Jump to content

Perg Diyarı Efsaneleri ve Resimleri...


birunsatan

Önerilen Mesajlar

Kayda geçirilmiş Perg tarihi dört ana bölüme ayrılır; köleliğin ve zulmün hakim olduğu ilk çağlar, Merderan’ın gelişi ve adaleti sağlaması, http://www.pergefsaneleri.com/images/tilsim.jpgTanrılar Savaşı ve güç sahiplerinin diyardan sürülmesi, son olarak da Asuber’in şeytanlarına karşı verilen mücadele neticesinde federasyonun kurulması. Perg Diyarı’nda her tarih dönemi boyunca kum saatleri yüz binlerce kez çevrilmiştir. Pek çok nesil doğumun sıcaklığıyla ölümün soğukluğunu aynı dönem içinde tatmış, savaşlar ve huzurlu zamanlar bıkıp usanmadan birbirini kovalamıştır. İlk çağlardan beri tüm ırklar tarafından ortak bir lisan kullanılmaktadır. Atalar’ın yarattığı bu lisandan en kanlı savaşlarda bile vazgeçilmemiştir. Eski dillere vakıf olmak ise hemen her yerde saygı gören bir ustalıktır.

 

Perg’in gerçek tanrıları, ilgi çekmeyi fazla sevmeyen Kadim Güçler’dir. Kadim Güçler, kendilerine tapınılmasına aldırış etmediklerinden, peygamberler ya da kutsal kitaplar göndermemiştir. Yine de yarattıkları diyarda olan bitenleri dikkatle gözledikleri bir gerçektir. Kadim Güçler, tarih boyunca pek az zaman iradelerini hayatın akışına karıştırmıştır.

Merderan’ın gönderilişi bunlardan ilkidir, ikincisi güç sahiplerinin Perg’den sürülmesidir. Bilgelik, masumiyet, dostluk, nefret gibi bazı kavramları temsil etmeleri için yaratılan ve güç sahipleri olarak tanınan ölümsüzler, zaman içerisinde Pergliler tarafından tanrılaştırılmıştır. Dostluğu temsil eden Nages dışında tüm güç sahipleri bu yeni durumu kolayca kabullenmiş, bu olayı izleyen Tanrılar Savaşı diyara büyük zarar verince de Kadim Güçler tarafından Öte Diyarlar’a sürülmüşlerdir.

 

Perg Diyarı irili ufaklı on yedi ülkeden oluşmaktadır. Bu ülkelerin bitki örtüsü ve canlıları Bataklık Ülke olarak da bilinen Fuoli haricinde birbirine benzer. Devasa bir Geyfor ayısına ya da tehlikeli alev yarasalarına hemen her yerdehttp://www.pergefsaneleri.com/images/heykel.jpg rastlayabilirsiniz. İri yarı bir adamı tartabilecek yaprakları olan Truni ağaçlarının veya güzel kokulu reçinesinden bira yapılan, keskin dikenli Furm ağaçlarının gölgesine çoğu ülkede sığınabilirsiniz. Durh otundan yapılan uyuşturucular tüm güvenlik komutanlarının baş belasıdır. Ama mesela evcilleştirilmiş bir porengorun üstünde yolculuk etmek ya da yüzü olmayan derokanları görmek, yalnızca büyük bir kısmı bataklıklarla kaplı Fuoli’de mümkündür. Büyük ölçüde adalardan oluşan Perg’de, Mavi Hunsa’nın hayata damga vurması doğal bir durumdur. Deniz ticareti ekonominin belkemiğini oluşturmaktadır. Bazı ülkeler, geleneksel yüzme yarışları sayesinde gezginleri cezbederek hazinelerini epey zenginleştirmiştir. Korsanlar, etobur deniz hayvanları ve fırtınalar, hemen her dönemde denizcilere korkulu anlar yaşatmıştır. Perg’in çeşitli ülkelerinde değişik büyüklük ve hızda gemiler üretilmekte, bu konuda Hertug ve Turayfor gibi ülkeler arasında kimi zaman sertleşebilen bir rekabet süregelmektedir. Durkgador gibi efsanevi gemiler ise çoğu Perglinin gözünde inandıkları tanrılar kadar saygıdeğerdir.

 

Perg’de meleksi ya da şeytani ırklar bulunmamaktadır. Hurglar gibi yamyamlığıyla meşhur ırklardan bile onurlu, yürekli ve kendi milleti için kahraman nitelikleri taşıyan kişiler çıkabilir. Diyarda tarih boyunca farklı nüfus ağırlıklarına sahip olmuş dört ırk görülmüştür. İlk dönemlerde aralarında önemli çekişmeler yaşansa da, zaman içindeki gelişmeler sonucunda insanlar baskın hale gelmiştir. Promlar, hurglar, burfenler ve insanlar olarak isimlendirilen bu ırkların birbirlerine göre farklı üstünlükleri, zayıflıkları vardır. Örneğin insanlar büyü konusunda yetenekliyken, promlar çok uzaklardan suyun kokusunu alabilmek gibi becerilere sahiptir.

Farklılıklar, sanat dallarına yatkınlık konusunda da kendini göstermiştir. Mesela burfenler cam işlerinde benzersizken, hurglar müzikte ustalaşmıştır. Hemen her ülkede seyrek de olsa, bu ırkların karışımından, özellikle birbirlerini sevimli bulan insan ve burfenlerden doğan melezlerle karşılaşılabilir. Bu melezlerin genel olarak hangi tarafın özelliklerine yakın durdukları konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

 

Erdeme ya da kötülüğe meyil, kişilerin yüreğindedir, yaptıkları işte değil. Önyargılardan sıyrılmadan Perg’i hakkıyla kavramak mümkün olmaz. Altın kalpli bir korsan ya da şeytani bir şövalyeyle karşılaşabilir, bir eşkıyanın şefkatine tanık olurken bir ermiş http://www.pergefsaneleri.com/images/sadece_sato.jpgtarafından aldatılabilirsiniz. Tarih boyunca Perg toplumunda şövalyelerden ermişlere, hanlardan lordlara, emirlerden eşkıyalara birçok sınıf boy göstermiştir. Bu sınıflar kimi zaman ırksal özellikler de taşımıştır, en iyi savaşçılarına “silahşör” diyen hurgların veya canavarlara karşı yetiştirdikleri seçme askerlere “avcı” diyen insanların yaptığı gibi. Büyü ve tılsımlara, diyarda her zaman için büyük önem atfedilmiştir. Doğa üstü konularla ilgilenmeyen hurglar bile sık sık büyücülerin yeteneklerini kiralama ihtiyacı duymuştur. Yine de, bireysel parlamalar sayılmazsa büyücüler tarihin hiçbir döneminde baskın bir güç olamamışlardır. Tılsım efendilerinin ise en azından Merderan’ın etkin olduğu dönemler boyunca yönetime etki edebildikleri bilinmektedir.

 

Perg, efsanelerle dolu bir diyardır. Akıllara hükmedebilen bilge kuş Srenah, bir tanrı mezarının üstünde bittiği söylenen, geceleri ışıl ışıl parlayan Rhuk ağacı ya da üzerinde birkaç gece geçirenlerin lanetlenerek şeytana dönüştüğü Tabu Dağlar gibi...

 

Öte Diyarlar’da saklı olduğuna inanılan kayıp büyüleri arayanların başına hoş şeylerin gelmediği de bu söylenceler arasındadır. Öte Diyarlar’ın en az Perg kadar büyük ve renkli bir diyar olduğu, aynı zamanda bir sürgün yeri olarak tasarlandığından birçok tehlike barındırdığı söylenir. İstediği zaman görünmez olabilen, avına saldırmak istediğinde ise yeniden görünür olması gereken Gerf kedileri bunların arasında en bilinenidir. Her şeye rağmen, bu söylentiler meraklı maceraperestlerin oraya açılan kapıları aramasına hiçbir zaman engel olmamıştır. Bir başka ünlü efsane ise, tanrılaşmak istemeyen Nages’in kul değil, dost kabul ettiği takipçilerini diğer güç sahiplerinden yok oluşu pahasına korumasıdır. Nages’in mücadelesinde ona bir kolu diğerinden iki kat kalın, ırkının geleneksel silahları yerine yay kullanan bir promun yardım ettiği söylenir ama bu, tüm öykü anlatıcılarının buluştuğu bir detay değildir.

 

 

http://www.pergefsaneleri.com/UserFiles/9leofold.jpg

 

 

 

diğer resimler şu an açılmadı, açılınca onları da ekliycem. Ülkemizde ki ilk kurgu fantastik diyar olan perg diyarı'nın kurgusu Barış Müstecaplıoğlu tarafından yönetilmekte ve kitapları metis yayınlarından çıkmaktadır.Çizimleri Deniz Erbaş tarafından yapılmaktadır..

 

Bu yazı, Barış Müstecaplıoğlu tarafından gnoxis adına izin alınarak yayınlanmıştır.:)

--------------------

http://www.pergefsaneleri.com/UserFiles/1prom(1).jpg

--------------------

http://www.pergefsaneleri.com/UserFiles/gerf2.jpg

--------------------

http://www.pergefsaneleri.com/UserFiles/NUME_TASLAK.jpg

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...