Jump to content

Mevlana - Sufizm


Lighthouse

Önerilen Mesajlar

Eski bilgiler olabilir ama elimdeki yazıları paylasmak istedim...

30 Nisan 2003...

 

Mevlana ve Islam Sufizmine göre, her insanin yüreginde "sir" adi verilen bir

sey saklidir. Bu sir, Yunus Emre'nin "Bir ben vardir, benden içerü" dedigi

seydir. Bu sir her insana verilmez. Bu sirra ancak uzun çalabar ve lütuf

sayesinde ulasilabilir. Hint felsefesi ve mistisizmi bu sirra "Yüce Benlik,

Gerçek Benlik" ya da "Atma" adini vermistir. Klasik Yunan uygarliginda,

Defli Tapinaginin girisinde yazili bulunan "Kendini Tani" ibaresinde

kastedilen de, yürekte gizli bulunan bu sirri tanimaktir. Yoksa bildigimiz

anlamda insanin kendi psikolojisini tanimasi degil.

 

 

 

Tarih boyunca pek çok uygarlik, pek çok din, pek çok manevi ögreti ve

felsefe, Musevilik ve Hristiyanligin Batini yönü ile Islam Sufizmi, hep bu

içteki bilinmeyen beni bilinir kilmakla ugrasmistir. Aralamaya, anlamaya

çalistigimiz, adi üstünde, bir sir. Bu sirra erenler var ama dilleri bagli.

Bagli, çünkü bilinmeyeni biliyor hale geliyorlar ama bilinmeyeni,

bilinmedigi için, anlatacak sözcük yok.

 

 

 

Mevlana, belki de bunun için siir, raks, ve müzigi seçti anlatilamayani

anlatabilmek için. Ama bütün bunlardan önce Efendimiz anlamina gelen Mevlana

olmadan önce, Celaleddin-i Rumi olarak medresede ders, camide vaaz veren,

eli öpülen, duasi alinan, saygideger kanaatkar bir sufi ve çok sevilen bir

bilim adamiydi.

 

 

 

Mevlana'ya göre insanin evrimi henüz tamamlanmamistir. Çünkü insan olgun,

kâmil, mükemmel olmak üzere yaratilmistir. Insan-i Kâmil olmak, insanin iyi,

ahlakli, yardimsever, sevgi dolu biri haline gelmesi demek degildir. Ego var

oldugu sürece, bu niteliklere sahip oldugumuzu düsünmek tam anlamiyla

kendini aldatmaktir. Zira ego, kendi bencil ve ivedi yararlarinin ötesini

görmekten acizdir. Insan-i Kâmil olmak demek, bilinen olumlu olumsuz bütün

duygu, düsünce, eylem ve aliskanliklarin, kisacasi, insan olmanin bir yana

birakilip, yerini hiç taninmayan, hiç bilinmeyen, egodan farkli bir

bilincin, olusumun, varligin, özün almasidir. Bu degisim insanin yüreginde

gizli olan sirrin, yani ilahi atesin, isigin parlamasiyla baslar.

 

 

 

Bu tam bir dönüsümdür. Zihnin kendisinde, beynin hücrelerinde ve bedenin

atomlarinda bile kendini gösteren bir degisimdir. Vücudun hafifledigi,

saydamlastigi, perdenin kalktigi, görüsün keskinlestigi, her seyi gören,

bilen, ayni anda her yerde varolabilen bir varliga dönüsümdür bu.

 

 

 

Kisacasi, insan bu dünyaya, bu evrene ait olmayan bir ruh yapisina sahiptir.

Insanin gerçek benligini olusturan bu ruh, bu evrene baska bir alemden,

ruhlar ve melekler aleminden derece derece inerek gelmis ve bu evrene, bu

dünyaya ait olan beden elbisesini giyerek görünür olmustur. Buraya ait

olmayan ruhi varligin ana yurdunu özlemesi çok dogaldir. Somut alemde

kendini bedenle özdeslestiren insanin, mala, mülke, makama, söhrete ve

saltanata duydugu özlemin arkasinda aslinda ayriligin verdigi hasret vardir.

Bu ayrilik acisi bir gün benligi o kadar sarar, kucaklar ki, sikayetten

feryat figan aglamaya baslar. Nasil aglamasin ki, ayrildigi yer Birligin,

Yüce Allah'in katidir. Iste ney, asil vatanindan ayrilan bu ruhun

sembolüdür.

 

 

 

Mevlana'nin ünlü Mesnevi'si de bu yüzden "Dinle Neyden, nasil sikayet

etmekte" diye baslar. Ney, yanik, içli sesiyle Rabbine, ayrildigi kamisliga

kavusmanin özlemini dile getirir. Ruhun Tanri katini terk etmesinden sonra

insan sekline girinceye kadar geçirdigi asamalar, kamisin kamisliktan

koparilip ney sekline girinceye kadar geçirdigi asamalara benzer.

 

 

 

Allah tek hücrelisinden, en karmasik yaratiga kadar, bütün varliklari

kendinden yaratti ama sadece insana kendi ruhundan üfledi. Iste neye üflenen

nefes, bunu ifade eder. Neyin içi bostur ancak ona üfleyen birinin nefesiyle

ses çikarir. Neyin bir ucu açikken, öbür ucu müzisyenin agzindadir. Müzisyen

eger Insan-i Kâmil olursa, açik uçtan duyulan ses, Tanri'nin sesi olur. Iste

insan da bu ney gibi bir alettir. Ne zaman bir Insan-i Kamil'in, gerçek bir

seyhin eline geçerse, o zaman insan gibi insan olur, nefsinden kurtularak

bosalir. Tanri'nin sesi, Tanri'nin aynasi olur, yükselise geçip Rabbine

kavusur. Yani evrimini tamamlar. Iste Sema töreni Islam Sufizminde Nur-u

Muhammedi denen yüce ruhun yaratilip "Kün"-"ol" emriyle baslayan ve sonra da

insan-i kamil olmaya dogru yükselisinin öyküsünü anlatir.

 

 

 

Varligin baslangiçtaki birligine, yüce ve sinirsiz bosluguna dönüsümünü

gerçeklestirmis olan Mevlana, 700 yil önce, Konya da kuyumcular çarsisinda

güpegündüz, herkesin önünde semaya durmusken bütün sirlarin ortaya saçildigi

bir patlama yasiyordu belki de.

 

 

 

Mevlana dünyevi degerlerle nitelenen insanin hiçligini su birkaç kelime ile

ne güzel ifade eder:

 

 

 

"Hintli, Kipçak ve Rum ülkesinin halki ve Habesler!

 

Hepsi de mezarlarinda tek, tipkisi renkte

 

Ne de hos yatarlar"

 

 

 

Mevlana için insan, yüreginde ilahi isigi tasidigi ve yüreginin aynasinda

Tanri'yi yansitabilen bir varlik oldugu için degerlidir.

 

 

 

"Sen ki o kutsal kitabin bir nüshasisin

 

Yaratilistaki sanatin aynasisin

 

Ne dilersen kendinden dile, kendinde bul,

 

Ne ararsan, iste o sensin, sen!"

 

NOT: Bu metin TRT yapimi olan "Mevlana ve Sema" belgeselinin metninden

alinmistir. Belgeseli hazirlayan ve metni yazan Semra Sander'dir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Gerçekten çok güzel bir paylaşım. :)

 

...Kisacasi, insan bu dünyaya, bu evrene ait olmayan bir ruh yapisina sahiptir.

Insanin gerçek benligini olusturan bu ruh, bu evrene baska bir alemden,

ruhlar ve melekler aleminden derece derece inerek gelmis ve bu evrene, bu

dünyaya ait olan beden elbisesini giyerek görünür olmustur. Buraya ait

olmayan ruhi varligin ana yurdunu özlemesi çok dogaldir. Somut alemde

kendini bedenle özdeslestiren insanin, mala, mülke, makama, söhrete ve

saltanata duydugu özlemin arkasinda aslinda ayriligin verdigi hasret vardir..."

"...Mevlana için insan, yüreginde ilahi isigi tasidigi ve yüreginin aynasinda

Tanri'yi yansitabilen bir varlik oldugu için degerlidir.

 

"Sen ki o kutsal kitabin bir nüshasisin

 

Yaratilistaki sanatin aynasisin

 

Ne dilersen kendinden dile, kendinde bul,

 

Ne ararsan, iste o sensin, sen!"

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...