nur Saçbüker, Berk Samur, Doğan Şirin, Melisa Demirhan rol alıyor. Oyun, 15-19 Şubat 2012 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi'nde…

İstanbul Efendisi'nde, kızına uygun bir damat adayı bulmak için, dönemin batıl inançlarına bel bağlayan bir babanın gülünç durumu anlatılıyor. Musahipzade Celâl'in yazdığı, Engin Alkan'ın yönettiği oyun 15-19 Şubat 2012 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde… Oyunda; Engin Alkan, Zafer Kırşan, Volkan Ayhan, Hüseyin Tuncel, Ümit Daşdöğen, Çağlar Çorumlu, Emrah Özertem, Tuğrul Arsever, Cihan Kurtaran, Serkan Bacak, Murat Üzen, Sevil Akı, Berna Adıgüzel, Derya Çetinel, Sevinç Erbulak, Selin Türkmen, Reyhan Karasu, Çiğdem Gürel, Senem Oluz rol alıyor.

Çığ, yalnızca bir doğa olayının anlatımına dayanmadığı gibi; adeta bir yaşam biçimine dönüşmüş sessizliğin etrafında gelişen, güçlü bir gerçeklik ile temelleniyor. Çevresi dağlarla çevrili bir yerde yaşayan insanlar yüksek sesle konuşamasalar, gönüllerince kahkaha atamasalar da sessizlik içinde esir oldukları yaşamlarını sürdürmeye çabalarlar.

Hayatın tüm coşkusunu hissedebilmeleri ve yaşayabilmeleri için sadece üç ayları vardır… Tuncer Cücenoğlu oyunun önsözünde "yalnızca bir doğa olayı değildir Çığ; belki de biz yarattık bu korkuyu beyinlerimizde" diyerek evrensele giden yolda özgür düşüncenin gücünü sorguluyor.

Kemal Başar'ın, Tuncer Cücenoğlu'nun 40. sanat yılında sahneye koyduğu oyunda; Erhan Abir, Alev Oraloğlu, Sevtap Çapan, Caner Çandarlı, Orhan Hızlı, Nergis Çorakçı, Berrin Akdeniz Kortidis, Zeki Yıldırım, Vildan Türkbaş, Hüsnü Demiralay, Göksel Arslan rol alıyor. Oyun, 15-19 Şubat 2012 tarihleri arasında Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde…

İstanbul Hatırası'nda bir martının kanadında, bir dalganın kıvrımında İstanbul'da yaşanmış kırık bir aşk hikâyesi anlatılıyor. Tarık Şerbetçioğlu'nun yazıp yönettiği oyunda, mekân İstanbul, zaman yüzyıl, aşk her yerde… Meddah hikâyesini anlatmaya başladığında artık sadece söz vardır. Söz, Ali Amca'nın hikâyesine dönüşür. Zamanın imbiğinden süzülür. Gözlerimizin önüne serilir. 20. yüzyılın başlarında İstanbul'dayızdır artık.

Yüzyılın başlangıç telaşı, dönüşümün eşiğinde bir imparatorluk, savaşlar, acılar, neşeler… Hepsi iç içe geçiyor. Yürekler heyecanla çarpıyor, heyecanlar Direklerarası'nda alkışlara karışıyor… 15-19 Şubat 2012 tarihleri arasında Kâğıthane Sadabad Sahnesi'nde seyirciyle buluşacak müzikli oyunda; Toron Karacaoğlu, İbrahim Şirin, Naci Taşdöğen, Tarık Şerbetçioğlu, Ergun Üğlü, Binnur Şerbetçioğlu, Rahmi Elhan, Selma Kutluğ, İskender Bağcılar, Gökhan Eğilmezbaş rol alıyor.

Doğum Günü Partisi, Nobel ödüllü Harold Pinter'ın başyapıtı. Hem eğlence hem gerilim dolu bir oyun. Bir sahil kasabasında yaşayan karı-koca ve pansiyonlarının tek müşterisi olan bir genç adam… Dışarıdan gelen iki adam ve orada yaşayan bir genç kız. O gün doğum günü olmayan genç adam için, bir doğum günü partisi düzenlerler. Ve korkunç eğlence başlar. Yıldıray Şahinler'in yönettiği oyunda Cem Davran, Bahtiyar Engin, Jülide Kural, Özge Borak, Mert Tanık, Yıldıray Şahinler rol alıyor. 15-19 Şubat 2012 tarihleri arasında Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde seyirciyle buluşacak.

Sevgili Doktor… Birbirinden bağımsız sekiz kısa öyküden oluşan iki perdelik eserde; çeşitli sınıflardan kişilerin varoluşları, ilişkileri, çelişkileri ve hayatta kalma çabaları trajikomik durumlarla seyirciye aktarılıyor. Anton Çehov'dan Neil Simon'un uyarladığı oyunun yönetmeni Taner Barlas… Oyunda; Funda Postacı, Meriç Benlioğlu, Nagehan Erbaşı, Taner Barlas, Aziz Sarvan, Kubilay Penbeklioğlu, Yalçın Avşar rol alıyor. 15-19 Şubat 2012 tarihleri arasında Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi'nde seyredilebilir.

Günlük Müstehcen Sırlar (16+)… Baskıcı bir rejimin kurbanı olmuş yaralı bir toplumun birbirine hapsolmuş insanları… Şili'de bir kız okuluna yakın bir parkta, iki adam karşı karşıya gelir. İkisi de teşhirci kılığındadır. Söz düellosu ile birbirlerinin kimliklerini deşifre etmek isterler. Diyalog ilerledikçe, öne çıkan egoları ve benimsedikleri felsefi teoriler çevresinde birbirlerine çeşitli kimlikler yüklerler. Marco Antonio de la Parra'nın yazdığı Yıldırım Fikret Urağ'ın yönettiği oyunda Erkan Sever ve Cengiz Tangör rol alıyor. Oyun, 15-19 Şubat 2012 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi'nde sahnelenecek

Dostlar Tiyatrosu yeni oyunu, "Ben Bertolt Brecht" adlı müzikli kabare ile "Şimdi Brecht Zamanı" diyor!

Erkal'ın; Bertolt Brecht'ın şiir, şarkı ve öykülerinden uyarladığı yeni oyununda Genco Erkal ve Tülay Günal birlikte rol alıyor. Merakla beklenen "Ben Bertolt Brecht'in prömiyeri 17 Şubat'ta Muammer Karaca Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek.

Genco Erkal'ın çağımızın en büyük şair ve oyun yazarlarından biri olan Bertolt Brecht'in şiir, şarkı ve öykülerinden uyarladığı kabare oyunu; izleyiciyi, Kurt Weill, Hans Eissler, Paul Dessau ve Sarper Özsan'ın müzikleri eşliğinde dünyanın düzeni, kadının konumu ve savaş gibi konularda eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Provaları 4 aydır devam eden, Tülay Günal ve Genco Erkal'ın rol aldıkları müzikli kabare, piyanist Yiğit Özatalayın canlı performansı eşliğinde sahneleniyor.

Sahne tasarımını Ali Yenel, giysilerini Özlem Kaya, ışık tasarımını Yüksel Aymaz'ın üstlendiği oyunun koreografisini Tan Temel, Sernaz Demirel hazırlıyor. Brecht'in şiir ve öykülerini dilimize A. Kadir, Asım Bezirci, Ali Sait, Arif Gelen, Can Yücel, Gülen Fındıklı, Hasan Kuruyazıcı, Sevgi Soysal ve Zehra İpşiroğlu çevirirken, şarkı sözlerini Genco Erkal ve Tuncay Çavdar çevirdi. Yönetmenliği tiyatro duayeni Genco Erkal'a ait oyunun müzik yönetmeni ise, aynı zamanda müzikleri düzenleyen Emin Fındıkoğlu.

"Ben Bertolt Brecht" adlı müzikli kabare, Şubat ayı kapsamında; 17 ve 24 Şubat'ta Muammer Karaca Tiyatrosu'nda, 18 Şubat'ta Kozzy Kültür Merkezi'nde, 21 Şubat'ta Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi'nde, 25 Şubat'ta Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde ve 29 Şubat'ta Caddebostan Kültür Merkezi'nde! Oyunun biletleri ise, oyunun sahneleneceği gişelerden veya Biletix'ten temin edilebilir.

ŞİMDİ BRECHT ZAMANI

Genco Erkal

Şimdi Brecht zamanı diyorum. Marks'ın Dönüşü'nden sonra bu da Brecht'in Dönüşü olsun. Onun o sivri dilini özledik. Düşünmeyi keyfe, eğlenceye dönüştüren zekasını, gülmece dehasını özledik. İnsanın gözünü açan, ufkunu genişleten, sorduğu sorularla kışkırtan, uyaran, baştan çıkaran yazarımızı yeniden sahneye davet ediyoruz. Günümüz üstüne söyleyeceklerini dinleyelim. Bir de onun gözüyle bakalım Nereye Gidiyoruz?

Hınzır yazarımız sanki bugünleri, bizleri düşünerek yazmış kimi şiirlerini. "Baskının arttığı günlerde karar verdi bizimki/ ekmeğinden olmamak için/ ağzını sıkı tutacaktı" diyor. "İnsanların nasıl alınıp satıldığını gördüm/ insan pazarlarında" diyor. İsyan ediyor:

Bozuk adalet yeter artık.

Acemi ellerde yoğrulan, iyi pişmemiş adalet yeter.

Yeter dura dura bayatlayan adalet.

http://www.sondakika.com/haber-foto/610/kabare-oyunu-ile-simdi-brecht-zamani-3359610_8353_300.jpg

Genco ERKAL dedinmi akan sular durur:)

http://www.sondakika.com/haber-foto/512/ibb-sehir-tiyatrolari-nin-yeni-oyunu-3362512_6848_300.jpg

İBB Şehir Tiyatroları Arka Bahçe adlı yeni oyunuyla seyircilerle buluşuyor.Arka Bahçe

Bilgesu Erenus'un yazdığı Hüseyin Köroğlu'nun yönettiği oyun 15-26 Şubat 2012 tarihleri arasında Ümraniye Sahnesi'nde sahnelenecek.

Çağdaş Türk Tiyatrosu'nun önemli yazarları arasında yer alan Bilgesu Erenus, Arka Bahçe adlı oyununda kapitalizmin tarihsel gelişimini, küreselleşmenin sonuçlarını eleştirel bir bakışla ele alıyor. Sömürenlere karşı yeni bir dünya kurmak isteyenlerin mücadelesi sürmektedir…

Dramaturgluğunu Dilek Tekintaş'ın, müziğini Selim Atakan'ın, sahne tasarımını Rıfkı Demirelli'nin, kostüm tasarımını Duygu Türkekul'un, ışık tasarımını Murat Selçuk'un, efekt tasarımını Kadir Arlı'nın, koreografisini Özge Midilli Aşar'ın yaptığı oyunda; Güzin Özyağcılar, Şenay Saçbüker, Zümrüt Erkin, Nur Saçbüker, Mevlüt Demiryay, Özge Midilli Aşar, Doğan Şirin, Berk Samur, Melisa Demirhan, DenizEvrenol rol alıyor.

Oyunun Broşüründen…

Yazan: Bilgesu Erenus

Kırk yılı aşan sanatsal faaliyetlerinde yüzü tüm dünya çocuklarına, doğaya, emekçilere ve özellikleemekçilerin mücadelesine dönük bir şekilde yazdıklarını, düşünce ve söylemlerini onlara siper ederek üretmeyi sürdüren Bilgesu Erenus'un; çoğu sahnelenmiş yirmiden fazla oyununun yanı sıra, bir o kadar da sahneyi reddeden sokak oyunu, filme alınmış dört senaryosu, beş romanı ve iki biyografi denemesi, ayrıca şarkılarımızın kardeşliğini vurgulayan iki tane de müzik albümü bulunmaktadır.

Bir dönem sıkça yaşadığı gözaltılar, askeri ve devlet güvenlik mahkemeleri sanıklıkları, hatta hapislik, Erenus'un sanatsal çabalarıyla toplumsal etkinliklerinin iç içeliğini engelleyemedi. Yazıldığı yıllarda politik nedenlerle sahne bulamayan oyunlar yazmaktan hiç vazgeçmeyen Erenus bunu, insana ve halklara yönelik güvenine ve yazdıklarına kendi ömrüyle sınır biçmemesine borçlu olduğunu söyler. Sanatsal sezgisiyle yıllar önceden yazdıklarının bu günlerde yazılmışçasına sahnelerde yer alışına tanıklık ettiği için kendini bir anlamda şanslı sayarken, bu tekrarların aynı zamanda küreselleşen kapitalizmin insana ve halklara kasteden ısrarının bir göstergesi olduğu bilinciyle, sevincinin ister istemez buruklaştığını söylemekten de geri durmaz.

Arka Bahçe de yazarın bu tanımına uyan bir oyundur.