Jump to content

Yaşama Sevinci Yazıları


CehennemdengeleN

Önerilen Mesajlar

http://www.ntvmsnbc.com/news/232180.jpg

 

YAŞAMA SEVİNCİ

 

Hayatta bu kadar mutlu olmayı gerektiren şeyler varken

Üzülmek niye, kendimize eziyet çektirmek niye

Bir düşünün sizi mutlu edebilecek ne kadar çok şey var

Bir bebeğin gülüşü, sevdiğiniz insanın sizi sımsıkı sarması

Annenizin şefkatli kucağı

Daha yüzlerce küçük olay sizi mutlu edebiliyor

Hayatı sevin, her dakikanızı, her saniyenizi doya Doya yaşayın

Çünkü hayat ulaşılmak istenen bir yoldur ve

Bu yolun uzunluğu hiç bilinmez , siz bu yolda ilerlersiniz

Karşınıza bir engel çıkar , siz bu engeli aşıp

Yolunuza devam edersiniz,

Ya da, bu engeli aşamazsınız

Ve bu sizin yolunuzun sonu olur yani ÖLÜM

Hayatınızın anlamını, ölümden dönen bir insana sorun

Yada ölmeyi bekleyen

Yaşamdan hiçbir umudu olmayan bir insana sorun

O zaman düşünün !! ,Değer mi üzülmeye

Bu güzelim hayatı doya doya yaşamak varken

Artık üzülmeyi bırakın ve GÜLÜN !!!!

 

http://www.yazgulu.com/kartlar/jpg/mutluluk.jpg

 

Ruh Sağlığı İçin...

  • Öylesine güçlü olun ki, hiçbirşey huzurunuzu bozmasın


  • Dostlarınıza değerli oldukları duygusunu verin


  • Her şeyin en iyisini düşünün..


  • Geçmişin hatalarını unutun ve onlardan yararlanın


  • Neşeli davranın ve herkese gülümseyin..


  • Kuşkular karşısında çok düzeyli, Öfke karşısında çok olgun, korkular karşısında çok güçlü ve sorunlar karşısında çok mutlu olun ki, bu saydıklarımızla başedebilin.


Christian Larson

 

Mutluluğun Sırları...

  • Yürüyüşe çıkın, temiz hava iyi gelebilir.


  • Avaz avaz şarkı şöyleyin

    http://80.190.202.79/smiles/cheesy.gif


  • Evde kedini veya köpeğiniz varsa, onu kucağınıza alıp okşayın, sevin dertleşin.


  • Birisini mutlu edecek bir şeyler düşünün ve hemen yapın.


  • Yaşamınızın mutlu anılarını anı defterinize yazın.


  • Çok sevdiğiniz biriyşe güzel bir yerde buluşun.


  • Yaşamınızda sizi mutsuz eden korku ve öfkelerden kurtulmaya karar verin.


  • Birine armağan verin, sevdiklerinizi sürprizlerle mutlu edin.


Sizde bu listeye mutlu olduğunuz anıları ekleyin göreceksiniz ki hayatta ne kadar küçük olaylardan mutlu olabiliyormuşuz..

 

 

MUTLULUK NEREDEDİR?

 

Mutluluk; Cana can katanımla bir yaz denizinin karşısında, bir ağaç gölgesinderir. Tedirgin edilmeden uyunan bir toprak parcasındadır. Bir bahar sabahında cıplak ayakla koşulan ıslak çimenlerdedir. Sıcak bir günün bitimine doğru birdenbire esiveren serin bir yeldedir. Güvenli bir düşüncenin aydınlıgında, sıcasık bir omuzun, dizlerin yumuşaklığında sevi'sinde, uygun bir sesin titreşimindedir. İstekle ısırılan bir peynir diliminde, yanarak içilen bir yudum suda, özlemle aranan bir fincan kahvededir. Bakkaldan alınan bir paketi taşırken dergilerden yapılmış kesekâğıdında gözucuyla okunuveren güzel bir sözdedir. Günün ilk aydınlığında, gecenin son karanlığındadır. Özlenen can tadının meyva çiçeği tadına dönüşümündedir, renk renk duyguların oluşumunda bilinmeyen renklerin şekillenmesindedir, yüreğin dudaklarındadır. Bir annenin oksayışında, bir babanin bakışında, bir can'ınn dokunuşunda, çocuğun gülüşündedir. Bir ayrılışta dudaklara can ateşiyle konan öpücüktedir. O Can Sesini Duymaktadır. Yarınları istemektedir......

--------------------

http://www.donusumkonagi.net/admin/makale/mutluluk(3).jpg

 

Mutluluk, Ayrıntılarda Gizlidir

 

Ailesi ve kendisini seven hiç kimsesi olmayan bir yetim kızla ilgili çok güzel bir masal vardır. Kendini çok ama çok üzgün ve yalnız hissettiği bir gün, çayırda yürürken, bir çalıya küçük bir kelebeğin takıldığını görür. Kendini kurtarmak için çabaladıkça, dikenler onun narin bedenini daha çok hırpalar. Küçük yetim kız dikkatle kelebeği kurtarır. Uçup gitmek yerine, kelebek güzel bir periye dönüşür. Kız gözlerine inanamaz.

 

Peri, kıza, "Senin eşsiz iyi kalpli davranışın için, sana bir dilek dileme hakkı veriyorum." der. Kız bir an düşünür, sonra "Mutlu olmak istiyorum." der.

 

Peri "Peki" der, ona doğru eğilir ve kulağına fısıldar. Sonra da ortadan kaybolur.

Kız büyüdüğü sürece, ondan daha mutlu kimse yoktur. Herkes ona mutluluğunun sırrını sorar. O ise gülümser ve "Sırrım, küçük bir kızken iyi kalpli bir periyi dinlemiş olmamdır." der.

 

Yaşlanıp, ölüm döşeğine düştüğünde, komşuları etrafına toplanırlar. Sırrının da onunla birlikte yitip gitmesinden korkmaktadırlar. "Lütfen bize söyle" diye yalvarırlar. "İyi peri sana ne dedi?"

Sevimli yaşlı kadın gülümser ve "Bana şöyle söyledi" der: "ne kadar güvende, ne kadar yaşlı ya da genç, zengin ya da fakir olursa olsun herkesin sana ihtiyacı var"

--------------------

http://img70.imageshack.us/img70/9761/219090206050050338bg1tu7.jpg

 

HERŞEY SENDE GİZLİ

 

Yerin seni çektiği kadar ağırsın

Kanatların çırpındığı kadar hafif..

Kalbinin attığı kadar canlısın

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...

Sevdiklerin kadar iyisin

Nefret ettiklerin kadar kötü..

Ne renk olursa olsun kaşın gözün

Karşındakinin gördüğüdür rengin..

Yaşadıklarını kar sayma:

Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

 

Ne kadar yaşarsan yaşa,

Sevdiğin kadardır ömrün..

Gülebildiğin kadar mutlusun

Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin

Sakın bitti sanma her şeyi,

 

Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer

Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın

Bir gün yalan söyleyeceksen eğer

Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret

Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın

Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın

Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.

Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

 

İşte budur hayat!

İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın

Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün

Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

Çiçek sulandığı kadar güzeldir

Kuşlar ötebildiği kadar sevimli

Bebek ağladığı kadar bebektir

Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin kadar sevilirsin...

--------------------

http://resim.sanalsayfalar.com/resimler/Hayvanlar_Alemi/image/Eastern_Tailed_Blue_Butterfly.jpg

 

KELEBEK KANADINDA YAŞAMA SEVİNCİ

 

Kanatları kırılmış bir kuş gibi pencerenin önünde duruyordu kadın. Umutları yıkılmış. Güzel olan hiç bir şeyin farkında değildi. Yaşam ve ölüm o ince çizgi üzerinde dengesini kaybetmek üzereydi. Pencerenin dışında yaşanan yoksul intiharları düşündü. Bir çok insan konuşarak anlatamadıklarını dama çıkarak anlatıyordu. İşsizlikten, parasızlıktan bunalan ve her kapı yüzüne çarpılan artık damda iş arıyordu. Sevda ihtilalleri yaşanıyordu yüreklerde ama aşk çok pahalıydı ve köprü üstlerinde satılığa çıkıyordu. "Anlaşılan ve kutsal olan bir tek ölüm müydü?" diye düşündü kadın. Bir kıvılcımla ağaç, orman ve yeşil ölüyordu. Mateme bürününce dağlar bize yeşilin güzelliğini hatırlatıyordu.

 

Yaşanan her son, görüş mesafesini bir süre açıyor sonra açı yine daralıyordu. Öyle ise intiharı, intihar olmaktan çıkmalıydı. Korumaya çalıştı kendini düşüncelerinin dehşetinden. Kalktı, bir dostunu aradı. Baktı ki dostu ondan daha düşmandı kendine.

 

Voltalar atarken pencere ve duvar arasında bir kelebek girdi içeriye. Kadın durdu. Kelebeğin güzelliği ile döküldü düşüncelerin dehşeti. Bşının üzerinde dönerek gül kadifesi dokunuşlar ve ışıltılar bıraktı tenine. Ömrünün büyük bir kısmını çirkin bir böcek olarak geçiren, doğanın saçlarını süsleyen bu mutlu fiyonklar, sadece bir gün yaşayarak ipek gibi bir dünya bırakıyorlardı arkalarında.

 

Kelebek kadının ellerine kondu.Yaşanan son, birşeylerin başlangıcı olmuştu. Yaşama sevincinin açısı yüzseksen dereceyi gösteriyordu. Bir daha nerede, nasıl daralır bilemezdi. Belki de bir kelebek yada doğanın minik mucizelerinden biri, kendi sonuyla karşılaşmak için bir başka açıyı aralardı veya iki çubuk üst üste gelebilirdi. Acele ile cam bir kavanoz bulup kelebeği içine bıraktı.

 

Yaşamalıydı. Fırtınaların önünde durarak, depremlerle yıkılmayarak, kırıla -döküle, buruk-ırık da olsa. Kimbilir belki yine bir sevda ihtilali olmalıydı birinin yüreğinde. Bir filazofun sözünü hatırladı: "Güzel yaşamak zordur." Zor olsa da yaşamalıydı güzel olan her şeyi.

 

Tekrar yürüdü pencereye. Gözleri yine dışarıdaydı. Ama köprüleri, damları aramıyordu. Bir çok insan vardı camın dışında. Bir çok umut, acı, mutluluk...Biraz önce ölümün ince çizgisinde olduğunu kimse bilmiyordu ve bilmeleri de gerekmiyordu.

 

Birgün yaşama sevincinin açısı yine daralırsa nereye bakacağını iyi biliyordu. Kavanozu aldı, evinin en güzel köşesine, her zaman görebileceği bir yere koydu ve uzun zuzun seyretti.

--------------------

YAŞAMA SEVİNCİM

 

Bütün güzel kadınlarını bu dünyanın

Sevdim, diyebildiğim zaman

Bütün kentlerini gezdim, denizlerine girdim

Ve artık bir tek taş kalmadı tanımadığım,

bir tek yüz, bir tek yer adı

Söylenecek bütün sözleri dinledim ve söyledim

bütün söyleyeceklerimi

Acının bütün uçurumlarına indim ve çıktım

sevincin bütün dağlarına

Bütün çiçekleri kokladım ve kopardım

bütün meyveleri dallarından

Ismarladığım yağmur, savrulmadığım yel

kalmadı...

 

Bütün haklı kavgalarında dünyanın

dövüştüm, diyebildiğim zaman

Okudum bütün kitapları, bütün şiirleri yazdım

Ve topladım bütün dillerin en güzel sözlerini,

sıraladım tek bir sözlükte

Bütün mayınları, bütün dikenli telleri

ayıkladım sınırlardan

Ve bir tek zorba çıkmadı önüme.

Bu dünyada acı çeken tek bir insan yoktur,

diyebildiğim zaman

İşte o zaman ölebilirim.

 

Toprağımda bir çığlık olur da büyür

yaşama sevincim...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ben mutluyum cünkü yasıyorum :D ben mutluyum cünkü saglıklıyım:Dben mutluyum cünkü anneyim:Dben mutluyum cünkü ohhhhbeee bosanıyorum:Dben mutluyum cünkü hayat cok güzel:Dben mutluyum cünkü umutlarım var:Dben mutluyum cünkü ......... galiba ............ yaa aşık olacam gibi bir his var...... içimde:D................................

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu satırlar özetliyor sanırım her şeyi ;

 

Ne kadar yaşarsan yaşa,

Sevdiğin kadardır ömrün..

Gülebildiğin kadar mutlusun

Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin

Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.

 

 

ağladığım kadar güleceğim....umarım....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

> Amerika'da yasayan bir cocugun 100 dolara ihtiyaci olur.

> Bu 100 dolara sahip olabilmek icin

> günlerce, gecelerce

> dua eder.

> Sonunda ulasamayinca Tanri'ya mektup

> yazmaya karar verir.

> Amerikan Posta Idaresi, üstünde

> yazili adres olarak

> sadece

> "Tanri,ABD" olan mektubu Bay

> Baskan'a vermeye karar verir.

> Baskan mektubu alinca cok hoslanir,

> cok duygulanir

> fakat 100 dolar

> yerine 5 dolar koyar. 5 dolarin

> kücük bir cocuk icin yeterli olacagini düsünür.

>

> Cocuk gercekten de 5 dolara sahip

> olmakla tatmin olur ve Tanri'ya

> tesekkür mektubu yazmaya koyulur:

>

> -"Sevgili Tanrim, parayi yolladigin

> için tesekkürler. Ama

>

> mektubu Beyaz Saray üzerinden

> yollamissin ve tabii her zamanki

>

> gibi oradaki ibne de 95 dolarini

> kesip silah almis olmali.

> bana 5 dolar ulasti.

> Yine de tesekkürler."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yunanlılar baklavamızı, kemençemizi sahiplenmiş amerikalılarda bizim nasreddin hocamızın espirilerini sahipleniyo, hehe

 

Nasreddin Hoca her gece Allah`ım bana 100 altın diye dua edip yatıyormuş. Komşusu bir gün bunu duymuş. Şaka yapmak istemiş. Tavandan 99 altın sarkıtmış. Hoca bunları alıp saymış.99 tane olduğunu görmüş. Ama ` 99``u veren Allah 100``üde verir` diyerek altınları almış. Ertesi gün komşusu `hoca ver altınlarımı` demiş. Hoca `olmaz onları bana Allah gönderdi`demiş. Adam `gel karakola gidiyoruz`demiş. Hoca`gelmem` demiş,adam`gel` demiş.Hoca`ver atını geleyim`demiş, adam vermiş. Bir süre gitmişler.Hoca `üşüdüm ver montunu, yoksa gelmem` demiş ve adam vermek zorunda kalmış.Mahkemeye gelmişler. Adam kadıya olayı anlatmış. Hoca`yalan söylüyor kadı bey bu adam delidir. Sorsanız dışarıdaki atı da sahiplenir`demiş. Adam`evet, benim` demiş.Hoca `üzerimdeki montu bile sahiplenir`demiş. Adam`evet, benim`demiş. Hoca `gördünüz mü kadı bey? Herşeyi sahipleniyor` demiş. Kadı`evet, atın bu adamı içeri` demiş. 99 altın, mont ve at hocaya kalmış.

 

paylaşım için teşekkürler :D

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ne o, ağlıyormusun?

Neden?

Hayatta hic bir sey sebepsiz değildir

Gel bak buralarda her şeye gulumseyenler var

Zorda olsa gülme sevincini yaşayanlar var

Gel katıl bize hayat boyu gülümse

İnan hiç pişman olmayacaksın

İlle ağlamak istiyorsan ağla, rahatla ve bitir ağlamanı

Cunku aglamak sinirli ama gulmek sonsuzdur

Sana yasam sevincini kazandiran tek sey

Gulumsemedir sevgidir hayata dort elle sarilmaktir.

Bir kaplumbaga ters dondu

Bak gulumsuyorsun sadece gulme

Gel onu eski haline getirelim

Bak bir sey daha ogrendin, yardimseverlik!..

O da insanlari sevmeyi ve yardim ettiklerini ogrendi

Gel cocuk yuvasina gidelim

Bak saf duygular var orada

Hadi gel paylas ogren paylasmayi cocuklardan

Gulmeyi, sevmeyi, paylasmayi, yardimseverligi

Eksilmesin tebessumlerin

Eksilmesin baharlarin

Eksilmesin icten gelen sevgiler

 

Dünkü geçmiştir ondan bahsetme,

Yarınki gelmiş feryat etme

Gelmiş ve geçmiş üzerine temel kur,

Halini hoş tut, ömrünü berbat etme

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

hayatı sevmenin, ona sımsıkı sarılmanın adı polyannacılıksa sana göre öyle, gülümseyen, inadına gıcıklıına, hayattan intikam alırcasına gülümseyen herkes bir polyanna. hayata olumlu bakmak, sadece pembe bir gözlük takıp boş bi iyimserliin ardından kendini kandırmak deildir. oyun oynuyacak vaktinmi yok. al, hayat zaten bir oyun. perdeler açılıp perdeler kapanıyo. oyunun kurallarını ben kurmadım, ama değiştiremiyorum demek değil bu. hayat değişir. kaderler değişir. nasıl bakarsan hayata, hayatda sana onu verir. yoksada dünyaya gelirsin, doarsın, büyürsün, evlenip bi aile geçindirisin ve çekip gidersin. kalıpların içinde kalmış, mucizelerin ve ışığın dışında kalmış, boşuna yaşanmış anlamsız bi hayattır bu ve hiç kimsedede izin kalmaz. ama bir tebesümünle başkalarında izin kaldıı sürece yaşarsın ve hayattanda zevk alırsın...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

poliyannacılıkmı?ben çocukken poliyannadan nefret ederdim.neden biliyormusun o benim yapamadıklarımı yapıyordu sadece mutlu oluyordu.mutlu olmak için rol yapması gerekse bile rol yapıyordu ama mutlu oluyordu.bunu ne zaman anladım biliyormusun 80 yaşındaki babannem beyin tümörü varken yaşıyordu ama 22 yaşındaki erkek arkadaşım trafik kazasında öldüğünde.ölüm o kadar yanımızdaki ne zaman geleceği belli olmuyor.işte o geldiği an arda dönüp bakıldığında üzülmek değil ufak bir tebessüm yeter.bizler öyle çok mutlu olmalıyızki sağlığımız organlarımız uzuvlarımız tam.olmayanlar bile mutluyken biz neden üzgünüz neden halimize şükredip mutlu olamıyorken neden nankörlük yaparız hiç ama hiç anlamam.buysa poliyannacılık ben poliyannanın tahtına göz diktim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

ÇOCUKLUK

 

Affan Dede'ye para saydım,

Sattı bana çocukluğumu.

Artık ne yaşım var, ne adım;

Bilmiyorum kim olduğumu.

Hiçbir şey sorulmasın benden;

Haberim yok olan bitenden.

 

Bu bahar havası, bu bahçe;

Havuzda su şırıl şırıldır.

Uçurtmam bulutlardan yüce,

Zıpzıplarım pırıl pırıldır.

Ne güzel dönüyor çemberim;

Hiç bitmese horoz şekerim!

 

(Cahit Sıtkı TARANCI)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...