Jump to content

Değişik Şuur Halleri « Psişik Güçler


falco x

Önerilen Mesajlar

Psişik becerilerin gelişmesi, şuurunuzu iradî olarak değiştirme yeteneğinize dayanır. Aslında farkına varsanız da, varmasanız da değişik şuur hâllerini zaten işletmektesiniz. Bu bölüm, zaten kullandığınız hâlleri tanımanıza ve anlamanıza yardım edecektir. Kullanmayı ve böylece geliştirmeyi dilediğiniz diğer hâller de tanımlanacaktır.

 

Şuur, tüm mantal melekelerin tamamen faal olması diye tarif edilebilir. Bunun dışında bir şey, farklı ya da değişik şuur hâlleridir. Değişik şuur hâlleri arasında şunlar vardır: Dalgınlık, gündüz rüya görme, gece rüya görme, ipnotik hâller, trans ve meditasyon. Yirmi dört saat içinde zamanın çoğunu, tümüyle uyanıklıktan çok bu değişik şuur hâlleri içerisinde geçiririz.

 

Araba kullanmak, bahçe süpürmek ya da bulaşık yıkamak gibi rutin bir işe takıldığınızda, sık sık zihninizin "başıboş dolaşmasına" izin verirsiniz. Zihin o sırada nereye gider acaba? Hiçbir yere gitmez, basitçe yapmakta olduğumuz işin dışında bir şeye odaklanır. Arabayı kullanmakla beraber gündüz rüyası görmeye başlarsınız.

 

Gündüz rüyası, kendinizi o anki ortamınızdan ayırma ve farklı bir realiteye yerleştirme hüneridir. Gündüz rüyası basitçe realiteden kaçış değildir; o, dış benliği ve iç benliği dengede tutmaya yardım ederek hayatî bir fonksiyonu yerine getirir. Gündüz rüyası, gelecekle olmasını istediğiniz şeyi gözünüzde canlandırma fırsatı sağlar. Bazen göreceğiniz biriyle mantal bir konuşma, bir prova yaparsınız. Aynı diyalogu, sonuçlan değiştirerek birçok kere tekrarlarsınız. Böylece gerçek görüşme zamanı geldiğinde, karşınızdaki kişinin söyleyeceklerine hazırlanmış olursunuz. Hiç şüphesiz, bunu her zaman yapmak çok zaman kaybettirir. O hâlde bu hayalî ya da prova kabilinden konuşma muhtemelen iş mülakatı, veli öğ retmen toplantısı ya da kişisel bir yüzleştirme gibi stresli durumlarda yapılacaktır.

 

Gündüz riyalan bazen, bir kadının gece Robert Redford'u ya da bir erkeğin Bo Derek'i hayal etmesi gibi, arzu tatmininden ibarettir. Genel olarak, erişilmesi mümkün olmayan bir şeyi arzu ettiğinizde, gündüz riyalan o arzuya bir tatmin yolu temin eder. Gündüz rüyaları, eksikliğini çektiğiniz bir şeyi telâfi eder, böylece daha az, mahrumiyet duygusu hissedersiniz.

 

Elde edilebilecek bir şey hakkında gündüz rüyası gördüğünüzde, bunun adı, gözde canlandırma olur. Gözde canlandırma yeteneği, sizi istediğiniz şeye bir adım daha yaklaştırır. Dikkatinizi hedefinize odaklayarak ve sonra mantal enerjiyi ona doğru yönlendirerek istediğiniz şeyi elde edersiniz. Daha sonra, hedefe varmak için gerekli işleri yapmanız gerekir. Birçok insanın odaklanmaları yeterli olmaz ve faaliyete geçemezler. Berrak bir fikir ya da resim işin esasını oluşturur. Bunun peşinden, berrak ve ayrıntılı mantal imajlar yaratmada başarılı olan gelişmiş imajinasyona sahip insanların, bunu yapamayanlara nazaran amaçlarına ulaşmak bakımından daha yüksek bir şansa sahip olmaları gelir. Gündüz rüyalarınıza daha fazla dikkat harcamak ve onları hedeflerinize doğru yönlendirmek suretiyle, gözde canlandırma becerileriniz gelişir. Bu ise, psişik becerilerinizin eğitimine yardım eder.

 

Dalgınlık, gündüz rüya görmenin negatif bir ifadesidir. Zihninizi "boş"a aldığınızda meydana gelir, ancak bu vitesi verimli kullanacak istek yoktur. Fiziksel ve mantal verimliliğiniz askıya alınmış durumdadır. Dalgınlık, çevremizde olup bitenlere dikkat göstermemeyi tercih ettiğimizde ortaya çıkar. Uygunsuz bir zamanda odaklanmamayı seçeriz. Bu, en düşük enerji hâlidir.

 

Dalgınlığın zıddı, Doğu guruları tarafından öğretilen "boş zihin"dir (no-mind). "Boş zihin", düşünme gibi mantal faaliyetin askıya alındığı bir uyanıklık hâlidir. Bu tarafsız idrak hâli, yüksek bir enerji durumunu ifade eder. Gündüz rüyalarının farkına varmak ve yönlendirmek suretiyle neticede onları askıya alabilecek ve "boş zihin" hâline geçebileceksiniz. İhtiyaçlarınıza bağlı olarak nasıl muhtelif gündüz rüyası türü varsa, aynı şekilde, çeşitli gece rüyalarınız da söz konusudur. Uyku hâli sırasında, rüyalarınız, gündüz rüyalarıyla aynı fonksiyonu görürler: İç ve dış benliklerinizi temasta tutarlar ve birbirlerini dengelemelerine yardım ederler.

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

BENDEDIŞI DENEYİMLER

 

Bütün insanlar için rüya görmek zorunluluktur. Çalışmalar, insanların rüya gömleksizin birkaç günden fazla yapamadıklarını göstermiştir. Zaten belli bir süreden sonra mantal sapma tezahürleri kendini göstermeye başlamaktadır. Rüya görmenin temel işlevi, şuuraltınızın, uyanıklık durumunda çözemediğiniz bazı hayatsal sorunlar üzerinde aralıksız çalışmasına izin vermektir. Böyle bir zaman olmasa, ağır mantal gerilimler ortaya çıkar. Zor bir zaman yaşadıktan sonra, daha fazla uykuya ihtiyaç duyduğunuzu fark ettiniz mi? Uyku, sorunlardan kaçış olmaktan ziyade, şuuraltının bir sorunu çözme zamanıdır.

 

Rüyalarımız şuuraltımıza bir giriş oluştururlar. Şuur ve şuuraltı benliklerinin ahenkli bir şekilde etkileşmeleri psişik becerilerin gelişmesi için gereklidir. Bu nedenle rüyaları anlamak ve onlar üzerinde çalışmak gereklidir. Ama önce rüyalarınızı hatırlamanız gerekir, değil mi? Aslında hepimiz rüyalarımızı hatırlama yeteneğine sahibiz, ama çoğumuz bunu yapmayız.

 

Rüyalarınızı hatırlamada sorununuz varsa, uykuya dalmadan önce iki üç defa bir doğrulamada bulunun. Örneğin, "Rüyalarımı hatırlayacağım." deyin. Bu faaliyetinizin sonuç vermesi birkaç hafta alabilir, ama sonunda, gecede birkaç kez bir rüyayla uyanacaksınız. Yatağınızın baş ucunda bir kalem ve not defteri bulundurun ve de rüyalarınızı kaydedin. Sabahleyin notlarınızı tekrar gözden geçirin ve eksik kalan ayrıntıları tamamlayın. Rüyalarınızı hatırlama ve kaydetme konusunda kendinizi bir kez eğittikten sonra gelen adını, rüyaları yorumlamaktır. Bazı rüyalar, şuuraltınızın günün tüm olaylarını gözden geçirdiği filtreleme rüyalarıdır. Bunlar bazen tıpatıp aynı, bazen sembolik olurlar. Filtreleme rüyaları genellikle, gece uykusunun başlarında görülürler.

 

Bazı rüyalar, henüz oluşmamış olayların görüldüğü haberci rüyalardır. Bu tip rüyalar genellikle berraktır ve kolayca hatırlanırlar. Rüyada gördüğünüz olay, genellikle doksan gün içinde oluşur. Size belli belirsiz aşina gelen bir şey, çoğu kez, o şeyi rüyanızda zaten yaşamış olmanızdan dolayıdır. Rüyalarınızın çoğu, günlük sorunlar üzerinde çalıştığınız psikolojik bir iç tanzim sağlar.

 

Rüyalarınızı anlamanıza yardımcı olmak üzere kendinize sorabileceğiniz pek çok soru vardır. Bu rüya, uyanıklık tecrübelerinin sadece yeniden gözden geçirilmesi midir? Bu rüya, bana şuurlu olarak korktuğum bir tecrübeyi mi yaşattı? Eğer bu bir uyanık hayat tecrübesi ise, ondan ne öğrendim? Bu rüya, sadece arzu ettiğim şeyi, bir isteğin tatminini mi yansıtıyor? Bu rüyada aşırı bir uç mu var? Eğer öyleyse, uyanıklık yaşamımda bunun zıddı olan aşın uca mı gideceğim? Acaba bu rüyada kozlar değişti mi? Yani, uyanıklık hayatında karşımdaki insanların yerine geçtiğim bir hâl mi yaşıyorum? Biraz zaman harcamak ve uygulama yapmakla, rüyalarınız kendinizi daha iyi anlamada size yardımcı olacaktır.

 

Bazı rüyalar fizik bedeninizle alâkalıdır. Örneğin, rüyanızda muz görmüşseniz, potasyum eksikliğiniz olabilir. Eğer rüyanızdaki mekân mutfaksa, yorum, rejim yapmakla ilgili olabilir; ama rüya mekânı banyo ise, tuvalete çıkma anlamına gelebilir. Şayet kırılan bir araba sileceği görürseniz, bir görme sorununuz olabilir.

 

Rüyalar, içinde yaşadığımız realiteyi geçici olarak iptal ettiğinden, orada yaşanan bazı olaylar imkânsız, hatta acayip olabilir. Bir rüya ne kadar tuhaf olursa olsun, hayatınız için bir anlam taşır. Eğer rüyanızı yorumlayamazsanız, daha objektif olan bir dostunuz muhtemelen bunu yapabilir. Bu da olmazsa, bırakın rüyanız not defterinde kalsın; birkaç gün sonra tekrar bakarsınız. Geçen zaman genellikle mânânın belirginleşmesine yardım eder.

 

Yapabileceğiniz bir başka şey, mesajı almadığınızı, aynı konu ile ilgili, ama bu kez anlayabileceğiniz başka bir rüya istediğinizi şuuraltınıza söylemektir. Aynen uyanıklık durumunda yaptığınız gibi, rüya durumunda da şuuraltınızı yönlendirebilirsiniz. Buna, programlama denir.

 

Programlama işlemini kolaylaştırmak için atmanız gereken bazı adımlar vardır. Yatmadan bir saat önce, gevşemek için hangi usulü biliyorsanız, onu uygulayın. Ilık bir banyo almak yararlıdır. Yoga yapanlarınız varsa, bu da iyi gelir. Fiziksel duyuların tatmini için gerekenleri yapmış olun. Bundan sonra, o gün yaşadığınız bütün olayları sırasıyla, yavaş yavaş, ama mümkün olduğu kadar objektif bir şekilde, kendinizi katmadan gözden geçirin. Ardarda geliş önemlidir.

 

Bu adım, rüya filtreleme zorunluluğunu hafifletir. Sonra, uyku sırasında şuuraltı dikkatinizi yönlendirmek istediğiniz sahayı belirleyin. Işıklan söndürün. Çok fazla enerji harcamadan, meseleyi, mümkün olduğu kadar uzun süre zihninizde tutun. Araya başka düşünceler girecektir. Onları yumuşak bir şekilde bir tarafa itin. Zihninizi, sımsıkı yapışmadan ve sertlik göstermeden hedefiniz üzerinde tutun. Uykuya dalmadan hemen önce, görmek istediğiniz rüyayı mırıldanmanız, şuuraltınızı konuya odaklamak bakımından iyi bir usuldür.

 

Rüyaların programlanması çeşitli sonuçlar getirir. Kimi zaman problemlerinizin çözümü, yardım isteğinde bulunduğunuz hemen o gece rüyanızda beliriverir. Kimi zaman ise bu, birkaç gün ve gece olabilir. Bazen rüyanın tümünü hatırlarsınız, bazen de sadece çözümü.

 

Uyku sırasında zihninizde olup bitenleri hatırlamada ustalık kazandığınız zaman, aynı anda bedeninizde oluşanları da hatırlama üzerinde çalışabilirsiniz. Ben buna "uykuda uyanıklık" diyorum. Bunu bir kitapta okuduğum zaman denemeye karar verdim. Bir gece yatağa uzanıp tekrarla şunu dedim: "Bedenim uyurken, ben uyanığım. Uyuyan bedenimde olup bitenlerin sürekli olarak farkındayım." Bu ısrarlı konsantrasyon, beni uyanık tutmaktan başka bir işe yaramadı. Bunun üzerine bu işten vazgeçtim ve ardından uyumuşum. Ama birdenbire tümüyle gevşemiş, uykuda olan bedenimin farkına varmayayım mı? Programlamanın işe yaradığını sevinçle anladım. Rüyalarımı gözledim ve bedenimin nasıl tümüyle atıl vaziyette olduğunu müşahede ettim.

 

Sonra, bacaklarıma doğru bir enerjinin nasıl aktığını gördüm; bacaklarım bu sayede yer değiştiriyor ve hareket ediyordu. Büyülenmiş vaziyette uyanma sürecini gözledim. Ağır, yatağı çukurlaştırmış vaziyette, enerjiyle dolmuş bedenim yavaş yavaş hayata döndü. Bulunduğum durumdan rahatsızlık hissettim; bu nedenle kımıldamaya ve esnemeye başladım. Saatin tiktakları ilerledikçe bana, büyüyüp genişlemişim ve hafiflemişim gibi geldi. Bedenimi hissetme tecrübesine öyle dalmışım ki, ancak bir saat sonra uyandığımı fark ettim. Uyanma süreci çok yumuşaktı; anî bir değişim söz konusu değildi. Daha önce böyle bir tecrübe yaşamama rağmen, bu olay bana şunu gösterdi ki, uyanıklık ya da farkındalık, şartlardan ziyade bir seçme meselesidir.

 

Bazı insanlar anîden uyanıverir; sanki bir düğmeye basmışlar gibi, şuursuzluktan şuurlu hâle geçerler. Bazıları ise, her iki hâl arasında gidip gelerek yavaşça uyanırlar. Bu hâllere verilmiş adlar vardır. Uyanma ve uyuma ya da uykuya dalma arasındaki safhaya ipnonomik, uyku ve uyanma arasındaki safhaya da ipnogojik denir. Anlayamadıkları bu fenomeni yaşayanlara öğütlerde bulunan bir kimse olarak, uyanmadaki ipnogojik geçiş sırasında kendine has bir felç geçiren birkaç kişiye rastladım.

 

Bunlar uyanıp da tamamen kendilerine geldiklerinde, iradî olarak konuşamadıklarını ve hareket edemediklerini görmüşlerdi. Korktukları takdirde, bu duyum uzuyordu. Fakat her halükârda iradî olarak hareket kabiliyeti kısa bir süre sonra tekrar kazanılıyordu. Bu durumda beden, bir hareketi yapmak için gereken enerji düzeyine ulaşmada, bedenini kullanmak isteyen o kişiye göre yavaş kalıyordu. Bu olayı bana bildirenlere direktifim, rahat olmaları ve gevşemeleri, olayı korkusuzca müşahede etmeleri ve ondan zevk almaları şeklindeydi.

 

Şuurun bu gidip gelme hâlleri sırasında, akıl yürütecek, fakat entelektinizin şuuraltınızı tıkamayacak kadar uyanık bir durumda bulunursunuz. Bu nedenle, iç benliğinizi programlamanız için fevkalâde bir fırsat sağlayan bu hâllerde, alışılmış hâllere göre çok daha açık ve alıcı vaziyette olursunuz. Bazı kimseler, programlarını teybe kaydederler ve uyurken çalmaya başlarlar; böylelikle mesaj şuuraltına, uyanık hâlde bulundukları duruma göre daha hızlı kök salar.

 

Beden dışı deneyimler, birçok insanın zannettiğinden daha yaygındır. Ancak, pek çok kimse bu deneyimini hatırlamamaktadır. Bazıları ise rüya gördüklerini sanırlar. Beden dışı deneyimler başlangıçta müzakere ettiğimiz şekilde diğer şuur hâlleri gibi kendiliğinden olur. Siz bu tecrübelerin daha çok farkına varabilecekken, bunlar irade dışı olarak, yani sizin şuurlu yönlendirmeniz olmadan oluşurlar. Değişik şuur hâllerini kasıtlı olarak meydana getirmek de mümkündür tabiî. Bu, ancak kendi kendimize şuurumuzu değiştireceğimize dair vereceğimiz ciddi bir karar sonucu ya da başkasına, bizim adımıza bunu yapmasına izin vermemiz sonucu oluşurlar.

 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...