Jump to content

Viking Tanrıları ve Kadın Kimliği


nevermore

Önerilen Mesajlar

İskandinavya tarihinde, Viking kanunlarında ve Norse geleneğinde kadınının durumu tartışmalı olsa da kuzeyli kadınların dini  rolleri daha belirgindir. Pratik hayattaki uygulamaların yazılı  köklerini tespit etmek zor olsa da gerek miras hukuku gerekse mülkiyetin cinsiyetsizliği kadınların  siyasal temsilinin önünü açmıştır. Siyaseten en az erkekler kadar özgür hareket edebilen Viking  kadınlarının varlığı ortaya çıkarılmıştır. 

Kadınların Viking tarihindeki bu özgün rolü onların dini  niteliklerine dayanmaktadır. Viking kadını yerel mitolojik kaynaklarda tanrısal güçlerinden  yadsınmamış, ritüellerin ve mitosların içinde kendi cinsel kimliği ile var olabilmiştir. Bu özgün  karakteri nedeniyle Viking kadını dini olarak en az erkekler kadar mitolojik gücün ve varlığın bir  parçası olarak sunulmuştur. 


Tanrıçalar yanında Viking Mitolojisinde Odin ve Loki gibi tanrıların da kimi zaman cinsiyet  değiştirdiğine ya da kadın görünümüne büründüğüne şahit olunmaktadır. Tanrıçaların yanında Tanrıların kadın olarak tasvirinin Viking Mitolojisindeki kadın kimliğine dair önyargılar yeniden düşünmemize yol açmaktadır. Viking Mitolojisinde kadın figürü negatif bir anlam taşımamaktadır. 


Tanrılar kimi zaman kadın olarak dahi tezahür edebilmekte ve kadın kimlikleriyle fanilerin dünyasına katılmakta bir problem görmemektedir. Danimarkalı yazar Saxo Grammaticus, ünlü eseri Gesta Danorum’da buna çok çarpıcı bir örnek vermektedir. Tanrı Odin, Bizans’ın tahttan düşmüş bir prensi olarak tasvir edilmektedir. Tarihi bir öykü içinde tanrısal nitelikleri karaktere  özgülenmektedir. İki yönlü bir anlamlandırma çabası olarak yorumlanabilecek bu pasajda okurun  dikkate sunacağımız, öykünün sonunda Odin’in dişilik özellikleri kazanmasıdır. Ne Odin ne Loki  ne de diğer Viking tanrıları kadınsı olarak tasvir edilmekten imtina etmemektedir. 

Odin burada kendisine direnen bir prensesi elde etmek için büyüye başvurmaktadır.  Ancak tüm  çabaları, dişi bir şifacıya dönüşmesiyle mümkün olabilmektedir. Öyküdeki Bizans’la kurulmak  istenen tarihsel ve kültürel bağı bir kenara bırakırsak, her ne kadar bu bağlantı Viking Mitolojisinin  günümüze taşıyan Ortaçağ yazarlarının Yunan kültürü ile kurdukları bağı açıklamak bakımından  oldukça çekici olsa daOdin’in bir kadın şifacı olarak amacına ulaşabiliyor olması ve büyü ile kadın  şifacılar arasında çizilen bu korelasyon okurun kafasında büyücülüğün İskandinav kadını ile olan  tarihsel bağını oluşturacaktır. Tanrı Odin dahi büyüye başvurmak zorunda kaldığında, ki büyüye başvurma nedeni dahi bir kadını yoldan çıkarmaktır, bir kadın şifacının efsunlu gücüne nazire  etmekte ve ona dönüşmektedir. Kültürel bir normun edebi yansıması olarak kadın büyücülerin,  şifacıların ve efsuncuların Viking Mitolojisinden aldıkları tanrısal gücün İskandinav  toplumlarındaki kabulü bu noktadan çıkarabilmektedir.  Bir başka örnek de Loki’nin dişileşmesidir. Loki sıklıkla dişi formuna bürünmekte ya da dişi  kılığına girmektedir.

Loki’nin Viking mitolojisindeki yerinin tartışılmazlığı göz önüne alındığında  kadına dönüşen ya da kadın kılığına giren Loki, İskandinav kadınına çağları aşan derin bir anlam  yüklemektedir. Loki’nin bazı manzum eserlerde dişil özne ile anlatıldığına şahit olmaktayız. Yine  başka bir Viking Tanrısı olan Thor ile birlikte Loki’nin, Thor’un çekicini kurtarmak için; savaştığı  devleri kadın kılığına girerek baştan çıkardığına şahit olmaktayız. Tanrıçalardan bağımsız olarak  tanrıların da kadın olabilmesi, kadın kılığına girilmesi ya da nadiren dahi olsa dişi zamirler ile  anılması Viking mitolojisindeki kadının konumunu yükselten özelliklerdendir. 
 

Historical and Religious Place of Woman in Viking Imagination 
Selahattin ÖZKAN 

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Viking geleneğinde cesur olan herkes için ölümün kaçınılmaz yazgısı eşittir .Topluluk bilinci ayrım gütmemiştir . Savaşçı topluluklarda hemen hemen benzer bir değerlendirme tablosu vardır .( İstisnalar kaide ) . Erkeklerin erkekliğini topluma kanıtladıkları inisiyatik geleneklerde , erkeklerdeki arketipik olarak var olan bilinçdışı kadın korkusunu diğerlerine nazaran daha çok aşmak mümkündür . Lakin Freya gibi tanrıçalardan ,adaklardan ve ritüellerden bahsetmek yerine ki antropolojik değerlendirme bile salt verilere götürür vaziyette iken  , özünde evrensel olan mitos çerçevesinden kadınlara ulaşma kaygısını anlamadım yazıdaki . Sanki şaibeli ,metruk bir olgudan bahseder gibi kadınlardan . 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...