Jump to content

Asabiye Koğuşu!!!


whitepower

Önerilen Mesajlar

Sürekli bıdı bıdı yakınıp duran insanlara uyuz oluyorum bu ne negatiftir böyle ya... ve yalan söylemeye ihtiyaç duyanlara.. dürüstlüğün bazılarına bu kadar zor geldiğini görmek üzücü.. işler istenildiği gibi yürümeyince başka biri gibi olanların asıl yüzü aslında zaten o mudur?? bunu düşünür durumda bulunmakta malesef üzücü...Neyse düşünmicem bişi bana ne yaa:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öğrencilik hayatım bitmek üzere... Kaçsene geçti o sevdiğim, kıymetli akrabalarımdan bir kiş ibile arayıpta hatırımı sormadı. Ama gün olur devran döner hepsi köpek gibi gözümün içine bakacak bunu and içiyorum. Zaten bu yaz hepsine söyleyecek sözlerimde hazır şurdan bi ewime gidiyim yeter ki :(:(:(:(

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

dunden berı ustumde gereksız bı neşe bi adam sen decılık var...ılgınc ama bundan rahatsızım sorumluluklarımı küçümsememe neden oluyor

--------------------

bazı degerlerı kötuluyerek bazılarını da kullanarak iyiyi yıkmaya calısanlara kızıyorum daha da kötusu acıyorum...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

benden pes artık.. alın güzel dünyanızda sizin olsun mutlulugunuzda sizin olsun..

--------------------

Aşkta Yarın Yoktur Sevgili

 

Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...

 

Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar. İnsan korkusuz olur, daha derinden anlamaya başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ta ortasında.

 

Hindistan’da Ganj Nehri’nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... New York’ta, bir sokakta, kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...

 

Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...

 

Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun âşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...

 

Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...

 

İnsan bazen nedensiz yere umutsuzluğa kapılır. Kimselere veremez sevgisini, kimselere kendini anlatamaz, evlere kapanır... Bazen denizler, kıyılar çeker insanı. İnsan bu kapılmayı anlayamaz, oysa çok eski bir yerde yaşanmasından korkulup vazgeçilmez aşkların sızısıdır bu. Bu sızı, bu yenilgi mevsimlerle yıllarla devredilir başka insanlara... Bir insanın yaptığı bir hatanın tüm insanlara yayılması gibi...

 

İşte şimdi biz de sevgili, ya olmadık zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, soluğu evlerde alacağız, ya da denizler, kıyılar çekecek bizi. Nasıl biz başkalarının korkaklığını taşıyorsak, başkaları da bizim korkaklığımızı taşıyacak, yenilgimizi, umutsuzluğumuzu...

 

Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım...

 

Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o ilkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek...

 

Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak...

 

Aşkta yarın yoktur sevgili...

--------------------

tamam yetti bu kadarı.. dokunmayın yalnızlıgıma bırkın oda bana kalsın..!!!

--------------------

cıkması lazım artık içimdekilerin cıkartamıyorum.. niye yaa nie...................

--------------------

bagırmak istiyorum artık etrafımdakilere bagıramıyorum bile... ya su sekile bakmayın bana.. iyi degilim ben size inatla ve bütün gercekligimle söylüyorumm iyi degilimmmm.....................................

--------------------

hadi bakalım ilk önce hanginiz bogcak beni.. bekliyorum...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ölüm gelecekmiş diyorlar.. gelsinnnn!!!!!!!!!!!!!!!! ölüm bir ölünün anlatacak hikayesi olabilir ancak....

--------------------

Endişelenecek bişey yok, sürgündeyim artık, herkesten uzakta. Onlar korkmalı artık. Ölüm gelecekmiş diyorlar. Gelsin. Ölüm, bir ölünün anlatacak hikayesi olabilir ancak. Canımı yakarken, bana gerçekligi kanlı bir çanakta sunarken hep haklıydınız. Hiçbir şeyin geleceğimi vermemi gerektirecek kadar pahalı olmayacağını anlamam için getirildim. Ama sus benim kızgın mutluluğum. İşte en sonunda senin tarafındayım. Her şey düzelecek. Eğer vakit geç ise mızmızlanmak için geç olsun. Zaman beni durduramayacak. Minik ellerimden alınanı geri alacağım. Söz ver bana, ölüm parmaklarını yeniden bu zayıf bedende gezdirene dek, beni yeniden isteyene dekk benimle kalacaksın..

 

 

SÖZ VER!!!

--------------------

Kelimeler hiç bitmiyor bu sonsuzluk caddesinde..yerlere serilmiş milyonlarca kelime!

bazen üstüne basıp kaçıyorum,bazen içteniçe attığım çığlıklar kadar susuyorum.

Öyle büyükki boşluğum.. Hani Güneş,AY'ın gelme vaktinde dağıtırya renklerini tüm boşluğa..

Son bir çabayla birleştirir tüm güçlerini o akşamüstü saatlerinde.

Şimdi bende hayatımın akşamüstü saatlerini yaşıyorum sanki.Ruhunun tüm süslerini

bedenine emanet etmek gibi bir şey bu.

Ne adını koyabiliyorum,ne de dokunabiliyorum. Ama eminim dıştan bakıldığında;

YAŞIYORUM!

--------------------

Başıyla sonu aynı sanki her şeyin.Hani,nerde sonsuzluk?

Önce ekleniyor bir şeyler varlığına,çoğaldım sanarken çıkıp gidiyor.Aynı yerde sayıyorsun.Ne bir adım ileri ne de geri. Bölünüyorsun adeta,bir dalga gibi çarpıyor ruhunun kıyısına "yarının" ; daha bu günden.

Bir mum ışığı yetiyor bazen bakmanın ötesinde "gerçekleri" görebilmeye.Onun gibiyim sanki;anlarken,

anlatıp ışık yayarken göz göre göre eriyip bitiyorum.Bitinceye kadarda kandırıyorum ruhumu belki.En son damlanın son ışığında karanlığa terkedeliş mi "gerçek" olan..?

Bu bitişler yaralara bırakıyor yerini.Tam kabuk bağlamışken,birileri gelip öylesine derinden koparıyorki

bazen;izi kalıyor. "Acıları kaç yaşında" hatırlayamazya insan bazen; "Durdurun dünyayı,inecek var!"

demek gelir içinden.

Yaklaştıkça uzaklaşan hayatlar,kalabalık yalnızlıklar,tıklık tıklım boşluklar,avaz avaz bağıran susuşlar

ve sığ derinlerde .. "Çok Küçüktüm Büyüdüğümde" ...

 

HAYAT,SON SÖZ SENİN!!!!!!!!!!!!!!!!!

--------------------

kimi zaman ömrümün kalan kısmını tamamlamaktan ibaret gördüğüm hayat denen şu oyunda çok küçüktü rolüm belki… ama geçmesin istiyorum zaman artık, şu, bazen her an varolan, bazen hiç olmayan zaman. istesek de istemesek de; akıp giden, tutulamayan, depolanamayan, saklanamayan, durdurulamayan. zaman... başrolde gözüm yok, sahne dar, salon ufak, zira kapalı gişe oynuyoruz. iyide bizim için, kötüde... madem figüranız, o zaman hayat mızıklamadan oynanmak zorundadır benim için. bu akşam ise sırtımızı döndük atlı karıncaya, kayalara da oturmak yoktu senaryoda..... hiç bir yerde gözüm yok demiştim ya, unut gitsin...

--------------------

Sana uğurlar olsun

Ben gidiyorum,sen uğurlamasan da...canın sağolsun!!!

Ellerimi uzattım;tutar gibiydin.Tutmamıştın oysa,ben...yanlış anlamışım

Tüm yanlışları anlatmalıysın oysa...yapmadın

Bana bir özür bile yeterdi oysa...o da çok geldi sana

Bu son gidişimdir,haberin ola...!

''Gel'' deme bana,sakın...Onca uğraşlarım,çabalarım sonunda,son demindeyim içimdeki hezimetinin.Gözlerimde nemden eser yok bu kez,acıya alışmak bu olsa gerek...Belki değiştirebilirdik beraber bu kötü kaderi.Herşey bir anda toz pembe olabilirdi,yada deniz daha mavi ,güneş daha sıcak,hatta yıldızlar bile daha parlak olabilirdi...ve biz,daha mutlu olabilirdik...ama çok geç kaldık.Sen kendini avut artık sahillerde sereserpe...belki gece,yakamozun koynunda rakı-balık sofralarında,yada sabaha karşı gün doğumunda...

--------------------

Have you ever believed that you could manage to make your impossible dream come true?

A dream that changes all your life and goals, a dream that opens your eyes.

 

Have you ever been ready to loose everything you possess or you'd gain, to keep your hopes alive for a dream that had been already inside your brain everytime, everywhere?

 

Have you ever done something that you had been saying that you'd never accept to do before?

 

I've done all of these for my dream! I am ready to get cursed from everyone who blames me for my dream that is not found worth trying for by otheps.

 

Let all the king's horses and all the king's men come to take me away, to hang me up or to cut me into million parts.. I'm a rebel and I shot him on the back of his neck! I don't care, I've done it for my independence..

 

Because, all's fair in LOVE and WAR!!!!!!!!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Belki de artık sadece rüyalarında görebileceğin biridir o, rüyadaki misafirdir… duymak istediğin kelimeleri söylerken o, rüya da olsa garip bir duygu kaplar içini.Çok sürmez ve bunun bir rüya olduğunu söylersin kendi kendine.İstersen hemen uyanıp kurtulabilirsin bu acıdan ya da hiç uyanmaz unutmak üzere olduğun sesin kulaklarında yankılanmasına izin verirsin

Ve sabah uyandığında aniden o rüya gelir aklına, içindeki o anlamsız sızı anlam bulur kafanda

Bir rüyadır sadece ama etkiler derinden

Anılar çıkmıştır dışarı saklandıkları kutudan gözlerinde akmaya hazır damlalar olarak yerlerini alırlar.Biri sorsa neyin var diye hemen akar biri ardından diğerleri. Oysa güzeldi o anılar diye geçirirsin içinden.Seni niye ağlattıklarına anlam veremezsin en mutlu anlarının

bir daha ne zaman gelir misafir olur rüyalarına bilemezsin belki bu ağlatır seni belki de bir daha yaşamın hiçbir anını onunla paylaşamayacağın gerçeğidir asıl sebep.............................

--------------------

Bugün ilk defa yağmur damlalarına öfkeyle bakmadım kızamadım onlara ve bahçeye çıkıp hayatımda ilk defa yağmurun keyfini çıkardım başımı kaldırıp gökyüzüne baktım seni görebilirim ümidiyle; boş bir ümitle yani…

Küçükken kanmak kolay oluyordu ama artık kandıramıyorum kendimi biliyorum gerçekleri hiçbir yağmur damlasının seni geri getirmeyeceğini ve bu yüzden hiç dinmiyor seni alıp götüren yağmura olan nefretim…radyoda nispet yaparcasına çalan şarkı “gittiğin yağmurla gel”…

--------------------

verdigim rahatsızlıktan solayı hepinizden özür diliyorum..içimdekileri bosaltcak bi yer gerekliydi.. teşekkürler simdiden anlayısınız için.. iyi geceler.. selametle kalın..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

daha fazla sinir yok......

--------------------

kalbimde kalbinee yok bile kinim.. nerden buldum gene bu sarkıyı ben yaaaaaaa:wallbash::wallbash::wallbash::wallbash:

--------------------

birgün hepimize güneş dogacak.. Ben batıdayım, sen doguya bak.........................................................

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...