Jump to content

Necronomicon


Urumhamatahayil

Önerilen Mesajlar

493.jpg

 

Lovecraft’ın kuşkusuz en önemli eseri, August Derleth tarafından "Cthulhu Mythos" diye adlandırılan ve 1925-1935 yılları arasında yazdığı eserler serisidir.

 

Lovecraft burada o kadar etkileyici yazmıştır ki, Lovecraft’ın eski yazmalara ya da efsanelere dayandığını hatta bunların gerçek olabileceğini söyleyen birçok kişi ortaya çıkmıştır.

 

İşte burada Lovecraft, bir çılgın Arap Abdul Alhazred (zaten bu isim Arapça bile değil hem Abd-ül hem de Al var) tarafından yazılan “Necronomicon” isimli bir kitaptan sözetmekte , alıntılar yapmaktadır. Lovecraft’ın etkileyici sitili birçok kimsenin de bu kitabı gerçek zannetmesine yol açmıştır.

 

Lovecraft’ın bile bu kitabı kendisinin uydurduğunu söylemesi bu kitabın gerçek olduğunu düşünenleri vazgeçirmemiştir.

 

Bu kitaba inananlara göre bu kitabın ilginç bir öyküsü vardır.

 

Öncelikle bu kitap öte alemlerin kapısını açan ve oradaki varlıkların evokasyonu için formüller barındıran en önemli kitaptır. Adının nereden geldiği bilinmez Necro Latince ölü demektir. Lovecraft’ın Latince-Yunanca kırması bir isim uydurduğunu söyleyebiliriz.

 

Kitapta Kadim Varlıklar’dan söz edilir (The Old Ones). Bunalr eski zamanlardan kudretli varlıklardır. Hatta Lovecraft bir yerde bunların “varlomuş olduklarını, varolduklarını ve varolacaklarını” söylemiştir.

 

Kitapta sık sık eski Mezopotamya tanrı/tanrıçalarını anımsatan formüller geçmekte ve bunların öte alemlerden varlıkları çağıracağı söylenmektedir.

 

Piyasada bir çok uydurma Necronomicon olmasına rağmen bir çok kişiye göre böyle bir kitap olmuştur. Hatta John Dee ya da Nostradamus gibi kişilerin eline de geçmiştir. Lovecraft’a nasıl geldiği bilinmemekle birlikte, Lovecraft’ın yaptığı mutsuz evliliğin diğer kahramanı olan garip gazeteci Sonia Greene’in daha önce Aliester Corwley ile bir alakası olduğu ve kitabın bu vasıta ile geçtiği bile söylenmektedir.

 

494.jpg

 

ImageNecronomicon’un varlığına inananlar, sekizinci yüzyılda Abdul Alhazred tarafından Şam’da yazılan Arapça aslının yok olduğunu ancak, 1487’de yapılan Latince tercümesinin Avrupa’da dolaştığını ve zamanının ünlü isimlerinin eline geçtiğini söylerler. BU kitabın İbranice’ye de tercümesi Nathan tarafından yapılmıştır. Nathan , 1666’da Sabatay Sevi mesihliğini ilan ettiğinde onun mesihliğine tanıklık etmiş kişidir. Lovecraft’ın eline ise 17. yy.'da yapılan bir tercüme geçmiştir.

 

Necronomicon ile ilgili her şeyin hayal olduğunun söylenmesine karşın bu kadar inananın da olmasının bir nedeni vardır.

 

Öncelikle Ortaçağlar boyunca, özellikle Babil (ya da o zamanlar bilinen adıyla Kalde) kaynaklı bu tür evokasyon kitaplarının varlığından söz edilmekteydi. Bunların çoğu da anlaşılamayan Arapça kitaplar olarak ortada dolaşmaktaydı. Yani birinin böyle bir kitap yazmış olması o kadar da inanılmayacak bir şey değildi. Hele Lovecraft’ın yazma stili ile birleşince.

 

Demon isimleri ise bir dönem çok sık kullanılmış, büyü formüllerinde yer almıştır. Özellikle Eski Tanrı-Şeytan savaşı anlatan öykülerde bu motifler sıkça geçer. Bu gelenek, Ölü Deniz Yazmalarına http://www.gnoxis.com/forum/olu-deniz-yazmalari-t3723.html oradan da daha eski olarak Pers mitolojisine dayanır. Eski tanrıların ya da tanrıçaların Hırisityanlık sonrasında da demon isimleri olarak anılması sıkça rastlanan bir olaydır. Nitekim Necronomicon’da da böyle isimler geçmektedir.

 

495.jpg

 

ImageAncak en önemli inanma motivasyonu kuşkusuz insanın bin yıllar boyu süren Doğa üzerinde egemenlik kurma ve büyü tutkusudur. Oysa atalarımızın dini olan, belki de insan doğasına en yakın sistem olan paganizmde Doğa ile uyumlanma söz konusudur. Bunun abartarak Doğa üzerinde egemenlik kurma tutkusuna dönüştürenler hep böyle bir arayışın içinde olmuşlar, binyıllar boyu ortalarda dolaşan “eski” kitaplar efsanelerinin yaratıcıları olmuşlardır.

 

Sonuç olarak, varolmayan bir kitabın başarılı bir yazar tarafından hayal edilmesi ve bunun gerçek olduğuna inanaların yarattığı bir efsanedir Necronomicon. Ancak insanlığın hırslı arayışları içinde de önemli bir yer tutar. Har çağ kendi Necronomicon’unu üretir.

 

Erdal Altunay'ın makalesinden alıntıdır

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben bir uyarıda bulunmak istiyorum arkadaşlar necronomicon basite alınacak bir kitap değildir ve içindeki ritüellerin sonuçları bilinememektedir.Çok tecribeli olmadğınız sürece ve [uÖzellikle Zevk için yada Vakit Geçirmek için][/u] asla yapılmaması gereken önemli ritüeller içerir lütfen uzarımı dikkate alın...HDHM!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Abdul al-hazred isimli bir arabin elinden cikan, kara dunyanin kitabi. Ruhlar ile girdigi muhabbetlerde ortaya cikan gercekleri anlatiyor Ilk olarak bu kitaba ait bir çok söylence dolaştığını söylenebilir.Bunlardan en korkunç olanı Abdul Al-hazred'in yazdığı bu kitabı okumasından sonra çıldırarak ölmesi ve ardından sultan tarafından özel hazine odasındaki en gizli bölmede tutulmasıdır.

Ardından başlayan haçlı seferleri esnasında kitabın hristiyan ordularının eline düştüğü ve papalık tarafından dili çözüldükten sonra yasaklandığı ve yine çok gizli bir yerde saklandığı tüm bu hikayelerin kesiştiği noktadır.

 

Lovecraft'ın Arap mitleri üzerine yaptığı araştırmalar esnasında bu kitabı kafasından yaratmış olduğu söylenebilir.Fakat bir zamanlar British Museum'da ilk olarak halka gösterilen,ardından özel bölüme kaldırılan ve son olarak da şu an Londra'da bulunan Royal Library'de özel izinle girilen bir bölümde sergileniyor

 

Necronomicon´un yedi cilt olduğu ileri sürülüyor, aslı 900 sayfanın üzerinde, her cildinin 125 sayfa civarında olduğu düşünülebilir. Peki bu garip kitap nerede ve ne zaman yazıldı? Necronomicon´un MS 730´da Şam´da Abdül El Hazret tarafından yazıldığı biliniyor. Öyleyse El Hazret kimdir? Çok az bilgi var, onun çoğu da Necronomicon´un içinde; Hep yolculuk yapar çok okurmuş, İskenderiye´den Pencap´a kadar dolaşmış, onlarca dil konuşur ve öğrencilerine dünyanın her yerinden araştırıp öğrendiklerini anlatırmış. Metodları Heredot´u ve hatta Bruno´yu anımsatıyor. Nostradamus´un ünlü "Yüzlükler" inin ilk iki dörtlüğünde anlattığı metodun kaynağı uzmanlara göre Necronomicon´dan alınmıştır;

 

1.Geceyarısı,gizli odamda yanlız çalışıreken otururum üç ayaklı pirinç sehpada. küçük bir ışık gelir insansız yerden. düşüncemi aydınlatır talihimin boş yere olduğuna inanmıyorum

 

2. Asa ellerimin arasında konuşulur branches ortamında su hareketleniyor,limbe eteğinden ayağa,büyük bir korku,içten bir ses farklı bir titreme,ilahi ışık kutsal haber artık yanımdadır.

 

Büyü veya daha doğru bir tanımla majikal kehanet için çağdaş araştırmacılar bilincin açılması ve güncel etkilerden kurtulabilmesi için belli uyuşturucuların kullanıldığını belirtiyorlar. Bunun bir formülü de ele geçirilmiş; "Günnük, aselbent, diktamnus, haşhaş kökleri, afyon" gibi maddeler kullanılıyormuş. Kaynak Columbia Üniversitesi´ nin inançlar ve yöntemlerle ilgili araştırma raporlarından alınma. Yani Necronomicon sadece bu yönden geleceği görebilmenin yolunu da gösteriyor veya öğretiyor. "Çılgın Arap" El Hazret´in çağının çok ötesinde olduğu da anlatılmakta, çünkü bu Necronomicon sayesinde geleceği gördükten sonra çağının dışında kalmış veya uyum sağlayamamış, ona çılgın denmesinin nedeninin altında çağına göre alışılmadık biri olması yatıyor.

 

 

İnsanı çıldırtıyor ama nasıl?

 

Bir diğer kaynağa daha bakalım, Yunanlı Yeni-Platonist filozof Proclus (MS 410-485), astronomi, felsefe, matematik ve metafizik uzmanıydı ve kullandığı büyü yöntemleriyle Hekate adlı mitolojik tanrıyı görebildiğini yazıyordu. Proclus, Eski Mısır ve Kalde gizem öğretilerinden yararlanmıştı ve Proclus´un yazılı yöntemlerinin tamamen El Hazret´in eline geçtiği ve Necronomicon´a aktarıldığı da söylenmekte. Neyse, biraz da bu garip kitabın basılı olup olmadığına veya basım tarihçesine kısa bir göz atalım.

 

Hiçbir Arap kaynağında Necronomicon´un çıkış bilgisi yok. Araştırmacı ve tarihçi İdris Şah, kitabı Hindistan´da Deobund´daki, Mısır El Azhar´daki ve Mekke´deki antik kitaplıklarda araştırmış ama başarılı olamadığını yazıyor. 1487 tarihli bir Latince belgede Dominikan Rahip Olaus Wormius imzasıyla Engizisyon´un ölümcül ismi Kara papaz Torquemada´nın İspanyol Yahudileri´ne zulmederken, Necronomicon´u ele geçirdiği ve İtalyanca´ya çevirttiği belirtiliyor. Wormius´a göre, kitap son derece tehlikeli ve okuyan insanı olağanüstü etkiliyor ve aklını başından alıyor. İçindeki bazı bölümlerde Tevrat´ın Yaradılış Bölümü´ ndeki gizli ve şifreli bölümlerin açıklamalarının bulunduğu ve bunları anlamanın sonucunda insanın çıldıracağını da belirtiyor.

 

 

Çıldırtan kitabın izinde..

 

Wormius, kitabın bir kopyasını ele geçirmiş olmalı ki, Spanheim Başrahibi Johann Tritheim´ a yollamış ama sonra Wormius ekliyor; "Çeviriyi yaktım, bu Tanrı´ya küfürdü, gerçekler çok fazla ortaya çıkıyordu, İnsanlar buna hazır değiller, daha çok zaman gerekiyor.. Ama başka kaynaklar Necronomicon´un yokolmayıp Vatikan´a yollandığını yazmaktalar. Yüzyıl kadar sonra 1586´da, Wormius´a ait kopya Prag´da ortaya çıktı. Ünlü İngiliz majisyeni Dr. John Dee ve asistanı Edward Kelly bu kez Necronomicon´u ele geçirdiler, söz edildiğine göre Dee ve Kelly "Necromancy" denen ölüleri mezarlarından kaldırma deneylerine ondan sonra başladılar. Ama bir bomba daha duyuldu, Necronomicon´da simya yoluyla altın yapma yöntemleri de vardı.

 

Dr. Dee, Necronomicon´u İngilizce´ye çevirip Manchester´de Christ´s College´e bıraktı. Sonra büyük koleksiyoncu Elias Ashmole eliyle Oxford´da Bodleian Library´de yer aldı. Ve şu anda da Londra´da British Museum´da Necronomicon´un bir kopyasının bulunduğu müze kayıtlarında yer alıyor.

 

Bildiğimiz herşeye aykırı..

 

Ne var bu korkunç kitabın içinde?

 

- Tufan öncesiyle ilgili inanılmaz gerçekler vardır. El Hazret kaybolmuş geçmişin içyüzünü anlatırken, Tevrat´daki "Yaradılış" bölümüyle, mitolojik kaynaklar arasında kesin benzerlikler olmasına rağmen Tevrat bunları gizlemekte, bugüne kadar yapılan çeviriler ise kutsal kitabın aslından çok uzak. Geniş ayrıntılarla geçmişin ve dinlerin kaynağının içyüzü anlatılıyor.

 

-İnsan ırkı, dünyadan önce başka bir yerdeydi. Buna başka kürelerden gelme denmekte. Neo-Platonist inançlara göre anlatılan dünya benzeri yıldızlarda kendilerine özgün yaşam formları bulunmaktadır. Bu yaşam biçimlerinin özellikleri kozmik hiyerarşinin evrim çizgisiyle belirlenirler.

 

- Özel zamanların belirlenmesiyle ve özel semboller kullanılarak, eskilerle ilişki kuralabilir ve onlardan istenilen kozmik bilgiler alınabilir, o zaman geçmişe ve geleceğe hakim olmak mümkündür ama bu tehlikeli bir yoldur çünkü insan taşıyabileceği bilgiyi edinmeli ve bunun farkında olmalıdır.

 

 

 

Hitler kitaptan yararlanamadı..

 

Necronomicon´un bilinen kopyaları kayıp görünüyor, bazı kaynaklar Adolf Hitler´in okkült ilgisi sonucunda kitabın bir kopyasını ele geçirdiğini belirtiyorlar ama sonrası bilinen bir şey, Führer´in sonu efsaneye göre Necronomicon´dan yararlanmışa benzemiyor. Dee´nin Bodleian Müzesi´ndeki çevirisi 1934´den sonra yok oldu, belki de Hitler´e giden kopya oydu. British Museum önceleri çalınmalardan söz ediyordu ama bunun doğru olmadığı anlaşıldı, Wormius baskısı oradaydı ama nedense kataloglardan silindi ve yeraltı depolarına kaldırıldı.

 

Hatta bir iddiaya göre çok değerli eşyalar klasmanına alınarak 1940´larda Kraliyet mücevherleriyle beraber Galler´de özel bir şatoya saklanmıştı. Sonra tüm dünya kitaplıkları Necronomicon ile ilgili kaynakları ve belki de kopyaları saklamak için sanki söz birliği ettiler. Necronomicon´ın çıldırtması anlaşıldığı kadarıyla sanıldığı gibi değil, sadece bildiğimiz, inandığımız herşeyi reddetmesi ve gerçeklerin çok farklı ve belki de çok acımasız olması yüzünden okuyanlar şoka giriyor olabilir

 

Necromancy

 

Basit anlamda, ölümden sonraki alem ile temas kurmak diyebiliriz. Necromancy, fiziksel olarak ölmüş yaratıklarla, halk arasında "kara büyü" denilen yöntemleri kullanarak zoraki iletişim kurulmasını ifade eder. Burada zoraki iletişimden kasıt, temas kurulan yaratığın buna istekli olmaması ve iletişime zorlanmasıdır. Bunu yapan büyücüye de "necromancer" denir. Kabaca ifade etmek gerekirse, ölmüş birini mezarından zombi olarak "kaldırmak" denebilir.

 

Büyücünün amacı, zombinin kendisine hizmet edecek bir savaşçı olmasıdır. Haliyle gerçekten varolan insan savaşçılardan üstün olacaktır. Çünkü onu yoketmek için daha üst düzey, fiziksel olmayan, büyüye dayalı yöntemler gerekecektir. Hristiyanlık literatürlerinde de buna "turn undead" denir. "Undead" ölmüş yaratıkların tekrar kaldırılmış haline verilen isimdir. Ne ölüdürler, ne de diri. İki alem arasında kalmış ruhları zoraki irade altında azap içindedir.

 

Necromancy kültürü(!) yukarıdaki Necronomicon örneğinde de görüldüğü gibi binlerce yıl öncesinden gelir. Yakın tarihte de Hristiyanlık propagandası amacıyla kullanılmıştır. (Zombilerle, vampirlerle savaşan paladinler... Defetme yöntemleri, gümüş kazık, kutsal su, kral asası...)

 

Necromancy büyülerine en yakın sayılabilecek bilinen örnek Yahudilik kültüründe "golem" olarak geçer. Golem, yine efendisine itaat eden bir köle savaşçıdır. Taştan, topraktan ya da metal benzeri malzemelerden yapılan heykellerin ağzına ya da başına bir muska yazılıp bağlanır. Heykel canlanır ve golem olarak efendisine hizmet eder.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu muhabbeti yıllardır görürüm hep şaçma gelmiştir çıldırtırmış insanlar hazır değilmiş bu kitapın bu kadar büyük gücü varsa bu dee ve kelly kankalar niye bi icraat yapıpta kanıtlayamamışlar veya papa okumuşta inanmışta uygulamışta nasıl papa olarak kalmış hala:D niye kütüphanedede bi allahın kulu araştırmak incelemek gereği görmüyor günümüzde? hitler istese ve o kitap olsa bi soykırım daha yapıp eline geçirirdi diye düşünüyorum:D:D:D veya bush bırakmazdı kütüphaneyi şu ana kadar:D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bir lovecraft hayranı olarak konuyu biraz ben ele alayım .

öncelikle piyasada dolanan birden fazla necronomiconun oldugunu söylemekte fayda var. arap abdul-alhazred tarafından kaleme alındıgı söylenir.kısım kısım inceleyelim bunu. arapçada ilk önce abdul-alhazred diye bir isim olamaz.bu arap edebiyatına aykırıdır.lovecraftın kaleminden bir göz atalım.

 

5 yaşındayken arabian nights'ı okumuştum ve o günlerde çarşafa sarınır, başımı örter ve yüzüme bir sakal takarak kendime abdul alhazred diye uydurma bir isim takardım.daha sonraları bu uydurma isim hikayelerime necronomicon'un yazarı olarak girdi.( robert e. howard'a, 4 ekim 1930 )

 

abdul alhazred'in necronomicon'u diye bir şey yok.bu cehennemi ve yasaklı kitap tamamen benim bir hayali ürünüm.( robert bloch'a, 9 mayıs 1933 )

 

lovecraftın öykülerinde ise şöyle geçiyor;

mesela the festival öyküsünde 'balmumu gibi yumusak yüzlü yaşlı adamın kitaplıgında remigius,glanvill,morryster kitaplarının yanında duruyor necronomicon.

the case of charles dexter ward'da curwenin inanılmaz büyük kitaplık arşivinden bahsedilir ve qanoon-al-islam adıyla gizlenilmiş kitabın aslında necronomicon oldugu geçer.

at the mountains of madness'ta necronomiconda geçen leng adı verilen bir yayladan bahsedilir ve yine aynı uzun hikayede shoggot adı verilen yaratıklardan söz edilir.

the hound'da necronomiconda yazılı olan tılsımlardan ve onların iki genç tarafından ele geçirilmiş olması anlatılır.

 

benim düşünceme gelirse , lovecraftta görüldüğü gibi necronomiconun kendisinin hayal ürünü oldugunu söylemiş ama o kadar gerçekçi bir anlatımı var ki bu bile insanları ona inanmaktan alıkoyamamış. yalnız en önemlisi şu ki lovecraft bir mit yaratıcısıdır ve mitinin inandırılıcıgını arttırmak için hayal ürünü kitaplar cıkarması bi bakıma gerekir.

yalnız yine de unutulmamalı bu kitabın gerçekten varolan kitapların adlarıyla yanyana geçmesi kafaları karıştıran şey ve bu da inandırıcılıgı arttırıyor .

her şey okuyucuya bırakılmış durumda lovecraftın mektuplarına rağmen :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben bir uyarıda bulunmak istiyorum arkadaşlar necronomicon basite alınacak bir kitap değildir ve içindeki ritüellerin sonuçları bilinememektedir.Çok tecribeli olmadğınız sürece ve [uÖzellikle Zevk için yada Vakit Geçirmek için][/u] asla yapılmaması gereken önemli ritüeller içerir lütfen uzarımı dikkate alın...HDHM!

 

ortada olmayan ve kimsenin görmediği bi kitabın neyini uygulıycan :Dne tecrübesi:D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kitabın yazarının adı abdul alhazrat değildir.Abd el hazrat'tır.Çevirisi de efendinin hizmetkarı gibi birşeydi yanlış hatırlamıyorsam.Kitap "karanlık" çağlarda arap çöllerinde insan derisi üzerine insan kanıyla yazılmış üç bin sayfa civarındadır.Sanrılı bir yolculuğu olan kitap ilk olarak bildiğim kadarıyla balkanlarda bir papaz tarafından elegeçirilmiştir.Diğer bir rivayet de yolculuğunun avrupanın diğer ucundan ispanyadan başladığını idda eder.Kitap papazların eline geçene kadar okuyan herkkesi delirtmiştir.Papazlar da okuduktan sonra aynı akıbeti paylaşmış ve kitabın büyük bölümlerini yakmışlardır.Ve yine katolik camiasında elden ele dolaşırken bir kopyası çıkartılıp vatikana gönderilmiş bunun üzerine papa kitabın kopyalanmasını yasaklayarak aslını vatikana getirtip vatikanın ünlü "arşiv"lerin yasak bölgesine kaldırtmıştır.Uzun yıllar sonra kitabın bilinen tek kopyası(aslı dışındaki) vatikan arşivlerinden brtish museum'a gönderilmiştir.Günümüzdeki necronomiconların gerçekliği son derece tartışmaya açıktır anlayacağınız;)Ayrıca kitaptan günümüze bir kaç yüz sayfa kaldı maalesef.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kitabın yazarının adı abdul alhazrat değildir.Abd el hazrat'tır.Çevirisi de efendinin hizmetkarı gibi birşeydi yanlış hatırlamıyorsam.Kitap "karanlık" çağlarda arap çöllerinde insan derisi üzerine insan kanıyla yazılmış üç bin sayfa civarındadır.Sanrılı bir yolculuğu olan kitap ilk olarak bildiğim kadarıyla balkanlarda bir papaz tarafından elegeçirilmiştir.Diğer bir rivayet de yolculuğunun avrupanın diğer ucundan ispanyadan başladığını idda eder.Kitap papazların eline geçene kadar okuyan herkkesi delirtmiştir.Papazlar da okuduktan sonra aynı akıbeti paylaşmış ve kitabın büyük bölümlerini yakmışlardır.Ve yine katolik camiasında elden ele dolaşırken bir kopyası çıkartılıp vatikana gönderilmiş bunun üzerine papa kitabın kopyalanmasını yasaklayarak aslını vatikana getirtip vatikanın ünlü "arşiv"lerin yasak bölgesine kaldırtmıştır.Uzun yıllar sonra kitabın bilinen tek kopyası(aslı dışındaki) vatikan arşivlerinden brtish museum'a gönderilmiştir.Günümüzdeki necronomiconların gerçekliği son derece tartışmaya açıktır anlayacağınız;)Ayrıca kitaptan günümüze bir kaç yüz sayfa kaldı maalesef.

 

 

okuyanların hepsı delırmıs dıyosun bunun sebebı nedır cok fazla olagan ustu seylerın var olması mı yada baska bısey mı???

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kitabı yalnızca okumak bile aşırı büyük enerjilerin ortaya çıkmasına sebebiyet verebilir.Cin çarpması durumuna benzer bu.Yüksek enerjili bir varlık bize saldırdığında yada dengesiz ve büyük boyutlarda bir enerji serbest kalırsa insanın sinir sistemini aşırı etkiler.Bunun sonucunda felçten beynin sağlıklı çalışamamasına kadar pek çok sonuç doğurabilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kitabın yazarının adı abdul alhazrat değildir.Abd el hazrat'tır.Çevirisi de efendinin hizmetkarı gibi birşeydi yanlış hatırlamıyorsam.Kitap "karanlık" çağlarda arap çöllerinde insan derisi üzerine insan kanıyla yazılmış üç bin sayfa civarındadır.Sanrılı bir yolculuğu olan kitap ilk olarak bildiğim kadarıyla balkanlarda bir papaz tarafından elegeçirilmiştir.Diğer bir rivayet de yolculuğunun avrupanın diğer ucundan ispanyadan başladığını idda eder.Kitap papazların eline geçene kadar okuyan herkkesi delirtmiştir.Papazlar da okuduktan sonra aynı akıbeti paylaşmış ve kitabın büyük bölümlerini yakmışlardır.Ve yine katolik camiasında elden ele dolaşırken bir kopyası çıkartılıp vatikana gönderilmiş bunun üzerine papa kitabın kopyalanmasını yasaklayarak aslını vatikana getirtip vatikanın ünlü "arşiv"lerin yasak bölgesine kaldırtmıştır.Uzun yıllar sonra kitabın bilinen tek kopyası(aslı dışındaki) vatikan arşivlerinden brtish museum'a gönderilmiştir.Günümüzdeki necronomiconların gerçekliği son derece tartışmaya açıktır anlayacağınız;)Ayrıca kitaptan günümüze bir kaç yüz sayfa kaldı maalesef.

 

yazarın adı abdul alhazred'dir fakat bazı yerlerde abd-al azrad olarakta geçer ki arapçaya ayrıkıdır bu isim (yukarıda belirttiğim gibi) . british museumda saklanması olay tamamen bir efsane , gerçeklik payı kesinlikle yok . hpl tarafından yazılan history of necronomicon'a göre ilk olarak yunan çevirisi theodorus philetas tarafından yapılıyor ve daha sonra da olaus wormius tarafından latinceye çevriliyor . fakat wormius bu latince belgeyi tanrıya küfür olarak algılayıp yakıyor . her yerde de söylediğim necronomiconun varlıgına dair hiçbir belge yok . sadece hpl'nin öykülerine bakılarak yorumlar yapılıyor ve teorileri üretiliyor . olaus wormius ve theodorus gerçekten yaşadılar evet , ama necronomiconun bunların eline geçtiğine dair yine yazılı hiçbir kaynak yok . internette dolaşan necronomiconlar da kesinlikle sahte . necronomiconu var sayarsak kesinlikle hpl öykülerindekilere bakmak gerekir çünkü ondan önce hiçbir kaynak söylediğim gibi necronomiconun varlıgını söylememiştir . tahminen zaten tarihte de birden fazla necronomicon olabilir .

sen nereden öğrendin bu bilgileri gizli bir kaynagın mı var yoksa internetten oradan buradan okudukların mı ?

insanlar böyle efsanevi kitapların varlıgına inanmak ister . ha ben var ya da yok demiyorum fakat necronomicon konusunda da elimden geldiğince ve bilgilerimin yettiğince konusurum konusmak isteyen olursa :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

HPL bir edebiyatçı.Onun bu kitabı eserlerinde işine geldiği gibi kullanmış olması sana da daha mantıklı gelmiyor mu?Ayrıca necronomiconla ilgili internetten araştırma yapmak sözün komik geldi açıkçası.Bu sitedeki hemen herkesin farklı kaynakları vardır.Uzun zaman önce başka bir forumda tanıştığım sirius isimli üyemiz elinde necronomicon'un sayfalarını barındırdığını idda etmişti yanlış hatırlamıyorsam.Yada böyle birşey idda etmediyse bile onunla necronomicon hakkında uzun sohbetlerimiz olmuştu.....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

HPL bir edebiyatçı.Onun bu kitabı eserlerinde işine geldiği gibi kullanmış olması sana da daha mantıklı gelmiyor mu?Ayrıca necronomiconla ilgili internetten araştırma yapmak sözün komik geldi açıkçası.Bu sitedeki hemen herkesin farklı kaynakları vardır.Uzun zaman önce başka bir forumda tanıştığım sirius isimli üyemiz elinde necronomicon'un sayfalarını barındırdığını idda etmişti yanlış hatırlamıyorsam.Yada böyle birşey idda etmediyse bile onunla necronomicon hakkında uzun sohbetlerimiz olmuştu.....

 

evet hpl bir edebiyatçı fakat hplden önce böyle bir kitabın varlıgının bilinmesi söz konusu muydu ? ben varlıgına dair belkge bilmiyorum . işine geldiği gibi kullanmış olabilir fakat , abdul alhazred , wormius , theodorus gibi isimler gerçek ama kitabın içeriği mi farklı diyorsun bunu tam anlayamadım . demek istediğim , haklı olabilirsin deidğin gibi her şeyden önce hpl bir mit yaratıcısı ve bu miti dogru cıkarmak için böyle kitap yaratmış olabilir (veya dogru bir kitaptan esinlenmiş olabilir) , fakat isimlerin de dogru olması mümkün mü acaba isimleri değiştirmeyip içeriğini değiştirmesi (veya değiştirmemesi bu farketmez)

 

edit : yazımı tekrar okudumda pek anlasılır yazmamısım galiba .

hplnin necronomiconla ilgili bahsettiği isimler herkese göre dogru (abdul alhazred , wormius , theodorus) . bunlarda tesadüf müdür ? fakat her nedendir ki (edebiyatçı olması bunu değiştirmez) necronomicon konusunda tartıstıgım herkes hplyi yok sayıyor . hpl bu konuda kilit kişi olabilir , atlanmaması gerekir bana göre . ne olursa olsun necronomicon eğer gerçekse hpl bunun hakkında derin bilgiye sahip ki abdul alhazred , theodorus , wormius gibi isimleri biliyor .

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

hplnin arap mitiyle cok yakından ilgilendiğini hpl okuyan herkes bilir . önceki sayfaya koydugum hplnin bir mektubunda , cocukken arabian nights okudugunu ve oradan esinlenerek abdul alhazred ismini , necronomiconu uydurdugunu söylemiş , yani sadece mitine destek vermek için.

lovecraft buna göre yalan söylüyor olabilir . ki bu ilginç bi durum . çünkü dediğim gibi necronomicon ile ilgili her yazıda onu abdul alhazredin yazdıgı söyleniyor . lovecraft (eğer yalansa) neden böyle bir yalan söylemiş olabilir ? insanlıgın buna hazır olmayısını düşünerek mi ?.

bir cok olasılık var . ancak lovecraftın bu yazdıgı mektup dogruysa necronomicon tamamen hayal ürünü :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

zaten ''necronomicon'u elimde bulunduruyorum'' diyen insanlar olsa bile hangisinin gerçek necronomicon olduğu kesinlikle ispatlanamaz. abd-al azrad yazar olarak gösterilmiş , içinde de grimoire tarzı invokasyonlar var olsa dahi bu , bunun gerçek necronomicon olduğunu göstermez . bu kitabın bulunsa dahi gerçeğinin anlaşılamayacağı veya elinde bulundurduklarını iddaa edenlerin de gerçeğini bulundurduğunun kesinliğinin olmadığı kanısındayım . zaten bütün bu necronomiconu da efsane yapan kısımlardan biri de bu sanırım :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...