Alternatif Maji Türleri

Uzun zaman bu makalenin çevirisini yapmak istiyordum. Bugün başladım. Bu birincisi. Geleneksel majiler hakkında.

Tarihi maji türleri

Bu, ister hermetik, ister runik veya Uzak Doğulu bir şey olsun, "eski insanların büyüleri" dir. Genellikle bu maji türleri olasılıklar açısından oldukça kapsamlıdır, ancak y zamanlaa bağlantısı koptuğu ve kişinin bir öğretmenle iletişimin sonucundan ziyade kitaplardan daha fazlasını öğrenmesi gerektiği için çok büyük miktarda ön bilgi gerektirir - Bu konudaki öğretmeninin kişisel hatalarından değil de doğru yorumdan bahsettiğimizi kim garanti edecek?

Eski majinin gerçek bir temsilcisi olmak için, belirli bir kültürün sembolizmi ve o zamanki kültürün temsilcisinin iç dünyası hakkında bir fikre sahip olmak gereki. Bu tarih, antropoloji ve folklor hakkında ileri bilgiler gerektirebilir.

Büyü, ancak dünyaya eskilerin yaptığı gibi bakmaya başladığınızda size ciddi bir şekilde açılır. Sadece kelimeleri ve jestleri tekrarlamak yeterli değil, onların arkasında ne olduğunu anlamanız gerekiyor.

Aslında, tam olarak bu büyü türünün temeli budur. Bağlılığı geçmişe ne kadar derine dalarsa, şimdiki zamandan o kadar uzaklaşır, dünyayı algılamaya ve ona çağdaş bir insanı olarak değil, belirli bir kültürün mitolojik bilincine sahip bir yaratık olarak tepki vermeye başlar. Eski bir Mısırlı veya erken bir ortaçağ İskandinav olabilir.

Sorunları o zamanın insanı olarak çözmeye başlar ve bu genellikle sosyalleşme ile ilgili sorunlar yaratır. Giderek daha geç doğmuş bir kişi olarak karşımıza çıkıyor ve bu, bilgisayarı şeytani bir makine olarak kullanmayı reddetmek anlamına gelmese de, sapma onun çok daha önemli şeylere - örneğin insan yaşamına - karşı tutumuyla ilgili olabilir.

Genellikle, bir tarihi maji türüne bağlı olan majisyen, zamanın gereksinimlerini anlar ve çevresinde geleneksel bir dünya yaratmakla sınırlıdır, ancak daha büyük fırsatların ve geçmişe daha fazla dalmanın bir kombinasyonu, sihrini kullanırken kara efendi kompleksine yol açabilir. Usta, kendi paradigmasını dünyaya yaymak ister.

Önemli! Aşağıda listelenen "tarihsel olmayan türlerin" pek çok temsilcisi aynı teknikleri ve ritüelleri kullanır. Kendilerini geleneğin büyücüleri olarak bile görebilirler, ancak güçlerinin gerçek içeriği tamamen farklıdır. Rune ile falcı sadece gerçek bir runist olamaz - Strega'nın bir taraftarı bu sembollerin dilini iyi kullanabilir. Kendine Satanist diyen biri , türleri tamamen sınırsız kullanabilir, Entropos'tan Gavvah'a veya Atta'ya kadar her şeyi uygulayabilir.

Glamour.

Efsanenin Büyüsü.

Efsanenin büyüsü veya imaj büyüsü olarak adlandırılabilir. Özü, bir kişinin mitolojik bir efsanenin (mutlaka eski olması gerekmeyen) bir karakterini kendisi için seçmesi ve imajına uyumlaması nedeniyle, onun özelliklerini kazanması gerçeğinde yatmaktadır.

Herhangi bir kahraman olabilir - bir halk destanının kahramanından, PC oyuncuların arasında popüler olan bir bilgisayar oyununun karakterine kadar yolu var. Edebi bir karakterde çekicilik mevcut ve karakter rollerini oynayan oyuncular bu büyünün bilinçsiz kullanımına yakındır.

Doğal olarak, simüle edilen efsane iyice bilinmelidir. Modern terminolojide, bir Glamour ustası, kahramanının "hayranı" olmalı ve dünyayı onun gözlerinden görebilmelidir. Örneğin, Batman cazibesini yapmak isteyen biri, tüm "mitleri" - onun hakkındaki filmler ve çizgi romanlar - ezbere bilmelidir. Tekken hayranı, günde birkaç saat oyun oynamalıdır ve antik çağın kahramanın Glamour ustası, bu dönemin tarihin, etnografyasınin ve kültürurün hakkında bilgi sahibi olmalıdır.

Glamour'un başarısı kısmen başkalarının tepkisine bağlı olduğundan, Robin Hood yirmibirinci yüzyıl için cok başarılı örnek değildir. Kahramanın itibarı ve şöhreti çok önemli , çünkü büyü kullanımıyla hedef alınanlar için en azından kiminle uğraştıkları hakkında bir fikre sahip olmaları gerekir. İnsanların Batman'in kim olduğu hakkında hiçbir fikri yoksa veya ona saygı duymuyorsa, Glamour'un işe yarama şansı azalıyor.

Glamour uygulaması neye benziyor? Kritik bir durumda, bir kişi, olduğu gibi, kendini kahramanın yerine koyar, böylece kahramanın özü, olduğu gibi ona girer. Bir konuşma kalıbını korumak veya kıyafetleri kopyalamak yardımcı olur, ancak belirleyici bir faktör değildir. Başarısız olursa, ucuz gösteriş gibi görünecek, ancak başarılı olursa, kişi, genellikle olayın sonuna kadar idolüne dönüşüyor.

Kahramanın en karakteristik özelliği ödünç alınıyor - Robin Hood'dan yaydan ateş etme yeteneği, Batman'dan - uçma yeteneği ve bir süper kahramanın genel özellikleri, Tekken gibi, bilgisayar oyunundaki bir karakterden - ilk önce artan reaksiyon ve daha sonra karmaşık dövüş teknikleri gerçekleştirme ve hatta enerji topları atma yeteneği.

Kişi Glamour'u ne kadar derin emerse, fanatizminin objesinden o kadar fazlasını alır. Doğal olarak, belirli becerilerin kazanılması veya geliştirilmesi söz konusu olduğunda, Glamour aynı zamanda belirli bir miktarda antrenman ister. Yani, Glamour objesi Pele ise, futbol oynamak için ilahi bir yetenek alınır, ancak ünlü bir futbolcuyu taklit etmek isteyen birinin futbol oynamayı biliyor olması veya en azından öğrenmek istemesi gerekiyor.

Belli bir karakteristik üslubu ya da halihazırda bir ünü olan kişi kendi içinde Glamour yaratabilir. Böylece, sadizmi ve mantıksız zulmüyle tanınan bir kiralık katil olan kötü şöhretli biri, uzun süredir her zaman daha hızlı ateş eden ve henüz kimsenin kurtulamadıgı acımasız bir pislik imajını şekillendirir.

Sonuç olarak, iş üstündeyken neden-sonuç ilişkileri gerekli şekilde dizilecek. Böylece gardiyanlardan biri tam zamanında küçük ihtiyaç için ayrılacak, kapı fazla gıcırdamadan açılacak ve onu tanıyanlar felç edici korkuya kapılacaklar.

Öte yandan, çoğu zaman böyle bir Glamour objesi kişiyi belli bir çerçeve içinde davranmaya zorlanır, çünkü kendisi görüntüyü terk eder veya onu ihlal eden bir eylemde bulunur ise, Glamour hem itibar hem de inanç üzerine kurulduğu için onu terk edebilir.

Strega

veya Kehanet (fal) Büyüsü

Çoğunlukla kart falı olarak yapılır, ancak bu sadece en iyi bilinen tekniktir. Bu tür sihirleri ciddi olarak uygulayanlar, Kader İplerinden dokunan dünya ağı hakkında konuşmayı ve sihirlerinin bu iplikleri manipüle eden bir dokumacının sanatına benzediğini söylemeyi severler. Prensip olarak, belirli falcılık nesneleri, önce neden-sonuç ilişkileri sistemine bağlanmanıza ve ardından orada az çok bilinçli olarak bir şeyi değiştirmenize izin veren ekipmanın rolünü oynar.Bu nedenle, kartlar araçtan başka bir şey değildir ve oldukça iyi düşünülmüş bir sembolik sistem kartlarla ilişkilendirilmesine rağmen, çubuklar veya deniz kabuğu olabilirler. Fakat kartlarla falı “yönlendirmeniz” daha rahat olur.

Strega'nın olağan uygulaması, bir solitaire oynamaya benzeyen kartlarda falcılık gibidir.

Strega uygulayıcısı bir falcı gibi görünür, ancak, kartlardaki ustalığı yükselince, kartları düzenleyen kişinin amacı geleceği görmekten daha ziyade kartlara müdahale etmesi . Kaderin iplerini düzenler ve geleceği kendisi belirler. Geleceği tahmin etmez veya bugünü yansıtmaz, onu yaratır. Bir tür “ters prensip” işe yarar: yakın bir sorun anlamına gelen maça vale değil, tam tersine, açılım sırasında maça valenin çıkması nedeniyle sıkıntılar olacaktır.

Yavaş yavaş Strega'nın özünü benimseyen falcı, yalnızca insanlar ve olası sonuçları arasındaki ilişkiyi görmekle kalmaz, aynı zamanda kazaları ve sebep-sonuç ilişkilerini manipüle ederek, mevcut kader iplerini güçlendirir / zayıflatır ve daha sonra tamamen yaratır veya yırtar. Kaderde bilinçli bir değişiklik daha sık bir karma darbesi gerektirse ve başarı olasılığını azaltsa da, şansı yine de beceriye bağlıdır. Bu nedenle, geleceği bilinçli olarak değiştirmek isteyenler, artan riske rağmen genellikle işaretli kartlar kullanırlar.

Bilinçli olarak kullanılan bir Strega'nın bile belirli kesin bir etki sağlamadığını unutmayın. Örneğin, iki insan arasındaki aşk ipini koparabilirsiniz, ancak bu boşluğun somutlaşmış hali çok çeşitli olabilir - aşıklar basitçe ayrılabilirler, kişi başka birine aşık olabilir ve aşıklardan birine araba çarpabilir. Aslında, karmik bir darbe tehlikesinin nedeni budur: bir falcı genellikle kader ipliklerinin iç içe geçme ölçüsü hakkında çok az fikre sahiptir ve bu nedenle, iplikleri çekerek, genellikle nasıl tepki alabileceğini varsaymaz. Õzellikle de iplik kesilmişse veya başka bir nesneye bağlanmışsa.

Her yeni açılım bir öncekinin etkisini yok ediyor ve bu nedenle başarısız bir sonuçla, solitaire nihayet işe yarayana kadar açmaya edebilirsiniz, ancak sorunlar var. Her kehanet evreni gevşetir ve tıpkı bir taşın sıcaklık farkıyla yok edilmesi gibi, İpliklerin yapısının yok edilme gibi bir tür tuhaf rezonans yaratır.

Strega sadece resmi kehanet teknikleri üzerinde değil, aynı zamanda bireyin kendisi için yarattıkları da dahil olmak üzere belirli işaretler veya batıl inançlar üzerinde de çalışır.

Vitray

veya birçok şairin varlığını sorgulamadığı

Sözlerin Büyüsü.

Bir Vitray herzaman şiir şeklinde olmuyor, ancak bu biçimin (muhtemelen daha belirgin ritimden dolayı) konuşulan söze büyülü bir etki kazandırmaya daha elverişli olduğu düşünülür.

Söz'ün büyülü bir etkiye sahip olması için şiirin güçlü bir duygusal dalga (bilinçli eylem) üzerine yazılması, açıklamasını içermesi ve gerçekten iyi yazılmış olması gerekir. Vitray'ın en tipik uygulamaları, şiirsel bir aşk ilanıdır, yalnızca duygusal değil, aynı zamanda kişi üzerinde büyülü bir etkiye sahip, bir aşk büyüsüne eşit veya tam tersi, her türlü “lanet şarkısı”.

Daha zor bir örnek, bir fırtına şeklinde kağıda sıçrayan, şimşeğe benzer bir fırtınaya neden olabilen, hatta kelimenin isabetli gücüyle bir yere nişan alıp vurabilen. Daha da karmaşık olanı, belirli bir olayı veya durumu protesto etmek için yazılmış bir şarkıdır; bu şarkının kullanımı, adeta olayların gidişatını belirli bir yöne götürür.

Doğal olarak, etki ne kadar güçlüyse, metin o kadar güçlü yazılmalıdır. Buna ek olarak, eğer bu işin matematiğini yaparsanız etkisi yok olabilir. Yaratıcı enerji kendiliğinden ortaya çıkmalı.

Örneği, “ah ne kötü hissediyorum - ölmek istiyorum” içeriği ile şiddetli bir depresyon halinde yazılan şiirler yazar üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir. Tabii ki, depresif çilekeşlik değil ise, (çile çekmekten zevk alanların hastalığı) olumsuzu kendinden atmak için yazılmışsa, tam tersine iyileştirir, ancak genellikle bu tür şiirler "masanın çekmecesine" yazılır.

Bu arada, Vitray okunduğunda çalışır ve uygulanma genellikle yalnızca bir kez yapılır. Sonraki her okuma, yalnızca bir öncekinin yeniden basımı olur. Şair, ek Güç yatırımı veya uygun bir duygusal formda olması nedeniyle etkiyi yoğunlaştırabilir, ancak daha sonra fiziksel veya zihinsel yorgunluk tarafından vurulur.

Bazen vitray büyüsü belirli bir hedefe yönlendirilebilir - bu durumda sempati kanunu çalışır. İyi bir senaryo, olduğu gibi, halihazırda var olan kader ipliklerini iç içe geçirir ve bir kişi muadili kaderini tekrarlar. Bir yazarın, anlaşılabilir bir prototipi olan kahramanı bir kaza geçirdiğini ve birkaç ay sonra onun prototipi olarak görev yapan kişinin de bir trafik kazasında öldügü.... Gibisinden..

Bazıları “lanet şarkısının” etki mekanizmasının Glamour'a benzer olduğunu düşünüyor ve hatta Vitray eserinin kahramanının “sayfalardan çıkabileceği” düşünülüyor, ancak bunun için çalışma, yüksek düzeyde popülerliğe sahip bir hikaye veya roman olmalı.

Bir de şarkılardan bahsedelim. Gerçekten de, müzik aynı zamanda bir Vitray aracı olarak da hizmet edebilir ve kelimelerin anlamlarını anlamayanları da etkilediği için çok daha güçlü bir araç. Eski Çin'de depreme neden olabilecek melodiler olduğuna dair bir efsane var. Sadece "dolu" müzik yaratmak şiirden çok daha zor.

Entropos veya risk büyüsü

Etki ilkesine göre, Streg'e benzеr, ancak olay kaderin iplerini bağlamakla ilgili değil, sallanmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkan enerjiyi kullanmakla ilgilidir. Çoğu zaman Entropos, maceracılar da dahil olmak üzere işlerinde sürekli risk alan kişilere görülür.

Bu büyünün özü, kahramanın maruz kaldığı sürekli tehlikenin ona, Clavell'in önerisine göre genellikle “Yoss” olarak adlandırılan bu gücün belirli bir miktarını vermesidir. Geleneksel olarak bu terim “kaza eseri şans” olarak tercüme edilebilir ve risk veya şansın gerekli olduğu bir durumda kendini gösterir. Parası olmayan bir kişi yanlışlıkla sokakta kaybedilmiş bir banknotu bulabilir ve büyük bir şehirde birini bulmak isteyen biri sadece , dışarı çıkıp ayakların götürdüğü yere gider ve aradığı kişiye rastlantı sonucu olarak bulur.

Ek olarak, acemi bir Entropos ustası bile, şu veya bu işin ilişkili olduğu tehlike ve risk seviyesini hissedebilir. Ve bu yönde oldukça ileri olanlar, tehlikeye karşı pervasız tutumlarından ve durumu kesin olarak değerlendirme ve kesinlikle kaybedilen davalara karışmama yeteneklerinden kaynaklanan "şanslı" olarak ün kazanırlar.

Aslında yoss'un çalışması için durum banal ve sıradan olmamalıdır. Risk veya bir drama mevcut olmalıdır. Risk ne kadar yüksek olursa, başarılı bir Yoss yatırımı şansı o kadar yüksek olur.

Entropos'un bilinçli uygulayıcıları, yoss'un farklı renk ve güçlerde geldiğini ve bazı işlemlerin farklı renklerde yoss gerektirebileceğini iddia ederler. Her renk belirli bir alandaki riskle ilişkilendirilir ve buna göre kazanılır: bir eylem ne kadar riskli veya tehlikeliyse, o kadar çok yoss getirir. Borsada kumar oynayarak para yoss, ya hep ya hiç. Sınavlarına katılarak bilgi yoss, riskli seks oyunları veya inatçı bir alınganı baştan çıkararak aşk yoss. Ve bilinçli bir arayışla ölüm kalım meselelerinde yoss için heyecan ve hatta değerli bir şey bulmak için bir Rus ruleti oyunu.

Entropos'ta bazı kısıtlamalar vardır. Ana şey, ciddi bir sonuç elde etmek için çok ciddi bir riske ihtiyacınız var ve bir kişinin yalnızca kendi gücüne ve kör şansına güvenebileceği bir durumda. Bir usta, bilinçli olarak daha fazla yoss kazanmak için birkaç defa risk alıp Yoss biriktiremez. Risk yalnızca bir kez çalışır. Cesur ve başarılı bir soygun yapmak mümkündür, ancak aynı plana göre tekrar hareket etme girişimi, ne kadar cüretkar olursa olsun, artık kahramanların ilk kez aldıkları kadar yoss getirmeyecektir. Ortaya çıkan kısır döngü yavaş yavaş daralıyor - tehlike hissi uyuşturucuya dönüşüyor.

Kentsel Druidizm

Şehrin “ekosistemine" bağlanmayı başaran ve bir Druid gibi ondan mistik güç alan bir kişi arasındaki etkileşimin özünü yansıtıyor. Böyle bir "Druid" in yetenekleri (bu yönün uygulayıcıları "şehirci" terimini tercih ederler) bir alan efendisinin yeteneklerine benzer - çok şey yapabilir, ancak yalnızca kendi bölgesinde.

Şehir ona yardım eder - şehirci her zaman A noktasından B noktasına en kısa yolu bilir, engelleri kolayca geçebilir ve saklanması gerekiyorsa duvarda onun için her zaman bir kapı vardır. Şehir onu grafitili duvarlarla tehlikeye karşı uyarabilir ya da peşindekilerin başlarına bir tuğla atabilir. Şehir onu koruyor ve o asla bir kaza kurbanı olmayacak veya sokaklarında açlıktan ve soğuktan ölmeyecek.

Şehrin gücü, şehrin yüzün (sembolün) gücüne bağlıdır. Bir varlik, hatta görebilirler var diyorlar. Örneğin Mamma Roma'nın klasik bir Fellini divası gibi göründüğü söylenir, New York çılgın Sarı Şeytan tarafından yönetilir, sanki iki farklı yarıdan yapıştırılmış ("bir zıtlıklar şehri") ve Yasak Şehir Pekin Konfüçyüsun bir generalin ruhu.

Yüzü olan bir şehrin metropol olması gerekmez, ancak dikkate değer bir tarihe ve itibara sahip olması gerekir, çünkü şehir efsanelerinin büyüsü şehir efsanelerinin büyüsüdür.

Şehirci, şehrin gücünü kullanmak için şehri avucunun içi gibi bilmeli, onu kitaplardan incelememeli, sanki şehrin ruhunu hissediyormuş gibi sokaklarda dolaşmalıdır. Bunlar arasında, şehrin caddesinde en az on kez yürümediyseniz, size güç vermeyeceğine dair bir inanç var. Bu yüzden Şehir bir uyuşturucu haline gelir ve şehirci şehrin sokaklarında giderek daha fazla zaman geçirmeye, statüsünü kaybetmeye ve şehrin manzarasıyla birleşmeye başlar. En güçlü şehir druidlerinin evsiz insanlar veya evlerini gönüllü olarak terk eden insanlar olduğuna inanılıyor.

Şehircinin kısıtlamaları, bir büyücünün kısıtlamalarına benzer. Kendisine atanan ekosisteme yerleşmiş gibi görünüyor ve en az altı ay içinde kalması gerekiyor.Ayrıca, Şehrin gücü tam olarak şehrin topraklarında, yani sokaklarda veya halka açık yerlerde etki eder. Şehircinin kendi evi de dahil olmak üzere yabancı topraklar üzerindeki etkisi çok daha azdır ve şehir dışında tamamen yoktur. Bir şehrin çehresini değiştiren ya da üzerinde yaralar bırakan imar planları gibi doğal olmayan gelişmelerin de şehre doğrudan zarar verebileceğine inanılıyor.

Bu sihrin ruhu ne kadar etkilediği de belli değil. Druidlerin kutsal korusu genellikle saflığı ve uyumu destekleyen bir yerse, çevreyi yok eden insan yapımı manzara, toksik bir şaman analoguna kadar tamamen farklı bir şeye yol açabilir.

Maho veya Kan Büyüsü

Bu okulun, ritüelin bir şekilde kendini yakınca, kemiklerinden mucizevi bir ilaç yapılabileceğini öğrendiğinde kendini yakan bodhisattvalardan biriyle ilişkilendirildiği Uzak Doğu'dan geldiğine inanılıyor.

Maho, bir kişinin etkinin bedelini bilgi veya hizmetle değil, kendi kanıyla ödediği kurban büyüsünün en zor örneklerinden biridir. Kanın ne kadar fazla akıtılırsa, özel etki o kadar büyük olur. Ayinler pek te gerekli değildir. Etki için siğilleri çizmek veya nesneler kullanmak gerekli değildir - sadece dökün ve niyet edin.

Doğal olarak kan canlı/taze ve mümkünse insan kanı olmalıdır.

Kan dökmenin de özel bir ritüeli yoktur. Ritüellerde olduğu gibi, tüm bunların maho'nun gerçek eylemiyle hiçbir ilgisi yoktur, ancak ek bir kendi kendine sağlıklarinda bazı ayarlamalar olabilir. Dahası, genellikle basit etkileri elde etmek için gerekli olan az miktarda kanı kendilerinden acısız bir şekilde salgılamalarına izin veren belirli bir hastalıktan muzdarip olmaya başlarlar - bu, burun veya diş etlerinden sık sık kanama olabilir ve hatta afedersiniz hemoroid olabilir.

Maho'yu bilinçli olarak uygulayanlar, kısa süre sonra kanın mutlaka kendilerine ait olmayabileceğini anlarlar. Bu, gerçekten ciddi bir etki elde etmek için bir kişinin damarlarındaki kan miktarından daha fazla kan gerektirdiği ve sahibinin iradesi dışında dökülen kanın yardımcı olduğu, ancak daha fazlasını gerektirdiği için güçlü bir psikolojik ikilem yaratır.

Maho'nun avantajı, neredeyse her türlü etkiyi sağlamasıdır - kendini güçlendirme, kazalara veya hasara neden olma. Sorun ise, dökülen kan miktarı ile sonuca ulaşılması arasındaki kesin ilişkinin bilinmemesidir - genellikle bu bilgi yıllarca maho uygulamasından sonra elde edilen deneyimle gelir. Ve yeterli kan yoksa, boşa gider. Veya farklı, daha az veya öngörülemeyen bir etki yaratır. Maho ayrıca kan akışının hızlı bir şekilde yenilenmesini veya alınan yaraların iyileşmesini sağlamaz, bu nedenle kişinin kendi kanının bir litreden fazlasını kullanması ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Shonai veya sihirli bir çocuğun büyüsü.

Bu ilim büyük olasılıkla Uzak Doğulu'dur, belki de kötü şöhretli Hvarang'lardan kaynaklanmıştır, ancak çocukluk hiperaktivitesini veya genç hiperseksüaliteyi büyülü güce dönüştürme fikri sadece orada ortaya çıkmış olabilir. (Ancak, Avrupalı bir shonai ustasından bahsedecek olursak, akla gelen Harry Potter den daha çok Peter Pan olacak).

Yalnızca ergenlik döneminde bir Shonai ustası olunabilir ve dahası, o andan itibaren kişi hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyümeyi durdurur. Yetişkin olmak ve yeniden büyümeye başlamak, ancak Shonai uygulamasını durdurmakla, bilinçli/sesli bir seçim yapmakla mümkündür. Durdurulmuş bir çocukluk, hem sosyalleşmeyle ilgili sorunları beraberinde getirir (çocuklar çocuktur ve nadiren ciddiye alınırlar),

ve psikoloji ile - hipertrofik gençlik maksimalizminden (iş yerinde paladin kompleksleri ve herkesi kurtarma arzusu), artan duygusallığa, kişinin eylemlerinin sonuçlarını sık sık öngörememeye, zihinsel dengesizliğe kadar çocuk psikolojisinin birçok unsuru shonai'nin karakteristiğidir. veya diğer gençlik kompleksleri. Dürüst olalım: shonai taraftarları genellikle özel bilgelik açısından farklılık göstermezler (Zekanın aksine).

Shonai'nin ustalarına dayattığı ikinci tabu cinsellikle ilgili. Sihir gücü büyük ölçüde cinsel enerjinin kullanımına dayandığından, shonai seks yapamaz. Daha doğrusu, geleneksel seks ile: bunu rıza ile yaparak, büyülü yeteneklerini sonsuza kadar kaybeder. Bu nedenle (çünkü hiperseksüalite bir çıkış yolu aramaya devam ediyor) yaoi ve yuri, shonai'ler arasında sık görülüyor, ancak ergenlik aşk-arkadaşlığı daha da yaygın.

Shonai, müstakbel ustanın uygulama sırasında cinselliğini ne kadar fark ettiğiyle ilgili oldukça bariz iki dala ayrılır. Yeterince yaşı büyük ise, sihir, klasik "sihirli kız" imajından bildiğimiz formu alır ( sihirbazın "yıldırım atmasına" izin veren birkaç NA geleneğinden biridir). Her halükarda, hemen hemen her shonai ustası, kendi yaşındaki ve tipindeki bir çocuk için alışılmadık dövüş niteliklerine sahiptir (çoğu zaman buna özel bir dövüş formunun benimsenmesi eşlik eder) üstüne bir "anime süper kahraman kıyafeti" anında giyinmeye benziyor ve kural olarak, yeteneklerine odaklanmasına yardımcı olan ve belirli bir şekli olan sihirli bir nesneye sahip - kılıç veya sihirli bir değnek, bir Freudyen'de oldukça özel çağrışımlara neden olacaktır.

Cinsel çekicilikten yoksun küçük çocuklarda cinsel bağlanma, aynı anda bir evcil hayvan veya yumuşak oyuncak (veya kılığına girmiş) rolünü oynayan çağrılmış bir koruyucunun imajına yöneliktir. Bu durumda, sihirbazın kendisi rol yapmaz ve "pokemon" onun için ek bir savaş dönüşümü sağlayabilecek her şeyi yapar.

Bir shonai ustasının büyüleri genellikle kısadır ve karmaşık malzemeden yoksundur, "Jet Prism, bana Gücü ver!", "Betelgeuse'un üç uydusu adına adalet getiriyorum!" veya "Dark Dragon'un Üçlü Füze Saldırısı!". Ne kadar yüksek sesle çığlık atarsanız, etkinin o kadar güçlü olduğuna dair doğrulanmamış bir görüş var.

28.03.2023 - 20:42 tarihinde, Absoluta Virtute yazdı:

Her yeni açılım bir öncekinin etkisini yok ediyor ve bu nedenle başarısız bir sonuçla, solitaire nihayet işe yarayana kadar açmaya edebilirsiniz, ancak sorunlar var. Her kehanet evreni gevşetir ve tıpkı bir taşın sıcaklık farkıyla yok edilmesi gibi, İpliklerin yapısının yok edilme gibi bir tür tuhaf rezonans yaratır.

Yani örnek vermek gerekirse tarot kartlarıyla yaptığımız açılımlarda sorulan sorular aynı konu üzerinde tekrara düşerse almak istediğimiz sonucun geliş hızı yavaşlıyor mu? Bununla bir ilgisi var mıdır?

Ek olarak şunu da sormak istiyorum o an kartları yorumlayan kişinin hissettiği, kendinden katarak belirttiği ve söylediği cümleler de yaşanacak durumları şekillendirir mi? Yani bakım yapanın yorumu çıkan kartların yanı sıra ekstra bir önem taşır mı?

20 saat önce, bpdI yazdı:

tekrara düşerse almak istediğimiz sonucun geliş hızı yavaşlıyor mu? Bununla bir ilgisi var mıdır?

Bu makalenin sadece çevirisini yaptım.  Kendim denemedim bu yöntemi.  

Teorik olarak yavaşlaması gerekiyor. 

20 saat önce, bpdI yazdı:

Yani bakım yapanın yorumu çıkan kartların yanı sıra ekstra bir önem taşır mı?

Taşır.  Kartlar araç.  Fala bakan asıl falcı.  Kartlar zaten yorumcuya göre düşüyorlar.