Jump to content

ATATÜRK Ve Vatanımız İçin Ne Yaptık???


beelze

Önerilen Mesajlar

beelze izin verirler mi sanıyorsun bu kadar gelişme hareketine bir kere o hataya düştü avrupa bir daha düşer mi? dicem sadece... dünyada kendi kendine enerji yiyecek ve barınak açısından en elverişli bölgelerden biri... çok uluslu şirketler parselliyor satıyorlar..

--------------------

derneği bir şekilde yok ederler.. :)

--------------------

aslında çoklu bir hareket olursa bir şey yapamazlar tek bir dernek olmaz.. medyanın gücü de lazım başta medyayı ellerinde tutuoalr..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

hukuk yok artık.. :) o sonra işler çığrından çıkınca yağmur gibi zaten dava açılcak açsan ne olucak ? hukuk yok? dokunulmazlık var bir şey yapamazsın :) mitingde bir çözüm değil bir araç mitin yapılır.. çok önemli halkın tepkisini göstermesi için bir yol ancak mitingle kalınırsa bu iş olmaz.. miting ile tepkin gösterilir sonra icraat bir yardım derneği kurulur.. köylere hizmet için devlet uyuyor yada uyanmak istemiyor ise bu çözüm en iyisi halk Atatürkçü olan seferber olur orada birinken para yardıma sunulur bu da bir çözüm ama lafta kalacağı için :) sadece bir çözüm olarak kalıcak.. uygulancağını sanmam.. herkez 1 milyon verse yeter 80 milyon insan var..

nasıl hukuk yok! kaç kere denedin hukuku kullanmayı? nasıl kullanacağını bilirsen hukuk elindeki en güçlü silahtır. ben önceki yazımda dediklerimin çoğunu hukukla yaptım! okul kütüphanesi içinde tüzüğe uymayan kitap buldum. notere onaylatılmış dilekçe ile şikayette bulundum. notere onaylatıldığını bilmeyen okul yönetimi dilekçeyi ciddiye almadı ancak dilekçenin değerlendirmeye alınmadığı anlaşılınca cumhuriyet başsavcılığı okulun başına yumruk gibi indi ve bu işten sorumlu anti-laik tüm kişiler görevlerinden alındı! bir birey için hiç de fena olmayan bi sonuç :) öyle yok amerika var yok masonlar demekle kurtarılmıyo bu vatan. her cumhuriyet karşıtı durumu kanuna bildirmek inanamayacağınız bir etki yaratır. anlattığım olayda işler nerelere geldi, kimler görevlerinden alındı aklınız şaşar! böyle yapsak ne olacak deyip geçmeyin lütfen! kanun da var adalet de! yeterki siz kullanın ve bilinçli olun!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

onlar küçük piyonlar.. baştakilerin dokunulmazlıkalrı var? o ne olucak?

özelden cevabımı söylemiştim ama burda da söyleyeyim; üsttekilerin maşalarına izin vermedikçe üsttekiler de elleri kolları bağlı kalırlar. alt makamlar üstler kadar önemlidir. altlarda namuslu adamlar oldukça üsttekiler pis işlerini kolay yaptıramazlar, gençlerin beyinlerini yıkayamazlar! unutmayın genç beyinleri, çocukları direk olarak zehirleyenler milletvekilleri değil; geri kafalı öğretmenler, aptal kamu görevlileri, mahalle "abileri"! bunları kazıdıkça daha temiz bi toplum olma yolunda ilerleriz :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İlk olarak konu başlığı bana itici geldi açıkcası ki hemen bana "bugün allah için ne yaptın" cümlesini anımsattı ve bu söz kadar itici oldu. Bu bir eleştiriydi.

 

Ülke, 12 Eylül darbesinden sonra giderek anti-laik bir konuma doğru sürüklenmeye başladı. Darbe sonrası açılan imam hatipler yada kuran kursları bunun en önemli göstergeleri olarak hala önümüzde durmaktadı.

 

Geçen bir tv programında bir rektör şöyle bir cümle kullanmıştı." Türkiye'de 80 öncesi komünizm geliyor diye yaygara koparmışlardı ama gelmedi çünkü komünist bir sistemin bu ülkede o an bir zemini yoktu ama şimdi eger biz şeriat gelecek diye her yerde söylüyorsak, bu safsata olarak algılanmamalı çünkü bu ülke de bunun zemini var." Anlatmak istediğim şu; bu ülke de halk tabanı için şu anda şeriatın gelip gelmemesi konusu önemli değil çünkü nufüsün çounluğu islam dinini kabul etmiş durumdadır. İlk etapta evet halkın sorunları görülmeli amabu da öyle "aç halkın karı doyurulmalı" gibi basit ve sığ bir yaklaşımla olmamalıdır. Halkı bilinçlendirmek, kendimizin bilinçlenmesi ile mümkündür. Belfalas'ın verdiği örnek bu açıdan önemlidir,kendi biliçdüzeyi yüksek biri kendi yapacakalrını bildiği ve yaptığı için, halkı a bilinçlendirebilir.

 

Yine bir örnek vericem; Nazım Hikmet ile ilgili anlatılan bir hikaye var, Nazım Bursa cezaevinegetirildiğinde, kend ranzasını getiriyor ve birçok mahkum yerde yatarken kendi ranzada yatıyor. Birgün cezaevi müdürü Nazım'ı yanına çağırıp "Bu nasıl eşitliktir, sen ranzada yatrken, çoğu mahkum yerde yatıyor?" diye kızarak ve alaycı bir şekilde soru soruyor. Nazım, bu soruya karşı hiç istifini bozmadan şu cevabı veriyor; " Beni derdim yerde yatmak değil herkesi yatak sahibi yapmak." Burda da tartışılması gereken şey bu olmalıdır. İnsanlar neden aç diye herkes sorar, bunlar doymalı, ülke kalkınmalı diye herkes söyler ama çözüm üretenler sadece kazanır.

 

İlk olarak yaşadığımız sistemi bir tanımlamalıyız.Hala laik bir cumhuriyette yaşadığımızı söyleyenler en basit bir tabirle yanılıyorlar, çünkü yukarda da bahsettiğim gibi, 12 Eylül sonrası bu laik ülke yok oluşa doğru gitmeyi hızlandırmıştır. Geçenlerde açıklanan rektörlerin bildirisine imza atan rektörlerden biri, Atatürk öldüğü zaman bu ülke de cumhuriyet karşıtı hareketler hızlanmaya ve güç kazanmaya başlamışlardır demişti. Ben bu cümleyi biraz daha ileri götürüyorum ve 12 Eylül sonrası bu hareketler devleti yönetmeye aşladı ve şimdi tamamen devlet onların elindedir. Yaşadığımız sistem laik bir sistem değildir. Daa önce bir kaç yazıda da belirtmiştim, tekrar olacak ama yine söyleyim, yaşadığımız sistem bir tek parti rejimdir ve bu rejime dünyanın bütün ülkelerinde diktatoryal rejim derler ya da daha net açıklarsam faşist rejim derler.

 

Şimdi yaşananlar bir tek parti rejiminde yaşananların en basitleridir. Aklınıza Nazi Almanyasını ve yapılanları getirirseniz ne demek istediğimi daha net anlatmış olurum. Ülke tam anlamıyla kapitalist bir ülke olma konumuna doğru ilerlemektedir. Bugün, türban yasasına karşı olduğunu söyleyen parti ya da kurumların çoğu ki bunlar kendilerini kemalist olarak ifade ediyorlar, halk yerine sadece kendi çıkarlarını ve iktidardan pay almayı düşünmektedirler. Sorun halkın kendi gücünün farkına varması ve bunu doğru kullanması ile çözülecektir. Bu da kısaca, aydın olarak ifade edilen ve aslında genel anlamda ülkenin düşünen kesimini içine alan topluluğun doğru kararlar alma ve uygulama gücüne bağlıdır. Bu topluluk ise bizlerden, okuyan tartışan insanlardan başkası değildir.

 

Şimdilik bu kadar, daha sonra devam ederim...:)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kesinlikle katılıyorum pitch! sessiz kalmamak gerek...ve yapılacak hiçbir hamleyi küçümsememek ve "neyi değiştirir" dememek...bununla ilgili küçük bi örnek vermek istedim:

arkadaşlarımdan biri staj yaptığı okulda gözleme gitmişti. o dersin hocası o gün ders işlememiş ve boş derste de staj öğrencilerine değerlendirsinler diye bikaç sınav getirmiş. bi tanesi de okulun din öğretmeninin sınavıymış. sınavdaki sorulardan bir tanesi aynen şu:

 

aşağıdakilerden hangisi dini ahlak kurallarımızın dışındadır?

a)bayramlarda büyüklerin elini öpmek

b)fakirleri hor görmemek

c)vs vs.(hatırlayamadım şimdi :))

d) düğünlerde kadın erkek karışık dans etmek

 

arkadaşlar sınav kağıdının ders arasında fotokopisini çektirip sonrasında şikayet dilekçesi ile milli eğitime göndermişler ve öğretmen uyarı cezası almış. paçası tutuşan, sürülmek istemeyen hoca daha sonraki sınavlarında daha makul sorular hazırlamış.

 

bu durumda "ee bişey değişmemiş işte" diyebilirsiniz. ancak durumu daha ince düşünürsek ortalama 960 öğrenci her dönem 3 defa çağdışı, anti-laik bir cevabı not uğruna cevaplamak zorunda kalmamış ve en azından bu konularda bilgisiz olanların dini konularda saçma sapan şekilde akıllarının karışması engellenmiştir. belki bu sayede aralarından daha aydın öğrenciler var olacak. 960 öğrenci hiç de az bir sayı değil. o adamın kafası veya mevkisi değiştirilmemiş olsa da en azından öğrencileri kirletmesi engellenmiş oldu.

demek istediğim "ben bir kişiyim neyi değiştirebilirim ki" dememeli asla! herkes düşündüğünden çok daha fazla şeyi değiştirebilir yeter ki elimize geçen şansları iyi kullanalım

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ne yalan söyliyeyim bana göre orta okul ve lise hiç bir şey...yani kendilerine adam yetiştirmeye orda baslıyorlar zayıf ve kendinden aklından emin olmayan ögrenciler zaten onların oluyor...yani klasik hiç bir sey dusunmeyen evden işe işten eve diye monoton her daim yönetilmeye mecbur insanlar...

lise ve orta okul uniye geciş aracı içi bos...bana göre...

 

ufak bir yasadıgım olay size...benim sacım sakalım uzun..yani küpeleri ve sacı kestirsem direk radikal islamcılara benziyorum...bi aksam üstü kuzenime giderken yolda bi amca gördü sakallı makallı kalli felli cüppeliii müppelii...uzaktan gördü ve sözlerine basladı masallah masallah masallah die yanına kadar geldim küpeleri fark edinceye kadar surdu bu masallah lafları...küpeleri görünce basladıı sövmeye...dayanamadım ne oldu amca sizin dergahtan diilim diemi sövüyorsun yoksa genc oldugum için mi dedim ama nerde amca söve söve gitti...beyin yıkamadan baska bir sey bildikleri yok yalan dolan...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

her ay devlete vergimi veriyorum düzenli olarak. üretiyorum ülke için sadece tüketen asalaklardan değilim. günde bir kitap hatta bazen iki kitap okuyorum ve çevremdekileri de buna yöneltmeye çalışıyorum. Her ortamda her zaman M.Kemal'i ve yaptıklarının ne denli büyük olduğunu imkansızı başardığını, kan dökmeden devrim yaptığını, insan olarak yaşamamızı sağladğını anlatıyorum. elimden geleni yaptım şu ana kadar daha fazlasını yapmaya da her zaman hazırım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bakın benim bir önerim var ancak gene ört pas edlir.. ülkede 80 milyon insan var her kezden bir milyon toplasan ne kadar eder? aylık bir milyon düşünün.. ki üst gelirliler 2 yada 5 versin ne çok para birikir onlarla köylere hizmet sunula bilir sadece dayanışma ile neler yapılır...

 

 

 

Devlet zaten bu sekilde hepimizden vergisini alıyor. İçtiğimiz su için bile vergi ödüyoruz K.D.V. .. İletişime bile vergi ödüyoruz maliyeti 0.. benzin yakmıyor su harcamıyor baz istayonları kuruluyor konusuyoruz ve büyük paralar ödüyoruz. Düşünün bu ülkede kontöre, telefon faturasına 1 gunde nekadar para akıyor. Ve bunun bile %25 ini devlete ödüyoruz yani devlet hepimizin cebinden her türlü vergisini alıyor. Asla bundan şikayetci değilim herkes vergisini ödesin ve bu ödenekleri devlet gereken yere harcasın. Çocuguna gemi almasın mesela.. Peki bu ülkede nasıl aç insan olabiliyor? Ne yapıyor bu hukumet bu parayı? Borç her yıl büyüyor? Çok detaya giremiyorum ama Türkiye devleti gerek vergi, gerek ihracat ve diger kaynaklarından çok fazla gelir elde etmekte..

Turkiyede sosyal sınıf düşüklüğünün tek sebebi hükümetin hazineyi devlet için değil cebi için kullanmasıdır. Bunuda biz burada çözemeyiz. Hükümeti askeriye daha çok denetlesin. Çaldırmasın! Soydurmasın! Kuruşuna kadar hesap sorsun. Bu işe askeriye el atsın taki devletin başına görevi iyi kullanacklar gecinceye kadar. Hazine ancak Türkiye ve toplumu için harcansın.

Cep doldurma stratejilerini kenara atsın yöneticiler. Ülkerini düşünsün. Ama çok yazıktır ki art niyetli hükümetten kurtulamadı Türkiye. Seçen halk tabii ki ama bununda altında ''fakat'' lar var. Herşeyden ve hepimizden önce seçmiş olduklarımız Atatürkçü olsun. Atatürk ilke ve inkilapları ile ülkeyi yönetsin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...