Jump to content

Astroloji Hakkında Pratiğe Yönelik Notlar


Lethal Perfection

Önerilen Mesajlar

Kimse gezegeninden gelen bir güce veyahut özelliğe sahip değildir. Kişi günlük rutin esnasında başak burcu ve balık burcu aksı içerisinde dolaşır, özel hayat ve dışarıdaki dünya içerisinde oğlak ile yengeç aksındadır. Gezegenler kişiyi belli konumlarda tetikler, değerlendirir ve belli durumlarda belli özellikleri kazandırır. Örneğin venüs yengeç, kişiyi ay temalarından hoşlanır bir hale koyacaktır. Bu örneğin Cemil İpekçi gibi geleneksel tarzda bir moda tasarımcısı olabilir veyahut ABD gibi sütün illa ki kahveyle tüketildiği, her şeyin sütle hazırlandığı bir devleti de gösterebilir. Esas olan gezegenin temsil ettiği doğru yüklem ve burcun ifade ettiği konuları anlayabilmek. Eğer bahsetmek gerekliyse, şu şekilde yorumlayabiliriz.

 

Güneş: Farkındayım, biliyorum, anlıyorum. Örneğin: Güneş yayda ise kişi yayım - yazın işleri, felsefi konular veya ideolojik kimlikler hakkında (Örn: Türkçü - Turancı, Feminist, Komünist vs) farkındalığa sahip olabilir. Bu üniversite eğitimi veya dinler hakkında dahi bir farkındalık dahi olabilir. Güneş bilinçle ilgilidir, bu yüzden "Bilinçlenmek", "Bilinçlilik" anahtar kelimelerdir.

 

Ay: Benimsiyorum, seziyorum, ihtiyaç duyuyorum. Örneğin: Ay Kova'da ise kişi topluluk çalışmasına, insanlarla bir arada olmaya ve sosyal ilişkiler geliştirmeye ihtiyaç duyar. Bu kişi bu yüzden çevresini genişletmek, insanları bir araya getirmeye müsaittir. Zira kendisini bu şekilde güvende hisseder. Ay bilinçaltı ile ilgilidir, her şeyi siyah beyaz değerlendirir ve ahlakın temelini oluşturur.

 

Merkür: Düşünüyorum, yapıyorum, konuşuyorum. Günlük rutinin nasıl geçtiği ile ilgilidir. Örneğin benim merkürüm yaydır, günlük rutinim yazı yazarak ve düşündüğüm fikirlerimi ifade ederek geçer. Yalnız bu Merkür'ün fikir dünyamızda etkin olduğu anlamına gelmesin, merkür fikir alışverişine açıktır ancak fikir geliştirip düzenlemeye yönelik değildir.

 

Venüs: Seviyorum, tercih ediyorum, hoş buluyorum. Örneğin Venüs Akrep tamamen bir güçlülük fetişizmi, erkekliğin ya da güçlülüğün sanatsal ifadesi olabilir. Hatta ki erkek vücudunu hoş ve estetik bulma anlamına bile kayabilir. Türkiye Cumhuriyet'ini kurulduğu tarihte Venüs Akrep'ten geçiyordu, bu Türk halkının acı kahve tercihi hakkında fikir verir. Akrep burcu canlılıkla da ilgilidir, acı kahve canlandırır.

 

Mars: Sevmiyorum, nefret ediyorum, tepki duyuyorum. Örneğin: Mars Başak'ta ahlaka, gündelik rutinlere veyahut işçilere karşı bir nefreti sembolize edebilir. Kişi doğrudan saldırıya da geçebilir ya da fikirlerini bu nefret üzerine kurgulayabilir. Örneğin Nietzsche'nın Mars'ı başaktadır. Şu söz sizin için bir şey ifade etmiş olmalı: "Ahlaklı insan, ahlaksız insandan daha aşağı bir türdür." Mars Başak için harika bir örnektir.

 

Öteki gezegenler kolektif anlamlarla beraber yorumlanması gerektiğinden ötürü bu şekilde bahsetmeye gelmez. Ancak kıymetli rollere sahiptir. Joseph Stalin güneş yaydır fakat yay burcu konuyla öne çıkmaz. Stalin'in asıl öne çıkan konusu kolektivizmdir ve ne tesadüf ki kendisi Jüpiter Kova'dır. Jüpiter Stalin'in fikirlerinin ne yönde olduğunu ve bunu nasıl yaydığını gösterir. Artık bir kişi olmaktan çıkmış, bir idole dönüşmüş olan insanların Jüpiterleri Güneşlerinden daha öndedir. Hepimiz farkında olmadan Jüpiter'imizin bulunduğu rolle kendimizi toplum önüne atarız, zira bu şekilde alkış toplayabiliriz. Nietzche'in Jüpiter Balıktır, her ne kadar ahlaktan haz etmese de kutsallaştırılmış, yüce bir insan fikrini öne çıkarır. Aynı şekilde Balık burcunun ifade ettiği hiçliği hayat felsefesi olarak sunar, jüpiterin ifade ettiği felsefe ifadesine de uygun bir durumdur.

 

Burçları tek bir kelime ile özetlemek, akılda kalıcılık için daha önemlidir. Zira ne kadar basit, doğru bilginin o kadar kolay yayılması demektir benim için.

 

Koç - Saflık

Boğa - Haz

İkizler - İletişim

Yengeç - Köklülük (Gelenek anlamında)

Aslan - Gösteri

Başak - Ahlak

Terazi - Düzen (Mevcut düzen anlamında, düzüleni düzen kişi anlamında değil.)

Akrep - Güç

Yay - Felsefe

Oğlak - Seçkinler (Elitlik, topluluğun seçkin yanı, kast sistemine kadar gider)

Kova - Toplum

Balık - Hiçlik (Uzay boşluğu tadında bir hiçlik hem de)

 

Uygulanışı: Hiçliğin farkındayım. (Güneş Balık) Tamam kabul edelim, bu şekilde anlamlı olmuyor. Ancak kendisini manastıra kapatan Hristiyan rahip veyahut uzaya çıkmış bir astronot bunu dediği zaman gayet kulağa anlamlı geliyor. Astroloji'nin büyük bir çoğunluğu fikri sentez edebilme, anlayabilme ve değerlendirebilme üzerine kurulu. Yani bir yerlerden bulduğunuz yorumları başka bir kişiye satamazsınız, kafanızda yüklemleri birbirine denk getirip bunu anlamanız gerekir.

 

Ve son olarak, asla burçları olduğundan öteye götürmeyin. Akrep burcu saf kötülük anlamına gelmez ancak güçten korkulduğu için kötülük yönünden çok bahsedilir ancak diğer kötülüğü diğer burçların tercihi kadardır. Hele ki hristiyan astrologların nasıl akrep burcunu parçaladığından bahsedersek, akrep burcu için ağlarsınız. Esasında Akrep burcu bozuk olan düzenin değişimi, yeni bir devrim ve tamamen hakimiyeti içerdiğinden dolayı politik düzenin devamlılığını isteyenlerin Akrep burcu sembolüne saldırması gayet doğaldır. Balık burcu romantik, derinlikli, hüzünlü vs vs demek ise Balık yöneticisi olan Jüpiter'in abartıları ifade etmesidir. Balık burcu da Yay burcu da abartılır, hakettiğinden fazla değer görürler. Madem elimiz dokundu, aynı damardan yürüyelim. Hristiyanlık balık burcu temalarını üzerinde taşır, esasında kişiye bir felsefi derinlik kazandırması gerekirken psikolojik etkilerle kişiyi iman ettirmeye çalışır. (Kasvetli klise ortamı, garip hikayeler vs.) Saf bir psikolojik oyundan ötesi değildir.

Lethal Perfection tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Hızımı alamamışken dinler konusu hakkında bir şey daha ekleyeyim, her din kendi içeriğine zıt kutup üzerinden ulaşmaya çalışır. Örneğin Budistler yay burcu temalarına (Fikir sentezi, dünya görüşü vs) ikizler burcu temaları üzerinden ulaşır. Bir Budist sizi konuşma üzerindeki şakalarla, esprilerle ve entelektüel birikimi üzerinden ulaşır. Aynı şekilde Hristiyanlık Balık burcu temasını özünde taşır, ancak suçluluk (Başak burcu) hissi üzerinden size ulaşır. İslamiyet de Boğa burcu temasını çok yoğun bir şekilde taşısa da tarihte kaba kuvvetle taraftar toplamıştır. (O da Akreptir.)

 

Edit: Kaba kuvvet demek her durumda doğru değil, kimi zaman köklü devrim anlamında da kullanabiliriz. İslamiyet'in ilk ortaya çıkışı köklü bir devrimle olmuştur mesela. O bir Akrep temasıdır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Koç burcu için "Ben" demiştim fakat bundan tamamen emin olamadım. Sonra onu uyanış olarak değiştirdim. Koç burcu bencildir klişesine yol açmamak gerekli, buna katlanamam. Esas konu şu, balık burcu uyuşturulmuşluğu ve farkındasızlığı gösterir. Jüpiter yöneticisidir, zira gerçek olmayan şeylerin gerçekmiş gibi algılanmasıyla alakalıdır. Venüs de Balık'ta yücelir zira Balık burcu zodyaktaki en pasif, en etkisiz ve yönlendirilmeye müsait konumudur. Koç burcu ise gerçeğin farkına varma, dünyayı saf ve net haliyle algılamakla alakalıdır. Balık burcunun yücetilmiş, hatta putlaştırılmış hayali idolleri koçta yıkılarak yerine tamamen içerisine bağlantılı olduğu dünyayı getirir. Esasen şu an saflık ve uyanıştan hangisinin doğru olduğu hakkında endişeliğim.

 

Not: Yazının sonunda saflık olarak değiştirdim.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Koç burcu için "Ben" demiştim fakat bundan tamamen emin olamadım. Sonra onu uyanış olarak değiştirdim. Koç burcu bencildir klişesine yol açmamak gerekli, buna katlanamam. Esas konu şu, balık burcu uyuşturulmuşluğu ve farkındasızlığı gösterir. Jüpiter yöneticisidir, zira gerçek olmayan şeylerin gerçekmiş gibi algılanmasıyla alakalıdır. Venüs de Balık'ta yücelir zira Balık burcu zodyaktaki en pasif, en etkisiz ve yönlendirilmeye müsait konumudur. Koç burcu ise gerçeğin farkına varma, dünyayı saf ve net haliyle algılamakla alakalıdır. Balık burcunun yücetilmiş, hatta putlaştırılmış hayali idolleri koçta yıkılarak yerine tamamen içerisine bağlantılı olduğu dünyayı getirir. Esasen şu an saflık ve uyanıştan hangisinin doğru olduğu hakkında endişeliğim.

 

Not: Yazının sonunda saflık olarak değiştirdim.

Buna sanırım şu şekilde bakarsak da bir hata yapmış olmayız. Koç ham, saf insan olduğundan güdüler oldukça yoğundur. Egosal, nefsani ne dersen o yönlerin son derece baskın olduğu marsyen bir konumdur. Yani Darwin'in survival yorumu koç için geçerlidir. Olduğu gibi olması gerçektir evet. Fakat ilk olduğu hali evrimleşmiş, aydınlanmış farkında birey değildir. Bu şekilde bakarsam zodyağın sonu olan balık burcunun manası da artık kendini bulmuş, akışa bırakmış kozmik, derin bir bilinci simgeler. Yazında bahsettiğin Hıristiyanların balık arzusunu başak üstünden gerçekleştrimesi gibi belki de insanoğlu hayat macerasını vahşi bir hayvan olarak koç burcuyla başlayıp, tamamen akışına bırakmış ve evrenselleşmiş bir şekilde balık olarak tamamlayacaktır.

 

Belki de koç burcu balık burcunun getireceği farkındalık, bilinç ve pasifize tutuma kişinin gidebilmesi için gerekli güdüye sahip olma durumunu simgeler. Bu da Balık burcunun koç burcu aracılığıyla insanın bu hayattaki karmik amacını yaşamasının, bilinçaltındaki, bilincinin dışındaki şeyleri idrak etmesini sağlamasına yönelik arzusudur. Bu da en başa dönersek koç burcunun saf varoluş, farkındalıktan ziyade niyet ve bu niyeti gerçekleştirecek azmi somut olarak ortaya koyma arzusudur. Bilindiği gibi ilk burçtur ve 1.ev doğrudan dışa gösterilen yönümüz ve ne doğrultuda ilerlediğimiz ile ilişkilidir.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Venüs Akrep'in güç fetişizmini gösterdiğine tam olarak katılmıyorum. Çünkü Venüs Akrep sosyal yaşamda zorbalık görmeyi, dışlanmayı da gösterir. Dışlanan bir insan da güce tapmaktan ziyade ezilenin yanında olacaktır bence. Ama Venüs insanın nasıl sevilmek istediğini, nasıl bir ilişki yaşamak istediğini de anlattığı için bir kadının haritasında bu konumun olduğu düşünülürse sahiplenilmekten hoşlandığı ve fiziksel olarak güçlü erkeklerden hoşlandığı sonucu çıkabilir aslında. Ama tabi kadının kocası Jüpiter'dir ve ondan önce aşık olduğu kişiler de Mars'tır. Bunları da dikkate almak lazım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Buna sanırım şu şekilde bakarsak da bir hata yapmış olmayız. Koç ham, saf insan olduğundan güdüler oldukça yoğundur. Egosal, nefsani ne dersen o yönlerin son derece baskın olduğu marsyen bir konumdur. Yani Darwin'in survival yorumu koç için geçerlidir. Olduğu gibi olması gerçektir evet. Fakat ilk olduğu hali evrimleşmiş, aydınlanmış farkında birey değildir. Bu şekilde bakarsam zodyağın sonu olan balık burcunun manası da artık kendini bulmuş, akışa bırakmış kozmik, derin bir bilinci simgeler. Yazında bahsettiğin Hıristiyanların balık arzusunu başak üstünden gerçekleştrimesi gibi belki de insanoğlu hayat macerasını vahşi bir hayvan olarak koç burcuyla başlayıp, tamamen akışına bırakmış ve evrenselleşmiş bir şekilde balık olarak tamamlayacaktır.

 

Belki de koç burcu balık burcunun getireceği farkındalık, bilinç ve pasifize tutuma kişinin gidebilmesi için gerekli güdüye sahip olma durumunu simgeler. Bu da Balık burcunun koç burcu aracılığıyla insanın bu hayattaki karmik amacını yaşamasının, bilinçaltındaki, bilincinin dışındaki şeyleri idrak etmesini sağlamasına yönelik arzusudur. Bu da en başa dönersek koç burcunun saf varoluş, farkındalıktan ziyade niyet ve bu niyeti gerçekleştirecek azmi somut olarak ortaya koyma arzusudur. Bilindiği gibi ilk burçtur ve 1.ev doğrudan dışa gösterilen yönümüz ve ne doğrultuda ilerlediğimiz ile ilişkilidir.

 

Şöyle hikayeleştirelim; diyelim ki yüksek hırsları olan, dünyayı değiştirmeyi falan kafaya koymuş oldukça idealist bir insansınız. Öyle ki, uzaya çıkıp Türk'ün gücünü göstermeye, uzayda kuracağınız koloni ile Türkiye'nin bütün dünyadan daha önde olduğunu ispatlamayı falan kafayı koymuşsunuz. Ama uzaya çıkarken bir bakmışsınız geminiz kontrolü kaybetmiş, saçma sapan bir yere doğru sürükleniyor. Artık iyiden iyiye güneş sisteminden falan kopmuşsunuz, hiçbir insan evladının göremeyeceği edemeyeceği bir yere doğru gidiyorsunuz ve artık boşluğun içindesiniz. Dünya ufacık bir nokta olmuş, hatta ondan bile küçük olmuş. Şimdi düşünün, boşluğun içindesiniz ve size verilmiş erzak dışında yapabileceğiniz hiçbir şey yok. Yapacağınız hiçbir şeyi insanlar göremeyecek, düşündüğünüz hiçbir şeyi insanlara anlatamayacak ve yaşamın sırrını anlasanız dahi kimseye ulaştıramayacaksınız. Buna karşın yapabileceğiniz tek şey düşünmek. Böyle bir ortamda yaşadığınız bunaltının sonunda artık kabullenmeniz gereken şey düşüneceğiniz tek şeyin kendiniz için olacağı, artık ideallerin ve amaçların hiçbir anlamı kalmayacağıdır. Satürnyen etki, Balık ve Koç bu şekilde çalışır ve tamamen çorba haline gelmiş bütün bir karmaşadan sonra Koç, bu çorbanın içerisine karışmak yerine artık birey olarak öne çıkmayı gösterir. Tıpkı uzay gemisinde sıkışıp kalmış bir insan gibi, ideal ve değerlerini terk edip çevresel etkilerle ilgilenmeye başlar.

 

 

Venüs Akrep'in güç fetişizmini gösterdiğine tam olarak katılmıyorum. Çünkü Venüs Akrep sosyal yaşamda zorbalık görmeyi, dışlanmayı da gösterir. Dışlanan bir insan da güce tapmaktan ziyade ezilenin yanında olacaktır bence. Ama Venüs insanın nasıl sevilmek istediğini, nasıl bir ilişki yaşamak istediğini de anlattığı için bir kadının haritasında bu konumun olduğu düşünülürse sahiplenilmekten hoşlandığı ve fiziksel olarak güçlü erkeklerden hoşlandığı sonucu çıkabilir aslında. Ama tabi kadının kocası Jüpiter'dir ve ondan önce aşık olduğu kişiler de Mars'tır. Bunları da dikkate almak lazım.

 

Akrep her şekliyle bir zorbalığa karşı mücadeledir, bu çok doğru. Zira akrep burcunun ifadesi artık kişiye zarar veren barışı, dengeyi kırmaktır. Ama unutmayın ki marsyen temalar en çok zorbalığa karşı ortaya çıkar, hali vakti yerinde ve mutlu olan insan gücü o kadar da arzulamaz. Ama gücünü kaybetmemek için zorbalığa başvurabilir, zira bütün hazlar ve lüksler en az alkol kadar bağımlılık yapar. Nasıl ki bağımlı bir insan istediği şeyi elde etmek için hırçınlaşır, lükse alışmış bir insan da aynı şekilde agresif davranır. Akrep'in güç unsuru bu şekilde değildir, daha çok baş kaldırıdır. Ancak saf gücün kendisini de gösterdiği için gücün kendisi de Akrep de oldukça ürkütücü bulunur, sizin kafanızı karıştıran şey esasında bu. Venüs Akrep'in güç feşitizmi bir saplantı değil, güçsüz düşmüş bir insanın güçe karşı hoşlantı duymasıdır. Bence benim fikrim de sizin fikrinizde örtüşüyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Akrep her şekliyle bir zorbalığa karşı mücadeledir, bu çok doğru. Zira akrep burcunun ifadesi artık kişiye zarar veren barışı, dengeyi kırmaktır. Ama unutmayın ki marsyen temalar en çok zorbalığa karşı ortaya çıkar, hali vakti yerinde ve mutlu olan insan gücü o kadar da arzulamaz. Ama gücünü kaybetmemek için zorbalığa başvurabilir, zira bütün hazlar ve lüksler en az alkol kadar bağımlılık yapar. Nasıl ki bağımlı bir insan istediği şeyi elde etmek için hırçınlaşır, lükse alışmış bir insan da aynı şekilde agresif davranır. Akrep'in güç unsuru bu şekilde değildir, daha çok baş kaldırıdır. Ancak saf gücün kendisini de gösterdiği için gücün kendisi de Akrep de oldukça ürkütücü bulunur, sizin kafanızı karıştıran şey esasında bu. Venüs Akrep'in güç feşitizmi bir saplantı değil, güçsüz düşmüş bir insanın güçe karşı hoşlantı duymasıdır. Bence benim fikrim de sizin fikrinizde örtüşüyor.

Evet aynı şeyden bahsetmişiz aslında. Venüs Akrep güçlü olmayı ve zorbalığa başkaldırmayı ister. Ama Venüs Mars'tayken doğanların çok saçma sapan şeyleri bile tehdit olarak algılayıp hırçınlaştıklarına şahit oldum. Bu gezegen konumları bence mitolojik karakterlerle düşünüldüğünde çok daha iyi anlaşılıyor. Venüs Koç'tayken doğan kadınlar tanrıça Diana'ya birçok yönden benzer. Çok gereksiz yere öfkelenirler. Venüs Akrep'teyken doğan kadınlar Persephone gibi daha mantıklı davranan insanlardır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Evet aynı şeyden bahsetmişiz aslında. Venüs Akrep güçlü olmayı ve zorbalığa başkaldırmayı ister. Ama Venüs Mars'tayken doğanların çok saçma sapan şeyleri bile tehdit olarak algılayıp hırçınlaştıklarına şahit oldum. Bu gezegen konumları bence mitolojik karakterlerle düşünüldüğünde çok daha iyi anlaşılıyor. Venüs Koç'tayken doğan kadınlar tanrıça Diana'ya birçok yönden benzer. Çok gereksiz yere öfkelenirler. Venüs Akrep'teyken doğan kadınlar Persephone gibi daha mantıklı davranan insanlardır.

 

Şöyle düşünelim, akrep burcunun bunca ifadesini Venüs Akrep pozisyonu birebir taşımayabilir. Tamam belki Akrep burcu devrimcidir, erkeksi bir güç ifadesini gösterir ama Venüs akrep bunu doğrudan taşımayı değil, hoşlanmayı gösterir. Hani bayağı hücüm marşı falan dinleyeyip asker üniformasına benzer şeyleri giymeye kadar uzanan bir güçten hoşlanma durumu veriyor bu konum. O yüzden neredeyse öfkelenmek, kavga etmek ve yapıyormuş gibi yapmak kişiye keyif verebilir, bunu keyif için de yapabilir. Hatta kavga etmeyi estetik bir şeymiş gibi bile algılayabilir kişi. Boşuna zararlı konum dememişler. :) Siz de sanırım Venüs Akreptiniz ya da sideralde Venüs akrep'e düştüğü için öyle alıyorsunuz ama bunu birebir almak yerine bence her konumun gölge yönü olabileceğini ve bunu nasıl değerlendireceğini kişinin iradesine düştüğüne hükmedin.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Şöyle düşünelim, akrep burcunun bunca ifadesini Venüs Akrep pozisyonu birebir taşımayabilir. Tamam belki Akrep burcu devrimcidir, erkeksi bir güç ifadesini gösterir ama Venüs akrep bunu doğrudan taşımayı değil, hoşlanmayı gösterir. Hani bayağı hücüm marşı falan dinleyeyip asker üniformasına benzer şeyleri giymeye kadar uzanan bir güçten hoşlanma durumu veriyor bu konum. O yüzden neredeyse öfkelenmek, kavga etmek ve yapıyormuş gibi yapmak kişiye keyif verebilir, bunu keyif için de yapabilir. Hatta kavga etmeyi estetik bir şeymiş gibi bile algılayabilir kişi. Boşuna zararlı konum dememişler. :) Siz de sanırım Venüs Akreptiniz ya da sideralde Venüs akrep'e düştüğü için öyle alıyorsunuz ama bunu birebir almak yerine bence her konumun gölge yönü olabileceğini ve bunu nasıl değerlendireceğini kişinin iradesine düştüğüne hükmedin.

Erkeklerde dediğiniz gibi Venüs Akrep kendini gösterebilir ama kadın haritasına feminen özellikleri Ay ve Venüs gezegenlerinin gösterdiği için kadın olarak nasıl biri olduğunuzu bu gezegenler belirliyor. Hoşlanmadan çok o özelliklere sahip oldukları da söylenebilir bence. Ama erkek için hoşlanma düzeyinde kalıyor. Çünkü erkek için Ay, Venüs ve Neptün burçları erkeğin kafasındaki ideal kadını gösterdiği için Venüs Akrep olan bir erkek Akrep burcunun özelliklerine sahip olan bir kadından hoşlanacaktır.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Erkeklerde dediğiniz gibi Venüs Akrep kendini gösterebilir ama kadın haritasına feminen özellikleri Ay ve Venüs gezegenlerinin gösterdiği için kadın olarak nasıl biri olduğunuzu bu gezegenler belirliyor. Hoşlanmadan çok o özelliklere sahip oldukları da söylenebilir bence. Ama erkek için hoşlanma düzeyinde kalıyor. Çünkü erkek için Ay, Venüs ve Neptün burçları erkeğin kafasındaki ideal kadını gösterdiği için Venüs Akrep olan bir erkek Akrep burcunun özelliklerine sahip olan bir kadından hoşlanacaktır.

 

Çok güzel bir noktaya değinmişsiniz. Bu içsel gezegenler insanın doğasında arka planda çalışan enerjileri simgeler. Erkeğin arkasında feminen, kadının arkasında maskülen bir enerji vardır. O yüzden kadın ve erkeklerin mars, ay ve venüslerini yorumlarken buna dikkat etmek zorunlu bir durum. Bu mantığa göre baktığımızda kadında arka planda işleyen etki marsyen iken erkekte venüsyen oluyor. Venüs akrep dediğiniz gibi kadının sahip olukları özellik iken erkekler için arka planda işleyen özelliklerdir.(elbette burada venüsün feminen enerji özelliğinden bahsediyorum. Tercihler, hazlar vs her insanda kendini gösterir.) Bunu da hoşlantı diye nitelemişsiniz, aynı noktaya çıkıyoruz. Fakat Venüs, Neptün ve Ay gezegenlerinin konumları hoşlanacağı kadını simgelemesinden ziyade erkek kişisinin arka planda işleyen ruhsal karakterini tanımladığını düşünüyorum. Özellikle Ay ve Neptün konumlarını hoşlanacağı kadın figürüne oturtmakta zorlanıyorum. Çünkü benim için Güneş ve Ay arasında bir bağ vardır tıpkı Mars/Venüs arasında olduğu gibi. Ay erkeğin bilinçaltına, iç dünyasına yansıyorsa bu feminen yönüdür. Bu noktada da yine venüs'e odaklanmamız gerekir. Oturtamama sebebim bu açıkçası.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Çok güzel bir noktaya değinmişsiniz. Bu içsel gezegenler insanın doğasında arka planda çalışan enerjileri simgeler. Erkeğin arkasında feminen, kadının arkasında maskülen bir enerji vardır. O yüzden kadın ve erkeklerin mars, ay ve venüslerini yorumlarken buna dikkat etmek zorunlu bir durum. Bu mantığa göre baktığımızda kadında arka planda işleyen etki marsyen iken erkekte venüsyen oluyor. Venüs akrep dediğiniz gibi kadının sahip olukları özellik iken erkekler için arka planda işleyen özelliklerdir.(elbette burada venüsün feminen enerji özelliğinden bahsediyorum. Tercihler, hazlar vs her insanda kendini gösterir.) Bunu da hoşlantı diye nitelemişsiniz, aynı noktaya çıkıyoruz. Fakat Venüs, Neptün ve Ay gezegenlerinin konumları hoşlanacağı kadını simgelemesinden ziyade erkek kişisinin arka planda işleyen ruhsal karakterini tanımladığını düşünüyorum. Özellikle Ay ve Neptün konumlarını hoşlanacağı kadın figürüne oturtmakta zorlanıyorum. Çünkü benim için Güneş ve Ay arasında bir bağ vardır tıpkı Mars/Venüs arasında olduğu gibi. Ay erkeğin bilinçaltına, iç dünyasına yansıyorsa bu feminen yönüdür. Bu noktada da yine venüs'e odaklanmamız gerekir. Oturtamama sebebim bu açıkçası.

Venüs gezegeninin verdiği özellikler erkeğin inkar ettiği özellikler olduğu için Venüs enerjisi başka bir yere gitmek zorunda kalıyor. Erkek bu özelliklerle kendini özdeşleştirmediği için de bu özellikleri taşıyan kadınlar o enerjileri erkeğe yansıttığı için erkeğin onlara çekim hissetmesi normal bence. Ay gezegeni kadın haritasında feminen özellikler kadar kadının anne olarak nasıl bir anne olduğunu da anlatıyor. Her iki cinsin de haritasında Ay kişinin annesini temsil ediyor. O yüzden erkeğin annesine benzeyen kadınlara aşık olması doğaldır. Neptün konusunda fazla bilgim yok. Çünkü ben genelde hint astrologlarını takip ediyorum ve onlar Neptün'ü hiç işin içine katmıyorlar. Bildiğim ve gözlemlediğim kadarıyla Venüs erkek haritasında ideal eşi ama Neptün aşık olmaması gereken ama aklından da bir türlü çıkaramadığı kadın tipini gösteriyor.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Venüs gezegeninin verdiği özellikler erkeğin inkar ettiği özellikler olduğu için Venüs enerjisi başka bir yere gitmek zorunda kalıyor. Erkek bu özelliklerle kendini özdeşleştirmediği için de bu özellikleri taşıyan kadınlar o enerjileri erkeğe yansıttığı için erkeğin onlara çekim hissetmesi normal bence. Ay gezegeni kadın haritasında feminen özellikler kadar kadının anne olarak nasıl bir anne olduğunu da anlatıyor. Her iki cinsin de haritasında Ay kişinin annesini temsil ediyor. O yüzden erkeğin annesine benzeyen kadınlara aşık olması doğaldır. Neptün konusunda fazla bilgim yok. Çünkü ben genelde hint astrologlarını takip ediyorum ve onlar Neptün'ü hiç işin içine katmıyorlar. Bildiğim ve gözlemlediğim kadarıyla Venüs erkek haritasında ideal eşi ama Neptün aşık olmaması gereken ama aklından da bir türlü çıkaramadığı kadın tipini gösteriyor.

 

Benim asc Neptün ile kavuşuyor. Kadınlar bana aşık olmamalı mı yani?

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kolektif bir gezegene böylesine içsel bir mana yüklemeyi kadim, klasik astroloji anlayışından çok uzak ve gerçek dışı buluyorum şahsen. Şimdi yaklaşımınız fazlasıyla psikolojik içerikler taşıyor fakat psikoloji biliminin kanıtladığı insan karakteristik özelliklerine ve arketipelre ters düşüyor sevgili GOZ. Dediğiniz gibi anne kadın ve erkek için ortaktır. Yani kız çocuğu babaya, erkek çocuğu anneye denen bağ biraz havada kalmaktadır. Kadim öğretiler de göstermektedir ki anne ile çocuk ilişkisi her daim başkadır. Anne ilişkisi erkekte ve kadında farklı yansımaktadır ki bunu önceki mesajda arka planda çalışan zıt enerji ( eril için dişil, dişil için eril diye açıklamıştık) olarak nitelediğimiz şekilde çalışıyor. Psikoloji biliminde, yani insan doğasında, erkeğin annesi gibi bir kadına aşık olması gibi bir durum genel değil aksine pek çok faktörün sonucunda ortaya çıkan sonuçlardan sadece birisidir. Bu faktörlerin araştırılma noktası ise evet Ay gezegenidir. Yani Ay gezegeninin manası idealize edilen kadın ve duygusal doğadan ziyade arka plandan görünüre nasıl bir karakteristik özelliğinin belirgin olarak çıktığıdır. Bu bazılarında annesi gibi bir kadın isteme durumu yaratmaktadır, başkasında ise bambaşka bir durum yaratabilir. Bir insanın derinlerini keşfetmek için sorulan sorular da annesi ile olan diyaloğu, hatırladığı en eski anıları, ilk 6 yaşta edindikleri ve rüyalarıdır. Kısacası bilincine tam varılamamış noktalar. Ay bu noktada önemlidir. Mars ve Venüs'ün kişiye kattıklarının sebepleri Ay'ın karakteristik özelliğiyle harmanlanır ve Ay'ın arka planında bulunan işleyişi Güneş yardımıyla ortaya çıkarırız ve sonrasında bunu anlamlandırırız. Bu yüzden bilginin doğduğu yer Ay'dır. Neptün ise bu konunun çok dışında kalmaktadır kanısındayım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...