Jump to content

Gobi Çölüne İnen Uçan Daireler


Pleiades

Önerilen Mesajlar

GOBİ ÇÖLÜ SIRRINI KORUYOR...

 

Dünya'nın en esrarengiz ve gizemli yörelerinin başında kuşkusuz ki Gobi Çölü gelmektedir. Ve bu gizem günümüzde hala tartışma konusudur...

 

Gobi'nin batısında yer alan Kramahyi kenti, çevresinde ve çölün altında kilometrelerce uzanan zengin petrol yatakları ile tanınıyor. 3 Temmuz 1985 sabaha karşı, Wang Ling-Tong ve Shi Jian-Kuo gece nöbetlerini bitirmiş ve çalıştıkları hangardan ayrılmak üzereydiler. Wang ve Shi dışarı çıktıklarında olağan üstü bir görüntü ile karşılaştılar. Hangara yakın bîr noktada, kırmızı renkli ve disk şeklinde bir cisim yere doğdu hafifçe eğilmişti. Cisim nabız gibi atıyor ve belirli aralıklarla, düzenli olarak yeşil ışık yayıyordu.

 

İki adam olayı bildirmek için petrol istasyonları genel merkezine telefon ettiler. Merkez yardım istemek amacıyla alarm verdi. Çok geçmeden bir tank ve silahlanmış askerlerle dolu bir kamyon olay yerine geldi Cisim hala olduğu yerde hareketsiz duruyordu. Askerler nesnenin çevresinde bir daire olacak şekilde sıralandıklarında, cisim dikey şekilde havalandı. Çapı iki metreden fazla görünüyordu. Üzerinde pervane ya da iniş takımı benzeri bölümleri yoktu. Nesnenin kökeni asla açığa çıkmadı.

 

14 Temmuz 1987 gecesi Gobi çölünde yer alan askeri birlik bölük komutanı Ren Mangen her zaman olduğu gibi telefon hatlarının iyi çalışıp çalışmadığını kontrol ediyordu. Ancak alıcısından beklenmedik şekilde gelen ıslık sesleriyle birlikte, kışlada yapılmakta olan bütün telefon konuşmaları kesintiye uğradı. Aynı anda karanlık gökyüzü birden beyaza döndü ve birlik komutanı havada uçmakta olan parlak bir cisim gördü.

 

Ne yapacağını bilemez, şaşkın bir halde cisme bakıyordu. Yabancı nesne her on saniyede bir kendi etrafında dönüş hareketleri yapmaktaydı. Bu sırada yakın bir köyün halkı da aynı cismi uzaktan izliyorlardı. Çevresine ışıklar saçan cisim iri bir Örümceği andırıyordu. Sessizce yoluna devam edip çölün öte tarafına doğru uçarak gözden kayboldu.

 

 

Gobi Çölü üzerinde görülen UFOlar hakkında sayısız tanıklık var. Araştırmacılar bu bölgede bir UFO üssü bulunduğuna İnanıyorlar. Bu bölgede meydana gelen garip olaylarla ilgili ise, Çin ve Rus yetkilileri ise suskun kalmayı tercih ediyorlar.

 

Bölgeye seyahat yapan bir Alman öğrenci grubunun şefi ise şu bilgileri veriyordu:

"Ruslar, Moğolistan'ın kuzeyinde yer alan gizli bir UFO üssünü yok ettiler. Üstte çok sayıda tünel kazılmıştı ve piramit biçimli binalar vardı!..."

 

 

PİLOTLAR KONUŞUYOR...

 

4 Ağustos 1979 günü deneyimli bir pilot ve "Gobi Havacılık Üssü" şefi olan Shi Ying, saat 02..55'de deneme uçuşunu bitirerek rotasını üsse doğru çevirdi.

 

Geri dönüş sırasında pilot kabininin güçsüz bir ışıkla aydınlandığını fark etti. Cihazlarını kontrol ettiğinde normalin dışında bir şey bulamadı. Pencereden dışarı baktığında uçağın sol kanadına çok yakında uçan yabancı bir cisim gördü. Bir değirmen taşı büyüklüğündeki dairesel cisim beyaz bir ışıkla parlıyordu.

 

Cisim belirli aralıklarla ileri geçiyor ve sonra yeniden geri dönüyordu. Uçandairenin tam ortasında bir boşluk vardı. Boşluktan gökyüzünü ve yıldızları görmek bile mümkündü.

Cisimden yayılan ışık gözleri kör edecek kadar parlak değildi, ancak doğmakta olan ayınkine eş değerde bir parlaklığa sahipti. Pilot hemen kule ile irtibat kurdu ve tanımlayamadığı parlak bir cisim gördüğünü belirtti. Kontrol kulesi ise, Shi Ying'e hemen geri dönmesi emrini verdi.

 

Üsse geri dönüp alana indiğinde, kuleden yabancı cismin Gobi Çölü yönünde gözden kaybolduğu söylendi

 

 

ÇÖLE İNEN UÇAN DAİRELER

 

Zhao Zi-yong otuz yıldan fazla süre Gobi Çölü'ndeki arkeolojik kazılarda görev aldı. 1983 yılının Ağustos ayında bir gün ekibiyle birlikte çölün batısında yer alan Kalameili Dağının eteklerinde kamp kurdular. Gece olduğunda ekip yorgundu ve kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Tam bu sırada Zhenger Vadisi'nin tam ortasından devasa bir küre fırladı. Kürenin ardında ışıklı ve parmak mavi renkte bir de kuyruğu vardı. Yatay biçimde ve yavaşça uçuyordu. Kalameili Dağı'na yaklaştığında alçalmaya başladı ve sonunda çöle indi.

 

İşte o anda herkesi şaşırtan bir fenomen yaşandı. Cisim gökyüzünün yarısını aydınlatana kadar bir kaç kez arka arkaya patladı. Kısa süre sonra ateş söndü ve her şey yeniden karanlığa büründü. Zhao Zi-yong bir kaç jeolog arkadaşıyla birlikte neler olduğuna bakmak için koşmaya başladılar. Üç kilometre koştuktan sonra bir uydu ya da ne olduğu anlaşılamayan nesnenin parçalarım buldular. Ancak hava karanlıktı ve kampa geri dönmekten başka çareleri yoktu.

 

Ertesi gün Zhao Zi-yong ve telgrafçı Zhu Xiao-mei kalan parçalara bakmak için olay yerine döndüler. Yarım saatlik aramadan sonra kum üzerinde çapı beş metre kadar olan dairesel bir ize rastladılar. Dairenin içinde kalan kısımda yüzey tamamiyle yanmıştı. Tam merkezde derinliği 15 cm. kadar olan bir kaç da çukur vardı. Bu önceki gece yere inen cismin bir hayli ağır olduğunu gösteriyordu...

 

Zhao Zi-yong yerden bir miktar yanmış kum aldı ve bir kibrit kutusunda sakladı. Jeoloji Enistitüsü'nde yapılan analizlerde, kumda Dünya'da tanınmayan metalik bir alaşımın izleri bulundu. Zhao Zi-yong bu alaşıma "kozmik toz" adını verdi. Ona göre bir uçandaire yere çarparak kaza yapmış, patlamayla küçük bir yangına yol açmıştı. Sonra da hasarın giderilmesi için Gobi Çölü'ndeki üsse geri dönmüştü...

 

Benzer bir olay yine 1983 yılının Ağustos ayında yaşandı. Profesör Dr. Guo Chang-fu tatilini Gobi yakınlarında küçük bir köyde geçiliyor ve aynı zamanda köylülere sağlık açısından yardımcı oluyordu. 6 Ağustos gecesi babası rahatsızlanan genç bir çiftçi ile birlikte üç kilometre kadar uzakta olan Dong-shu köyüne gitmişti. Muayeneden sonra geri dönüş yolunda genç adam doktora eşlik etti... Saat gece yarısını geçmişti... Küçük bir ırmağı geride bırakıp kamışlarla dolu bir bölgeye geldiler. Tam o sırada gökyüzünde 2 m çapında kırmızı, dairesel bir cisim gördüler. Cisimden yayılan kırmızı ışık kamışları aydınlatıyordu. Hem doktor, hem de genç adam bu garip nesne karşısında bir hayli şaşırmışlardı. önce bunun bir şimşek olduğunu sandılar ama hiç bir ses yoktu. Aynı anda dairesel cisim büyük bir hızla kendi etrafında dönmeye başladı. Otuz saniye sonra da yere düştü, bir kaç kez patladı ve kamışlarda yangın çıkarttı. Doktor ve genç adam korku içinde kendilerini yere atıp korunmaya çalıştılar. Cisim yeniden yükseldi, bir an için hareketsiz kaldı, ardından gökyüzünde tamamiyle kayboluncaya kadar yükselmesini sürdürdü.

 

Çöl yakınlarında yaşayan köylüler "şeytanın ateşi" adını verdikleri bu topları daha önce de görmüşlerdi. Ancak bu denli geniş çaplı bir yangına hiç rastlanmamıştı Yapılan araştırmalara rağmen bu olayın sırrı da çözülemedi.

 

Görüldüğü gibi yaşadığımız gezegenin pek çok yerinde UFO'lar ve "Dünya Dışı Ziyarctçiler"le ilgili çok sayıda ip uçları, hatta kesin kanıtlar bile bulunmaktadır. Bize düşen geçici bir süre için konakladığımız Dünya gezegenini sahiplenmeden önce, evrenin çok değişik türden canlıya yaşam, gelişim ve uzaysal yolculuk imkanları verdiği gerçeğini farkedebilmektir.. Tabii bu gerçeği farkedebilmek için gerçeklere sırt dönmemeyi başarmamız gerekecektir...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...