Jump to content

Mahir Çayan


MALCOLMX

Önerilen Mesajlar

281.jpg

 

Türkiye Halk Kurtulus Partisi ve Cephesi (THKP-C)'nin kurucularindan.

Mahir Çayan, 14 Agustos 1945'de Samsun'da dogdu. Babasi devlet memuruydu. Ilkögretimine Üsküdar'da Halil Güçlü Ilkokulu'nda basladi ve Pasakapisi Ilkokulu'nda tamamladi. Ortaokul ve liseyi Haydarpasa Lisesi'nde tamamlayan Mahir Çayan, 1963'te Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Ancak burada bir yil ögrenim gördükten sonra Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne kaydoldu.

 

Bu arada Türkiye Isçi Partisi (TIP)'ne ve Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF)'na bagli SBF Fikir Kulübü'ne de giren Çayan, 1965'de bu örgütün baskanligini yapti. 1967'de kisa bir süre için Fransa'ya gitti. 1968'de Izmir'de 6.Filo'yu protesto gösterilerinde gözaltina alindi, sonra serbest birakildi. Bu yillarda TIP ve FKF içinde baslayan tartismalarda Milli Demokratik Devrim (MDD) görüsünü benimsedi. SBF içindeki etkinliginde bu görüs dogrultusunda davrandi. Yusuf Küpeli'nin FKF genel baskani oldugu bu dönemde, gerek SBF'de gerekse Ankara'daki devrimci mücadele içinde aktif olan Çayan, TIP adina Zonguldak'da ve Karadeniz Ereglisi'nde çalismalarda bulundu. Bu gezide Sadun Aren ile TIP Senatörü Fatma Ismen'in tutumunu elestirdi. Bu konudaki görüslerini "Aren Oportunizminin Niteligi" adi altinda Türk Solu adli dergide yayinladi. Bu arada Milli Demokratik Devrim dogrultusunda ideolojik çalismalarini yogunlastiran Mahir Çayan, Emek dergisinde Kenan Somer'in "Devlet Devrim ve Lenin" ve "Devrim Nasil Tanimlanmali" baslikli yazilarina Türk Solu'nda "Revizyonizmin Keskin Kokusu" adli iki yaziyla cevap verdi.

 

282.jpg

 

-10 Ekim 1969'da Ankara'da yapilan ve Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu (Dev-Genç) adini alan FKF kurultayinda yapmis oldugu uzun konusmayla dikkati çekti. Bu dönemde Yusuf Küpeli ve Münir Aktolga ile davranan Mahir Çayan, 1970'de Gülten Savasçi ile evlendi. 17-18 Ekim 1970'te divan baskanligini Yusuf Küpeli'nin yaptigi son Dev-Genç genel kurulunda da önemli bir konusma yapti. Bu konusmada Mihri Belli ile olan ayriliklarin üstüne giden Çayan, MDD stratejisinin bir savas stratejisi oldugunu ve bunun bir savas örgütü yani bir parti ile gerçeklesebilecegini savundu.

Bundan sonra 29-30 Ekim 1971'de Ankara'da TIP Genel Kurulu toplandigi sirada, bu kongreye katilmamis MDD görüsünü benimseyen delegelerle ve delege olmayan isçi ve ögrencilerle birlikte düzenlenen "Proleter Devrimcilerin Sohbet Toplantisi"ndan sonra Mihri Belli ve grubu ile olan anlasmazlik kopma noktasina geldi. Mahir Çayan, Yusuf Küpeli, Ertugrul Kürkçü ve Münir Ramazan Aktolga imzasiyla yayinlanan 'Aydinlik Sosyalist Dergi'ye Açik Mektup" ise bu süreci noktaladi. Bu sirada birlikte hareket ettigi arkadaslariyla birlikte Türkiye Halk Kurtulus Partisi (THKP)'nin kurulus çalismalarini da yürüten Mahir Çayan, örgütün genel komitesi tarafindan Yusuf Küpeli, Münir Ramazan Aktolga ile birlikte Merkez Komitesi'ne getirildi. Komite içinde yapilan görev bölüsümü sonucunda, THKP'nin siyasal ve ideolojik görüslerinin biçimlenmesinden sorumlu oldu.

Bu konuda Kurtulus dergisinde yazilar yazdi. "Yayin Politikamiz" ve "Devrimde Siniflarin Mevzilenmesi" baslikli yazilarda partinin devrim anlayisini formüle etti. Daha sonra bu görüslerini "Kesintisiz Devrim I-II-III" adli brosürde daha açiklayici biçime sokarak, kesinlestirdi. Bu arada THKP'nin sehir gerillasi eylemlerini de planlayan Çayan, 12 Subat 1971'de Ankara'da Ziraat Bankasi Küçükesat Subesi soygununa katildi. Subat 1971'de Hüseyin Cevahir, Ulas Bardakçi, Ziya Yilmaz, Kamil Dede, ve Oktay Etiman'la birlikte Istanbul'a geldi ve örgütün eylemlerine burada devam edilmesi için hazirliklarda bulundu. 15 Mart 1971'de Türk Ticaret Bankasi Erenköy Subesi soygununa katildi. Bunun ardindan 4 Nisan 1971'de isadamlari Mete Has ve Talip Aksoy'un kaçirilip 400 bin liralik fidye alinmasi eylemini arkadaslariyla birlikte gerçeklestirdi. Bu arada Türkiye Halk Kurtulus Partisi'nin tüzügünü Münir Ramazan Aktolga'yla birlikte hazirladi. Ayni günlerde "Ihtilalin Yolu" adli parti bildirisini de kaleme alan Mahir Çayan, 17 Mayis 1971 günü Israil'in Istanbul Baskonsolosu Ephrahim Elrom'un kaçirilmasi eylemini Ulas Bardakçi ve Hüseyin Cevahir'le birlikte gerçeklestirdi. 29 Mayis 1971'de Hüseyin Cevahir'le birlikte kaldiklari evden kaçip, sigindiklari bir baska evde Sibel Erkan'i alikoydular. Burada güvenlik kuvvetleri tarafindan kusatildilar.

 

 

http://www.mlkp.info/ML_FOTO/mahir.jpg

 

http://www.68dayanisma.org/ftp_folder/area/ulas.jpg

 

15.gif

 

Haziran 1971'de polisin açtigi ates sonunda Hüseyin Cevahir öldü. Intihara tesebbüs eden Mahir Çayan yarali olarak ele geçti. Bir süre hastanede yatan Çayan, daha sonra tutuklanarak hakkinda TCK'nin 146. maddesini ihlal etmekten dolayi dava açildi. Mahir Çayan durusmasinin savunma asamasinda 29 Kasim 1971 günü Ziya Yilmaz, Cihan Alptekin, Ulas Bardakçi ve Ömer Ayna'yla birlikte Kartal-Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçti. Bir süre Istanbul'da kalan Çayan, bu süre zarfinda örgüt içinde basgösteren anlasmazligi tartismak üzere 12 Aralik 1971'de Yusuf Küpeli ve Münir Aktolga ile görüstü. Ancak bu görüsmede bir sonuç saglanamadi ve Çayan içerde olduklari süre içinde partinin çizilmis olan stratejisini terkettikleri gerekçesiyle Merkez Komitesi'ndeki bu iki arkadasini suçladi. Daha sonra Genel Komite'deki diger üyelerin de onayini ile Yusuf Küpeli ve Münir Ramazan Aktolga'nin THKP'den ihraç edilmelerini sagladi.

Ocak 1972'de Istanbul'dan Ankara'ya gelen Çayan, burada Türkiye Halk Kurtulus Ordusu (THKO)'yla birlikte bir eylem yapilmasi konusunda Ertugrul Kürkçü, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna'yla görüs birligine vardi. Mart 1972'de Fatsa'ya gelen Mahir Çayan ve arkadaslari 26 Mart 1972'de Ünye'deki Radar Üssü'nde çalisan üç Ingiliz teknisyeni kaçirdilar. Bundan sonra Ingilizlerle birlikte Niksar'in Kizildere köyüne gelen Mahir Çayan ve arkadaslari, turkiye devrim tarihine direnme ve teslim olmama gelenegini kazandirarak silah arkadaslari ve yoldaslariyla birlikte 30 mart 1972'de sehit dustu.

 

16.gif

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

"mahir bu toprakların öfke tanımıdır, kokuşmuş düzenden devrimci kopuştur. mahir'i tarihe kazıyan, 20'li yaşlardaki bir delikanlının düşünsel ve yöntemsel sınırları değil, egemenlerin karşısında kocamanlaşmış bir devrimcinin cüretindeki sınırsızlıktır. teslimiyet tanımazlıktır. mahir'i 36 senedir o genç çehresiyle hep canlı tutan da budur... ve işte bu yüzden, tam 36 senedir, düzenden kopan mahir'e yaklaşmış, kendini teslimiyetin ılık kollarına salanlarmahir'den kopmuştur.

 

isyana dönüşmeyen, isyanı örgütlemeyen öfke, sünepe öfkesidir. oysa devrimci öfke, ezilenleri, yok sayılanları, baldırı çplakları insanlaştıracak olan o muhteşem isyanın özüdür. öz olmadan suret olmaz...

 

"öz" bize demektedir ki, halkı sefalete mahkum eden, dolar milyarderlerini ise onar onar çıkaran bu kokuşmuş düzen yıkılmalıdır. mesele, yığınların öfkesini devrimcileştirmekte, "öz"ü ait olduğu yere, emekçi sınıfların kalbine yerleştirebilmektedir.

 

işte o zaman öfke, palavracıların elinden kurtulacak, özgürleşecek ve öfkenin aslında ne demek olduğunu herkes görecek.

 

mahir, halka hiç yalan söylemedi...

ve halkın kurtuluşu yolunda öldü..."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kendileri çok kral bir ayarında sahibidir ayrıca

 

mahir cayan arkadaşları ile beraber cezaevinden tünel kazarak kaçmış, fakat daha sonra tekrar yakalanmıştır. sorgu sırasında çıkan toprağı ne yaptın diye soran polise ısrarla cevap vermemektedir. polisin diretmesi sonrasında verdiği cevap ise tam efsanevi bir cevaptır ;

 

" - topraksız köylüye dağıttık. "

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yüreklerinde bu halkın umudunu taşıdı hepsi...

mahir bu toprakların umudunun simgesiydi. hiç yalan söylemedi, hiç onursuzluğa kapılmadı, satmadı halkını...

mahir, bütün bir gökyüzünü aynı görenlerin umudu, maraşta, sivasta, bahçelievlerde kanlar kusanların, sonradan dürüstlük abidesi olarak gösterilenlerin korktuğuydu...

mahir, sosyalizmdi...

bütün korkaklar birgün unutulacak ama bu tarih var oldukça mahir'de var olacak...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yüreğimizin derinliklerine kök salmış bir çınardir kavgamiz.ummana ulaşmak için coşkunca yatağına sığmadan akan irmakdir sevdamiz.Denizin ,Yusufun, Hüseyinin bileklerine kelepçe düşmüş, Mahirin ,o dağ yüreğine tarifi imkansız sizilar .Bagrina saplanan hançerdir boyunlarimiza yağlanan urgan.Ölüme sayılan günler, özgürlüğe düşsun diye düştü yola Mahir....bastı tetige!!!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...