Jump to content

Psikolojik semptomlarım


sidar

Önerilen Mesajlar

Merhaba öncelikle yazımı okuyacağınız için teşekkürler .2012 yıllarında bir blog sayfasında psiball teknikleri içinde karanlık bomba tarzı birşey vardı .Negatif kötü kin nefret uyandıran bütün anılarınızı duygularınızı yoğunlaştırıyorsunuz elinizde psiball oluşturuyorsunuz. Sadece kendilerini karanlık enerjiye adıyanların yapması tavsiye ediliyordu . Ben yaptım ve odamdaki lambaya fırlattım etki gösteremedim . Bir bağlantısı var mı bilmiyorum ama teyzem bakıyordu bana o aralar .Ben içe dönüğüm diye psikiyatr a götürüldüm abilify adlı bir ilaç kullanmaya başladım . O ilaç bende yerinde duramama huzursuzluk gibi etkiler gösterdi ve ben kimseye sormadan 5 gün kullanımdan sonra bıraktım .Bu sefer bir takıntım oluştum sürekli kalp bölgeme doğru sert bir cisimle vurulsa ne olur diye bir hayali takıntıyla evde zombi gibi takıldım .Boş durduğumda bu takıntı beni ele geçiriyordu ve uyayamıyordum. Tekrar psikiyatr a gittim invega adlı ilaca başladım . Bu lanet zamanla geçti yeni kullandığım ilaçta yan etkilerinden depresyona sebep oldu . Majör depresyona girdim ki 1 sene sonrada üniversite giriş sınavlarına o halde hazırlanıyordum . Soru çözmekten daha çok schopenhaur ve nietzche gibi adamları okuyor migren krizleri ve ağlama seanslarından sonra yatıyordum .Annem kanser di ki ona belli etmemek ve motive etmek için .Az da olsa ders çalışıyordum .Nietzche nin fotoğraflarına bakıp yardım et bana diyerekten üniversiteye kapak atmayı başardım . Şimdi asıl tuhaf ve lanet semptomum ve sorunumdan bahsetmek zamanı geldi . Bunun için özgeçmişimi anlattım . Takıntıya takıntı yapmak gibi bir hal var üzerimde ve hiperaktive . 10 dakika boyunca kitap falan okuyamıyorum ki .Engellenmişlik ve bloke edici duygu var üzerimde birşeyler ezberlediğimde sürekli yeniden tekrarlayan . Kendini geliştirdin okuma daha fazla .Unutuyorsun gibi alakasız düşünceler .Ve yoğunlaşamama problemi var üzerimde . Moderatörümüz nevermore ın paylaştığı nazarın bilimsel açıklamaları adlı konusunda görülebileceği gibi . Nazarında psikolojik bütün etkileri şuan üzerimde mevcut .İşte sürekli gülme dil sürçmesi konuşamama gibi .Ayrıca göz çukurlarım kalabalık içine girdiğinde sürekli ağrı içindeki sarhoş gibi yolda yürüyorum birşeyleri kaldıramıyor gibi sanki . Evet bu olan biten nedir allah aşkına . Şuana kadar yaşadıklarımın beynimde bir tortu ve sonucu mu .Hepsinin birleşimi mi .Yoksa basit bir okb mi . Reelden karakterim gereği kimseyle rahat rahat paylaşamıyorum .Psikolog hariç . Moderatörlerden üyelerden gnoxis ahalisinden düşüncelerinizi ve paylaşımınızı bekliyorum herşeyi yaparım ve hazırım arkadaş . Teşekkürler . :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Psikolog değilim ve söyleyeceğim şeylerin %100 gerçeklik barındıracağını da savunmuyorum kesinlikle. Hatta belki bu durumla ilgili bir psikologla görüşmek daha uygun olur ama nacizane fikrim; kendinle uğraşmaya, kendini sürekli izlemeye biraz ara vermen gerek. Hayatım boyunca psikolojiyi seven ama psikologlara gitmek yerine kendi bünyesini kendisi tamir etmeye çalışan biri oldum. Bunun övünülecek bir davranış olduğunu düşündüğüm sanılmasın aksine bunun kötü bir davranış olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle hem psikoloğa gitmelisin hem de kendini tamir etmelisin bana göre. Çünkü 40.000 tane psikologa da gitsen çözüm tamamen sende. Öte yandan günümüz psikologlarının çoğu her çareyi ilaçta arıyorlar ya... İşte o benim onlar hakkındaki düşüncelerimi hepten olumsuza doğru çekiyor.

 

Annenin hastalığı ile ilgili olarak, umarım atlatmıştır... Yakınlarımızın bu tür hastalıkları bizleri çok derinden etkiliyor ve geçmişteki depresyonun ana kaynağı ilaçların yan etkisi değil; bu durum olabilir bence. İçe dönük olduğun için seni psikoloğa götürmeleri de çok iyi etki etmemiş bence... İçe dönük olmak kötü değildir. Tam tersine, içine bakan insan içinde dünyaları görür... İçe dönüklüğüm ile beni barıştıran insandır Jung...

 

Takıntılar... Bu konuda çok net bir şey anlatamayacağım çünkü bendeki takıntıları her seferinde yok etmeyi başarabildim ve bu nedenle de ciddi safhada olmadığımı düşünüyorum. Takıntı yaptığım şeyler başladığında her seferinde kendimi izlemeyi bırakıp kendimi yargılamayıp oluruna bırakırım ve aklımı oyalayacak başka şeylerle zaman zaman takıntılarımın üzerine gittiğim de olur. Bunu izlemeyi çok sevdiğim diziyi aniden, yapacak daha iyi bir işim olmadığı halde sırf dizi beni avucunun içine almasın diye bırakır gibi bırakabiliyorum bu sayede. Ne kadar çok kendimi izleyip yargılar durumda olursam o kadar çok o hareketleri tekrarladığımı fark ettim. Bu nedenle yargılamayı, kendinle ilgili çıkarımlar yapmayı bırakmaya çalışabilirsin. Çünkü yargılar ve çıkarımlar içinde ister istemez olumsuz düşünce, kendinden şüphe etmek ve korku oluşturur. Bu da negatif sonuçları çeker diye düşünüyorum. Ama dediğim gibi, gerçek anlamda takıntılarım olmadığından seni bu konuda yeterince iyi anlayamıyor olabilirim.

 

Hiperaktivite gerçekten zor iş ve benim tam tersim... Bebekken dahi bırakıldığım yerde saatlerce oturan bir insandım. Hala da öyleyim. Enerji harcayan faaliyetlerle uğraşıp sonrasında oturup kitap okumayı denedin mi? Bu dikkatini toplamana yardımcı olabilir. Ama her şeyden önemlisi, bilinçaltımız çok pislik. Gerçekten sürekli onunla boğuştuğum için kendisinin neler yapabileceğini net şekilde biliyorum. Hiçbir sorunu "bu benim sorunum" diye algılamaman gerektiğini bu nedenle söylüyorum. Sağolsun, cümle içinden küçücük iplikleri çekip insanı öyle bir hale getiriyor ki; konunun oraya gittiğinin sen bile farkına varamıyorsun normal bilincinle. Bu nedenle sorunlarını gözünde fazlaca büyütmemelisin.

 

Nazar konusunda; ters bir yoldan bak bir de. "Neden bana nazar etsinler?", "Benim diğerlerinden farkım ne?", hatta gerekirse "Benim tanrım bana nazar değmesine izin vermez çünkü ...." şeklindeki düşünceleri kullanabilirsin. Uzun yıllardır gerçekten inanarak tutunduğum bir düşüncedir kötülüğün sahibine dönmesi fikri. Bu negatif enerji ister isteyerek ister istemeyerek yöneltilmiş olsun, mutlaka sahibine dönecek ve bana bir şeyler öğretmek dışında zarar vermeyecektir. Sabah - akşam bana ve aileme ciddi ciddi lanet okuyan kafayı kırmış bir abla var... Geçtiğimiz günlerde tüm negatif enerjinin ona evren tarafından iade edildiğine şahit oldum. Bu inancımı arttırdı. Bu geri dönüşüm benim inancımdan mı kaynaklanıyor yoksa gerçek mi? bunu asla bilemeyiz. Ama bildiğimiz şey, yaşadıkların, deneyimlerin ve benzeri olaylardan, incelediğin evrenden kendine inanacağın kurallar üretmelisin. Bunların seni koruyacağına inanıyorum.

 

Bütün bunları konu üzerinde çok uzman şahıs olduğumdan söylemiyorum. Sadece biraz değişik bakışlar sunmasını, yolunda hafif de olsa ışık olmasını umuyorum. Geçmiş olsun tekrar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Vay be bunu yazalı 4 buçuk ay olmuş. .....

hala aynımısın sidar,lanetler yarım kalırsa bir şey yapamaz.fakat az da olsa o psiball tüm ruhsal hastalıklarını tetiklemiş gibi.ayrıca 10 dk yerinde duramama,biri anlatınca anlayıp unutma.abilify nin kalıcı etkileri,ben 2 sene kullandım.az doz olsada en sonunda nineler gibi zangır zangır titreyince bıraktım.başka şeylerde oldu bırakmama sebep.bipolar da mı bir çeşit nazar oluyor bakarsak yazına.benimse yoğun sevgi enerjim dua ile birleşip koruma yapmadığım için ters tepmişti.o yüzden en son abilify kullanmıştım.her ilaç değişik takıntılar armağan edip kendini bıraktırıyor.efexor kullanmadığın için şanslısın onu bırakmak için ayrı tedavi görmek lazım.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...