Jump to content

Ulusçuluk


vhercle

Önerilen Mesajlar

Atatürk’e göre Avrupa uluslar topluluğunun fiziki sınırlar dışında, bu sistemin üstünlüğüne karşı mücadeleler mutlaka ulusçu nitelikte olmalıydı. Atatürk’ün amacı ulusal ve savunulabilir sınırlar dahilinde, bir Türk ulus-devletini kurmak için Türk milliyetçiliğini öne çıkarmaktı.Atatürk milliyetçiliği din ve ırk ayrımından uzak, ortak yurttaşlık temelindedir. Kemalistlerin anlayışına göre milliyetçilik temelde Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğünü korumayı ve ülkenin birliğini tehdit edebilecek ayrılıkçı akımları engellemeyi amaçlıyordu. Recep Peker1931 yılında bu sorunu şöyle anlatıyordu:

"Bizim aramızda yaşayan, politik ve sosyal bağlarla Türk milletine ait olan tüm vatandaşlarımızı biz kendi insanlarımız olarak düşünürüz: aralarında 'Kürtçülük', 'Çerkezlik' ve hatta 'Lazlık' gibi fikirler ve duygular yerleşmiş olsa bile, onlar bize aittir. Mevcut yanlış anlayışlar ancak mutlakiyet yönetimlerinin ve uzun süren tarihsel baskıların ürünüdür ve biz en içten çabalarımızla bunları ortadan kaldırmayı görev sayıyoruz." Kemalistler böylece teorik düzlemde ırk, din ve etnik köken konularını vurgulamaktan çok, dil ve kültür üzerinde durarak bir ulus tanımı yapmaya çalıştılar ve o zamana kadar Türk ulusu içinde asimile olmamış etnik grupların böylesi bir Türkleştirme politikası ile kaynaşacaklarını umdular. Ulus tanımı yapılırken dil birliği üzerine bu vurgu, daha önceleri Ali Suavi, Şinasi, İsmail Gaspıralı, sonraları Ziya Gökalp, Ahmet Ağaoğlu, Yusuf Akçura, Fuat Köprülü ve Mehmet Emin Yurdakul tarafından ön plana çıkartılmıştı. Bu anlamda tümüyle özgün değildi.

İslam'ı imparatorluğu bir arada tutmanın bir aracı olarak gören Jön Türkler'den farklı olarak Kemalistler sekülerdi. Ancak yine de uygulamada dine belirli oranda önem veriyorlardı. Türkleştirilmiş bir İslam üzerinde durarak, bunun milli Türkiye fikrinin oluşmasında pekiştirici bir etkisi olacağını düşünüyorlardı.

Yine Jön Türkler'in tersine Kemalistler hem Enver Paşa'nın temsil ettiği Turancılık'ın askeri-siyasi sonuçlarını görmüş olduklarından, hem de SSCB ile ilişkilerini bozmak istemediklerinden ırk kavramını kendi ulus tanımlamasında ön plana çıkartmıyorlardı. Ancak dönemin yayın organları gibi ders kitapları da ırk düşüncesi üzerinde duruyordu. Ayrıca Turancılık 1944 yılına kadar yasaklanmamıştı.

Paul Dumont Kemalist milliyetçiliği şöyle özetlemektedir:

"Kemalizm dil ve kültür birliği kartlarını oynamaya karar vermişti; henüz toplumla kaynaşmamış azınlıkların sorunlarını çözmek için dil ve kültürleri fethetme ilkesine dayanıyordu. Ancak bu arada, gerekli olduğu zaman kullanabilmek amacıyla bazı belirsiz kartları da koz olarak saklamaktaydılar."

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bizim aramızda yaşayan, politik ve sosyal bağlarla Türk milletine ait olan tüm vatandaşlarımızı biz kendi insanlarımız olarak düşünürüz: aralarında 'Kürtçülük', 'Çerkezlik' ve hatta 'Lazlık' gibi fikirler ve duygular yerleşmiş olsa bile, onlar bize aittir. Mevcut yanlış anlayışlar ancak mutlakiyet yönetimlerinin ve uzun süren tarihsel baskıların ürünüdür ve biz en içten çabalarımızla bunları ortadan kaldırmayı görev sayıyoruz.[/color]

 

söylenen sözler ortada ve bizim durumumuz da ortada!paylasım için tsk vhercle!;)

 

saygı ve sevgılerımle!!!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...