Jump to content

Dithyrambos


teiresias

Önerilen Mesajlar

DİONYSOS’ A ŞÜKRAN ŞARKISI:

 

DİTHYRAMBOS

 

 

 

“Gel, Dithyrambos, baldırıma gir,

Bir erkeğin rahminde büyü.

İstiyorum ki ey Bakkhos, Thebai seni

İki kere doğmuş tanrı diye

Ansın ve kutlasın.”

 

 

 

Dithyrambos Nedir:

 

Dithyrambos, tanrı Dionysos’ a verilen addır. Aynı zamanda başka kaynaklarda; Atina’ da ki demokrasi yönetiminde almış olduğu biçimiyle Dionysos’ un onuruna bir ilahidir, ama mutlaka onu anlatmamaktadır.

Dithyrambos sözcüğü, Yunanca’ da Anadolu kökenli sayılan birçok sözcük gibi karanlıkta kalmıştır. Ama, dithyrambos’un hem kullanılışından hem de “iambos” ve “thriambos” gibi müzik terimleriyle ilişkisinden, Dionysos dinine özgü bir terim olduğu anlaşılmaktadır.

İambos, Yunan şiirinde ve özellikle tragedyada konuşma bölümleri için kullanılan bir ölçüdür. Yunan şiirine ilk hiciv türüyle girmiş sonra da en yaygın bir vezin olmuştur. Thriambos ise Bakkhos alaylarında, tanrı şerefine söylenen bir ezginin, bir övgünün adıdır.

Dithyrambos gibi bu sözcüklerin de Dionysos diniyle birlikte Anadolu’dan özellikle Lydia-Phrygia’ dan geldiği kesindir. Dithyrambos’ un kökeninde, anlamı ne olursa olsun, tanrı Dionysos’ u övme ve kutlamaya yarayan bir sözcük olduğu anlaşılır.

Diğer yandan Arspoetika kitabında Dithyrambos: koro liriği, bir koro tarafından okunmak üzere yazılan şiir olarak açıklanır. Lirik şiirden çıktığı belirtilir.

Lirik şiir şarkı ve danstan kaynaklanmıştır. Grekler, pek eski zamanlardan beri önemli vesileleri şarkı ve dansla kutluyorlardı. Başlangıçta bu kutlamalar genel ve dini bir nitelik taşımış gibi görünüyorsa da, bunlar daha sonraları bir haminin himayesinde düzenlenen profesyonel eğlenceler şeklini almıştır. Bu eğlencelerde yapılan yarışmalarda kazanılan bir galibiyet gibi özel bir vesile için odeler yazmak üzere, ozanlar görevlendiriliyordu. Koro liriğinin gelişimi ilk önce Sparta' da Dorlar eliyle gerçekleşmiştir. Bu gelişim de Thaletas, Terpandros, Alkman ve Arion'un adlarıyla bağlantılıdır. Daha sonraki büyük koro liriği ozanları Sicilya, İyonia veya Boiotia kökenliydi (stesikhoros, ibykos, simonides, bakkhlides ve pindaros gibi) fakat Dorlar, koro liriğini kendilerine o derece maletmişlerdi ki, koro liriği Dor lehçesiyle yazılmaya, Parthenion, kahramanlık Hymnos'u, Enkomion ve Dithyrambos'tu.

 

 

Dithyrambos’un Kökeni:

 

Şair Pindaros, Dithyrambos’un kökenini, şiirlerinden birinde Korinthos’a diğerlerindeyse Thebai’ ye ve Naksos’ a bağlıyordu. Thebai’ nin ve Naksos’ un Dithyrambos konusundaki savı Arion öyküsüne dayanıyordu.

 

Korinthos’lu Periandros, sarayında Arion adlı bir şairi barındırıyordu; Lesbos Methymna’lı bu şair, unun koruyuculuğu altında Dionysos’a adanmış bir koral od biçimi olan Dithyrambos’u bulmuştu; bir kuşak sonra da Sikyon tiranı Kleisthenes, daha önce Argos’lu kahraman Adrastos’a ait olan tapımın esas bölümünü Dionysos’a aktarmıştı. Sikyon’da, üç Dor kabilesinden başka, Dor fetihleri zamanında ele geçirilmiş Dor-öncesi öğelerden oluşan bir dördüncüsü daha vardı; işte tiranın asıl desteğini aldığı yer bu kabileydi. Dolayısıyla, Dor aristokrasisinin Argos’lu kahramanı yerine Dionysos’u koyarken Peisistratos’la aynı nedenlere dayanıyordu Kleisthenes.

Tiranlık yönetimi altında Dionysos’a tapınma kente getirildi ve sonuçta onun tarımsal karakteri de değişmiş oldu. Kent Dionysia’nın yeni Athena festivali, kent devriminin bir ürünüydü, bu nedenle de onu Attika kırsal kesimindeki son kökenlerinden keskin bir biçimde ayıran bir takım özellikler kazandı.

Bu özelliklerin dışında, Arion öyküsünde tarihsel anlam vardır. Bildiğimiz gibi, Korinthos, anakarada bir tiranlığın kurulacağı ilk kentti, ayrıca Ege ve batı arasındaki ticaret için köprü niteliği taşıyordu; bir de Dithyrambos’un burada, tiran Pittakos’un belki de Periandros’la çağdaş olduğu Lesbos’lu bir şair tarafından ilk kez ortaya atıldığından kuşku duymak için bir neden yok. Dahası, anlatıldığına göre, Orpheus’un başının deniz tarafından dışarı atıldığı ve başın kutsal bir emanet olarak saklandığı yer de Lesbos idi; bazı balıkçıların, ağlarında Dionysos’un başını temsil eden zeytin dalından bir maskeyi çektikleri yer de Arion’un doğduğu kasaba olan Lesbos’un Methymna’sıydı. Bu kanıtların bizi götürdüğü sonuç, Dionizyak yeniden dirilmenin Trakya’da başladığı, ordan ticaret yoluyla Ege denizinden Korinthos’a ve böylece İtalya’ya ve Sicilya’ya taşındığıdır.

Orfeciler, Peisistratos zamanında Atina’ya yerleşmiş durumdaydılar; “Erginlemeler” adlı kitabın yazarı olan önderleri Onomakritos, Peisistratos’un koruması altındaydı. Dithyrambos aynı dönemde, Argos’ta halkı Dor-öncesi kökenli olan Hermion kasabasından Lasos tarafından ilk kez kullanılmıştı. Dithyrambos, Korinthos’ta uzun zamandan beri bilinmekteydi.

 

 

Antik Yunan’da Diğer Koro Lirikleri:

 

Paian muhtemelen Girit kökenliydi; adını Apollon'a hitaben söylenen ve bir nakarat olan "le paion" dan almıştır. Şarkı, her zaman olmamakla birlikte, bazen dans eşliğinde okunuyordu. Paian ya bir yakarı veya şükran duası olabiliyordu (başlangıçta tanrı Apollon'a hitaben terkip ediliyordu; daha sonraları başka tanrılara hitaben de yazılmaya başlandı.) Paian, Sparta'da, Apollon şölenlerinde çok rağbet görüyordu. Sophokles tarafından Asklepios'a, Sokrates tarafından Apollon'a bir Paian yazılmış olduğu rivayet edilmektedir. Pindaros'un yazdığı bazı Paianlar fragmanlar halinde artakalmıştır.

 

Hyporkhema Grek koro liriğinin şekillerinden biridir. Başlangıçta Apollon veya Artemis onuruna ve daima dans eşliğinde okunuyordu. Kelime 'müzikli dans' anlamına gelmektedir. Bu yönden ve daha az ölçüde ağırbaşlı niteliği dolayısıyla Paianlardan ayrılıyordu. Paian gibi Hyporkhema’nın da Girit'te ortaya çıktığı söylenir. Mythos'a göre genç savaşçılar olan Kuretler, tanrı Zeus henüz bir bebek iken, onun huzurunda dans ediyorlardı. Hesiodos'a göre, bu Kuret'ler yarı tanrı idiler, sporu ve dansı severlerdi.

 

Parthenion grek koro liriği şekillerindendir. Bir kızlar korosu (adı da bundan gelir) tarafından okunan tören yürüyüşü şarkısıdır, bir Hymnos'tur. Parthenion yarı dinsel nitelikte olup, Paian ve hyporkhemadan daha az ciddi bir karakter taşıyordu. Alkman, Keos'lu Simonides, Bakkhylides ve Pindaros Parthenionlar yazmışlardır. Elimizde Alkman'ın yazdığı bir Partheniondan büyük bir parça vardır. Bu fragmanda, Herakles'le ilgili mitolojik bir öykünün şarkı olarak okunmasından sonra, koro üyeleri birbirine takılmaya, birbirleriyle şakalar yapmaya başlarlar.

 

Kahramanlık Hymnosu da Grek koro liriği şekillerinden biridir. Epik şiirin kahramanlarından birinin veya diğerinin başarılarını kutlayan, Lyra eşliğinde, bir koro tarafından durarak okunulan bir şarkıdır. Bununla birlikte konu büyük bir serbestlikle seçilir ve işlenir. Bu Hymnos'lar özellikle Stesikhoros'un adıyla ilişkilidir. Bunlar çoğunlukla çok uzundur ve genel bayramlarda okunmuş olmalıdırlar.

 

Enkomion, Grek koro Hymnosudur. Bir tanrıyı değil, bir insanı övmek için yazılır. Kelime 'Komos'taki (burada bir şölenin sonundaki cümbüş, alem anlamındadır.) Bir şarkıyı ifade eder ve böylece ev sahibine yapılan bir övgüyü ima eder. Bu anlamı aşarak genel olarak yapılan övgüler anlamını da almıştır. Bu isim Keos'lu Simonides tarafından ilk defa bu niteliğe sahip bazı şiirlere uygulanmıştır. Yarışmalarda kazanılan bir galibiyetle ilgili olarak zafer odesi (epinikion) ve cenaze ağıtı (threnos) gerçekte Enkomionun gelişmesiyle ortaya çıkmış çeşitlerdir.

 

 

Dithyrambos Özellikleri:

 

Dithyrambos, bir grek koro liriği şekli olup, başlangıçta Dionysos kültü ile bağlantılıdır. Bir flüt eşliğinde, orkestranın ortasındaki atların çevresinde halka halinde toplanmış elli oğlan çocuğu ya da erkekten oluşan koro tarafından okunurdu. Koronun bazen satyr kılığında olduğu varsayılıyorsa da, bu husus kesinlikle tespit edilememiştir.

Bunun Dithyrambos’un ilk biçimi olmadığı kesin. Dithyrambos’ların çoğu, beşinci yüzyılda Atina’ da okunmak üzere yazılmıştır ama bu durum Dithyrambos’un uzun geçmişini ve yaygınlığını engellememiştir.

 

Arion öyküsünün mitselliği aynı zamanda tarihsel, yukarıda belirttiğimiz, olayları da açıklamıştır ve Dithyrambos’un kökenini anlamamıza yardımcı olmuştur. Yine Arion öyküsünü anlatan Herodotos’a göre: “Arion, Korinthos’ta bir Dithyrambos yazan, ona bu adı veren ve onu okuyan ilk insandı bildiğimize göre” bu tümce Pickard-Cambridge tarafından şöyle anlaşılmaktadır: “Arion, ilk kez bir koro oluşturmuş ve onu cümbüşte amaçsız dolaşan insanlar gibi başı boş gezdirmek yerine belli bir noktada (atların çevresinde bir halkada) sabitleştirmiş ilk kişiydi; koronun şarkısını, adını aldığı belli bir konusu olan düzenli bir şiir haline getirmiştir.” Görüldüğü üzere, doğruluğu kabul edilmiş bu yorumdan da anlaşılacağı üzere, tragedyaya ulaşmada, ilk biçimsel özelliklerin tarifi yapılmıştır.

 

Dithyrambosun daha sonraki gelişimindeki başlıca özellikler şunlardır; vezinde daha büyük bir serbestliğin söz konusu olması; heyecanı daha gerçekçi biçimde betimlemek amacıyla antistrophik düzenlemeden vazgeçilmesi; şiire ağırlığını vermeye, ona egemen olmaya ve daha gürültücü bir nitelik kazanmaya başlayan müziğin incelikle işlenmesidir. Dithyrambos şiiri anlamdan yoksun oluşuyla da ünlüdür.

 

 

Dithyrambos Tartışması ve Tragedyaya:

 

Arion, yedinci yüzyılın son bölümünde yaşamıştır. Daha erken bir dönemde, Dionysos’a tapınmanın tiran Kleisthenes yönetimi altında desteklendiği Sikyon Bakkhiadas’larının ve Paros’lu Arkhilokhos’un bestelediği Dithyrambos’lardan haberimiz var. Arkhilokhos’un öncü olarak doğaçlamadan bir dizi stanza söylediği, her stanza’dan sonra ona eşlik edenlerin bir nakarat söylediği varsayılabilir; fakat hiç kuşkusuz bu, doğaçlamadan söylenen eğlence şarkısının sanat düzeyinin düşük olduğu anlamına gelmemektedir. İlkel şiir, kendinden geçme ya da sevinç anında kendiliğinden çıkan büyülü bir sözdür, bu duruma da genellikle içkiyle girilmektedir. Esin, sarhoşluk ve doğaçlama arasındaki bağlar, çoğu kez çağdaş Avrupa şiirinden çok daha yüksek bir teknik incelik düzeyine ulaşan köylü şiirinde hala bir inceleme konusu olabilir. Yunan şiirini, düzyazı ilkeleriyle yargılamanın sonucunda bu çıkmaktadır ortaya.

Bu kanıt, Dithyarmabos’un, Atina’da uzun bir süre cümbüş şarkısı olmaktan çıktığı bir zamanda yaşamış olan Aiskhylos tarafından da doğrulanmaktadır. “Dithyrambos’un karışık notalarının, Komos’unda Dionysos’a eşlik etmesi uygun düşüyor.” Demiştir Aiskhylos. Bu bir ipucu vermektedir bize. Komos’u fazla zorlamaksızın, Dithyrambos’un Dionizyak Thiasos’ta ve Kent Dionysia’nın açılış şenliklerinde izlemiş olduğumuz dinsel tören sırasında grupça söylenen bir ilahi olarak başladığını kesin olarak çıkartabiliriz. Bir kurban, alay halinde belli bir noktaya götürülüyor, orada kesiliyor ve alay geri dönüyor.

Boğa Dithyrambos yarışmasında bir utku ödülüdür. Yarışmayı kazanan şair arabaya bindiriliyor ve kazandığı boğa ile utku alayı ile götürülüyordu.

Pindaros, Dithyrambos’u “boğa-sürme dithyrambos’u” olarak tanımlıyor. Dithyrambos hangi anlamda “sürüyordu boğayı?” bu soruya verilen yanıtlar hep yetersiz kalmıştır. Pindaros, utku kazanan şairin yarışmayı kazandığı için boğayı kendi evine götürmeye hak kazandığını kastetmiş olabilir. Bu durumda, Antik Yunan’da çağdaş bir festivalden söz ediyordur. Fakat geleneksel olma olasılığı daha büyük görünüyor. Eğer Dithyrambos, başlangıçta sözünü ettiğimiz bir ilahi idiyse, boğa kurban etmeye giderken söylenen bir şarkıydı o zaman.

Elis’li kadınların ilahisiyle anlatılmak istenen durum biraz farklıdır. Orada kadınlar tapınakta alayın gelmesini bekliyor durumda görülmektedir. Girit kureta’larının tanrıların gelişini selamladıkları ilahisi Dionysos değil, Zeus’ a söylenmesi bakımından ve bir kurban edilişten söz edilmediği için, bu ilahilerden birinin Dithyrambos olduğu ileri sürülememektedir. Diğer kanıtların ışığında, bunların ilkel Dithyrambos’un tahmin edilen şekline yakından benzediğidir.

Dithyrambos’un boğayla ilişkisi bize Boutes: öküz-adam mitlerini ve bir öküz üvendirisini ya da öküzleri kesmek için balta kullanan Lykurgos mitini hatırlatıyor. Bir bakıma, bu figürlerin her biri açıkça Thiasos’un başındaki rahibin yerini tutuyor; fakat başka bakımdan, her ikisi de tanrılara yapılan şeye uğradıklarına göre, Dionysos’u kişilendiriyormuş gibi görünüyor. Tapımın yapısında olan bu belirsizlik özelliği, Euripides Bakkhalar’da yeniden gösteriyor: orada Dionysos hem Thiasos’un önderi hem de onun tanrısıdır.

Gelişmiş Dithyrambos’ta şairin korosuyla ilişkisi nedir? Kent Dionysia’da, gösteri giderleri devletçe karşılanırdı, ama şairin kendisinin bulmak zorunda olduğu flüt çalıcının giderleri bunun dışındaydı. Bu kural da gösteriyor ki, eski zamanlarda flüt çalıcının işlevi şairin kendisi tarafından görülürdü. Şair bir zamanlar, Paros’ta Arkhilokhos gibi, koronun önderiydi, stanz’ları doğaçtan söylerdi ve nakaratlara eşlik ederdi. Bu da başlangıçta tanrıyı canlandıran, ayinleri yöneten rahipti demeye geliyor.

Tartışmamızın gösterdiği gibi, eğer Dithyrambos Dionizyak Thiasos’un ilahisine bir müzik eşliği olarak başladıysa, o zaman şarkıcıların aslında kadın olduğu ortaya çıkmaktadır. Elis’li kadınların ilahisi bu bağlamda kanıt olarak kullanılamaz, çünkü ilahi açıkça bir Dithyrambos olarak tanımlanıyor; fakat biraz önce, Kent Dionysia’da oğlan çocuklar korosunun erkekler korosundan daha eski olduğunu ve bunun belki de bizi geçmişe bir adım daha yaklaştıran ufacık bir kanıt olduğunu dikkati çekmiştik.

Daha önce tanınmayan bir şairin, Attikalı kabile Akamantis’ten sağladığı bir koroyla birlikte kazandığı bir utkuyu kutlayan bir yazıt şöyle başlamaktadır: “Geçmişte çoğu kez Akamantis kabilesinin korolarında, Hora’lar, Dionysia’lılar, sarmaşık taşıma-dithyrambos’larında Alleluia diye bağırırlar ve usta şairlerin başlarını açılmış güllerden taçlarla gölgelerlerdi.” Bu Hora’ları, özellikle Dionysia’lılar diye tanımladığına göre Dionysos’un kadın müritlerinin, örneğin Musaların ve İyilik Meleklerinin öteki mitsel izdüşümleriyle ilişkilendirmek doğaldır; Dithyrambos’ları söyleyenler bir zamanlar kadınlar değil ise, bunların neden geçmişteki dithyrambos gösterileriyle bu şekilde birleştirildiklerini anlamak zordur.

Atinalıların Dionysos Eleuthereus tasvirinin kendilerine ait olduğunu söylediği Eleutherai köylülerinin, bir kopyası olan tanrı tasvirlerinin, her iki belgeyi de görmüş olan Pausanias, tarafından kaydı tutulmuştur.

Bir keçi kılığına girmiş olan tanrının yüzünü görüp ona önem vermeyen, onu küçümseyen sonra da çıldıran Eleuther kız kardeşler miti de aynı köyden çıkmadır. Babaları, bir bilicinin önerisi üzerine Dionysos Melanaigis, Kara Keçi derili Dionysos tapımını kurunca kızları iyileşir. Bu söylence, keçinin nasıl olup da Kent Dionysia ile ilişkilendirildiğini açıklamaya yardım eder; çünkü Dithyrambos yarışmalarından ayrı olarak tragedya yarışmalarında ödül bir boğa değil, bir keçiydi. Ayrıca bu, Dionysos Eleuthereus tapımının bir zamanlar normal tipten bir kadın Thiasos’una ait olduğunu gösterir. Gerçekten de, pekala bu Thiasos adını bu köye vermiş olabilir; çünkü Hai Eleutherai, Hai Aphetai’ye, yani tanrı tarafından çolgına döndürüldükten sonra kırlarda başı boş dolaşmaya bırakılan Proitos kızları ya da io gibi, “salıverilmiş” ya da “bağları çözülmüş” kadınlara karşılıktır.

Bu yüzden öyle görünüyor ki, Dithyrambos başlangıçta kadınların Dionizyak thiasos’una aitti. Bu sonuç, şair Arkhilokhos’la ilgili garip bir halk masalıyla desteklenmekte. Anlatıldığına göre, şairin babası gençliğinde onu pazara götürülmek üzere bir öküz bulması için kıra gönderir. Şafak sökmeden ay ışığında kenti terk eder, geriye dönerken, bir grup köylü kadına rastlar. Kadınlar öküzünü satın almayı önerirler ve şairin ayaklarının dibine bir lir bırakarak öküzle birlikte ortadan kaybolurlar. Kadınlar aslında Musalardır. Anlaşılanların yazıldığına göre, bu mitin anlamı, şairin sanatının, bir erkek rahibin yönettiği bir kadın Thiasos’un sürdürdüğü bir öküz tapımından geldiğidir.

 

Dithyrambos’un bir sanat biçimi olarak evrimindeki ilk aşama, kadınların toplumsal konumlarının çöküşünün ardından Thiasos’un çöküşüydü. İkinci aşamaysa, bir alay ilahisi olarak söyleneceği yerde, bir atlara sabitleştirildiği ve böylece stasimon ya da ayakta söylenen şarkı – aslında bir “durak” haline geldiğinde ulaşıldı. Kent Dionysia alayının, Pazar yerinde On iki Tanrı atlarında ve yine Pompe sonunda tasvirin bırakıldığı alatrda böyle bir duruş yaptığı görülmüştür. Bu stasimon’un temasının ne olduğu sorulursa, hiç kuşkusuz ilk olarak, başlamak üzere olan ayine eş düşen bir mit – Dionysos’un acısı – olması gerekirdi. Son olarak, koronun yöneticisinin tanrıyı kişileştirdiğini düşünmek için neden olduğuna göre, burada tören dramasının tohumunu buluruz açıkça. Dithyrambos’un yöneticisi, korosuyla uygun biçimde konuşmaya başlayınca, dithyrambos bir acı çekme oyunu (passion play) oluyor. Aristoteles’in söylediği gibi, tragedya sanatı “dithyrambos önderlerinden” evrimleşmiştir.

Evrimin bu önemli noktasında, ilkel Dithyrambos bölündü ve ortaya çıkan iki biçimi farklılaşma yoluyla gelişti. Birlikte bulundukları için her biri ötekinin gelişimini sınırlandırdı. Ancak zıt yönlerde gelişebilirlerdi. Birinde müzik seslere egemen oldu ve başkan alet çalan kimseye dönüştü, yansılama öğesi bastırıldı. Ötekinde sözler kendilerini müzikal kabuğundan sıyıracak kadar egemen duruma geldi, başkan bir oyuncu oldu, sonra oyuncu ikileşti, en sonunda da üçleşti. Fakat çok sonra bile parçaları tragedya sanatına bağlı kaldı. Kanıtlardan anlaşılıyor ki, ön oyun (prolog) eklenmesinde önce tragedya gösterimleri, orkestraya giriş ya da çıkışında koronun söylediği bir parçayla başlar ve biterdi. Bu iki öğede, pompe ve komos’un son kalıntıları fark edilir; aynı mantıkla, bu biçimde başlayan ve biten gösterimin, kökeninde ve özünde bir agon – bir sınama ya da yarışma, yaşamı yenileyen bir temizlenme ve arınma olduğu sonucuna ulaşılır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...