Jump to content

Voodoo İnancında Zombi Oluşturma


paranormalfikir

Önerilen Mesajlar

(Haitili Sanatçı Wilson Bigaud, Zombi, 1939)

zonbi.jpg

 

Zombi, Voodoo'nun Afro-Caribbean ve Creole ruhani inanç sistemlerinde ölümsüz bir insandır. Bu folklorik zombiler doğaüstü güçler ve Şamanistik hekimliği vasıtasıyla, yaşayanlar arasında korku yaratmak amacı ile ölü insan bedenlerinin yeniden canlandırılmasıdır. Zombilerin daha korkunç versiyonları yamyamlık ögesi kullanılarak korku sinemasında da sıkça sergilenmektedir. Ayrıca bu tür varlıklar hortlaklar ile aynı kapasitededir. Batı Afrika’da ki Voodoo inancına göre ölü bir insan, büyücü tarafından diriltilebilir ve sonrasında kendi bilinci yerinde olmayacağından o büyücü tarafından kontrol edilebilir.

 

Zombiler hareket edebilir, normal insanlar gibi yemek yiyebilir, duyup konuşabilirler, ancak hafızaları yoktur ve içlerinde bulundukları şartları idrak edemezler.

Asırlardan günümüze gelen sayısız zombi efsanesinin yanında iki tanesi var ki gerçekten şaşırtıcı. Çünkü onlar birer gerçek yaşam öyküleri!

İlk öykümüz 1937 yılında Zora Neale Hurston adlı bir araştırmacının Haiti’de ki gelenek ve adetler üzerinde yaptığı bir araştırma sırasında açığa çıkıyor. Hurston, 1907 yılında 29 yaşındayken ölmüş ve gömülmüş Felicia Felix-Mentor ile ilgili bir söylentiyle karşılaştı ve olayı soruşturmaya başladı. Köylüler ölümünden 30 yıl sonra Felicia’yı yollarda sersem bir şekilde ve yanında birkaç kişi ile birlikte yürürken gördüklerini söylüyorlardı. Hurtson, bu bahsedilen insanlara çok güçlü ilâçlar verilmiş olduğu söylentilerinin peşine düştüyse de daha fazla bilgi vermeye istekli kimse bulamadı. Hurtson, sonraki yıllarda kaleme aldığı bir yazısında bu konuya da değinerek şöyle demiştir:

 

((Zombi Felicia Felix-Mentor))

ClairviusNarcisseTheZombie.jpg zoraszombie1-e1291840408273-155x300.jpg

 

“Eğer bilim kabile törenlerindeki figürler yerine Haiti ve Afrika’daki Voodoo’nun altını kurcalarsa, bugüne kadar tıp ilmi tarafından bilinmeyen bir takım tıbbi gizemlerin gücüne ulaşacaktır.”

 

Haiti’de ki diğer bir hikâye 1962 yılına uzanıyor. Clairvius Narcisse, 2 Mayıs 1962 tarihinde öldü diye kayıtlara geçmiş, ancak 1980 yılında Haiti’de ki L’Estère köyüne canlı olarak geri dönmüştü. Olayın açığa çıkmasından sonra yapılan araştırmalar sonucunda Clairvius’un kendi toprak payını satmayı reddettiği için kardeşlerince bir büyücüye satıldığı ortaya çıktı. “Resmi” olarak ölümünün ardından gömülen Clairvius, kısa süre sonra gizlice toprak altından çıkarılmış ve diğer zombi kölelerle birlikte şeker kamışı tarlasında çalıştırılmıştı.

 

1964 yılında Voodoo büyücüsünün ölmesinin ardından psikoz halinin verdiği sersemlikle ada içerisinde 16 yıl amaçsızca yaşadı, 16 yıl boyunca vücudundaki kimyasalların etkisinin yavaş yavaş ortadan kalkmasıyla birlikte şans eseri pazar yerinde kız kardeşiyle karşılaştı ve onu tanıyabildi. Kardeşi ilk başta onu tanıyamadı, ancak Clairvius, kardeşine çocukluklarına ait birtakım hikâyelerinden bahsederek onu inandırmayı başardı.

((Zombi Clairvius))

Clairvius_Narcisse.jpg

 

Peki Clairvius Narcisse’yi bu kadar etkisi altına alan kimyasallar nelerdi? Kimyasallar, bir insanın aklını bu derece bilinçsiz hale getirebilir miydi?

Kanadalı etnobotanist Wade Davis, 80’li yıllarda hikâyenin gerçeklerini araştırmak ve bu sorulara cevap bulmak üzere Haiti’ye gitti ve bir insanın nasıl zombiye dönüştürülebileceğinin kimyasını inceledi. Genel anlamda zombi köleler üzerinde yapılan, ilk olarak onları öldürüp gömmek, sonrasında toprak altından çıkarıp onları çıldırtmak yani beyinlerindekileri baştan yaratmaktı. Bu da ancak onlara gizlice ilâç vermekle mümkün olabilirdi.

Büyücü kurbanına öncelikle kurbağa zehiri ile kirpi balığı zehirinden oluşan bir karışım veriyordu. Bunu, ya yemeklerine katıyor ya da derisinin yumuşak, az hasar görmüş yerlerine (özellikle kol altlarının dirseğe yakın kısımlarına) sürüyordu. Kısa zaman içinde kurbanlar ölüye yakın bir duruma geçiyorlardı. Solumaları fark edilemeyecek kadar yavaş, kalp atışları belli-belirsiz ve son derece ağır olduğundan görünüşte ölü gibiydiler. Şimdi bunu hemen gömmek gerekiyordu,ama Haiti’de -gerçekten- ölenler havanın çok sıcak olması ve cesedin soğutulamaması nedeniyle zaten çok çabuk gömülmek zorunda olduğundan, zombileştirme açısından bir sorun olmuyordu. Yalnız, kurbanların gömüldükten en geç sekiz saat sonrasına kadar topraktan çıkarılması gerekiyordu, Aksi halde havasızlıktan boğulup gerçekten ölürlerdi.

Davis, 80’li yıllarda yayınladığı The Serpent and the Rainbow (Yılan ve Gökkuşağı) (1985) ve Passage of Darkness: The Ethnobiology of the Haitian Zombie (Karanlık Pasajı: Haitili Zombilerin Etnobiyolojisi) (1988) kitaplarında, Haiti’de yaptığı araştırmalar sonucuna göre bir insanın iki özel tür tozu almasıyla bir zombiye dönüştürülebileceğini iddia etmişti.

Bunlardan ilki bir tür kara kurbağasının (Bufo bufo bufo) korku anında derisinden salgıladığı zehir ile Japonya’da fugo balığı olarak bilinen kirpi balığının zehir karışımıdır. Kurbağa zehri üç önemli madde içerir: biyojenik aminler, bufogenin ve bufotoksin. Bu maddelerin en etkili özelliklerinden birisi acıları önlemesi, insanı uyuşturmasıdır; bu yönleri kokaininkinden dahi güçlüdür.

 

((Bufo Bufo))

img_4864-copy.jpg

 

Kirpi balığının zehrinde ise “tetrodotoksin” adında, insanı öldürebilen bir nörotoksin bulunur. Coup de poudre (Fransızca: 'toz çarpması') anlamına gelir. Bu maddenin uyuşturucu özelliği kokainden 160,000 kat daha etkilidir. Bu balığı yedikten sonra tetrodotoksin yüzünden vücudunuzda karıncalanma ile başlayan bir uyuşma hissi baş gösterecektir.

 

((Kirpi Balığı (Fugu Balığı))

1665069.jpeg blowfish_stock_by_malleni_stock-d4sesmh.jpg

 

(Bu özelliğinden ötürü ancak Japon Hükümeti'nden sertifika alan aşçılar bu balığı pişirebilir.) Toksin, vücut ısısı ile kan basıncını düşürüp sizi derin bir koma haline sokabilir. Öldürücü etkisi olan bu karışımın 1 miligramı bile insanı günlerce bilinci açık ama yarı-ölü bir durumda bırakabilir. Bu vakalara Japonya’da rastlanmış, “ölü” olarak kayıtlara geçen bazı kurbanların birkaç gün sonra iyileştiği gözlenmiştir.

İkinci tür özel toz ise Datura (Brugmanisa candida) adı verilen bitkiden elde edilir. Bu bitki içerdiği atropin, hyosiamin ve skopolamin maddeleri ile güçlü bir sanrı yaratır. Ayrıca bu kimyasallar daimi hafıza kaybına, felce, hattâ ölüme bile sebep olabilir. Haiti’de yaşanan olayda büyücü, kölelerine düzenli aralıklarla datura verdiği için onları bilinçsiz ve kendi istemi dışında hareket eden zombi benzeri bir yaşam formuna sokmuştu. Bilinçlerinin, hislerinin düzelmeye başladığını fark ettiğinde kölelere yeniden datura vererek onları kontrolünde tutmuştur.

 

((Datura Bitkisi ( Meleklerin Boruları))

flat,550x550,075,f.u1.jpg

 

Bu bahsettiğimiz kimyasalları kurbanlar üzerinde deneyen insanlar bu uygulamalar hakkında deneyim sahibi kimseler olduklarından, kurbanlarını sürekli ölüye yakın halde tutmayı başarabilmişlerdir. Bu kimyasalların bilinçsiz kullanımı ölüye yakın olmak ile ölü olmak arasındaki ince çizgiyi yok edecektir.

Diğer taraftan, psikolog Terence Hines’e göre, bilim dünyasında tetrodotoksinin bu tür bir davranış şekline yol açtığı iddiası kabul görmedi. Ayrıca Hines, Davis’in yaptığı bu açıklamaları ve Haitili Zombilerin Doğası hakkındaki raporlarını da kendisinin son derece saf dilliği olarak yorumlamıştır.

 

Günümüzde ki birçok hastalığın tedavisinde kullanılan kimyasalların geçmişte bu amaçlar doğrultusunda kullanıldığını görmek insanın tüylerini ürpertiyor. Dileriz ki bu tür hikâyeler geçmişteki halleriyle, tarih olarak kalsın.

 

80'li yıllarda Kanadalı etnobotanist Wade Davis zombilerin farmakolojik durumu ile ilgili iki kitap yayınladı.

Davis 1982 yılında Haiti’ye gitmiş ve orada yaptığı araştırmalar sonucunda, yaşayan bir insanın iki özel tür tozu almasıyla bir zombiye dönüştürülebileceğini iddia etmişti. Birincisi coup de poudre (Fransızca: 'toz çarpması') içerisinde bulunan tetrodotoxin (TTX) maddesi nedeniyle ölü benzeri duruma neden olur. Tetrodotoxin Japonların yemek zevkini oluşturan, fugu ya da kirpi balığı içinde bulunan zehirli toksin ile aynı özelliklere sahiptir. Öldürücü etkisi olan bu maddenin 1 mg’lık dozu insanı günlerce bilinci açık olmasına rağmen, yarı ölü bir durumda bırakabilir. İkinci toz ise (şaşkınlık veren halüsinasyon etkisi vardır.) insanı bilinçsiz ve kendi istemi dışında hareket eden zombi benzeri bir duruma sokar. Davis aynı zamanda bu deneyimleri yaşamış Clairvius Narcisse'ın hikâyesini de popülerleştirmişti.

 

David’in yaptığı çalışmaların gerçekliği ve doğruluğu üzerinde halen şüpheci görüşler bulunmaktadır.

 

Kaynaklar:

GERÇEK ZOMBİLER! | Açık Bilim - Aylık Çevrimiçi Bilim Dergisi

Haiti & the Truth About Zombies

Zombi - Vikipedi

Bay Bottom News

The Curious Case of Clairvius Narcisse, and Other Instances of Haitian "Zombies" - Kreyolicious.com :: Kreyolicious.com

 

 

I-Walked-With-a-Zombie-Voodoo.jpg

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Aslında hortuma gerek yok. Zaten bu kimyasal karışımlarla kişinin kalbi hissedilmeyecek şekilde küçük ritmik hareketlerle atıyormuş. Tabutta ki oksijen yetiyodur. 8 saat sonra çıkarıyolar. Ondan sonrası Voodoo rahibinin marifetine kalmış.

 

Her köyde bazı kişilerin seçilmiş olduğu söylenir. Voodoo rahibi aileyi bir şekilde ikna eder, seçtiği kişiye yaklaşır. İşin sırrı burada. Ne yapar eder gizlice, oluşturduğu karışımı bu kişinin cildine sürer. Bazı iksirleri içmesini sağlar. Ardından bir bakmışsın, seçilen kişi yığılıp kalmış. İnanışlarına göre bu kişi artık ölü sayılır ve artık sıradan bir insan değildir.

 

3 gün sonra seçilen kurban uyandırılır ve kalabalığın ortasında Voodoo dansını yapması beklenir. Bu bir test aşamasıdır.

Ruhlar, Voodoo dansını bu kurbana öğretmişse doğru bir şekilde dans eder. Kurban bu dansı sergilemeye başlayınca sevinç çığlıkları atılır. Medyumluğa ilk adım atılmıştır.

 

Bu anlattığım bir Voodoo medyumunun seçilmesini anlatır. Zombi uygulamalarında verilen kimyasallar daha tehlikelidir.

 

Haiti'de bir belediye başkanı vardı. Voodoo medyumuydu. Çok farklı bir ülke, her telden insan mevcut.

 

Haiti depremini, ruhların intikamı olarak görüyorlardır bana kalırsa.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Voodoo kitaplarında diriltme büyüleri var çoğunun içi boştur muhtemelen ama böyle geleceğine hiç gelmesin daha iyi

 

“Eğer bilim kabile törenlerindeki figürler yerine Haiti ve Afrika’daki Voodoo’nun altını kurcalarsa, bugüne kadar tıp ilmi tarafından bilinmeyen bir takım tıbbi gizemlerin gücüne ulaşacaktır.”

Güzel söz.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...