Jump to content

Karl Popper a Göre Platon ...


sidar

Önerilen Mesajlar

Popper’a göre Platon, Herakleitos’u huzursuz eden çağdan bile daha istikrarsız bir siyasal çatışma ve savaşlar döneminde yaşamıştır. Obüyürken, Yunanlıların kabile hayatının dağılması, yerlisi olduğu Atina kentinin bir tiranlık dönemine girmesini görmüştü. Platon, Peloponnesos savaşı sırasında doğmuştu ve savaş sona erdiğinde yirmi dört yaşındaydı.Savaş, müthiş salgınlar getirmiş, son yılında da Atina kentinin düşüşü, iç savaş ve Otuz Tiranlar Yönetimi denilen Platon’un iki dayısının yönettiği bir terör yönetimi gelmişti. Platon kral kanındandı. Toplumun ve gerçekte her şeyin akış halinde olduğu duygusu Herakleitos’un felsefesinde olduğu gibi onun felsefesinin de itici gücünü oluşturmuş ve kendi toplumsal14 K.Popper, Açık Toplum..., Cilt: I, s. 30- 33.65Karl Popper’ın Tarih, Toplum ve Siyaset Felsefesi Üzerine Görüşleri denemelerini tıpkı tarihsici öncülerinin yaptığı gibi ortaya bir tarihselgelişim yasası koyarak özetlemiştir; “ Bütün toplumsal değişim, bozulmaya da çürüme yahut soysuzlaşmadır ”15.Platon, bozulmaya doğru genel bir tarihsel yönelim ve siyasetalanında bütün siyasal değişimi durdurmak suretiyle, bundan sonrabozulmayı durdurabilme olanağından bahseder. Platon bunu değişmediği için soysuzlaşmayan, soysuzlaşmadığı içinde başka bütün devletlerin kötülüklerinden arınmış bir devlet kurmakla gerçekleştirmek istemektedir. Popper’a göre, bu “ durdurulmuş devlettir ”. Platon bunu, “Formlar ya da İdealar Kuramı ” diye anılan inançla dile getirmiştir. Bu,Popper’a göre, değişimi durdurarak insanın nasıl çaba gösterirse göstersin tarihsel kader yasalarını keşfettikten sonra bile değiştirebileceğini kabul etmemektir 16.Platon’un İdeal devleti, gelecekteki ideal bir devlet değil, geçmişte bir zaman var olduğunu varsaydığı bir devlettir ki bu dönemdeki Sparta kent devletidir. Bu devlette bozulma kişisel ve ekonomik çıkarlar nedeniyle meydana gelir. Çıkarların körüklediği sınıf çatışması toplumun temelidir. Bütün toplumsal değişmelerdeki sosyolojik yasa, yönetici sınıfın kendi içindeki ekonomik çıkar mücadelesidir. Platon değişiminitici gücünü sınıf savaşında görmektedir ve her bozulmada birliğini yitiren yönetici sınıfın varlığı söz konusudur. Sınıf savaşından kurtulmak İdeal Devlette sınıfları ortadan kaldırarak değil, sınıfsız olmayan ama en katı sınıf ayrımına dayanan bir düzenleme yapmakla mümkündür.Yönetici sınıfa üstün bir güç vererek ve yönetici sınıfın kendi iç birliğinin bozulmasını önleyecek düzenlemeler yapılmalıdır ki bu da yöneticisınıfın ekonomik çıkarlarının yok edilerek özel mülkiyetin kaldırılması ve eğitimle olacaktır 17.Platon’un İdeal Devletinde her vatandaş bu devletin bir parçasıdırve adalet her vatandaşın bulunduğu yeri bilmesi ve kendine düşen işleri yapmasıdır. Platon’da İdeal Devlet’in bozulmasına yol açan adaletsizliğin olmaması anlamında bir adalet anlayışı vardır. Adalet total bir şekilde bireylerarası ilişkilerin bir özelliği değil kollektivitenin sağlanması,birliği ve istikrarın korunmasıdır. Böylece adaletin tam olduğu birtoplumda her türlü değişme imkansız hale gelir ve sınıflar arası geçişlerde15 Ibid., 34- 35.16 Ibid., s. 37.17 Ibid., , s. 56- 59.66Sibel AKGÜN hareketsizlik oluşur. Platon katı bir kast siteminin olduğu bir toplumu adilsayar; devlet ancak böyle daha istikrarlı, kuvvetli ve adil olabilir ve toplumsal değişim durdurulabilir. Platon mutluluğun yalnızca adaletle yani kendi tanımladığı adaletle sağlanabileceğini vurgularken amacı bütünün mutluluğudur. Popper, Platon’un adalet tanımının arkasında temelinde totaliter bir sınıf yönetimi isteği olduğunu belirtmektedir.Platon’un adalet kuramı devleti kontrol edilmeyen en bilge ve en iyiolanın yöneteceğine dönüşür 18.Popper’ın Platon’u eleştirisi onun büyük tarihsici olarak felsefesinin totalitarizme, üstelik gerici bir totalitarizme varmasıdır.Platon’un tarihsiciliği ve totalitarizmi ideal olarak formüle ettiği sitedeher türlü bireysel inisiyatifi ortadan kaldırarak eleştiri geleneğini yoketmesi ve kontrol edilemeyen bir yönetici sınıfın varlığıdır. Platon’untarihsiciliği, tarihsel gelişimi bozulma ve tarih yasaları üzerinde kurması;totalitarizmi her şeyin devletin hizmetinde olması ve demokratik kontrol mekanizmalarının yok edilmesi; gericiliği ise geçmişte kapalı kabile toplumuna geri dönüş özleminden kaynaklanmaktadır 19.Popper, Platon’un sosyolog olarak büyüklüğünü gözlemlerinin zenginlik ve ayrıntılarında ve sosyolojik sezgisinin keskinliğinde görür.Popper “Platon, kendisinden önce görülmemiş ve ancak çağımız da yeniden keşfedilen şeyleri fark etmiştir” demektir. Ancak Popper’a göre,bu Platon’un toplumsal gelişme yasalarının ve toplumun tarihsici birkuram yapma amacından kaynaklanmaktadır ki bu amacı Platon’un izinden Comte, Mill, Hegel ve Marks devralmıştır. Tarihi değişimin itici gücünü belirlemek amacında olması kendinden sonra gelen bu düşünürlerce de devam ettirilmiştir 20.

 

Alıntıdır .....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...