Jump to content

Ece Ayhan Hayatı ve Şiirleri


semuel

Önerilen Mesajlar

Ece AYHAN

 

 

Asıl adı Ece Ayhan Çağlar’dır. 1931 yılında Datça (Muğla)'da doğdu. Ailesinin asıl memleketi ise Çanakkale'nin Eceabat ilçesine bağlı Yalova Köyü’dür. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da gördü. 1959 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1962-1966 yılları arasında Gürün, Alaca ve Çardak ilçelerinde kaymakamlık yaptı. Sonra İstanbul’da çeşitli yayınevlerinde redaktörlük ve editörlükle uğraştı, bir süre Türk Sinematek Derneği’nde çalıştı. Üç yıl süre ile İsviçre’de tedavi gördü. Dönünce bir süre İstanbul’da ve Bodrum-Gümüşlük’te yaşamını sürdürdü. Çanakkale’ye yerleşti. 12 Temmuz 2002'de İzmir'de hayata veda etti.

 

Kapalı ama gizli olmayan, kuraldışı ama gelenekseli soğurmuş, toplumsal tarihi ve insanı inanılmaz bir eleştiri cenderesine sokan, dilin uçlarında dolaşan, ortalamaya ve sıradanlığa teslim olmamayı ilke edinen ve aykırı biçem taşıyan şiirleri, Ece Ayhan’ı İkinci Yeni akımı içinde en çok sözü edilen şairlerinden biri yapmıştır

 

 

BİR FOTOĞRAFIN ARABI

 

 

İlenç. İşte beni bu selenli harfiyle hiç bırakmıcek olan ilenç,

gittiğim her yere götürdüğüm, gittiğim görünmeyen köpeğim

İlenç. -Kim benimle arkadaşlık edebilir? Kim? O Keşiş'in

kanını taşıdığım söyleniyor ve dulmaz bir çalkantıyla

oradan oraya koşuyorum yalınayak ve küçücük çenemde

büyük bir ben, kapalı güzelliğimle tannıyorum hala. Lekesi

gibi U.

 

Çiçek. Çiçek satıcılığıyla başlamışım serüvenlerime. İplere

dizili çiçekler ve çocuklar, gül kurusu. Ama nasıl da

büyülüymüşüm o zamanlar, bir pericik yüzünden

bakılamazmış. Boş arsaları vardır yaz gecelerinde hafifsi

malta hummalarının. Kış gecelerinde de sonsuz beberuhili

sanrıların haberleri. Sonra taştan geçit. Elli yaşlarında bir

cadının çekmecesinde yaşıyorum, çivilenmiş. -Gerçekten,

yaşıyor muyum acaba? Mevsimin ne olduğu bilinmiyor ve ben pek üşüyorum. Gibi U.

 

.. Çiçek satıcılarının o sürgününde Kudüs'e gitmiş, Çalar

Saat'e yerleşmiştim.. Bunları anmak, anmak bile istemiyorum

ki.. Bitivermişti hemencecik, biriktirdiğim paralar çiçek

karşılığı.. Bunca uzar İzmir'ler rehnedildim ben burada. Bu

bir fotoğrafın arabı olsun benden, eline geçecek mi bir gün?

İbranca öğrenimi yaparken bir boliçede görünmeyen

köpeğimle çektirdiğim. Issız ve korkunç. Yapraklarını

dökmüş ulu bir ağacın altında bir kanepeye incelikli ilişmiş

olarak. -Yazıklandığımdan değil. Geçmicek diyedir kaygılanıyorum. A.

 

 

MISRAYIM

 

 

Kaçtığı bilinmeyen bir ülkesinde cinler padişahının, bir yeniyetme.

Değiştirmiştir adını, saçlarını kazıtmıştır.

Soğuk bir tabanca yastığının altında, uyuyabilir ancak.

Bir yelek giymiştir dimi; kuşbilime çalışır,

omuzunda simrug kuşu, eskiden ötermiş.

 

Bir tehlikeye yaslanmıştır; uçurtma uçurur, yüzlüğü düşmüş.

Yakalanır ming izleyicilere, bileği incecik.

Bir kılıçla keserler kirpiklerini uzun.

Kırarlar eklemlerini, pantolonunu sıyırıp gümüş bir şamdana oturturlar,

ziftle boğarlar teknede, damgalarlar.

 

Uçsuz bucaksız kucağındadır barbar anasının, bir yeniyetme.

Büyük bir alınla karşılar ölümü de, alkışlayarak karşılar;

unutbeni mavisinden bir yelkenliye binmiştir.

Hamsin yelleri eser Mısrâyim'den, kırk gün.

Saçlarını uzatmıştır, yalnızlığı sever.

 

 

 

MEÇHUL ÖĞRENCİ ANITI

 

 

 

Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında

Bir teneffüs daha yaşasaydı

Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür

Devlet dersinde öldürülmüştür

 

Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:

-Maveraünnehir nereye dökülür?

En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:

-Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir.

 

Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor

Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:

Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım

 

O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik

Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazdırmıştır:

Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler

 

Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri:

Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında

Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır

Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek.

--------------------

YORT SAVUL

 

 

Arif Çağlar için

 

1. Atlasları getirin! Tarih atlaslarını!

En geniş zamanlı bir şiir yazacağız

 

2. Harbi karşılık verecek ama herkes

Göğünde kuş uçurtmayan şu üç soruya:

 

3. Bir, Yeryüzünde nasıl dağılmıştır

Tarihi düzünden okumaya ayaklanan çocuklar?

 

4. İki, Daha yavuz bir belge var mıdır ha

Gerçeği ararken parçalanmayı göze almış yüzlerden?

 

5. Üç, Boğaziçi bir İstanbul ırmağıdır

Nice akar huruc alessultanlarda bayraksız davulsuz?

 

6. Nerede kalmıştık? Tarihe ağarken üç ağır yıldız

Sürünerek geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk

 

7. Çocuklar! ile bile muhbirler! ve bütün ahali!

Hep birlikte, üç kez, bağırarak, yazınız

 

8. Kurşunkalemle de olabilir

Yort Savul!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yalınayak Şiirdir

 

1. Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim

 

Emrazı Zühreviye Hastanesi'ne kapatıldı anamız

Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır

 

Şeker atar hâlâ mazgallardan Cankurtaran'da

Acı Bacı'nın acı bilmez uçurtma çocuklarına

 

Yıl sonu müsamerelerine kimler çıkarılmaz?

 

2. Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim

 

Babamız dövüldü güllabici odunlarla tımarhanede

Acaba halk nedir diye düşünür arada işittiği

 

Dudullu'dan tâ Salacak'a koşarak alkışlayalım

Fazla babalarıyla dondurma yiyen çocukları

 

Hangi çocukların neye imrenmesi yalınayak şiirdir?

 

Ece Ayhan

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

BAKIŞSIZ BİR KEDİ KARA

 

 

 

 

Gelir dalgın bir cambaz. Geç saatlerin denizinden. Üfler lambayı. Uzanır

ağladığım yanıma. Danyal yalvaç için. Aşağıda bir kör kadın. Hısım. Sayıklarbir dilde

bilmediğim. Göğsünde ağır bir kelebek. İçinde kırık çekmeceler. İçer içki Üzünç Teyze

tavanarasında. İşler gergef. İnsancıl okullardan kovgun. Geçer sokaktan bakışsız bir

Kedi Kara. Çuvalında yeni ölmüş bir çocuk. Kanatları sığmamış. Bağırır Eskici Dede.

Bir korsan gemisi! girmiş körfeze.

 

 

MOR KÜLHANİ

 

1.Şiirimiz karadır abiler

 

Kendi kendine çalan bir davul zurna

Sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan

Taşınır mal helalarında kara kamunun

Şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir

 

Aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler

 

2.Şiirimiz her işi yapar abiler

 

Valde Atik'te Eski Şair Çıkmazı'nda oturur

Saçları bir sözle örülür bir sözle çözülür

Kötü caddeye düşmüş bir tazenin yakın mezarlıkta

Saatlerini çıkarmış yedi dala gerilmesinin şiiridir

 

Dirim kısa ölüm uzundur ********te herhal abiler

 

3.Şiirimiz gül kurutur abiler

 

Dönüşmeye başlamış Beşiktaşlı kuşçu bir babanın

Taşınmaz kum taşır mavnalarla Karabiga'ya kaçan

Gamze şeyli pek hoş benli son oğlunu

Suriye hamamında sabuna boğmasının şiiridir

 

Oğullar oğulluktan sessizce çekilmesini bilmelidir abiler

 

4.Şiirimiz erkek emzirir abiler

 

İlerde kim bilir göz okullarına gitmek ister

Yanık karamelalar satar aşağısı kesik kör bir çocuğun

Kinleri henüz tüfek biçimini bulamamış olmakla

Tabanlarına tükürerek atış yapmasının şiiridir

 

Böylesi haftalık resimler görür ve bacaklanır abiler

 

5.Şiirimiz mor külhanidir abiler

 

Topağacından aparthanlarda odası bulunamaz

Yarısı silinmiş bir ejderhanın düzüşüm üzre eylemde

Kiralık bir kentin giriş kapılarına kara kireçle

Şairlerin ümüğüne çökerken işaretlenmesinin şiiridir.

 

Ayıptır söylemesi vakitsiz Üsküdarlıyız abiler

 

 

 

 

6.Şiirimiz kentten içeridir abiler

 

Takvimler değiştirilirken bir gün yitirilir

Bir kent ölümünün denizine kayar dragomanlarıyla

 

Düzayak çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çapalı Karşı

 

Kollarında eski balık dövmeleri

teodor kasap perhiz ahali içmez

ay türkçe rakı çıkmıştır kapalı

ve geniş muhlis sabahattin'den

ayşe opereti ne güzel bir hiç

 

Üç yıllar var ki minyatürlere mahkûm

teodor'un o eski balık dövmeleri

ay osmanlılaşmış abi tüfekçi olmuş

ve korkunç taş gülmekler muhlis'te

gibi merdivenli bir sokaklar uzatmış

çiçek bahçelerine kaçabilsin ayşe

atlı tramvaylarla ne güzel bir hiç

 

İşte o biçim gecelerde kucaklamış

getirir enflasyon arkadaşlarını

kova abdülhamit akşam gazeteleri

dağlar gibi yalnızlık ne güzel bir hiç.

 

Ece Ayhan

 

 

Açık Atlas

 

Hayattan ders veriyor diye öğretmenleri kızdıran

Tuzu bir bulmuş çocukları saklamadan güldüren dünyaya

Su kaçırmaz bir eşeğin sesine açıktır penceresi

Bir sınıfın, batı son dersinde, kuşluk vakti

 

Meşeler yapraklanınca bir tuhaf olurlar işte

Koparılmış kürt çiçekleri, hatırlayarak amcalarını

Azınlıkta oldukları bir okulda bile, sorarlar soru

Neden feriklerin ve eşeklerin memeleri vardır?

 

En arka sırada çift dikişliler, sınavda en öne

İntihara ve denizde nasıl boğulmaya çalışırlar

Yalnız Orta Doğu'da el altında satılan bir atlas

Kim demiş on sekiz yaşından küçükler okuyamaz

 

Bakıldı ki kum saati, ters çevrilmiş, çıt, usul isa asi olmuş

İkinci karnede babası yarısını silahıyla dışarda bırakıp

Öyle öğretildiği için saygılı, sınıfa giren parmak çocuğun

Boş yerine, girilmeyen bir dersin denizi, gelip oturmuş

 

Açık kalmış atlası, deniz taşmıştır, darılmasın Fırat ama

 

Hayatın orta öğretmeni sustu, dondu gülmeleri çocukların

Bir cenaze töreninde daha ölümü karşılamaya götürüleceğiz

 

Efendiler! Eşekler susabilirler

Ne yani çocuklar hiç gülmeyecekler mi?

 

Ece Ayhan

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

FAYTON

 

Erol Gülercan'a

 

O sahibinin sesi gramofonlarda çalınan şey

incecik melankolisiymiş yalnızlığının

intihar karası bir faytona binmiş geçerken ablam

caddelerinden ölümler aşkı pera'nın

 

Esrikmiş herhal bahçe bahçe çiçekleri olan ablam

çiçeksiz bir çiçekçi dükkanının önünde durmuş

tüllere sarılmış mor bir karadağ tabancasıyla

zakkum fotoğrafları varmış cezayir menekşeleri camekânda

 

Ben ki son üç gecedir intihar etmedim hiç, bilemem

intihar karası bir faytonun ağışı göğe atlarıyla birlikte

cezayir menekşelerini seçip satın alışından olabilir mi ablamın.

 

 

YORT SAVUL

 

 

Arif Çağlar için

 

1. Atlasları getirin! Tarih atlaslarını!

En geniş zamanlı bir şiir yazacağız

 

2. Harbi karşılık verecek ama herkes

Göğünde kuş uçurtmayan şu üç soruya:

 

3. Bir, Yeryüzünde nasıl dağılmıştır

Tarihi düzünden okumaya ayaklanan çocuklar?

 

4. İki, Daha yavuz bir belge var mıdır ha

Gerçeği ararken parçalanmayı göze almış yüzlerden?

 

5. Üç, Boğaziçi bir İstanbul ırmağıdır

Nice akar huruc alessultanlarda bayraksız davulsuz?

 

6. Nerede kalmıştık? Tarihe ağarken üç ağır yıldız

Sürünerek geçiyor bir hükümet kuşu kanatları yoluk

 

7. Çocuklar! ile bile muhbirler! ve bütün ahali!

Hep birlikte, üç kez, bağırarak, yazınız

 

8. Kurşunkalemle de olabilir

Yort Savul!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...