Şeytan'ın Fısıldadıkları

Emre Yılmaz' ın birbirinden güzel aforizmalar ile süslediği okunası , tavsiye edilesi kitap. Forumu arattım ama bulamadım , açmak bana nasipmiş .

Kitaptan ;

Tanrıya inanırız. şeytanı ise biliriz...

tanrının kitapları, melekleri ve peygamberleri var.

günahları ve sevapları var.

cenneti ve cehennemi, ahret günleri ve hesap defterleri var.

peki şeytanın nes var ?

içgüdülerimiz ve ortak çıkarlarımızdan başka hiçbir şeyi.

işte bu yüzden tanrı mümin arar...

şeytan ise ortak.

iyiler can sıkarlar. örnek mi; polyanna yı izleyen mi daha çoktur çocukluğunda yoksa yalancı pinokyo yu mu ?

fayda ve yarar

kar ve kazanç

rahat, huzur ve düzen

bunlar değerlerin en bayağılarıdır.

haz ve heyecan ise en soyluları.

yaşatmak ve yaratmak başkaldırmaktır.

kötülük iyilikten daha dürüsttür. kimse mahsuscuktan kötülük yapmaz. kötülüğün doğası dürüstlüktür. işte bu yüzden bütün günahlarımız masumdur...

" ben istedim ben yaptım. kimseyi suçlamıyorum. bedelini de ödüyorum " diyen insan, her ne yaptıysa iyi yapmıştır.

iyilikseverlik vicdanımıza sürdüğümüz bir rujdur.

bize yapılan iyiliklerin bedeli nankörlüğümüzdür. nankörlük; iyilik yapanın birde üstüne bunun keyfini sürmesine engel olur. nankörlük kötülükten gelmez. çok yüksek bir adalet ve hak içgüdüsünden gelir.

çünkü minnet; esaretlerin en kötüsüdür.

nankörlük erdemlerin en doğalı, en içteni ve en yırtıcısıdır. çünkü nankörlük dürüstlüktür. çünkü nankör her zaman haklıdır.

size iyilik yapma hakkını onlara kim verdi ?

genç, güzel, taze ve şuh bir kadın bir hayırsever olmak isteyecek kadar muhtaç değildir. haz ve şer bu yaşlarda çok daha lezzetli ve doyurucudur.

iş dünyasında doğruyu söylemek aptallıktır. siyasette suç. sosyetede ise terbiyesizliktir.

sosyetede siyasette ve iş dünyasında gerçekten dürüst olmaya çalışmak; ayşecik rolünde porno film çevirmeye benzer.

sahtekar; " ben sahtekar değilim " diyenlerdir.

peki ya " ben sahtekarım " diyenler ?

onlar daha büyük sahtekarlardır.

küçük her zaman daha büyüğü gizlemek için itiraf edilir.

sistemin temeli mülkiyettir.

kaba inşaatı devlettir.

çatısı rüşvetttir.

insan hakları, düşünce özgürlüğü ve demokrasi ise sekorasyon kısmı.

eğer birşey ;

mutsuzluğunuzu azaltırsa bir ilaçtır.

mutluluğunuzu arttırırsa uyuşturucu.

yaşamın doğrusu yanlışı, haklısı haksızı olmaz.

hazlısı hazsızı olur.

seçimlerimizin doğruluğu konusunda bu kadar fanatik olmamızın sebebi; bir başka alternatifi deneyecek kadar ömrümüzün olmadığını bilmemizdir.

kimse eşit doğmaz ama herkes eşit ölür.

işte onun için; ölüm acı bir son değildir.

hayatımızın yegane adil başlangıcı ve fırsat eşitliğidir.

AŞK ÜZERiNE :

aşk; yüzmeyi bilmeden bizi attıkları bir deniz.

aşkta akıl susar, delilik konuşur.

beni acıtabilmek için önce nereye vuracağını iyi bilmelisin

nereye vuracağını bilmek için beni çok iyi tanımalısın

beni çok iyi tanımak için sevgilim olmalısın

sevgilim olman için seni çok sevmeliyim

yani ?

yani seni çok seversem beni acıtabilirsin.

aşk ne akdar şiddetliyse ayrılıklar ve kavgalarda o denli şiddetli olur.

hiç kavga etmeyen aşıklar mı ?

onlar sevgililerini değil, ebeveynlerini bulmuşlardır.

büyük ve gerçek bir aşktan beklenen son, her zaman bir faciadır. böyle bir aşk ya bir cinayetle bitmeli yada bir intihar. en iyisi bunların birlikte gerçekleşmesidir. aşıklar için cinayet ve intihar zaten aynı şeylerdir. geriye her zaman bir tek ceset kalır.

sonsuza kadar sürecek yegane aşklar yarım kalmış aşklardır.

ya bir ömür boyu değildir

yada aşk değildir.

ya bir gecelik değildir

yada aşk değildir.

aşk kısmetle gelsede rastlantılarla başlasa da

aşıkların seçimidir yinede aşklarının kaderi...

büyük bir aşk; büyük endişeler, büyük korkular,büyük ihanetler, büyük kinler ve büyük acılara yoldaşlık ederler. büyük bir aşkın hiç bir tarafı küçük kalamaz.

erkekler deli gibi aşık olurlar, zamanla akıllanırlar.

kadınlar ise akıllı gibi aşık olurlar, zamanla delirirler.

aşık olan kadının gözünde başka hiçbir şeyin değeri kalmaz.

aşık olan erkeğin gözünde ise herşey yeniden değerlenir.

aşık olmak erkeğe yakışır.

kadına asla.

kadına yakışan sadece aşktır.

KADINLAR NE iSTER :

ne mi ister ?

hepsini ister.

ve

aynı anda.

kadın erkeğinin kendisine kul köle olmasını ister, oluncada ondan nefret eder.

erkek ise kadının kendisine köle olmasını istemez. oluncada onu sever.

kadın terkedildiği ve aldatıldığı zamanlarda, bir de boşanırken hiç tereddüt etmez. kararlı, şuurlu ve son derece akıllı biçimde bütün umumi strateji ve nokta hücumu taktikleriyle delirir.

delilik kadınlar aklıdır. ve sadece bu özellikler bile,

onların erkeklerden daha üstün sayılmaları için yeterlidir.

kadınlar herşeyi görürler

göremediklerini ise duyarlar

duyamadıklarını ise sezerler.

Hedera Helix ( bir çeşit vahşi sarmaşık ) ile sırılsıklam aşık kadınlar arasında ne benzerlik olabilir ?

her ikiside sımsıkı sarıldıkları mahluku boğarlar.

tanrıya inanmayanlar ateist olurlar.

kadına inanmayanlar ise bilge.

bir ttek hümanistyazar veya düşünür kadın yoktur.

çünkü kadınlar insanlığın en az yüzde ellisinin ne mal olduğunu çok iyi bilirler.

kadınlar ancak kendilerinden daha zeki ve daha üstün bir erkeğe aşık olurlar.

insanlık işte bu yüzden ilerliyor.

sabahları sevimsiz uyanan kadınlar beş para etmezler.

sabahları sevimli uyanan erkekler mi ? onlarda beş para etmezler.

çapkın bir kadını elinde tutabilen bir erkek; her sene bir kaç düzine kadınla birlikte olan bir erkekten çok daha çapkındır.

bir erkek kendini yatmadan önce terkedilirse kötü hisseder.

bir kadınsa yattıktan sonra.

terkedilmiş bir erkek yada kadın kadar rahat elde edilen birşey yoktur.

bütün erkek ve kadın zamparalar bu fırsatı kollarlar.

çapkınlık erkeğin ya intikam alma biçimidir yada yaşama biçimi.

kadınlar mı ?

...

bekarlık tek kişilik bir hücredir

evlilik ise iki kişilik.

seçim sizin.

evlilik aşk ve zamanın büyük bir düellosudur.

gerçekten sadık olduğunuz yegane anlar, deli gibi aşık olduğunuz anlardır.

ondan sonra ya sadık değilizdir yada fırsat bulamamışsınızdır.

sadakat ihanettir.

nasıl mı ?

canım çeker ama yapmam

yani ?

yani sana sadık kalırken kendime ihanet ederim

yani ?

sadakat ihanettir

kıskanç bir kadın huzurumuzu bozar ancak gururumuzu okşar.

ve bencil bir aşık için gururu huzurundan her zaman daha önemlidir.

sevmekten usanmak başkadır, sevmemek başka.

iffet şehveti dizginleyinceye kadar, şehvet iffet ******ya çevirir.

--------------------

devam devam ;

"nefrete sevgiden daha çok güvenirim" dedi şeytan, "çünkü nefretin sahtesi olmaz."

" içgüdülerimiz olmasa kimse kötü; çıkarlarımız olmasa kimse iyi olmazdı "

Son derece güzel bir çalışmadır kesinlikle.Olaya biraz daha eğlenceli açıdan bakmak isteyenlerse luciferin karanlık ve boğum boğum iç dünyasına yolculuğa çıkmaya hazır olsun:)Eğer bunu beğendiyseniz,eğer şeytanın da anlatacak bir hikayesi olduğuna inanıyorsanız kesinlikle "Ben Lucifer"i okumanızı tavsiye ederim.Başlı başına kült bir eser.

"Karanlıklar Prensi'ne 'doğru yol'u bulması için son bir şans verilir. Yeryüzünde masum bir yaşam sürmesi gerekmektedir. Aksi takdirde sonsuza dek yok olacaktır. 'Eski Pazarlıkçı', tüm bedensel zevkleriyle birlikte dünyada bir aylık deneme süresi için anlaşmaya varır. Lâkin bir tuhaflık söz konusudur: Ödünç aldığı bedenin eski sahibi intiharın eşiğinde bir yazardır.

Lucifer dünyaya iner. Ama dünya, tahmin ettiği gibi değildir. Tuzaklar, dolambaçlı yollar, hile ve düzenbazlıkla doludur. Yazarın bedeninde gece hayatına, alkole ve uyuşturuculara kapılır. Onun için yepyeni bir şey olan bedensel zevkler âlemine dalar. Sonunda kendi yaşam öyküsünden bir film çekmeye karar verir. Ama hiç beklemediği bir şekilde yazarın vicdanı ve anılarıyla karşı karşıya kalır.

Lucifer, bize 'Şeytan' olmanın nasıl bir şey olduğunu öğretmeyi umarken, insan olmanın nasıl bir şey olduğunu anlayacaktır.

'Dili kullanımı öyle yerinde, kadın-erkek duyguları üzerine teşhisleri öyle doğru ki, soluğunuz kesiliyor. Cinsiyet konusunda inandırıcılığı Tolstoy'a eşdeğer.'

Time Out"

teşkkürler Nedrim en kısa zamanda edinip okuyacağım. Lucifer hakkında bölük pörçük bilgi sahibi olduğu bir melek ve eminim kitap da çok güzeldir. Şeytanın Fısıldadıklarını da ben tavsiye ederim.

Başlığa adını veren kitabı konuşmaya dönersek: Şeytanın Fısıldadıkları, bir anlamda yazarın ilk kitabı Genç Bir İşadamına Öğütler'in devamıdır. Genç Bir İşadamına... daha çok iş, finans ve "yüksek sosyete" dünyası ile ilgilidir, Şeytanın... ise toplumu daha geniş bir pencereden eleştirir.

Emre Yılmaz insanı güldürür, şaşırtır, beklenmedik yerlerde kızdırır... çünkü haklıdır.

Şeytanın...'da ucundan değindiği uyuşturucu konusuna ayırdığı üçüncü kitabı yıllardır basılamamaktadır.

Bilgilendirdiğiniz için teşekkürler sayın moderatör.Eğer elinizde bahsettiğiniz basımı durmuş olan 3.kitap varsa büyük bir zevkle taksime gelip phantom diye bağırabilirim....