Jump to content

Poetika / İskender PALA


KATA

Önerilen Mesajlar

Poetika

 

 

Galileo, eğer dünyanın döndüğünü şiir formatında söyleseydi, engizisyon belki de onu mahkûm etmezdi. Hallâc, eğer belağat mülkünü şiirin parlak kılıcıyla açarak dillendirseydi hakikat sırrını, dâra uğramazdı yolu belki.

 

Cevherin özünü değiştirmeden saklamada bir İsa nefesidir çünki şiir; firuze bahçelerde zümrüt ırmaklar gibi çağlar. “Öylesi vardır ki şiirin, hikmetin ta kendisidir.”

 

Vasıtadır o, gaye değil. Ramin'in beyaz sineli dilberine karşı titremeye başlayınca ay, âb–ı hayat dökülür vecd ile Veys'in dilinden. Bütün şiirler bir güzele söylenir ve bütün güzeller bir şiir için yaşar.

 

Mutlak hakikati arayan da, aradığını mutlak sanan da yalana başvurur bu yolda masumâne. Zinhâr, gözden değil, gönülden yansır renkler ve ışıklar kelimelere. Gösteren ve gösterilenden ziyade görülendir onu anlamlı kılan. Bülbülden ve gülden öte gülistanımız; neyden ve sesten artık neyistanımızdır ruh veren şiire. Gerçeğe yaklaşabilme ölçüsünde hayaldir çünki o. İlham bezirganlarının can bahasına sattıkları aforizmalarda düğümlenince hakikat, “Aldanma ki şair sözü elbette yalandır.” diyen şairin de yalan çıkmaz mı bu sözü?!.. Yüreğin çok kanamış mıydı Fuzulî!..

 

Bildiğimiz kelimelerdir şiirin malzemesi; ama `ilmediğimiz güzellikler söyler bize. Bir yıldırım yalımıdır çarpar derûna ve sonra yakar, yandırır sondan bir önceki çağrının imbatlarında. En parlak dizelerden örülür en güzel diziler ve küpe olur kaç mevsim umut fısıldanan kulaklara, gerdanlık olur sevgi yeşeren kalplere salkım saçak. Gönül deryasından söz sahiline çıkarılmış tılsımlı incilerdir alışkın gavvaslar elinde şiir ve firarî düşlerden yorgun avuçlara sükût dökülür.

 

Güzelliğinin yarısını kaybetmiş demektir mânâsı tam anlaşılan bir şiir. Ciltler doldurmalıdır oysa dizelerin yorumu; tefsirleri, şerhleri okunmalıdır bütün zamanlarda... Ne hâcet başka meye, eğer esrar var ise bir beyitte ve şeker çiğneyince bir tutî, âyîne–i devrâna başka lezzet ne lâzım?!.. Okuyandır açar nazik hayallerin goncasını renk renk; yediveren olur, rânâ olur, sad–berg olur sonbahar bahçelerinde. Yaralı gönüllerin nabzını tutan Lokman Hakîm olur bazan bir dize; bazan semender kanadına nakşedilmiş ateş desenlerine döner kıtalar. İpek kâğıtlara yazılır alev alev ve uzun gecelerde okunur çığlık çığlığa. Kireçli toprağa dikilen fidanlar gibi çaresiz, bîmarhânelerde suya karışan evc–ârâlar kadar melûl...

 

Yusuf elinde bir ayna olur bazan şiir, bazan Züleyha'nın hicabı kadar çaresiz. Şiir okumazsa bir dildâr, nereden bilsin çektiğini âşıkın? Tûr–ı Mûsâ'da dîdâr gösterir bazan dîvâneye, bazan gizli bir lisan olur Dâvûd neşidelerinde.

 

Uykusuz gecelerin hem sanığı, hem hükümlüsüdür şiir. Hüzün kırıntıları serper derin yaralara merhem diye. Gönüllere, bilinmez kimlerin çizdiği hudutları tüketir durmadan, açar süveydaların kapılarını. İç yangınlarında buz kesen bir romandır bazan bir beyit, ömür boyu bıkmadan okunan ve bıkmadan yazılan. Ammâ ibtida bir mihr ü mahabbet sözüdür şiir; nisan yağmurlarınca berrak ve yağmurlu nisanlar kadar ferah. Çiçek çiçek açar zarafet iklimlerinde; renk renk gezinir nezaket ülkelerinde. Edebiyattır şiir; ama önce edebdir.

 

Ve şiir hayattır. Ve hayatı mısra mısra dokuyanlardır asıl yaşayanlar. Şiir söz olur, tavır olur; bakış ve akış olur sevgiyle. Bir dokunuş, bir dokuyuş olur. Şiir gönüldür, gönülden ağlayıştır. Damlaları dizi dizi dökülür varlığımıza.

 

Şiir medeniyettir zengin ve süslü. Tarihin içini doldurur bazan, divan olup saltanat sürer. Sultanlar sözü olunca şiir, sözün sultanları söyler en güzel kasideleri ve şiire döner gökkubbede bütün sözler. Sonra söylendikçe barış ile ışıtır ülkeyi, yaşandıkça yükseltir tarihi.

 

Şiirin adı yakarış olur, İlahî olur ve bir zaviyenin loş çilehanesinde kudüm seslerine vâ bestelenir binbir gece. Gazel ile güzellemeler yapan âşıka, sabisine ninni emziren anneden gelir cevab ve kervanlar şiir yüküyle çıkar yola.

 

Şiir teslimiyettir köpükle damla arasında. Büyük ırmaklar gibidir hayal gezginlerin mesiresinde; soludukça mavera kokan tenezzühtür bir ney başpâresine üflenmiş. Boğaz'ın iki yakasında iki kıskanç güzel...

 

Sözün kelâm boyutunda arz–ı endâmıdır şiir. Kelâm–ı Kadîm'den damlar ilhâm şairlerin mürekkeplerine ve şiircesine süslenerek söylenendir en zarif sözler. Sözün kadrini bilmeyenler, şiirin kıymetini ne anlasınlar!?..

 

Bütün tanıdıklar, dostlar, sevilenler terk ederse seni ve bir tek yalnızlığın kalırsa yanında, son çağrıdan önce, yüzünü döndürmeden kirli dünyaya, sana vefasızlık etmeyen dizelerin koynuna at kendini ve en muhteşem şiirini okuyarak çık yola ey yolcu...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...