Jump to content

Stephane Mallarme Hayatı ve Şiirleri


semuel

Önerilen Mesajlar

Stéphane MALLARMÉ

 

Simgecilik akımının öncüsü Fransız şair Stéphane Mallarmé 18 Mart 1842'de Paris'te doğdu, 9 Eylül 1898'de Paris yakınlarındaki Valvins'de yaşamını yitirdi. Ortaöğrenimini yatılı olarak Sens Lisesi'nde yaptı. Edgar Allen Poe'yu anlamak için İngilizce öğrendi. 1863'te İngiltere' ye gitti ve İngilizce öğretimi dalında yeterlik belgesi aldı. Fransa'ya döndükten sonra Tournon Koleji'nde öğretmenliğe başladı. Bir süre Besançon ve Avignon'da yaşamını sürdürdüyse de 1871'de Paris'e döndü, 1895'te öğretmenlikten emekli oldu. 1880 yılından sonra Paris'te Roma Sokağı'ndaki evinde düzenlediği 'Salı Toplantıları' ile yaygın üne kavuştu. Yapıtlarında seçkin ve karmaşık anlatımı kullanan Mallarmé, şiirin gizem dolu olması gerektiğini savundu. Şiirlerini Art Libre'de yayımladı. Bir ara La Dernière Mode adlı dergi çıkardı. Paul Verlaine'in ölümünden sonra "şairler prensi" olarak anılan kapalı şiirin ustası Stéphane Mallarmé'yi Sartre, Fransız şairlerin en büyüğü olarak nitelemiştir.

 

GÜZELİM BUGÜN

 

El değmemiş, dipdiri, güzelim bugün,

Sarhoş bir kanatla yırtar mı bizim bu

Kar altında unutulmuş katı gölün

Donakalmış uçuşlar dolu buzunu?

 

Bendim, diyor bir eski zaman kuğusu;

Şahane ve umutsuz kanat sıyıran,

Nerede diye o dünya, güzel yaşanan

Bastırınca kısır kışın sıkıntısı.

 

Silkecek boynundan bembeyaz ölümü

Daralan dünyasına kafa tutan kuş,

Ama neylesin kanat buza gömülü.

 

Kendi aydınlığıyla saplanmış göle,

Duruyor kuğu, rüyalarıyla donmuş,

Beyhude gurbetinde, başı göklerde.

 

Çeviri: Sabahattin EYUBOĞLU

 

 

DENİZ MELTEMİ

 

Hayır yok tenden artık; hatmedildi kitaplar.

Ah! Bi kaçsam! bilirim, o mest kuşlara diyar,

Bir akl'almaz köpükle göklerin arasında.

Bir şey tutamaz gayrı, gözlerin aynasında

Yanan bahçeler bile, bu deniz kokan gönlü;

Tutamaz ne geceler, ne duran o hüzünlü

Boş kâğıtlar üstüne iğilmiş kandil öyle;

Tutamaz o çocuğunu emziren taze bile,

Gidiyoruz! Kalk, gemi! Yalpanı vur şöyle bir,

Ve sonra al bir günâ âleme doğru demir!

Ümitten onca çekmiş sıkıntı şimdi, dersin,

Hayır duasına mı kanmakta mendillerin?

Belki de bu direkler, fırtınalara davet,

Nâçar bir gün yığılır güverteye...Ne imdat,

Ne görünürde ada ve ne kürek ne yelken;

Ama sen geçme gine gemici türküsünden!

 

 

Çeviri: Can YÜCEL

 

 

YAZ ÜZÜNTÜSÜ

 

Sen ey, o uykulu savaşçı, kumlar üstünde,

Yorgun bir su ısıtıyor güneş saçlarında

Ve bir günlük yakarak düşman yanağında,

Karıştırıyor bir aşk içkisini gözyaşıyla.

 

Duruk sessizliği ak yalımın, üzüntü içinde

Dedirtti, ey benim ürkek öpüşlerim, sana:

"Tek bir mumya olmayacağız seninle asla

Bu mutlu palmiyeler altında, eski çölde."

 

Ama ılık bir nehirdir işte saçların,

Ürküsüz boğmak orda bize tebelleş ruhu

Ve bulmak o Yokluğu senin tanımadığın.

 

Akan düzgünü tadacağım gözkapağından,

Verebiliyor mu diye ezik yüreğime

Duygusuzluğunu gökyüzünün ve taşların

 

 

Çeviri: İlhan BERK

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

RONDEL

 

Hiçbir şey yok uyandığınızda

Somurtmadan karşılayacağınız

Korkunç, bir gülüş sarsarsa bakınız

Kanatlarınızı o yastıklarda

Kayıtsız uyuyun, korkusuzca da

Ele vermeyecek sizi soluğunuz

Hiçbir şey yok uyandığınızda

Somurtmadan karşılayacağınız

Bütün o canım düşleri bir anda

Bu güzellik bozduğu an bakınız

Artık ne bir tek çiçek yanaklarda

Ne de ölçüsüz elmaslar gözlerde

Hiçbir şey yok uyandığınızda.

Stéphane MALLARMÉ

Çeviri:
İlhan BERK

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ama ılık bir nehirdir işte saçların,

Ürküsüz boğmak orda bize tebelleş ruhu

Ve bulmak o Yokluğu senin tanımadığın.

 

Akan düzgünü tadacağım gözkapağından,

Verebiliyor mu diye ezik yüreğime...

 

 

Duygusuzluğunu gökyüzünün ve taşların

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Rondel II

 

 

Sevişiriz dilersen şayet

Aşkı anmadan dudaklarınla

Bir şeycik yapamaz bize anla

Susmaktan gayrı bu gülden demet

 

O nağmeler ki gülüşün elbet

Veremez pırıltısını asla

Sevişiriz dilersen şayet

Aşkı anmadan dudaklarınla

 

Sessizce sarmaş dolaş nihayet

Sylphe giymiş kıpkızıl urbasını

O hayal kanadların uçlarını

Alev bir öpüş kavrar akibet

Sevişiriz dilersen şayet

 

 

Stephane Mallarme

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tam kendi olunca en sonu ölümsüzlükte

 

Tam kendi olunca en sonu ölümsüzlükte,

Şair, yalın kılıç, meydan okuyor çağına.

Ürkmüş dünya, şaşıyor nasıl duymadığına

Ölümün çanlar çaldığını bu garip seste.

 

İrkildiler duyunca, kör dev gibi, meleğin

Daha saf bir anlam kattığını kaba sözlere,

Dediler: Sarhoş, bir büyü katmıştır içine

O içtiği aşağılık kara kara içkilerin.

 

Yazıklar olsun! Duygusuz toprak ve buluttan

Bir heykel yoğurmazsa düşüncemiz yaşayan

Pırıl pırıl donansın diye mezarı Poe'nun.

 

Bir gök belasından arta kalan durgun kaya,

Şu granit bari, gelecekte, karşı kosun

Sürü sürü, kara kanatlı, kör kuşlara.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...