Jump to content

Ölümün Bilinmeyen Tarafı


KARAMANLI

Önerilen Mesajlar

Ölümün Bilinmeyen Tarafı Fiziksel ölüm, daha çok hayal ürünü olan yaygın söylentilerden oldukça farklıdır. Eskilerin, kökleri ölümün gizemli taraflarından alındığı sanılan bilgilere dayanarak yaptığı cenaze törenlerini, bugün batıl inanç olarak değerlendirmekteyiz .

 

Ruh, son nefesi verildikten sonra bedeni terkeder ; bedenle kalan ilgisi, kabuğundan yeni çıkan civcivin kabukla olan ilgisinden farklı değildir .

 

Beri yanda , geride kalanların ölenin bedeniyle olan bağları hemen kopmaz ve işte ölüm hakkında edinmiş oldukları yalan yanlış bilgilerle , matem şoku yaratılır .

 

Görevimiz tamamlanmadan önce, sevdiğimiz için yapmamız gereken iki iş daha vardır . Birincisi , bedenin toprağa bir an önce dönmesini çabuk ve en uygun şekilde tamamlayarak , Ölümün Patolojisi denilen olayları önlemek; ikincisi ise, öbür tarafa güvenle geçip , dinlenme safhasına başlayana kadar, sevgiyle dolu telepatik bir bağ kurmaktır.

Giden için yapılacak bu son görevler çok önemli olduğundan , ciddiyet ve dikkatle uygulanmalıdır .Aslında , giden için yapabileceğimiz her tür hizmet , bize huzur verir ve acımızın azalmasında da büyük bir payı olur . Kendimizden başka hiçbirşey düşünmezsek , o zaman kendimizi bırakır ve duygusal bir fırtına içinde bocalarız. Buna hakkımız yoktur!

 

Önce , ruhun bedeni terketmesinden hemen sonra boş kalan bedene ne olacağını inceleyelim . Böylece , hem bedenin anlamı açıklanmış , hemde ne yapmamız gerektiğini öğrenmiş oluruz. Ruhun bedenden ayrılması , ana sinir sisteminin ölümüdür ; ama oldukça yüklü bir organik yaşam hala bedende kalır . Bu yaşam birden kaybolmaz . Ölümden birkaç gün ( hatta daha da uzun süre ) önce, ruh bedenden ayrılarak , yatağın yarım veya bir metre kadar üstünde kalır . Ruh, bu ara bedene gümüş bir kordonla bağlıdır . Ruhsal yönleri gelişmiş kimseler bu olağanüstü olayı bilir , hisseder ve görebilirler .

 

Bu olay gelişirken gidenin bilinci her düzeyde derin bir uykudadır ve acı çekme sözkonusu değildir .Asıl ölüm , gümüş kordon kopup , ruh bedenden tamamiyle

ayrılınca gerçekleşir .

 

Bazen gidenin , son anda bir gayret gösterip kendine gelmesinin çok önemli bir nedeni vardır : Ruh , asıl ölüm yaklaşırken kendi düzleminde uyanır , son bir gayret göstererek bedene konsantre olur ve gizemli bilgilere sahip olanların Köken ( Kaynak , Menşe , Tohum ) Atomuna Kayıt ( Etching the Seed - Atom ) işlemi dedikleri görevi tamamlar . Köken Atomu'nun fiziksel benzeri atom çekirdeğidir. Köken Atomu, ruhun evrimi boyunca kalır ve her yeni doğuşta önemli rol oynar . ''Kayıt yapma(veya İşaret koyma ) İşlemi '' deyimi mecazidir ve bu da çekirdeğin özel bir frekansa uyması ve bazı görüntülerin ve etkilerin kaydı anlamında kullanılır. Eğer bu işlem daha önce tamamlanmışsa , ruh ölüme hazır demektir .

 

Ve yukardaki satırlarda sözü geçen son andaki uyanma gayreti yer almaz. Ama bu gayretin yer almaması da , her ölüm olayının olağan bir şekilde geliştiği anlamına gelmez . Bazı ölümler ; cinayet veya kazalara dayanan hallerde , ölüm öylesine ani yer alır ki , Köken Atom 'na kayıt işlemi yer alamaz. Bazı esoterikçilerin inanışlarına göre , böyle bir durumda kalan ruh, ikinci ölüm yer almadan , hemen yeni bir doğuş yapmak zorunluluğundadır ve Köken Atomuna kayıt işlemini tamamladıktan sonra da ait olduğu bedeni derhal terkeder. Pek çok anne ve ebe , yeni doğan bazı çoçuklarda olağanüstü bir zeka ve olgunluk görmüş , fakat çoçuğun gözünden onlara bakan yaşlı bir ruhtur . Yapılacak tek şey, ölenin inanışlarına uygun bir merasim yapıp , bendeni hemen defnetmektir. Zaten o çoçuk yaşamak için değil de gereğince ölebilmekiçin doğmuştur . Bu olay, büyük fedakarlıklarla o çoçuğu taşıyan ve acıalara katlanıp doğuran anneye eza , cefa ve haksızlık olarak görünür . Eğer ruhun bütün geçmiş hayatlarının Karmik kayıtları gözönüne alınarak incelenebilseydi , bu olayın Karmik bir borç olduğu ortaya çıkardı ;ama Karmik bir borç yoksa , o zaman kayıtlara karmik bir alacak geçirilir. Ama bazen böyle Karmik bir alacak unutulabilir .

 

Karma yargıçları da bazen bize borçlu kalabilirler ; işte biryaşamımızda talih kuşunun başımıza konmasının nedeni budur . Bu gibi olayları hiçbir teori açıklayamaz. Bizi tanımayan ve hiç beklenmedik bir zamanda yardımımıza koşan merhametli yabancı, önceki hayatımızda doğum ve ölüm kapılarını açtığımız bir ruh olabilir .

 

Ruh , tümüyle çıktığı zaman hemen bir değişim olur. Ruh açısından duyarlı biri ölüm olayı olan çevreyle , ölenin kaldığı odanın çevresi arasındaki ayrılığı sezer .

Bir kimse hayattayken dinini kuran peygamberinin hükmü ve himayesi vede o dinin baş meleğinin kanadı altındadır . Ama ölüm gelince , bu korunma ve hüküm kalkar . Daha doğrusu , ruhla birlikte bedenle her ilişiği kesilir.

 

Boş beden , elemanlar'dan sorumlu olanların hükmü altına geçer .dört esas elemanın ( Toprak , Hava ,Ateş ve Su ) gücü , kendisine ait olan kısmı bedenden alır ve hakimiyet ortamına katar . Çürümüş madde ile yaşayan ilkel, tek hücreli yaratıklar bu işleme yardım eder. ( bu tip yaratıklar zamanla kaybolmaktadır ) Yaşayan dokularda hastalığa yol açan bakterilerse başka bir konudur . Bunlar da yaşamda yeri olmayan , Evrim kanunlarına karşıt olarak hala varolan ve bu düzeyden kaybolmayan asalaklardır .

Çok kişinin, ölüm olayı yer alırken etkisinde kaldığı bazı hisler ve korkunun nedeni esas elemanların hakimiyet kapılarını açmalarındandır .Organik maddeler kısımlara ayrılırken ve ilgili ortamlarına dönerken , Elemanlar 'ın varlıklarıda ordadır . Bu elemanlar çok basit yaşam formları olduğu için , ruhsal hassasiyeti olan kimseler onların varlığını farkeder ve rahatsız olur . Bu nedenle , ölenin yakınında uzun zaman bulunmaktan kaçınılmaldır . Hristiyan dininde dört kudretli başmelek , basit Elemanlar'ı Tanrı adına idare ederler . Elemanlara hakim olan baş meleklerin adları Raphael ,Michael , Gabriel ve Uriel 'dir . Hristiyan dininde İncik haberini getiren müjdeci müritler ''Matthew , Mark , Luke ve John''bu dört baş meleğe benzetilir.

 

Bunu yansıtan bir çoçuk duası vardır .

Dört melek, yatağımın yanında

İkisi baş , ikisi ayak ucumda .

Korur beni bu dört melek

Uykumda sabaha dek

 

Hristiyan inanışına göre , ölen için yapılan ayinlerde bu ulu mürit ruhların adları sık sık anılır . Eğer bu yakarış yapılırsa , bazen ölüm odasında hissedilen netametli atmosferin yerine derin sukunet hakim olur . Bedenin toprağa dönüşü ölüm olayının ilk yarısıdır .

 

Bedenin , aynı şekilde yaşayan ve ölen , fiziksel bir eşi vardır ; bu bedene Eterik Eş ( veya Eterik Beden veya Astral Beden de ) denir . Eterik-Eş 'i en uygun olarak elektrik bir beden olarak düşünebiliriz. Elektriksel baskılardan oluşan bu varlık,fiiksel bedenin her bir hücresini bir ağ gibi kaplar ve her moleküle hayat verici bir güç gönderirir : bu güç hücrelerin ayrılıp parçalanmalarını önler ve değişken organik madde bileşimlerini ayrıntılı ve geçici durumlarında bulunmalarını sağlar .

 

Ölümün kritik safhası , son nefes verilirken Eterik Eş'in de sona ermesidir. Ruh , EterikEş 'in içinden , baygın olarak ( birkaç saatten üç güne kadar sürebilen ) kısa bir zaman kalabilir. Ruhun Eterik- Benden 'deki bu geçici eğleşmesi, üç günden daha uzun sürerse veya Ruh Eterik Bedenindeyken uyandırılırsa , ölümün Patoloji'lerinden birine yol açar . Ruhun daha Eterik-eş 'in içinde iken uyanması , halk arasında hayalet görünümü olarak bilinir. Olağan koşullar altında ve belirli bir süre tamamlanınca ,elektriksel bedenin magnetik gücü , bir pilin bitmesi gibi zayıflar ve kaybolur . Ruh , işte bu an , eterik Eş ağlarından sıyrılıp çıkar ve madde ile hiçbir ilişkisi kalmaz . Bu olay, ikinci ölüm değil , ölümün ikinci safhasıdır .

 

Bu işlemler yer alırken , ruh derin bir uykudadır . Bu nedenle , ölenle hemen temas kurmak doğru değildir . Ruhu , eterik uykusundan uyandırırsak , hayalet olmasına neden oluruz .Bütün bu sözler , Esoterikçilerin ölüyle temasa karşıt oldukları anlamına gelmemelidir. Bazı durumlarda , böyle temasların yardımı dokunabilir , başka durumlarda temasa kalkışmamak daha doğru olur; ölüm olayını doğru bir yolda anlamak istiyorsak , diğer durumları da araştırmamız ve öğrenmemiz gerekir . Yetişkinlerin , ölümün gizemli yönlerine olan ilgileri , çoçukların doğumun gizli taraflarını merakla öğrenmekistemelerine benzer ; ama yüzyıllardan beri adet olan bir sessizlik , ölüm olayını karıştırır ve sorunları çözmemizde güçlükler çıkartır . - ALINTI-

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...