Jump to content

J.R.R.Tolkien 1892-1973


ensiferum13

Önerilen Mesajlar

http://aycu02.webshots.com/image/48481/2005921958427296965_rs.jpg

 

John Ronald Reuel Tolkien 3 Ocak 1892'de İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi ve aslen İngiltere Birmingham'lı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getiridiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel'i Ronald ve küçük kardeş Hilary'ide alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşacaktı. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mebel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald da derin etkiler bırakacak ömrünün kısa bir süresini burda geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğası değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.

 

Ronald Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Fakat bir süre sonra aile tekrar taşınmak zorunda kaldı ve Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St.Philips okuluna verildi. Bir sene sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald bir kaç sene sonra 1904 yılında şeker hastalığı yüzünde annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemlerde Ronald kendine ait bir dili tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atılmıştı.

 

Çocukulukdan delikanlılık yıllarına geçerken Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı ortudukları Birmingham kentinde. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı. 1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu İki Kule daha zonra yazacağı The Lord Of The Rings için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadı vermiş.

 

16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiç bir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.

 

Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien'de orduya katdı ve Fransa cephesinde savaşı. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döner. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirdi. Savaş bittiğinde Tolkien'de Oxford English Dictionary'de iş bulur. 1945 yılında Oxford'da Profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi olur. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam eder. İlk kitabı bir çeviri olan "Sir Gawain and The Green Knight"'ı yayınlanır. Entellektüel bir topluluk olan "Inklings" i yakın dostu C.S. Lewis ile kurar ve 1937 yılında "The Hobbit" i yayınlar. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler alır. Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olupda bir masal kitabı çıktığını sorar bazıları. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramaz ve Hobbit kısa zamanda popüler olur. Bundan sonra Tolkien The Lord Of The Rings için çalışmaya başlar.

 

1954 yılında destansı The Lord Of The Rings'in ilk iki bölümü İngiltere'de yayınlanır ertesi sene ise üçüncü bölüm yayınlanır. Roman Hobbit'den bile daha fazla tepki alır. Bir kısım eleştirmen tarafından Hobbit'dekinden çok daha fazla eleştiriye maruz kalır Tolkien. Oysa o sadece hayalindeki dünyayı yazıya dökmüştür o kadar. 1965 yılında LOTR'un Amerika Birleşik Devletleri'nde yayınlanması ile her şey birden değişir. Amerikalılar özellikle genç nüfus romanı çok sevmiştir ve roman hızla kült roman olur. Bundan sonra Tolkien için ilginç bir hayat başlar. Zaman zaman aşırı ilgiden bunalır Tolkien. Bir çok defa adres değiştirir. Sayısız kere telefon numarası değişir. Ama her zaman meraklı bir okuyucu ona ulaşıp sorar "Balrog nedir? Blue Wizards'lara ne oldu?". 29 Kasım 1971'de karısı Edith öldü. Tolkien bunun üzerine sadece bir sene yaşayabildi ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den CBE ünvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında öldü

 

Eserleri

 

1925 - Sir Gawain And The Green Knight (editör, E.V. Gordon ile birlikte)

1936 - Beowulf: The Monsters And The Critics

1937 - Hobbit

1939 - Fairy Stories

1949 - Farmer Giles Of Ham

1954 - Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği

1954 - Yüzüklerin Efendisi - İki Kule

1955 - Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü

1962 - The Adventures Of Tom Bombadil

1967 - Smith Of Wootton Major, The Road Goes Ever On

 

Ölümünden sonra yayınlananlar

 

  • 1976 - The Father Christmas Letters
  • 1977 - The Silmarillion
  • 1980 - Unfinished Tales Of Numenor And Middle-Earth
  • 1981 - The Letters of J.R.R. Tolkien
  • 1982 - Mr. Bliss
  • 1983 - The Monsters And The Critics And Other Essays, The History Of Middle-Earth: The Book Of Lost Tales
  • 1984 - The History Of Middle-Earth: the Book Of Lost Tales Part Two
  • 1985 - The History Of Middle-Earth: The Lays Of Beleriand
  • 1986 - The History Of Middle-Earth: The Shaping of Middle-Earth
  • 1987 - The History Of Middle-Earth: The Lost Road and Other Writings
  • 1988 - The History Of Middle-Earth: The Return Of The Shadow
  • 1989 - The History Of Middle-Earth: The Treason Of Isengard , The War Of The Ring

  • 2007- Children Of Hurin

Yüzüklerin Efendisi Hakkında

 

Çatışma içindeki bir dünyayı kurtarma adına girişilen epik bir arayışın fantastik anlatısı olarak tanımlanıyor ve ilk bakışta bizimkisinden çok farklı bir dünya gibi gözüküyor. J.R.R Tolkien'in, savaşın korkunçluğuyla ilgili deneyimlerinden çoğunu öyküye yansıttığı söyleniyor.

Bu hayali dünyanın kaynağı kendi atalarının geçmişine gidiyor. Frodo'nun arayışı günümüze ışık tutuyor.

Kendi dünyamızla LOTR(Lord Of The Rings)'un kurgusal dünyası üzerinde birçok benzerlik göze çarpıyor;

  • Dünya çağ değişiminde geçiyor. Ama kendi halinde verimli topraklarda yaşayan, dış dünyadan kopuk hobbitler var.

  • Tolkien'in en yakın yayıncı arkadaşı; “Tolkien in fantezisi özgündür çünkü gerçeklere dayanır” diyor.

  • Tolkien'in öyküsü İngiltere'de küçük bir kasabada başlamıştır. Tolkien, doğayı sadece sevmekle kalmaz, koruma içgüdüsüyle de hareket ederdi. Bu hobbit köyünün özellikleriyle Tolkien'in büyüdüğü köyün özellikleri arasında da birçok benzerlik görülmektedir. Film yapımcıları Tolkien'in doğduğu köyü inceledikleri zaman ilk bakışta Shire'da olduklarını zannetmişlerdir. Ayrıca Hobbitler, Tolkien'in büyüdüğü, savaştan uzak, küçük kasabalarında yaşayan yalın insanlara çok benzemektedir.

  • Shire, başlangıçta, kurtarılmaya değer bir yer gibi gösterilmiştir. Shire, güvenli bir yer gibi görülse de, Tolkien'in gençlik yıllarında sanayinin ahtapot kolları onun köyünü de etkilemeye başlamıştır. Çocuklar çalıştırılıyor, aileler kömür ihtiyacını karşılamak için fabrikalarda gece gündüz emek harcıyordur. Bu etkiler Tolkien'in köyüne de ulaşmıştır, artık kentleşme çok yakındır. Tolkien'in öykülerindeki karanlık güçlerin bu olduğu söyleniyor.

  • Yüzük bir güç aracı. Bu Tolkien'in yarattığı çok parlak bir fikir. Çünkü yüzükler tarih boyunca her zaman tanrısal bir güç olarak görülmüştür.

  • Tolkien'in gençlik yıllarında da dış dünya da büyük güçler kargaşa yaratmak için harekete geçmişti. 1914, İngiltere müttefiklerinin yanında 1. Dünya Savaşına girmiştir. Avrupa da siyasi sınırlar merkezi güçlerin ölümcül iktidar oyunlarıyla değişmektedir ( Orta Dünya Haritasında olduğu gibi)

  • Tolkien ve arkadaşları cepheye gönderilmiştir (piyade alayı olarak). Cephe ilk bakışta yeşil alanların ortasında açılmış büyük bir yara gibi gözükmekteydi. Haziran 1916 da alay ilk savaş görevine başladı. Savaşın dehşeti cephedekilerin mektuplarından anlaşılıyordu.

  • Peter Jackson: “Orta Dünya hakkında yazdığı ilk yazıları 1. Dünya Savaşı nda siperde durduğu sırada defterine kurşun kalemle aldığı notlardır. İşte Orta Dünya böyle bir durumda doğmuştur” diyor.

  • Savaştaki subaylar üniversite okuyan kişiler arasından seçiliyordu. Erler ise kendi halinde yaşayan halk arasından. Hikayede göze çarpan bir diğer benzerlik ise, Frodo nun hali vakti yerinde biriyken, yolculuğa birlikte çıktığı Sam in bir bahçıvan olmasıdır. Frodo'yla Sam arasındaki bağ, cephedeki subaylarla erler arasındaki bağdır.

  • Tolkien ve arkadaşları kendilerini endüstriyel gelişmenin neden olduğu insanları öldüren aletlerle çarpışmak zorunda kalmışlardır. İngiliz ordusunun en kanlı tarihi bu kadarla da kalmaz. Ancak Tolkien in yaşadığı yıkım da bu kadar değildi, ölenler arasında en yakın çocukluk arkadaşı bulunuyordu. Son nehir hakkındaki anıları için siperde yazdıkları sonunda Yüzüklerin Efendisi ndeki satırlarda yerini aldı.

  • 1. Dünya Savaşı sonrasında Oxford'da öğretim üyesi oldu. Buradaki eski diller ve tarih konularındaki birçok kaynak onun için çok yararlı oldu.

  • Tolkien, orta dünyayı yaratmadığını, yeniden keşfettiğini söylemiştir. En büyük kaynağı, ortaçağ başlangıcının tarihi, kültürü ve dilleri olmuştur.

  • Filmde Gandalf eski bir kütüphaneye giderek yüzüğün Sauron adındaki Karanlıkla Efendisinin şeytani bir araç olduğundaki kuşkuları gidermeye çalışır. Gandalf bir okurdur, Tolkien de bir okurdur.

  • Frodo, yüzüğü Kıyamet Dağı'na götürmek için gönüllü olur ve 8 kişi birlikte hareket etmeye başlar. Bu yolculuk, tarih içinde yüzen bir kıtada epik bir yolculuğun başlangıcıdır. Orta Dünya'daki kalıntılar, Stonehenge ve 400 yıllık Roma Egemenliğinden arta kalanlara benzetilebilir.

  • Tolkien'in en iyi bildiği dönem İngilizcenin doğduğu, Anglosakson dönemiydi. Anglosaksonlar, 5. yy'da Britanya ya gelen Germen asıllı denizcilerdi. Paralı asker olarak savaşmışlardı. Çağ değişiminde bunlar İngiltere ye yerleşmişlerdir.okuma yazma bilmeyen bu insanlar, kültürlerini şarkılarla gelecek nesillere aktarmaya çalışmışlardır. Tolkien bu nedenlerden ötürü İngiliz kültürünün kaybolmaya başladığına inanmıştır. Bu yüzden İngiltere için yeni bir mitoloji yaratmayı amaç edinmiştir.

  • Tolkien'in yararlandığı birkaç kaynaktan biri de epik şiirleri olan Beowulf'tur. Bu kahramanlık masalının her dizesini inceleyen yazar dünyanın en önemli Beowulf akademisyenlerinden biridir. Beowulf herkesin savaşmaktan korktuğu bir ejderhayla savaşan cesur bir İskandinav kralını konu alır. ( the monsters and the critics – J.R.R Tolkien)

  • Beowulf'un en çarpıcı sahnelerinden biri, kralın gemisinin ambarında, çevresinde hazineleriyle birlikte denize gömülmesidir. 1939 da yapılan bir keşif inanılmaz sonuçlar verir. Arkeologlar Anglosakson kralının gemisini bulurlar ve kazı alanı hazinelerle doludur. Tolkien bu yıllarda LOTR'u yazmaya başlar. LOTR'da kardeşlik bir cüce şefinin yer altı mezar odasına ulaşır. Kutsiyeti bozulmuştur, ama bu yine de önderlerine duydukları saygıyı ifade eder.

  • Tolkien, bize canavarların insanların korkularını simgelediğini anlatıyor. Anglosakson maden işçiliği incelendiğinde korkunç canavarlara rastlanır. Hayvanlar aslında birer simgedir. Birçok farklı mesaj içermektedirler. Bağlılık, cesaret, kudret….

  • Film yapımcıları, 48.000 maske ve zırhı hazırlarken Tolkien'in bu hayalgücünden yola çıkmışlardır.

  • Elfler; Tolkien'e en yakın tür, ideal varlıklar olarak görülmektedir. Yaratıcı enerjisinin büyük bölümünü bu kusursuz ırkı yaratmaya adamıştır. Tolkien'in icat ettiği en kapsamlı ve zarif dillerin bütününe elfçe denir.

  • Elfçeyi oluştururken faydalandığı en büyük kaynak Rusya ve Finlandiya'nın sınırlarında kalan gözlerden uzak çok eski bir yerleşim yeridir. Genelde yaşlıların yaşadığı genç nüfusun az olduğu bir köydür ( kahramanlar ülkesi olarak anılır). KALEVALA

  • Epik şiirleri geliştirmek için Fince öğrenmiştir. Dilbilimciler efsanenin ve bu dilin daha geriye, göçebe bir çağa ait olduğunu düşünmektedir.

  • Bu şiirlerinde KALEVALA'dan etkilenmiştir. Şiirlerde kilit karakterlerden biri olan bir şaman yer almaktadır. Bu ise sözcüklerin gücünden yararlanan Gandalf'a çok benzemektedir.

  • Bir ortak nokta da iki öykünün merkezinde yer alan, çok güçlü, insanların yarattığı bir nesnenin yer almasıdır. Fin şehrinde Sampo adını alan, sahibini güç sahibi yapan fakat barışın sağlanması için yok edilmesi şart olan bir nesneyle yüzüğün benzerliği gözlerden kaçmayan bir ayrıntıdır. Ana tema bağlılık ve özveridir. Kalevala da iyiliğin kötülüğe karşı mücadelesini anlatır.

  • Tolkien bütün bunları yaratırken, daha büyük bir gücün dünyayı ele geçireceğinden habersizdi. 1939 yılında Almanya, Polonya'yı ele geçirdi. Naziler Yahudilere karşı vahşet kampanyalarına başladı. İngiltere savaşa girdi. Tolkien bir el yazması yazmaya başladı. Bunun adı LOTR'dı. Oğulları da savaşa katılmıştı ve Tolkien'in inandığı her şey teker teker yıkılmaya başlamıştı. 2. Dünya Savaşı içinde olması ve oğlu Christopher'ın da savaşta olmasından çok etkilenmişti.

  • Kahramanları yaratırken dünyanın en güçlü liderlerinden etkilenmişti, bunları Orta Dünya liderlerinde kişileştirmişti. Saruman, yüzüğün gücünü ele geçirmek için canavar dolu bir ordu yaratmıştır. Bu da çok büyük bir benzerlik olarak görülmektedir. Savaş elbette bir etkendi fakat hayalgücü de vardı.

  • 1940 yılında Hitler, İngiliz kamplarını bombardımana tutmaya başladı. Bu 8 ay boyunca direnen İngilizlerin cesaret örneği olarak tarihe geçmiştir. Bazı eleştirmenler bu masalda 2. Dünya savaşının etkilerini görseler de Tolkien bu masalın siyasi görüşlerin çok daha ötesinde olduğunu söylemiştir. Hayati deneyim ve geçmişi araştırmasına bağlamıştır.

  • Eski kahramanlar yeni şeyler keşfetmek için yolculuğa çıkarlardı. Bu masalda ise kahramanlar var olan bir kötülüğü yenmek için yola çıkmışlardır.

  • Tolkien de masallarında, öykülerinde, günümüzde yok olmaya maruz kalan türlerin korunması gerektiği üzerinde durmuştur. Bu günümüzde de mekanize aletlerin yıkıcı güçleriyle birebir örtüşür. Bu masaldaki mesajlar aslında elf kraliçesinin verdiği mesajlardır. İnsanlara sunulan cennetin değerinin bilinmesi ve korunması gerektiği….

 

National Geographic 'Yüzüklerin Efendisi' belgeselinden yararlanarak hazırlanmıştır.

 

Ek: Tolkien'in açıklamasına göre: Elf dillerinin iki temel yapı üzerine oturduğunu biliyoruz. Bunlardan biri ve bizim için en önemlisi olan Göktürk dilidir. Diğeri ise Kelt dili. Göktürk dili, Elf dillerinin grameri ve sembollerini oluştururken; Kelt dilinden kelime kökleri kullanılmıştır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

eğer göktürk dilindeki işaret ve sembolleri incelersen romanın en arka sayfasında verilen(1. kitapta olması lazım)sembol işaret ve elf alfabesinin ne kadar benzediğini görebilirsin.resmen orhun kitabelerinden araklamış:D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...