Jump to content

Roma Mitolojisi


schizophrana

Önerilen Mesajlar

http://www.wired.com/images/article/wide/2007/06/rome_wide.jpg

 

 

 

Roma mitolojisi Antik Roma'da yaşayan insanların mitolojik inançlarının bütününe verilen isimdir. Genelde iki ana bölümü olduğu düşünülür; ilk bölüm ki daha sonraları etkin olmuştur ve edebidir, genellikle Yunan mitolojisindeki öğelerin Romalılaştırılmış hallerinden meydana gelir, ikinci bölüm ise daha erken dönemlerde etkin olmuş olan ve daha çok kültik olan Yunan-benzeri diğer yarıdan farklı uygulama ve inançLara sahip daha özerk bir bölümdür.

 

 

Romalılar ve Din

 

Romalıların hayatında dinin büyük bir önemi vardı. Latince'de "din" anlamına gelen religio sözcüğünün religare yani "bağlamak" fiiliyle olan yakınlığı bazı bilim adamlarına göre önemlidir. Her ne kadar söz konusu fiile yakın olsa da religio sözcüğü çok geniş bir anlam yelpazesine sahipti ve onun birebir karşılığı bir sözcük o dönemin ünlü dillerinde, örneğin Yunanca'da, bulunmamaktaydı. Nitekim daha sonraları hem Roman hem de Germen kökenli diller bu sözcüğün karşılığı ile din anlamını tanımlamak yerine yine bu sözcüğü kullanmayı tercih etmiştir; religion veya religione gibi.

 

Roma tarihi ve halkın günlük yaşamı için dinin önemi Livy'nin tarihinde de görülebilir. Roma tarihine dair neredeyse her türlü olgu, yükselişlerden çöküşlere kadar, rahatlıkla dine bağlanarak açıklanabilmekteydi. Nitekim ilk dönem Roma dininde neredeyse her olay için bir tanrı veya tanrıça bulunması da bunun göstergelerinden sayılabilir.

 

Roma Dininin Bazı Özellikleri

 

Romalıların dini anlayışının gelişmişliğine rağmen cumhuriyetin sonuna kadar dini tanımlanabilecek fikirler yazına dökülmedi. Yunan kültürünün Roma'da yoğun biçimde etkili olmaya başlamasıyla yazar ve düşünürler dini konulardaki şahsi fikirlerini yazına dökmüşlerdir. Örnek olarak Cicero verilebilir.

 

Bunun nedeni dinin karakteristiki yapısı da olabilir. Her ne kadar bugün Roma dini olarak tanımlansa da o dönemdeki din tanımı bugünkü sistematik ve belirli başlıkları içinde bulunduran din tanımından çok farklıydı. Roma dini hiçbir zaman modern din anlayışına sahip olamamıştır. Gerek erken dönemlerindeki kültik yapısı gerekse sonraları yaşanan başta Yunan olmak üzere farklı kültür ve milletlerin dini yapılarının etkileşimi sistematik bir din oluşturamamıştır. Sınırları muğlak, kuralları esnekti. Her ne kadar bir tür ruhban sınıfı (rahip ve rahibeler), ilahilik gibi kavram ve kurumlar yer alsa da bunların hepsi sistematik bir biçimde bütün oluşturmamaktaydı. Zaten sonraki dönemlerde farklı kültürlerden gelen dini öğeler ile dini yapı çok farklı bir hâl almıştır.

 

Roma politeizmi ve inanç yapısı, özellikle son zamanlarında, birçok farklı kültürü barındırsa da bunlardan en etkin olanı her zaman Yunan inancı olmuştur. Ayrıca, güç sembolleri ve bazı kamusal ibadetler yoğun oranda Etrüsk kültür ve inancından etkilenmiştir. Aslında Etrüskler Roma'ya MÖ 6. yüzyılda sadece kısa bir süreliğine egemen olabilmişlerdir. Büyük ihtimalle bu sembolizm ve ibadet ilhamı bizzat Romalılar tarafından yapılmıştır.

 

Erken Roma Mitinin Doğası

 

Arkaik Romalıların bir mite sahip olmadıkları söylenebilir. Bununla kastedilen, sonraki dönemde şairlerinin Yunan mitolojisinden esinlenmesine karaki dönemde, Romalıların tanrıların kökenine dair, Yunandaki Titanomaki veya Zeus'un Hera tarafından baştan çıkartılması gibi, bir mit anlayışının veya sıralı bir anlatının bulunmamasıdır.

 

Romalıların bu erken dönemde sahip oldukları dini yapı iki ana nokta ile tanımlanabilir:

 

1. Çok gelişmiş bir ayin sistemi, ruhban okulları ve ilgi tanrı "küme"leri;

2. Kentin (Roma kentinin) bulunuşu ve kuruluşuna dair çok zengin bir tarihi mitler yapısı ki bu yapı fani insanlar ile birlikte çoğu ilahi müdahaleyi de içerir.

 

Erken Dönem Mitolojisinde Tanrılar

 

Romalı tanrı anlayışı, erken dönemde, Yunandakinden çok farklı bir biçimdeydi. Örneğin, eğer bir Yunana Demeter'i soracak olsaydınız, büyük ihtimalle, ünlü mitten yani, Hades'in Persephone'yi kaçırışı üzerine Demeter'in yaşadığı acılardan bahsedecektir. Fakat bir Romalıya Ceres hakkında sorarsanız size onun resmi bir rahibinin, flameninin, olduğunu bu rahibin Jüpiter, Mars ve Quirinus'un flamenlerine karşı ast, ama Flora ve Pomona'nın flamenlerine karşı üst olduğunu belirtecektir. Ayrıca onun diğer ziraat tanrıları Liber ve Libera ile birlikte bir üçlü oluşturduğunu da belirtebilir; ve hatta, ona bağlı olan belirli görevleri olan daha ast tanrıları sıralayabilir: Sarritor (yabani otları temizleme), Messor (hasat yapmak), İnsitor (tohum ekmek) vb.

 

Bu örnekten de anlaşılabileceği gibi, arkaik Roma mitolojisi, en azından tanrılar ve tanrı anlayışı açısından, anlatılardan değil de tanrılar arasında ve tanrılar ile insanlar arasında yer alan kenetlenmiş ve kompleks bir ilişkiler ağından oluşmaktaydı.

 

Erken Romalıların özgün dini, daha sonraları birçok farklı ve çelişen inancın eklenmesi ve özellikle de Yunan mitolojisinin büyük bir kısmının asimile edilmesiyle, çok farklı bir hal ve yapıya dönüşmüş, farklılaşmıştır.

 

Roma Tarihi Hakkında Erken Dönem Mitolojisi

 

Tanrılar hakkında bir anlatı geleneği olmasa da Romalıların kentlerinin (Roma'nın) bulunuşu, kuruluşu ve ilk dönemleri hakkında çok zengin ve yarı-tarihi yarı-efsanevi anlatı kültürleri mevcuttu. İlk krallar, Romulus ve Numa gibi, tamamen mitik bir doğaya sahipti ve bu tür efsanevi öğeler Cumhuriyetin ilk dönemlerine kadar uzanabilmekteydi.

 

Bugün, Aeneid ve Livy'nin ilk bir-iki kitabı bu insan mitolojisinin en önemli kaynaklarını oluşturmaktadır.

 

Özgün Roma ve İtalik Tanrılar

 

Reski rahiplik, roma ayinsel ibadet ve uygulamalarını iki tanrı sınıfına ayırmaktadır: di indigetes ve de novensides veya novensiles. İndigetes Roma devletinin, şehrinin, özgün tanrılarıydılar ve böyle yaklaşık 30 tanrıya adanmış özel bayramlar (festivaller) mevcuttu. Novensides ise kültleri tarihi süreçte daha sonraları şehre gelmiş tanrılardır ki bunların ortaya çıkışları genellikle belirli bir kriz veya ihtiyacın doğduğu bilinen, belirli tarihlerdir.

 

Erken Roma tanrılarına, di indigetes`e, ilaveten çeşitli etkinlik ve eylemlerde çağırılan özelleşmiş veya uzmanlaşmış küçük tanrılar da mevcuttu. Bu tür eylemlere ayinsel bir boyut kazandırılmıştı, örneğin ekini ekerken belli bir tanrı ismiyle çağırılır, hasat ederkense bir başkası çağırıldı. Aslında bu yoğun ayin kültürünün ve küçük tanrı anlayışının temelinde politeizmden çok bir tür polidemonizm yatmaktaydı; zira bu küçük tanrıların güçleri ancak uzmanlaştıkları/özelleştikleri eyleme yetmekteydi, diğer eylemlerde herhangi bir güçleri bulunmuyor ve bu nedenle de tanrıdan çok bir tür ilahi ruh kavramına yakındılar.

 

İlk panteonun başında Jüpiter, Mars ve Quirinus üçlemesi (ki bu üçünün rahipleri veya flamenleri en yüksek dereceye sahiptiler) ile Janus ve Vesta bulunmaktaydı. Erken dönemde bu tanrıların pek bir kişilikleri (veya şahsi özellikleri) yoktu ve kişisel tarihlerinde evlilik ve soy ağaçları bulunmuyordu.

 

Yabancı Tanrılar

 

Roma devleti etrafındaki bölgeleri fethettikçe komşu kültür ve toplulukların yerel tanrıları da Roma mitolojisine giriş yapmıştır. Romalılar geleneksel olarak yeni fethedilen yerlerin tanrılarına da kendi özgün tanrıları ile bir tutmuş aynı saygı ve onuru bahşetmişlerdir. Birçok seferde yeni fethedilen bölgenin tanrılarının da Roma'da yeni tapınaklarda yer almaları için davette bulunulmuştur. Bu nedenle Roma'ya özgü olmayan birçok farklı kült, tanrı ve tanrıça Roma mitolojisine giriş yapmış kimi zaman bu yeni tanrı ve tanrıçalar hali hazırda Roma mitolojisinde var olan belirli tanrı ve tanrıçalarla özdeşleştirilmiştir.

 

Roma Mitolojisinde Tanrıçalar

 

Aera Cura:

Roma mitolojisinde, yer altı (ahiret) dünyasında şeytani bazı bölgelerle ilgili bir tanrıçadır.

 

 

Ceres:

Roma mitolojisinde anne sevgisinin ve büyüyen bitkilerin (özellikle tahılların) tanrıçasıydı. Satürn ve Rhea'nın kızı, Jüpiter'in eşi ve kız kardeşiydi. Jüpiter'den Proserpina'nın annesiydi ve Juno, Vesta, Neptün ve Pluto'nun da kız kardeşiydi. Ayrıca Sicilya'nın baş tanrıçası, koruyucusuydu.

 

 

Concordia :

Roma mitolojisinde barış, esenlik, anlaşma ve uyum tanrıçası. Zıddı Discordia'dır. Ona tapılan birçok tapınak mevcuttur, bunlardan en eskisi M.Ö. 376 tarihinde Marcus Furius Camillus tarafından yaptırılan ve Forum Romanum'da bulunan tapınaktır. Bu tapınak aynı zamanda Roma senatosu için bir toplantı yeri haline gelmiştir, Roma senatosu sık sık burada toplanmıştır. Çoğu zaman bir kâse ve barışın, zenginliğin sembolü olan içinden meyveler fışkıran bir boynuz (cornucopia) ile resmedilmiştir.

 

Copia:

Roma mitolojisinde bolluk tanrıçasıydı, bolluk kavramının kişileştirilmiş haliydi. Bir diğer Roma tanrıçası olan Fortuna yani şans ile ilişkilendirilirdi.Genellikle bereketin simgesi olan bir cornucopia, meyveler taşıyan (saçan) bir boynuz, taşırken tasvir edilmiştir.

 

Cura:

Roma mitolojisinde insanları kilden yaratan tanrıçadır.

 

Dea Dia:

Roma mitolojisinde büyüme, gelişmenin tanrıçasıdır.Sıklıkla Ceres (Yunan mitolojisinde Demeter) ile beraber anılır. Fratres Arvales diye anılan rahipleri, Mayıs ayında düzenlenen Ambarvalia festivalinde onu anarlar, kutlarlardı.

 

 

Dea Tacita ("sessiz tanrıça"):

Roma mitolojisinde ölü(lerin) tanrıçalarından biri. Daha sonraları arz tanrıçası Larenta ile eşit tutulmuştur.

 

 

Disciplina:

Roma mitolojisindeki küçük (ast) ilahlardan, disiplinin tecessümü (vücut buluşu/bulmuş hali) ve tanrıçası. Özellikle imparatorluk askerleri tarafından tapınılırdı.

 

 

Fides ("inanç"):

Roma mitolojisinde inanç, vefa ve sadakatin tanrıçasıydı. İnancın kişiselleştirilmiş halidir. Capitol'deki tapınağında Roma Senatosu yabancı ülkelerle aralarında yapılmış antlaşmaları saklardı; bunları Fides korurdu.Fides Publica Populi Romani yani "Roma devletine sadakat" ismiyle de tapınılırdı.Zeytin dalıyla taçlandırılmış genç bir kadın olarak, bir kupa veya kaplumbağa ile birlikte tasvir edilir.Yunan mitolojisindeki dengi Pistis'tir. Flora, Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçasıdır.Roma'ya Sabinler'den gelme bir tanrıçadır. Çiçek açan her bitkinin yönetimi onun elindedir. Söylenceye göre, Zeus'a (Jupiter) kızan Iuno, erkek araya girmeden çocuk doğurmak istemiş. Ona, dokunduğu kadını gebe bırakan bir çiçek veren Flora, Mars'ı (Ares) doğurmasını sağlamış. Romalılar takvimlerinin ilk ayına baharın başlangıcı olan Mars (Mart) adını vermişlerdir.

 

Fortuna:

Roma mitolojisinde şansın cismani hali, tanrıçasıdır. Yunan mitolojisindeki Tyche'ye denktir. Fortuna her zaman olumlu değildir: bazen şüphelidir (Fortuna Dubia); değişen şans olabilir (Fortuna Brevis) veya mutlak şeytani şans (Fortuna Mala) olabilir. Hayattaki farklı yönlere göre bu tip farklı isimler altında Roma İmparatorluğunun her yanında tapılırdı, adına birçok tapınak bulunurdu.

 

Laverna:

Roma mitolojisinde hırsızların, şarlatanların koruyucusu, tanrıçasıydı. Gayri yasal yöntemlerle elde edilen paranın tanrıçasıydı.

 

Libitina:

Roma mitolojisinde ölümün, cesetlerin ve cenazenin tanrıçasıydı. İsmi ölüm sözcüğü ile eş anlamlı olarak kullanılmaktaydı. Bazı geleneklerde Venüs veya Persephone ile bir tutulmuştur.

Mellona, Roma mitolojisinde arı ve arıcılığın tanrıçası. İsmi "bal" anlamına gelen mel kelimesinden türemiştir.

Moneta, Roma mitolojisinde zenginlik ve mal varlığının tecessümü yani vücut buluşu (veya vücut bulmuş hali) ve tanrıçasıydı. Tam olarak bilinmeyen nedenlerden ötürü Romalılar onu Yunan mitolojisindeki Mnemosyne'ye denk görürlerdi.

 

Naenia:

Roma mitolojisinde cenaze(lerin) tanrıçası.

 

Nixi:

Roma mitolojisindeki doğumla ilgili tanrıçalar. Doğum sırasında doğum yapan kadını korumaları için çağrılırlardı. İsim nithor yani "doğurmak"tan türemiştir.

 

Patalena:

Roma mitolojisinde çiçek(lerin) tanrıçasıydı.

Providentia, Roma mitolojisindeki basiret (ileriye görme/ön görülülük) tanrıçasıdır.

 

Securitas:

Roma mitolojisinde güvenlikten, özellikle de Roma İmparatorluğunun güvenliğinden sorumlu tanrıçaydı.

 

Spes:

Roma mitolojisinde umut tanrıçasıdır, umutun tecessümüdür, cismanileşmesidir. "Son tanrıça" olarak anılırdı, bu umudun insana kalan son kaynak, son şans olduğuna bir göndermedir. Forum Holitorium'da ona adanmış bir tapınağı bulunurdu. Genellikle elinde barışı ve bolluğu temsil eden meyve saçan boynuz - cornucopia ve bir çiçek ile resmedilmiştir. Yunan mitolojisinde Elpis olarak geçer.

 

Veritas:

Latince "hakikat, doğruluk" anlamına gelen Veritas, Roma mitolojisi'nde hakikatın tecessümü (vücut bulmuş hali) ve tanrıçası idi. Tanrıça Veritas, Saturn'un kızı olarak bilinirdi. Ayrıca, veritas Antik Roma'da doğruluk erdemine de verilen isimdi ve çok önemliydi.

Antik Roma'daki öneminin yanı sıra terim bugün Harvard Üniversitesi'nin sloganıdır ve üniversite ile özdeşleşmiştir. Ayrıca birçok üniversitenin sloganlarında da yer alır.

 

Vesta:

Roma mitolojisinde ocak, yuva (ev) ve ailenin bakire tanrıçasıydı. Yunan mitolojisindeki Hestia'ya denkti. Belirli bir kişiliği olmadığı gibi, mitlerde hiç yer almamış, hiç betimlenmemiştir; kutsal alev onun esrarlı varlığı idi. Roma mitolojisinde çok kutsal bir yere sahipti.

 

Vica Pota:

Roma mitolojisindeki zafer tanrıçasıdır. Velia'da tapınağı vardı.

 

Victoria:

Roma mitolojisindeki zafer tanrıçası. Yunan mitolojisindeki dengi Nike'dir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Roma Tanrıları

 

Apollon

 

Mitolojide müziğin, sanatların ve şiirin tanrısıdır. Zeus ve Leto'nun oğlu, Artemis'in ikiz kardeşidir.

Altın bir lir çalar. Gümüş bir yayı en uzağa o atabilir; okların tanrısıdır. Tıbbı insanlara o öğretmiştir; hekimliğin tanrısıdır. Asla yalan söylemez; ışığın ve gerçeğin tanrısıdır. Kutsal ağacı defne, hayvanları yunus ve kargadır.Lakabı Vulturus'dur. Olymposluları altın liriyle eğlendiren, çok uzaklara ok atabilen, hastaları iyileştiren, iğleştirme sanatını hastalara ilk öğreten gümüş yayın efendisi okçu Tanrı olarak Yunan şiirlerine geçmiştir.

 

 

Bacchanalia:

Roma'nın M.ö. 496 yılında yaşadığı kıtlık sonucu Sibylla kitaplarına danışılarak Roma'ya getirdikleri kutsal üçlü den tanrı Bacchus (gr.Dionysos) adına yapılan dinsel ayin ve bayramlara verilen ad,(gr.orgia).

 

"Uzaklardan, yosunlardan Minos'un kızı hüzünlü gözlerle, Bacchus şenliğinde taş kesilmiş bir heykel gibi , ona bakar.."

 

Damascius(123 vd), Zeus'un öldürdüğü Titanların küllerinden insan ırkı doğar. Titanlar kötülüğün temsilidir. Ama tanrı soyludur.Titan'ların külünden yaratılan insan Hem tanrısallıktan hem de kötülükten pay aldığı için ikili bir doğaya sahiptir.Ruhunda hem iyilik hem kötülük barındırır.

 

Orpheus'çu öğretinin de temeli sayılabilecek bu öğretide; günahlarının kefareti için dünyaya gelen insan, kötü(Titan) yanından kurtulabilirse, özgürlüğüne kavuşacak, tanrı ile bir olma şansını elde edecektir. Bu şans Bacchus'çu ayinlere katılıp ruhu arındırarak mümkün olacaktır.

 

 

Bacchus adına düzenlenen her kutlamada ; bacchus'un etrafında ki doğanın ruhları kabul edilen dostları canlandırılır.Tanrıdan esinlenip mistik bir delilik halinde çığlıklar atarak kırlarda dolaşan bacchalar(mainaslar) ,törenlere katılan kadınlar tarafından canlandırılırdı .Kadınlar çıplak bedenlerini Nebris ile örtüp başlarına sarmaşıktan taçlar takarlardı. Bir ellerinde thyrsos öteki ellerinde kantharoslarla dolaşırlardı. Çift borulu flütlerin ezgileri ve teflerden yayılan seslerle dans ederlerdi.

 

Roma'da önceleri gizli kutlanan Bacchanalia törenlerinde genellikle et ve şaraptan oluşan ziyafetle başlanır , şarabın etkisiyle her çeşitten ilkel kötülükler ve aşırılıklar gün ışığına çıkardı . Genç kızlar ve genç erkekler alkolün de etkisiyle kendilerinden geçerek, davulların ve zillerin çıkardığı garip müzikle birlikte tüm ahlaki değerlerini bir yana bırakırdı.

 

Livius'a göre (39,8 vd.) Roma'daki Bacchusçu ayinler ilk önceleri kadınlar için düzenlenirdi. Zamanla ritüeller erkekleri de cezbetti. Erkekler de taraftar toplamaya başladı./(25,1,6-8). Kamu yerlerinde, Forumda , Capitolium'da, ataların töresine hiç uygun olmayan tarzda dualar eden ve kurbanlar kesen kadınlardan oluşan kalabalık gruplar görülmüştür. Rahipler ve kahinler, kadınların ve erkeklerin kafasını bulandırmıştı.

 

Başlangıçta bu törenlere sadece kadınlar katılabiliyordu. Campanialı bir kadın olan Pacula Anna bu geleneği bozarak erkeklerinde dine katılmasını ve törenlerin gündüzden geceye alınmasını sağladı.Böylece yaşanan ahlaksızlıklar iki katına çıktı(Liv. 39.13). Livius'a göre: Bu törenlere engel olmak isteyen kişiler hedef olarak seçildiler. Törenlere katılanların soysuz davranışları, taşkınlıkları arttı. Sahte tanıklıklar , kalpazanlıklar, sahte mühürler çığırdan çıktı. Artarak yayılan bacchanalia ritüellerine; cinayetler, çocuk tecavüzleri vb. olaylarında eklenmesi üzerine; M.ö 186 yılında alınan Senatus kararı(Senatus Consultum De Bacchanalibus) ile Bacchanalia yasaklandı. Kararın latince aslı ve çevirisi şöyledir:

 

 

"Q. MARCIUS L.F.,SP.POSTUMIUS L.F.COS. SENATUM CONSOLUERUNT NONIS OCTOB. APUD AEDEM DUELONAI. SCRIBENDO ADFUERUNT* M.CLAUDIUS M.F., L. VALERIUS P.F., Q. MINUCIUS C.F. DE BACCHANALIBUS* QUI* FOEDERATI* ESSENT*,ITA EXDICENDUM* CENSUERE: NEQUIS* EORUM BACCHANAL* HABUISSE* VELLET*; SI* QUES ESSENT*, QUI* SIBI* DICERENT* NECESUS ESSE* BACCHANAL* HABERE, EIS* UTI* AD PRAETOREM* URBANUM ROMAM VENIRENT, DEQUE EIS* REBUS, UBI* EORUM VERBA AUDITA ESSENT*, UTI* SENATUS NOSTER DECERNERET, DUM NE MINUS SENATORIBUS C ADESSENT* QUOM EA RES COSOLORETUR*. BACAS VIR NEQUIS ADISSE* VELLET* CIVIS* ROMANUS NEVE NOMINIS LATINI NEVE SOCIUM QUISQUAM, NISI* PRAETOREM* URBANUM ADISSENT*, ISQUE DE SENATUS* SENTENTIA*, DUM NE MINUS SENATORIBUS C ADESSENT* QUOM EA RES COSOLORETUR, IUSSISSENT*. CENSUERE. SACERDOS NEQUIS VIR ESSET*; MAGISTER NEQUE VIR NEQUE MULIER QUISQUAM ESSET*. NEVE PECUNIAM QUISQUAM EORUM COMMUNEM* HABUISSE* VELLET*; NEVE MAGISTRATUM NEVE PRO MAGISTRATU*, NEQUE VIRUM NEQUE MULIEREM QUIQUAM FECISSE* VELLET*. NEVE POST HAC INTER SED CONIURASSE* NEVE COMMOVISSE* NEVE CONSPONDISSE* NEVE COMPROMISISSE* VELLET*. NEVE QUISQUAM FIDEM INTER SED DEDISSE* VELLET*. SACRA IN OQUOLDOT NE QUISQUAM FECISSE* VELLET*; NEVE IN PUBLICO* NEVE IN PRIVATO* NEVE EXTRA* URBEM SACRA QUISQUAM FECISSE* VELLET* NISI* PRAETOREM* URBANUM ADIESET, ISQUE DE SENATUS* SENTENTIA*, DUM NE MINUS SENATORIBUS C ADESSENT* QUOM EA RES COSOLORETUR, IUSSISSENT*. CENSUERE. HOMINES PLUS* V OINUORSI* VIRI* ATQUE MULIERES SACRA NE QUISQUAM FECISSE* VELLET*, NEVE INTER IBI* VIRI* PLUS* DUOBUS, MULIERIBUS PLUS* TRIBUS ADFUISE* VELLET* NISI* DE PRAETORIS* URBANI SENATUSQUE* SENTENTIA*, UTI* SUPRA* SCRIPTUM EST. HAICE UTI* IN CONVENTIONI* EXDICATIS* NE MINUS TRINUM NUNDIUM*, SENATUSQUE* SENTENTIAM UTI* SCIENTES ESSETIS*, -EORUM SENTENTIA ITA FUIT: 'SI* QUES ESSENT*, QUI* ADVERSUM* EAD FECISSENT*, QUAM SUPRA* SCRIPTUM EST, IIS* REM CAPITALEM* FACIENDAM CENSUERE' -ATQUE UTI* HOCE IN TABULAM* AHENAM INCIDERETIS*, ITA SENATUS AIQUOM CENSUIT, UTIQUE* EAM FIGER IUBEATIS*, UBI* FACILUMED GNOSCIER POTISIT ATQUE UTI* EA BACCHANALIA*, SI* QUA SUNT, EXTRA* QUAM SI* QUID IBI* SACRI EST, ITA UTI* SUPRA* SCRIPTUM EST, IN DIEBUS X, QUIBUS VOBIS* TABULAE* DATAE* ERUNT, FACIATIS UTI * DISMOTA SIENT. -IN AGRO TEURANO."

 

 

"Consullar Lucius oğlu Quintus Marcius ve Lucius oğlu Spurius Postumius Bellona tapınağında 7 Ekim'de , Senatus'la bir toplantı yaptılar.Aşağıdaki bildirinin kaydedilmesinde, Marcus oğlu Marcus Cladius, Publius oğlu Lucius Valerius ve Gaius oğlu Quintus Minucius da hazır bulundular. Bacchanalia'ya ilişkin olarak, Senatorlar Roma'nın müttefiki konumunda olanlara ilişkin yasaklama kararını aldılar:

 

Onların hiçbiri evinde Bacchusçu tören düzenlemeye kalkışmayacaklardır. Biri çıkıp onlar için Bacchanalia düzenlenmesinin zorunlu olduğunu ileri sürerse, Romadaki Praetor Urbanus'un huzuruna çıkmalıdır.Bu kişinin önerileri dinlendikten sonra, Senatusumuz bu konulara ilişkin son kararını verecektir. Bu konunun tartışılması sırasında en aza yüz Senatorun hazır bulunması gerekir.Hiç kimse ister Roma yurttaşı olsun, ister Latin ya da müttefiklerden biri, Praetor Urbanus'un huzuruna çıkmadan bir Bacchus tapınıcısı kadınla temasa geçmeyecektir. Praetor Urbanus Senatus'un önerisi doğrultusunda bu konuya ilişkin kararını bildirecektir.Bu konunun tartışılması sırasında en az yüz Senator hazır bulunması gerekir. Senatus bu kararı almıştır.

 

Hiçbir erkek rahip olmasın. Hiç bir erkeğin ya da kadının rahip yardımcısı olmasına izin verilmesin. Hiçkimse kamu hazinesinden harcama yapmasın. Hiçkimse ne bir erkeği ne de bir kadını rahiip yardımcısı ya da vekili kılmasın. Karşılıklı yeminler, adaklar, ciddi vaatler ya da birbirine söz vermeler konusunda ant içmeye kalkışmasınlar ya da aralarında bir inanç birliği yaratmay çalışmasınlar. Hiçkimse kült törenlerini gizlice uygulamaya girişmesin. Hiçkimse kamuya açık , özel ya da kent dışında, Praetor Urbanus'un huzuruna çıkmadıkça, bu kült törenlerini gerçekleştirmeye kalkışmasın. Praetor Urbanus Senatus'un önerisi doğrultusunda bu knuya ilişkin kararını bildirecektir.Bu konunun tartışılması sırasında en az yüz Senator'un hazır bulunması gerekir. Senatus bu kararı almıştır.

 

Hiçkimse bu kült törenlerini kadınlı erkekli beş katılımcıdan daha fazla kişiyle kutlamasın. Katılımcılar olarak tören yapmak isteyenlerin sayısı, yukarıda belirtildiği gibi , Praetor Urbanus ve Senatus'un izni olmadıkça, iki erkek ve üç kadından daha fazla olmamalıdır.

 

Yürürlüğe girmeden en az üç gün önce bu kararlar kamuya açık olarak yapılan bir toplantıda beyan edilmelidir. Senatus'un kararından tam anlamıyla heberdar olunmak istenirse, Senatus'un kararı aşağıdaki gibidir: 'Yukarıda bildirilen kısıtlamalara karşı hareket edecekler varsa , kendilerine en ağır cezaların verileceğini bilsinler.' Bu bronz bir levhaya kaydedilecektir; çünkü Senatus bunun böyle olmasını uygun görmüştür. Bu levha da kolayca okunabilecek bir yere asılmalıdır. Bu bildirinin size ulaşmasından sonra on gün içinde Bacchusçu tapım yerlerini belirlemelisiniz. Eğer yaşadığınız bölgelerde bunlardan biri varsa, yukarıda kaydedildiği gibi, içlerinde kendi dinimize ilişkin kutsal birşey yoksa, yok edilmelidir."

 

 

Kararın ardından Romalı yetkililerin başarılı çalışmaları ile yedi bine yakın kişi yakalanmıştır. Davaları bir ay kadar sürdükten sonra bir kısmı mahkûm edilmiş, bir kısmı öldürülmüştür.

 

 

Clitunno:

Roma mitolojisinde bir okeanid. Clitunno Nehri'nin tanrısıydı.

 

 

Eventus Bonus: ("iyi son")

Roma mitolojisinde hem ticaret hem de tarımda başarının

tanrısıdır. İyi hasatları ve kârı o getirirdi.

 

Fabulinus: (fabulari yani "konuşmak"tan)

Roma mitolojisinde çocuklara konuşmayı öğreten tanrıydı. Çocuk ilk sözcüklerini söylediğinde ona çeşitli adaklarda bulunulurdu.

 

Faustitas:

Roma mitolojisinde çiftlik hayvanlarını ve sürüyü koruyan tanrı.

 

Herulus veya Erulus:

Roma mitolojisinde tanrıça Feronia'nın oğludur. Üç yaşamı olsa da Evander tarafından öldürülmüştür. Hades'in saf karanlığının tanrısı ve tecessümüydü.

 

Honos:

Roma mitolojisinde onur, askeri Adalet ve şövalyelik tanrısıydı. Sanatta bir mızrak ve kornukopiya ile tasvir edilmiştir.

 

Inuus:

Roma mitolojisinde çiftlik hayvanlarının antik koruyucularından biridir. Di indigetes`tendir.

 

Janus:

Roma mitolojisinde kapı, giriş, başlangıç ve bitişlerin tanrısıdır.

 

Jüpiter:

Roma mitolojisinde, Yunan mitolojisindeki Zeus ile denktir. Jupiter Optimus Maximus (Jüpiter, En Yüce, En Büyük) olarak anılırdı. Roma devletinin baş tanrısıydı, kanun ve toplumsal düzenden sorumluydu.

 

Liberalitas:

Roma mitolojisinde cömertliğin tanrısıdır.

 

Mantus ve karısı Mania:

Roma ve Etrüsk mitolojilerinde yer altı dünyasının yani ahiretin tanrılarıdır. Ayrıca Mantua şehriyle de ilişkilendirilmişlerdir.

 

Mars:

Roma mitolojisindeki savaş tanrısıdır. Juno ile ya Jüpiter ya da sihirli bir çiçeğin oğludur. Mars sözcüğünün herhangi bir Hint-Avrupalı türevi olmadığına göre, büyük ihtimalle Etrüsk ziraat tanrısı Maris'in Latinize edilmiş bir biçimidir. Başlarda Romalı bereket ve bitki tanrısı, çiftlik hayvanlarının, ekin alanlarının koruyucusuyken daha sonraları savaşla özdeşleştirilmiştir; sonunda Yunan mitolojisindeki Ares'in Roma mitolojisindeki dengi olmuştur.

Mars, Roma'nın kurucusu Romulus'un efsanevi babasıydı ve bu nedenle Romalılar atalarının Mars olduğuna inanırdı.

 

 

Nemestrinus:

Roma mitolojisinde ormanların tanrısıydı.

 

 

Picumnus:

Roma mitolojisinde bereket, tarım, çocuk ve düğün tanrısı. Sterquilinus ile aynı olduğu da söylenmiştir.

 

 

Pilumnus:

Roma mitolojisinde bir doğa tanrısıdır ve Picumnus'un erkek kardeşidir. Çocukların uygun biçimde büyümelerini ve sağlıklı kalmalarını sağlardı.

 

 

Jupiter Pluvius:

Roma mitolojisi kuraklıkların kurtarıcısı, insanlığı kuraklıklardan kurtaran tanrı anlamında Jüpiter'in isimlerinden. Ayrıca isim Hyades'i tanımlamakta da kullanılmıştır.

 

 

Quirinus:

Roma mitolojisindeki büyük tanrılardan biri. Durumu biraz mistiktir.

İsminin Etimolojisi ve Konumu

İsmi co-viri yani "birlik(te) adamlar"dan türemiştir; burada kast edilen onun Roma halkının, devletinin, askeri ve ekonomik gücünün tecessümü, kişileşmiş hali olduğudur. Nitekim Quirinus başlarda sadece Roma devletinin tanrısı olarak bir tür devlet tanrısı olarak gözükmüş daha sonra Roma'nın kurucusu ve ilk kralı Romulus ile karışmış olsa da Roma devletini sembolize eden bir tanrı olarak kalmıştır. Ayrıca Quirinus curia yani "senato (binası)" ve comitia curiata yani "kabile meclisi"ni korurdu. Zaten bu yerlerin isimleri de, görüldüğü gibi, Quirinus'un ismiyle akrabadır.

Kökeni

Kökeni Sabinlere dayanır; Quirinus aslında bir Sabin tanrısıdır. Hatta Quirinus'a bir tapınak diktikleri bir bölgeyi Collis Quirinalis yani "Quirinel Tepe" diye anmışlardır. Bu alan daha sonra Roma'nın yedi tepesinden biri olarak sayılmıştır. Romalıların yükselişiyle, Roma'nın ilk kralı ve kurucusu Romulus'un tanrılaştırılmış hali olarak, Roma mitolojisinde önemli bir yer edinmiştir. Her ne kadar Roma mitolojisinde diğer iki önemli eril tanrı olan Jüpiter ve Mars ile önemli bir yere sahip olsa da, bu iki tanrıya oranla Quirinus hakkında pek az şey bilinir. Quirinus'un eşi Hora'ydı. Bazı kaynaklar Quirinus'un tanrılaştırılmış Aeneas olduğunu iddia etmişlerdir. Aeneas'ın Romalıların atası olduğuna inanılırdı ve Quirinus'a tapınma ata-tapımı ile yakından ilişkilidir.

Kültür

Quirinus'a adanmış olan festival (bayram) 17 Şubat'ta kutlanan Quirinalia, rahibi ise Flamen Quirinalis idi. Roma vatandaşları bazen Quirinus'un isminden türemiş bir isimle, Quirites (tekili: quiris) olarak anılırlardı. Bu unvan bir onur sayılırdı (Livius). Sanatsal açıdan Quirinus genellikle sakallı bir adam olarak, dini veya askeri resmi kıyafetler içinde tasvir edilmiştir.

 

 

Terminus:

Roma mitolojisinde sınırların tanrısıdır. Sınırları belirtmekte kullanılan taşlar onun adına kutsaldı. 23 Şubat'ta onun onuruna Terminalia isimli bir bayram kutlanırdı.

 

 

Volturnus:

Roma mitolojisinde suların tanrılarından biri. Büyük bir ihtimalle yerel bir Samnit kültünden türemiştir. Adına yapılan bayram, Volturnalia, 27 Ağustos'ta kutlanırdı.

 

 

 

Vulcanus (ayrıca Vulcan veya Vulkan):

Roma mitolojisinde Jüpiter'in ve Juno'nun oğlu, Maia ve Venüs'ün kocası ve Caeculus'un babasıdır. Ateşin ve yanardağların tanrısıdır, sanatın, silahların, demirin ve tanrılarla kahramanların zırhlarının üreticisidir. Yunan mitolojisinde Vulcan'ın karşılığı olan tanrı Hephaestus'dur. Ayrıca Roma mitolojisinde Mulciber ("yumuşatıcı") olarak ve Etrüsk mitolojisinde ise Sethlans olarak bilinir.

Vulcanus hakkında

Vulcanus'un demirci dükkânının Sicilya'da Etna Dağı'nın altında bulunduğu düşünülmektedir. Her yıl 23 Ağustos'ta gerçekleştirilen Vulcanalia festivalinde balıklar ve küçük hayvanlar ateşe atılırdı.

Vulcanus'un Roma Forumu'nda bulunan tapınağı Volcanal olarak adlandırılır, eski Roma Krallığı zamanında şehirle ilgili törenlerde önemli bir rol oynadığı görülmektedir.

Bugün, Birmingham, Alabama'da yer alan Vulcanus heykeli dünyanın en büyük dökme demir heykelidir.

Mitoloji'de Vulcanus

Ateşin gizlerini çalmaları nedeniyle Jüpiter insanlığı cezalandırmak istemiş ve diğer tanrılardan, insanlar için zehirli bir hediye olan r takip etmeye başladı. Pandora'yı yapmalarını istemiştir.

Vulcanus'un güzel ve aptal Pandora'ya katkısı, onu balçıktan şekillendirmek ve ona biçim vermek olmuştur. Ayrıca Olympus Dağı'nda bulunan diğer tanrıların tahtlarını da yapmaktadır.

 

 

Alıntıdır

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yunan mitolojisindeki tanrılardan ismi değişmeden Roma mitolojinde var olan tek tanrı Apollon'dur.

 

Bir de Fortuna Roma paralarının arka yüzünde vardır. Bir elinde dilekleri yerine getirme gücünü temsil eden Boynuz, diğer elinde de ise insanın kaderini değiştirme gücünü temsil eden bir dümen tutmaktadır. Önceleri bereket tanrıçasıyken daha sonra para, yükselme, aşk ve sağlık içinde tapınıldı. Her Mayıs'ın 25'de Fortuna için festival düzenlenirdi.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...