Şamar Oğlanı Deyimi Nereden Gelmektedir?

'Şamar Oğlanı' deyiminin ilginç bir hikâyesi var.

16. ve 17. yüzyıllarda feodal düzenin hakimiyeti sonucu, üst sınıf ve alt tabaka arasındaki uçurum iyice açılmıştı. Öyleki soylu kesim, kendisini halktan çok üstün görüyor ve onlarla herhangi bir yakın temas kurmaktan kaçınıyordu.

Dolayısıyla saray mensubu ve asilzade çocuklarının halkın arasına karışıp, onlarla aynı dersliklerde eğitim almaları düşünülemezdi.

Doğal olarak en iyi hoca ve alimler, saray, şato ve konaklara bu çocukların ayağına getiriliyordu.

Ancak, o dönem eğitim sırasında dayak ve cezalandırma çok yaygındı ve tabi ki bu yöntemin soylu çocuklar üzerinde kullanılması mümkün değildi.

İşte buna çözüm olarak alt tabakadan olan bir çocuk, ders sırasında bu dayağı yemek için hazır bulunuyordu. Asilzade çocuğunun işlediği her hatada şamar ve sopayı bu çocuk yiyordu.

Diğer bir ayrıntı da; derse katılan bu halk çocuğunun birşeyler öğrenmemesi için sağır kimseler arasından seçilmesi ya da bilhassa bu iş için sağır edilmesiydi.

Kaynak: http://www.dostyakasi.com/dost-sozluk/31721-samar-oglani-deyimi-nerden-geliyor.html

1960'lı yıllarda Türkiye'de basılan bir tarih dergisinde bu deyimin kaynağını daha ayrıntılı açıklamışlardı.

Ek bilgi: Bu eğitim yöntemi daha çok Fransa'da uygulanırmış. Ayrıca asilzade çocukları, cinsel ihtiyaçlarını da bu şamar oğlanları üzerinden giderirmiş. Şamar oğlanları herhangi bir ücret almaz, sadece karın tokluğuna bu işi yaparlarmış.

Fransa'da İhtilal olmasın da, nerede olsun...

Dış Kapının Mandalı nereden geliyor acaba birde ona bakalım Paranormalfikir ,

Hepsinin ayrı bir hikâyesi vardır elbet, ama bu çok ilgimi çekti. Resmen kum torbası, stres topu niyetine insan kullanmışlar.

Hepsinin ayrı bir hikâyesi vardır elbet, ama bu çok ilgimi çekti. Resmen kum torbası, stres topu niyetine insan kullanmışlar.

Aslında Pavyon patronlarının ,Ve mafya babalarının hala yaptığı uygulama ,Bizim daha öle şansımız yok spor yapıp dans ediyoruz .

Haklısın Sidar, o zamanlar resmi bir yönetim politikasıymış, şimdi yeraltı dünyasında modifiye halde yoluna devam ediyor. Gerçi halkımız da bir nevi şamar oğlanı sayılır.

Haklısın Sidar, o zamanlar resmi bir yönetim politikasıymış, şimdi yeraltı dünyasında modifiye halde yoluna devam ediyor. Gerçi halkımız da bir nevi şamar oğlanı sayılır.

Hobi olarak yapıyorlar Sadece yaw .Bir stoa felsefesi o .Sana bir tokat atana diğer yanağını uzat da ,Uzatacak yanak kalmadı be canım her şeyin hali vakti var ..Kadın şiddetinide saymak lazım modifiye yolunda devam eden .

O değil de yüzyıl sonra "Bir Hi! bile demedi." deyiminin tarihini konuşacaklar.

Bir Hi! bile demedi.

Telefonumu niye açmadın var birde çok önemli bir şahıssın ya azarlıyor hemde.

Bende hep sakızı niye bulmuslar merak ederim..

Sakız Adasından yayılmış galiba Dünyaya. Televizyonda izlemiştim şunu, yalnız canın sakız çekebilir.

Bende hep sakızı niye bulmuslar merak ederim..

Ya iyi hoş da..

Neden yani,,niye.. hic bir sonuca varmıyor sakız.. bir amacı yok.

Tamam simdi yani cok degil, son birkac yıldır ferahlatıcı ve nefes tazeleyici ozelligi var.. Onun dısında ne vardı??

Hiç sakız topladın mı bilmiyorum. Bizim orada böyle çam ağacının kabuğundan süzülen reçine 2-3 yıl sonra sakıza dönüşür. Böyle sapsarı cezbedici bi renge dönüşür. Çiğnendiğinde de yavru ağzı bir renk alır. Faydasına gelince antiseptik özelliği var, mikrop öldürücü, sindirimi rahatlatırmış. Sakız çiğnemek, yüz felci riskini de azaltırmış.

Sonuç olarak mağara insanı da günümüz insanı gibi zeki bir varlıktı. Sırf zevk olsun diye bile çiğnemiş olabilirler.

Oyle bi sakız toplamıslıgım yok. Ama halam cam agacından toplayıp, verirdi. Cignemek bir hayli güctü hatırladıgım kadarıyla. Bi de sonradan igrenc bir hal alırdı.

İste anlamadıgım ilk kim agzına almıs onu. Pek cezbedici bir goruntusu yoktu zannımca..