Konsantrasyon alıştırmaları

http://88.198.45.22/pic/g/gizliilimler/il0161kw6ka1.gif

Günümüzün tezcanlı, telaşlı ve güvensiz insanı, genellikle konsantrasyon bozukluğundan şikayetçidir. Birçok başarısızlığın nedeni, düşüncelerin ve eylemlerin belirli bir hedefe yeterli derecede konsantre olamamasıdır. Bu yüzden konsantrasyonun artırılması, bu alıştırmanın temelini oluşturmaktadır.

1. Alıştırma

Bu alıştırma, izleme kabiliyetini güçlendirir. Dikkatin belirli bir düşüncede toplanmasını sağlar. Kısa bir gevşeme uygulamasından sonra, yaklaşık 2 metre mesafeden, 20 saniye süreyle bir objeye bakılır. Sürenin bitiminde gözler kapatılır. Obje, mümkün olduğu kadar detaylı bir şekilde zihinde canlandırılmaya çalışılır. Daha sonra gözler açılır ve zihindeki resim, gerçeğiyle karşılaştırılır. Aynı uygulama, arka arkaya beş kez tekrar edilir ve her seferinde daha iyi sonuç alındığı gözlenir. Başlarda değişik imgeler de araya girer; ama devamlı alıştırma yaptıkça, bir süre sonra başarı elde edilir.

2. Alıştırma

Bu alıştırma, konsantrasyonu derinleştirir ve kendini izlemeyle başlar. Büyük bir aynanın karşısında rahat bir şekilde oturulur. Eller, başın arkasında birleştirilir. Omuzlar geriye itilip karın içeri çekilir. İki ile beş dakika süreyle dikkatlice aynaya bakılır. Bu arada, vücutta oluşabilecek kaşıntı gibi olgular dikkate alınmaz. Derin bir nefesle aynaya bakmaya son verilir. Daha sonra rahat bir yere oturulur ve gözler, çevredeki herhangi bir noktaya sabitlenir. Düşüncelerin dağılmasına, yorum yapmadan gidip gelmesine izin verilir. Beş dakika sonra yavaşça, derin bir nefes verilir ve şu telkin yapılır: "Şu andan itibaren sadece tek bir şeyi düşünüyorum." Daha sonra tek bir düşünce üzerine konsantre olunur ve en ince detayına kadar, her yönüylee bu konu düşünülür. Sapmalar olursa, kararlı bir şekilde tekrar tekrar bu düşünceye dönülür. On beş dakika sonra alıştırma, derin bir nefes ile bitirilir.

3. Alıştırma

Bu alıştırmanın amacı, duyguları etkilemek ve onların konsantrasyonunu güçlendirmektir. Bu iş için, örneğin soyut bir kavram olan sevgi düşünülür. Önce sevgi çeşitleri sıralanır vedaha sonra bunların her biri, detaylı bir şekilde göz önüne getirilir. Bu alıştırma, on ile on beş dakika kadar sürer.

4. Alıştırma

Bu alıştırmayla vücut, alışılmışın dışındaki durumlara adapte edilir. Teknik olarak uygulaması çok kolaydır; ama ikinci bir kişiye daha ihtiyaç duyulur. Bu kişi, beklenmedik bir anda, aniden "Dur!" demekle yükümlüdür. Yoga öğrencisi, bu komutu duyunca ne kadar alışılmadık veya rahatsız bir durumda olursa olsun, o anki vücut pozisyonundahareketsiz kalır. Ancak iki dakika sonra tekrar hareket edebilir. İlk başlarda bu alıştırma, oldukça zor gelebilir. Ama zamanla, her defasında daha başarılı olur.

5. Alıştırma

Bu alıştırma, beş ayrı tekniği kapsar. Bunlardan yalnız biri seçilip uygulanbileceği gibi, arka arkaya beşi de denenebilir. Alıştırmalar, çok basit görünebilir; ama çok etkilidir.

5-1. Hava akımının olmadığı bir odada (mumun titrememesi için) sırt, dik olacak şekilde oturulur ve ileri doğru uzatılan sağ elde, yanan bir mum tutulur. Bu muma, bir dakika süreyleçok yoğun şekilde konsantre olunur. Daha sonra mum, tekrar masa üstüne bırakılır, gözler kapatılır ve mum düşünülür. Başlarda sadece yarım dakika ve bir dakika arası başarı sağlanabilirse de, bu süre, zamanla on dakikaya kadar uzatılır. Her alıştırmadan sonra gözler açılır ve imgelenen görüntü, gerçeğiyle karşılaştırılır.

5-2. Alıştırma yapan, rahat bir koltukta oturur. Eline kalem-kağıt alır ve şu telkini yapar: "Şu anda sadece ve sadece .....'yı düşünüyorum. Başka hiçbir şey, beni ilgilendirmiyor." Alıştırma, değişik objelerle tekrar edilebilir. Düşünceler başka konulara geçerse, her seferinde kalemle kağıda bir işaret konulur. Bu şekilde, alıştırmadan alıştırmaya başarının nasıl arttığını kontrol etme imkanı doğar. Bu alıştırma, beş dakika sürdürülür.

5-3. İki dakika süreyle gözler, çevredeki bir nesneye sabitlenir. Hafızanın başarıyı etkilememesi için objeler, her alıştırmada değiştirilir. Daha sonra obje, mümkün olduğunca ayrıntılı bir şekilde zihinde tasarlanır. Birkaç alıştırmadan sonra ayrıntılar, giderek artacaktır.

5-4. Duvara, ortasında siyah bir nokta bulunan, sarı renkte, 50 cm çapında kağıttan bir daire asılır. Yaklaşık 3 metre uzağındarahat bir koltuğa oturulur ve gözler kırpılmadansiyah noktaya bakılır. Gözler kızarmaya başladığında derhal son verilir. Alıştırma süresi, zamanla on dakikaya çıkarılır. Bu arada solunumun otomatikman giderek derinleştiği gözlenebilir.

5-5. Hipnoz bölümünde bu alıştırma, başka bir yönden ele alınarak ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Bir aynanın önüne oturulur ve gözler, görüntüdeki burna sabitlenir. Gözkapakları, titrememelidir. Eğer gözler yaşarırsa, alıştırmaya derhal son verilir.

Kaynak: LEIBOLD, Gerhard. Hipnoz ve Telkin Yoluyla Tedavi / Hynose und Autosuggestion. 1. Baskı. Aralık 1995: Altın Kitaplar Yayınevi. s. 123-126.

çok hoş bi çalışma olmuş.....

2 ve 5. madde dikkat çekici saolasın.....

etkileyici gözüküyor..güzel paylaşım eline sağlk

bu bı programda yukluydu bızım super yha :Dyaptım gecekten harıka oluyo:Demegıne saglıkkkk

Eğer bu alıştırmaların faydası gerçekten var mı, sen gördün mü diyorsanız, evet, kesinlikle var. Bu alıştırmalarla beraber hızlı okuma tekniklerindeki pratikleri de yaparsanız, bırakın sadece konsantrasyon ve hızlı okuma gibi faydaları, hayata bakış açınızın yanında görme kapasitenizin de o oranda değişeceğine garanti veriyorum... Çünkü çevremize baktığımızda bütününü değil sadece gözümüzün görüş alanındakileri görüyoruz.

Beyin, saniyenin belki de binde birinde, bir çok pikseli birleştirip bize tek bir görüntü gibi sunuyor. Ama görme açımızın küçüklüğü yada büyüklüğüne, göre odak noktamızdaki görüntünün dışındakileri sadece renk ve biçimleriyle algılayabiliyoruz; yani aslında "görmüyoruz". Bir deney yapmak gerekirse, okuduğunuz bu yazıdaki herhangi bir kelimeye odaklanın. O kelimeye odaklıyken, sağdaki ve soldaki kelimelerin kaçını birden net ve okunabilir görüyorsunuz? Altta vereceğim örnek, Tübitak - Bilim ve Teknik Dergisi'nden alınma.

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/artigoz.jpg

«Sağ elinizle sağ gözünüzü kapatıp sol gözünüzle kağıdın sağ tarafına çizdiğiniz şekle bakın. Sol elinizle tuttuğunuz kağıdı hafifçe ileri geri oynattığınızda belli bir hizada sol taraftaki şekli göremediğinizi farkedeceksiniz. Bunun sebebi, bu şeklin görüntüsünün, o anda tam kör noktanın üzerine düşmesi ve sol göz tarafından algılanamamasıdır. Bizim günlük hayatta bu durumu farketmeyişimizin sebebi ise diğer gözümüzün bu şekli farklı bir açıdan görüyor olması ve görüntünün kör nokta üzerine gelmeyerek beyine iletilmesidir. Bu sayede bir gözümüz tarafından algılanamayan görüntüyü, diğer gözümüz algılar. Beyin ise bu yapbozun parçalarını birleştirerek, bize eksiksiz bir görüntü sağlar.»

Yani biz aslında yazıları okurken harf harf değil kelime kelime okuyoruz. Çünkü "görme bakış açımız henüz eğitilmemiş." Ama ben öyle insanlar tanıyorum ki, bırakın kelime kelimeyi; cümle cümle ve hatta sayfa sayfa okuyabilen arkadaşlarım var. Yani kitabın bir sayfasına sadece yarım saniyelik bir bakışta o sayfanın tamamını yarım saniye içinde okuyabiliyorlar. Peki bunu siz yapabilir misiniz? Belki yıllar sürecek metodik bir göz eğitimiyle kesinlikle evet. Bu, sizin ne kadar kararlı ve istekli olmanızda yatıyor.

Bu uygulamaları denedikten 3-4 hafta sonra, sonucu bir test edin. İnanın test etmek bile çok zevkli. Bir kapıdan içeri girdiğinizde, içerde oturan 20-30 kişiyi sadece yarım saniyede; içerde kim var, bulundukları konum ve elbiseleriyle farkettiğinizi göreceksiniz. (Misafirler geldi)

Paylaşım için teşekkürler.Güzel bir yazı olmuş

Gerçekten çok güzel bir yazı olmuş...

Alıştırmalar da gayet olumlu etki bırakıcı...

Çok teşekkür ederim (: