Jump to content

Nikola Tesla


darkmoon1111

Önerilen Mesajlar

NIKOLA TESLA

--------------------------------------------------------------------------------

 

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/d/d4/N.Tesla.JPG/225px-N.Tesla.JPG

 

 

 

 

 

"Nikola Tesla" adı size bir şey hatırlatıyor mu? Tanıdık geliyor mu bir yerlerden? Eminim ki Tesla'nın adını duyan Türk vatandaşlarının sayısı pek azdır...

 

Nikola Tesla, bir takım çevrelerce bilim dünyasından adeta silinmeye çalışılan büyük bir isim. Tesla o kadar çok ve önemli bilimsel gelişmeye imza atmış bir şahsiyet ki kendisi ancak Edison ile kıyaslanabilir. Hatta ondan bile daha önemli işler yaptığını söylemek asla yanlış olmayacaktır.

 

Nikola Tesla 1856 yılında Hırvatistan'da dünyaya geldi. İnanılmaz bir hafızası vardı. Altı dili çok rahat konuşabiliyordu. Gratz'daki Bilim Enstitüsü'nde 4 sene Matematik, Fizik ve Mekanik okudu. Ama onun esas ilgi alanı elektrik oldu. O dönemlerde elektrik henüz emekleme dönemini yaşayan çok yeni bir bilim dalı durumundaydı. Akkor telli ampul daha icat edilmemişti bile.

 

Tesla 1884 yılında ABD'ye geldi. Cebindeki tavsiye mektubunun yardımı ile mucit Thomas Edison'un yanında çalışmaya başladı. Edison o günlerde akkor telli ampulü yeni icat etmişti ve elektriğin aktarılması konusunda bir sistem geliştirmeye çalışıyordu. Edison bu noktada doğru akıma (DC) güveniyordu. Ancak DC o kadar çok sorun çıkarıyordu ki bir türlü istediği sonuçları elde edemiyordu.

 

Bir gün Tesla'yı yanına çağırdı ve sistemdeki sorunları çözerse kendisine büyük bir maddi ödül vereceğini söyledi. Tesla, Edison'u, o günün parası ile 100,000, bugünün parasıyla milyonlarca Dolarlık bir masraftan kurtararak sistemdeki aksaklıkları giderdi. Ama Edison vaadettiği ödülü vermedi. Tesla, bu durum üzerine Edison'un laboratuarındaki görevinden istifa etti. Edison, sözünden dönmekle kalmadı bir de Tesla'nın bundan sonraki bilimsel kariyerini kötülemeye, onu aşağılamaya başladı. Bugün Tesla'nın bu kadar az bilinen bir isim olmasının altında Edison'un bu çabalarının büyük payı vardır.

 

Tesla elektriğin taşınması için Edison'unkinden çok daha iyi bir sistem geliştirdi. Sistemde DC yerine alternatif akım (AC) kullandı. Tesla'nın geliştirdiği transformatörler vasıtası ile elektriği ince kablolar üzerinden uzak mesafelere kayıpsız taşımak mümkündü artık. Oysa DC temeline dayanan aktarım sisteminde her bir mil kare için büyük bir elektrik santrali kurmak ve çok kalın kablolar kullanmak gerekiyordu.

 

Ancak taşınacak elektriği kullanacak cihazlar olmadan bu sistemin herhangi bir pratik anlamı yoktu.

 

Tesla bundan sonra elektrikle çalışan motorlar yapmaya başladı. 19uncu Yüzyıl'ın sonlarında hiçbir bilim adamı, AC kullanan motorların gerçek olabileceğine ihtimal vermiyordu. Saniyede altmış kere yön değiştiren bir akımla çalışan motorun bir ileri bir geri gideceğini ve sonuç olarak hiçbir yere gidemeyeceğini düşünüyorlardı. Tesla böyle düşünenleri yanıltarak ilk AC elektrik motorunu icat etti.

 

Tesla'nın en önemli özelliklerinden biri oturup şöyle ya da böyle bir cihaz ya da sistem geliştireceğini söylemesi sonra da bunu gerçekten de aynen dediği gibi yapmasıydı.

 

Bir keresinde, Edison'un çalışma yöntemleri hakkında şöyle konuşmuştu: "Edison, bir samanlıkta kayıp bir iğneyi bulmak durumunda olsa bir balarısı çalışkanlığı ile tüm samanların altına tek tek bakarak söz konusu iğneyi bulmaya çalışır. Ben bilimsel çalışmalarında buna sık sık tanık olurdum. Oysa biraz teorik çalışma, biraz da hesaplama yapmak suretiyle harcadığı vakit ve emeğin yüzde doksanından tasarruf edebilirdi."

 

Tesla öyle büyük bir bilim adamı idi ki daha dünya fluoresan ampulle tanışmadan 40 sene önce kendi laboratuarını fluoresan ampullerle aydınlatıyordu. Çeşitli dünya fuarlarında ve sergilerde cam tüpleri alıp ünlü bilim adamlarının adını oluşturan ampuller yapıyordu. Günümüzdeki neon ampullerin ilk örnekleriydi bunlar.

 

Tesla dünyanın ilk hidroelektrik santralinin de mucidiydi. Niagara Şelalesi'nin üzerinde kurulu olan ilk hidroelektrik santral, "Tesla" imzasını taşıyordu.

 

Otomobillerde kullanılan ilk hızölçeri de Tesla icat etti.

 

Bu arada AC konusundaki başarıları George Westinghouse adındaki bir girişimcinin kulağına gitmişti. Westinghouse, Tesla ile bir sözleşme imzaladı. Sözleşmeye göre, Westinghouse, sattığı her bir kilovat AC elektrik için Tesla'ya 2.50 Dolar verecekti. Tesla bir anda tasarladığı ama parasızlık nedeniyle gerçekleştiremediği çalışmaları için nakit paraya kavuşmuştu.

 

Ancak Edison da DC sistemi için büyük yatırımlar yapmıştı. Tesla'nın AC sistemini yerden yere vurmak konusunda her vesileyi ustalıkla değerlendiriyordu. AC'nin DC'ye oranla çok tehlikeli olduğunu iddia ediyordu. Tesla bu karalama kampanyasına karşı kendi pazarlama kampanyasını başlattı. 1893'te Chicago'da düzenlenen Dünya Fuarı'nda (fuarı 21 milyon kişi ziyaret etmişti) AC'nin ne kadar güvenli olduğunu göstermek içinden vücudundan geçirdiği elektrik ile çok sayıda ampul yaktı. Daha sonra kendi adını verdiği bobinleri kullanarak şimşek yaratıp bunları izleyicilerin üzerine fırlattı. Tabii ki kimseye bir şeycikler olmadı.

 

Tesla'nın Westinghouse'dan alacağı ücretin 1 milyon Dolar'ı geçmesi Westinghouse'ı malî sorunlarla yüz yüze getirdi. Tesla, sözleşmesi geçerli olduğu sürece Westinghouse'un iflas edebileceğini idrak ederek sözleşmesini yırtıp attı. Çünkü onun en büyük amacı insanlara ucuz AC elektrik verebilmekti. Dünyanın ilk milyarderi olmaktansa patentleri karşılığında kendisine ödenen 216,600 Dolar'a razı oldu.

 

1898 yılında, Madison Square Garden'da hazır bulunan izleyicilere, ilk uzaktan kumandalı tekneyi tanıştırdı.

 

Tesla halka ucuzdan da öte bedava elektrik enerjisi temin etme hayalleri kurmaya başlamıştı. 1900'de yatırımcı J.P. Morgan'ın 150,000 Dolar'lık malî desteği ile Long Island'da "Kablosuz Yayın Sistemi"ni kurdu. Bu yayın kulesi dünyanın ilk telefon ve telgraf hizmeti verecek, aynı zamanda dünyaya resim, borsa haberleri ve hava durumu yayını yapacak bir tasarımdı. Morgan bunun gerçek anlamda "bedava enerji" olduğunu anlayınca desteğini çekti. Morgan'ın desteğini çekmesi Tesla'yı finansal sorunlar içine sürükledi. Kule, hurda fiyatına alacaklılara satıldı. Dünya Tesla'nın çatlak olduğunu düşünmeye başlamıştı. O dönemde sesin, resimlerin ve elektriğin bu şekilde yayılması duyulmuş şey değildi çünkü.

 

Oysa insanların bilmediği bir şey vardı. Tesla'nın, Marconi'nin "radyoyu icat ettim" diye ortaya çıkmasından 10 sene önce radyonun temel çalışma prensiplerini ortaya koymuş olduğuydu. Aslında, 1943 yılında yani Tesla'nın öldüğü sene ABD Yüksek Mahkemesi Marconi'nin patentlerini Tesla'nın bu konuda daha önce gerçekleştirdiği çalışmalar nedeniyle iptal etti. Ancak bu konu neredeyse hasır altı edildi ve hemen hemen hiçbir zaman gündeme getirilmedi. Halâ bir çok başvuru kaynağında Marconi radyonun babası olarak gösterilirken Tesla'nın adından hiç söz edilmez. Şunu da belirtmekte fayda var: Marconi'nin radyosu ses iletmiyor sadece sinyal yayabiliyordu. Oysa bu, Tesla'nın Marconi'den seneler önce gerçekleştirdiği bir şeydi.

 

İşte bu noktada basın Tesla'nın iddialarını abartmaya başladı. Güya, Tesla, Mars'tan ve Venüs'ten sinyaller aldığını söylemişti. Bugün biliyoruz ki Tesla gerçekten de uzak birtakım yıldızlardan sinyaller almıştı. Ama o yıllarda uzay hakkında pek az şey biliniyordu. Basın, bilir bilmez Tesla'nın bazı iddialarını bire bin katarak kamuoyunun gündemine getiriyordu. Uzaylılarla konuştuğunu söyleyenler bile vardı.

 

Manhattan'daki laboratuarında çalışmalarını sürdüren Tesla, dünyayı, radyolardaki istasyon arama düğmesine benzer dev bir ayar düğmesi haline getirmeyi başarmıştı. Ayrıca yeryüzü ile aynı frekansta titreşim üretmeye yarayacak, buhar gücü ile işleyen bir titreşim cihazı yapmıştı. Sonuçta ne mi oldu? Yakın çevredeki bütün apartmanları sarsan şiddetli bir deprem meydana getirdi. Binalar zangır zangır sarsıldı, camlar kırıldı, boya ve sıvalar duvarlardan döküldü. Tesla'nın hesaplarına göre aynı sistemle Empire State binasını yok etmek hatta dünyayı ortasından ikiye ayırmak da pekala mümkündü. Tesla, bilim dünyanın rezonans frekanslarını hesaplamadan 60 sene önce bu işi yapmıştı. Tesla'nın dünyayı ikiye ayırmak konusunda deney yapmadığını düşünenler varsa hemen söyleyelim ki yanılıyorlar.

 

1899'da Colorado Springs'teki laboratuarında buna benzer bir girişimde bulundu. Dünyanın bir ucundan diğer ucuna gidip sonra da kaynağına geri dönecek enerji dalgaları gönderdi. Dalgalar geri geldiğinde bu dalgalara bir miktar elektrik daha yükleyerek bir daha gönderdi. Sonuçta insan elinden çıkan en büyük şimşek yaratılmış oldu. Tam 40 metrelik dev bir şimşekti Tesla'nın bu deney sonucunda elde ettiği rekor hala kırılamamıştır. Şimşeğin gürültüsü 35 km. mesafeden işitildi. Laboratuvarın etrafındaki alan garip bir mavi ışıkla kaplandı. Ama bütün bunlar Tesla'nın esas gösterisi öncesinde yaptığı ısınma çalışmaları gibiydi. Ne yazık ki laboratuvarında deneylere devam ederken kendine ait elektrik santralinin donanımını havaya uçurdu ve bir daha da onarması mümkün olmadı.

 

1. Dünya Savaşı'nda ABD devleti Alman denizaltılarını tespit edecek bir sistem geliştirme çabasına girmişti ve bunun için Edison'dan yardım istemişti. Tesla'nın bu konudaki önerisi enerji dalgaları kullanmak oldu. Bugün bu sisteme radar demekteyiz. Edison, Tesla'nın önerisini doğal olarak reddetti. Çok saçma bir öneriydi ona göre bu öneri. Dünya, bu nedenle radarın icadını 25 sene beklemek zorunda kaldı.

 

Tesla'nın başarıları karşısında elde ettiği ödül neydi dersiniz? Edison Madalyası!.. Edison tarafından sürekli eleştirilen birine bundan daha kötü bir ödül olamazdı. Sanayi dünyasının onu bilim literatüründen silme çabası işe yaradı. Yaklaşık 20 sene tecrit edilmiş bir yaşam sürdü ve modern dünyanın kurucularından Nicola Tesla, 7 Ocak 1943'te, 86 yaşında neredeyse beş parasız bir şekilde öldü. Teorilerini deneyecek mali kaynaklardan yoksun olduğu için sadece not tutabiliyordu. Arkasında tonlarca not defteri bıraktı. Bu defterler FBI tarafından hasıraltı edildi. Gün ışığına çıkarılmadı.

 

Ömrü boyunca 800 icadın patentini aldı. Eğer mali destekten yoksun kalmasaydı Edison'un rekorunu rahatlıkla kırabilecek bir insandı. Hayatının son 30 senesinde pek az patent alabildi. Dünya ne yazık ki Tesla'nın dehasına sahip insanları mali açıdan ödüllendirmeyi pek sevmiyor. Ödüllendirilenler sadece orijinal fikirleri alıp bu fikirleri üretime dönüştürüp satanların oluyor............

masal perisi tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

(The Prestige)Prestij'i izeleyenlere tanıdık gelecektir :)

 

 

İnsanlık tarihinde sayısız dahi yaşamıştır. Bazıları İnsanlığı bütünüyle etkileyen buluşlar yapmışlar, bazıları ise düşünceleriyle toplumları dönüştürmüşlerdir. Günümüzde bilimsil otoritelerin büyük çoğunluğunun yaşamış olan en büyük mucid olarak tanımladıkları Nikola Tesla´da bunlardan birisiydi. İddialara göre ampülü bulan Edison, radyonun mucidi Markoni, onun buluşlarını çalmaktan öteye geçmemişlerdi. Dünyada tanıkların önünde, 40 km. uzaklıktan elektriği kablo kullanmadan iletmeyi başarmıştı, Tesla 10.000 uçağı bir anda yok edebilecek "Ölüm Işını´ndan söz ediyor, Marslılar´la ilişki kurduğunu iddia ediyordu. Bu garip ve yeterince bilinmeyen adamın, günümüzün teknolojisinin temelini oluşturduğu neredeyse tamamen kabul edilmektedir. Gerçekten de onun buluşlarının listesine baktığımızda, şaşmaktan öte birşey yapamayız. Ve bizler belki de dünya tarihinin en önemli ve büyük bilim adamının sonunu anımsadığımızda ancak utanabiliyoruz.

 

Nikola Tesla, 9/10 Temmuz 1856 gecesinde Smiljan, Croatia´da doğdu, 7 Ocak 1943´de New York´da öldü. Sırb kökenli Amerikan vatandaşıydı,mucid ve araştırmacıydı ama bilim dünyasında manyetik alan dönüşümleri ve alternatif akım konularında tanındı. 1884 yılında ABD´ye göç ettiğinde ilk yaptığı iş, geliştirdiği alternatif akım dinamosunu, dönüştürücüsünü ve motorunu içeren sistemin patent haklarını George Westinghouse´a satmak oldu. 1891´de Tesla Bobini´ni keşfetti, bu bobin radyo teknolojisinin temeli olacaktı. Göç ettiği günden itibaren Amerika´da olay adam olan Tesla aslında kimdi ve dehasının kökeni neydi? Babası bir ortodoks rahip, annesi ise okumamış ama üstün zekalı bir kadındı, şiirler yazıyor veya okuyordu. Annesinin katkısı Tesla´nın ifadesiyle olgunluk çağlarında duyarlılığının ve öz disiplininin temeli olmuştur. Mühendislik eğitimini Graz Teknik Üniversitesi ve Prag Üniversitesi´nde aldı. Graz4da Gramme dinamosunu ilk kez gördü, çalıştırdıktan kısa bir zaman sonra dinamoyu tersine çalıştırarak bir elektrik motoru haline getirdi, bu şekilde alternatif akım elde edeceğini düşünüyordu. Daha sonra Budapeşte´de manyetik alanları dönüştürebilmek için ilk çalışmalara başladı, bunun için bir endüksiyon motoru planladı, bu çalışma gelecekte elde edilecek olan alternatif akımın ilk adımıydı.

 

Elektrik kablosuz giderken, Tesla´nın vücudundan geçiyor;

 

1882´de Edison Kıtalararası Şirketi´nde çalışmak için Paris´e gitti, 1883´de Strassburg´da ilk endüksiyon motorunu üretti. Bütün bunlara rağmen beş parasızdı, New York´a indiğinde cebinde 4 cent vardı ve küçük çantasında yazdığı şiirlerle, uçan bir makinenin planları bulunuyordu. İlk olarak Paris´den tanıdığı Edison´un yanında işe başladı ama bu beraberlik çok kısa sürdü, iki mucidin metodları ve düşünceleri öylesine farklıydı ki, kaçınılmaz ayrılık hemen gerçekleşti. Mayıs 1885´de George Westinghouse´ın elektrik şirketine çok fazlı alternatif akım dinamosunu, transformatörünü ve motorunu sattığında fazla olmasa da biraz para kazanmıştı. Geliştirdiği sistem, Edison´la Tesla arasındaki savaşı büyütüyordu, aslında dev bir enerjinin kavgası sürüyordu; Edison´un doğru akımına karşı Tesla´nın alternatif akımı; Tesla bu dönemde kendi laboratuarını kurdu, artık daha özgürdü, o sıralarda gölge-ışınlar üzerinde çalışıyordu ve bu çalışmalar 1895´de Wilhelm Röntgen´in, "X Işınları"nı bulmasında temel veri tabanını oluşturacaktı. Tesla´nın ara vermeksizin sürdürdüğü deneylerin arasında, karbon lambası, elektrik rezonanslarının kullanımı ve çeşitli aydınlatma çalışmaları vardı. Laboratuarının ikinci yılında, inanılmaz bir işi becerdi; kendi yaptığı ampülleri kablosuz olarak yaktı yani elektriği kablo kullanmadan iletebiliyordu (Bunu hala yapamıyoruz.) ama daha da ötede yaptığı gösteride alternatif akımın Tesla´nın bedenin üzerinden geçtiği görüldü; görkemli, inanılmaz ama korkunç bir show´du bu; Tesla´nın bedenin şerareler yayılıyor, çevresinde küçük şimşekler çakıyordu.

 

Kablosuz yanan 200 ampül

 

1891 "Tesla Bobini"nin yaratıldığı yıldır. Bobin günümüzde radyo-tv teknolojisinde ve diğer elektronik araçlarda kullanılıyor. Tesla aynı yıl içinde ABD vatandaşlığına kabul edildi. Westinghouse 1893´de, Chicago´da Tesla´nın sistemini kullanarak "World´s Columbian Exposition" adlı bir tür fuarı aydınlattı. Gittikçe artan ünü ve başarıları sonucunda, Tesla bir anlaşma imzalayarak Niagara Şelaleleri´de ilk güç santralını inşa etti, Tesla´nın adı bu santrala verildi ve aynı sistem, 1896´da Buffalo´da kuruldu. 1898´de Tesla uzaktan kumandalı bir teleotomatik tekne icat ettiğini açıklayınca, kuşkucuların ve düşmanlarının sesleri yükselmeye başladı, New York´da gösteriler yapıldı, bu arada Tesla Madison Square Garden´da bir açıklamada bulundu. Sonraki yılda onu 1900´e kadar Colorado Springs´de görüyoruz ve aynı yıl içinde belki de en önemli buluşunu açıkladı; "Dünyasal Sabit Dalgalar"ı yani dünyanın kendi elektriğini kullanıyordu. Doğal frekanslarındaki elektriksel titreşimleri ayarlayabiliyor ve cevap alabiliyordu. Yine akıl durdurucu bir deney yaparak 40 km. uzaklıktan kablo kullanmadan 200 ampülü yakmayı başardı. Bu olay dünyadaki ilk insan yapısı ışıklandırmaydı. Toplum şaşkındı ama o günler farklıydı zaten bilimsel herşey deneme halindeydi, elektrik henüz yaşamın vazgeçilmez bir öğesi değildi ve böylesine önemli bir olay kısa bir zaman sonra gündemden kayıp gitti. Bu olayın ardından yayınladığı bilimsel bir makalede Tesla, Colorado´daki laboratuarında dünyadışından gelen sinyaller aldığını iddia etti.

 

"Ölüm Işını" gerçek miydi?

 

1900´de New York´a dönerek, Long İsland Adası´nda kablosuz "Dünya İletişim Kulesi"ni inşa etmeye başladı, gereken 150.000 $´ı finansör J. Pierpont Morgan sağlamıştı, çok daha sonralarda Morgan´ın bu parayı telefon ve telgraf hisselerinin % 51´inin kendisine tahsis edilmesi kaydıyla verdiği öğrenilecekti. Tesla dünya çapında bir iletişim düşlüyor; resimler, mesajlar, meteorolojik uyarı sistemleri ve borsa raporları iletişimi düşlüyordu yani kısacası günümüzün internet dünyasını tasarlıyordu. Ama başaramadı, ABD´de finansal bir kriz başlamış, ardından gelen panik ve sendika kavgaları sonucunda Morgan tüm desteğini geri çekti. Bu olay Tesla´nın en büyük yenilgisi oldu. Bu arada türbinlerle ve diğer deneylerle ilgili çalışmaları da zarar gördü, gereken fonları bulamıyor ve fikirleri kağıtlarda kalıyordu. Fikirleri çalınıyor, yanında çalışan mühendisler elde ettikleri ipuçlarını yanlarında götürerek işten ayrılıyorlardı. 1915´de Tesla, Nobel Ödülü´nü Edison ile paylaşınca büyük hayal kırıklığına uğradı, bunun hatalı bir karar olduğuna inanıyordu. Üstüne üstlük 1917´de Edison Madalyası ile onurlandırıldı ve kendisine en üst derece olan Amerikan Elektrik Mühendisleri Şeref Üyeliği verildi. Tesla´nın çok az dostu vardı; özellikle de yazarlar; Robert Underwood Johnson, Mark Twain ve Francis Marion Crawford yakın dostlarıydılar. Para konusunda çok yeteneksizdi hatta tuhaftı; büyük sıkıntılara düşüyor ve parası hemen bitiyordu. Buna karşın emsalsiz bir bilimsel sezgiye sahipti, hipotezlerini ve düşüncelerini gerçekleştirebilme yeteneği sanki ilahi bir armağandı. Sürekli geleceği düşlüyor ve kendisiyle yapılan röportajlarda gelecekle ilgili kehanetlerde bulunuyordu. Bunların arasında başka dünyalarla iletişim, dünyanın bir elma gibi ikiye ayrılabileceği uyarısı ve 400 km. uzaklıktan 10.000 uçağı yok edebilecek bir Ölüm Işını projesi vardı.

 

Çılgın bilim adamı Süpermen´in düşmanı;

 

Öldüğünde parasız ve yorgundu. Dehasının en parlak dönemi iki büyük savaşa ve peşpeşe gelen ekonomik krizlere raslamıştı; bu da onun kozmik talihsizliğiydi. Nikola Tesla, 7 Ocak 1943´de 87 yaşında öldü, New Yorker Oteli´ndeki harap bir odada beş parasız yaşıyor ve odasını bir sürü güvercinle paylaşırken sadece çok yakın birkaç dostu ile görüşüyordu. Gelişen endüstri çoktan beri ona sırtını dönmüştü, bilimsel komün kapıları kapatırken dışarda garip görüşleri olan bir adam, görüşünü bırakmıştı. Kamuoyu için bilinmeyen biriydi veya bazıları için hayalci, gerçek ötesinde yaşayan ve sadece sansasyonel basının kullandığı biriydi. 1940´da ilk kez Max Fleischer tarafından yayınlanan çizgi roman "Superman" de dünyayı ölüm ışınlarına boğan elektro-manyetik çılgın bilim adamına Tesla adı konmuştu. Bunlar nasıl olabildi? Kusurları ve eksikleri ne olursa olsun, zaman zaman yolundan sapmış dahi olsa, Tesla bunları hak etmemişti. Günümüzde yaşasaydı yine böyle olur muydu? Bu cevabı çok güç bir soru; bilim mafyası ve tutuculuğu hala sürüyor, belki ona daha çok sahip çıkılabilirdi, bunu bilemeyiz ama bazılanımız onu unutmadılar ve anımsamayı minnetle sürdürüyorlar. Birçok bilimsel öğretim kurumuna göre Tesla´nın hataları tartışılmalıdır; Ama nasıl ve ne yönlerden?

 

Edison´un kıskançlığı ve düşmanlığı;

 

Tarih kitaplarının, biyografi yazarlarının ve ansiklopedilerin yazdıklarına göre öncelikle bilinmesi gereken reddedilemez gerçek, Tesla´nın bir iş adamı olarak büyük hatalar yapmıştır. Çok başarılı insanların çok zeki olmadıkları bilinen bir gerçektir ama zirveye ulaşma oyununu iyi oynarlar. Tesla bilimin saf havarisiydi ve başvuru bilim dallarının karşısındaydı, işinin gerektirdiği anlaşmaları veya girişimleri ilgi alanına girmediği için yapmıyor ya da kendince hesaplar yaparak en kötü kararları veriyordu. Örneğin Westinghouse ile imzaladığı anlaşma onu Amerika´nın en zengin adamlarından birisi yapabilirdi. Fakat George Westinghouse ona şirket kurmanın gelecekte tehlikeli olacağını ama daha da önemlisi böyle bir anlaşmanın kendi şirketini de zora sokacağını söyleyince Tesla. anlaşmayı bir jest olarak yırttı, bunu bir dostluk gösterisi olarak görüyordu. Westinghouse ile görüşmesini yeterli görüyordu ama sonuç istediği gibi olmadı. Ticaret başka bir oyundu oysa Tesla bir çılgın olarak bilinse dahi, en azından lüks içinde ölebilirdi. Birçok tarihçiye ve iş çevresine göre ayıplar her ne kadar Tesla´nın omuzlarına yüklense de, işin içinde başka bir oyun daha vardı. ABD Hükümeti büyük iş çevrelerini elinde tutmak için mucidlerle gizli anlaşmalar yapıyor ve kontrolu elde tutmayı amaçlıyordu ama Tesla tüm dehasına rağmen burada da yoktu. Ona komplo kuranlar listesinin başında yer alan en büyük şüpheli Thomas Edison´du; Edison eski çalışanından nefret ediyor ve Westinghouse olayındaki başarısını kıskanıyordu. Bu nedenle de, büyük bir kampanya oluşturarak Tesla´nın adını lekelemek için elinden geleni ardına koymadı. Hayvanlarla deney yaparak eziyet ettiğinden tutun da, Tesla´nın elektrik sisteminin güvenilmez ve tehlikeli olduğunu ilan etmeye kadar her yolu denedi. Edison aynı zamanda da, Savaş Bakanlığı danışmanıydı, Tesla´nın tüm projelerini (Ölüm Işını ve radar benzeri bir araç dahil olmak üzere), reddetti veya engelledi.

 

ABD göklerini örtecek olan enerji alanı;

 

J. P. Morgan olayının perde arkası da farklıydı; Morgan dahi Tesla´ya karşı sürdürülen kampanyadan etkilenmişti ama öncelerde sadece onun sıradışı düşüncelerini dinlemekle yetindi. Fakat Tesla´nın elektrik enerjisini bedava dağıtmayı düşündüğünü öğrenince çok kızdı; bu düşünce kendisine saygısı olan bir kapitalist için bir kabustu. Hemen maddi ilişkiyi kesti; onun gibi çok önemli bir finans adamının davranışı kesin bir örnekti; artık değil ABD´nin, dünyanın hiçbir yerinde Tesla´ya para sağlayacak bir kuruluş veya iş adamı kolay kolay çıkmazdı, çünkü Tesla para ilahlarını kızdırmış ve kara listede yerini almıştı. Sürekli Hükümet tarafından kontrol ediliyor ve çok önemli olmayan işler yapması da sağlanıyordu fakat Tesla olanları farketmiş ve kırılmıştı. Son derece duyarlı bir insan olan büyük dahi, tüm çalışmalarını terkedecek ve kısa bir zaman sonra da yaşama veda edecekti. Para, zekayı bir kez daha nakavt etmişti. Son yıllarında FBI´ın da tecavüzüne uğradı, sahip olduğu herşeye, laboratuarına, aygıtlarına, tüm evraklarına, dosyalarına el konuldu ve bu işlem yasadışıydı çünkü "Yabancılar Mülk Edinme Yasası" ona karşı işletilmişti. Oysa Tesla, 1891´den beri Amerikan vatandaşıydı. Sonrası daha da gariptir; Tesla´nın çalışmalarının Ulusal Güvenlik´le doğrudan hiçbir bağı yoktu ama FBI, 1943´e kadar bu gerekçeyle herşeyi saklı tuttu, sonra da unutuldu. 1957´de Ruslar´ın Tesla teknolojisini kullanarak deneyler yaptığı rapor edilince, dosyalar yine gündeme geldi. Bu kez işin içinde Pentagon´da bulunuyordu, "Çok Gizli" başlığı altında, HAARP Projesi (Yüksek Frekanslı Aktif Enerji Alanı Programı) geliştirildi. Bunun için 30 milyon $ harcanacak ve Alaska´nın atmosferi bu enerji alanı ile örtülecekti; daha ötede tüm ABD düşleniyordu. Bu mega-projenin temelinde Tesla´nın fikirleri vardı. Aslında HAARP´ın amacı başkaydı; tüm iletişimin kontrolu hatta kitlesel düşüncenin denetlenmesi amaclanıyordu. Ama başarılamadı çünkü Tesla artık yoktu ve onun düşünceleri projenin ileri aşamalarında gerekliydi; kaldı ki böyle bir amaca izin vermeyeceği de kesindi.

 

X Işını´nı ve radyoyu Tesla bulmuştu;

 

Bir diğer yaklaşım, Tesla´nın saygınlığını yitirmesinden ve çalışmalarının dışlanmasından sonra içine düştüğü yıkımdan sonra herşeyi kendi eliyle yok ettiğidir, kablosuz enerji iletişimi akılalmaz bir buluştu, dünya çok farklı olabilirdi. Ama Tesla´nın bu buluşuyla ilgili bilgileri yok mu ettiği yoksa sonuca kesin ulaşamadığı hala bilinmemektedir. Son yıllarında "Ölüm Işını"ndan ve Marslılar´dan sürekli söz etmesi nedeniyle, çıldırdığını ve herşeyi yaktığını iddia edenler de vardır. Nikola Tesla yaşadığı sürece, çağdaşı Albert Einstein´ın çalışmalarını ve kuramlarını asla kabul etmedi, Einstein´i belirsiz ve anlaşılmaz buluyordu. Bu da aleyhine olmuştu, Einstein gibi bir devi reddedebilmek sadece ona özgün bir işti. Modern bilimsel dünyada Tesla´nın bedava elektrik dağıtma fikri geçerli değil, Mars´dan sinyaller gelmiyor ve Einstein´in kuramları hala geçerli. Geriye iki düşünce kalıyor; Acaba Tesla´nın sonraki idealleri ölü mü doğmuş veya dünyamızı kontrol eden ve çok kesin oldukları kabul edilen doğruların içersinde etkisiz mi kalmıştı? İkinci düşünce ise, alternatif akım olayında olduğu gibi, Tesla´nın tüm parlaklığına rağmen anlaşılmazlığıdır. Bunlar birer olasılık, belki de Tesla´nın değeri veya fikirleri gelecekte anlaşılacaktır; radyo olayında olduğu gibi. Amerikan Yüksek Mahkemesi, Tesla´nın ölümünden kısa bir zaman sonra radyonun mucidinin Guglielmo Marconi değil Nikola Tesla olduğunu resmen kabul etmişti. Aynı paralelde flöresant ampülünün, X Işını´nın ve vakum tübünün mucidi de oydu. Tarih kitapları onu hatırlamıyorlar ve yazmıyorlar; dünyanın hemen tamamı hala radyoyu Marconi´nin bulduğunu zannediyor. Bugün bu gerçeklerin ortaya çıkması "Bilgi Çağı" sayesindedir. Artık dünyanın hakimi teknolojidir ve garip de olsa tüm yeri fikirlere gösterilen tolerans çok daha fazladır. Tesla´nın ölümünden sonra, tüm eşyaları adeta yağmalandı, dosyaları, diplomaları, ödülleri, mektupları ve laboratuar notları bavullar içinde taşındı. Yeğeni ve mirasçısı Sava Kosanovich, bunlardan bir kısmını ele geçirerek, sonra müze haline getirilen Belgrad´daki evine götürdü. Cenaze töreninde binlerce kişi vardı; Nobel Ödül Kurulu bir açıklama yaptı; "Dünya çizgidışı bir zekayı kaybetti; onun açtığı yol modern dünyanın teknolojik gelişimini sağlayacaktır."

 

 

http://www.bilinmeyen.com/uplimages/portre7.jpg

Tesla için ne dediler;

 

B.A. Behrend:

 

"Endüstri dünyamızı Tesla´nın çalışmalarını kavrayarak ve elimine ederek ölçebiliriz; endüstriyel çarkın geleceği tehlikededir. Otomobillerimiz ve trenlerimiz duracak, kentler kararacak, değirmenler boş ve işşiz kalacaktır. Tesla geleceği görüyordu ama bizler onu anlamaktan henüz çok uzağız. Endüstri çok hızlı gelişiyor ve biz bunu Tesla´ya borçluyuz, birçok şey onun damgasını taşıyor, elektrik devrimini ona borçluyuz ama bu devrim sona ulaşmadı, Tesla´nın devrimi sürüyor ve bizler bunu başarmalıyız."

 

W.W. Rice Jr: "Röntgen ışınları keşfedildikten sonra J.J. Thomson ve diğerleri modern fiziğin oluşmasını sağladılar. Marconi kablosuz telefonu yani telsizi bu temellerden yola çıkarak keşfetti. Ve bilimin ve mühendisliğin tüm branşlarında ne yaptıysak veya önemli ne buluş yaptıysak, bunların tümünde Tesla´nın katkısı vardır."

 

I.C.M. Brentano:

 

"Tesla´nın çalışmaları üç yönden takdir edilmeye hak kazanmıştır. Öncelikle başarının kendisinde pratiklik vardır; parlak bir mantık ve arı bir düşünce yanısıra da vizyon ve ilham; işte bunlar yeni sonuçları sağlamıştır. Cesaretle söylemeliyim ki, çok uzaklarda görünen şeylere ulaşan yollar artık İnsanlık için kısalmıştır ve bunu başaran Tesla´dır."

 

E.F.W. Alexanderson:

 

"Elektrik güç mühendisliğinin gelişiminin her adımında, radyo örneğinde olduğu gibi Nikola Tesla düşünce kıvılcımlarının izleri vardır. Tesla yaşadığı dönemde düşüncelerinin çok azının gerçekleştiğini görebilmiştir ama hayalleri gerçekleşmektedir."

 

Louis Cohen:

 

"Tesla´yı okurken düşüncelerinin, öngörülen ve sonra geliştirilen radyo sanatı olduğunu görüyorum."

 

Gano Dunn:

 

"İnanılmaz bir mucid; zamanında elektrik mühendisliğinin sorunlarını çözdü ve bize çok fazlı motoru, dağıtım sistemini, enerji sanatındaki devrimi ve fenomenal gelişimi verdi. Columbia Universitesi´nde onun derslerinde bulunduğumda çok gençtim, bende silinmesi imkansız izler bıraktı ve tüm yaşamımı etkiledi."

 

Chauncey McGovern:

 

"Büyük, çok iyi aydınlatılmış bir odada oturuyor ve çevremizi kaplayan mükemmel aygıtları izliyor ve kullanıyorsunuz. Uzun boylu, zayıf genç bir adam size doğru yürüyor ve parmaklarını şıklatınca uçlarında kızıl ışıklar saçan ve sıçrayan ışıklar beliriyor ve onları elinde tutuyor. Siz onun parmaklarının neden yanmadığına şaşırıyorsunuz, şerareler elbiselerine, saçlarına, eteklerine yayılıyorlar ve sonunda tahta bir kutuya giriyorlar. Ve siz nereden geldiğini bilmedğinizi bu ışıkların kalan izlerini seyrederken, gözlerinizi ovarak uykuda olmadığınızı anlıyorsunuz."

 

Peter II Karadjordjevic:

 

(Yugoslavya Kralı olmadan evvel, genç bir prensken; 8 Temmuz 1942 tarihli günlüğünde)

 

"Dünyaca ünlü Yugoslav-Amerikan bilimci Dr. Nikola Tesla´yı New York´da ziyaret ettim. Onu kutladım ve bana; ´Sizi gençken gördüğüm için mutluyum ve onur duydum, gelecekte büyük bir yönetici olacaksınız. İnanıyorum ki, özgür Yugoslavya´ya geri döndüğünüzü görecek kadar yaşayacağım. Yugoslavya´yı koruyun. Ben bir Sırp ve Yugoslav olmaktan gururluyum, halkım asla bozulmamalı ve bölünmemeli. Lüften tüm Yugoslavlar´ın, Sırplar´ın, Boşnaklar´ın ve Slovenler´in birliğini ve bütünlüğünü koruyun."

 

Tesla´nın savaş ve gelecek için söyledikleri;

 

"Fiziksel nedenler ortadan kalkmadan savaştan kaçınılamaz çünkü yaşadığımız gezegen hala çok büyüktür. Uzaklıkların her bakımdan azalması, zekanın taşınması, yolcuların, araçların ve enerjinin iletişimi için gereken koşullar bir gün sağlanacaktır, işte o zaman kalıcı dostça ilişkiler sağlanabilir. Ne istediğimizi bilmeliyiz; tüm dünyadaki bireyler ve toplumlar arasında yakın ilişkiyi daha iyi anlamalı; egoizmle, gururu yok ederek mütevazi olduğumuzda dünya artık ilkel barbarizm ve çekişme içinde olmayacaktır. Barış ancak evrensel aydınlanmanın doğal bir sonucu olarak gelebilir. İçinde bulunduğumuz çözümsüz meşum sorunları karşılaştırdığımızda, tümünün materyal yaşamımızdan kaynaklandığını görürüz. Buna karşın gelişim süreci hiç de küçümsenmeyecek tehditlerin var olduğu risk ve tehlikelerle yüklüdür ve bunlar bizim acı ve arzularımızdır.

 

Eğer atom enerjisini serbest bırakırsak veya daha ucuz bir yol keşfedersek sınırsız bir güce ulaşabiliriz. İşte o zaman küremizin her noktasına enerji götürebiliriz ama bunun aksi de olabilir ve İnsanlığa felaket de getirebiliriz. Teknolojik gelişme ancak bütünlük ve uyum içindeyse iyilik getirir, benim kablosuz enerji iletişim bunun en iyi örneğidir. Gelecekte her yerde sulardan enerji elde edilecektir, hava araçları durmaksının dünyayı dolaşacaktır. Güneş enerjisi iyi kontrol edilip kullanılmalıdır, göller ve nehirler oluşturularak, kurak topraklar bereketli ekin alanlarına dönüştürülecektir."

 

Nikola Tesla´nın Buluşları

 

(Patenti Alınmış olanlar)

 

Alternatif Akım/Elektro Manyetik Motor: 1890

 

Alternatif Akım Motoru: 1890

 

Alternatif Akım Jeneratörü: 1891

 

Hava Taşıma Aygıtı: 1928

 

Yüksek Frekans Akım Üretme Aygıtı: 1897

 

Ozon Üretme Aygıtı: 1896

 

Radyant Enerji Kullanma Aygıtı: 1901

 

Elektrik Enerjisini İletme Aygıtı: 1900-1901

 

Elektrik Makineleri için Armatür: 1889

 

Doğal Ortamlar Elektrik İletişim Sanatı: 1889-1905

 

Elektro Manyetik Bobin: 1894

 

Dinamo Elektrik Makinesi için Komütatör: 1886-1888

 

Elektrikli Ark Lambası: 1886

 

Elektrik Devre Kontrolörü: 1898

 

Elektrik Jeneratörü: 1894

 

Elektrik Ampülü: 1891

 

Elektrik Motoru: 1889

 

Elektrikli Demiryolu Sistemi: 1894

 

Elektrik Kondansatörü: 1881-1886

 

Elektrik Kondaktörü: 1894

 

Gaz Motorları için Elektrikli Ateşleyici: 1898

 

Elektrometre: 1891-1894

 

Elektrik Transformeri: 1897

 

Elektrik Güç İletişimi: 1888-1893-1894

 

Elektro Manyetik Motor: 1888-1889-1890

 

Akım Ölçer: 1921

 

Sıvi İtici Güç: 1914

 

Çeşme: 1914

 

Frekansmetre: 1922

 

Aydınlatma Projektörü: 1918

 

Elektrik Osilasyonlarını Ölçmek: 1901

 

Hava Taşımacılığı Metodları: 1928

 

Elektrik Gücünü İletme Metodları: 1889

 

Sinyal Metodları: 1903

 

Pyromanyetik Elektrik Jeneratörü: 1890

 

Karşılıklı Motor: 1894

 

Alternatif Akım Regülatörü: 1888

 

Elektrikli Gemi Güncesi: 1919

 

Hız Ölçer: 1916-1918

 

Buhar Motoru: 1894

 

Elektrikli Aydınlatma Sistemi: 1891

 

Termo-Manyetik Motor: 1889

 

Türbin: 1913

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yüzyılımızın başında yaşayan Hırvat dahi Nikola Tesla yaşadığı çağda kü­çüm­sen­di, hatta Edison kıskançlığından çıldırarak ona savaş açtı. Kablosuz akımı, dev enerji bobinlerini düşleyen Tesla, piramitlerin dünyanın enerjisinden sorumlu olduklarını ve zaman yolculuğunu da düşledi. Yaşarken alay edilen a­ma günümüzde çok önemli bilim adamlarına rehber olan Tesla, e­lek­tri­ksel ha­ri­ka­lar sirkinin bir numarasıydı.

 

1898 yı­lı­nın gü­zel bir gü­nün­de New York´da Manhattan´ın do­ğusu bir­den bi­re sar­sıl­dı. Bi­na­lar sal­la­nır­ken Chi­na Town, Litt­le İtaly ve So­ho sa­kin­le­ri korkuyla so­kak­la­ra fır­la­dılar. Do­ğa­nın ya da tan­rı­nın ga­za­bı­na uğ­radıklarını sanmışlardı. Ama böy­le bir şeyin ol­ma­dı­ğı­nı Mul­berry So­ka­ğı po­lis­le­rinden başka kimse bi­lmiyordu. Kı­sa bir a­raş­tır­ma­dan sonra, dep­re­min sa­de­ce ken­di ma­hal­le­le­rin­de ol­du­ğu­nu öğ­ren­mişler son­ra i­ki memur 46 E­ast Ho­us­ton Caddesi´ne kı­sa yol­dan git­miş­ler­di. O­ra­da çok iyi giyimli bı­yık­lı bir a­dam "o­si­la­tör" adını verdi­ği bir ma­ki­ne­nin ka­lın­tı­la­rı ya­nın­da du­ru­yor­du, makine bi­na­nın mer­ke­zin­den ge­çen de­mir bir di­re­ğe bağ­lıydı ve doğal olarak o­si­la­törün tit­re­şim­le­ri di­rek­ten geçip o­ra­dan bü­tün ma­hal­le­yi etkiyerek bir tür dep­re­me neden ol­muş­tu. Bi­na sal­lan­ma­ya baş­la­dı­ğı an a­dam sar­sın­tı­nın bit­me­si i­çin o­si­la­tö­rü bir çe­kiç i­le par­ça­la­mış­tı, po­lis­le­re ki­barca se­lam ve­re­rek şun­la­rı söy­le­di; "Bey­ler çok üz­gü­nüm. A­ma de­ne­yi­min şa­hit­le­ri o­la­bil­mek i­çin bi­raz geç kal­dı­nız"

 

Uçuk ama gerçekçi

 

De­ne­yi ya­pan a­da­mın a­dı Ni­ko­la Tes­la’ydı, bir sü­re son­ra bu küçük o­si­la­tö­rün dün­ya­yı par­ça­la­bi­le­ce­ği­ni id­di­a ede­cek­ ve daha da öte id­di­a­la­rı da o­la­cak­tı. Ör­ne­ğin elek­trik tel­le­ri ol­ma­dan elektriği iletebi­le­ce­ği­ni, ha­va­yı kon­trol e­de­bi­le­ce­ği­ni ve Mars’tan ha­ber­ler al­dı­ğı­nı söy­lü­yor­du. O za­man­larda, her­kes Tesla´yı uçukluk ve saç­malık­la suçluyor­du. Örneğin, sof­ra­da kaç ki­şi o­lur­sa ol­sun ö­nü­ne 18 pe­çe­te kon­ma­sı­nı is­ti­yor­du ve­ya in­ci kü­pe ta­kan bir ka­dın­la as­la ay­nı o­da­da kal­mak istemiyordu. Onun şa­şır­tı­cı la­bo­ra­tu­var de­ney­le­ri ti­yat­ro­da­ki bir ge­ce­den da­ha eğ­len­ce­li gö­rü­nü­yor­du. Bu de­ney­ler­den bi­risi ise, 2 mil­yon volt­luk e­lek­tri­ğin Tesla´yı bir hal­ka gi­bi sar­ma­sıy­dı. A­ma Tes­la, si­hir­den da­ha faz­la­sı­nı ya­pı­yor­du. 1898’de dün­ya­ya de­ğiş­ti­re­bi­le­cek i­ki i­cat­ta bu­lundu; Ge­niş bir a­lan­a e­lek­trik da­ğı­tı­mı­ im­ka­nı­nı ya­ra­tan dal­ga­lı a­kımı ve her­ tür­lü ya­yın sis­te­minin (ya­ni rad­yo­dan ra­da­ra ka­dar) te­me­li o­lan yük­sek fre­kans bo­bi­nini icat etmişti. Sağlam ama ha­yal do­lu dü­şün­ce­le­ri bi­ze bu­gü­nün çe­şit­li mo­dern tek­no­lo­jik im­kan­la­rı­nı işaret ediyor­du bel­ki de bi­ze bu imkanları o sağ­la­dı. Herşeye rağ­men yüz­yı­lımızda Tes­la u­nu­tul­muş­tu. Buluş­la­rı­nın ço­ğu baş­ka­la­rı­na mal e­dil­di ve fi­kir­le­ri­nin ço­ğu bir de­linin saç­ma­lık­la­rı o­la­rak de­ğer­len­di­ril­di. Yıl­lar bo­yun­ca bi­li­m dünyasında ö­nem­siz bi­ri o­la­rak yer aldı ama şim­di Tes­la ve fi­kir­le­ri ye­ni­den ya­şa­ma dö­nü­yor. Buna, biraz da günümüzün sınırsız ve cüretkar araştırmacıları neden oldu. Tes­la gi­bi on­lar da sı­nır­lan­dır­ılmaya ve alışılmışlığa kar­şı­lar. Aralarında, her­şe­yi deneyenler var, da­ha güç­lü jet u­çak­la­rı­na ve za­man yol­cu­ğu­lu­nun gi­ze­mi­ne ka­dar her­şe­yi araştırıyorlar.

 

Edison-Tesla ortaklığı

 

Nikola Tesla, 1856 yı­lın­da Smil­jan, Hır­va­tis­tan’ta doğ­muş­tu. Ço­çuk­lu­ğun­dan be­ri çok garip ve ay­nı za­man­da da inanılmaz düşünceleri vardı. Öğ­ren­ciy­ken At­lan­tik Okyanusu´nun altından geçecek çok bü­yük bir tü­ne­lden u­lus­la­ra­ra­sı mek­tup­lar gön­der­me­yi ha­yal e­di­yor­du. 28 ya­şın­da dün­ya­yı de­ğiş­ti­re­cek o­lan mo­to­run pro­to­ti­pi­ni ya­rat­mış­tı. 18. yüz­yıl­da e­lek­trik doğ­ru akımdı ve yö­re­sel bir fe­no­men­di. Gü­cü­ arttı­ra­cak çok pa­ha­lı je­ne­ra­tör­ler ol­ma­dığı için sa­de­ce bir­kaç mil öteye i­letile­bi­li­yor­du. Tes­la e­lek­tri­ği be­lir­li a­tış­lar­la üretecek bir je­na­ra­tör geliştirdi. Bu şekilde çok u­zaklara yük­sek vol­taj da­ğı­tı­mı yapılabilirdi. AC motoru veya da­ğı­tım sis­te­mi i­le akım uygun tel­leri o­lan her ye­re çok u­cuz gön­de­ri­le­bi­li­yor­du. Bu mo­to­run çizimini ve Tho­mas E­di­son’a hitaben yazılan bir bon­ser­vis i­le bir­lik­te 1884 yı­lın­da Tes­la New York’a git­ti. E­di­son o­nu yar­dım­cı­sı o­la­rak, hemen la­bo­ra­tu­a­rı­na al­dı ve kı­sa a­ma çok he­ye­can­lı bir or­tak­lı­k başladı. Ya­pı o­la­rak i­ki a­dam bir­bir­le­ri­ne hiç uy­mu­yor­lar­dı; Tes­la şık giyinen, kül­tür­lü ve ma­te­ma­tik kafaya sahip bir a­dam­dı. E­li­ne ka­lem bi­le al­ma­dan en karmaşık prob­lem­le­ri ka­fa­sın­da çö­ze­bi­li­yor­du. E­di­son ise, iş­çi sı­nı­fın­dan gelen, işinin dışındaki konulara ilgi duymayan, ha­ta ya­pa­rak bir şeyin i­cat e­di­le­ce­ği­ne i­na­nan biriydi, elektrik a­kımının ti­ca­re­tini yapmak is­ti­yor­du.

 

Markoni Tesla´yı izliyor...

 

Üç se­ne son­ra bu i­ki a­kıl­lı a­dam or­tak­lık­la­rı­nı a­yır­ma­ya ka­rar ver­di­ler. O ara, Tes­la i­şa­da­mı Ge­or­ge Wes­ting­ho­u­se’dan AC sis­te­mi­ni ge­liş­tir­mek i­çin des­te­k almayı başarmıştı. E­di­son he­men kar­şı a­tak­ta bu­lun­du ve bir kam­pan­ya baş­lat­tı Tes­la’nın buluşlarının İn­san­lık i­çin tehlikeli olduğunu iddia ederek AC akımının kö­pek ve ko­yun­la­rı e­lek­trik­li san­dal­ye­ de na­sıl öl­dür­dü­ğü­nü gös­ter­di. İn­san­la­ra hay­van­la­rın "Wes­ting­ho­u­se­lan­dık­la­rı­nı" an­lat­tı ama bu pek i­şe ya­ra­ma­dı. AC sis­te­mi, DC sis­te­mi­ni pi­ya­sa­dan sildi ve Tes­la 216.000 do­lar ö­dül al­dı. O yıllarda, bu çok yük­sek bir pa­ray­dı a­ma Tes­la bu pa­ra­yı bir kaç yıl i­çer­sin­de bi­ti­re­cek­ti. Ama daha ön­ce Tes­la, dün­ya­yı de­ğiş­ti­rebile­cek bir baş­ka buluşu gerçekleştirdi. 1890 yı­lın­da trans­for­me­ri yani akım i­le­te­bi­len e­lek­trik bobinini ve çok yük­sek fre­kans­ta rad­yo sin­yal­le­ri çe­ke­bi­len bir a­let­i bul­du. Tes­la Bobinleri´le­rini kul­la­nacak bir sis­te­mi ise, 1893 yı­lın­da bul­du. Bu­nun so­nu­cunda (Tes­la’ya gö­re) yük­sek fre­kans­da e­lek­tro­man­ye­tik dal­ga­la­rın tel­siz i­le­ti­şi­mi mümkün o­la­cak­tı ya­ni rad­yoyu. Sekiz yıl son­ra da Gug­li­el­mo Mar­co­ni ünlü S sin­ya­le­ri­ni At­lan­ti­ğin ü­ze­rin­den gön­de­re­cek­ti. Bu­nu duy­du­ğun­da Tes­la bu­run kıvırarak şun­la­rı söy­le­di; "Bı­ra­kın de­vam et­sin. Şu anda be­nim pa­tent­le­rim­den17 ta­ne­si­ni kul­la­nı­yor." Bel­ki üs­tün­lü­ğü­nden emin olduğundan ve ken­di­si­ne çok gü­ve­nen Tes­la’nın kafasında da­ha bü­yük plan­lar­ var­dı. E­lek­trik gü­cü­nü tel­siz gibi yani kablosuz i­let­me­nin yolunu aramak çok ho­şu­na gi­di­yor­du. Öte yandan, Tes­la Bobinle­r´i e­lek­tri­k di­reklerini yeryüzünden yok ederek gök­yü­zü­ne u­çu­ra­cak­ ve i­o­nos­fe­r­de dün­ya­nın et­ra­fı­nı ge­zdire­cek­ti.

 

Bir dahinin acınacak sonu...

 

1900’le­rin başın­da önce Co­lo­ra­do Springs’de son­ra da New York, Long İs­land´da 500 m. yük­sek­li­ğin­de bobinler ve i­le­ti­şim ku­lele­ri kur­muş­tu. Bu i­na­nıl­maz bü­yük­lük­te­ki bobinler­le 4 km. u­zun­lu­ğun­da yıldırımlar oluşturmasına ve Co­lo­ra­do Springs’i bir ara ka­ran­lık­ta bı­ra­kma­sı­ne rağ­men e­lek­triği havadan i­let­me­yi bir tür­lü be­ce­re­me­di. Bu çok pahalıya malolan ba­şa­rı­sız­lık Tes­la’nın ya­ra­tı­cı gü­cü­nün dü­şüş nok­ta­sı oldu. On­dan ­son­ra fi­kir­le­ri her geçen gün sa­pık­lık de­re­ce­sin­de i­na­nıl­maz ol­ma­ya baş­la­dı. Örneğin dün­ya­nın merkezinden dü­şük fre­kans e­ner­ji­si­ni ge­çir­mek­ten, ha­va­yı kon­trol e­de­bi­le­ce­ğin­den söz e­di­yor­du. A­ma ta­bii ki bu söy­le­dik­le­ri­nin hiç bi­risi gerçekleşmedi. Sonunda, ba­şa­rı­sız­lık­lar­dan bunala­rak yaşama küstü ve 1943 yı­lın­da New York´da es­ki, pis bir ho­tel o­da­sın­da de­ney­ler i­çin kul­lan­dı­ğı ya­ra­lı kum­ru­ların a­ra­sın­da öl­dü. Tesla unutulduk­tan u­zun bir sü­re son­ra ye­ni­den gün­de­me geldi. No­bel ö­dü­llü Ro­bert Mi­li­kan ve Art­hur Comp­ton ad­lı iki bi­lim a­damı çalışmalarınd Tes­la’dan e­sin­len­dik­le­ri­ni açıkladılar. 1974 yı­lın­da ünlü "İns­ti­tu­te of E­lec­tri­cal and E­lec­tro­nics En­gi­ne­e­rs (İ­E­E­E)-Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü" Tes­la’yı "Ünlü Kaşifler Galerisi" ne ka­bul et­ti­. Bu­gün Tes­la’nın buluşlarını ka­bul e­den cid­di bi­limcileri bul­mak es­ki­ye göre çok daha kolay.

 

Sıra günümüzün Tesla´larında...

 

Tes­la’nın en büyük hayali, Le­ad­vil­le, Co­lo­ra­do’da gerçekleşmek üzere. He­ves­li bir i­cat­çı, mü­hen­dis ve bi­lim a­da­mı o­lan Ro­bert Gol­ka, Tes­la düş­man­la­rı­nın bi­le olası ol­du­ğu­na i­nan­dık­la­rı bir şeyi ger­çek­leş­tir­me­ye ça­lı­şı­yor; Ha­va­yı i­let­ken o­la­rak kul­la­nıp e­lek­tri­ği at­mos­fer­den geçirerek dün­ya­nın her ta­ra­fı­na gö­tür­me çabasında. Gol­ka’nın Brock­ton, Mas­sac­hu­setts’de o­kul ti­pi la­bo­ra­tu­va­rı me­tal­ler­le, tah­ta­lar­la do­lu, o­da­nın her kö­şe­si­ne sı­kışmış garip araçlarla dolu ve bun­la­rın a­ra­sın­da es­ki mü­zik set­le­ri ve par­ça­lan­mış pi­ya­no­lar bi­le bu­lu­nu­yor ve ge­niş tez­gah­la­rın ü­ze­rin­de Tes­la bobinlerinin çeşitli örneklerine ve planlarını görüyorsunuz. O­da­nın in­ce tah­ta ta­va­nı ya­nık iz­le­ri do­lu. Bun­lar de­ney­le­rin iz­le­ri. Gol­ka kı­sa boy­lu, top­lu­ca, 40 yaş­la­rın­da, saç­la­rı dö­kül­müş bir a­dam a­ma ço­cuk­ça bir gü­lüm­se­me göz­le­rin­den ek­sik ol­mu­yor. İ­şi­ni ko­nu­şur­ken ko­ru­ma po­zis­yo­nu­nu a­lan bir a­da­m haline giriyor. Bir kaç da­ki­ka son­ra bu dav­ra­nı­şın sa­de­ce yan­lış an­la­şıl­mak­tan kor­kan bir a­da­mın dav­ra­nı­şı ol­du­ğu­nu an­lı­yor­su­nuz. Genç­ken Gol­ka, ne­on ta­be­la dük­kan­la­rın­da ça­lı­şı­yor­ ve ta­mirler ya­pı­yor­du; bugün şöyle diyor; "Ba­na üc­re­ti­mi ne­on i­le ö­dü­yor­lar­dı. Ben­de bun­la­rı a­lıp e­ve gö­tü­rü­yor ve ken­di ta­van­la­rı­mda ne­on şov­lar ya­pı­yor­dum." 13 ya­şın­day­ken ma­hal­le­nin barlarındaki ku­mar o­to­mat­la­rı­nın onarımlarını o ya­pı­yor­du.

 

Aslında Golka´nın merakı genç yaşlardayken, "Işıklı Toplar"a duyduğu ilgiden kaynaklanıyor (Işıklı toplar, çoğu zaman elektrikli havalarda ortaya çıkan, dü­zen­siz ha­re­ket­ler­le ga­rip ışıklar saçan ve sonra patlayarak kaybolan eletktriksel kürelere deniyor; bunların oluşum nedenleri hala öğrenilmiş değil.) Gol­ka ışıklı topların e­ner­jisinin kon­trol e­tme çabasındayı fakat daha önce ışıklı topları oluşturmak gerekiyordu ve bu da isteğe bağlı değildi. A­raş­tır­ma­la­rı sı­ra­sın­da Gol­ka, Tes­la adına ve de­ney­le­rin­e raslamıştı. Kısa bir a­raş­tır­ma­dan son­ra Tes­la’nın 450 metrelik bir bobinle ışıklı top mey­da­na ge­ti­re­bil­di­ği­ni öğ­ren­di ve Gol­ka he­men Yu­gos­lav­ya’yı ve o­ra­da­ki Tes­la mü­ze­si­ni zi­ya­rete git­ti, o­ra­da gö­rev­li­le­ri kan­dı­rıp Tes­la’nın el ya­zı­sı i­le yaz­dı­ğı ve ne­re­dey­se o­kuna­ma­ya­n ya­zı­la­rı­nı in­ce­le­me­ i­znini al­dı ama son­ra­dan gö­rev­li­ler Gol­ka’nın bir casus ol­du­ğu­ sonucunu çıkararak, a­raş­tır­maya i­zin ver­me­di­ler a­ma geç kalmışlardı zira bu arada Golka, Co­lo­ra­do Springs’e bobin Tesla´nın bobun hak­kın­da yazdığı 29 metni ve ka­ba­tas­lak re­sim­le­ri ka­çır­ma­yı başarmıştı.

 

 

http://www.bilinmeyen.com/uplimages/cslab1.jpg

Golka, "Işık Topları"nın peşinde;

 

E­ve dön­dük­ten son­ra Brock­ton’de­ki la­ba­ro­tu­va­rın­da Tes­la Bobini´nin 3 m. yük­sek­li­ğin­de bir mo­de­li­ni yap­tı. A­ma bun­dan hiç bir so­nuç a­la­madı, tek öğ­ren­di­ği şey şuydu; Or­ji­nal ma­ki­na­yı bü­tü­nüy­le ye­ni­den yap­ma­sı ge­re­ki­yor­du. 1970’de U­tah’ın tuz çöllerine gi­dip o­ra­da bobini di­ke­bi­le­cek bir yer a­ra­dı. A­ra­dı­ğı ye­rin ıs­sız ve yarı i­let­ken ol­ma­sı ge­re­ki­yor­du ve so­nun­da a­ra­dı­ğı ye­ri bul­du; Wen­do­ver A­ir Hava Kuvvetleri Üssü’nde ter­ke­dil­miş bir am­bar vardı, o­ra­yı yıl­da bir do­lar ki­ra ö­deye­rek ki­ra­la­dı. Kullanılmış malzemelerle ve he­di­ye e­dil­miş 150 ki­lo­vat je­ne­ra­tö­rü i­le yaklaşık 16 m. yük­sek­li­ğin­de bir Tes­la bobini yap­tı. Tem­muz 1974’de bobin, 12 mil­yon volt­luk e­lek­trik ü­re­ti­yor ve 12 m. u­zun­lu­ğun­da kı­vıl­cım­lar saçıyor­du. Gol­ka’nın an­lat­ım­la­rı­na gö­re 9 yıl bo­yun­ca en a­zın­dan 5 kez ışık toplarını ya­rat­tı. "Çok ça­buk gelip ge­çen bir olaydı, oluşturabilmiştim ama ben o­nu kon­trol e­de­me­dim." 1982’de pa­ra­sı bit­miş­ti; Wen­do­ver a­raş­tır­ma­sı­nı bı­ra­kıp dev bobini sö­ktü ve par­ça­la­rı­nı Mon­ta­na’da bir am­ba­ra yer­leş­tir­di. Ay­nı za­man­da Gol­ka’nın il­gi­si­ni çe­ken bir diğer konu, Tes­la’nın bobini neden yaptığıydı. Tes­la, dün­ya at­mos­fe­ri­nin bir üst ta­ba­ka­sı o­lan ve elektrik yüklü par­çacık­lar­la do­lu o­lan i­o­nos­fe­rin e­lek­trik i­let­ke­ni ol­du­ğu­nu bi­li­yor­du. Şu­nu he­sap­la­dı; E­ğer akımı 8 sa­ni­ye­de bir i­o­nos­fe­re gön­de­re­bi­lir­se (8 sa­ni­ye, bir e­lek­tron dün­ya­nın et­ra­fın­da dö­nme süresidir). O za­man çok güçlü ve ge­niş bir e­lek­tron dal­ga­sı­nı kablo kullanmadan dün­ya­nın her ta­ra­fı­na gön­de­re­bi­lir­di ve gücünün sa­de­ce % 10´u­nu kay­be­derdi. (Kar­şı­laş­tır­ma im­ka­nı­ ol­ma­sı i­çin belirtiyoruz; şu an en­düs­tri­de kul­lan­ı­lan stan­dard elek­trik i­letişiminin kay­bı % 30´dur.) Golka, çalışmalarını hala sürdürüyor ve umutla onu bekleyenler var. Kablosuz ses iletişiminin başarıldığı bu günlerde, kısa bir zaman sonra da kablosuz elektriğin dağıtıldığını görmemiz hiç de az bir olasılık sayılmaz.

 

Atmosfere delikler açabilir miyiz?

 

Golka ye­ni­den pa­ra bu­la­rak Tes­la bobinini de­po­dan çı­ka­rıp Le­ad­vil­le ta­raf­la­rın­da ye­ni­den dik­ti. U­mu­du e­lek­tri­ği ha­va­dan i­le­te­bil­mek­ti ama şu­nu da ka­bul e­di­yor­du; İ­let­me­yi ba­şar­sa bi­le o e­lek­trik na­sıl kullanılacaktı? Belki nit­ro­jen la­zer­le­ri kul­la­na­rak at­mos­fe­re de­likler a­çı­la­bilir ve bu de­lik­ler elektrik tel­le­ri gibi iş gö­rerek e­lek­tri­ği ge­rek­ti­ği yerde a­şa­ğı in­di­re­bilirlerdi. Gol­ka ba­şa­rı­lı o­lur­sa Co­lo­ra­do’da­ki ilet­me ku­le­si sin­yal ve­re­cek ve aynı zamanda da Tes­la’nın hayalinin de ger­çek­leş­ti­ği­ni ilan edecekti. Birçok uz­man­ın bu fik­ri kü­çüm­semesi­ne karşın bir kaç ta­ne­si çe­ki­ne­rek ol­sa da il­gi gös­te­ri­yor­lar. Slo­bi­dan Cuk´da pro­fe­sör o­lan Cal­tech şun­la­rı söy­lü­yordu; "Bel­ki doğ­ru o­la­bi­lir a­ma ger­çek­leş­tir­mek a­şı­rı de­re­ce­de zor gö­rü­nü­yor." Ama zaten Gol­ka bü­yük söz­ler ver­mi­yor; "Ça­lı­şa­bi­lir de ça­lış­mı­ya­bi­lir de, e­ğer ba­şa­ra­bi­lir­sek bu ge­le­ce­ğin ce­re­yan i­let­me sis­te­mi o­la­bi­lir." diyor. Pla­n gö­rün­dü­ğü ka­dar ap­tal ol­mı­ya­bi­lir. Çok da­ha güvenilir uzmanlar ha­va­yı i­let­ken o­la­rak kul­lan­ma­yı dü­şün­müş­ler­di. Ör­ne­ğin bir kaç yıl önce, fi­zikçi Ber­nard E­ast­lund ye­ni bir sis­tem geliştirdi; bu sis­tem­le büyük oranda e­lek­tro­man­ye­tik e­ner­jiyi at­mos­fe­rin üst katmanlarındaki be­lir­li yer­le­ri­ne gön­de­ri­le­cek. Bu­ tam olarak yapıldığında, şa­şır­tı­cı ba­şa­rı­lar e­lde e­di­le­cek; roketler or­ta yö­rün­gede gö­rülecek, dün­ya ko­mü­ni­kas­yo­nunu­ ka­rış­tırmak mümkün olacak ve hat­ta hava durumu dahi değiştirilebilecek.

 

Dünyanın en büyük enerjisi...

 

E­ast­lund saç­ma sa­pan dü­şünen bir de­li de­ğil; güvenilen biri ve MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) i­le Co­lomb­ia Üniversitesi´den fi­zik ö­dül­le­ri al­mış o­lan bir bi­lim a­da­mı, 8 yıl bo­yun­ca A­to­m Enerjisi Komisyonu´nun prog­ra­mın­da ça­lış­tı ve 70’li yıl­la­rın ba­şın­da me­tal e­rit­me o­la­yı­nı ye­ni­den ya­rat­tı. E­ast­lund, şim­di Ho­us­ton’da­ki Pro­duc­ti­on Tech­no­lo­gi­a­es İn­ter­na­ti­o­nal’in baş­ka­nı ve mega pet­rol şirketi AR­CO’nun e­ski da­nış­ma­nı. 70’li yıl­la­rın so­nun­da AR­CO’nun uğraştığı bir prob­lem şim­di­ki i­şi­ne baş­laması­nın ne­de­niydi; şir­ket A­las­ka, Ku­zey Ku­tbu´n­da 80 milyar m3 hacminde do­ğal ga­za sa­hip­ti. (Bu mik­tar ABD’nin bir yıl­lık gaz tü­ke­ti­midir.) Ye­rin u­zak­lı­ğı ne­de­niy­le gazı çıkarıp, nak­li­ni yap­mak çok pa­ha­lıy­dı. AR­CO’nun şim­di bil­mek is­te­di­ği, o gaz­ı o­ra­da değr­len­dir­me­nin bir im­ka­nının o­lup ol­ma­dı­ğıy­dı. E­ast­lund he­men şu­nu an­la­dı; AR­CO bü­tün o ga­zın mey­da­na ge­tir­di­ği gü­cü kul­la­nır­sa i­na­nıl­maz miktarda e­ner­ji­ye sa­hip o­la­bi­le­cek­ti. A­ma bü­tün bu e­ner­ji i­le ne ya­pı­la­cak­tı? Bir kaç a­raş­tır­ma la­bo­ra­tu­varında dü­şük fre­kans­da­ki rad­yo dal­ga­la­rı­nı i­o­nos­fe­re gön­der­me de­ney­le­rinin yap­ıldığını bi­li­yor­du. Dü­şün­ce­si ku­zey ku­tbunda­ki tüm ga­zı a­lıp bir çe­şit e­ner­ji­ye dö­nüş­tür­mek ve on­dan son­ra at­mos­fe­re yol­la­mak­tı. Düşün­ce­si, ga­zı bü­yük bir je­ne­ra­tö­rü ça­lış­tır­mak için kul­lan­acak ve bu je­ne­ra­tör ile rad­yo dal­ga­la­rı ola­rak e­lek­tro­man­ye­tik e­ner­ji ü­re­tmekti. 40 mil yük­sek­li­ğin­de bir anten kul­la­na­cak ve oluşacak dal­ga­lar at­mos­fe­re gön­de­ri­le­cek­ti. An­ten ba­sitti ve E­ast­lund’a gö­re su­la­ma bo­ru­sun­dan ya­pı­la­bi­lir­di.

 

Havanız nasıl olsun isterdiniz?

 

He­sap­la­ma­la­rı ya­par­ken e­lin­de çok fazla e­ner­ji­nin ola­ca­ğı­nı fark et­ti. Bir ke­re dal­ga­la­rı i­o­nos­fe­re gön­der­dik­ten son­ra o­ra­da­ki şarj par­çacık­la­rıy­la bir­lik­te güç­le­ne­cek­le­ri­nin far­kı­na var­dı. So­nuç "Ay­na Gü­cü" o­la­rak bi­li­nen man­ye­tik fe­no­men o­la­cak­tı, bu şarj­lı at­mos­fe­rin bü­yük bir kısmı e­lek­troman­ye­tik güç yü­zün­den ya dün­ya­ya yak­la­şa­cak ve­ya dün­ya­dan u­zak­la­şacak­tı. E­ast­lund’a gö­re; "Dün­ya ko­mü­ni­kas­yon sis­tem­le­ri­ni dur­du­ra­bi­lir­ ya­ da sin­yal­le­ri de­ğiş­ti­re­bi­lir­si­niz, bu­na uydulara gi­den ve on­lar­dan ge­len me­saj­lar da da­hil. Baş­ka­la­rının i­le­ti­şim sis­tem­le­ri­ni bo­zar­ken ra­hat­lık­la ken­di ko­mü­ni­kas­yo­nu­nuzu de­vam et­ti­re­bi­li­yor­su­nuz." E­ast­lund’a gö­re bu sis­tem an­ti­-roket sis­tem­le­ri­n de kul­la­nı­la­bi­lir. At­mos­fe­rin bö­lüm­le­ri­ni elektrik yükleyip sü­rük­le­ye­rek da­ha ön­ce o­ra­da ol­ma­yan daha yük­sek bir at­mos­fer ya­ra­ta­bi­lir­si­niz. Bu o­lay hem uçan bir cismi ı­sı­tır hem de yö­rün­ge­sini sap­tı­rır. Bun­ların tümü AR­CO’nun il­gi­si­ni çek­miş­ti; Şir­ket a­raş­tır­ma­lar bo­yun­ca E­ast­lund’u des­tek­le­di ve şu anda bu fi­kir­le­ri ger­çek­leş­tir­me­nin yol­la­rı­nı a­ra­mak­ta. AR­CO bi­lim a­da­mlarından Ro­bert Hirsch bi­ze şun­la­rı an­la­tı­yor: "Fi­kir­le­ri çok il­gi çe­ki­ci a­ma bir fi­kir i­le o­nun ger­çek­leş­ti­ril­me­si a­ra­sın­da daima çok bü­yük farklar vardır." E­ast­lund fi­kir­le­ri­nin ço­ğu­nun sa­vaş amacıyla kul­la­nı­la­bi­le­ce­ği­ni bil­me­si­ne rağ­men, da­ha olumlu işler için kul­lan­ma ni­ye­tin­de ol­du­ğu­nu be­lir­ti­yor. Örneğin, ha­va­yı kon­trol et­mek mümkün olabilir, gü­ne­şe mercek o­la­cak ve­ya o­dakla­nacak at­mos­fer bölümleri oluşturulabilir. Gü­ne­şin kuv­ve­ti­ni böy­lece faz­la­laş­tı­ra­rak ve­ya kon­trol e­de­rek in­san dün­ya­nın belr­li yer­le­ri­ni da­ha faz­la ı­sı­ta­bi­lir ve­ya rüz­gar o­lay­la­rı­nı kon­trol e­de­bi­lir. Bun­la­rı kon­trol im­ka­nı e­li­miz­de o­lur­sa me­se­la Et­iyop­ya’ya yağ­mur gö­tü­re­bi­li­riz ve­ye Ka­ra­ibler´de­ki rüz­gar­la­rı kon­trol e­de­bi­li­riz. Aygıt, delik o­zon ta­ba­ka­sı­nı dü­zelt­me­ye bi­le yar­dım­cı o­la­bi­lir, An­tark­ti­k´in üs­tün­de­ki o­zon de­li­ği­ne ya­ma ya­pa­bi­lir ve kar­bon monok­sit ve­ya nit­ro­us ok­sit gi­bi za­rar­lı mad­de­le­ri yok e­de­bi­liriz. Bun­ların hep­si ku­la­ğa hoş ge­li­yor, a­ma ger­çek­le­şe­bi­le­cek mi? Fi­kir­ler de­ği­şik a­ma Prin­ce­ton, New Jer­sey’de­ki "Da­vid Sar­noff Araştırma Merkezi" inde fi­zikçi o­lan Ric­hard Wil­li­ams herşeye olumlu bakıyor ama bir korkusu olduğunu da ekliyor; Wil­li­ams’a gö­re at­mos­fer ya­pı­sı i­ti­ba­rıyla en u­fak de­ği­şik­lik­le­re bile çok du­yar­lı ol­du­ğu i­çin E­ast­lund’un her­han­gi bir fik­ri­ni de­ne­mek i­na­nıl­maz za­ra­ra yol a­ça­bi­lir hatta bölgesel kıyametlere neden olabilir. Buna karşın, de­ne­me yapılmadan da hiç bir şey bil­inme­ye­cek.

 

 

http://www.bilinmeyen.com/uplimages/portre5.jpg

"Gelecek benimdir..."

 

Teslafil adı verilen Tesla izleyicileri bu kadar değil, daha bir çok bilimci onun garip ama gerçek olabilecek düşüncelerinden sonuçlar çıkarmaya çalışıyorlar. Ama Tesla´nın marjinalliğin çok ötesindeki fikirleri çok kişiyi hala güldürebiliyor; Yugoslav asıllı dahi, piramitlerin dünya enerji sisteminin bujileri olduğunu iddia ederken, elektromanyetizmin zaman yolculuğunun anahtarı olduğunu belirtiyordu. Robert Golka gibi fanatik bir Teslafil bile bu konuda tutucu görülüyor ve zaman yolculuğu gibi akıl almaz bir konunun üzerinde bile durmak istemiyor. Aslında, bunlara gülmek bugünün bilimi için geçerli yarın ya da daha da yakında bunlara gülenlere de gülünebilir. Buna rağmen, Tesla´nın sınırsız ve vahşi düşüncelerini izlememek ve boş vermek de pek akıl işi sayılmaz. Bilim tarihi, sık sık alay ettiği sınırsız hayal üreticilerinin çağdaş doğruluğunu çoğu zaman sonradan tanımlamak zorunda kaldı. Tesla´nın kehanetleri bazıları gerçekleşti geriye tebessüm edilenler kaldı ama Tesla´da yaşadığı çağda kendisine karşı çıkanlara gülümsüyor ve " Bugün onlarındır ama gelecekte tüm buluşlarım çalıştığında, o günler benim olacaktır."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İşte size bir ödev:

Aşağıdaki soruların cevaplarını bulmak için gidip bir ansiklopedinize bakın bakalım: (cevaplar parantez içinde)

1) Radyoyu kim icat etti? (Marconi)

2) X ışınlarını kim keşfetti? (Röntgen)

3) Vakum tüp amplifikatörünü kim icat etti? (de Forest)

Aslında, hazır eliniz değmişken florasan lambayı, neon ışıklarını, hızölçeri, otomobillerdeki ateşleme sistemini, radarın temellerini, elektron mikroskobunu ve mikrodalga fırını kimin keşfettiğine de bir bakın.

Geçen yüzyıl dönümündeki en ünlü bilim adamı olan Nikola Tesla'nın isminden bahsedildiğini görme şansınız çok az.

Esasında, çok az insanın bu adamdan haberi var. Bir kısmı sadece Red Alert oyunundaki bir savunma binasının ismi olarak (Tesla coil), diğer bir kısmı da vizyondaki Prestige filmindeki bir karakterin ismi olarak duymuş durumda. Öyle ki bu filmden çıktıktan sonra filme beraber gittiğim arkadaşım Tesla'nın gerçekten yaşamış bir insan olduğunu benden öğrendi.

 

Bugün bunun böyle olmasını muhterem Tommy Edison amcamıza borçluyuz.

Bütün bu yukarıda saydığım keşiflerin yanında, 250 mil mesafeden 10 bin uçağı yok edebilecek ölüm ışınlarından bahseden, dünyayı ortadan ikiye bölebileceğini iddia eden, hem sesin, hem de görüntünün (1800'lerin sonlarındayken daha) havadan aktarılabileceğine inanan, ve esasen, Edison'a DC elektrik sisteminin hiç bir işe yaramaz bir sistem olduğunu anlatan aykırı bir kişilik olarak görüldü Tesla.

Başka bir deyişle, Tesla'yı duyan herhangi biri, onu muhtemelen aykırı bir çılgın olarak düşünmüştür.

Fakat zaman değişiyor.

Sorun şu ki, Tesla, bu mümkün olduğunu iddia ettiği şeylerin hepsini de muhtemelen yapabilirdi. Aslında, Tesla en yukarıda listelenenlerin hepsini ve de daha fazlasını icat etmişti fakat kendisine bu icatlarının hiçbiri için övgüde bulunulmadı. Etrafınıza bakın, Tesla, modern hayatı bu kadar modern yapan şeylerin çoğunun bir şekilde sorumlusu.

Şüphe yok ki, Nikola Tesla da Vinci'den beri dünyaya gelen en muhteşem akıl.

Küçük Nicky Tesla 1856'da Hırvatistan'daki Smijlan'da doğar. Sıradışı bir hafızası vardır ve 6 dil öğrenir, Gratz'da ki Politeknik Enstitüsünde matematik, fizik ve mekanik çalışarak 4 yıl geçirir.

Ancak Tesla'yı esas harika yapan, muhteşem elektrik anlayışıdır. Bu zamanın elektriğin henüz bebeklik evresindeki bir zaman olduğunu hatırlatayım. Ampül bile henüz icat edilmemiştir.

Tesla, 1884'te Birleşik devletlere ilk defa geldiğinde, Thomas Edison için çalışır. Edison henüz yenice ampülün patentini almıştır, ve tabi böylece elektriğin dağıtımı için bir sisteme ihtiyaç duymaktadır.

Edison, DC elektrik sistemiyle her türden problemi yaşamaktadır. Tesla'ya sistemdeki hataları gidermesi karşılığında büyük paralar söz verir. Tesla bu işin altından kalkar ve Edison'ı 100 bin dolardan fazla masraftan kurtarır, fakat Edison sözünde durmaz.

Tesla istifa eder, ve Edison hayatının kalan kısmını Tesla'nın dehasını ezmek için harcar. (Tesla'nın bugün hala bilinmemesinin ana sebebi işte budur.)

Tesla elektrik iletimi için daha iyi bir sistem geliştirmişti; bugün evlerimizde kullandığımız AC (alternating current - alternatif akım) sistemini. AC, DC'ye göre büyük avantajlara sahiptir. Tesla'nın o zamanlar yeni geliştirdiği transformatörleri kullanarak, AC voltaj yükseltilebilir ve ince kablolarla uzun mesafelerde iletilebilir. DC ise iletilemez. (Çünkü çok kalın kablolarla iletilirken her bir milkarede bir büyük bir güç istasyonu ihtiyaç duyar.)

Tabi bir iletim sistemi, elektrikle çalışacak araçlar olmadan eksik olacaktır. Böylece Tesla evlerimizde her tür sistemde kullanılan elektrik motorunu icat eder. Bu basit bir başarı değildi. 1800'lerin sonlarındaki bilim adamları, alternatif akım sistemi için bir motorun geliştirilemeyeceğine ikna olmuşlardı, ki bu da AC kullanımını zaman kaybı yapar. Sorun şuydu ki, eğer akım saniyede 60 defa yön değiştirirse, motor bir ileri ve bir geri hareket edecek ve asla bir yere varamayacaktı. Tesla bu problemi kolayca çözdü ve herkesin yanlış olduğunu ispatladı.

Endüstrinin florasa lambayı "icat etmesi"nden 40 yıl kadar önce kendi laboratuvarında florasan lamba kullanıyordu. Fuarlarda ve sergilerde cam tüplere ünlü bilim adamlarının isimlerinin şeklini veriyordu; bugün her yerde gördüğümüz neon ışıkların ilk örnekleri. Unutmadan, Tesla dünyanın ilk hidroelektrik santralini Niagara şelalerinde gerçekleştirmiştir. Ayrıca ilk arabalar için hızölçerin de patenti ona aittir.

AC sisteminin ünü yayılmaya başlar ve George Westinghouse'un kulaklarına kadar gider.

Tesla, Westinghouse ile bir anlaşma imzalar ve satılan her bir kilowatt AC elektrik için 2.50 dolar alacaktır.

Bir anda, Tesla hayal ettiği tüm deneylere başlamak için gereken paraya kavuşur.

Fakat Edison DC sistemine çok fazla para yatırmıştır, böylece Tommy, Tesla'yı her seferinde gözden düşürmek için elinden gelenin en iyisini yapar. Edison devamlı olarak AC akımın DC akımdan çok daha tehlikeli olduğunu göstermeye çalışır.

Tesla kendi pazarlama kampanyasını sahneye koyarak buna karşılık verir. 1893'te Chicago'daki fuarda (21 milyon insan katılmıştır), yüksek frekansta AC elektriği kendi vücudundan geçirip lamba yakarak AC'nin ne kadar güvenli olduğunu göstermiştir. Sonrasında Tesla bobinlerinden kalabalığın üzerine büyük şimşek okları fırlatabilmiştir hiç bir zarar vermeden.

Tesla'ya borçlanılan işletme payı bir milyon doları geçmeye başladığında, Westinghouse finansal olarak zora girer. Tesla anlaşmasının devam etmesi durumunda, Westinghouse bu işten çıkabileceğini anlar ve kendisinin de kredilerle anlaşma yapmak için hiç bir arzusu yoktu. Onun rüyası tüm insanların erişebildiği ucuz AC elektrik idi. Tesla anlaşmasını alıp yırtar. Dünya'nın ilk dolar milyarderi olmak yerine, patentleri için 216 bin dolarlık ödemeyi kabul eder.

1898'de, Madison Square Garden'da dünyaya ilk uzaktan kumandalı model botunu gösterir. Yani Tesla'ya uzaktan kumandalı uçaklar, arabalar, ve botlar (ve hatta televizyonlar) için de teşekkür edebiliriz.

Tesla'nın rüyası dünya'ya bedava enerji sağlamak idi. 1900 yılında, yatırımcı J.P. Morgan'ın sağladığı 150 bin dolarla, Tesla "Telsiz Yayın Sistemi" adındaki kulenin yapımına Long Island, New York'ta başladı. Bu yayın kulesi dünya'nın telefon ve telgraf servislerini bağlayacaktı, aynı zamanda resimleri, borsa verilerini, ve hava durumu bilgisini dünya çapında aktaracaktı. Maalesef, Morgan bunun dünyaya bedava enerji anlamına geldiğini farkettiğinde bu işe para yatırmayı kesti.

Dünya, henüz duyulmamış olan sesin ve resmin iletiminden sonra onun bir kaçık olduğunu düşündü.

Dünyanın bilmediğiyse Tesla'nın, Marconi'nin kabul edilen icadından 10 yıl önce radyonun gerisindeki ilkeleri zaten gösterdiğiydi. Aslında, (Tesla'nın öldüğü yıl olan) 1943'te yüksek mahkeme Tesla'nın daha önceki açıklamalarından dolayı Marconi'nin patentlerinin geçersiz olduğuna hükmetmişti. Hala, pek çok referans kaynak radio'nun icadıyla ilgili olarak Tesla'nın ismini zikretmiyor. (Ayrıca: Marconi'nin radyosu sesi iletmiyordu, sadece sinyal iletiyordu, halbuki Tesla yıllar öncesinde ses iletimini göstermişti.)

Bu noktada medya Tesla'nın iddialarını abartmaya başladı.

Tesla Mars'dan ve Venus'ten radio sinyalleri aldığını belirtmişti. Bugün onun aslında sinyalleri uzaklardaki yıldızlardan aldığını biliyoruz, fakat o zamanlar evren hakkında çok az şey biliniyordu. Basın ise onun "rezil" iddialarıyla eğlendi.

Manhattan'daki laboratuvarında, Tesla dünyayı bir elektrik diyapazonuna çevirdi. Altındaki yer ile aynı frekansta titreyen buharlı bir osilatör elde etmeyi başardı.

Sonuç? Etrafındaki tüm yapılarda yer sarsıntısı. Binalar zangırdadı, camlar kırıldı, sıvalar duvarlardan döküldü.

Tesla, teoride, aynı ilkenin Empire State binasının yok edilmesi ve hatta Dünya'nın ikiye bölünebilmesi için kullanılabileceğini iddia etti. Tesla bilimin onun sonuçlarını onaylamasından neredeyse 60 sene öncesinde Dünya'nın rezonans frekansını doğru bir şekilde belirledi.

Dünya'yı yarmaya benzer bir şeyi denemediğini sanmayın. (En azından buna yakın bir şeyi...)

1899'da Colorado Springs laboratuvarında, kaynağa dönmelerini sağlayacak şekilde, dünya'nın her tarafına enerji dalgaları gönderir. (Bugünün deprem sismik istasyonlarının teorisini de sağlar böylece). Dalgalar geri geldiğinde daha çok yükleme ekler.

Sonuç? Bugüne kadar kayıtlara geçen insan eliyle yapılmış en büyük şimşek oku; 40 metre. Hala kırılmamış bir dünya rekoru.

Takip eden şimşek sesi 22 mil mesafeden duyulmuştur. Laboratuvarın etrafındaki çayırlar garip bir mavilikle ışımıştır.

Aslında bu onun esas deneyi için sadece bir ısınmaydı. Maalesef, o bölgedeki güç istasyonunun donanımına zarar vermiş ve deneyi bir daha asla tekrarlayamamıştır.

Birinci dünya savaşının başlarında, amerikan hükümeti umutsuzca Alman denizaltılarının tespiti için bir yol aramaktaydı. Hükümet Thomas Edison'u iyi bir yöntemin araştırılması işinin başına getirdi. Tesla gemilerin tespiti için enerji dalgalarının kullanımını (bugün radar dediğimiz şey) önerdi, Edison Tesla'nın fikrini komik bularak redetti ve böylece dünya radarın bulunması için bir 25 yıl daha beklemek zorunda kaldı.

Ömür boyu üretkenliğinin ödülü? Edison madalyası! Edison'un onca fiili hakaretinden sonra gerçek bir surata şamar Tesla için.

Ve hikaye böyle devam ediyor.

Sanayi'nin (görülüyor ki oldukça başarılı olan) bilim literatüründen silme girişimleri onu 20 yıllık bir sürgüne sürdü. Sermaye yokluğundan, test edemediği teorilerini sayısız deftere not etti.

Modern dünyayı icat eden insan neredeyse meteliksiz bir şekilde 86 yaşında 7 Ocak 1943'te öldü. İki binden fazla insan cenaze törenine katıldı.

Hayatı boyunca, Tesla 800'den fazla patent aldı. Muhtemelen Edison'ın rekor sayısını geçebilirdi eğer devamlı engellenmeseydi. Hayatının son 30 senesinde çok az patent başvurusu yapabildi.

Edison'dan farklı şekilde, Tesla fikirleri bilimde daha önce emsali olmayan özgün bir düşünürdü. Maalesef, dünya Tesla kadar özgün kişileri finansal olarak ödüllendirmiyor. Sadece bu fikirleri alıp daha kullanışlı ürünler haline getirenleri ödüllendiriyor.

Bilim adamları bugün onun notlarını satır satır taramaya devam ediyor. Uçuk teorilerinin çoğu bugünün ünlü bilim adamları tarafından ispatlanıyor. Örneğin, Tesla pervanesiz disk türbin motoru, bugünün modern malzemeleriyle birleştirildiğinde, tasarlanmış en verimli motorlardan biri oluyor. 1901'de patentini aldığı kriyojenik (mutlak sıfıra yakın sıcaklıklarda) sıvılarla ve elektrikle olan deneyleri süper iletkenlerin kaynağını sağlıyor. Electron altı yükleri olan parçacıkların varlığını ortaya koyan deneylerden bahsetmişti, 1977'de bilim adamları nihayet keşfetti, kuarklar.

Belki tarih bir gün gerçek bir dahiyi gördüğü an tanıyabilecek.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

İtalyan Mucit Guglielmo Marconi radyoyu icat eden kişi olarak kayıtlara geçmiştir. Ancak radyonun kendi icadı olduğunu iddia eden birçok kişi ortaya çıkmıştır. Telsiz telegraf patentine sahip olan Nikolai Tesla, Olive Lodge bu iddiayı ortaya atanların başında gelir. Rus mucit Alexander Stepanovitch Popov ise anlaşılabilen ilk radyo dalgalarını iletmeyi başarmış ancak bu icadı için patent almamıştır. Daha pek çok insan vardır fakat ticari başarıyı yakalayan kişinin Marconi olduğu herkesçe kabul edilir.

 

Tesla belkide bilimin arka sayfalarına itilmiş yalnız bırakmış, belkide geçen yüzyıl dünyaya gelen en çatlak ama en dahi insanıdır. çünkü delilik ile dahilik arasında gidip gelen bir hayat yaşamıştır. Belkide zamanında öyle lanse edilmiştir. Sırp asıllı amerikalı bir bilim adamıdır. 700den fazla buluşu vardır. Alternatif akımın (AC) babası olarak kabul edilir. Bugün kullandığımız tüm elektrikli aletleri; bilgisayar, televizyon, radyo ve belkide interneti aslında Teslaya borçluyuz.

 

Elektroniğin başlangı olarakta kabul edebileceğimiz radyonun Tesla tarafından bulduğunu Amerikan yüksek mahkemeleri 50'li yıllarda kabul etmiştir. Oysaki herkes radyoyu Guglielmo Marconi icat etmiştir diye bilmektedir. O sadece bir hırsızdır...

 

"Note: Nikola Tesla is now credited with having inventing modern radio; the Supreme Court overturned Marconi's patent in 1943 in favor of Tesla"

 

"Modern radyonun mucidi Nikola Tesla olarak kabul edilir. Amerikan Yüksek Mahkemesi 1943 yılında Marcon'nin sahip olduğu patent haklarını Tesla lehine değiştirmiştir."

kaynak : http://inventors.about.com/library/inventors/blrad io.htm

 

Tesla'nın esas ilgi alani elektrik oldu. O dönemlerde elektrik henüz emekleme dönemini yasayan çok yeni bir bilim dali durumundaydi. Akkor telli ampul daha icat edilmemisti bile.

 

Tesla 1884 yilinda ABD'ye geldi. Cebindeki tavsiye mektubunun yardimi ile mucit Thomas Edison'un yaninda çalismaya basladi. Edison o günlerde akkor telli ampulü yeni icat etmisti ve elektrigin aktarilmasi konusunda bir sistem gelistirmeye çalisiyordu. Edison bu noktada dogru akima (DC) güveniyordu. Ancak DC o kadar çok sorun çikariyordu ki bir türlü istedigi sonuçlari elde edemiyordu. Bir gün Tesla'yi yanina çagirdi ve sistemdeki sorunlari çözerse kendisine büyük bir maddi ödül verecegini söyledi. Tesla, Edison'u, o günün parasi ile 100,000, bugünün parasiyla milyonlarca Dolarlik bir masraftan kurtararak sistemdeki aksakliklari giderdi. Ama Edison vaadettigi ödülü vermedi. Tesla, bu durum üzerine Edison'un laboratuarindaki görevinden istifa etti. Edison, sözünden dönmekle kalmadi bir de Tesla'nin bundan sonraki bilimsel kariyerini kötülemeye, onu asagilamaya basladi. Bugün Tesla'nin bu kadar az bilinen bir isim olmasinin altinda Edison'un bu çabalarinin büyük payi vardir.

 

Tesla elektrigin taşınmasi için Edison'unkinden çok daha iyi bir sistem gelistirdi. Sistemde DC yerine alternatif akim (AC) kullandi. Tesla'nin gelistirdigi transformatörler vasitasi ile elektrigi ince kablolar üzerinden uzak mesafelere kayipsiz tasimak mümkündü artik. Oysa DC temeline dayanan aktarim sisteminde her bir mil kare için büyük bir elektrik santrali kurmak ve çok kalin kablolar kullanmak gerekiyordu. Ancak tasinacak elektrigi kullanacak cihazlar olmadan bu sistemin herhangi bir pratik anlami yoktu. Tesla bundan sonra elektrikle çalisan motorlar yapmaya basladi. 19uncu Yüzyil'in sonlarinda hiçbir bilim adami, AC kullanan motorlarin gerçek olabilecegine ihtimal vermiyordu.

 

http://www.teslasociety.com/pictures/pic3.jpg

1888- Tesla'nın Elektrik Motoru. Bugün birçok alanda bu motoru kullanıyoruz. Tesla'nin Elektrik Motoru tüm zamanların en büyük 10 icatından biridir.

 

 

Tesla'nın hayatı boyunca yapmak istediği şey, elektrik dalgalarını, aynı radyo dalgalarında olduğu gibi atmosferde (iyonesfer tabakasını kullanarak) iletebilmekti. böylelikle tüm insanlık için bir merkezden üretilen, bedava elektrik sağlanmış olacaktı.

 

 

http://www.teslasociety.com/pictures/pic5.jpg

Tesla İletim Kulesi..

 

1899-1900 yıllarında Colorado Springs'teki bir deneme istasyonunda ilk kablosuz iletim gerçekleştirilmiştir.

 

Sürekli bu hedef üzerine çalıştı durdu, ancak amerikan elektrik dağıtım şebekesinin patronları bu fikri pek beğenmediler. Önce edison'un şirketi, sonra westinghouse ona verdikleri destekleri bir bir çektiler, oysa tesla ta o zamanlar kısıtlı imkanlarıyla şu bahsedilen Tesla Bobini aracılığı ile şimşekten dahi güçlü arklar yaratmayı başarmıştı.

 

http://www.teslasociety.com/nikolapic.jpg

Tesla Colorado Spring'teki laboratuvarında Tesla Bobin'in yanında oturuyor. Bu bobin 100000 Hz değerinde milyonlarca volt eletrik üretiyor.

--------------------

The Earthquake Machine

 

Nikola Tesla elektriğin yanında mekanik osilasyon hakkında da çalışmalar yapmıştır. Tesla istenilen frekansta mekanik osilasyon (salınım) üreten bir makine icat etmiştir. Bu makine binalarda, büyük yapılarda depreme benzer bir etki yaratan "rezonans" oluşturabildiği için "deprem makinesi" olarak ünlenmiştir. Rezonans ister elektrik olsun ister mekanik olsun Tesla'nın çalışma presiblerinden biridir.

 

Mekanik rezonans çok bilinen fiziksel bir olgudur. Burada kısacık bir ara verip rezonansı açıklamak istiyorum :

 

Rezonans nedir?

 

Rezonans, iki farklı cismin frekanslarının (titreşimlerinin) birbirine uymasına denir.

 

Fizikçiler rezonansı açıklamak için bazı örneklere başvururlar. Bunlardan bir tanesi salıncak örneğidir: Bir çocuk parkına gittiğinizi ve salıncağa binen bir çocuğu salladığınızı düşünün. İlk başta hareket etmeyen salıncak, sizin itişiniz sayesinde hız kazanır ve bir ileri, bir geri hareket etmeye başlar. Siz, salıncağın arkasında durursunuz ve size doğru her yaklaşmasında onu bir kez daha itersiniz. Ancak dikkat ederseniz, salıncağı "uyumlu" bir biçimde itmeniz gerekir. Kol gücünüzü, salıncağın geriye doğru ilerlemesi tam bittiği anda vermeniz gerekir. Eğer salıncağı daha önce itmeye kalkarsanız, bir tür çarpışma olur ve salıncağın dengesi bozulur. Eğer biraz daha geç itmeye kalkarsanız, salıncak sizden zaten uzaklaşmış olduğu için itmenizin bir anlamı kalmaz.

 

Hemen herkesin yaşadığı bu olayı fizik diliyle ifade etmek istersek, "frekansların uyumu", yani rezonans kavramını kullanmamız gerekir. Salıncağın bir frekansı vardır; örneğin her 1.7 saniyede bir sizin durduğunuz noktaya gelir. İşte siz de kolunuzu kullanarak her 1.7 saniyede bir salıncağı itersiniz. Eğer salıncağı biraz daha hızlı sallarsanız, bu kez 1.5 saniyede bir, 1.4 saniyede bir gibi başka bir frekansa uyum sağlamanız gerekir. Bu uyumu sağlarsanız, yani rezonansı yakalarsanız, salıncağı dengeli bir şekilde itersiniz. Eğer rezonansı yakalayamazsanız, salıncak sallanmaz.

 

Biraz bilimsel bir değişle "periyodik bir kuvvetin dürtüsü altındaki bir sistem, salınımlar sergiler ve eğer dürtü frekansı sistemin doğal frekansına eşit ise, bu salınımların genliği sınırsız artma eğilimine girer. Sonuç olarak sistem, belli bir genlikten sonra bütünlüğünü veya bulunduğu 'durum'u koruyamaz ve dağılır veya bozunur. Buna rezonans denir"

kaynak:

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettiklerini z/index.php?kategori_id=4&soru_id=2209

http://www.evreninyaratilisi.com/html/rezonans.htm l

 

Şimdi Teslanın makinesine devam edebiliriz. Her sistemin fiziksel parametrelere bağımlı olan serbestçe titreşim yaptığı bir osilasyon (salınım) frekansı vardır. Diğer değişle her bir sistem fiziki parametrelerine bağlı olarak bir rezonans frekansına sahiptir.

 

Eğer harici bir titreşim ile osilasyon üretirsek ve bu harici titreşim kaynağının frekansı, uygulanan yapının rezonans frekansına eşit olursa osilasyon (salınım) genliği maksimum olur ve daha sonra sistem bulunduğu durumu koruyamaz ve sistem çöker.

 

kaynak : http://www.mercury.gr/tesla/earthqen.html

 

Yani biraz daha basit anlatayım. Eğer çok güçlü biri olsam ve parmağımın ucu ile Boğaz Köprüsünü sallasam ve köprüyü sallama frekansım (frekans: saniyedeki ileri geri yaptığı salınım sayısı) köprünün sahip olduğu doğal rezonans frekansına eşit olursa, kısa bir süre sonra sistem bulunduğu durumu koruyamaz ve köprü yıkılır. Yani o köprüyü yıkmak için onlarca bombaya füzeye gerek yoktur.

 

alıntıdır...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

cok cok teşekkurler vhercle...Tesla'nin tüm insanlik için bedava elektrik üretmeye cabalamasi,öldükten sonra notlarinin,araştirmalarinin,buluşlarinin yakilmasi,keza buluşlarinin başka terbiyesiz,kapitalist,çikarci,paragöz,sözde bilimadami örtüsü altinda bulunan soytarilar tarafindan çalinmasi ve/veya kücümsenmesi,tirnaği bile olamayacak,doğru akimi bulmuş bir adam(edison) ile ayni kefeye konup nobel odulunu paylaşmalari ve 2 sene sonra dalga gecer gibi edison madalyasi verilmesi...elektriğin tanrisina verilen madalyaya bak...pöff...artik insanlağin,insanliği düşünmeyen,kendi cikari için milyonlarca insanin aci cekmesine,belki de ölmesine aldirmayan,hatta zevk duyan,hatta olduren bu yamyamlardan kurtulmasi gerek...

 

tekrar cok teşekkürler...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu adam hakkında bir şeyler duyanınız var mı? Elektrik denilince herkesin aklına Thomas Edison ve onun ampulü gelir. Ancak Edison un son derece hırslı ve ticari düşünen biri olduğunu pek kimse bilmez. Hakkını yemeyelim Edison un buluşları da anlatmakla bitmez tabi. Ancak günümüz bilim ve teknolojisinin tüm alt yapısını ona değil, Nikola Tesla ya borçluyuz hem de Edison un kendi çıkarı için onu tüm engelleme çabalarına rağmen. (başarılı da olmuştur ve tesla nın buluşlarının çoğunu unutturmuştur. Adı yeni duyulmaya başlandı tekrar.) Bugün evlerimizde AC (Alternating Current-Alternatif akım) akım,elektrik motorları, transformatörler, tüm kentleri baştan başa kateden ince elektrik kabloları ve elektrik üretilen hidro elektrik santralleri kullanıyoruz. Bunlar tesla nın icatlarıdır. (İlk hidroelektrik santralını alternatif akım kullanarak Niagara şelalesi üzerine Tesla kurdu çok önceden hayalini kurduğu gibi) Ayrıca radyo(marconinin bulduğu söylenir ancak Tesla ondan önce ses i iletmeyi başarmıştı,marconi ise sadece sinyali iletebiliyordu. Patent bürosu bunu sonradan düzeltse de hala çoğu yerde Marconinin adı geçer.), uzaktan kumanda gibi. Ayrıca Tesla medyanın kendisiyle alay etmesine neden olan Mars ve Venüs den radyo sinyalleri aldığını da belirtmişti bugün evrenin dört bir yanından radyo sinyalleriyle gözlem bile yapabiliyor her cismin belli bir manyetik alana sahip olduğunu da biliyoruz. Dünyanın en büyük şimşek ok unu yapar (40metre. Hala bu rekor kırılamadı ve gürültüsü 22 mil uzaklıktan duyulmuştur.) Amerikan donanmasının Edison a verdiği görev alman denizaltılarının yerini tespit etmekte bir yol bulmasıydı. Tesla bunu bugün radar dediğimiz yöntem içinde bulmuş ancak Edison bu yöntemi saçma bulduğundan Tesla nın bu buluşu 25 yıl gecikmeli kullanılmıştır. Hızlıca diğer buluşlarına ya da öncül buluşlarına bakalım. Türbinli motorlar, süper iletkenler. Ayrıca Modern fiziğin 1977 de anlamını kavradığı atom altı parçacıklar olan kuarklardan da ilk Tesla nın bahsettiğini görürüz. Diğer buluşları; elektron mikroskobu,neon ve flüorosan lambalar, otomobil ateşleme sistemi, hız ölçer, mikrodalga fırın.

 

Teslanın ilginç girişimleri de var. Sismik dalga teknolojisinin kullanılmasına dolayısıyla deprem dalgalarının bulunmasına da neden oldu. AC akımın güvenli olduğunu ispat etmek için vücudundan yüksek voltaj geçirerek ampul yakmıştır bir fuarda. DC akımın iletimi zor olduğu halde Edisonla arasını açan buluşu AC akımı başının ömür boyu derde girmesine ve sürgün hayatı yaşamasına neden olmuştur. Ayrıca bir finansör sonucu fark etmemiş olsaydı gökyüzünden bir kule yardımıyla bedava elektrik üretiminin ve dağıtımını mümkün kılacak bir sistemi icat etmiş ancak finansör bedava elektriğe yanaşmadığından bu icadını uygulayamamıştır.

 

Bir de ilk zamanlarda başında olup sonradan bobinleri sökerek insan sağlığına aykırı bulduğu bir deneyden söz edilir. Bu hala bir muamma olan zamanda yolculuğun yapıldığının iddia edildiği Philadelphia deneyidir. İnsanların çıldırdığı ve bir kısmının metal gövdeyle kaynaştığı bu deneyde bir geminin yüksek manyetik alan içinde Einstein ın bahsettiği kurt deliklerinden birini yarattığı söylentisi vardır. Tesla nın reddettiği söylenen bu deney aslında onun adı için pek de imkansız görünmemekle birlikte ortada hiç bir kanıt yada sonucun olmaması söylentinin güvenini bana göre şüpheli hale getirmektedir. (şu 51. bölge ve UFO söylentilerinin bir biçimi gibi görünüyor bana bu deney)

 

Tesla asla evlenmedi bir kadınla yemek dahi yemezdi ve aseksüel oluşunun dehasını artırdığına inanıyordu bu 2 metere boyundaki garip adam.

Ayrıca bir çok obsesyonu vardı. (Dahi dediğin saplantılı olur kuralı var sanırım gerçekten de)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

çok deli fikirlerinin olması hep abisini geçmek isteği ve sabah akşam düşünmesi dahilik yeteneği annesine borçlu olduğu söylenir okumamış birine göre oldukça pratik bi kadındır

ayrıca bu büyük düşüncelere gelince dünyayı gecede gündüz gibi aydınlatabilceğini bunuda bir verici ve ışığı birbirileri arasında yayacak bir atmosferdeki gazlarla yapacağını solemiştir ve dünyayı ikiye bölüp depremleri yok edibileceğini bile söylemiştir.Sefalet içinde ölmüştür bununda en büyük sebeplerinden biride general motors'un her türlü engeli çakmasıdır teslaya

türkçeye çevrilen tek kitap var sanırım oda anlaşılamamış dahi tesla

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bu ismi gerçektende duymuştum ama kim olduğu hakkında hiç bir bilgim yoktu sağolun paylaşım için.Zaten bu dünyaya yararı olan herkezin ve herşeyin sonu kötü bitiyor malesef insanlar ellerindeki değerlere sahip çıkmasını bilmiyor bilemiyor gerçekten üzülüyorum böyle insanların sönüp gittiğini duyunca

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Tesla nın adını hiç duymamıştım saolun.

tesla nın çılgın olduğunu söylemişler ama edison da günlüğüne şöyle yazmış

 

'biz hatırlamayız. bunu adımıza yapan uygun küçük adamalarımız vardır.bunlar beynin broca kıvrımı adı verilen bölümünde yaşarlar.bunlar tıpkı fabrikada çalışan işçiler gibi 12-15 vardiya halinde çalışırlar.bu nedenle bir şey hatırlamanın tek yolu o şeyin kaydedildiği sırada görev başında olan vardiyaya denk gelebilmektir.'

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

takıntıları da son derece ilginç;

örneğin hiç banyo yapamadan geçirdiği 20-30 günlük bir okyanusötesi yolculuk sonunda, temizlik hastalığına yakalanıyor, bir kurulandığı havluya bir daha dokunmuyor.

 

sonra, herhangi birşeyi 3 ve 3'ün katları şeklinde yapıyor; kitleme mi yapacak, üç defa kitliyor işte.

 

yediği yemeklerin kübik hesaplarını yapıyor, gibi birsürü şizofrenik tavır içerisine giriyor, çıkıyor

 

başladığı işi bitirme takıntısı da var; lisedeyken realist bir yazarın eserine başlıyor, yazarın 100 ciltlik eseri var, genç nikola bitirmek zorunda kalıyor, bitirince de "bir daha asla" diyor sadece, işte türkçemize bu deyim de buradan geçmiştir, tesla'nın bir cilvesi daha işte birde günde sadece 2 saat uyudugunu duymustum en yakın arkadasıda mark twaindir, aslında bir bakıma howard hudges'a benzediğini düsünüyorum...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...