Heroes

Fantastik kurgulu yapımlar yıllardır hep karşımızdadır, çizgi romanlarda, sinema filmlerinde ve son dönemlerde artan bir hızla TV dizilerinde.

Özellikle X-Files dizisiyle başlayan bu türdeki diziler artık normal hayatımızın bir parçası olmaya başladı diyebiliriz. Buffy, Angel, Smallville, The 4400, Supernatural, Ghost Whisperer bunların en göze çarpan örnekleri ve bu diziler çoktan kendilerine bir hayran kitlesi yaratmış durumdalar.

Bu halkaya son katılan üyemiz ise birçok gizemiyle bize Lost'u anımsatan, bir o kadar da kafamızda teori üretmemizi sağlayan ama Lost'un aksine aklımıza takılan sorulara çabuk yanıtlar alabildiğimiz ve cevap aldıkça yeni sorular edindiğimiz, kısacası izleyen hemen hemen herkesi kendine hayran bırakan ve karakterleri ile fanatik kitlesi yaratan HEROES .

Amerikan ulusal televizyonu NBC’ de 25 Eylül 2006’ da 1. sezonu ile ekranlarda boy göstermeye başlayan Heroes, ana teması ile kendinden önceki birçok yapıma benzese de, senaryosunun barındırdığı gizem ile takdiri hak eden bir yapım olduğunu kanıtlıyor. Daha ilk sezonunun ortasında olmasına rağmen 64. Altın Küre en iyi TV dizisi - drama dalında aday gösterilerek bu çıkışının ve gösterilen ilginin büyüklüğünün bir sürpriz olmadığını kanıtlamış gibi duruyor.

Bu kadar ön bilgi yeter sanırım, gelelim dizimizin konusuna;

‘’Son zamanlarda sıradan görünen bir grup birey ancak "özel" kelimesiyle tanımlanabilecek olan bazı yeteneklerini ortaya çıkardılar. Şimdilik bunun farkında olmasalar da, bu bireyler sadece dünyayı kurtarmakla kalmayıp onu sonsuza dek değiştirecekler. Bu sıradanlıktan olağanüstülüğe dönüşüm bir gecede meydana gelmeyecek. Her hikâyenin bir başlangıcı vardır.’’ Sözüyle başlıyor dizimiz.

Hepsi de önceden sıradan bir hayat yaşayan, bazıları farklı arayışlar içerisinde olan, bazıları ise normal hayatlarını sürdürmeye çalışan normal birer insandı, ta ki bir gün; aslında çok farklı bir kader için seçildiklerini ve kendilerine hayal bile edemeyecekleri yetenekler verildiğini öğrenene kadar.

Aralarından hiçbiri bu yeteneklerini nasıl kazandıklarını ve bu yeni güçleri ile ne yapmaları gerektiğini bilmiyordu, hayal bile edemeyecekleri şeyler yapabiliyorlardı, uçabiliyor, geleceği resmedebiliyor, zamanı durdurabiliyor, zamanda yolculuk edebiliyor, düşünceleri okuyabiliyor, katı cisimlerin içinden geçebiliyorlar ve daha bizim bile bilmediğimiz yeneklere sahip bir çok yeni kahraman dünya üzerinde kaderlerini, seçiliş amaçlarını ve yapmaları gereken şeyi arıyorlardı. Kötülük için kullanılmak istenildiğinde ölümcül sonuçlar doğurabilecek, iyilik için kullanılır ise muazzam şeyler yapabilecek güçteydiler. Ama asıl sorular hangisini yapmakla görevlendirilecekleri, asıl amaçlarının ne olacağı, neden bu güçlere sahip oldukları, ve onlardan istenenin aslında ne olduğu ?

Bu ve bunun gibi cevabını henüz bilmediğimiz bir sürü sorunun peşinden gidiyoruz hikayeyi izlerken; insan DNA’sının geçirdiği bir evrimin bir parçası olarak karşımıza çıkan bu özel insanların asıl kaderlerini onlar ile birlikte öğreniyoruz.

Konusu itibari ile The 4400’ü hatta X-Men’i bile çağrıştıran Heroes bana göre yine de orjinal bir hikaye yaratma konusunda şu ana kadar oldukça başarılı gidiyor. Daha ilk bölümünden sizi koltuklarınıza hapsediyor, karakterleri yukarıda da belirttiğim gibi sizi kendine fazlasıyla bağlıyor. Şu ana kadar izlemediyseniz kesinlikle izlemenizi ve bilhassa Hiro Nakamura ile tanışmanızı öneririm. Sırf onun diziye katmış olduğu sempatik hava bile sizi diziye fazlası ile bağlıyor.

Alıntı

Bu yılın tartışmasız en iyi dizisi ilk sezonu kaçırmadan takip ettim ve gerçekten çok güzel Lost la beraber keyif alarak izlediğim bir dizi...

lost 1.. heroes 2.. favorilerim ve acıkcası bagımlısıyım... gercekten süper olmus malcolm.. emegine saglık.. lost dizisi için belirteyim teorileri olan varsa mümkünse paylaşsın...

eyvallah sen sağol;) Lost hakkın da bir çok teori var ve biz de bu teorilere katkı yapabiliriz tabii ama Lost başlığına:)

http://www.gnoxis.com/forum/sinema-filmleri-ve-diziler/2151-lost.html

Heroes la ilgili teorileri de burayı yazabiliriz;)

dızı kalıtelı bı dızı ama tıpık bı amerıkan sıneması ornegı var ya bu adamalrın her fılmınde bı japonla bı zencı olmasa olmaz mı :)

dünyayı simgeliyorlar ya:D

Aslında ben Lost'u daha fazla seviyorum ama Heroes'u Lost'tan da önce izlemeye başlamıştım beğendiğim yine severek izlediğim bir dizi,hoş yani eğer dizi olarak Lost'la yarışacak bir dizi söyle deseler Heroes derim..

lost giderek gariplesmeye basladı dizi manyagı oldum zaten 10 bolum lost izledikten sonra bi 5 bolum hereos izler oldum ozellikle ameliyat zamanımda 3 hafta boyunca netten uzak kalınca lost'a heroes'a sardım garip hissediom kendimi:blink:

lostta haftaya başlıyo allaha şükür.Evrim hastasıyız Heroescuyuz forever

heroes dizisinin yeni bölümleri ne zaman başlıyor?

heroes dizisinin yeni bölümleri ne zaman başlıyor?

15 Eylül'de başlıyor..

15 eylül mü

Ben heores'un amerikada haziran gibi tekrardan başlayacağını duymuştum ama ne kadar doğrudur bilemem.

Eğer doğru ise Türkiye'de gösterime girmeden internetten rahatlıkla indirebilirsin.

teşekkür ederim bilgi için. anlamıyorum neden o kadar uzun sezon arası veriyorlar?

heroes fan bir insanim hele ki o sylar yok mu o ah o sylar bi de adam var isi gucu entrika adamin

heroes fan bir insanim hele ki o sylar yok mu o ah o sylar bi de adam var isi gucu entrika adamin

ben de katılıyorum size. ilginç bir karakter sylar. nefret ediyorum ondan.

SYLAR SYLAR SYLAR:Dhttp://img230.imageshack.us/img230/1673/ozanbordobereli120me1.gif

Ponpon kızımızı cok tutuyorum ben artık bi organı kopsa bile tekrar olusabileceginin de farkına vardı ben biraz geriden takip ediyor olabilirim:)

ben peter petrelli yi çok seviyorum. tüm özellikler onda var. bir de hiro nakamura. zamanı durdurabiliyor...mükemmel.

Ben internette biraz araştırdım ve 15 Eylül tarihini buldum,eğer bu tarih Amerika tarihiyse zaten Cnbc-e'nin yayınlaması 2009'u bulur herhalde Volume 3 olarak başlayacak dizi ve bölümün adı Villains..Zaten hep senaristlerin yaptığı grevden dolayı oldu bu gecikmeler,dizi 11 bölümde sezon finali yapmak zorunda kaldı..Yinede bu gibi dizilerde resmi açıklama yapılmadan nette çıkan haberlere inanmamak gerek diye düşünüyorum,ama şimdilik bi süre daha izleyemeyeceğimiz kesin..

kara haber geldi arkadaslar 2009 a kadar ben ayri bi hiro nakamura olurum bea

çok güzel bi dizi iki sezonda elimde var 3. sezonu bekliyorum efektler bi harika...

ben en çok çinliyi seviyom walla:D:D:D

Ne yalan söyleyeyim ilk başlarda Ali Larter için izlemiştim. Sonra müdavimi oldum, bırakamadım.

Teşekkürler Malcolm. Güzel konu olmuş..

bayılıorum bu diziye:D süper ya

İkinci sezonu grev nedeniyle kısa kesilince yeni bölümleri daha da büyük heyecan ve merakla beklenen Heroes sonunda başlıyor. Üçüncü sezon öncesi hafızamızı tazeleyelim.

İçinizden bir ses diğerlerinden farklı olduğunuzu mu söylüyor? Sürdürdüğünüz yaşantınız, düzenli gidip geldiğiniz işiniz dışında başka bir amacınız olduğunu mu hissediyorsunuz? Size bilemeyiz ama onlar öyle hissediyordu. Dünyanın dört bir köşesinde, birbirinden farklı hayatlar yaşayan bir grup insan, sahip oldukları özel güçleri kullanacakları o özel anın gelmesini bekledi. Zamanı geldiğinde de Ponpon kızı ve dünyayı kurtarmak için yola koyuldular. Kahramanlarımızı, bu yolculukta kimi zaman kaderin cilvesiyle kimi zaman da sahip oldukları muhteşem güçlerin etkisiyle yollarından saptılar.

Birinci sezonun finalinde, Peter Petrelli’nin Sylar ile New York’taki karşılaşması sırasında nükleer bir ateş topuna dönüşmesini izlemiştik. Gördüğü her fiziksel hareketi gerçekleştirebilen Monica Dawson da Petrelli’nin ateş topuna dönüşmesine şahit olmuştu. Bu sırada Meksika’da cinayetten aranan Alejandro ve Maya Herrera ise Mohinder Suresh’e ulaşabilmek için Amerika sınırını geçmeye çalışıyordu. Yeni karakterler yeni keşfettikleri güçleriyle uğraşırken, eski kahramanlarımız için hayat devam ediyordu. New York’taki patlamadan sonra Peter Petrelli, İrlanda’da hafızasını kaybetmiş bir şekilde ortaya çıktı. Dizinin en sevilen karakterlerinden Hiro Nakamura, idolü Takezo Kensei’yi bulmak için feodal sistemin işlediği 17. yüzyıl Japonyası’na bir yolculuk yaptı. Bu yolculuk onu, idolünün alkolik bir İngiliz olduğu gerçeğiyle yüzleştirdi. Hiro hayal kırıklıklarıyla mücadele ederken Claire Bennet ve ailesi California’ya yerleşti, Matt Parkman ile Mohinder Suresh psişik güçleri olan ve birbirinden korkunç kabuslar yüzünden acı çeken minik Molly Walker’a vasilik etmeye başladılar.

heroes.cnbce.com

ÖLÜMCÜL VİRÜSÜN PEŞİNDE

İkinci sezon, birbirlerinden bağımsız bir şekilde güçlerinin anlamlarını kavramak ve onlarla neler yapabileceklerini keşfetmeye çalışan kahramanlarımızı, sınır tanımaz bir salgına dönüşebilecek ölümcül virüsten dünyayı kurtarabilmek için yeniden bir araya getirmişti.

Ancak cevaplanmamış pek çok soru, gelecekte nasıl sonuçlar doğurabileceği bilinmeyen olaylar ve Niki ile Nathan gibi karakterlerin akıbeti belirsiz bir şekilde sonlanmıştı.

Peki ikinci sezon kime yaradı? Tabii ki Peter Petrelli’ye. Onun için müthiş bir sezondu. Yeni saç kesiminin yanı sıra şirin bir sevgili edinen Peter, birbirinden değerli pek çok yeni yetenek kazanmayı da ihmal etmedi.

Kimin için kötüydü? İşler Petrelli ailesi için pek yolunda gitmemişti. Nathan bir alkoliğe dönüşüp yüzünün büyük bir bölümünü kaplayan bir sakal bıraktı ve en önemlisi vurulmuştu. Angela, Matt Parkman’a telepati yoluyla, kendi öz oğlunu, yani Peter’ı öldürmesini söyleyerek soğuk ve hesapçı yüzünü gösterdi.

Sezonun kahramanı Niki’ydi: Monica’yı kurtarmak için yanmakta olan bir binaya hiç tereddüt etmeden giren, üstüne üstlük bunu yaparken güçlerini kaybetmiş olan Niki, ikinci sezonun tartışmasız kahramanı oldu.

Sezonun kötü adamı Monroe: Sylar güçleri elinden alınmış olsa da hala son derece ürkütücü ve kötüydü. Şirket de alışıldık oyunlarını sürdürdü ancak sezonun en kötü adamı daha önce Takezo Kensei olarak bilinen Adam Monroe. Çünkü dünyayı kasıp kavuracak Shanti virüsünü yaymaya çalışan oydu.

Sezonun en iyi bölümü: Sezonun Four Months Ago adlı sekizinci bölümü. Bu bölümde dört ay önceye dönüp kahramanların şu an bulundukları duruma nasıl geldiklerini öğrendik. Peter’ın patlamadan sonra ağabeyini nasıl kurtardığını ve D.L.’in nasıl öldüğü dahil birçok soru işareti cevap bulmuş oldu.

Sezonun en sinsi adamı: Masum doktorumuz Suresh, bir yandan Şirket için çalışırken bir yandan da Noah Bennet ile birlikte karanlık işler çeviren Şirket’i alaşağı etmek için planlar yaptı.

Sezonun en beklenmedik olayı: Suresh, Noah Bennet’ı vurduktan sonra Claire’in kanı manevi babasını hayata geri döndürdü. Noah Bennet’ın canlandığı anda yüzünde beliren ifade paha biçilmez güzellikteydi.

Sezonun en korkunç anı: Hafızasını kaybetmiş olan Peter Petrelli’nin Shanti virüsünün geleceğin New Yorku’nda meydana getirebileceği olası tahribatı gördüğü an.

Sezonun en iyi dövüş sahnesi: Powerless adlı sezon finalinde Hiro ve Peter’ın birbirleriyle dövüştükleri sahne.

Sezonun en iğrenç anı: İrlandalı Ricky’nin korkunç bir şekilde kömürleşmiş cesedinin göründüğü an.

Sezonun en sevilen yan karakteri: Elle Bishop. Elektriği istediği gibi kullanabilme yeteneğine sahip olan Elle izleyicilere de iyi elektrik verdi.

Sezonun Sylar’dan sonraki en korkutucu karakteri: Bu kategorinin galibi de Maury Parkman. Molly, boşu boşuna ona Kabus Adam (Boogeyman) demiyor.

Sezonun en karizmatik süper gücü: Elle’in elektrikle yaptığı numaralar inanılmaz bir görsellik sundu.

Sezonun en çarpıcı ölümü: Noah’nın Şirket’i yıkmak için işbirliği yaptığı Mohinder tarafından gözünden vurulması tam bir şok etkisi yaratmıştı. Ancak Noah’nın ölümü kısa sürdü, diziyi onsuz düşünmek neredeyse imkansız.

Sezonun nefret etmekten en çok hoşlandığımız karakteri: Sylar’ın bu konudaki başarısı ortada ancak yeni tanıştığımız Adam Monroe, kötülükte rakip tanımıyor.

ŞİRKET

Ne kadar tanısak da o kadar bilmiyoruz

Dizi boyunca pek çok olayın içinde yer alan Şirket’in gerek sorunları çözmedeki yaklaşımı gerekse kullandığı metotlar, iyilerle kötüler arasında çizilen bulanık çizginin neresinde yer aldığına dair oldukça şaibe yaratıyor. Özel güçleri olan bir grup insanın bir araya gelerek oluşturduğu bu kurumun adam kaçırmaktan, cinayete uzanan kabarık bir suç listesi de mevcut. Şirket ile ilgili kesin olan tek şey ise köklerinin çok eski zamanlara dayandığı. Şirket üçüncü sezonda da önemli rol oynacak.

İşte Şirket tarihinin dönüm noktaları:

1671: Kendine Takezo Kensei takma adını alan bir İngiliz, iyileşme gücü olduğunu keşfetti ve kendisine ihanet eden arkadaşı Hiro Nakamura’yı ebedi düşmanı ilan etti.

1970’lerin ortası: Adam Monroe, orijinal 12’yle tanıştı. Onların güçlerini ve kaynaklarını dünyayı kurtarmak için kullanmak adına onlara katıldı.

14 Şubat 1977: Şirket’in biyoloğu Victoria Pratt, Shanti Suresh’ten ölümcül virüsün bir örneğini aldı ve özel yeteneklere sahip insanların güçlerini ortadan kaldıran ya da kontrol altında tutmalarını sağlayabilecek bir formül için çalışmalara başladı.

2 Kasım 1977: Adam’ın Formül 138’i Dünya’ya yayma teşebbüsünden sonra Kaito Nakamura, Adam’ı sonsuza kadar kilit altında tutmak için bir karar imzaladı. Kaito’nun Formül 138’i imha etmeyi reddetmesi üzerine Victoria, Şirket’i protesto ederek işi bıraktı.

1991: Sekiz yaşındaki Elle Bishop, Şirket’in New York Hartsdale’de bulunan tesislerine daimi olarak kapatıldı. Elle’in elektirik gücü üzerine yapılan deneyler beynine zarar verdi ve onu bir sosyopata dönüştürdü.

1995: Noah Bennet, Thompson tarafından Şirket için çalışmak üzere işe alındı. Bennet’in ortağı görünmez adam Claude oldu.

1996: Angela Petrelli ve Kaito Nakamura gizli bir anlaşmayla, Nathan’ın gayri meşru kızı Claire’i kendi öz evladı gibi yetiştirmesi için Bennet’e verdi. Bundan kısa bir süre sonra da Thompson, Haitili’yi hafızasını silmesi için ilk kez Sandra Bennet’e gönderdi.

2000: Bennet’a, özel yetenekleri olan ve Şirket’ten kaçan insanlara yardım eden ortağı Claude’u öldürme emri verildi. Claude ardında kelimenin tam anlamıyla hiçbir iz bırakmadan kaçtı ve ortadan kayboldu.

Nisan 2006: Arthur Petrelli öldü. Ölüm nedeni kalp krizi olarak açıklansa da, Angela kendi çocuklarına bunun bir intihar olduğunu anlattı.

2006: Şirket kurucularından Daniel Linderman, Isaac Mendez isimli geleceği görebilen bir ressamın tabloları sayesinde New York’ta büyük bir patlamanın olacağını öğrendi. Patlama sonrasında iktidarda olabilmek için Nathan Petrelli’nin kongre seçimini kazanmasını sağlamanın planlarını yapmaya başladı.

NEREDE BIRAKMIŞTIK?

Bir basın toplantısı sırasında kimliği belirsiz bir adam, tam da süper gücünün varlığını kamuoyuyla paylaşmak üzere olan Nathan Petrelli’yi (Adrian Pasdar) vurmuştu.

SIRADA NE VAR?

Nathan Petrelli’yi kimin vurduğu açığa çıkıyor. Hiro (Masi Oka) iş dünyasının kralı oluyor. Sylar (Zachary Quinto) Claire’i (Hayden Panettiere) yakalamayı başarıyor. Level 5 mahkumlarının büyük bir kısmı Şirket’ten firar ediyor. Angela Petrelli (Cristine Rose) hiç ummadığı biriyle yakından ilişkili olduğunu fark ediyor. Ve her zamanki gibi Dünya kurtarılmaya muhtaç durumda. Bu kez gezegen ortadan ikiye ayrılma tehlikesiyle karşı karşıya. “Bütün kahramanlar amaçlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacak” diyor serinin yaratıcısı Tim Kring: “‘Kötüler’ adı verilen üçüncü sezonda karakterlerin ilk sezonda sordukları tüm sorular cevaplanacak. ‘Ben kimim? Bana ne oluyor? Diğerleriyle bir bağlantım var mı? Bütün bu güçler nereden geliyor?’ gibi sorular... Ve sonra bildiklerini düşündükleri bütün gerçekler tepetaklak olacak.”

KİMLER GELİYOR/KİMLER GİDİYOR?

Francis Capra ve Jamie Hector yeni kötüler. Ali Larter (Niki/Jessica) üçüncü bir karakteri canlandıracak: Tracy Strauss. Tracy’nin kocası rolündeki Bruce Boxleitner, New York valisi olarak çıkacak karşımıza. William ise Tracy’nin kuyruğundan ayrılmayan Washington, D.C. muhabirini canlandırıyor. Jessalyn Gilsig, Claire’in annesi Meredith rolünde geri dönüyor. Kas mucizesi Monica (Dana Davis) ve küçük Micah (Noah Gray-Cabey) seriye veda ediyor. Ayrıca bu sezonun başında üç ölüm gerçekleşecek. Ama şimdiye kadar Heroes’da kim gerçekten öldü ki? Son olarak da, Oscar adayı Robert Forster, Petrelli ailesinin rahmetli reisi Arthur Petrelli olarak seriye dahil oluyor.

ntv/msnbc