Jump to content

ALLAH'ın 99 İSMİ çizgi roman oldu..


Locked

Önerilen Mesajlar

Geçen yılın haberi ama, görmeyenler için açtım, İmanlı X-men diyebiliriz.

 

http://www.occidentalis.com/blog/images/The%2099.jpg

İlk İslami çizgi roman The 99, Allah'ın 99 sıfatının her birini temsil eden kahramanların maceralarını anlatıyor. Marvel'in yayınladığı 'Maşallah Man'lerin fikir babası ise Arap medyasının ünlü CEO'su Naif Al-Mutawa.

 

1 Mayıs 2006 yani yarından itibaren; 'Gölgelerin gücü adına'nın yerini 'Bismillahirrahmanirrahim,' kırmızı pelerinin yerini siyah 'tesettür,' X-Men, He-man, Spiderman veya Superman'in yeriniyse 'Maşallah Man'ler alacak. Çünkü Marvel firmasıyla anlaşarak Arap ülkelerine dünyaca ünlü çizgi kahramanları getiren Teshkeel Medya Grup, dünyada bir ilki gerçekleştirerek ilk İslami çizgi roman 'The 99'u piyasaya sürüyor. 'The 99'

 

99 taş ve bu taşlara sahip 99 kahramanın hikayesi. Her taşın ve dolayısıyla da her kahramanın başka bir gücü var. Bu güçlerin her biriyse Allah'ın 99 sıfatından biri. Anlayacağınız, 50'si kadın 49'u erkek olan bu kahramanlar adlarını ve güçlerini Esma-ül Hüsna'dan alıyor. Kadın kahramanlardan beş tanesi tesettürlü. Bir tanesiyse her tarafı tamamen kapalı olan bir siyah zar giyiyor. Her ne kadar bu kıyafet Batina adlı kahramana ninja görünümü veriyor olsa da böyle giyinmesinin nedeni Allah'ın Al-Batın, yani gizli olan sıfatıyla donatılmış olması.

 

Çizgi romanın hikayesi bir tür tarihi kurguyla başlıyor ve Hülagü Kaan'ın 1258'de Bağdat'ı istila ediş hikayesinden yola çıkıyor. Günümüz tarih kitaplarında bile yer alan Kaan'ın, Dar Al-Hikma'yı yani Bağdat'ın o dönem var olan en büyük kütüphanesini yakarak yüzlerce kitapla el yazmasını Dicle Nehri'ne attığı, bu yüzden de nehrin günlerce mürekkep renginde aktığı söylenir ya, işte 'The 99' ile bu tarih biraz değişiyor. Çünkü çizgi romanda Moğollar Bağdat'ın kütüphanelerini yok etmek istiyor ama Bağdat'ın kütüphanecileri bu durumu önceden öğrenerek hemen harekete geçiyor. Bilginler derhal Kral'ın Suyu olarak bilinen Bağdat'ın tüm kütüphanelerindeki bilgileri emecek güçte efsanevi bir iksir hazırlıyor. Ama kütüphanecilerin hazırladıkları iksir Bağdat'ın tüm bilgilerini emmeden Moğollar saldırıyor. Bizimkiler de ellerindekini kaptıkları gibi kaçışıyorlar. İlk molalarındaysa bilgilerin tamamının yanlış ellere geçmemesi için iksiri bölüştürmeye karar vererek onu Nur taşları adı verilen 99 parça taşa bölüştürüyorlar. Üç kütüphaneci 33'er parça alarak dünyanın çeşitli noktalarına doğru yola çıkıyor. Belirledikleri süre sonundaysa Hac'da buluşuyorlar. Kabe'yi tavaf ettikten sonraysa İslam dünyasının önde gelen bilim ve din adamlarını biraraya getirerek onlara olanları anlatıyorlar. Bu özel toplantının sonunda, bu sırrı taşıması için İslam dünyasında Huras Al-Hikma, yani Bilginin Koruyucuları adında gizli bir örgüt oluşturuluyor. İşte bu örgütün üyeleri Nur taşlarındaki bilginin dışında olağanüstü gücü keşfediyor ve o taşların kuvvetine şahit oluyorlar. Ama tam da bu arada, yani 1492'de Granada'nın Katolikler tarafından işgal edilmesiyle taşlar birbirinden ayrılıyor. 33'ü bir şekilde Kolumbus'un; The Nina, The Pinta ve The Santa Marina adlı üç gemisiyle Yeni Dünya'ya, 33'ü İpek Yolu'ndan geçerek Asya'ya ve kalan 33'ü de Avrupa ile Afrika arasında dağılıyor. Bu hikaye hiçbir tarih kitabında yer almıyor ama dilden dile nesilleri aşarak günümüze geliyor. Tam da tüm İslam dünyası bunların sadece bir efsaneden ibaret olduğuna kanaat getirmişken bir adam çıkıyor ve hikayeyi kanıtlayabileceğini iddia ediyor. İşte bu adam, Dr. Remzi Razem tüm taşları biraraya getirerek dünyayı kötülüklerden kurtarmak için azmediyor.

 

Çizgi romanın her sayısında üç karakterin hikayesi olacak. Örneğin borsayla ilgili bir sorun olduğunda olay mahalline paradan anlayan Gani, akıllı olan ve bu sayede piyasayı açıklayabilecek Hakim ve geleceği öngörebilen Basir gidiyor. 99'un 160 bin tane üçlü kombinasyonu olduğu için, talep geldiği sürece The 99'un hikayeleri devam edecek. Peki The 99'da başka kimler var; her şeyi duyan Sami, tüm gerçekleri bilen Nur, şifacı Bari, inanılmaz güçlü Cabbar ve daha henüz hikayesi yazılmamış diğerleri. The 99 eğer beklenen popülariteyi yakalarsa kim bilir belki de Marvel'ın süper kahramanlarını tarihe gömer.

 

THE 99'IN YARATICISI

 

Tashkeel Medya Grubu'nun CEO'su ve The 99'un yaratıcısı Naif Al - Mutawa, Long Island Üniversitesi'nde aldığı psikoloji eğitiminin üstüne Columbia Üniversitesi'nde işletme mastırı yapmış. Tashkeel Medya Grubu'yla çalışmadan önceki hayatıysa bir hayli ilginç. Kuveyt'te psikolog olarak savaş mahkumlarıyla, ardından New York'ta politik işkence gören hastalarla ilgilenmiş. Bu dönemde tedavi ettiği hastaların çoğu Arap ve Afrikalı'ymış. İşte tam da hayatının bu kısmında çizgi dünyasını değiştirecek bir şeyi fark etmiş; İslam dünyasının günümüzde var olan bir kahramanının olmadığını.

 

Elektronik posta vasıtasıyla görüştüğümüz Mutawa 'Çizgi roman denince akla ya Pokemonlar ve benzerleri ya da evrim geçirmiş Fantastik Dörtlü gibi şeyler geliyor, halbuki İslam dünyasında daha önemli güçler var' diyor. Bu ona kendi insanları için kendi kültürüyle yoğrulmuş kahramanlar yaratma fikrini vermiş. Projesine 8 ülkeden 54 yatırımcının desteğiyle başlamış. Marvel Şirketi de projeye illüstratörleriyle katılmış.

 

http://www.alrdesign.com/blog/uploaded_images/99-732842.jpg

 

EN GÜÇLÜ CABBAR

 

Gerçek adı: Nawaf Al Bilali

 

Boyu: Güçlendiğinde 224, normalde 193 cm

 

Kilosu: Güçlendiğinde 193, normalde 95 kg

 

Memleketi: Suudi Arabistan

 

Mesleği: Maceracı

 

Normal bir ailesi ve normal bir hayatı olan Nawaf'ın kaderi bir mayın tarlasında değişti. Üzerine bastığı için patlayan mayın onu öldürmedi ama toprağın altında bulunan değerli bir taşın Nawaf'ın derisine saplanmasına neden oldu. Ne olduğunu anlayamadan Nawaf bir anda devasa bir insana dönüştü. Ne Suudi ordusu ne de başka bir güç onu durdurabiliyordu. Hapşırsa evler yıkılıyor, adım atsa deprem oluyordu.

 

Güçleri ve yetenekleri: İnsanüstü kuvvetli ve çok zor fiziksel zarar görecek kadar dirençli olan Nawaf kazadan beri artık aynı zamanda Cabbar yani Güçlü.

 

GERÇEĞİN IŞIĞINI GÖREN NUR

 

Gerçek adı: Dana İbrahim

 

Boyu: 168 cm

 

Kilosu: 48 kg

 

Memleketi: B. Arap Emirlikleri

 

Mesleği: Avukat, maceracı

 

Dana zengin bir kız. Çocuk yaşından beri baba sevgisi hariç her şeye sahip. Babası bu açığı onu hediyelerle şımartarak kapamaya çalıştı. Dana arkadaşlarına aldığı pahalı hediyeler yüzünden hep çok popülerdi. Ama popülerliğinin sadece menfaate dayandığını fidye için kaçırılana kadar anlamadı. Haftalarca rehin kaldıktan sonra kimsenin onu kurtarmaya gelmeyeceğini anladı ve kurtulmanın yollarını aramaya başladı. Kaçmak için tünel kazarken içinde tüm geleceğini değiştirecek parlak bir taş olan bir kutu buldu.

 

Güçleri ve yetenekleri: Dana çizgi romanda karşımıza Nur - Gerçeği Gören olarak çıkacak. Değerli taşı 'Gerçeğin ışığını' görmesini sağlıyor ve sahip olduğu ışıkla insanların kalplerindeki iyiyi ve kötüyü görebiliyor.

 

HER ŞEYİ DUYAN SAMİ

 

Gerçek adı: Nizar Babikr

 

Boyu: 165 cm

 

Kilosu: 70 kg

 

Memleketi: Fransa

 

Mesleği: Maceracı

 

Bir okul gezisinde Nizar'ın da içinde bulunduğu bir grup ormanda dolaşırken, bir diğeri nehirde boğulma tehlikesi atlatıyordu. Birbirlerinden yüzlerce metre uzakta olmalarına rağmen Nizar, arkadaşlarının çığlıklarını duydu. Sesleri takip edip arkadaşlarını bulmasına rağmen dilsiz olduğundan yardım çağıramıyordu. O anda bir mucize oldu ve Nizar arkadaşlarının çığlıklarındaki ses dalgalarını yönlendirerek yardım bulmayı başardı.

 

Güçleri ve yetenekleri: İnsanüstü bir şekilde sesleri duyabilme yeteneğine sahip olan Nizar ilerleyen bölümlerde karşımıza Sami-Duyan olarak çıkacak. Ayrıca sesi yönlendirme kabiliyetini de zamanla geliştirecek.

 

ŞİFA DAĞITAN BARİ

 

Gerçek adı: Harun Ahrens

 

Boyu: 183 cm

 

Kilosu: 72.5 kg

 

Memleketi: Güney Afrika

 

Mesleği: Maceracı

 

Afrika'da annesi ve kardeşleriyle yaşayan Harun'un bir gün küçük kız kardeşi hastalandı. Harun doktor bulmak için kasabaya koştu ama döndüğünde kız kardeşi ölmüştü. Onun mezarını kazarken Harun parlak bir taş buldu. Bu taşa dokunmak ona kendini daha iyi ve güçlü hissettirdi. Harun taşı kardeşinin mezarının yanına gömdü. Birkaç yıl sonra da annesi hastalandı. Onu iyileştirmek için her yolu denedikten sonra aklına o taş geldi. Taş annesini mucizevi bir şekilde iyileştirince insanlar deva bulmak için Harun'a gelmeye başladı. Ama bir süre sonra Harun inzivaya çekildi. Ta ki bir gün bir doktor onu bulup dünyayı etkileyen bir salgın için yardımını isteyene kadar.

 

Güçleri ve yetenekleri: Harun karşımıza Bari-Şifacı olarak çıkıyor. Bari'nin dokunuşu insanların içlerindeki enerjiyi bulmasını sağlıyor

http://www.saudiaramcoworld.com/issue/200701/images/superheroes/COMICS_Cover_E2.gif

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Müslümanlığı böyle aptalca şeylere kullanıyorlar ya pes diyorum artık.Ayrıca müslümanlığı böyle insanlara göre değerlendirenlere 2 kere pes diyorum.Yahu müslümanlığı birinin onu yaşayış tarzına göre değerlendiriyorlar herkesin ibadeti kendine diye boşuna dememişler.

 

Ayrıca Maşallah man D: : D: D: S:D : DS: D:D : D:D : S:DS : sd: d:d koltukta salto attım :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Müslümanlığı böyle aptalca şeylere kullanıyorlar ya pes diyorum artık.Ayrıca müslümanlığı böyle insanlara göre değerlendirenlere 2 kere pes diyorum.Yahu müslümanlığı birinin onu yaşayış tarzına göre değerlendiriyorlar herkesin ibadeti kendine diye boşuna dememişler.

 

Ayrıca Maşallah man D: : D: D: S:D : DS: D:D : D:D : S:DS : sd: d:d koltukta salto attım :D

 

Hıristiyanlığı yada paganizimi böyle aptalca seylerde kullanıyorlar bırakda biraz islami kullansınlar demi :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İsa ile o kadar dalga geçiliyor, cadılar hep iblismiş gibi gösteriliyor. E neden şimdiye kadar kimsenin sesi çıkmadı? Yoksa bu kimseler aşağılamak ile din üzerinden mizah yapmanın farkını bilenler olduğu için mi? Bana kalırsa müslümanım diye gezenler aşırı alınganlıklarını bir kenara bırakmalı. Eleştirileri de tehdit gibi kabul ediyorlar. Örnek vermek gerekirse; tasavvufçular Tanrı'ya ulaşmak için nefsini terbiye etmeleri gerektiğine inandılar. Alınganlık mı? Ne kadar zengin olursa olsunlar hiçlik içinde yaşayarak sabretmeyi bildiler, egolarını törpülediler. Müslümanlık sınav gününden önce dua etmek kadar basit ya da kılıç çekip kelle uçurmak kadar yozlaşmış bir inanç değil(di). Şimdiyse ne yazık ki iş işten geçti.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...