Jump to content

Dünyaya Teslim Olan İnsanın Karakteristik Durumu


Münzevi Büyücü

Önerilen Mesajlar

Sorunu ortaya koymadan, sorunun çözülmesi çok zordur. Gelin şimdi sorunu maddeler halinde bir gözden geçirelim:

1.Duygularının  esiridir.

2.Kalıplar içinde sıkışıp kalmıştır.

3.Gurur-kibir içindedir.

4.Dünya ile özdeşleşmiştir.

5.Gerçek bilgiden uzak, sadece kulaktan dolma bazı dinsel bilgileri ve terkedemedikleri kendisine sürekli olarak engel olmaktadır.

6.Bireysellik içindedir. Dilinden "ben" sözcüğü düşmemektedir.

7.Aç gözlüdür.

8.İç güdüsel yaşar.

9.Kendini ve kendi çıkarımlarına hizmet edeni sever.

10.Suni olarak yarattığı bir sürü icaplar içine kendini sıkıştırmıştır.

11.Ruhsal Güçleri'nden yararlanamamakta, buna bağlı olarak ileri görüşlülüğü  kısıtlanmakta ve sezgileri körlenmektedir. Bunun doğal sonucu olarak da, yeniliklere oldukça zor uyum sağlayabilmektedir.

                                                                         190045.jpg.518d4175c91b250ff6fbcac27ec8d082.jpg

Bu bilgisizlik çemberi bir başka sorunu daha beraberinde getirmiştir:

         Dünyada yaşamın gayesi nedir? Ben kimim? Nereden gelip nereye gidiyoruz? Yaşam bir takım basit rastlantıların bir araya gelmesinden mi ibarettir?... Yaşam ve yaşamın sonuyla ilgili bilgiler, insanlık için bir "sır perdesi" altında kendisini gizlemiş durumdadır... Hayat gailesi adını verdiğimiz bu yaşam çarkına kendimizi öyle bir kaptırıp gidiyoruz ki; bu hengamede, sözünü ettiğimiz sorular, çoğu zaman aklımızın ucundan bile geçmiyor. Arada sırada bu soruları kendimize sorduğumuzda ise. tam bir cevap bulamıyoruz. Bulamayınca da ister islemez, sırtımızı bu sorulara dönüp, o tatlı uykumuza devam ediyoruz... Tüm bunların sonucu olarak, bir süre yapay ihtiyaçlarla ve maddenin bizi cezbetme aracı olan arzular içine kendimizi adeta hapsederek, yaşamaya gayret ediyoruz... Nefes alarak ve yemek yiyerek... Bunun da adına yaşam denebiliyorsa eğer...

                                                                           192521.jpg.1d61d254fc64d0b97b18c76762c57a71.jpg

                                                                                                     İNSANIN İLK UNUTTUĞU BİLGİ: KENDİSİNİN KÖKENİ OLMUŞTUR

         Ezoterik, inisiyatik, teolojik ve felsefi çalışmalar insanın "kendini bilmesi" sorunu yüzyıllardır dile getirmiş olmalarına rağmen konunun bu yönü belli bir süre sonra unutulmaya başlanmış ve bu noktaya gerektiği kadar önem verilmemiştir. İnsanlığın unuttuğu bilgilerin başında, kendi kökeniyle ilgili bilgiler gelmiştir... Ve böylelikle insan, bu dünyada yaşarken kendi kendisine yabancılaşmaya başlamıştır.

                                                                              794333032_yabanclama.jpg.5bc4e285de8ee9b3ba93334f8c0bf7e2.jpg

Hep insanların birbirlerini anlayamadıklarından şikayet edilir ve bu şikayetlerin ardı arkası bir türlü kesilmez. Bu gidişle kolay kolay kesilmesi de mümkün görülmüyor... Çünkü insan öncelikle kendisini anlayamamaktadır... Kendisini anlayamayan bir insanın da, bir başka insanı anlayabilmesi bir türlü mümkün olamıyor...İnsanın kendine yabancılaşması, beraberinde kendi yeteneklerine de yabancılaşmasını beraberinde getirmiş ve insanı unsal yeteneklerini de kullanamaz bir hale gelmiştir. Hatta ruhsal yeteneklerinin olmadığını iddia eden insanların özellikle yurdumuzda hala bulunduğu gerçeği dikkate alınırsa; konunun hem üzücü hem de gülünç yanı daha net gözlerimizin önünde canlanacaktır.İnsanın nasıl büyük bir güce sahip olduğu ve bunu nasıl ortaya çıkartacağı meselesi üzerinde önemli çalışmalar yapan araştırmacılar. Klasik psikolojiye de bambaşka bir çehre getirdi.Misler ve parapsikolojinin de katkılarıyla yepyeni anlayışların ortaya çıkmasına zemin hazırlamışlardır.Yurdumuzdaki psikolog ve psikiyatristlere de bu konuda büyük bir iş düşmektedir ama maaalesef özellikle bazı psikiyatristler gelişen yeniliklere karşı büyük bir inatla ayak direyişlerine devam ediyorlar... Ruhsal kültürden habersiz, parapsikolojiden bi haber sözde ruh hekimleri, insanların başına merhem sürmeye çalışıyorlar... Merhemleri olsa kendi başlarına sürerler..

 

nevermore tarafından düzenlendi
Büyük harfle yazılmış başlık düzeltildi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Güzel bir konu ve çok güzel sorgular. Emeğinize sağlık. Okurken "Özgürlük" ile ilgili yazdığım konuyu hatırlattı. İçgüdülerinin esareti altında bir makine gibi, bir hayvan gibi yaşayıp gitmek, her arzunu tatmin etmek istercesine, sonu gelmeyen bir koşturmaca ve boşa geçmiş bir hayat.

 

Bu tür sorgular içerisinde olmak genellikle bizi yalnızlaştırıyor, çevrende yüzlerce insan var iken yalnız hissetmek. Bedenin yalnızlığı değildir esas olan kalbin ve zihnin yalnızlığıdır. Fakat düşünceler ve sorular her safhada daha derine itiyor, yeni bir cevap yepyeni sorular ortaya çıkarıyor. Yolda yürürken yalnız olsak bile bir yerden sonra artık yalnız yürüyemeyeceğimiz o ayrımda, bizim gibi oraya ulaşmış kişileri buluyoruz. Sonrasında bir olmanın verdiği güç ile yıllarca edindiğimiz tecrübe ve erdemlerin aslında aynı düşünceye sahip insanlarla bir olduğunda, kısa sürede edinebileceğimizi görüyoruz. Sonrasında ise 10 ömür harcasak edinemeyeceğimiz erdemliliği, bir olmanın verdiği güç ile ediniyoruz. Her birey kendi yolundadır, her birey yürüdüğü yolda topladığı edindiği erdemlilik ile yürür, 10 kişi bir olduğunda çember onları tek bir birey gibi yapar, ardından hepsi bir birini hissetmeye başlar. Önce laboratuvar gibi çalıştığın ve bir kaç kişiden olan diğer zihinleri hisseder, ardından o kolektif bilinç ile bir üst bilince ve en sonunda tüm dünya sanki tek bir zihin gibi. Her insan birer tuğla gibidir, bu insanlar birlikte birleşerek ebedi ruhunu inşa ederken, araya koyulan harcın adı da doğadır, yaradandır, ışıktır, tanrıdır, sevgidir artık o sonsuz hazzı nasıl isimlendirmek istersen. Çünkü artık sen sen değilsindir, büyük bir yapının küçük bir parçası olarak büyük bir beden oluverirsin. Kalp, mide ve diğer organlar bireysel olarak hissedemez ama hepsi birleştiğinde ortak bir yapı olan bu bedeni oluştururlar, biri olmaz ise diğeri bir işe yaramaz. Umarım aradığın soruların cevaplarını kısa vakitte bulursun sevgili dostum...

Bu hayat bir yolculuk, bir serüven, bir macera. Konuşur doğa/hayat/sistem seninle, gözler vardır görmez, kulaklar vardır duymaz O nun sesini. Gün gelir görmeyen gözler görmeye başlar, kulaklar ise işittiğini anlamaya, anlar ki hayat/doğa/sistem adına ne dersen, konuşurmuş meğer seninle. Belkide her şey zihnimizde, Büyük bir oyun içinde....

Mor ve Ötesinin şarkı sözlerindeki gibi;

"Aşk içinde, Yalan içinde, Tek bir ayna Bin bir biçimde".

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle gerçekten yorumun harika dost.Hayran kaldım...Tespitin çok doğru, bu tarz sorgular bazen insanı yalnızlaştırıyor.Yalnızlık konusu başlı başına ayrı tartışılması gereken bir konu zaten.Yalnızken insan daha çok düşünüyor ve farkındalık dediğimiz hadiseye daha çok yaklaşıyor, derken bir bağımlılık haline geliyor.Bu yüzden münzeviyim.Hayat bizlere iç benliğimizin farkına varmamamız için elinden geleni yapıyor.Kendimizi bu insanlığın düzenine kaptırdığımızda ise senin dediğin gibi bir makineden farksız oluyoruz.Geçmişte bu tarz konulara kafasını yormuş, sorgulamış çoğu düşünürlerde hayatlarında yalnızlığı seçmişlerdi.Senin gibi sorgulayan ve bazı manalara kafa yoran güzel insanlar görüncede insan mutlu oluyor.Çok teşekkür ederim, bu güzel yorumun beni mutlu etti güzel insan cansın.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

On 6/8/2022 at 5:23 PM, Münzevi Büyücü said:

Öncelikle gerçekten yorumun harika dost.Hayran kaldım...Tespitin çok doğru, bu tarz sorgular bazen insanı yalnızlaştırıyor.Yalnızlık konusu başlı başına ayrı tartışılması gereken bir konu zaten.Yalnızken insan daha çok düşünüyor ve farkındalık dediğimiz hadiseye daha çok yaklaşıyor, derken bir bağımlılık haline geliyor.Bu yüzden münzeviyim.Hayat bizlere iç benliğimizin farkına varmamamız için elinden geleni yapıyor.Kendimizi bu insanlığın düzenine kaptırdığımızda ise senin dediğin gibi bir makineden farksız oluyoruz.Geçmişte bu tarz konulara kafasını yormuş, sorgulamış çoğu düşünürlerde hayatlarında yalnızlığı seçmişlerdi.Senin gibi sorgulayan ve bazı manalara kafa yoran güzel insanlar görüncede insan mutlu oluyor.Çok teşekkür ederim, bu güzel yorumun beni mutlu etti güzel insan cansın.

Rica ederim, artık yalnız değilim ve sende yalnız hissettiğinde bil ki bir gün o yalnızlığı asla hissetmeyeceksin. . .

Yalnız yürüdüğümüz bu hayat yolunda yol hiç bitmeyecek gibi geliyor, fakat bir yerden sonra artık o yalnızlık hissi yerini sevgi ve huzur ile doldurduğunda aslında yolun tam manasıyla yeni başladığını anlamak. Denildiği gibi, bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir. Çok isabetli bir söz ve bunu tecrübe olarak derinliklerinde deneyimlemek, yeni bir erdem. 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...