Jump to content

Cadılık ve Bitmeyen Cadı Avı


MrFaziL

Önerilen Mesajlar

Cadılık ve Bitmeyen Cadı Avı(Reikiway Grubuna teşekkürler)

Cadı, vahşi (wild) ve wit (bilgi, akıl) sözcüğünden gelir, Antik çağdaki “wic” ise, “ söğüt dalı” yani “kırılmadan bükülebilen dal” sözcüğünden türeyerek “wiccan” adını aldı. Bu bükme, “Gerçekliğin algısını bükebilen” anlamında olup, cadının süpürge ya da asası, bu nedenle “söğüt dalından” yapılırdı. Sonradan Kilisenin uygulamaları ile bu kelimelerin kökleri “witch” olarak değiştirilip, “kötülük, yaşlılık ve çirkinlikle” eş tutularak, aşağılayıcı bir anlam kazandı.

ERKEKLERİN İKTİDAR HIRSI VE KADINLIĞIN YOK EDİLİŞİ:

MS. 370 İskenderiye… Tarihin ilk bilinen kadın matematikçisi Hypatia, rüyalar, astronomi ve matematikle uğraştığı için, kilisenin iftirası üzerine cadı ilan edildi. Suçlama: "Kadının okumuşu cadı olur" idi.

1484 Almanya… Adlarının anılmasına gerek olmayan iki Dominiken rahip (tarih onları unutsun diye), Papa VII Innocentus’ tan (masum demek) izin alarak, cadılığın kökünü kazımaya karar verdiler… Gerekçe: “Kadınlar bedenen ve fiziken zayıftır ve şeytana daha kolay yenik düşerler; meşru olarak sahip olamadıkları iktidar ve gücü şeytanla işbirliği yaparak elde etmeye çalışırlar” idi.

Kadının doğası üzerine yapılan bu yorum şunu gösteriyordu “ kadın, doğuştan günahkardır”

Görüldüğü üzere, asıl vurgu “ güç ve iktidar” yani kadını yönetimden uzak tutmak üzerine…

1692 Amerika’nın Massachusetts eyaleti Salem kasabası… 162 kadın cadı olarak yargılandı. 19’u idam edildi. Salem mahkemelerinin bir hata olduğu, 1696’da kabul edildi, ölenler için 1 günlük oruç tutuldu.

1862 ABD… İç savaş sırasında Komutan B. Butler, Birlik askerlerine kötü davrandıkları için New Orleans kadınlarına “fahişe gibi davranılması” şeklinde bir yasa çıkarttı.

1916 ABD… İşçi lideri ve hemşire Margaret Sanger, doğum kontrolünü desteklediği için hapse atıldı.

 

ENGİZİSYON VE KADININ İŞKENCEYLE TANIŞMASI:

Aslında suçlamak istediğiniz bir kadına karşı her şey cadılık için kanıt sayılıyordu: Kadının fazla çalışkanlığı ya da tembelliği; kronik bir hastalığı ya da aşırı sağlıklı olması; şifacılığı veya ebeliği; evinin üzerindeki kara bulut olması ya da fazla açık hava olması; doğuştan kızıl saçları (İsa’nın eşi Mary Magdelena nedeniyle), iffetsizliği… Toplam 100.000 kadın önce işkenceden geçirilip sonra öldürüldü.

BİR KADININ CADI OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN İŞKENCE TÜRLERİ:

Kızgın Demir Deneyi: İki el ile kızgın demir tutturulur. Elleri yanmamış ya da az yanmışsa, şeytanla işbirliği içindedir.

Soğuk Su Deneyi: Kadın; çıplak, el ve ayakları birbirine bağlı olarak suya bırakılır, batmadan kalır ve yüzerse şeytanın işgalindedir.

Tartı Deneyi: Kadının saçları kesilir, giysileri çıkartılır, kendisine bakılarak bir kilo tahmini yapılır. Gerçekten tartıldığında, edilen tahminden daha ağırsa şeytanla işbirliği içindedir.

Gözyaşı Deneyi: Kadın; suçsuz ise ağlar; gözünden yaş gelmiyorsa, şeytan engelliyordur, suçlu bulunur.

CADI OLDUĞU KESİN OLANLARA YAPILAN İŞKENCELER:

Köln Başpiskoposunun 1757’de Cadılar İçin Onayladığı Tarife:

Su İşkencesi: Kadın, sıkıca bağlanır, huni yardımı ile zorla ağzından sindirim borusuna su dökülür. Sindirim organları, fazla sudan dolayı patlar.

Metal Tıkaç: Armut şeklinde bir alet olup, zorla ağza sokulur, vida ile iyice açılır ve bu esnada tüm dişler kırılır. Cadı, suçlunu itiraf etmeye hazır olduğunu işaret edinceye kadar, çene kemikleri birbirinden ayrılır.

Ayaklık: Ayakları, kan damarları çatlayana kadar, demir mengenede sıkıştırılır. Bu esnada kemikleri de kırılır.

Diri Diri Suda Boğma: Kadının iffetsizliğini sembolize eden bir canlı “maymun”, baştan çıkartıcılığını gösteren canlı “yılan” ve cadılığının işareti “kedi”, kadınla beraber bir torbaya konur ağzı sıkıca bağlanır ve suya atılır.

Diri Diri Toprağa Gömme

Dört Atla 4 Ayrı Yöne Çekerek Parçalama

Kafasını Kesip Yakma

İşkence Çarkında Canlı Canlı Parçalama

Diri Diri Yakma

Cadının ölümüne hemen izin verilmez, işkence ile acı çekmesi temel amaçtır. Ölmeden önce, cadının içindeki şeytandan onu arındırmak böylelikle öte dünyaya daha az günahkar gitmesi amaçlanır.

CADIDAN ALINAN MASRAFLAR:

Hapiste cadıyı ziyaret eden papazların parası

Yakılacağı odunların parası

Yakılışını izleyen askerlerin içki parası

KADIN CİNSELLİĞİNİN BASKI ALTINA ALINMASI:

Cadı olarak katledilenlerin % 85 kadındı.

Bunların büyük kesimi şifacı bir kısmı da ebeydiler. Özellikle ebeler, ki bir tanesi DOĞUM ESNASINDA BİR KADINA AĞRI KESİCİ VERDİĞİ İÇİN, cadılık suçlaması ile öldürüldü.

Neden ebeler? Çünkü doğumda acı çeken kadın, cinselliğini bir süre, belki de uzun yıllar yaşayamayacak olan, yani kontrol altında tutulabilecek kadındır.

Ekonomik özerklikle, cinsel özerklik, birbiriyle yakından bağlantılıdır. Özgür olamayan kadın, kocasına bağlı ve ona tabidir. Yani onun istediği işlerde çalışır ya da hiç çalışamaz. Aynı zamanda kocasının iyi ya da kötülüğünü kıyaslayabileceği diğer erkeklerin bulunduğu ortamlara sokulmayarak, erkeğin kendi üzerindeki sahipliğini pekiştirir. Bunun temeli “korkudur”. Erkek zihniyet, kadının gücünden korktuğu için bastırmaya çalışmıştır.

OSHO, erkeğin en temel korkusunun “kadını cinsel olarak da doyuramamak” olduğunu söyler. Beri yandan, neredeyse Tanrının bir parçası olan yaratma gücü, “rahim” vasıtasıyla sadece kadına verilmiştir, erkek bundan yoksundur. O nedenle erkek, bu açığı kapamak için sürekli üretir ve yaratır. Bilim adamlarının ve sanatçıların daha çok erkek olması tesadüf değildir. Kadınsa doğuştan üretkendir ve onun kendi üretkenliğini ispatlamak için başka araçlara ihtiyacı yoktur.

 

BİR CADI OLARAK BEN:

Benim kişisel yaşamımda erkeklerden çoğunlukla gördüğüm, cinsel ve düşünsel özgürlüğümün hep bastırılmaya çalışılması ve bunların gücünden korkulması oldu (sevgili eski eşime beni hep desteklediği içinse, yeniden teşekkür ediyorum).

Bunun temelinde ise, hep o aciz korkunun olduğunu düşünüyorum.

Kadın karşısında yetersizlik hissinin…

Diğer kadın-erkek ilişkilerine baktığımda ise, erkeğe kayıtsız şartsız tabi olan kadınların, erkeklerin zayıf ve kırılgan egolarına destek olsun diye hep el altında tutulduklarını, bir yandan da her zaman özgür ruhlu kadınlara çekildiklerini ve onları arzuladıklarını gördüm.

Bu çelişkiyle baş edemeyince de, yetersiz erkekler bu kadınlarda “bir tuhaflık, delilik” daha ahlakçıları ise “şeytanlık” olduğuna kanaat getirir. Modern psikiyatri de, dini kurumlar da, kurumların bir yansıması olan erkek zihniyet de, hala kadının içinden bu şeytanı çıkarmaya çalışmaktadır.

Benden erkeklere...

“Hala bilinçdışı olarak, atalarınızdan genlerinizle getirdiğiniz mirasla, “cadı avına” çıkıyorsunuz…

Kadının fazla bileninden, fazla konuşanından kaçıyorsunuz…

Hala size geyşalık yapacak, dahası eksiğinizi ortaya dökmeyecek kadınlar seçiyorsunuz…

"Feministler çirkin ve istenmeyen kadınlardır" diye iftira atıyorsunuz…

Cinselliğini özgür yaşayan kadınlara hem hayran olup onları arzulayıp hem de içten içe küçümsüyorsunuz…

BİTSİN BU CADI AVI ARTIK!!!”

CADI ŞARKISI:

Kimdi cadılar, nereden gelmişlerdi? Belki içlerinden biri senin büyük büyük ninendi/

Derler ki akıllı kadındır cadılar. Bugün de her kadının içinde biraz cadı var/

Cadılar bilirdi çiçeklerle otları..kökleri, yaprakları, tohumları kullanmayı/

Nice zahmetle çalışıp yorulduğunda insanlar, cadılar rahatlatırdı onları/

Cadılar oradaydı kadınlar doğururken, onlar bilirdi yaşamın nasıl başladığını/

Kimileri cadıları kötü sanırdı, ürkerdi güçlerinden kimileri/

Oysa yardım etme ve şifa verme gücü, paylaşılacak bir zevktir, korkulacak bir şey değil…

Keşke cadı olsaydın değil mi?

Kim bilir olabilirsin belki…

Bonnie Lockhart’ın bir çocuk şarkısı…

Kaynaklar:

Cadılar, Haz: Emine Bora, Müge Sökmen, Metis Yayınları, 2007.

Ortaçağ Avrupa’sında Cadılar ve Cadı Avı, Haydar Akın. Dost yayınları, 2001.

OSHO, Kadın, Sangeet Yayınları, 2006.

REİKİWAY VE CADI KOVANI ADLI GRUBA TEŞEKKÜRLER.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben bayıldım buna ya, mükemmel!

Birisi gelmiş de aklımı okumuş, dile getiremediklerimi yazmış sanki.

 

Bir erkeğin tahakkümü altına gitmek gururuna dokunmalı artık kadınların, iğrenç gelmeli onlara hizmet etmek.

Keşke tüm kadınlar için mümkün olabilse bu, ama ülkemde hala devam ediyor cadı avları, sesi çıkan kadınlar bir bir öldürülüyor, hem de devlet destekli...

 

Paylaşım için teşekkürler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Konuya çok farklı bir açıdan bakmışsınız, çok güzel bir yazı olmuş.

 

Nacizane yorumum, sadece şu kısma katılmıyorum;

 

Bilim adamlarının ve sanatçıların daha çok erkek olması tesadüf değildir. Kadınsa doğuştan üretkendir ve onun kendi üretkenliğini ispatlamak için başka araçlara ihtiyacı yoktur.

 

Kadının, gerçekleştirenini bilimadamı olarak tanımlatan çalışmalara çok dahil olamamasının nedeninin, yine bahsettiniz bu erkek merkezli av, korku, baskı sebebiyle olduğunu düşünüyorum. Hem güncel dönem türkçe çevirilerde bile bilimadamı yerine biliminsanı kelimesi kullanılmaya başlıyor yavaş yavaş. Genel çerçeveden bakıldığında çok küçük bir adım ama yine de güzel.

 

Yazı için teşekkürler...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...