Sokak Kedileri ve Köy Kedileri

Köy Kedileri:

Elimde onlarca kedi büyüdü, bunların çoğunluğu tabii ki sokak kedisiydi.

Yıllar sonra köye gittiğimde, orada yaşayan kedileri görünce çok şaşırmıştım. Şehirde yaşayan kedi psikolojilerinin nasıl da bozulmuş olduğunu daha iyi anladım. Yani öncesinde normal olan şeylerin, nasıl da anormal olduğunu fark ettim.

Köyde doğal ortamında yaşayan kedilerin miyavlamasını, seslerini pek duyamazsınız. Sakindirler ve ağır hareket ederler. Genellikle süt ve süt ürünleriyle beslendikleri için, vücutları daha fazla gelişmiştir. Seçici ve daha umursamaz bir hâlleri vardır. Köyün yaşlıları tarafından sevilirler, tek bir evleri yoktur, kim daha iyisini verirse, onun evine giderler. Daha temiz ve daha bakımlıdırlar. Sıcak bir ahırda ya da kurumuş otların için de uyurlar.

Uzun süre ortalıktan kayboldular mı, yoklukları hemen belli olur. Köy sakinleri kediyi merak eder, kaygılanır... Büyük ihtimalle ve bir vakit sonra kedi, bir yerlerden çıkıp gelir. "Sen nerelerdeydin?.." şeklinde ki sevgi ifadeleriyle şımardıkça şımarır...

Bu kediler kaygılı ve korku dolu gözlerle bakmazlar size. Ayrıca bu kedilerin avcılık özellikleri de daha fazla gelişmiştir. 10 yıl sonra tekrardan köye geldiğinizde; "Vay be! Bu kedi hâlâ yaşıyor mu?.." diye sorarsınız kendinize. İşte o zaman öğrenirsiniz, kedilerin de uzun yaşadıklarını, yaşayabildiklerini...

Kısaca, köy kedileri sere serpe keyiflerini sürerek ömürlerini doldururlar.

Sokak Kedileri:

Sokak kedileri ise, bazen hayatlarını stres ve endişeden kaybederler. Örneğin; çöp tenekesine atılan bir tekmenin çıkardığı ürkütücü sesle beraber; korkudan yola fırlayıp bir arabanın altında can verebilirler. Güven duygularını genelde yitirmişlerdir. Ve çok daha şüphecidirler. Pisi pisi dendiğinde gelmeleri gerekirken sizden kaçarlar. Daha saldırgan ve küçük bünyelidirler.

Bir sokak kedisini yüzde 99 ihtimalle 2 yıl sonra göremeyebilirsiniz. Ömürlerinin çeyreğini bile yaşayamadan ayrılırlar bu dünyadan. Düşman sayıları daha fazladır. Açlıktan gözü dönmüş sokak köpekleri, arabalar, insanlar, gelişi güzel açılmış çukurlar, kuyular... Tekme, sopa, taş... Bunların ne demek olduklarını çok iyi bilirler. Hırsızlık özellikleri de oldukça gelişmiştir bu kedilerin.

Köy kedilerine göre daha az yemek seçerler. Ev yemeklerini, çöplüklerden bulduklarını yemeye alışmışlardır. Tüyleri genelde kir yumağına dönüşmüştür. Bir kış vakti kaldırımda donmuş cesetlerine rastlayabilmek pek olasıdır. Araba altları bazen sığınakları olur, bazen son durakları.

Bir asfaltta can vermiş kedinin, köpeğin üzerinden onlarca araba geçer. Araba metal yığınıdır, duyguları yoktur. Ya onu kullanan insanı nasıl tarif etmeli? Yol kırmızı olur, akşam belediye arabası yolu yıkar. Hatırlanmak bir kenarda dursun, varlığından dahi haberi olmayan canlı ve canlılar yok olup gider...

Size alışmış olan 3-5 kediyi doyururken, yemek kokusunu alan başka kediler gelir bahçenize. Uzaktan bağırır, diğer kediler aralarına almak istemez onu, kavgalar çıkabilir. Bu yeni gelen kedinin size alışması aylar sürebilir. Yapılması gereken tek şey; yemeği diğer kedilerden uzak bir yere koyup usulca çekilip gitmek. Bir kedinin güveni ancak böyle; sabır ve zamanla kazanılır. Sonra bir bakmışsınız bacağınıza sürünüyor, yerde kıvranıp oyunlar yapıyor...

Şiddet görmüş, korkutulmuş ve insanlara karşı direkt savunma moduna geçen kediler, bir insana alışırsa ondan kolay kolay vazgeçemezler. Böyle kedilerin en büyük özelliği, kıskanç ve şiddete çok meyilli olmalarıdır. Sevgisiz büyüdükleri için diğer kedileri sevmenizi istemezler. Başka bir kediyle ilgilendiğinizde o kediye saldırıp dövebilirler. İşte benim böyle bir kedim vardı. Çok zor güvenini kazanmıştım. O kadar zeki ve duygusaldı ki... Şimdi hayatta değil...

Bazen iyi bir insan gelir ve bir sokak kedisini sahiplenir, onu evine alır. Kimisi de kapısının önüne yemek koyup besler. Ama yine de çoğunluğu dışarıdadır...

Kısacası, kedi her yerde kedidir de. İnsan, her yerde insan mıdır? Orası muamma...

(paranormalfikir)

Bunlar da Disko Kedileri, yorumsuz...

https://www.youtube.com/watch?v=k_5zELmun9E

"...Dışarıda yüzbinlerce insan, açlıktan susuzluktan ölsün, evsiz insanlar, savaşlar, kötülükler, hastalıklar... Sen burada hayvan izlenimciliği yap..."

Birde böyle tipler vardır. Eleştiri yaparlar, yargılarlar, aynı zamanda atomun çekirdeğini de parçalayıp uzaya roket gönderirler. Ve hepsi birer hümanist ve aktivisttirler...

https://www.youtube.com/watch?v=zGc3YjoYxL4

Tatlı ve sinir bozucu arası birşey bu da benden gelsin

Kediperest kişilik bozukluğu diye bir şey yoksa da olmalı.

Oldu bile. Ama Laf ü Güzaf Kişilik Bozukluğuna tercih ederim.

 

Tatlı ve sinir bozucu arası birşey bu da benden gelsin

Adnan Hoca gibi konuştun.

adnan hoce öyle mi diyormuş hiç takip etmediğim içün bilemeyeceğim kedi canını seni diyodu başka da bilmiyorum