Jump to content

Eti Kılıçla Ayırmak - Han Köketey


paranormalfikir

Önerilen Mesajlar

Eski Şamanist Türkler’in defin törenlerine ait çeşitli adet ve gelenek Türk Destanlarında derin izler bırakmıştır.

 

Müslüman Türk Destanları arasında Şamanist unsurlarını en çok muhafaza eden “Manas” Destanında Han Köketey’in defin töreninden söz edilir.

 

Rivayete göre, ölüm yatağında yatan Han Köketey, halkına vasiyetini şöyle anlatılıyor:

 

“Halkım, ilim! Gözlerim yumulduğu zaman vücudumu kımızla (Kımız: Kısrak sütünün fermente edilmesiyle elde edilen geleneksel içecek.) yıkayınız, (etimi) keskin kılıçla sıyırınız, zırhımı giydiriniz, deriye sarıp beyaz kefenimi başımın altına koyunuz. Başımı doğuya yöneltiniz! Kızıl buğralara (Buğra: Erkek deve) kızıl çuha (kumaşlar), kara buğralara kara kadifeler yükletiniz. Kırk buğradan kurulmuş bir kervan ile benim çatma haneme (kütüklerden yapılan evime) böyle geliniz! Küme küme kadınlar gelir; onlara kumaşlar dağıtınız. Kervanbaşı kara sart seksen keçinin yağıyla karıştırıp tuğla hazırlasın. Büyük ve küçük yolların kavşaklarında aya benzer ak saray, göğe benzer gök saray yapınız. İlim, halkım! Bana hizmette kusur etmeyiniz.”

 

Han Köketey’in vasiyetinde ki "(etimi) keskin kılıçla sıyırınız..." sözleri herhalde oldukça ilgi çekicidir.

 

Bu sözlerle Tabarî (c.II, s.16) ve Nerşehî (Schefer neşri 60) tarafından Tuğ-şad ve Buhar- Hudat’ın ölümüne dair verilen haberler arasındaki bilgileri de hatırlamakta yarar olduğunu düşünüyorum.

 

Tabarî’nin verdiği habere göre,

 

“Milâdi 739 yılında, Tuğşad öldürüldükten sonra etini (keskin bir şeyle) kemikten ayırdılar ve kemiklerini Buhara’ya götürdüler.”

 

Nerşehî’ye göre;

 

“Buhar- Hudat son vasiyetlerini söyledi ve bir saat sonra öldü. Uşakları girdiler, etini (kemiklerinden) ayırdılar ve kemiklerini Buhara’ya götürdüler.”

 

Ölünün etlerini kemiklerinden ayırmak Orta Asya’da ki Zerdüşt’lerin adetlerindendi.

 

Horasan ve Maveraünnehir’e Türk Hakanları tarafından tayin edilen Şad ve Yabgular yerli din olan Mazdeizmi kabul etmişlerdi. Türk Hakanları namına Buhara’yı idare eden Tuğ-şad ve annesi Hatun da herhalde yerli adetlere riayet etmiş olacaklardır.

 

Genel olarak bu defin töreninde İslâm unsurlarından eser yoktur. Halbuki destan şairine göre Han Köketey “Müslüman” Kırgızlar’ın hanıdır; kendisi de Müslüman’dır.

 

Binlerce yıl önce ortadan kalkan bir defin adetinin Manas Destanında yankısını bulması, folklorun tarih bakımından ne kadar önemli olduğunun da önemli bir işaretidir.

 

Kaynak: Eti Kılıçla Ayırmak | Ahmet Akyol

 

Erken dönemde cesetlerin etlerden temizlenmesi ve kemiklerinin bir kaba konması âdeti İranî kavimlerde sıklıkla görülür.

 

Bu konuda Türk Tarih Profesörü Bahaeddin Ögel şöyle diyor: "…bir insan ölünce, ölünün etleri kemiklerinden sıyrılır ve kemikler ayrı bir kaba konarak gömülürdü. İlim dilinde bu kaba ossuarium denir. Türk Hakanlarının Horasan ve Batı Türkistan’a tayin edilen Göktürk Şadları ve Yabgularının Zerdüşt (Ahura-Mazda) dinini kabul ederek bu gelenkleri bizzat kendilerinde de tatbik etmiş olmaları çok muhtemeldi."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...