Jump to content

Picasso ve Kübizm


yeza

Önerilen Mesajlar

PABLO PICASSO

Pablo Picasso (25 Ekim, 1881 – 8 Nisan, 1973) 20. yüzyıl sanatının en iyi bilinen ustalarından biridir. Georges Braque ile birlikte Kübizm akımının mimarıdır.

Tam ismi Pablo Diego Jose Francisco de Paula Juan Nepomuceno Crispin Crispiniano de la Sentissima Trinidad Ruiz Blasco Picasso y Lopez'dir. Picasso 25 Ekim 1881' de Malaga, İspanya’da doğar. Resim yapmaya sekiz yaşında başlar. 1895'te Barselona Güzel Sanatlar Okulu'na girer. 1901' den itibaren anne soyadı olan Picasso'yu kullanmaya başlar.

Mavi Dönem 1901-1903 yılları Picasso'nun mavi dönemi olarak adlandırılır. Arkadaşı Carlos Casagemas intiharıyla başlayan bu dönemde, Picasso, tablolarında mavi rengi egemen olarak kullanmıştır. Bu dönem tablolarında yaşlılık, fakirlik ve ölüm temaları işlenmiştir. Daha çok Fakirler, dilenciler ve körler tasvir edilmiştir: Dama en Eden Concert (1903), La Vida (1903), Las dos hermanas (1904).

Pembe Dönem Picasso, 1904'te Paris'e yerleşir. Burada ilk eşi Fernande Olivier'yle tanışır. Dönem adını tıpkı mavi dönemde olduğu gibi, pembe ve tonlarının yoğun kullanımından alır. İşlenen temalar daha çok melankolik ve duygu yüklüdür; bu dönem tablolarında sirk dünyasına da ratlanır. Picasso, bu dönemde renkten çok çizgi ve desen kullanımına önem verir.

Kübizm 1907'den 1914'e kadar kübist olarak adlandırılan tarzda tablolar yapar. Kübist tabloların genel özelliği, geometri ve geometrik şekillerin kullanılmasıdır. Resmedilen nesneler geometrik formlar oluşturacak şekilde basitleştirilmiş yahut geometrik şekillere bölünmüştür. Kübizmin bir diğer özelliği de uzaydaki(3 boyutlu) bir cismi iki boyutlu yüzeye aktarma çabasıdır. Bu amaçla Picasso, şekilleri yanal yüzeylerine bölüştürüp her birini iki boyutlu yüzeyde göstermeye çalışır. Yine bu nedenden portrelerindeki insanların hem profili hem de önden görünüşü görülmektedir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Picasso, Jean Cocteau ile beraber Roma'da kalır. Burada sahne dekoratörü olarak çalışırken dansçı Olga Kokhlova'yla tanışır. Picasso ikinci eşi olan Olga Kokhlova ve oğlunun birçok portresini yapmıştır. (Paul en Pierrot, 1925, Picasso Müzesi, Paris) 1920'li yılların başında ressam klasisizme geri döner: Trois Femmes à la fontaine (1921, Modern Sanat Müzesi, Paris). Ayrıca mitolojiden de esinlenir: les Flûtes de Pan (1923, Picasso Müzesi, Paris). Picasso tanınan en üretken sanatçıdır. Guiness Rekorlar Kitabı'na göre, 13,500 resim, 100,000 baskı, 34,000 kitap resmi, ve 300 heykel ve bir çok seramik ve çizim üretmiştir. 1973'de eserlerinin toplam değerinin 750 milyon dolar olabileceği tahmin edilmiştir.

 

En tanınmış eseri Alman ordularının Guernica kasabasını bombalamasını anlatan Guernica adlı eseridir. Resim 1937'de yapılmıştır. Bu resim şu anda Madrid'de Reina Sofía Müzesinde bulunmaktadır. Picasso, bir sergisi sırasında kendisine, "bu resmi siz mi yaptınız" diye soran bir Alman generaline, "Hayır, siz yaptınız" cevabını vermiştir

 

KÜBİZM

 

Çoğunlukla geometrik şekiller kullanan artistik stile verilen. Bütün şeklin dağıtılması, parçalanması.

1907-1914 yılları arasında Fransa'da İspanyol asıllı sanatçı Pablo Picasso (1881-1973) ile Fransız George Brague'in (1882-1963) önderliğinde gelişen sanat akımıdır. Resimlerde geometrik şekiller esas alındığı için kübik-izm diye anılmıştır.

Kübizme yön veren ilke, üçüncü boyutun tuvalin üstüne perspektifin göz yanıltıcı etkisine başvurmadan yalnız resim öğeleriyle getirebilmesidir. Öyleyse perspektif her zaman bir mekan yanıltması getirdiğinden, bundan böyle resimde ele alınmamalıdır. O nedenle resimler parçalanır, dışa katlanıp açılır, önden ve arkadan gösterilir. Biçim ise tümüyle ressamın egemenliğindedir. Artık yalnız görüldüğü ya da algılandığı gibi değil, düşünüldüğü gibi resme geçilir.

 

Kübizmin üzerindeki etkili olan unsurlar şu şekilde belirtilebilir.

 

a.Cezanne’in resimde kullanılan nesnelerin geometrik asıllarıyla ortaya konulaşabileceği hakkındaki uyarı ve uygulamaları

b. Geleneksel Afrika sanatı

c. Pozitif bilimlerdeki başarı ve sonuçlar

 

Kübizmin amacı, nesneleri “İzleyicinin bulunduğu yerden görebileceği biçimde” değil, değişik şartlardan ve başka açılardan görülebilecek özellikleriyle de olduğunu ortaya koymaktadır.Bir anlamda resme dördüncü boyutu (zamanı) katmanın çabası vardır.

Kübizmin babası ve yaratıcısı Cezanne dir. Kübist gelişmenin başlangıç noktasını Picasso’nun 1907’de tamamladığı Avignon lu Kızlar adlı tablosu temsil eder.

20. yüzyılın en önemli sanat akımlarından olan Kübizmde yansıtmacılığın Rönesans tan itibaren süre gelen kurallarını kökten sarsmış ve bütünüyle farklı bir biçimsel kurgu yaratmıştır. Picasso, Avignonlu Kızlarla insan figürünün klasik formu ve tek nokta perspektifi ile sağlanan derinlik temsilciliği prensibini tümden yıkmıştır. Üstelik bu yeni yaklaşım insan anatomisinin geometrik parçalara ve üçgene indirgenişinde ve normal anatomik oranların göz ardı edilişinde gözlemlenebilir. En önemli eseri Avignon lu Kızlar ve bu olayla kübizm başlamaktadır. 1911’den sonra doğada bir modelden çalışmayı artık tamamen bırakan kübistler temsiliyetçi uzaydan tamamen uzaklaştılar. Bunun yerine dış dünyayı tanımlayan işaretler ve biçimsel anahtarlar kullanmaya başladılar. Cezanne stili çakıştırmalı görüntüler yerine, her figürü en iyi tanımlayan görüntüleri işaret haline getirip kullandılar. 1912’den itibaren kübizmin ulaştığı çok noktalı perspektif ve birbirinin içine giren pekçok düzlem dış dünyanın tamamıyla temsiliyetçiliğinden uzak bir ifadesini vermiştir. 1925’e gelindiğinde kübizm artık stil olarak pek çok olasılığı gerçekleştirmiş bulunuyorlardı. Kübizmin ilerleyen yıllarında Picasso ve Brague’da kendilerinden önce gelen sanatçıların dış dünyanın gerçek görüntüleri üstünde yoğunlaşmış olan, daima gerçek hayatta da birbirleriyle ilgili objeleri (Örneğin bir gazete, hasır, koltuk ve bardak gibi) çizdikleri halde kübistler gitgide dış dünyadan kopuk görülen resimler yaptılar. Bu sonuçta resimlerin çok fazla düzleştiğini düşünen Georges Brague derinlik kavramı yaratabilmek için önce resme harf katmayı, sonrada (Collage)’ı keşfetti. Bu yeni üsluplarla kübizm daha çok derinlik hissi verebiliyor hale geldiği halde aynı zamanda dış dünyanın gerçekçiliğinden bir adım uzaklaşmış oluyordu.

 

Avignonlu Kızlar (1907):

 

Kübizmin ve modern sanatın doğuşunu simgeler. Geleneksel batı resminin ana prensiplerine (perspektifsel yanılsama, uyum ve simetri) karşı çıkılarak konu tüm yüzeye yayılmış, bir anlamda desantralize edilmiştir. İnsan yüzünün temsili kurallarının bozulması en uç noktaya ulaşmıştır. Picasso bu resim için yaklaşık 809 tane taslak çizmiştir. Önceleri “Avignon Genelevi” adını verdiği resmin ilk taslaklarında bir öğrenci ve bir denizci olmak üzere iki erkek figürü de mevcuttu (st) (art) (mlb). Tabloda iki ayrı kadın tipi ayırt edilmektedir: Resmin merkezindekiler büyük gözlere, 8 şeklinde kulaklara, cepheden görülen bir yüze çizilmiş yandan görünen burunlara sahiptir. Sağdaki iki kadın ise Afrika maskelerini hatırlatan renk taramaları ile daha köşeli çizgilere sahiptir. Yüzleri simetri kurallarını reddetmektedir. Birinin büyük siyah bir gözü ve onun üçte biri büyüklükte diğer bir gözü var. Diğeri ise izleyene arkasını dönmüş olmasına rağmen cepheden görünen yüze sahiptir (art 68) (ingo 35) (mlb 49).

 

Önemli Temsilcileri:

 

Picasso - “Avignonlu Kızlar”, “Mandolinli Kız”, “Ambroise

 

Vollard Portresi” Fernand Leger, Robert ve Sonia

 

Delaunay, Juan Gris, Roger de la Fresnaye, Marcel

 

Duchamp, Albert Gleizes ve Jean Metzin

 

http://img240.imageshack.us/img240/1935/dsc033551ht4.jpg

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Pablo Picasso: Üç boyutun ötesinde

http://www.istegenc.com.tr/content/images/content_2005/haziran/kultur_sanat/picasso_01.jpgİspanyol ressam Pablo Ruzi Picasso hiç şüphesiz 20. yüzyılın en kayda değer sanat adamlarından biridir. Bu arada tam ismi Pablo (or El Pablito) Diego José Santiago Francisco de Paula Juan Nepomuceno Crispín Crispiniano de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz Blasco y Picasso López'dir ki burada susmayı tercih ediyoruz.

İspanya'nın Malaga bölgesinde doğan Picasso, Georges Braque ile birlikte Kübizm'in öncüsü sayılıyor. Sanatçıyım diyen herkesin bir şekilde resim yapabilmesi gerektiğine inanıyor.

Öncelikle bir ressam; ancak seramik çalışmaları ve bronz heykelleri var, kolajlar yapmış, şiirler bile yazmış. Resimlerinden birkaçı dünyanın en pahalı sanat eserleri arasında. 4 Mayıs 2004'te "Garçon a la Pipe" isimli eseri 104 milyon dolara Sotheby's'de satılmış.

Picasso, Madrid'deki Royal Academy'de sadece bir sene akademik eğitim görmüş. Buna rağmen plastik sanatlarda çok üstün bir başarı sergilediğine kimsenin itirazı olmayacaktır sanırız. Doğal yetenek dedikleri bu olsa gerek.

Picasso'nun babası José Ruiz y Blasco da ressam ve sanat eğitmeni imiş. Zaten Picasso sanatın temel ilkelerini ondan öğrenmiş doğal olarak: figür çizme, yağlıboya…

http://www.istegenc.com.tr/content/images/content_2005/haziran/kultur_sanat/picasso_06.jpgBarcelona'da bulunan Picasso Müzesi'nde sanatçının erken dönem çalışmalarından pek çok parça sergilenir. İspanya'da yaşarken yakın arkadaşı Jaime Sabartés onun pek çok çalışmasını saklamış. Uzun yıllar boyunca asistanı da pek çok çalışmasını biriktirmiş. Bunlar daha sonra örneklerini fazla göremeyeceğimiz klasik tarzda çalışmalarmış daha çok.

Picasso hayatı boyunca savaşa karşı olmuş ama hep de savaşla yaşamak zorunda kalmıştır. İspanya Halk Savaşı, I. ve II. Dünya Savaşları boyunca ülkenin çeşitli yerlerinde savaşa karşı çıkarak dolaşır.

Gençlik yıllarında Barcelona'ya, oradan da Paris'e giden sanatçı, Edouard Manet, Gustave Courbet ve Henri de Toulouse-Lautrec'nin işlerinden çok etkilenir.1899 ve 1904 yılları arasında İspanya ve Paris arasında mekik dokurken kendi kimliğini oturtmaya çalışır. Arayışlara girer, denemeler yapar. Kübizm kapsamına giren işler yapmaya başlamadan önce pek çok başka resim akımı onu etkiler; özellikle realizm ve karikatür sanatı.

Bu dönemde yaptığı işlere örnek olarak "Self-portrait with Uncombed Hair"(1896), "Lola, the Artist's Sister"(1899-1900) ve "Child with a Dove"(1901) verilebilir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

hocamın söylediği bir cümle vardı oda picassonun cümlesiydi;''bir resmi anlamak için önce onun ruhunu çalmalısın'' resime olan tüm anlayışımı değiştiren bir sözdür.. kübizm sanatını pek göz yorucu bulmuşumdur picasso gibi bir sanatçıyı kıyaslamak belki yanlış ama braque'nin resimleri her zaman daha iyidir..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...