Jump to content

Paul Eluard ve Şiirleri


Sepia

Önerilen Mesajlar

(1895-1952) Orta halli bir ailenin oğludur.ilk gençlik yıllarında yakalandığı bir hastalık yüzünden bir süre isviçre'de kalmış, 1. dünya savaşı'nda gazla zehirlenince askerlikten ayrılmış; ispanya iç savaşı'nda cumhuriyetçileri desteklemiş; 2. dünya savaşı'nda Fransa'nın işgali yıllarında direnme hareketine katılmıştır.

 

Eluard sanat yaşamının ilk yıllarında dadaizm akımına katılmış, sonra sürrealizm akımının kurucularından olmuş,2. dünya savaşı'ndan sonra gerçekçi sanata dönmüş, Fransa'nın işgali yıllarında yurt sevgisi ve özgürlük üzerine geleneksel anlatımla yazdığı şiirleriyle ulusuna manevi destek olmuştur.

 

Şiirlerinde aşk, özgürlük ve toplum sorunları üzerinde duran Eluard, çağdaş fransız şiirinin en büyük şairlerinden sayılmaktadır.

 

şiirleri

-

ACININ BAŞKENTİ

Gözlerinin eğrisi dolanıyor yüreğimi,

Bir raks bir dinginlik çemberi

Zamanın aylası, gece beşiği ve güvenli,

Ve eğer hiçbir şey kalmadıysa aklımda yaşadığımdan

Gözlerinin her zaman görmediğindendir beni.

 

Yaprakları günün ve pembe şarabın köpüğü,

Rüzgârın sazları, kokulu gülücükler

Işık dünyasını saran kanatlar,

Gökyüzü ve deniz yüklü gemiler,

Gürültü avcıları ve renk kaynakları.

 

Tanların kuluçka yatağından doğan kokular

Yıldızların samanı üzerinde yatan

Saflığa bağımlı gün gibi tıpkı

Dünya da bağımlıdır senin tertemiz gözlerine

--------------------

KARARTMA

Kapılar tutulmuş neylersin

Neylersin içerde kalmışız

Yollar kesilmiş

Şehir yenilmiş neylersin

Açlıktır başlamış

Elde silah kalmamış neylersin

Neylersin karanlık bastırmış

Sevişmezsin de neylersin.

Ve akar bütün kanım bakışlarında senin.

-------------------

HÜRRİYET

Okul defterlerime

Sırama ağaçlara

Kumlar kar üstüne

Yazarım adını

 

Okunmuş yapraklara

Bembeyaz sayfalara

Taş, kan, kağıt veya kül

Yazarım adını

 

Yaldızlı tasvirlere

Toplara tüfeklere

Kralların tacına

Yazarım adını

 

Ormanlara ve çöle

Yuvalara çiğdeme

Çın çın çocuk sesime

Yazarım adını

 

En güzel gecelere

Günlerin ak ekmeğine

Nişanlı mevsimlere

Yazarım adını

 

Gök kırpıntılarıma

Güneş küfü havuza

Ay dirisi göllere

Yazarım adını

 

Tarlalara ve ufka

Kuşların kanadına

Gölge değirmenine

Yazarım adını

 

Fecrin her soluğuna

Denize vapurlara

Azgın dağın üstüne

Yazarım adını

 

Bulutun yosununa

Kasırganın terine

Tatsız kaba yağmura

Yazarım adını

 

Parlayan şekillere

Renklerin çanlarına

Fizik gerçek üstüne

Yazarım adını

 

Uyanmış patikaya

Serilip giden yola

Hınca hınç meydanlara

Yazarım adını

 

Yanan lamba üstüne

Sönen lamba üstüne

Birleşmiş evlerime

Yazarım adını

 

İki parça meyveye

Odama ve aynaya

Boş kabuk yatağıma

Yazarım adını

 

Obur köpekçiğime

Dimdik kulaklarına

Acemi pençesine

Yazarım adını

 

Kapımın eşiğine

Kabıma, kacağıma

İçimdeki aleve

Yazarım adını

 

 

Camların oyununa

Uyanık dudaklara

Sükutun ötesine

Yazarım adını

 

Yıkılmış evlerime

Sönmüş fenerlerime

Derdimin duvarına

Yazarım adını

 

Arzu duymaz yokluğa

Çırçıplak yalnızlığa

Ölüm basamağına

Yazarım adını

 

Geri gelen sağlığa

Kaybolan tehlikeye

Hatırasız ümide

Yazarım adını

 

Bir tek sözün şevkiyle

Dönüyorum hayata

Senin için doğmuşum

Seni haykırmaya

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

SENİ SEVİYORUM

 

Tanımadığım bütün kadınlar adına seviyorum seni

Yaşamadığım bütün çağlar adına seviyorum seni

Enginlerin kokusu sıcak ekmeğin kokusu adına

İlk çiçekler adına eriyen kar adına

İnsanın ürkmediği temiz kalpli hayvanlar adına

Sevmek adına seviyorum seni

Sevmediğim bütün kadınlar adına seviyorum seni

 

Kim yansıyor bana sen değilsen ben kendimi pek az görüyorum

Sensiz uzayıp giden bir çöl görürüm yalnız

Geçmiş ile bugün arasında

Bütün bu ölüler vardı atlayıp geçtiğim samanın üzerinde

Delemedim aynamın duvarını

Yaşamı sözcük sözcük öğrenmem gerekti bana

Unutur gibi

 

Benimki olmayan bilgeliğin adına seviyorum seni

Sağlık adına

Yalnız kuruntu olan her şeye karşı seviyorum seni

Zorla tutmadığım bu ölümsüz yürek adına

Sen kuşku sanıyorsun kendini oysa akılsın

Sen başımda yükselen güneşsin

Güvendiğim zaman kendime.

 

 

 

ÖLMEMEKTEN ÖLMEK

 

 

Gözkapaklarımın üzerinde ayakta duruyor

Ve saçları saçlarımın içinde

Biçimi ellerimin biçiminde

Gözlerinin rengi gözlerimin renginde

Gölgemde yitip gidiyor

Tıpkı bir taş gibi gökyüzünde.

 

Gözleri var her zaman açık

Ve bir an olsun uyutmaz beni.

Düşeri var apaydınlık

Güneşler buharlaştıran

Güldürür, ağlatır beni ve güldürür

Konuşturur beni söyletmeksizin tek bir söz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

KİMSELER BİLEMEZ

 

Kimseler bilemez beni

Senin bildiğin kadar

 

İçinde yan yana uyuduğumuz

Gözlerin

Benim insan parıltılarıma

Dünyanın gecelerinden daha iyi bir gelecek hazırladı

 

İçinde uçtuğum gözlerin

Yolların gidişine

Dünyanın dışında bir anlam verdi

 

Bize belirtilenler

Gözlerindeki sonsuz yalnızlığımızı

Artık kendilerini sandıkları gibi değiller

 

Kimseler bilemez seni

Benim seni bildiğim kadar

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yaşamak

birbirimize verecek ellerimiz var,

uzaklara götüreyim sizi, tutun elimden.

bunca yaşadım, yüzüm değişti durdu,

aştığım her eşikte, tuttuğum her elde

baktım kardeş bahar daha canlı, daha taze.

kendine ayırdı o iğreti bozgunu, ölümü,

yumulup açılan beş parmaktaki geleceği bana.

yaşadım, gördüm, anladım her şeyi.

başkalarıydı beni yaşatan, insanlardı.

aktı yüreğime bir başka yüreğin kanı.

azalmadı çocukluğum şu kadarcık

aklığı önünde kör, enez kızların,

incecik sarı aydan güzeldi o kızlar,

yaşamanın yollarına vuran aydan,

yollar köpüktendi, ağaçtandı, çiğden, sisten.

tek başına çıkmaz ki ortaya körpe beden,

çıkmaz tek başına yeryüzüne toprağa,

ilk peşin yel, yağmur, soğuk beşikte sallar,

sonra yaz gelir, tam bir erkek yapar onu.

uzanan her elde iyiliğim var.

yalnızlık ölümdür ölüm.

sevinçten öfkeye değin, öfkeden ışığa,

her gün, her saat, yerde, gökte,

canlıda, cansızda yonttum kendimi,

yazlar, kışlar geçti, ben dinç kaldım,

yaşadım, yaşadıkça güç geldi bana,

işte şimdi tam bir delikanlıyım,

yıkıntım üstünde kanım dimdik ayakta.

birbirimize verecek ellerimiz var.

daha güzel değil hiçbir şey

birbirimize bir orman gibi bağlanmaktan,

yerleri göklere kavuşturmaktan, gökleri geceye.

o bitmez tükenmez günü doğuracak geceye.

P.E

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

YAR

Diz çökmüş gözkapaklarım üstüne;

Saçlarım içindedir saçları;

Hali var, ellerimin halinden

Rengi var, gözlerimin renginden;

Kapılmış, koyulmuş gölgeme,

Göğe karşı bir taş gibi.

Gözleri var, açıktır herdaim,

Uykuyu haram ettiren bana;

Ya güneşleri önüne katan,

Ya o ışık delisi rüyaları,

Güldürür ağlatır da güldürür beni,

Söyletir bilmeden ne söylediğimi.

ŞİİR

Yavrum bu senin gülüşünün ardında

Bütün sevda kelimeleri çırılçığlak

Memelerini tutup çıkarıyorlar boynunu

Sonra kalçalarını gözbebeklerini

Sonra ne varsa okşayış adına

Bütün bunları bulup çıkarıyorlar

Seni öptüğüm zaman gözlerinden

Yalnız sen göresin diye

Bu sevda kelimeleri

Çeviren :
Cemal SÜREYA

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...