Jump to content

Telefon Trafiğinde Hurma Ağaçları....


Düş Sokağı Sakini

Önerilen Mesajlar

Gecenin hız sınırına yakınken durdurdum bedenimi

kaportada eski bir damadın çamura bulanmış papyonu

arka koltukta gözyaşlarına boğulmuş bir gelinlik vardı;

mart ayının soğuk bir salonuydu;

vites pedalının dikiz aynasına

yansıyan o gelişigüzel, akıl almaz komplo teorileri kapsamında

göğe yakın olmaktan, yere bakmaktan biraz yorgun düşmüş bir

zürafa gibi, boşluğun zarif şiddetli menfaatine sokuldum. Kipti.

Emir kipiydi yağan yağmur altında sana geç kalmış

senden yana saçmalamış bir âşık tanımıyla şehirlerarası yollarda

şu iki saatin bilançosunu çıkartmak, bilançoyu kanlı bir keser

kimliğiyle, kelebek camının aralığından aşağı bırakmak. Zordu.

Aşağı bırakmak zordu. Çünkü,

mart ayının soğuk bir salonuydu!

 

Bilirdin, ben daima büyük iddialara girerdim, örneğin tanımadığım

bir adama jean tardieu'den bir replik ezberletmek, çıplak bir kadını

az daha soymak, az daha soymak, bir şeftaliyi soya soya çekirdeğine

inmek gibi, kadının çekirdeğine,

kadının azınlık tarafının esir kamplarında aşağılanan ilkelerine

inmek gibi, indiğin noktadan yeniden göğe yakın bir zürafa gibi

yere bakmaktan yorgun bir bahisçi, bir bahis cismi, çekilen kart,

atılan zar, kırılan lades kemiği gibi, o her şeyi berbat eden gibiler

gibi, Zordu. Sana ulaşmak zordu. Çünkü,

mart ayının soğuk bir salonuydu! Gerçek,

bahaneler arkasına saklanmaya hazırken, gerçek, tam da buydu!

 

Bir sadakate muavin, bir anlayışa esir, bir intikam zaferine sahip

olmanın, olabilir görünmenin, karşı şeritten gelen tır şoförüne göre

anlamı yoktu; o büyük buluşmayı kutsayan, kutlayan ve için için

kıskanan klakson sesleri; vaovvvvvv, vaovvvvvvvvv, diye geçen

kamyonların arasında sıkışmış 78 model tek kapılı siyah bir BMW ile

acelenin içine sıkışmış çok eski bir katil ile çıplak bir kadını

az daha soymak, az daha soymak, bana dokunan, bana temas eden buydu!

Ulaşamamanın, doğruyu söyleyememenin, itiraf edememenin sıkıntısını

aşağı bırakmak. Zordu. Çünkü,

mart ayının soğuk bir salonuydu! Asfaltta patlayan lastik,

bir çocuğun elinden kaçırdığı, ağlayarak seyrettiği bir bayram balonuydu!

Bilirdin, ben daima büyük iddialara girerdim, örneğin seni sevmek,

seni dünyanın yedi harikasından herhangi birinde yüzünden jiletle işaretlemek,

indiğin noktadan yeniden göğe yakın bir zürafa gibi

arabanın attığı her taklada sana yaklaşıyor olmanın sevinci

arabanın attığı her taklada sana yakışıyor olmanın ürpertisi. Zordu.

Çünkü, mart ayının soğuk bir salonuydu. Çünkü hayat,

 

ölümün insana oynadığı en trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu.

 

Senin için ölüyordum. Durum buydu!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

biliyorum, susacaksın bir kedi gecesi ellerin mum ve silah

içinde, biliyorum, henüz tamamlanmamış bir inanç kolajı

kudretli fikirlerdir vicdanlı aşklardır çok söylenegelmiş

susacaksın, biliyorum, bu cevizsandıkağız asırlara kapalı.

 

bu cevizsandıkağız hangi dudakların hatmini indirecekti

bu cevizsandıkağız hangi tabutlara akran, hangi kabzalara erkete

biliyorum, yaşlanacaksın bir kedi gecesi ansızın mumsuz, silahsız

susacaksın, biliyorum, bu soygun hiçbir kenti kurtarmaz!

 

bu soygun hangi yanlış yalnızlıkların ruhuna gönderildi

bu soygun hangi dinlerin ibadet şekli ve son serüveni

biliyorum, öldürüleceksin bir kedi gecesi tek kurşun ve tek sıkımla

öleceksin, biliyorum, bu ihbar artık hiçbir aşkı kurtarmaz!

 

bu aşklar yüzünden kaçırılıp öldürülmedi mi sanki kimi çocuklar

bu aşklar yüzünden sarsılmadı mı dört düvelinden cihan ve tarih

biliyorum, sen de öğreneceksin bir kedi gecesi 'teslim ol' çağrısında

öleceksin, biliyorum, artık bu devrim hiçbir ölüyü yaşatmaz!

 

bu endişe, bu tedirginlikle terfi ederken hayatlarımızın hep bir tarafı

kasvetli arkadaş evlerinde beraberce mırıldanıldı o son hüzün marşı

biliyorum, sen de ezberleyeceksin bir kedi gecesi satır satır kazanmayı

kazanacaksın, biliyorum, artık hiçbir halk bizi boşu boşuna yaşatmaz!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Katlanarak çözülüyor terkedilmiş bahçelerdeki

kuyular; oralardaki çocuk ölüleri - ölü gürültüleri,

Bakın ben herkesi öldürmedim

hatta sevmedim ceddime bıçak çekmeyen hiç kimseyi

Şimdi tam vaktidir, söylemeliyim o

Ötekim'den nefret eden insanlara ezberlettiğim

ezberlettikçe kirlettiğim cümleyi:

 

Çok ayıp bir şey mutluluk

 

Eğer bir dosta giderken geceyarısı

ona uzatacağın elinde gelincikler varsa ve

arkana sakladığın elinde taşıyorsan hâlâ hançerini

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bu aşklar yüzünden kaçırılıp öldürülmedi mi sanki kimi çocuklar

bu aşklar yüzünden sarsılmadı mı dört düvelinden cihan ve tarih

biliyorum, sen de öğreneceksin bir kedi gecesi 'teslim ol' çağrısında

öleceksin, biliyorum, artık bu devrim hiçbir ölüyü yaşatmaz!

cok güzel ellerine sağlık..

 

 

 

Eğer bir dosta giderken geceyarısı

ona uzatacağın elinde gelincikler varsa ve

arkana sakladığın elinde taşıyorsan hâlâ hançerini

 

 

bunun devamı var galiba?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sana bugün bir abajur aldım:

Bir şeyin ucunda durur ya yeşil chevrolet

Kapıları açık, baltimor plakalı, usta işi

Teybinde elton john'dan sacrifice

Biz sahile doğru yürümüşüz

Ayakizlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri

Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs

 

Sana bugün bir mektup yazdım:

En çok

En çok güllerden sözettim

Saydam, renksiz, özgür güllerden

Bir gül olmak korkusundan

Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım

Sağda solda yakılıp unutulmuş sönmüş sigaralar

'Canım..' diye başlanılıp

Yarım bırakılmış bir sürü kâğıt parçası

ruh parçası

aşk parçası

buğu parçası

haz parçası

paramparça içime paramparça bir kış gelmiş

biliyor musun ben daima

Kışları saklanırım kan

Kan ödüldür açıkçası

Sana bugün bir kurban kestim

Hâlâ ağrıyor ve akıyor bileklerim

Gelip geçici bir seyahat

Üzerinde konuşulmamış bir sevgi

Karşılıklı hoyrat kullanılmış bedenler

Aynı dalda karşılaşan iki çocuksincap

Dal, ağacına düşman, sincaplar birbirine küs

Dudaklarda müstehzi bir hal

Yani bir yere vurup kaybolan far ışığı gibi

Bir an aklıma vurup kaybolan o fevkalade hayal

Vurup kaybolan ruh ve aşk parçaları

Beyaz ve terli alnımda belirip dolaşan

Delikanlı tanrının eli

Usulca düzeltirken kâkülümü

Otuz yıllık ömrümde ilk kez düşledim ölümü

Bugün sana abajur aldım, bir mektup yazdım

Sana, diyorum, bugün bir abajur ve mektup

Ben bugün sana öldüm başkasına değil

Hani o chevrolet yeşil, kapıları açık

Teybinde elton john'dan sacrifice

Avcumda pembe, ziftli bir alyans

Vurup kaybolan buğu ve haz parçaları,

Biriktirdiğimiz

Zamanla biriktirenle biriktirilenin

Birbirine karıştığı

Ben de bir eşya mıyım diye düşündüğü

Üzüldüğü şey

Bir tüy gibi yanınıza gelip

Bir tüy gibi dokunup ürpertip

Sonra

Sonra geri çekildiği… sacrifice…

 

Koskoca bir aralık ayını müzikle geçirmiştik

Sokaklarda elimizde şarap şişeleri

Adlarımızın yan yana olduğu

Kalpler kazımıştık ağaçlara

Modern çağın gereklerine inat,

biz romantiktik biz birbirimizi seviyorduk

biz ayrılmayacaktık biz arabesktik biz..

Bugün bir abajur aldım sana

eve geldim

yatağın hep sol tarafında yatardın

sol taraftaki başucu sehpasına yerleştirdim onu

bir ampul taktım sarı soft hep istediğin gibi

ışığında bir mektup yazdım sana

teypte elton john'dan sacrifice

Beni terk ettiğini bildirdiğin o telefon konuşması

Gözlerinin gencecik mavisi

birden başlayan, o, telaşla, bütün gece yağan

Yağmur geldi hatırıma

Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım

Yüzüme kapanan ellerin

Yüzümü yeryüzüne karşı perdeleyen ellerin

O okyanus ellerin geldi hatırıma

Kaset sustu kapandı yeşil chevrolet'nin kapıları

Tuvalette sarıldım jilete hasretle öptüm

Ampul patladı bir anda alev aldı abajur

Kan ödüldür

Kanımı bu gece dışarı gezmeye çıkarttım

tenler birbirine düşman, âşıklar birbirine küs

nedenini hatırlamıyorum ama utandım

utandım

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Katlanarak çözülüyor terkedilmiş bahçelerdeki

kuyular; oralardaki çocuk ölüleri - ölü gürültüleri,

Bakın ben herkesi öldürmedim

hatta sevmedim ceddime bıçak çekmeyen hiç kimseyi

Şimdi tam vaktidir, söylemeliyim o

Ötekim'den nefret eden insanlara ezberlettiğim

ezberlettikçe kirlettiğim cümleyi:

 

Çok ayıp bir şey mutluluk

 

Eğer bir dosta giderken geceyarısı

ona uzatacağın elinde gelincikler varsa ve

arkana sakladığın elinde taşıyorsan hâlâ hançerini

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...