Spiritüel Reddiye

Şimdiye kadar insanlık kendine farklı farklı anlamlar ve putlar yaratıp bunlara çok şiddetli şekilde tapmasını bildi. İlk çağlarda doğadan başka kavranacak ve tapılacak bir şey yoktu şimşeğe toprağa tapıldı ki bence bu tapılanların arasında en az aşağılıkça olandı. Sonra ilerledik sözde medeniyetin zirvelerine tırmandık başkalarının kafasına basa basa yükselen maymundan gelme primat alemi kendine piramitten hiyerarşiler yarattı kurumsal kibri normal bir şeymiş gibi gösterdi ve endüstri devrimiyle gelen bu yeni zırvalık medeniyetin kanalizasyon kokulu yollarında yeni put oldu. Önceleri skolastik çağ ve Salem zamanlarında tanrı,papalık, islam, semavi curcunalar vb ydi sonra gelindi rönesans ve aydınlanmaya bu sefer yeni paradigma oldu sana sanat bilim mikelanjelo. Aslında tabu sürekli kılıf değiştiriyor ve biraz daha makyajlanıyor ve adına insanlık ilerliyor diyorlardı. Bir yandan fransız devrimiyle falan işte size halkın özgürlük istenci vb dediler yıllar sonra devrimi tasarlayanların ve özgürlük kardeşlik ilkelerinin yazıldığı meşhur metinin arkasındaki aslında masonik planlar açığa çıktı ama okullarda hala tabi halkın bilmem nesi diye okutulur tabi Neo-türkiyede artık onu da kaldırırlar ya neyse. Dağınık gidiyorum ama zaten insanlık tarihinde toparlanacak bir şey yok abzürd maceralar yığınına neresinden dalsan eline aynı şey geliyor zaten sonra neler neler oldu anadoludan çıkıp medeniyet-i avrupayi'nin kapılarına dayandık viyana falan tabi viyanaya kadar her şey tıkırındaymış gibi gösteren aptal tarih kitaplarının kitlesel hipnotizmasına küçük çocuklar maruz bırakıldı sözde ecdadın yaptıkları evrimsel soytarılıklar anlatılmadan osmanlı zehiri falan ekildi akıllara oraları da özet geçelim inkılap tarihiyle birlikte anadoluda yükselen köy enstitüleri hareketiyle birlikte bir acaba ? diye soru işareti bu çürümüş coğrafya küllerinden doğabilir mi diye bir umut ışığı demeye bile kalmadan zaten Atatürk sonrası Menderes party hard anında yabancı ellere verdiği tahhütlerle önünü kesti yeşeren bir şeyin öyle ya anadolu gibi yüzyıllarca kokuşmanın merkezi olmuş bir yerin toparlanmasına izin verilemezdi değil mi böylece parayla satın alınmanın bitmek bir yana gittikçe arttığını görmüş olduk ve o zamandan bu yana şehirler binalar görkemli yapılar gökdelenler ithal teknoloji çoğaldı da çoğaldı gösterişli mezbahalara döndü şehirlerimiz yaşayan ölülerdik ama kendimizi makyajla boyandık ki zombi halimizi görenler bizden ürkmesin diye. Aldıkları rüşvetle hızlandırılan işlerin içinde bürokrasiyi gösterdik işte dedik böylece devlet ve birey ilişkisi aracı kurumlar tarafından düzenlenerek işler rayına oturtulur şak şak şak alkışladık bu arada öte dünyada da işler çok farklı değildi meşhur avrupai beyler kendi yükselen medeniyetleri ve hızlı işleyen anayasal düzenleriyle gururla göğüslerini kabartıyor ve insanlığın geri kalanına burun büküp küçümseyerek kendilerine zarar gelmeyeceğini sanıyordu ama insanlığın primatlık yönünü sürekli uyarıp köleleştirmeye son sürat devam eden negatif tekamülcü bazı küçük yaramaz soytarılar dünyanın dört bir yanında CIA vb servisler aracılığıyla politikacıları satın alıp ülkeleri kendi istedikleri hizaya sokuyor ve biraz olsun iyileşmeye çalışan ulusların önünü anında kesiyordu ancak bunda işte yabancı şer odakları bizi çekemiyor diye suçu habire dış kaynaklara atan et yığını çoğunlukların suçu esastı. Yani dış müdahaleyle satın alınmak sanki suç değil de onları satın alanlar suçluymuş gibi bir çoğunluk sığınak arayışı ile yeniden daha hızlı dejenerasyon başladı ben bunları anlatınca bana da dejeneratif manüpilatif falan deniyordu hayır ben sadece olanları anlatıyordum ve madem öyle hızlandıralım bunları da düşüşümüz ivmelensin en azından sonu daha hızlı görürüz diye diyordum yozlaşmanın doruklara çıktığı 2000 li yıllara itile kakıla geldik bu arada tabi dünyanın dört bir yanında radikalleşen sağ akımlarla birlikte insanların körleşmiş paslı ideolojilere tapınması korkunç bir bilinçsizlikle arttı bu terste bir işlik vardı güya yıllar ilerledikçe bilinçlerin evrilmesi gerekmiyor muydu ? Artık para ve materyal güç, her daim tapılan tek tanrı olmuştu yeni tanrı Baphomet'in toynaklarına sıkıştırılan banknotlardı.

Bu insanlık tarihinin rastgele saçma sapan özetinden sonra (zaten insanlığa da anlamlı bir şey yakışmazdı) gelelim başlığın konusuna. Bütün bu üst düzey iğrenç sapıklıklar bitmek bilmez aksine hız kazanırken artık son hamle geliyordu ve ortaya müthiş bir teori atıldı. Adına SPİRİTÜALİZM denen, artık dikiş tutmaz dört bir yanından dökülen bozulmuş beşeri sisteme uydurulan son kılıf. Evet akıl almaz bir hamleydi ama epey bir taraftar toplamasını bildi. Adına TEKAMÜL denen korkunç bir soytarılık uyduruldu ve tüm bu acılar iğrençlikler işte bunlar tekamüldendir dendi hepimiz reenkarne oluyoruz dendi bunlar tanrının planıdır farklı farklı dinlerin çatışmasıyla aslında tek gerçeğe ulaşılacak ve dünyanın toplu bilincindeki tüm travmatik yaralar pek ünlü feylesoflar mawlana ve bedriciğim ruhselmancığın deyişleriyle ışığın aktığı yerler ve şuurun öğrenmesi gereken dünya hayatı dersleri olarak tanıtıldı yetmedi bir de üstüne yabancı kanallardan ashtar sheran galaktik federasyon gibi über-fantastiko tanımlar getirildi. E pes yahu ! Yani bir ırk bu kadar kendi pisliğini kapatmaya çalışacak kılıfları bu kadar uzmanca sahtekarlıklarla geliştirebilirdi akla ziyan bu yeni teoriler New Age-kuantum-secret-Kryon gibi şaklabanlıklarla süslendi ve dünyaya tezek kokulu tabaklarda servis edildi. Sonra ne oldu bilin bakalım, evet doğru bildiniz biz de bunu yedik. Her şey tekrar tıkırına girmişti semavi dinlerin hele hele islamın hakim olduğu coğrafyalardaki korkunç travmalar, bastırılmış aşağılıklık duygusu ve tabi olmazsa olmaz tecavüzler işte bu salakça maskelerle aklandı. Bunlar dendi hepsi insanlığın tekamülüne yarıyor. E böyle spiritüalizme böyle reddiye diyorum bende. Maymunluktan tanrılara diye bir şeyler yazmıştı bir takım yahudi harari antagonistleri falan boşunaydı abicim o çabalar onu okuyunca bir şeyleri anlayabilecek çoğunluk olsaydı zaten şu vaziyette olmazdık ben dünyanın fazla zamanının kalmadığını düşünüyorum bu o meşhur kıyamet geyikleri değil bu Elitler artık neredeyse herkese uzaktan emir verecek çipli teknolojilerle oynuyorlar askerlerine çip takıyorlar duygularından tamamen arınıp robot gibi katliam yapabilsin diye kafatası ve kemiklerle afrikalı küçük kız çocuklarına yapmadıkları zulüm kalmıyor yeni doğan bebekleri kaçırıyorlar ve bunlar adına tekamülcü spiritüalist şovlarla olumlanıyor yok ağbiciğim ben böyle bir şey yapamam yazıda çok fazla sikkofield havası olduğunun farkındayım ama alakası yok onu da sevmem zaten sebebini tahmin edebilirsiniz velhasılı kelam annenlere selamlar bence dediğim gibi sona yaklaşıyoruz ve elitler yeterince güçlendiğinde ki güçlenmeleri tamamen bizim yozlaşmışlığımız ve cahilliğimizle bilinçsizliğimizle oluyor işte bundan yeterince sömürdüklerinde ve neo-sivil toplum akımlarını da işte bu tekamülcü masallarla yeterince uyuttuklarında birileri düğmeye basacak ve son muhalife kadar zihinlerinden ele geçirecek teknolojiyle bu işi bitirecekler umarım böyle de olur çünkü böylesi bir evrensel küfür bitmekten başka bir yere gitmemeli bakın aydınlanmaktan falan bahsetmiyorum bile neyse efendim neyse heretikle bir reddiye saatini daha geride bıraktık iyi geceler iyi forumlar efenim.

-Heretik

New age ve secreti boşver . Onlar sistemi biraz dejenere etmiş . Onun dışında kuantum ve spiritüalizm içerisinde yer alan karşıt kutuplar , güçler dengesi ve az çoktur ilkelerine karşı algılarını derinleştirmeni tavsiye ederim . Bu kadar lirik nihilizme gerek yok , Kimsenin de çıkarına gelmez bu . Yalnızca egosal zihni haklı olduğuna inandırarak büyük bir zevkle okşar .. Dar zamanda tatmin , geniş zamanda anksiyete verir .

Lirik nihilizm.. bak bu lafı sevdim işte.

Nasıl ki tepedekiler din ve milliyetçiliği kullanarak kar tanelerinden iglo yapıyorlar kendilerine , sende karın ve bulutların anlamsızılığını düşünerek kar tanelğini pırıl pırıl pırlatıyorsun , bırak geçmişi geleceği aq şurada yaşayacağın kaç sene hepimizin boku bir birine karışacak , hayatın anlamsız olması anlamlı olmasından daha iyi, ne verirsen o işte kasmaya gerek yok al eline bira arkadaşlarınla otur televizyon falan seyret , mesihcilik oynamaya gerek yok (son cümleyi başka biri söyledi farz et)